Şimdi Ara

Allah Al Ilah yani arap Ay Tanrisi mi ? (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
56
Cevap
1
Favori
5.193
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • _Kozbey kullanıcısına yanıt
    Nasil bu kadar emin olabiliyorsunuz bunu anlamakta zorlaniyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Periah kullanıcısına yanıt
    ben kendi adıma cevap vereyim hani dedim ya kaynaksız sallama yalan söyleme ve iftira dan mürekkep biri diye

    davud hocanın eserinden biliyorum ..sana çok sivri bir misal vereyim

    ezanın ortaya çıkış şeklini caetani denen yalancı düzenbaz nasıl anlatır bilirmisin..tamamen hz peygambere atfen ..düşündü taşındı..farklı uygulamaları ele aldı (yahudi ve hrıstiyanların) sonra ezanda karar kıldı

    bu idaasını hiç bir kaynağa dayandırmaz..

    oysa yer yer eleştirdiği buharide ezanın nasıl ortaya çıktığı konusunda sahih sabit nakiller var ki buhari okumayada gerek yok az çok islam tarihi bilen herkes duruma vakıftır..

    şimdi bu adi kişiliğe ne denir..göz göre göre yalan söylüyor..

    kaynağa itibar etmiyor dedik ya haksız değiliz ..eserinde kaynaksız tamamen kendi görüşlerinden ibaret anlatımları sanki tarihi hakikat veya kaynaklı tespitlermiş gibi sunar

    neyse lafını bile etmeye değmiyecek azılı islam düşmanı işte




  • el ilah ın bir put olduğu açıktır. zira muhammedin babasının ismi abdullah amcasının da abduluzza dır. islamın temel şiarında allah vardır inan demez. allahtan başka ilah yoktur der. ve lat menat uzza gibi el ilahın kızlarını ve diğer putları reddeder.avrupa ortadoğu ve asyada yaygınlaşan tek tanrı inancı arap yarımadasını da etkilemiştir haliyle.

    peygamberlik ortadoğuda babadan oğula geçen bir kurum gibidir adeta. ibrahim yakup yusuf ismail ishak yusuf vsvs.

    ben hiçbir insanın tanrıdan mesaj aldığına ve olağanüstü güçlere (tanrının yardımıyla) ulaştığına inanmıyorum. islam muhammedin teoriği ve ömerin pratiğiyle şekillenmiş kabileler arası çekişmelerle güç kazanmış oluşturulmuş olduğunu düşünüyorum. ne zamanki her türlü iç çekişmelere rağmen bir devlet yapısı oluşturulmaya başlanmış ve bizans ile farslıların güçsüzlüğünden yararlanarak yaygınlaşmıştır. eğer tarih farklı tezahür etseydi islam küçük bir kabile yada coğrafyada hüküm süren alelade bir din olarak kalacaktı.

    kuranın belli bir bölgeye indiği ayrıca anlasınlar diye arapça olduğunu vurgulaması dahi buna yeterlidir.

    muhammede geçmiş dini bilgileri yahudilerden ve hristiyan kişilerin bazılarından edindiğine dair rivayetler vardır.(geçmiş peygamberler kıssalar vs)

    kuranda allahın dinini parayla satmak şeklinde bir ayet geçer. bunu mesela kendisine artık dini bilgileri parayla vermeye çalışan yahudi ve hristiyan kişilere karşı söylediği de ayrı bir bakış açısıdır.

    din mutlaka objektif olarak değerlendirilmeli ve sorgulanmalıdır. her türlü fikre eleştiriye açık olunmalıdır. din kimine göre hidayet rehberi kimine göre ise kitlelerin afyonudur. takdir sizin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi neczer -- 14 Eylül 2016; 1:05:17 >




  • neczer kullanıcısına yanıt
    islam geldiği vakitlerde avrupa ve asyada tek tanrılı inanç yaygın-hakim değildi..

    ve babadan oğula ..ilginç

    oysa hadislerden biliyoruz ki aded olarak 124 bin peygamberin varlığından söz edilir..ayette ise her ümmete peygamber gönderildiği belirtiliyor (nahl 36.) ve yine kuranda 25 peygamber ismi zikrediliyor siz bu 25 isimden geri kalan 123bin küsür peygamberin akrabalık bağlarını nasıl tespit ettiniz ..durun yoksa cümlemizin babası adem eh doğal olarak ademin neslindeniz hepsi akraba gibi bir sonuçmu çıkardınız..

