Şimdi Ara

AKP Çok Fena Düşüyor.. (99. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
28.562
Cevap
66
Favori
517.944
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1406 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 979899100101
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Wikipedia denilen hilkat garabetini hala bilimsel, resmi, ilmi, istatiksel bilgiymiş gibi gösteren yetersizlerin olduğunu görmek beni sevindiriyor. chape mantalitesinini hiç değişmediğini çok rahat bir şekilde görebiliyoruz. Sizin savunduklarınızda sabahtan akşama oturup, hangi yalanı neremizden nasıl uydurur da şu anketleri bizi birinciymiş gibi gösteririz diye ter akıtacaklarına biraz doğruları yazmış olsaydılar bir kaç puan daha fazla almaları mümkün olabilirdi. Tabi sizin gibiler ancak işlerine gelenleri alırlar, bilimsel, ilmi, istatiksel kaynak diye gösterdiğiniz wikipedia Türklerin sözde soykırım yaptıkları ermeniler içinde bir sayfa açmış. Sizin demeniz oluyor ki sizin atalarınız bu ermenilere soykırım yapmışlar, siz ve sizin gibilerin beyincikleri ancak bu kadar müthiş fikirler üretebilir. O nedenle sizi müthiş fikirleriniz ile baş başa bırakıp blok listeme ekliyorum ki wikipedianın engin palavra dünyasından, pardon engin bilgi, ilim dünyasından geniş geniş faydalanın..




  • AKP niye halen iktidarda ben size söyliyeyim alternatifi olabilecek bir parti lideri mevcut değilde ondan..ne kılıçdaroğlundan,nede bahçeliden lider filan olmaz..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ilhan032

    quote:

    Orijinalden alıntı: umut_baris

    quote:

    Orijinalden alıntı: ilhan032

    Ak Parti %40'ı geçemezse sınırsız banlıyorum hesabı

    Sen diyebiliyor musun ?

    İmzandakine kalmadı dünya.

    Abd elini çekse sırtınızdan yalansınız yalan yalan.

    Aynı kamyonetten nerelere geldiniz.

    Artık öyle doymaz haldesiniz ki ne arazi yetiyor size ne ihale.

    Birbirinizinkilere göz dikmeye başladınız.

    Her şey çok güzel ya.




    Ak Parti %40'ı geçerse kendini sınırsız banlayacak mısın onu söyle

    AKP karşıtı olunca CHP'li olunuyordu değil mi?

    Neo-osmanlı partizanlığına devam et sen.

    Emperyalistlere iyi sırt dayıyorsunuz.

    Fanusunda mutluluklar.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Bloodborne



    Boşver hocam sonra elitistsiniz, aşağılıyorsunuz diyorlar.

    En büyük asker bizim asker derler ama şehitlerimizin nedeninin bu emperyalistler olduğunu bilmezler.

    Emperyalizm, sömürge nedir bilmiyorlar ki.

    Faşist Amerikancı iktidarların getirdiği yobaz hocaların elinde yetişmiş hepsi.

    Aileleri desen ayrı travma.

    Her şeyin başı eğitim.

    Ne insanlar var şunlara taş çıkartır yaşına rağmen.

    Para için birbirini ezenler bunlar.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kafkas kurtları


    quote:

    Orijinalden alıntı: hakande84

    quote:

    Orijinalden alıntı: kafkas kurtları


    quote:

    Orijinalden alıntı: hakande84

    quote:

    Orijinalden alıntı: kafkas kurtları

    quote:

    Orijinalden alıntı: hakande84

    quote:

    Orijinalden alıntı: kafkas kurtları

    quote:

    Orijinalden alıntı: hakande84

    quote:

    Orijinalden alıntı: karakartal1453

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kragger

    Neden mi akp düşüyor?

    Çünkü halk artık et yemek istiyor.Tarım ve hayvancılık cenneti ülkemizde 50 TLye et görmek istemiyor.Pazarda kafası yukarda gezmek istiyor.

    Ülkeyi 50 yıl yiyip sömürmeseydiniz halkın cebindeki paraları çalmasaydınız şu anda halk cebinde parayla gezerdi zaten.

    Değerli renktaşım. Kusura bakma ama verdiğin bilgi yanlış. Bahsettiğin partinin CHP olduğunu üç aşağı beş yukarı anladım. CHP, tek başına 15 yıl iktidarda kalmıştır. Atatürk'ün ölümünden sadece birkaç yıl sonra Atatürk'ün en büyük arzularından biri olan çok partili döneme geçilmiş ve günümüze gelinmiştir. O dönemde yapılan şeyler sadece üretim olmuş. Fabrikalar, tarlalar, eğitim kurumları, demiryolları. Bütün bunlar hırsızlıkla suçladığın partinin döneminde yapılmış. Sonrasında hiç tek başına iktidar olmamış, hep koalisyonla beraber gelmiştir.

    Esas hırsızlık 80'li yıllarla başlamıştır. ANAP'a kadar inmen gerekir. Biraz araştırırsan zaten ne pislikler çıktığını görürsün. Mevcut CHP'li belediyeler çalmıyor mudur günümüzde? Muhakkak. Çünkü artık ülke o kadar kontrolden çıktı ki kim ne halt ediyor belli değil. Hatta iddiamı biraz daha ilerleteyim. Ben, Gezi Parkı'na da gittim. Orada da hakkımı aradım. Ancak Yalova Belediyesi bunlar hiç olmamış gibi yol yapalım diye ağaçları taşımak yerine kesmeyi tercih etti. Sonradan bunun yerine kat kat fazlası fidanlar dikildi ama iş işten geçmişti. Bunları görüp kabul etmek lazım.

