Şimdi Ara

11 Eylül - Bu kez terörist rolünü ABD oynuyor.

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
9
Cevap
0
Favori
949
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • 11 Eylül denince aklımıza hemen 2001 yılında yaşanan terör eylemi gelir.
    İkiz kulelerin vurulma anı, camlardan kendini aşağıya bırakan zavallı insanlar gözümüzün önünden gitmez.
    Yaklaşık 3000 insan o gün New York'da hayatını en vahşi şekilde kaybetmiştir.

    Peki 11 Eylül tarihinde ABD'nin, bir başka ülkede 180.000 üzerinde insanın hayatını cehenneme çevirdiğini biliyor muydunuz?
    Şili'nin yine 11 Eylül tarihinde 17 yıl sürecek bir karanlık döneme, ABD yüzünden girdiğini duymuş muydunuz?



    Tarih: 11 Eylül 1973
    Yer: Şili


    * Bu uzunlukta bir yazıyı çok az kişinin okuyacağını biliyorum.
    Ancak yazının sonunu okumanızı ve zamanınız varsa belli kısımlara göz atmanızı tavsiye ederim.

    Ek olarak, yakın siyasi tarihimizde, bizim de bir Pinochet'imizin olduğunu hatırlayınız.

    ** Alıntı değildir.



    Augusto Pinochet'in Kirli Darbesi

    1969 yılında Şili'deki tüm sol güçler 'Salvador Allende' önderliğinde bir olmuşlardı.
    Birliğin adı 'Unidad Popular' (UP) olarak belirlenmişti.

    1970 yılında Şili'de yapılan seçimlerini %36.3 oranında oy alarak Salvador Allende kazanmış, başkan olmuştu.
    İnsanlık tarihinde seçimle ve kansız bir şekilde iktidara gelen ilk sosyalist lider ünvanını da kazanmıştı.

    İlk icraatı, dünyanın en büyük bakır madeni olan Chuquicamata'ya sahip bu ülkede, bakır ve diğer endüstrilerin 'devletleştirilmesi' olmuş; bunun ardından toprak reformu yapmış ve bu gibi uygulamaları zenginlerin büyük tepki göstermesine yol açmıştı.

    Allende'nin ekonomik reformları, ilk yılında çok başarılı olur ve Şili ekonomisi 8.6% büyür.
    Ekonomik başarı diğer yıllarda bu denli büyük olmasada Salvador Allende, 1973 seçimlerinde oy oranını %43'e çıkarıp, iktidarını korur.

    Lakin 22 Ağustos 1973'de Hristiyan demokratlar ile muhafazkarların kontrolündeki Şili Meclisi, ''Şili Demokrasi'sinin kırılmakta olduğunun bildirgesi'' adlı kararı kabul eder.

    Bildirgede ülkede 'demokrasinin yeniden işler' kılınması için 'ordu' göreve çağırılmaktadır.

    Tanıdık geldi mi?

    -------------------------

    Tüm bunlar yaşanırken ABD'de başkanlık görevini 'Richard Nixon' devralmıştır.

    Nixon'a ulusal güvenlik danışmanı ve sonrasında dışişleri bakanlığı yapmış olan Henry Kissinger, özellikle Fidel Castro'nun Şili'ye yaptığı 4 haftalık ziyaret sonrasında çok sert açıklamalar yapar.

    Yine aynı Kissinger, 5 Kasım 1970 tarihli raporunda Allende'nin iktidara gelmesini "bu yarımkürede karşılaştığımız en büyük sorunlardan biri" olarak tanımlanıyordur.

    Kissinger: 'Amerikan halkının çıkarlarının zedelenmesine izin vermeyeceğiz' dedikten hemen sonra Şili'de ardı ardına bombalar patlamaya başlar.

    Bu karışıklığın sonucunun adı DARBE olacaktır.


    ------------------------------

    Olay bu noktaya gelmeden önce de ABD'nin bu darbenin hazırlanması için yoğun çalışmaları olmuştur.