    quote:

    kuranın belli bir bölgeye indiği ayrıca anlasınlar diye arapça olduğunu vurgulaması dahi buna yeterlidir.


    belli bi bölgenin hedef alındığını nereden çıkardınız..üstelik kuran dili üzerinden nasıl sonuca vardınız..bunlar bölgesel kısıtlı kayıtlı küçük çaplı toprak parçası dini olduğunu göstermez ki..ne yani..kuran arapça değilde başka bir lisanda mı inmeliydi..

    tanrı tarafından göndirildiyse evrensel mesaj ise neden arapça dimi..oysa ne o dönemde nede bu devirde herkesin emek çaba olmaksızın anladığı-bildiği "tek-ortak" bir lisan yoktu..lisan üzerinden islamı belirli bir bölgeye hapsetmek evrensel mesaj olan "tevhid-iman edilecek umdeler"'i bahane ederek coğrafi konum odaklı tanrıdan gelemiyeceğini düşünmek bence anlamlı değil..

    quote:

    muhammede geçmiş dini bilgileri yahudilerden ve hristiyan kişilerin bazılarından edindiğine dair rivayetler vardır.(geçmiş peygamberler kıssalar vs)


    rivayet değil idaa var ve kaynaksız zanna dayalı kişisel yorum beklenti temelli

    quote:

    kuranda allahın dinini parayla satmak şeklinde bir ayet geçer. bunu mesela kendisine artık dini bilgileri parayla vermeye çalışan yahudi ve hristiyan kişilere karşı söylediği de ayrı bir bakış açısıdır.


    Allah'ın ahdini az bir karşılığa değişmeyin! Şayet anlayan kimseler iseniz, şüphesiz Allah katında olan (sevap) sizin için daha hayırlıdır.

    Yanınızdaki Tevrat'ı tasdik ederek indirdiğim Kuran'a, inanın; onu ilk inkar edenler siz olmayın, ayetlerimi hiçbir değere karşılık değiştirmeyin ve bile bile hakkı gizlemeyin.

    Biz, içinde doğruya rehberlik ve nur olduğu halde Tevrat'ı indirdik. Kendilerini (Allah'a) vermiş peygamberler onunla yahudilere hükmederlerdi. Allah'ın Kitab'ını korumaları kendilerinden istendiği için Rablerine teslim olmuş zâhidler ve bilginler de (onunla hükmederlerdi). Hepsi ona (hak olduğuna) şahitlerdi. Şu halde (Ey yahudiler ve hakimler!) İnsanlardan korkmayın, benden korkun. Âyetlerimi az bir bedel karşılığında satmayın. Kim Allah'ın indirdiği (hükümler) ile hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.


    ilgili ayetler bunlar ve nüzül sebebine bakarsan senin anladığın türde bir durum olmadığını rahatlıkla görürsün



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Sabah Yıldızı -- 14 Eylül 2016; 2:13:36 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: RealW

    Bu senin dedigin arap kulturu degil islam kulturudur. Iyiki bizi islamla tanistirmislar. Allah onlardan razi olsun.

    Islam kulturu dediğiniz, Arap kültüründen oluşmaktadır.



    Islam, müslümanlık bir kültür değil dindir.



    Peygamberimizin de "arap kulturu" dolayısı ile uyguladığı bazı davranışlar sünnet ile karıştırılmamalılar.



    Yani din ile alakası olmayan, peygamberimizin uyguladığı arap gelenekleri.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sabah Yıldızı kullanıcısına yanıt
    Allah ozel isim degildir, turkcede tanri, ibranice rab, farsca mevla, ingilizce god, lord ne demekse arapcada allah o demektir.

    Turkcede tanrinin genel olup arapca allahin ozel isim gibi hissedilmesinin nedeni ingilizcede "the" arapcada "al" - "el" on ekinin turkcede bulunmamasidir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Jeopol -- 13 Eylül 2016; 21:47:57 >
  • ArchloveKilled kullanıcısına yanıt
    Bende biliyorum bir dindir. Islam dinininde toplumsal kurallari vardir. Bunlari arap kukturune dayandiriyor. Bundan bahsediyorum.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Jeopol

    Allah ozel isim degildir, turkcede tanri, ibranice rab, farsca mevla, ingilizce god, lord ne demekse arapcada allah o demektir.

    Turkcede tanrinin genel olup arapca allahin ozel isim gibi hissedilmesinin nedeni ingilizcede "the" arapcada "al" - "el" on ekinin turkcede bulunmamasidir.