    İktidara gelince. Hadi CHP'nin yolsuzluklarını sen belgeleyebilirsin. Çünkü burada yazsan kimse inanmaz. Belgelesen de çok fazla bir görüş değiştiremezsin. Ancak iktidarın yaptığı yolsuzlukları belgelemek ve kanıtlamaya kimse ihtiyaç duymuyor. Gazetelerde çarşaf çarşaf yazıldı, onlarca ses kaydı çıktı. Hatta bak bir cümle çok vurucu burada. Ne dedi dönemin başbakanı? "Devletin kriptolu telefonlarını dinlediler." Yani bütün iddiaları kabul etti! Düşünsene cümledeki derin manayı. Hiçbir kafa karışıklığına mahal vermiyor bu cümle. Bunu söylediğine inanmıyorsan aynen böyle yaz Google'a, videolarda bulursun zaten. Sonuçta herkes çalıyor ama şu anda çalmak meşrulaştı. Bunun önüne geçmek durumundayız. Tek taraflı düşünme. İşi savaşa çevirmeye gerek yok. Az biraz araştır sadece. Araştırmasan da olur. Ama o zaman karşındakine izin ver doneleriyle konuşsun seninle. Böyle olmaz tartışma çünkü.

    hangi ididaları kabul etti arkadaşım bi açıklarmısınız.! kendi kendinizle çelişiyosunuz!

    "devletin kriptolu telefonlarını bile dinlemişler" ifadesi hangi iddiaları kabul ettiğ anlamına geliyor anlamadım.!

    ergenekn balyoz sürecinde o cemaatin kanalında sabah akşam tape ve ses kaydı manyağı yaptılar milleti.! sonuç.!! bir çoğu düzmece çıktı..

    bu nasıl bir algı dırki şimdi aynı ses kayıtları ve tapelerin kuşkusuz doğru olduğuna inanıyorsunuz.! bunu nasıl ifade edeceksiniz.!

    bizim nasıl ki bunların doğru olmadığını ispatlayacak gücümüz yetkimiz ve selahiyetimiz yoksa sizinde doğru olduğunu ispatlayacak durumunuz yok.!

    kaldı ki bu paralelin geçmişteki uygulama ve metodlarına bakarak bu konuda millet az çok tahmin yürütebiliyor.





    Cevabını bildiğiniz soruları sorarak lafı çevirmeyin. Eveleyip gevelemeye gerek yok. Açık ve net değil mi? Söylendiği dönem belli. Söylenenler belli. Kaldı ki nereden çıkardınız benim herhangi bir iddaya doğru söylediğimi. Bunu ben değil başbakan söylüyor dedim size. Ergenekon ve Balyoz'un Türk ordusunu tasfiye etme süreci olduğunu ve hükümetin gizliden gizliye bunu desteklediğini siz de biliyorsunuz. Oy avcılığına gerek yok. Mesajım açık ve net. Sizin bu paralel yapı dediğiniz şeyle biz bu hükümetin işbirliği yaptığını gördük senelerce. Lütfen elinizi vicdanınıza koyun. Şu yorumunuzu sakin kafayla bir daha okuyun.

    Ne demek istediğinizi çok iyi anlıyorum. Ancak buradaki durum sizce de biraz farklı değil mi? Konuşma kayıtları çıkıyor ortaya. Savcı soruşturmayı açıyor ve o savcıların hepsi görevden alınıyor. Onu da geçtim. O cümle tam da bu olaylar sırasında söyleniyor. Bu ne demek? Beni dinlediler, konuşmalarımı basına sızdırdılar demek. Ben, cemaati de hükümeti de desteklemiyorum. Ayrıca dikkatiniz çekerim. Muhalefet paralel soruştursun diye önerge veriyor. Önerge iktidar partinin oy birliğiyle reddediliyor. Bu ikiyüzlülük değil de nedir?

    Bakın tekrar söylüyorum. Herhangi bir partinin reklamını yapmak gibi bir amacım yok. Hepsi kendi çıkarlarını düşünüyor. Bari sizler vatandaş olarak ülkenin çıkarlarını düşünün diyorum. Çok mu şey istiyorum? Fanatikçe yorumlar yapıyorsunuz. Doğruluk payı olan tek bir cümle kurmuşsunuz eleştirinizin içinde ve ben bu eleştirinizi kabul ediyorum. Ancak bağladığınız yer yanlış. Kimse bunu ispat edemez diyorsunuz. O dönemin başbakanı bunu söyledikten sonra sizce benim ispat etme ihtiyacım kalır mı? Aynı şeyler ana muhalefetin başına gelseydi ve bu ana muhalefet bu beyanatı yapsaydı siz de aynı eleştiriyi yapmaz mıydınız?

    hocam eveleyip gevelemiyorum. bakın doğrudan soruyorum.! diyorumki hangi iddiayı kabul etti. çalıp çırptığınımı? ergenekon ve balyoz davasında hükümetin bu harekete destek verdiğini biliyoruz. bunda hemfikiriz bu malum bir durum. ama şu durum tespitinide yapalım. o süreçte yanlışla doğrununda aynı torbaya konduğunu öğrendik.!

    erdoğanın vesayet karşısında yaslandığı bu hareketin nasıl düzmece ve kumpaslarla tuzak kurduğu gerçeğini bugün artık hepimiz kabul ediyoruz.! işbirliği yaptığı dediğiniz hareket veya cemaat her neyse 12 yıllık bir oluşum değilki.! geçmiş dönem hükümetlerinde menfaat adına sıcak baktıkları olmuştur bu cemaate.!

    bence ne demek istediğimi anlamamışsınız . ergenekon balyoz dada kayıtlar ortadaydı. o zamanlar seslerini yükseltenler 17-25 aralıkta neden çark ettiler.?





    Allah kimseyi bu duruma düşürmesin.! o zamanlar soruşturmaların gizlilik içinde yürütülmesi gerektiğini söyleyen kko grup konuşmasına kaset ve tape lerle geldi.!!!

    söyle bağlıyayım isterseniz erdoğan ile ilgili tape lerde montaj olduğuna inanmıyorsanız ergenekon ve balyoz la ilgili tape ve ses kayıtlarınında doğru olduğunu kabul etmeniz gerekir. aksi takdirde kendinizle çelişir yada ideolojik bir yaklaşım serğilemiş olursunuz..

    son olarak erdoğanın "beni dinlemişler basına sızdırmışlar" sözlerinden o tape lerin montajlı olmayacağı anlamı çıkmaz.


    Aslında benim anlatmak istediğimin tamamen dışında ve hatta konunyla tamamen alakasız bir konu üzerinden tartışıyoruz şu anda. Başka bir konuya geçeceksek önce eldekini çözelim.

