Türkiye'ye Afgan Göçmen Akını (18. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: hop-e3

Ben bir insan olarak kendimi devletlerin kanunu ile sınırlandırmıyorum. Adalet anlayışımızın bu kanunlar dışında da düşünmesi gerektiğine inanıyorum. Mesela oturma izni konusunda, her insanın istediği ülkeye gidip yerleşme hakkının olması gerektiğini düşünüyorum. Bir tür kozmopolitanizm yani. Bu durumda bir Afganin gelip Türkiye'de yaşamak istemesi de bir Türkün Almanya'da gidip yaşaması da meşrudur benim gözümde.



Ayrıca gelenlerin birçoğunun kaldığını nereden biliyorsunuz? Sadece Akdeniz ve Meriç nehrinde binlerce insan boğuluyor. Geçenlerin sayısını ise tam bilinmiyor. Hem kalan yabancılar hak etmediği halde sizin işinizi elinizden mi alıyor?

Yabancıların çoğu artık Türklerin çalışmaktan kaçtığı beden işlerinde çalışıyor. Her insan gibi emeğini satıp para kazanıyor.



Ayrıca Avrupa ülkelerinin yabancılara karşı daha anlayışlı olduğunu düşünüyorum. Almanya'da 8 milyon yabancı yaşıyor. İşsiz olanlara maaşlar veriliyor. Orada da küçük bir azınlık olan Neo-Naziler yabancı düşmanı. Türkiye'de yabancı düşmanlığı çok daha fazla.



Osmanlı hayranı değilim ama Osmanlı döneminde çok farklı milletler Anadolu'da rahatlıkla yaşayabiliyordu. Bu çeşitliliğin getirdiği evrensel bir anlayış vardı. Şimdi milliyetçilik ile tüm dünya düşman kesilmiş bir Türkiye ve Türkler var. Bu ülke bu kadar nefret ve cahillik ile bir yere gidemez. Güçlü ülkelerin hepsinde yabancılar çok ciddi işler yapıyor. Yabancıları düşman görmek yerine nasıl entegre edebiliriz diye düşünmek lazım. Memlekete yapılacak en büyük iyilik bu olur.

quote:

Orijinalden alıntı: hop-e3

Ülkeleri bireysel ahlakın ve erdemlerin geniş kesimler tarafından sahiplenilmesi ve adalet kurallarının herkese aynı derecede uygunlanması gibi şeylerin ülkeyi batıran ve güçlendiren şeyler düşünüyorum.
Onun dışında yabancılar hakkında her türlü şehir efsanesinin yayılmasının ve bunun sorgulanmadan kabul edilmesinin cahilliğe ve bir toplumu çürümesine yol açacağına inanıyorum.

Ben zaten meselenin yabancılardan öte bir şey olduğunu düşünüyorum. Gece gündüz ötekilerin ne kadar kötü ve bizimkilerin ne kadar da iyi insanlar olduğunu anlatıp duruyoruz. Bunun bize de anlatılmasını istiyoruz. Bu şekilde bize periler masalını anlatmayan kişileri hemen hain/istenmeyen ilan edip o kişiden uzaklaşıyoruz.

Başka ırkları, devletleri, grupları, partileri vs. suçlamayı bırakmalıyız artık. Memleketteki bütün siyasal kesimler bunu yaptığı için ne 'adil' bir düzen kurabiliyoruz, ne iş yapma ahlakımız güzelleşiyor ne de insani ilişkilerimiz sağlıklı bir temele kavuşuyor.

Tabi bir devleti/etnik grubu/partiyi/grubu/cemaati tek meşru kabul edip, bu kururmlar üzerinden akıl yürütmenin müthiş bir konforu ve özgüveni birçok kişiye çekici geldiği için bu alana giriyor. Ama ben bunun çok ciddi ahlaki zaaflara yol açtığını düşünüyorum. Memleketimizin bütün sorunu da budur bence. bu kadar hain arama ve cadı avcılığına yeter diyelim artık.

quote:

Orijinalden alıntı: hop-e3

Bu ülkenin en iyi üniversitelerinden bir tanesinde siyaset felsefesi alanında yüksek lisans yapıyorum.
Gece gündüz adalet, özgürlük, iktidar, meşruiyet, azınlıklar, çokkültürcülük konuları üzerinde okumalar yapıyoruz.
Hume, Carnap'tan Wittgenstein Kuhn'a kadar yöntembilim okumaları/tartışmaları yapıyoruz.

Sonuç olarak, bu sorunsallarla alakalı kendimce akla/vicdana ve adalet hissine uygun bir düşünce geliştirmeye çalışıyorum.

Ama haklısınız bunlar anlaşılmaz şeyler. Benim anlaşılması kolay, birilerini hedef gösteren, tek cümlelik infaz cümleleri kurmam gerekiyor. O zaman ya beni desteklemekle ya da bana hakaret etmekle heyecana geleceksiniz.

Normalde bu tarz genellemelerle dolu, belli bir gruba karşı nefret içeren tartışmalara hiç girmiyorum.
Ama o kadar kendinizden geçmiş ve gözünüz dönmüş görünüyordu ki kendimi tutamayıp yazdım.

quote:

Orijinalden alıntı: kanaryalıyık

Bi izmirlilerin canım istabula göçüşü



Bi de şu arapları tr ye göçüşü.



Al birini vur ötekine. Yaşanmaz hale getiriyorlar memleketi