Şimdi Ara

1945 Sonrası Sömürge Sistemi

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
3
Cevap
0
Favori
251
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • 1945 Sonrası Sömürge Sistemi

    Üzerinde güneş batmayan imparatorluk olarak anılan Britanya’nın şu an 14 denizaşırı toprağı bulunmaktadır. Geçmişten bugüne, gerisinde işgal edilmeyen sayılı ülke bırakan Britanya, kendi vatandaşlarının bireysel özgürlüğü ve çıkarı için sömürgecilik anlayışını benimsemiştir. Sadece Britanya değil, birçok Afrika ülkesinde iz bırakan Fransız sömürgeciliği de gerisinde yıkık medeniyetler bırakmıştır. Sömürgeciliğin kelime anlamına baktığımızda; bir devletin, kendi toprakları dışındaki ülkeleri veya medeniyetleri kendi himayesi altına alarak ekonomik, siyasi gücünü kendi ulusu için kullanmasıdır. Geçmiş zamanda sömürgeciliğin kullanım şekli böl ve yönet iken, belirli harpler sonrası bu sistem değişmiştir. Soğuk savaş döneminde başlayan yeni sömürgecilik sistemi eskiye göre daha az insan temelli olmuştur. Artık sistemi askerler yerine; Dünya Bankaları, IMF, NATO, BM, Uluslararası Örgütler, Siyasi Partiler, Basın ve Yayın Kuruluşları veya Dernekler devralmıştır. Bu sistem sömürgeciliğin halk tarafından istek dışı desteklenmesine yol açmıştır.

    İkinci dünya savaşanın sonunda birçok ülke ekonomik anlamda yıprandığı için borç almak durumunda kaldı. Bu yardımdan yararlanan ülkeler, yeni sömürgecilik sistemiyle tanışmış oldu. Yardımın adı: Marshall. Yardım, savaştan sonra ekonomik anlamda zarar gören ülkelerin kalkınmasını amaçlamıştır. Yardım alan ülkelerin parayı nasıl kullanacağına ise ikinci dünya savaşına dahil olmadan, savaş sonrası düzeni kuran ABD karar vermiştir. Yapılan maddi yardımın; eğitimde, sanayide, tarımda veya ülkenin milli çıkarları doğrultusunda kullanılmasına engel olmuştur. Türkiye’de yardımdan nasibini alan ülkeler arasındadır. Örneğin, Türkiye’nin Marshall Yardımı sonrası geliştirmemesi gereken sanayi dalları; Her türlü lüks eşya, Ağır kimya endüstrisi, Ağır sanayi yatırımlardan vazgeçip tarıma yönelmesi vs.

    Yine ABD-Türkiye arasında 1959 Yılında yapılan Tarım Ürünleri ticaretinin geliştirilmesine ilişkin anlaşma ile ABD’nin ihraç fazlası malları (Buğday, Mısır, Donyağı, Dondurulmuş et) ülkemize satılmış, yerli üreticilerimizi zor duruma sokmuştur. ABD’ye ödenen para ise ülkemizin aleyhine işleyen kuruluşlara harcandığını da tarihe baktığımızda görebiliyoruz.

    Sadece Marshall Yardımı değil, IMF’den de borç alan ülkelerin iç politikalarına çok rahat bir şekilde karışılmıştır. Verilen borcun ne şekilde kullanılacağına karar veren kuruluş, ülkenin üretimden yoksun bırakılmasına ve bir açık pazar haline getirilmesine yol açmıştır. Örneğin, alınan borçlar doğrultusunda, uygulanan iç politikalar ile ülkelerin milli para birimleri düşürülüp (devalüasyon) döviz karşısında değer kaybetmesi sonucu ülkenin kaynakları dışarıdan cüzi miktarlar ile elde edilebilmiştir.

    Bir ülkede; Faiz, Enflasyon, Devalüasyon, İç veya Dış borçlanma nasıl ekonomiyi zor duruma sokuyorsa, IMF veya Dünya Bankası gibi Uluslararası Kuruluşlarda bu ekonomik bunalımları Küresel güçte kullanmış oluyor.

    1960 yılında dünyanın en zengin 5 halkı ile, en fakir 5 halkı arasındaki gelir farkı oranı 30:1 iken
    1988 yılında bu oran 74:1 olmuştur.

    Alınan dış borçları ve faizlerini ödemek için ekonomisinin büyük kısmını ayıran ülkeler, zaruri ihtiyaçlarını esirgemiş, halkını ise açlığa ve sefalete mahkûm etmiştir. Detaya inmeden, sömürgecilik sisteminin nasıl değiştiğine değindiğimiz bu yazıyı son bir cümle ile bitirelim:

    ‘’1985 ile 2000 Yılları arasında günde 1$’dan daha az kazananların sayısı %18 artmıştır.’’

    Kaynaklar :



    1959 Tarihli Anlaşma :http://www.resmigazete.gov.tr/main.aspx?home=http://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/10228.pdf&main=http://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/10228.pdf

    Marshall Yardımı :https://s3.amazonaws.com/academia.edu.documents/45091605/MARSHALL-PLANI-VE-TURKIYE.pdf?AWSAccessKeyId=AKIAIWOWYYGZ2Y53UL3A&Expires=1518052715&Signature=sPRuRbaeNUP7JuEEiy6%2FMpJeNbM%3D&response-content-disposition=inline%3B%20filename%3DMARSHALL_PLANI_VE_TURKIYE_DE_UYGULANISI.pdf

    Belgesel : Zeitgeist







  • ABD yardım yaptı ve ABD yardımlarıyla beraber Türkiye ekonomik olarak çok büyük bir ivme kazandı. Tarım gelişti , ihracat arttı ve ithalatın artmasıyla yerli üretici rekabet nedir gördü , kişi başı gelir arttı vs. dileyen bakabilir Menderes dönemine. Burada Amerika'ya suç atmak manasız ve ağır sanayiyi yasakladıkları nerede geçiyor o da kaynaksız , cevap vermeye gerek bile yok bu kısma ya neyse.

    IMF borç verdiği ülkelerden genelde kemer sıkma ister. Bu borç verdiği ülkeler dışarıdan aldıkları parayı kendi çürümüş memuriyet sistemine aktarır , o para çöp olur yani. Türkiye IMF politikaları sonucu küçülmüş fakat ardından düzenli bir büyüme yakalamıştır ta ki 2008'e kadar. IMF en azından bir sistem belirtir , bütçe dengesi , rekabete dayalı yerli üretim , serbest bir piyasa ekonomisi vs. Bunu gelişmiş ülkeler de yapıyor ve reçeteler doğru sadece ACI. Ayrıca kimse de zorlamıyor paralarını almanı.

    Son birkaç satır için ise Çin , Hindistan gibi uzak doğu ülkelerini ve bu ülkeler yüksek büyüme oranlarıyla büyürken Batının yerinde saymasını örnek verebilirim.

    Suçlu bulmak isteyen suçlu bulabilir ama bazen aynaya bakmak lazım.




  • Bu Amerikan mandacılığının yaradığı ülkeler de var...Örneğin:G.Kore,Japonya...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Omega Speedmaster -- 9 Şubat 2018; 21:18:16 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.