    Bakın benim tezim çok temel bir gerçeğe dayanıyor. Kendi beyanatları bunlar. Buyrun:https://eksisozluk.com/devletin-kriptolu-telefonlarini-bile-dinliyorlar--4255674

    Bu videoda zaten neyin nasıl söylendiği apaçık ortada. Bu söylemler 17-25 Aralık dönemine aitti. Ben, içerik doğru veya yanlış diye bir iddiada bulunmuyorum. Bir ülkenin başbakanı bu beyanatta bulunarak bu iddiayı doğruluyor diyorum.

    Sizin gönderdiğiniz linkte ise internete sızan bir belgeden bahsediyor. Arada çok ciddi farklar var. Nedir bu farklar:

    1) İlk bahsi geçen kayıtların nasıl sızdırıldığı soruluyor. Bunun suç olduğu belirtilmiş. Doğrudur da. Dikkatinizi çekerim. Bunlar sadece metin olarak sızdırıldı. Doğruluğu da bir o kadar tartışılır.

    2) K.K.'nun bahsettiği ikinci kayıtlar ise internete düştü. Şayet bunu bir savcı sızdırdıysa bu bir suçtur. Ancak hala ve hala hükümet içerisinde haber sızdıran birçok insan var. Yani aynı kefeye konulacak hadiseler değil.

    Tekrar ediyorum. Eğer bu bilgileri sızdıran bir savcıysa bu apaçık suçtur. Buna itirazım zaten olamaz. Ancak bu ses kayıtlarını kim sızdırdı belli değil. Ayrıca bugün Almanların bile elinde belgeler olduğu söylenirken burada basit bir savcı işi olduğunu düşünmeyelim. Esasında bunu Türk Telekom'u özelleştirirken düşüneceklerdi. Vaktinde en büyük silahları olan bu kurumun namlusu kendilerine dönünce çark ettiler.

    Konuya geri dönecek olursak... Başta da belirttiğim gibi bu doğrudur veya bu yanlıştır diye bir yargıda bulunmadan size direkt olarak resmi konuşmasından bir örneklemde bulunarak cevap verme yoluna gittim. Bu cümlenin anlamını iyice süzün. Zaten o zaman ne demek istediğimi anlayacaksınız. Bu görüşmeler dinlenmiş ve bugün basına servis ediliyor demek değil de nedir bu?


    bunun öncesi var ama hocam çok yanlış ve yanlı hareket ediyorsunuz.bilmiyorsanız sözüm yok. neyse anlaşamicaz heralde.!

    iyi geceler dilerim.!

    Eğer yaklaşım bu olursa zaten olay anlaşıp anlaşmamaya değil, son sözü söyleyip uzaklaşma mantığına girer. Bunun evveliyatını veya başka birşeyi tartışmıyorum ben. Ben size çok basit bir soru sordum ve aslında çok basit olarak bu iddianızı cevaplamanızı beklerdim. Başka sorular sorup konuyu bulandırmanızı değil. Sizin bu açtığınız konu bambaşka bir konudur ki bunu farklı bir zaman diliminde yine tartışırız. Problem değil.

    Ancak ben size çok basit birşey söyleyeceğim. Bilgisizlikle ithaf ettiğiniz vakit bu bilgisizliğin kaynağına inmeli ve bunu ispatlamalısınız. Sizi anlıyorum. Saat çok geç oldu ve bu konuyu benimle sabaha kadar da tartışsanız benim sorumun cevabının sizin istediğiniz cevap olmadığını çok iyi biliyorsunuz. Ayrıca yorgunsunuz da. Çünkü sabahtan beri hiçbir amaca ulaşmayacak konular hakkında fikir yürütüyor, kendinizi yanlış cepheye karşı biliyorsunuz. Bunu yaparken de haliyle yoruluyorsunuz.

    Bunu niye mi yapıyorum? Oyunuzu değiştirin diye değil. Yapılan herşeyi sorgulayın diye. Türkiye'de sadece Akit gazetesi, Türkiye gazetesi yok. Bunların başlıklarını da ben ister istemez görüp okuyorum. Diğer tarafın gözleriyle olaya bakın. Sizin yanlı söyleminiz sadece başından beri taraf olmanızdan kaynaklanıyor. Benim durduğum yerden baksanız zaten gördüğünüz manzaradan mideniz bulanırdı. Ben, gözü kapalı CHP'ye oy atan seçmen modeli olma alışkanlığımı 2007'de bir biralı sohbetin geçtiği masada bıraktım. Bunun yerine sizi ve sizin gibi benden çok farklı düşünenleri anlamakla geçiriyorum zamanımı. O günden sonra da bugüne kadar baktığınızda kavga ettiğim tek bir karşıt görüşlü insan yoktur. Nitekim fark etmişsinizdir belki, herkesle kavga ederken benimle konuşma şekliniz bile değişti.

    Bu foruma son paragrafımı yazıyorum. Dilerseniz PM üzerinden hem diğer konuyu, hem de bu konuyu tartışmaya devam edebiliriz de. Ancak sizin lider dediğiniz adam sandığınız lider olmayabilir. Kutuplaşmadan beslenip her kesmi birbirine kırdıran ve bu kargaşadan faydalanıp güçlenen biri olabilir. Sorunu Kemal Kılıçdaroğlu çözer mi? Hiç sanmıyorum. Ama en azından bir başlangıcın yapılıp ülkenin girdiği borç girdabından ve bölünmüşlükten kurtulması gerekiyor. Konu dışı olacak belki ama her yerde IMF'ye borçları bitirdik, eski hükümet yalvarıyordu diyorlar ancak iç borcun ve dış borcun kaç kat arttığını söylemiyorlar. Yani aslında borç IMF yerine yüksek faiz veren özel bankalara. Bunu da dilerseniz haber arşivinden bulup sizinle paylaşabilirim. Araştırmanın sınırı yok. Doğru bir doneyle gelirseniz şüpheniz olmasın ki onun üzerinde saatlerce fikir yürütebiliriz. Ancak lütfen, bu andan itibaren birşey yazacaksanız da bu yazdıklarınız önyargılardan arınmış, ülke geleceğini düşünen sade bir vatandaşın bakış açısı olsun.



