Şimdi Ara

akıl ve ruh hastalıkları.. (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
25
Cevap
0
Favori
2.427
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • @kaotika,
    Öncelikle belirtmeliyimki kullandığınız bu dil ve üslup hiç ama hiç hoş değil

    Bu bir ''açık yakalama'' değil aksine fikirlerinize kıymet verdiğim ve düşüncelerinizi merak ettiğimin bir göstergesidir. Ki bunuda yukarıda açıkça belirttim.

    Hem ayrıca ben neyin açığını yakalama sevddasında olucağımki?

    Henüz tam olarak bilmediğim, kafamda eksik taşları tamamlamaya çalıştığım ve nispeten farklı bir felsefeye sahip birinin fikirilerini merak etmek, değer vermek benimkisi. Bunu yaparken kırıcı bir üslupmu kullandımda bu tarz yaklaşıyorsunuz. Yada soru sorulmasından mı rahatsız. Eğer öyleyse her ikisinide anlayışla karşılıyorum ve sizden özür diliyorum.

    Konuya gelince;
    Ruh, çok karmaşık ve üzerinde olabildiğince çok düşüncenin söylendiği bir kavram. Neredeyse herkesin aklında farklı bir tanımlama mevcut. Bunlar arasında gerçektende çok kıymetli fikirlerde var.
    Sizin yazdığınız iki üç cümledende anlayabildiğim kadarıyla sizinde farklı bir düşünceniz mevcut. Ama iki üç cümle ile anlatılamayacak veya anlaşılamıyacak bir düşünce-felsefe.

    Ayrıntı istedim, hata ettim. Sizi kırdım şimdide özür diledim...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: _FOCUS_

    gerçekten böyle sonradan oynattı kelimesinin anlamına muhatap olan insanlara çok acıyorum. ama nasıl oluyor bu iş onada aklım ermiyor.nasıl geri düzelemiyorlar. kendilerini nasıl telkin edemiyorlar şaşıyorum . ama sonra bir şekilde kendilerini normal hissettikleri düşüncesi onları iyileşmeye yönelmekten alıkoyuyordur diye düşünüyorum.
    dahası bazen kendiminde akli dengesini çoktan yitirmiş ama bunun farkında değilmişim gibi geliyor.çünkü eski benle aramda çok fark var. delirmiş olabilirim . aslında herkes te deli olabiilir. aksini kim bilebilir. eğer herkes deli ise?????

    Vay be bunu ben mi yazdım. Ups :D




  • @el-cezeri
    Ben şu şekilde düşündüm. Özelikle "çekiniyorum" kısmını iletinizde vurguladığınız için bu kanıya vardım. "kaotika ruhun varlığını kabul ediyor ama söylemeye çekiniyor" demeye getirdiğinizi düşündüm (düşünüyorum).

    Konuya gelince, soyut ama gerçek olan şeyler nasıl olur, önce bundan bahsedeyim. Bu bahsettiğim konunun ruh ile bağlantısı yoktur. sadece soyut kavramların nasıl gerçek olduğunu anlatmaya çalışıyorum.

    Sonsuzluk kavramı soyut bir kavramdır. Ama gerçektir. Belli bir cismi, şekli hacmi yoktur. "işte bu" diye gösteremeyiz. Soyut bir kavramın gerçek olduğun çıkarımlar ile biliriz. "Hiç bir nesne sonsuza kadar sürmez bunu biliriz. Her bitimden sonra yeni bir başlangıç gelir bunu da biliriz. Buradan sonsuzluk kavramına ulaşırız.

    Şimdi ruh'a geri dönelim. Ruh da soyut bir kavram. Bir insanın ruhu vardır. İnsan beynindeki trilyonlarca sinir hücresi ve trilyon kere trilyon sinir bağlantılarının yarattığı devinimleri tek tek tanımlama imkanımız yoktur. Biz insanın ruhundan bahsederiz. İnsanın beyni çalıştığı sürece ruhu ve benlik bilinci vadır. Benlik bilinci soyut fakat gerçektir. Beyinde düşünceler aktığı sürece benlik bilincini hissederiz. Fakat beyin öldüğü zaman ruh da orada biter. Ruh zaten soyut idi. Soyut olan bir şey beden dışında yeniden canlandırılamaz. İşkence edilemez. Cennete ya da cehenneme gönderilemez. Çünkü soyuttur.




  • @kaotika,
    Sizi temin ederim ki mesajımda böyle bir kasıt kesinlikle yoktur. Böyle bir düşüncede aklımın ucundan geçmedi. ''çekiniyorum'' ibaresini siz kullandınız bende siz kullandığınız için alıntıladım (özellikle tırnak içersinde).
    Ben sizin bu ilgili mesajınızdaki ''çekiniyorum'' kısmından çok fikir kısmına yoğunlaştığım için ''neden çekiniyor olabilir'' düşüncesinide ihmal ettim ta ki siz cevap yazana kadar. Sanırım bu küçük ihmal sizin kırılmanıza veyahut beni yanlış anlamanıza sebep olmuş.
    Neyse, yanlış anlaşılmada olsa ben özrümü beyan ettim. Dilerim sizde bu hatayı görmezden gelebilir ve (sanırım) hala sürmekte olan bu zanınızı hüsn-ü zanna çevirirsiniz.

    Konuya gelince;
    Gerçektende düşündüğüm gibi nispeten farklı bir felsefeniz var(mış).
    Ancak burada size ait olmayan büyük ama fark edilmeyen bir hata var. Şöyleki, normal dünya, taş tıoprak, madde, atom, genel ifade ile maddiyat için kullandığımız ''gerçeklik'' kavramını genişletip genişletip bir çok kavram için kullanmamızda ortaya çıkıyor.
    Evet mesala doğal sayılar elle tutulmaz gözle görülmez ama doğada varlığı her an hisedilen ''gerçek''liği rededilmez bir kavramdır.
    Sizin vermiş olduğunuz örnekteki gibi sonsuzlukta kezâ.