    Darbeden 25 yıl sonra 11 Eylül 1998 yılında Amerikan 'Ulusal Güvenlik Arşivi', 16.000 ve 7.000 sayfalık iki ayrı arşiv yayınlamıştır konuyla ilgili.

    Bunca yıl geçmesine rağmen halen 'hassasiyetini koruyan' bazı bölümler ise karartılmıştır.

    Bu arşivlerden edindiğimiz bilgiye göre ABD, Allende muhaliflerine 1 milyon dolar ve darbe ortamı hazırlanması için 350 bin dolar maddi yardım yapmıştır.

    Allende öncesinde yapılan 1 milyar dolarlık yardımlar da kesilmiştir.

    Allende hükümetini siyasi olarak düşürmek için 'Track 1' dedikleri bir operasyon başlatılmış.
    Başarısız olan bu girişim sonrasında, bu kez Allende'yi bir 'darbe' ile yok etmek için 'Track 2' hayata geçirilmiştir.

    Tüm bu çalışmaların genel ismine 'Project FUBELT' de denir.

    --------------------------------

    DARBE

    11 Eylül 1973 sabahı saat 7:00'da ordu T.V. ve radyo bağlantılarını kesmiş yahut kontrol altına almıştır.
    Saat 8:00'da hükümet görevlilerine sabotajlar gerçekleştirilmiştir.

    Genelkurmay başkanı Augusto Pinochet ve Hava kuvvetleri komutanı Gustavo Leigh, Allende'nin telefonlarına cevap vermemişlerdir.

    Saat 9:00 olduğunda ordu, Allende'ye teslim olmasını emreder.
    Yanındakiler ise ona yakınlardaki bir endüstri merkezine kaçması tavsiyesinde bulunurlar.

    Allende, başkanlık konutu olan La Moneda'da kalmayı seçer.
    Ulusa, ordunun bir darbe gerçekleştirdiğini ve yılmayacaklarını söyleyen bir 'veda' konuşması yapar.

    O sırada uçaklar havalanmıştır...

    Öğlene doğru İngiliz yapımı 'Hawker Hunter' modeli uçaklar sarayı bombalarlar.
    Ancak Allende ölmemiştir.

    Augusto Pinochet'in emriyle saldıran tanklara karşı çıkıp, girdiği çatışmada öldüğü söylenir Allende'nin.
    Yine bir başka senaryo ise Fidel Castro'nun ona armağan ettiği bir AK-47 ile kendini vurduğudur.

    ----------------------------------------

    Darbeden hemen sonra 40.000 insan Ulusal Stadyum'da toplatıldı. Aralarında büyük müzisyen Victor Jara'da vardı...

    Victor Jara, gitar çalmayı durdurmadığı için önce kolları kırıldı.
    Yine ısrar edince sanatçının elleri kesildi. Ardından kurşuna dizildi.

    Üç yıl içerisinde 130.000 insan tutuklandı.

    Ölüm karavanı dedikleri insanlık dışı uygulama sonuçunda 70 kadar insan 'avlandı'.
    Bu ölüm karavanı turları sırasında komutanlar şehir şehir geziyor, gittikleri yerlerde insanları avlıyorlardı.
    Şilililer buna 'Caravana de la Muerte' diyorlardı.

    Yine darbe sırasında bunlardan ayrı olarak tam 3.000 insan öldürülmüştür.
    İnfazların çoğunluğu kurşuna dizme şeklinde cereyan etmiştir.

    Yüzlerce insan işkenceye maruz kalmıştır.

    ------------------------------------

    Bu karanlık dönem 1988 yılında yapılan referandumla sona ermiştir.
    Halkın %55'i devleti yeniden Pinochet'in yönetmesine karşı çıkmıştır.
    1993 yılında bazı subaylar 'darbe' suçuyla yargılanabilmiştir.
    Pinochet, İngiltere'de yakalansa da bir müddet sonra 'sağlık' sorunları nedeniyle serbest bırakılmıştır.

    -------------------------------------

    Tüm bu vahşete sebep olan Augusto Pinochet, yargılansa da mahkum edilemedi.
    Henry Kissinger ise pek çokları için hala birer 'kahramandır'...