    öncelikle şunu söylim isterseniz pm den isterseniz başka türlü her şekilde konuşur tartışırız sıkıntı yok.!

    diğer bir husus sosyal medya üzerinden öyle bir nefret öyle bir linç kampanyası yürütülüyor ki iftira fitne ve yalanlarla sonuç alınmaya çalışılıyor.! amaç rte aleyhine algı oluşturmak.!

    bu forumda küçük te olsa bu operasyon ların bi ayağı var.! her ne kadar ergen de kaynasa forum böyle bir ekibin varlığını biliyorum. kavgacı bir kimliğim yoktur aslında ama tespitiniz doğru.!

    sizin sorduğunuz sorunun cevabını verdim mesajlarim içerisinde ama tatmin olmadınız.

    verdiğiniz link deki erdoğan ın sizin tabirinizle itiraf gibi açıklamaların onceside var dedim. yani daha önce verilmiş cevabı var demek istedim. ama bunlara girersek şimdi çıkamayız.

    benim size iyi geceler temennim soz sözü söyleyip uzaklaşma anlamında değildi de neyse.!öyle diyorsanız öyle olsun.!

    belki inanmayacaksınız ama bugüne kadar ne akit okudum ne sabah okudum nede türkiye. daha çok zaman okudum ama o yıllara lanet ediyorum şimdi.!

    bakın ben ülkemin tarafindayim icraat tarafindayim kuru laf değil. icraata bakarım. 39 yaşındayım yakın tarihdeki tüm soygun vurgun ve krizleri bilirim. 2002 öncesi iki kere kepenk kapattık. yaşınız kaç bilmiyorum ama 28 şubat sürecini hatirlarmisiniz.? ülkeyi irtica hortluyor diye ayağa kaldiranlarin aslında en büyük vurgunu yaptıklarını hatirlarmisiniz.?

    ımf e olan borcun bitirilmesini küçümsemeyin.! dış borç konusu apayrı tartışılacak bi konu.!

    kutuplasmadan beslenen erdoğan değildir yapmayın hocam. bakın sizdede böyle bi algı oluşmuş. bu ülkedeki erdoğan nefretliğinin sebebleri çok farklı konuşmak istemiyorum şimdi bunları. 2002 den beri süreci bi gözden gecirirseniz aslında erdoğan nefretligini daha iyi anlarsınız.

    Lütfen ama. Siz farkında mısınız? O kriz döneminde ve öncesinde zaten olan bütün olaylar 80 darbesiyle iktidara gelen düşüncelerdi. Bakın size çok basit örnek vereyim. ANAP dönemine gidin. Mehmet Cengiz denen adamı orada göreceksiniz. Günümüze gelin yine iktidarın yanında göreceksiniz.

    Sosyal medya üzerinden yapıldığını düşündüğünüz organizasyon ise kusura bakmayın ama hayal mahsulüdür. Neden mi? Bu kadar tepki toplayan bir Başbakan veya Cumhurbaşkanı'nın sevilmemesi ve bunu da interneti en etkin kullanabilen kesmin dile getirme çabası sizin bu insanları organizasyon olarak görmenize sebebiyet veriyor. En basit haliyle benim yaptığım şu yorum bile size organizasyonun bir parçası gibi gözükebilir. Bunlar mesnetsiz iddialardır ve böyle birşey varsa da bunun açığa çıkması gerekir.

    Konunun evveliyatı var demişsiniz. Lütfen açıklayın. Ancak benim haberlerden, bırakın haberleri forumlardan takip ettiğim kadarıyla bunun evveliyatı İran'a kadar dayanıyor. Orada boşu boşuna tutuklanmalar olmadı. Lütfen söyler misiniz bana. Eğer bu iktidar bu davadan korkmasaydı yargının aynı savcı ve hakimlerle takip etmesine izin vermez miydi? Neden askerler hapse atılırken göz yumuldu peki bu hakim ve savcılara? Şimdi ucu kendilerine dokununca birer birer görevden alındılar. Kim bilir birkaç gün daha uzun sürse neler olacaktı siz düşünün. Bunların da konuşulması gerekiyor.

    O krizi benim ailem de yaşadı. Ben de 30 yaşındayım ve çok iyi bir araştırmacıyım. Merak etmeyin. Bilmediğim birşey olsa da kuru kuruya savunmak yerine gider araştırırım. Sizin o dönemde iki kere kepenkleri indirmenizin sebebi ANAP, DYP gibi partilerin icraatlarıdır. Nasıl icraatlar peki bunlar? Akrabaları banka hortumlayan hırsızlar, Tansu Çiller'in aniden zenginleşmesi ve benzeri birçok konu. Necmettin Erbakan için de o dönemde yobaz denirdi. Sonradan araştırdığımda İmam Hatip yaptırmayan tek siyasinin Erbakan olduğunu da biliyorum. Yani merak etmeyin. Karşınızda körü körüne bir düşünceye saplanmış biri yok.

    İcraate bakıyorsanız şayet lütfen o zaman bana niçin alım gücümüz düşüyor bunu açıklayın. İcraate bakan birinin tasvip edeceği şeyler olmuyor. Dış borç aslında başka konu değil. Birebir işte bu icraatlerin sonucu. Ecevit hükümeti belki kimse farkında değil ama ekonomiyi toparlayıcı önlemler alarak kovuldu. IMF'den o dönem düşük faizle alınan borç bu nedenle rahatça kapatıldı. Hatta özelleştirmelerin de ilk ayağı o dönem yapılmıştı ama amacından saptı. Ülke olarak kar eden kurumları sattık. Sata sata geldiğimiz durum da ortada.

    Ayrıca nasıl kutuplaşmadan Erdoğan sorumlu değil? Bunu da açıklayın lütfen. Ben size onlarca metin bulurum sizin bu söylemlerinizi yalanlayacak. Hem de tarafsız yayınlardan alıntılarım. Yapmayın etmeyin. İzmirliye gavur dedi mi? Dedi. Kürt sorunu dedi, akşamında silahlar patlamaya başladı. Çözüm süreci diye birşey uydurdu, şimdi inkar ediyor. Eskiden doğu ve güneydoğuda birçok ilde Türk bayrakları dalgalanırdı. Çok da eski değil, 2010 yılına gidin. Şimdi neyin dalgalandığını görüyoruz hepimiz. Bakın sizinle beraber süreci istediğiniz gibi gözden geçirdim. Gezi Parkı'na gidelim hatta, konuyu daha da ağırlaştıralım. O gün ne yaptı? Çapulcu dedi millete, %50'yi zor tutuyoruz dedi. Kışkırtmak için yapmadı mı? Yaptı. Oraya bir de hiç yoktan HDP de gidince bunu terör eylemi gibi göstermeye çalışmadı mı? Çalıştı. Orada halkı bütünleştirip oylarını kat kat arttırabilirdi. Kişisel öfkesiyle bunu beceremedi. Yerine ne yaptı? Her zaman klasik olarak yaptığı şeyi yapıp iç güvenlik yasasını çıkarttı. Neden mi klasik? İçine doğru gözüken bir madde koydu. Neydi o madde? Molotof kokteyli ve sapan gibi şeyler de saldırı silahları statüsüne girdi. Ancak polisin zaten kendini savunma hakkı vardı. Bununla alakalı Ümit Kocasakal, Tarafsız Bölge'de çok güzel durumu izah etti. Esas amaç ise ileride oluşabilecek bir protesto gösterisi Gezi Parkı gibi büyürse polise sınırsız yetki vermekti. Sanki yokmuş gibi.

