Şimdi Ara

Afrin harekatında görevli biri üsteğmen iki askere ‘ilişik kesme’ cezası

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
8
Cevap
0
Favori
363
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Suriye’nin Afrin kentindeki YPG hedeflerine yönelik Zeytin Dalı Harekatı sırasında hayatını kaybeden iki askerin cenazelerinin çatışma bölgesinden alınmaması konusunda sorumlu görülen iki asker TSK’dan atıldı. İki askerin devletin ve TSK’nın itibarını zedeledikleri iddia edildi.

    Harekatın üçüncü günü olan 23 Ocak’ta üsteğmen Oğuz Kağan Usta ve uzman çavuş Mehmet Muratdağı yaşamını yitirmişti. Usta ve Muratdağı’nın naaşları ise çatışma bölgesinde kaldığı için alınamamıştı. Operasyonun tamamlanması sonrası naaşlara ulaşılabilmişti.

    İki soruşturmada ‘Kusur yok’ dendi
    Olayda sorumluluğu bulunduğu öne sürülen üsteğmen Burak Y. ve uzman çavuş Murat A.’ye ilgili 2’nci Ordu Komutanlığı ve 2’nci Ordu’ya bağlı 1’inci Komando Tugay Komutanlığı iki farklı soruşturma yürüttü.

    Her iki soruşturmada da askerlere ilişkin bir kusur atfedilmedi. Benzer bir soruşturmayı Hukuk Hizmetleri Başkanlığı da yaptı. Başkanlık da olayda kusuru olduğu iddia edilen personelin TSK ile ilişkilerinin kesilmesi yönünde karar verilmesinin, ölçülülük ilkesine uymayacağı kaydedildi.

    Kara Kuvvetleri kurulu da soruşturdu
    Bir diğer soruşturmayı ise Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu Yürüttü. Başında Kurmay Başkanı Korgeneral Yavuz Türkgenci, altı tuğgeneral ve iki albayın olduğu kurul, çatışmaya giren 13 personelin ifadesini aldı.

    Kurul, soruşturma sonrası üsteğmen Burak Y. ve uzman çavuş Murat A. hakkında ‘silahlı kuvvetlerden ayırma cezası’ verdi.

    Komutan: Çekilme emrini ben verdim
    Soruşturma sürecinde bilgisi alınan kişiler ise yaşanan sürece ilişkin ayrıntılı bilgi verdi. 2’nci Ordu’ya bağlı 1’inci Komando Tugayı Komutanı Tuğgeneral K.K., sahadaki personelin talebi üzerine geri çekilme talimatını kendisinin verdiğini söyledi. Tuğgeneral K., geri çekilme sürecinde çatışma bölgesinde kalan naaşların da alınamadığını bildiğini dile getirdi.

    ‘Moral motivasyonları azaldı’
    Üsteğmen Burak Y., yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Bütün gece yağmur altında kaldık. Üstümüz ıslak ve çamurluydu. Personelde el uyuşması ve donma belirtileri başladı. Dört-dört buçuk saat boyunca çatışma sürdü. Personelin moral ve motivasyonu azaldı. Silahların bir kısmı çamur nedeniyle tutukluk yaptı. Ateş gücümüz azalmaya başladı. İçinde bulunduğumuz olumsuz durumdan dolayı karşılık veremeyecek duruma geldik. Soğuktan dolayı eli ayağı uyuşmuş, kendinde olmayan ve hipotermi başlangıcı gözlemlenen personelim vardı.”

    Üsteğmen Burak Y., takviye amaçlı gönderilen zırhlı araçların da gelemediğini belirterek “Gelen bir araç da roketle vuruldu. Bize ulaşmaya çalışan Özel Kuvvetler Komutanlığı timi bize ulaşamadı” dedi.

    ‘Cenazeleri almak için çok çabaladık’
    Burak Y., kurul üyelerinin, naaşların alınmasına ilişkin yönelttiği soruyu ise şöyle yanıtladı: “Ateş çok yoğun ve yakın mesafedeydi. Naaşları almak için çok çabaladım. Ancak uzun süren çatışma ortamı, hava şartları ve takviye gelmemesi, beraber hareket ettiğimiz ÖKK personeli ve ÖSO grubunun yanımıza gelmemesi naaşları almamızı engelledi. Naaşların alınması ile ilgili bir emir almadım. Benim de artık zaman geçtikçe durumumuzun kötüleşmesi sonucu öncelikli amacım daha fazla şehit ve yaralı zayiatımızın olmaması oldu.”

    Bir kısım askerde donma tehlikesi başladı
    Uzman çavuş Murat A. da “Bütün gece yürüdük. Sürekli yağmur yağdı. Çatışma nedeni ile uzun süre hareketsiz kalınca bazı arkadaşlarda donma tehlikesi baş gösterdi. Yine mühimmatımız da bitme noktasındaydı” ifadelerini kullandı.