    Bir özel ismin cins isim olarak bir hatta birden fazla anlamı olabilir. Örneğin gül sözcüğü bir insan ismi olarak kullanıldığında (Gül) özel isim olur. Veya Tayfun veya Tufan veya Savaş veya Barış... Örnekler çoğaltılabilir, Deniz, Seda, Onur, Efe, Kaan vs vs. Her birinin bir anlamı var. Özel isim olarak kullanılan bir sözcüğün cins isim veya sıfat ya da bir fiil olarak anlam taşıması onu özel isim statüsünden alıkoymaz ki. Bu durumda Allah isminin Arapça'da bir anlamı olması onun özel isim olmasına engel değil. Ancak tanrı bir cins isim bir kategori ismi olarak kullanılabilir. Zeus da tanrıdır, Ra da Poseidon da Allah da Thor da. Bir Hıristiyan kendi tanrısı için "God" der, (Bu arada yabancı filmlerde, dizilerde mutlaka görmüşsündür. "The God" bizde "Tanrı" diye çevriliyor, ancak T harfinin büyük olarak yazılmış olmasına dikkat! Bir özel isim gibi yazılıyor. Eh, bu açıklamadan sonra "Hani tanrı cins isimdi?" diye sormana gerek kalmadı. ) Müslüman'ın tanrısı için Allah diyebilir. Ama tabi ki kendi inancını salt gerçeklik olarak göreceği için (Tıpkı Müslümanlar'da olduğu gibi) yine God diyebilir, bilmiyorum hiç Hıristiyan arkadaşım olmadı. Bazı Müslümanlar'ın da "tanrı" sözcüğüne alerjisi vardır, mesela tanrı yerine Allah ismini kullanırlar, Hıristiyanlar'la benzer sebeplerden dolayı olabilir. Bu alerjisi olanlar işlerine geldi mi Hıristiyanlık farklı bir din "Allah" demek lazım der, işlerine gelmedi mi İslam Hıristiyanlık'ın devamıdır ve aslında aynı yaratıcıya inanıyoruz der. Madem aynı yaratıcı o zaman isme takılmanın ne önemi var, değil mi?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kartal Göz -- 14 Eylül 2016; 12:15:00 >




  • Sabah Yıldızı kullanıcısına yanıt
    sevgili dostum. kuranı asgari 500 kere okumuşumdur sanırım. biz dini tartışmalarda malesef bir ayar tutturamıyoruz toplumsal olarakta buna hazır bi durumda değiliz. o yuzden karşılıklı cevaplar halinde ilerlenmesi pek hoşuma giden birşey değil ve sonrasında malesef çirkinleşmeye başlıyoruz.ben bu noktaya gelmeden bazı düşüncelerimi açıklayayım.sana söylediğim herşeyi kuranda ayetleriyle açıklayabilirim fakat uzun olur.neyse bazı tesptilerimi aktarayım.kuranı referans alarak bazı tespitler yapalım.örneğin.

    kuranda kadın erkek ayrımı vardır ve bu nettir. vadedilen cennet genelde erkeklere tasvir edilir. hatta allah kuranda kadınları direk muhattap almaz ve ''kadınlarınıza söyleyiniz'' şeklinde konuşur.
    kuranda bir erkeğin şahitliği iki kadınla eşdeğerdir.kuranda kadının nasıl giyineceği baştan sona tarif edilirken erkek nasıl giyinmeliye ilişkin bir açıklama yoktur.zira erkek egemen bir kültürün yansımasıdır bu.
    kuranda kadınlarınıza söyleyin evden çıkmasınlar der. bugün işid bunu aynen uygulamaktadır.

    kuranda zina isnadı 4 şahite bağlanmıştır. kim zina ederken yanında dört kişi olurki ? bu kanunun amacı hz aişe meselesini kapattırmaya yöneliktir.

    kuranda biz bu kuranı mekke ve çevresini uyarasın diye indirdik der. halbuki tanrı bu kuranı tüm insanlığa gönderdik gibi bişey söylemez. kuranda ey insanlar olarak tanımlanan konular zaten kendi çevresindeki insanları dar bir bölgeye hitaptır.

    tanrı bu kitabı anlayasınız diye arapça indirdik der. arap için bu doğrudur. peki ya hintli için ?