    Tabii bunlar benim gördüklerim. Siz de istediğiniz gibi yazabilirsiniz gördüklerinizi. Sizin kepenklerinizi yine mevcut zihniyetin icraatleri indirdi o dönemde. Buyrun denemesi bedava. Gidin Beşiktaş'a. 2000'li yıllarda orada bulunan birçok esnaf kepenk indirdi. Bakkalları bu iktidar öldürmedi mi? Küçük esnafı yok etmedi mi? Hepsi cemaatle iç içe yaşadı bu insanların. Hepsi bundan nemalandı. Ne zaman ki havuzdaki su miktarı azaldı, birbirlerine girdiler. Erbakan bile Erdoğan'ın amacından saptığını söylüyordu ölmeden önce. Kendi öz oğlu CHP'den aday oldu. Daha ne diyeyim size?

    Sonuca gelirsek, başta da belirttiğim gibi bütün bunları size oyunuza etki etmek için değil, olduğunu sandığınız birçok şeyin olmadığını söylemek için yazıyorum. Rica ediyorum sizden eğer bir iddianız varsa ki beşinci paragraftaki gibi cümleleri bitirmek yerine bu tezi ortaya koyun lütfen. Sorun değil. Yarın mesaim biter, dönüp cevap yazarım. Bundan zerre kadar üşenecek değilim. Bir de unutmayın. Senelerce o Zaman gazetesi bu hükümetin reklamını yaptı. Şimdi lanet ettiniz ama o dönem bu hükümete de bu gazetenin yalanlarıyla inandınız belki de. Ben sizi burada sizin tezinizle karşı karşıya bırakacağım: Ne demiştiniz? Eğer savcı Ergenekon ve Balyoz'da haksızsa şimdi de haksızdır demiştiniz. Burada size sadece faktörleri anlatarak iki konunun bağımsız olduğunu izah etmeye çalışmıştım. Şimdi ben de size soruyorum. O dönemde yazdıklarına inanmış olup sonradan mevcut iktidarla akıl hocaları çarpıştığı için metinlerini artık okumadığınız gazete o dönemde ne kadar güvenilirdi? Acaba her haberi doğru muydu? Doğru olmasa bile o dönemde okuduklarınızdan etkilenip başka görüşlere düşüncelerinizi kapatmış olamaz mısınız? Siz bunu etraflıca düşünün bence. Hemen cevap verme ihtiyacı da hissetmeyin bence kendinizde. Eğer üstünden sağlıklı bir tez çıkarırsanız konuşalım. Keza çıkmasa bile geldiğimiz noktada birçok konuyu konuşmuş, fikirlerimizi bir şekilde paylaşmış bulunuyoruz. Sadece ricam şu boşlukları doldurun. Evveliyatı var ama çıkamayız gibi cevaplar beni hiçbir zaman tatmin etmez. Bu arada o söylenen durumda TÜBİTAK da baştan aşağı iki kere değişti. Tahmin edin ne zamanlar değiştiler? İlk evrim teorisi kapağı çıktı diye o dönem bilim adamları değiştirilip cemaatin adamları getirildi ve bilin bakalım 2013 yılında ne oldu? Cemaatin adamlarını da komple değiştirip başka adamları getirdiler yönetime. Yani kısacası her dönem kendi zenginini yaratıyor. Önümüze bir kemik atıyorlar, o sırada öküzün kendisini vekiller yiyor. Umarım size bu tartışmanın faydası olmuştur. Özellikle cevabınızı bekliyor olacağım.




  • akp'nin ölüsü bile %40 alır. mhp maximum %18 olur. her sey hdp'nin barajı gecmesine baglı.
  • 40 ın altına düşmez 45 i geçer muhtemelen


    27 30 arası birşey alır.

    44 47 akp.

    7 10 arası hdp. bence alcagı oyları şişiriyorlar

    mhp 14 18 arası. akpde %2 felan kayabilir


    tahminim bu aralarda olur.


    seçimden sonra etiketleyin:))
  • Neyin hesabını yapıyor sunuz?

    1. Sanki hilesiz hurdasız oylama yapılıyormuş gibi sonuçları konuşuyorsunuz.
    2. Yalan yanlış anket sonuçlarını alıp oradan yürüyorsunuz.
    3. Bu zamana kadar gelen soydu, bundan sonra da gelen soyacak.. Türkiyedeki siyaset bir yatırımdır! insanlar buraya paralarını gömer, karşılığını alır. Senin benim cebimizden çıkar bu karşılık. Sen rahatsız olmuyorsan olma! ama rahatsız olanları da susturmaya çalışma.
    4. Seni beni adam yerine koyan yok! aksini iddia etmeye gerek yok. Biz onlar için kullanılmış tuvalet kağıdı gibiyiz. Şöyle bir bakar sifonu çekerler.

    yani siyasete giren bir arkadaşımın yanında şakşakçısı olarak bir süre takıldım. Harcanan paralara inanamazsınız. Kaldıki neler dönüyor neler.. Otobüs dolusu insanları getiriyorlar ellerine 50tl verip. O 50tl lerin suyu nerden? Grupların arasına şakşakçılar yerleştirip milleti gazlatıyorlar.