    Son olarak Kissinger'ın bir sözünü hatırlatmak isterim.

    Henry Kissinger: "Yerimizde oturup bir ülkenin komünist olmasını neden seyretmemiz gerektiğini anlamıyorum. Bu konu Şilili seçmenlerin karar veremeyeceği kadar önemli bir konudur"

    Tarih elbet yargılayacaktır...

    * Bu yazıyı daha önce, 11 Eylül 2008'de, yine bu forumda paylaşmıştım.







  • Yazının hepsini okuyamadım kusura bakma.

    Olayla ilgili biraz bilgim var ama nedense amerikaya karşı hiç bir sempatim yok o yüzden kulelerdeki müslümanlar haricinde hiç birine üzülmedim
  • İlk ve son kez yukarı.
  • Poject Fubelt'in Türkçe karşılığı nedir tam olarak?
  • Pinochet i görünce aklıma geldi.

    Tam girecektim tropico 3 e orda da hep Pinochet i seçiyorum pek hoş işler yapmadığını biliyordum da bu kadar olduğunu bilmiyordum.
  • quote:


    İlk icraatı, dünyanın en büyük bakır madeni olan Chuquicamata'ya sahip bu ülkede, bakır ve diğer endüstrilerin 'devletleştirilmesi' olmuş; bunun ardından toprak reformu yapmış ve bu gibi uygulamaları zenginlerin büyük tepki göstermesine yol açmıştı.


    ben bu filmi pek çok kez izledim.

    nedense hepsinde de darbe oluyordu? hemde darbeyi yaptıran amerikaydı?

    ben sosyalist falan değilim. ama şuanda bizim ülkemizi AB ve ABD seviyorsa yukarıdakileri yapmadığımız içindir.

    içinde liberalizm olan herşeyden nefret ediyor ve reddediyorum.

    liberal politikayı ağzına alan herkes vatan hainidir. NOKTA.
  • Şu anda Liberal ekonominin yanından bile geçmiyoruz bana kalırsa.Liberalizm bu kadar aşağılık bir ekonomik sistem değildir, lütfen.
  • Büyük ülkeler gelişmekte olan ülkelerde iyi giden birşeyler olduğunda muhaliflerle iş birliği halinde olması şu an geçerli olan hiçbir şekilde belgelendirilemeyecek kirli dünya siyaseti işte sağcı solcu yönetim zaten fark etmiyor kim kalkınıyorsa onu başını kemir
    bir üyemizden güzel bir yorum :
    quote:

    Orijinalden alıntı: neommy
    Bakır Kartelinin darbe için dağıttığı rüşvetlerde ilave edilmeliydi bence.
    Ve darbeye zemin hazırlayan Kamyoncuların grevi, Türkiyede de Ecevit Hükümetine karşıda esnaf eylemleri olmuştu o zamanlar!
    Kissinger in Askeri Yönetimin haydutluk ve işkencelerininden şikayet eden kendi ülkesinin, ABD'nin Elçisini " sen kendi işine bak " diye fırçalaması da olmalıydı.
    Bütün Güney Amerika ülkeleri benzer şeyler yaşadılar, Brezilya, El salvador, Nikaragua hemen hemen hepsi. Güneydoğu Asyadan afrikaya hemen heryerde Askeri Darbeler oldu o zamanlarda.
    Türkiye yi saymıyorum, burada hala "ne olmuşki " havasında olanlar var ülkemizde.
    Kimsede darbecilerde aramasın tüm suçu! Bizim ülkemizin büyük eksikliği darbeciye karşı gereğince duramayan siyasetçilerdir, bir Allende'miz hiç olmadı!
    Darbe yapma şartları kalmadığından darbecilere saldıranları Allende saymıyorum kuşkusuz.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sayeh-eh Khodah

    Poject Fubelt'in Türkçe karşılığı nedir tam olarak?




    Özel isim belki de kısaltma olduğu için Türkçe kaynaklarda en fazla, Fubelt projesi olarak anılmakta.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.