    kuranda dünya düz olarak tasvir edilir.yeri yayıp genişletme üstüne görünmez direkler koymaktan bahseder.göğü ise bir çatı tavan olarak tasvir eder. yıldızları ise sadece gece görüşe yardımcı olan ne idüğü belirsiz bir ışık kaynağı olarak görür.kuranda sadece doğu vve batı kavramı vardır.kuzey ve güney yoktur.

    kuranda yıldız kaymasını allahın şeytana alevli bir top göndererek gökten bilgi çalmasını engellemek amacıyla attığı bir taş gibi tasvir eder.bu hakikaten trajikomiktir. yıldız kayması tarihte de önemli yeri vardır. mısırda yıldız kayması kötülüğe kıtlığa mağlubiyete dalalettir ve insanların ve hayvanların kurban edilmesiyle ayinler düzenletttirilir.

    kuranda hiç zenginle (efendisiyle) kölesi/fakiri bir olur mu diye ayet vardır. eşitliğe karşıdır. köleliği kaldırmamıştır.cariyeyi kaldırmamıştır. bunun sebebi ise açık bellidir. herkesi üzerek bir din oluşturamazsın. özellikle kabile liderleri vs.

    kuranda bahsedilen neredeyse tüm ibadetler aynı zamanda putperest ibadetleridir. kurban namaz oruç gibi ibadetler zaten varolan ve islamiyete dahil edilen şeylerdir.

    hud suresi ikinci ayette ben size onun tarafından gönderilmiş bir peygamberim şeklinde bir ayet vardırki ilk ağızdan yazıldığı açıktır.

    gelelim yahudi ve hristiyanlar meselesine.

    din birlikteliği oluşturulduktan sonra hristiyan ve yahudilerle dirsek temasına girilmiştir haliyle. muhammed kuranda onlara seslenirken çok iyi niyetli ifadeler kullanır.onların cennete gireceği kitap ehli olduğu falan söylenir ve islama da aynı zamanda tebliğ yapar. fakat onlardan beklediği yakınlaşmayı bulamayınca zamanla onların din dışı olduğuna öldürülmesi gerektiğine onları dost edinmemeye kadar vardıracak bir düşmanlık başlar.

    123bin peygamber demişsin.bunun tarihi gerçeklikle alakası yoktur. örneğin brezilyada ingilterede güney afrikada çıkan bi peygamber yoktur.hepsi ortadoğu menşelidir.büyük bir kısmı babadan oğula geçer.kuran bu tarz öngörülerin hepsini tevrattan nakleder.

    isa ile muhammed arasında bir peygamber gelmediği de kuranda geçer. ''elçilerimizin arası uzunca bir müddet kesildiği anda'' ifadesi vardır.

    isa öldü incil bozuldu. insanlar muhammed e kadar neye nasıl inanacak ? islam tarihi buna fetret devri der ama açıklayamaz haliyle.

    nuhun 950 yıl yaşaması ashabı kehf in 300 yıl uyuması musanın tanrıyla konuşması kızıldenizi yarması nuhun gemisi vs bunlar efsanedir.akla mantığa ve bilime aykırıdır. muhammedin dahi hiçbir mucizesi yoktur.bu husus kuranda geçer. eğer biz bir mucize göndermiş olsaydık herşey olup biterdi geri dönüşü de olmazdı gibi ayetler vardır.

    o vakitlerde tek tanrı dini yoktur demişsin. tarihi bilmiyorsun. eski orta asya türkleri mongolları ve kimi güney asyta bölgeleri tek tanrı (tengricilik) hakimdir.

    milattan sonra 300 küsür yılında dünyanın en geniş ülke coğrafyasına sahip olan roma imparatorluğunda hristiyanlık resmi din haline gelmiştir.

    ortadoğuda yahudilik inancı vardır.

    benden bu kadar.iyi düşünmeler herkese..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi neczer -- 14 Eylül 2016; 16:17:21 >