    Siyasetde şöyle kolay bir yol var. EĞER İNSANLAR SENİ TUTMUYORSA, ONLARA BİR DÜŞMAN GÖSTER! GÖSTERKİ SENİN YANINDA OLMAYIP ONDAN NEFRET EDECEKLER SENİN YANINDA OLSUN. Bu kadar basit.. Millet birbirini kıyarken adamlar köşe oluyor... Hepsini geçiyorum şu soruyu sorun: Bunların aldıkları belli verdikleri belli. Nasıl oluyorda bu kadar zenginler?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ozkansen

    Neyin hesabını yapıyor sunuz?

    1. Sanki hilesiz hurdasız oylama yapılıyormuş gibi sonuçları konuşuyorsunuz.
    2. Yalan yanlış anket sonuçlarını alıp oradan yürüyorsunuz.
    3. Bu zamana kadar gelen soydu, bundan sonra da gelen soyacak.. Türkiyedeki siyaset bir yatırımdır! insanlar buraya paralarını gömer, karşılığını alır. Senin benim cebimizden çıkar bu karşılık. Sen rahatsız olmuyorsan olma! ama rahatsız olanları da susturmaya çalışma.
    4. Seni beni adam yerine koyan yok! aksini iddia etmeye gerek yok. Biz onlar için kullanılmış tuvalet kağıdı gibiyiz. Şöyle bir bakar sifonu çekerler.

    yani siyasete giren bir arkadaşımın yanında şakşakçısı olarak bir süre takıldım. Harcanan paralara inanamazsınız. Kaldıki neler dönüyor neler.. Otobüs dolusu insanları getiriyorlar ellerine 50tl verip. O 50tl lerin suyu nerden? Grupların arasına şakşakçılar yerleştirip milleti gazlatıyorlar.

    Siyasetde şöyle kolay bir yol var. EĞER İNSANLAR SENİ TUTMUYORSA, ONLARA BİR DÜŞMAN GÖSTER! GÖSTERKİ SENİN YANINDA OLMAYIP ONDAN NEFRET EDECEKLER SENİN YANINDA OLSUN. Bu kadar basit.. Millet birbirini kıyarken adamlar köşe oluyor... Hepsini geçiyorum şu soruyu sorun: Bunların aldıkları belli verdikleri belli. Nasıl oluyorda bu kadar zenginler?

    Bu topikteki en mantıklı yorum




  • Ya ya şehit gelmiyor insanlar gencecik çocukları ölmüyor diye çok rahatsız.
    Kanla beslenmek ayrı bir şey sivri sinek gibi. Vızıltısıda raharsız ediyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • önce konuya ciddi gireyim.
    stalin in dediği gibi ''OYU VEREN DEGİL, SAYAN ÖNEMLİDİR''

    Şimdide bi fıkra;

    Bayan ın biri birgün bir Bey le tanışmış...
    Ama Bayanda bayan ha kendini belli ediyo hani, Bey de bey yani ROLEX saat takım falan o biçim yani...
    Bunların ortak özelliği yememiş yani.

    konuya bayan girmiş;
    _''Merhaba ben g...evde çalışıyorum ama elime hiç erkek eli degmedi'' demiş
    Bey düşünmüş (ulan nası oluyo g...ev falan erkek eli değmemiş hiç) altta kalmıycak ya...

    sonra sıra bey e gelmiş;
    _''Merhaba ben de SİYASETçiyim demiş hiç YALAN SÖYLEMEDİM'' demiş
    bu sefer Bayan düşünmüş (ulan nası oluyo siyaset falan İHALE,RÜŞVET,YALAN hiç)

    yani yoktur birbirlerinden farkı...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: napolyon94

    He yavrum 50 milyon secmen senin cevrene gore oy veriyor demi? 18 sini gecende bi heves AKP nin inecegi hayallerini kuruyor. Sosyal medyada gaz vermekle kuru sıkmakla olmuyor bu isler.

    Edit: Eksileyen muhalif grup, haziran gecesi bir yere kaçmazsiniz insallah yine? Malum 2 seçim aksamidir sizleri goremiyoruz forumda

    Sezon açıldı normaldir.. Her seçimde aynı tatavalar vs.. Seçimden sonra tısss.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Türkçü2014

    quote:

    Orijinalden alıntı: LeonEyes


    quote:

    Orijinalden alıntı: Türkçü2014

    quote:

    Orijinalden alıntı: LeonEyes

    Arkadaş mhp yede oy verilmezki Devler bahçeli değişse bir ihtimal verirdim adam daha aile kurmayı becerememiş,kime neye örnek olacak ki ona oy vereyim bu seçimde muhtemel oyum HEPAR olacak gibi görünüyor.

    Kurmak zorunda mı,adamın şahsi kararı.Kime ne bundan?Böyle siyaset mi yapılır bel altı vurarak.Bunları diyen de Devlet Bahçeli'yi günahı kadar sevmeyen biri.

    Arkadaşım sen koskoca ülkeye örnek olacaksın daha bunu becerememiş adam benim oyumu alamaz,sen git ver özgürsün nede olsa benim gibi.

    Becerememiş ne alaka,istememiş olacağı aklına gelmedi mi?Zorunda mı herkes?

    Hem diyelim ki haklısın beceremedi,bunun siyasetle alakası nedir?Adamın özel yaşantısı.Sapla samanı birbirine karıştıran nedense hep aynı kesim oluyor.

    Sapla samandan bahsetmişsin illa bir partiye oy vermek için siyasetten anlamakmı lazım sen siyasi partiye oyunu ne için veriyosun birçok sebebin kişisel beni adamın seçimi ilgilendirmez benim gözümde benim kişisel düşüncemde aile kuramamış bir parti lideri ülke yönetemez sanagöre x parti neden yönetemezse bana görede bu nedenle yönetemez,benim kişisel düşüncem sana göre yanlış bana göre doğru

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Başlığı görünce bir gülme geldi bana :) Seçimden sonra en beğenilmeyen yorumları tekrar okuduğumuzda o kadar da haksız olmadıklarını göreceğiz inşallah
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cengaver1

    quote:

    Orijinalden alıntı: hbasaran82


    quote:

    Orijinalden alıntı: Cengaver1

    quote:

    Orijinalden alıntı: hbasaran82

    quote:

    Orijinalden alıntı: Cengaver1

    7 Haziran akşamı,
    Akp düşmanlarının, Allah-kitap düşmanlarının,
    bas bas çığırışlarını ve nasıl çirkinleştiklerini zevkle izlemek için,
    mesajım bulunsun.


    doğruya, akp liler ALLAHÇI KITAPÇI
    olmayanlar tam tersi
    bu yüzden trilyonluk oldular
    bakara yı makara ettiler
    ayakkabi kutularına imam hatip inşaati paralarını sakladılar ve niceleri..
    sana bana Allah Peygamder
    kendilerine gelince istemez cebime koy :)

    hey yavrum hey daha öğrenecek çok şeyin var belli

    onlar müslümansa
    saol ben istemez!