    Kararın iptalini isteyecek
    Murat A.’nın kararın iptali için dava açacağı öğrenildi. Murat A.’nın avukatı Mehmet Erkan Akkuş ise verilen kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu öne sürerek “Bu haksız ve hukuksuz bir karar. Gerçeğin, etkin bir yargılamayla ortaya çıkacağı düşüncesindeyim” dedi.
    http://www.diken.com.tr/afrin-harekatinda-gorevli-biri-ustegmen-iki-askere-ilisik-kesme-cezasi







  • Sahada zor şartlarda çarpışan askeri saçm sapan bir nedenle işinden et ama onlara lojistik ve askeri destek vermeyen üst düzey komutanlara bişey olmasın.

    Yahu anlatılanlar doğru ise adamlar ne yapsın. Giden gitmiş zaten napsın geride kalan sağlarda mı yok yere şehit olsun.

    Türk ordusunun itibarını bu yaşanan olayda uzman çavuş, üsteğmen değil, karar vericiler düşürmüştür
  • Sahada zor şartlarda çarpışan askeri saçm sapan bir nedenle işinden et ama onlara lojistik ve askeri destek vermeyen üst düzey komutanlara bişey olmasın.

    Yahu anlatılanlar doğru ise adamlar ne yapsın. Giden gitmiş zaten napsın geride kalan sağlarda mı yok yere şehit olsun.

    Türk ordusunun itibarını bu yaşanan olayda uzman çavuş, üsteğmen değil, karar vericiler düşürmüştür



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sarkat -- 4 Aralık 2019; 13:34:39 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sarkat

    Sahada zor şartlarda çarpışan askeri saçm sapan bir nedenle işinden et ama onlara lojistik ve askeri destek vermeyen üst düzey komutanlara bişey olmasın.

    Yahu anlatılanlar doğru ise adamlar ne yapsın. Giden gitmiş zaten napsın geride kalan sağlarda mı yok yere şehit olsun.

    Türk ordusunun itibarını bu yaşanan olayda uzman çavuş, üsteğmen değil, karar vericiler düşürmüştür
    Aynen buna benzer yazacaktım. Askerimize ihtiyacını karşılamayanlara ne olacak?
  • sarkat kullanıcısına yanıt
    amac elını tabuta koyup oy ıstemek hocam

    askerimizi düşünen yokki



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 9600_G_T -- 4 Aralık 2019; 13:31:27 >
  • TSK'nın onuru darbe girişimi esnasında kendi karargahında esir alınan genelkurmay başkanıyla beraber zaten zedelenmişti daha nasıl zedelensin?Mecliste bile kendisini ''Başınıza silah dayandığında yapacak birşey yok'' şeklinde ifadelerle savunanlara hiçbir ceza vs yok fakat çatışma esnasında şehit olmuş olan iki askerin cenazesini geri çekilirken geride bırakmak zorunda kalanlara ''onuru zedeledi'' gerekçesiyle ceza var öyle mi?O zaman başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere herkes cezalandırılsın.Mesela Kütahya-Eskişehir savaşından sonra Atatürk'ün emriyle Türk ordusu büyük bir çekilme yaparak Sakarya nehri civarına yerleşmişti.Bu esnada çatışmalarda hayatını kaybeden yüzlerce asker defin edilememiş,yunan kuvvetlerinin eline geçmişti.Dahası 1699 yılından beri geri çekilen Osmanlı paşaları ve padişahları da ''Şehit cenazelerini ve mezarlarını geride bırakmak'' suçlamasıyla yeniden yargılansın o zaman...Nasıl bir saçmalıktır bu böyle!

    Bunları söylememin amacıda çatışmada geride şehit cenazeleri bırakmak zorunda kalan askerlerin durumunu anlamanız içindi.Savaşlarda ve çatışmalarda bu çok sık görülen bir durumdur.Bazen cenazeleri olduğu yerde bırakmak zorunda kalırsın.Zira giden gitmiştir.Mühim olan hayatta kalan askerlerin güvenliğini sağlamaktır.O an için o şehitlerin naaşlarını almak imkansızsa ve bunu denerken birkaç asker daha şehit olabilme tehlikesi varsa geri çekililebilir.Bu askerliğin gereğidir.Mesela Kore Savaşında da Türk tugayı kendisini kuşatan Çin ordusunu yarıp çıkarken geride çok sayıda şehit cenazesi bırakmak zorunda kalmıştır.Bugün K.Kore sınırları içinde muhtemelen toplu mezarlara gömülmüş yüzlerce Türk askeri var.Ne yapalım bu Tugayın komutanı olan Tahsin Yazıcı hakkında ''TSK'nın onurunu kırmak'' suçlamasıyla yargılamasını mı yapalım?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Long Nightt -- 4 Aralık 2019; 13:47:43 >




  • Yazik yahu yazik. Adamin ifadesine gore sucu yok. Ulkesi icin canini tehlikeye atan insanlari yuceltecegimize ordudan kovuyoruz. TSK nin itibari 2 cenazesini sartlar dolayisiyla alamadi diye zedelenmez, boyle sacma kararlar yuzunden zedelenir.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.