  • Beyler size biraz konu dışı kusura bakmayın
    Bi sorum olucak herkez E saygım var bizzat kardeşim ateis saygı duyarım karışmam benim sorum pazartesi kurban kestik yedik sonra haftaya kız arkadasım ile rakı balık düşüncemiz var şimdi kurban Eti yedikten ne kadar sonra alkol alabilirim bi kaç kişiye sordum cami hocası ikiside farklı durum Dedi bi tanede Semerkand tarzı bi yere giden arkadas olmaz Dedi 40 gün geçmesi lazım Dedi sizce ne yapmalıyım ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • +18 Günün birinde bir maymun konuşmuş.Diğer maymunlar buna hayran kalmış.Buna baka baka konuşmayı öğrenmişler.Sonra ki yıllarda bu maymuna ate(ata,baba) demişler.Sümerler yazıyı bulmuş.Duvarlara,tabletlere dini semboller ve efsaneler yazmışlar. Bundan yıllar sonra Mısırlılar,Sümerlerden kalma efsaneleri daha da geliştirmiş.Amon(Amin),Aton(Tek tanrıcı kral),Ra,Horus(Merkel),Seth(Şeytan) falan gırla gitmiş.Bunları gören Yahudiler bizim neyimiz eksik demiş.Hindular(Seth),Hristyanlar, Müslümanlar(Aton) diye yürümüş gelmiş.Ay Tanrısı,Gök Tanrı dönüşüm geçirmiş.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Sits -- 14 Eylül 2016; 19:39:56 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • neczer kullanıcısına yanıt
    seni anlıyorum ancak yanlış bilgi veriyorsunuz..kasıtlı olduğunu düşünmüyorum zira iyi niyetlisin bu belli uslubunda hoş..ama bu durum aktardığın yanlış bilgilere cevap vermeme engel değil..

    ilki..siz kuran okumadınız hayatınız boyunca ..eğer arapça bilmiyorsanız ki bilmediğiniz anlaşılıyor ..kuran okumadınız meal okudunuz..

    meal ise kuran değildir..meal yazarının birikimi çapı ölçüsünde kurandan anladığıdır..

    ve " ilahi mesaj meal yazarının birikimi ölçüsünde anladığı şeye indirgenemez "..dikkat edin tercüme bile denemiyor ..meal denmekte ..bu konuya ayrıca gerekirse değiniriz..mealin ise ne büyük çapta yanlış anlamalara sebeb olduğunu özellikle dünya düzdür idaanızın açıklamasında yakinen idrak edeceksiniz..

    şimdi gelelim aktardığınız yanlış bilgilere ..hatırlarsanız ilk cevabınızda "dini para ile satma " ile alakalı hatırınızda kalan ayetleri hiç alakası olmayan bir başka idaa ile desteklemeye çalışmıştınız..bense durumu ilgili ayetleri aktararak açıklamış ve öyle olmadığını belirtmiştim..

    kuranda kadın ve erkek ayırımı olduğunu kadının 2 planda kaldığını söylüyorsunuz..böyle bir durum yok

    quote:

    vadedilen cennet genelde erkeklere tasvir edilir.


    http://meal.ihya.org/kurandan-ayetler/kuranda-gecen-cennet-ile-ilgili-ayetler.html

    cennet ile alakalı ayetler ve hiç birinde kadın erkek ayırımı yok..

    Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, altlarından ırmaklar akan cennetler vaad buyurdu. Orada ebedi kalacaklardır. Hem de Adn cennetlerinde hoş meskenler vaad etmiştir. Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte asıl büyük kurtuluş da budur.

    quote:

    hatta allah kuranda kadınları direk muhattap almaz ve ''kadınlarınıza söyleyiniz'' şeklinde konuşur.


    bu konuda da sanırım takıldığınız malum adreslerin yanıltıcı yalan-dolan içerikli kakalamalarına maruz kalmışsınız..demek kadınlara hitab yok..hiç araştırma yaptnızmı ? kuran okuduğunuzu söylemiştiniz ya hani..

    bakalım durum aslında nasıl

    Melekler şöyle demişti: "Ey Meryem! Allah seni seçti, seni tertemiz kıldı ve seni âlemlerdeki kadınlara üstün eyledi. Ey Meryem! Rabbine ibadet et; secdeye kapan, huzurunda eğilenlerle beraber sen de eğil." (Al-i İmran, 3/42-43)

    ilginç dimi demek hitab varmış hemde kadın !!

    ve yine hz meryeme hitaben

    Onun altından bir ses kendisine şöyle seslendi: 'Sakın üzülme, Rabbin içinde bulunanı şerefli kılmıştır. Hurma ağacını kendine doğru silkele, üstüne taze hurma dökülsün. Meryem 25.

    "Ye, iç, gözün aydın olsun. İnsanlardan birini görecek olursan, "Şüphesiz ben Rahmân'a susmayı adadım. Bugün hiçbir insan ile konuşmayacağım" de.Meryem 26.