    İlk olarak yavrunuz ben değilim, karıştırmayın.

    Biz bu ülkede kimin ne kadar müslüman olduğunu görecek kadar çok yaşadık şükür.
    Başörtüsünü, imam-hatipleri serbest bırakanlarla, müslümanlara yıllardır eziyet eden zihniyetleri ayırabiliyoruz.

    Bi de şuna hastayımdır,
    Adam alkol alır, her türlü zina eder, namaz-niyaz-oruç-zekat hak getire, laf lafa gelince ben müslümanım.
    Yahu nerden belli diyosun
    Sana ne herkesin müslümanlığı kendine, benim kalbim temiz fasa fiso
    trajikomik





    Bu yazdiklarin benim yazdiklarima cevapmiydi? Pek baglayamadim da...

    zaten cevap değildi, muhaliflerin genel duruşunu özetledim sadece.
    Kimsenin ne kadar müslüman olduğu beni alakadar etmiyor.
    Oy dindarlığa değil, icraata veriliyor.

    Son 13 yıl ile öncesini karşılaştırırım, nankör olmaya gerek yok,
    hepimiz aynı ülkede yaşıyoruz, öncesini de biliyoruz.

    He bakara makaraya hırsızlığa gelince, kimseyi savumaya gerek yok ama
    öncekiler de sanki çok namuslu, çok dindar insanlardı.
    icraatların hesabını ben sandıkta sorarım, ne kadar müslümanlıklarının hesabını soracak olan zaten sorar

    öncekilerin ne kadar müslüman oldugu konusunda hemfikirz zaten
    ama bunlar Allah Lafini ağızlarından indirmedikleri halde öncekilerin yaptıgının 10 katını yapıyorlar
    sıkıntı burada zaten..
    birde onalrın yaptıgını yapmıycaz, yolsuzluk yapmıycaz
    kardemişiz oğlumuz dahii olsa kolunu kesecez dediler
    sonuç parsellemeye devam?
    :)




  • onca sorulana cevap veremedin hala buralarda yorum mu yapıyorsun?
  • Her zaman söylerim, gerçek başarılı iktidar, vatandaşın giderlerini azalıp gelirlerini yükseltebilen olmalıdır. İktidara kim gelirse gelsin, dünyanın bu şartlarında hiç bir güç giderleri azaltıp gelirleri yükseltemez. Onu, bunu tartışacağınıza bunu tartışsanız daha yararlı olur. AKP %45 alsa, ne olur almasa ne olur. Örneğin bir muhalefet noter onaylı vaadi "emekliye yılda iki maaş ikramiye vericem" klişesi sonrası dükkanı kapatıp gidelim. Bir muhalefetin emeklilere yapacağı vaadi, emeklinin maaşını yükseltmek, emekliler arasındaki eşitsizliği azaltmak olmalıdır. CHP %45 oy olsa, asgari ücret 3000 lira mı olacak, ekmek 100 kuruşa mı inecek, benzin 1000 lira mı olacak, sağlık tamamen parasız mı olacak. MHP %50 oy alsa Diyarbakır Türk mü olacak, bütün Kürtler "Ne mutlu Türküm diyene" mi diyecek, bütün evlerini al bayrakla mı donatacak?!

    Kim gelirse gelsin, dünya egemenleri ülkeye biçtiği rolü, o iktidara oy-na-tır! Örneğin MHP sayesinde Öcalan asılmadı, yine MHP sayesinde hapisten kurtulur. AKP sayesinde Avrupa'nın en büyük ikinci sinagoguna kavuştuk, CHP sayesinde de dini özel okullara da kavuşabiliriz!

    Her şey ülke menfaati için! Üke menfaatlarını ideolojiler değil, dünya gerçekleri belirler

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: shaftman

    şu yazı bana çok ama çok mantıklı geldi.

    http://www.sozcu.com.tr/2015/yazarlar/soner-yalcin/bozkurt-mu-mankurt-mu-784727/

    al ben açtım konuyu
    okusun birileri..


    Türk Bayrağı’nın yakılmasını, göklerden/direklerden indirilmesini protesto ettin mi?
    Hayır!..
    Türk kimliğinin-kavramının Anayasa’dan çıkarılmak istenmesini protesto ettin mi?
    Hayır!..
    Devlet nişanından, devlet kurumlarından Türkiye Cumhuriyeti ibaresi kaldırılmasını protesto ettin mi?
    Hayır!..
    Andımızın kaldırılmasını protesto ettin mi?
    Hayır!..
    Atatürk heykellerinin parçalanmasını protesto ettin mi?
    Hayır!..
    23 Nisan, 19 Mayıs milli bayramlarının kaldırılmasını protesto ettin mi?
    Hayır!..
    Bu ülkenin parsel parsel özelleştirme adı altında satılmasını protesto ettin mi?
    Hayır!..
    Soma katliamını protesto ettin mi?
    Hayır!..
    Doğa katliamlarını protesto ettin mi?
    Hayır!…
    Kaçak Sarayı protesto ettin mi?
    Hayır!..
    Kuzey Irak’ta Türkmenlerin katledilmesini protesto ettin mi?
    Hayır!..
    Süleyman Şah Türbesi’nden kaçılmasını protesto ettin mi?
    Hayır!..
    Ülkenin parçalanma projelerini protesto ettin mi?
    Hayır!…
    Peki neyi protesto ettin?
    Sadece… Bu ülkenin yüz akı sanatçısı Bedri Baykam‘ı protesto ettin..!
    Beyoğlu Piramid Sanat Galerisi’nde Almanya, Fransa, Japonya ve ABD’den sanatçıların eserlerinin de yer aldığı “Çırılçıplak” başlıklı sergiyi “ahlaki değerlere” aykırı bulup Taksim‘e sokağa çıktın!
    “Bizler; Türk Milliyetçileri, Türk İslam Ülkücüleri, Türk milletinin ahlak değerleri ile ters düşen ve sanat adı altında perdelenmek istenen bu çirkin sergiyi kabul edemeyiz.”
    Demek:
    Türk kavramının yok edilmesi, Türk bayrağının yakılması, Atatürk heykelinin parçalanması, Andımız’ın- ulusal bayramlarımızın kaldırılması, “ahlaki değerlere” uygunmuş ki sesin çıkmadı!..
    Ey benim MHP’li kardeşim…
    Türklüğü sadece “bacak arasına” indirgediğinin farkında değil misin!..
    Bak sana ne anlatacağım..?