    Ancak ben sizden farklı olarak ruhu bir ''gerçeklik'' olarak görmüyorum (Gene genel tanım çerçevesinde). Fazlasıyla karmaşık lakin ''gerçeklik''ten olabildiğince uzak bir ...
    Belki ruh soyut ile somutun karşılaştığı, karıştığı veya çatıştığı noktadır.

    Ruhu anlamak, kavramak çok zor. Tanımlamaksa ...
    Elbette her kavramda olduğu gibi bu kavramıda anlayabilmek için insan üstü bir çaba, emek ve münazara gerek.

    Henüz işin başında olan bizler için ise önce ortak kavramlar üzerinde tartışıp ortak tanımlamalar getirmek ve bu sayede aynı dili konuşabilecek seviyeye gelmemiz gerek. Elma içinde armut içinde aynı sesi çıkartacaksak kendimizi ifade edemeyiz.

    Konudan uzaklaştığım için kusura bakmayın. Bunun yeri burası değildi biliyiorum ama istemeden oldu.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika


    Sonsuzluk kavramı soyut bir kavramdır. Ama gerçektir. Belli bir cismi, şekli hacmi yoktur. "işte bu" diye gösteremeyiz. Soyut bir kavramın gerçek olduğun çıkarımlar ile biliriz. "Hiç bir nesne sonsuza kadar sürmez bunu biliriz. Her bitimden sonra yeni bir başlangıç gelir bunu da biliriz. Buradan sonsuzluk kavramına ulaşırız.


    Sonsuzluk kavramına böyle ulaşmanız sonsuz üstüne yeterince düşünmediğinizi gösteriyor. Tabi bu benim fikrim. İletişim derslerinde önce nedeni söylemek gerekir demişlerdi ama neyse :D.
    Efendim bir şey başka bir şeyler birleşerek sonsuzu oluşturamaz. Bir şey bir şekilde bir yerde başka bir şey ile birleşiyorsa eğer o orada son buluyor diğeri başlıyor demektir. Bu yüzden sonsuz parçalardan oluşmaz. O tek başına hiç bir şeyler birleşmeden sonsuz olmak zorundadır. Sonlu şeylerden asla, hiç bir şekilde sonsuz oluşmaz. Sonlu şeylerden sadece sonlu şeylerden oluşan bir bileşim bir büyüklük oluşur ve yinede sonludur. Çünkü sınırları vardır. Sınırı olmayan bir şey başka bir şeyler birleştiriliemez, sınırları olan bir şey ise sonsuz olamaz. Bu her şey için geçerlidir.

    quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Şimdi ruh'a geri dönelim. Ruh da soyut bir kavram. Bir insanın ruhu vardır. İnsan beynindeki trilyonlarca sinir hücresi ve trilyon kere trilyon sinir bağlantılarının yarattığı devinimleri tek tek tanımlama imkanımız yoktur. Biz insanın ruhundan bahsederiz. İnsanın beyni çalıştığı sürece ruhu ve benlik bilinci vadır. Benlik bilinci soyut fakat gerçektir. Beyinde düşünceler aktığı sürece benlik bilincini hissederiz. Fakat beyin öldüğü zaman ruh da orada biter. Ruh zaten soyut idi. Soyut olan bir şey beden dışında yeniden canlandırılamaz. İşkence edilemez. Cennete ya da cehenneme gönderilemez. Çünkü soyuttur.


    http://www.tdk.gov.tr/TR/SozBul.aspx
    soyut
    sıfat, felsefe
    1 . Varlığı duyularla algılanamayan, mücerret, somut karşıtı, abstre:
    "En soyut konuları çok çarpıcı somut örneklerle herkesin anlayacağı bir yalınlığa getirirdi."- H. Taner.
    2 . mecaz Anlaşılması, kavranılması güç.
    ----------------------------------------------
    Düşünmenin ve konuşmanın ve de bilimin ilerlemesinde dilin ve felsefenin önemi yadsınamaz. Eğer dili iyi kullanamıyorsanız ne güzel ve anlamlı konuşabilirsiniz, ne anlatılanı doğru anlayabilirsiniz ne de berrak düşünebilirsiniz. Bu bağlamda dil çok önemlidir vesselam.

    Bir şeyin duyularla algılanamıyor oluşu onun olmadığı anlamına kesinlikle gelmez. Zira mikropları mikroskop aracılığı ile görürüz. Çok uzaktaki gezegenleri görmek için teleskop kullanırız. ( Ben şahsen bu iki aletide kullanmadım ve çok merak ediyorum :D ). Bunlar bize uygun aletler yapılabildiğinde gözle görülmeyen bazı şeylerin görülebileceğini, çıplak kulakla duyulamayan bazı şeylerin duyulabileceğini işaret etmektedir.
    Bugün bir gün ruhun bilimsel olarak kanıtlanamayacağını söylemek hiç doğru bir davranış olmayacaktır. Bu bilimin ilerleyebilirliğini inkar etmek olur. Böyle bilime inanç olmaz. Ya da bilime böyle inanılmaz. Bilim bizi ileri götüremiyorsa neden ona hala bağlı kalıyoruz ki. Bize verebileceğini vermiş artık, daha fazla bir şey beklemeyelim o zaman ondan.
    Ayrıca her zaman söylemişimdir. Var olmayan birşeyden bahsedilemez.




  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.