    Musa'nın annesine: "Çocuğu emzir, başına gelecekten korktuğun zaman onu suya bırak; korkma, üzülme; Biz şüphesiz onu sana döndüreceğiz ve peygamber yapacağız" diye bildirmiştik. Kasas 7.

    bakın hitabı geçtim bide ilhama mazhar olmuş bir başka kadın !!


    Kim bir kötülük işlerse, sadece o kadar cezalandırılır. Ama, mümin olarak, ister erkek ister kadın, kim makbul ve güzel bir iş yaparsa, işte onlar cennete girer ve orada hesapsız nimetlere nail olurlar.(Mümin, 40/40)

    kadın erkek aynı safta hitab var

    daha onlarca ayette hem kadın hemde erkek muhattab alınmıştır.."ey iman edenler şemsiyesi" altında olmuştur bu bazen kimi zamanda şahsa indirgenmiştir..

    quote:

    kuranda bir erkeğin şahitliği iki kadınla eşdeğerdir.


    https://forum.donanimhaber.com/m_120323453/tm.htm

    bu konuda kaynaklı şekilde aktardığınız gibi bi durum olmadığını yazdım erkeğin tesettürü hk bilgi bulabilirsiniz hem ilgili linkden hemde fkhi eserlerden ..ayrıca takıldığınız malum adreslerde asla bulamayıcağınız bi kaç tarihi gerçeğinde kadın sadedinde burada size aktarayım ..

    dünya tarihinde ilk "kadın zabıta" uygulaması asrı saadette gerçekleşmiştir..hani şu evlere mahkum edilen kadın söylemnize binaen belirteyim dedim ..o dönem incelendiğinde ticaretden el işlmesi sanatına pazar esnaflığından büyük ölçekte ticari faliyetlere (Kayle el-Enmâriyye Müleyke Ümmü's-Saib el-Sakafıyye, Havla bint Tuveyt ve Hz Esma r.a ) tarımcılıktan aktarlığa kadar bir çok alanda kadınların faliyette olduklarını biliyoruz ..bunlar bize ismi ulaşan meşhur kimseler daha niceleri var şüphesiz..dolayısı ile kadının sosyal hayata katılımı tamamen kısıtlanmış değildi..

    bu gün ki mevcut anlayış üzerinden dinin vaazı değerlendirildiği için sorun varmış gibi görünmekte..ki bu durma sebeb ise batı kaynaklı sapkın istismar içerikli sözüm ona eşitlik sloganı..etrafında dile getirilen şeyler

    arkadaş batılı kapitalist kafa kadının etinden sütünden tüyünden faydalanmadıkça kadını yanında istemez..içtimai hayata erkeğin yanına kadının çağrıldığı alanlara baktığımızda bu durum rahatlıkla görülür..siz hiç çirkin bi spiker model veya herhangi bir alanda öne çıkarılmış eti budu yerinde afet olmayan hatunla karşılaştınız mı ?..istisnai durumlar hariç nedense kadınların hem alımlı çalımlısı afeti devranları ön planda neden..

    dolayısı ile batının verdiği "değeri" vermediğimiz için bizi eleştirmeden önce kadının batı kafasında ki yerinin ne olduğuna odaklan .. çok kelam edilirde es geçelim..

    sizler içinde yaşamak durumunda kaldığınız çağın dayatmalarını "mutlaklaştırıyorsunuz " oysa hepimiz biliyoruz ki bundan 300 yıl önce meşru makul olan bir tutum günümüzde yadsınıyor istenmiyor..durum bize şunu gösteriyor ..bundan 300 yıl sonra sizlerin mutlaklaştırdığı sözüm ona "çağdaş değerler" büyük ihtimalle kabul görülmeyip kenara itilecek..ee ne kıymeti kadlı sizin çağdaş değerlerinizin

    böylesine değişken bi sürece muhattab iken kendi anlayışınızı ulaşılmış yegane ve değişmeyecek tek davranış biçimi diye sunmak anlamlı değil..bu anlayışdan türeyen eleştirinlerinizde hakeza

    quote:

    kuranda zina isnadı 4 şahite bağlanmıştır. kim zina ederken yanında dört kişi olurki ? bu kanunun amacı hz aişe meselesini kapattırmaya yöneliktir.


    yine yanlış bilgi veriyorsunuz..hz aişe meselesinden ötürü nazil olmadı ilgili ayet..bunu nereden biliyoruz siyer kaynaklarında ve buhariden "uveymir" isimli bir adamın karısını zina suçu ile hz peygambere şikayeti sonrası nazil oldu..merak eden açar buhariyi ilgili hadisi okur..