    Kimin ahlakı?

    Bu yazacaklarımı MHP’nin “parti okulu“nda bulamazsın.
    Unutturdular sana çünkü…
    Gagavuz Türk‘ü, Hıristiyan’dır.
    Yunanistan’daki Karaman Türk’ü de, Hıristiyan’dır.
    Karaim ya da Hazar Türk’ü, Yahudi‘dir…
    Altaylar, Tengrici’dir.
    Saha-Yakut Türkleri Şaman‘dır.
    Uygur Türk‘ünün kimi Budist’tir.
    Azeri Türk’ü ya da İran Türk’ü Şii‘dir.
    Anadolu Türkmen‘i Alevi’dir.
    Ne sandın?
    “Türk milliyetçisi” denilince aklına sadece Müslüman Sünni mi geliyor?
    “Türk milliyetçiyiz” diyerek kimin ahlakını kime dayatıyorsun?
    Bak kardeşim!
    Dünyada ilk “Türk Derneği”, Macaristan-Budapeşte’de 1908 yılında açıldı. Üniversitelerde ilk Türkoloji kürsüsü 1870 yılında Budapeşte’de kuruldu.
    Macar Türklerini bilir misin? Turan fikrinin nereden doğduğunu sanıyorsun?
    Bugün…Sadece Devlet Bahçeli‘yi bilmekle olmaz Gabor Vona‘yı da bileceksin!
    Hâlâ Necip Fazıl mı okuyorsun; oysa Attila Jozsef‘i okumalısın!
    Hadi Yusuf Akçura’yı, Sultan Galiyev’i bildiğini düşüneyim; Turar Rıskulov‘u ya da Ethem Nejat‘ı bilir misin?
    Sahiden “sağ” nedir, “sol” nedir hiç kafa yordun mu?
    Tarihindeki Türk milliyetçi hareketler sömürgeciliğe karşı çıkarken, senin neoliberalizme/ vahşi kapatilizme karşı neden hiç sesin çıkmıyor?
    Evet sen kardeşim!..
    “Türk milliyetçileri” adını kullanarak kimin ahlakını dayatıyorsun?
    Kızma bana…
    Bak sana bir Türk efsanesini hatırlatayım.

    Aytmatov uyarısı

    Cengiz Aytmatov’u bilirsin.
    Kırgız Türk’ü…
    Türk birliğinin yılmaz savunucusu.
    Dünya edebiyatına armağan ettiğimiz Lenin ödüllü usta bir kalem…
    1980 yılında yazdığı bir romanı var: “Gün Olur Asra Bedel”
    Okudun mu? Kişinin, öz köküne yabancılaşmasını anlatır. Bunu Türk “Mankurt Efsanesi”ne dayandırır. Şöyle….
    Juan-Juan adlı barbar bir toplum, tutsak ettiği kişileri işe yarar köleler haline getirmek için belleklerini silerek “mankurt” haline getirirmiş..!
    Bir insanı “mankurt” yapmak istediklerinde bak ne yaparlar:
    - Tutsak kişinin saçları iyice kazınıyor,
    - Kafasına devenin boyun derisi gerdirilerek geçiriliyor,
    - Tutsak başını yerlere vurmasın diye bir kütüğe bağlanıyor,
    - Yürek parçalayan çığlıkları duyulmasın diye elleri ayakları bağlı olarak ıssız bir yerde sıcak güneş altında dört beş gün aç susuz bırakılıyor,
    - Sıcağın etkisiyle deve derisi büzülüyor ve bir mengene gibi kafayı sıkıştırıyor,
    - Deve derisinin artık kafa derisiyle bütünleşmeye başlamasıyla kazınan saçlar yeniden uzamaya başlıyor,
    - Fakat, deri kafaya o kadar yapışıyor ki, zaten sert olan deve derisi sıcağın etkisiyle iyice sertleşiyor ve uzayan saçlar deriyi delip uzamasına devam edemiyor,
    - Bu nedenle saçlar kafanın dışı yönünde değil, içine doğru uzamaya başlıyor,
    - Sıcaktan büzüşen deve derisinin kafatasına yaptığı baskı ve kafanın içinde ters yönde uzayan saçların kafatasını delip, beyne doğru ilerlemesiyle tutsak büyük acılar çekiyor,
    - Beşinci günün sonunda tutsakların çoğu ölüyor,
    - Sağ kalan tutsak zamanla kendine geliyor; yiyip içerek gücünü toparlıyor.
    - Ama o artık bir insan değildir; ölünceye kadar geçmişini hatırlamayan “mankurt” olmuştur. Artık hafızası yoktur…
    Kim olduğunu, hangi soydan geldiğini, anasını, babasını ve çocukluğunu bilmez hale geliyor.
    Düşünememektedir…
    İnsan olduğunun farkında değildir. Ağzı vardır, dili yoktur; kaçmayı dahi düşünmeyen, hiçbir tehlike arz etmeyen bir köledir sadece.
    Bilinci, benliği olmadığı için, sadece efendisine boyun eğen bir köle…
    Evet… Mankurt, için önemli olan tek şey efendisinin emirlerini yerine getirmektir…
    Hikaye budur…
    Akıl yoksunluğunu ifade eden “mankurtlaşma” artık bir kavram olarak kullanılmaktadır.
    Anadolu’da “mankafa” derler!..
    Kimbilir…
    Belki de…
    Cengiz Aytmatov “Bozkurtları” uyarmak istemektedir…
    Anlayana…
    Bir kardeş mektubudur bu…




  • 
Sayfa: önceki 979899100101
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.