    kaldı ki kim vesilesi ile nazil olursa olsun ..bu ayet nazil olduktan sonra tüm müslümanlara cari değilmiydi ki halende öyle ..yani düşün annen veya bacın namuslu bi hayat sürüyor ..itin teki kalkıp anne yada bacını zina etmekle itham ediyor..anladın sanırım..

    peki neden 4 şahit ve kim yanında zina ederken 4 şahit bulundurur..evli olanların zina suçu işlemesi had noktasında recmi gerektirir..bu çok şiddetli bir cezadır..böylesine ağır bir ceza yüzünden şartlar mümkün olduğunca yüksekte tutulmuştur..yani Allah kulunu zayıflığını affedersin ne bok yiyeceğini bilir..ama zinanın afişe edilmesi fuhşun topluma yayılması Allahın nefret ettiği istemediği bir durumdur..4 veya daha fazla insanın şahit olacağı zina nerede işlenir..

    porno ve erotik içerikli materyallerin çekildiği platolarda yani mealen denir ki bu boku yiyeceksen bile afişe etme toplumda fuhşu yayma yayarsan recme maruz kalırsın ..sanırım anlaşıldı mesele

    quote:

    kuranda yıldız kaymasını allahın şeytana alevli bir top göndererek gökten bilgi çalmasını engellemek amacıyla attığı bir taş gibi tasvir eder.bu hakikaten trajikomiktir.



    böyle bişey yok 2 ayrı ayeti hercümerc etmişsin mülk5. ayeti -tahrim 6. ayetle birlikte ele al değerlendir..saffat 10 ayette ise yıldızdan bahsedilmez "şihab" dan bahsedilir ..şeytanın bildiğimiz anladığımız türde fiziki bir vucudu yok dolayısı ile neden taş atılsın

    quote:

    kuranda hiç zenginle (efendisiyle) kölesi/fakiri bir olur mu diye ayet vardır.


    böyle bir ayet yok..

    quote:

    köleliği kaldırmamıştır


    neden kaldırsın ..islamda köle ancak cephede ele geçen yani savaşan kimselerden elde edilir ..savaşılan ülkenin halkı köle edinilemez..peki neden kölelik..savunmamız şu yönde okuduktan sonra cevab yazarsın

    Savaş sonucu esir alınan düşman hakkında şu uygulamalardan birisi veya birkaçı hayata geçirilebilir:

    1. Öldürmek.

    2. Karşılıksız serbest bırakmak.

    3. Belli bir karşılık alarak serbest bırakmak.

    4. Hapse atmak.

    5. Köleleştirmek.

    Bu uygulamalardan her birinin, zamana, yere ve duruma göre avantajları ve dezavantajları bulunduğunu söyleyebiliriz. Makul ve meşru bir sebep yokken bunların birisini dayatmak ve zorunlu görmek mümkün ve doğru değildir. Bununla birlikte, tek başına alındığında bu uygulamaların dezavantajlarını şöyle belirleyebiliriz:

    Bu şıklardan ilki, yerine göre onbinlerce insanın öldürülmesi demek olacağından, bir anlamda “katliam” demektir. Ayrıca böyle yapıldığında, esirler arasında bulunabilecek ve mesleği, sanatı, kabiliyeti ve tecrübesiyle çeşitli alanlarda insanlığa faydalı olabilecek kimselerin üreteceği değerlerden insanlığın mahrum bırakılması söz konusu olacaktır.

    İkinci seçenek hayata geçirildiğinde düşmanın güçlenmesine katkıda bulunulmuş olacak, böylece görünüşte zaferle sonuçlanmış olsa da, yapılan savaş gerçek anlamda maksadına ulaşmış olmayacaktır. Zira hem İslâm devleti savaş sebebiyle uğradığı maddi-manevi zararları yine kendisi üstlenmek zorunda kalacak, hem de düşmana savaşarak tecrübe sahibi olmuş askerler hediye etmekle kendi geleceğini riske atmış olacaktır.

    Üçüncü seçeneğe gelince, belli bir vergiye bağlamak, karşılıklı esir mübadelesi (değişimi) gibi tercihe şayan durumlar olabileceği gibi, bunların söz konusu olmadığı durumlar da olabilir. Genellikle mağlup tarafın zaten elinde mübadele edecek esir olmaz veya fidye verip esirleri kurtaracak maddi gücü bulunmaz. Bu durumda bu çözüm şekli de tıkanmaktadır.

    Dördüncü seçenek, esirlerin ömür boyu devletin kesesinden bakılıp beslenmeleri anlamına gelir. Üstelik bunun karşılığında ne İslâm devleti, ne de esirler bakımından elde edilecek hiçbir fayda da söz konusu değildir.

    quote:

    kuranda biz bu kuranı mekke ve çevresini uyarasın diye indirdik der. halbuki tanrı bu kuranı tüm insanlığa gönderdik gibi bişey söylemez.


    http://www.kuranmeali.org/21/enbiya_suresi/107.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx

    (Bu,) sana indirilen bir Kitab'tır. Onunla (insanları) uyarman ve inananlara öğüt (vermen) hususunda göğsünde bir sıkıntı olmasın.

    (Ey insanlar) Rabbinizden, size indirilene uyun ve O'ndan başka dostlara uymayın. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!

    Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüller derdine bir şifa, müminlere bir hidayet ve rahmet geldi.

    Buna karşılık onlardan herhangi bir ücret de istemiyorsun. O Kur'ân, âlemlere ancak bir öğüttür.

    ey insanlar diye başlayan ayetlerin hz peygamber çevresi ile kayıtlı olduğunu nereden çıkarıyorsunuz oysa ayetlerde açıkca ya eyyühennas deniyor..özne insan-lar ..oysa başka ayetlerde yehuda nasrani müşrikun gibi ifadeler var.."vema erselnake rahmeten lil alemin " ayeti bile sizin idaanızı çürütmekte sadece insan noktasında değil ..başkaca boyutlarda hedefde..

    quote:

    tanrı bu kitabı anlayasınız diye arapça indirdik der. arap için bu doğrudur. peki ya hintli için ?


    bunu bi önceki cevabımda aktarmıştım ama..ilahi mesajın arapça olması mesajın tüm insanlığı kapsamadığı anlamına gelmez ..bakın anlamakta zorlandığınız durum şu

    ne o dönemde nede bı devirde "tüm insanlığın zahmetsiz emeksiz anadan doğma bildiği anladığı tek ve ortak bir lisan yok " var olmayan tek ve ortak lisan üzerinden kuranın arapça oluşu neden eleştirilir..anlamak mümkün değil..

    eğer tek ve ortak herkesin anlayabildiği bir lisan yeryüzünde konuşuluyor olsa idi..ve kuran arapça nazil olup ardı sıra ilahi mesaj evrenseldir denseydi size hak verirdim .. ama böyle bir durum yok

    quote:

    kuranda dünya düz olarak tasvir edilir.yeri yayıp genişletme üstüne görünmez direkler koymaktan bahseder.göğü ise bir çatı tavan olarak tasvir eder. yıldızları ise sadece gece görüşe yardımcı olan ne idüğü belirsiz bir ışık kaynağı olarak görür.


    https://forum.donanimhaber.com/m_117189776/mpage_4/tm.htm

    dünya düzdür idaasına bu konuda cevab verildi ..aslı astarı olmayan mesele..direkler koymaktan bahsetmez Allah bilakis o dönemdeki yaygın inaç olan direkli göğe yalanlama vardır..yıldızlara atfedilen anlam bütünü senin aktardığın gibi değildir..

    yerin yayılması ve beşik tabiri metafordur bu konuda bana ışık tutan değerli bi arkadaşımdan mülhem meseleyi kavramana yardımcı olacak sözü alıntılayayım

    Konstantin Tsiolkovski: "The earth, is the cradle of humanity. But one cannot eternally live in a cradle" ..

    quote:

    kuranda bahsedilen neredeyse tüm ibadetler aynı zamanda putperest ibadetleridir. kurban namaz oruç gibi ibadetler zaten varolan ve islamiyete dahil edilen şeylerdir.


    putperest kökenli tek ibadet yoktur kuranda ..bilakis tevhid kökenli başlayıp ..tahrif neticesi ve kültürel etkileşim süreçli devirde bozulan aslını yitiren yozlaşmış inançların taa bu devirlere dek taşıdığı çeşitli noktalarda benzerlik bulunan ibadetler sizi değil bizi doğrular..zira Allah kuranda namaz hac oruç vb ibadetlerin bilerdenden önce ki ümmetlerede farz kılındığını haber verir..

    eğer kuranda bu yönde bir ifade dizisi olmasa ve denseydi ki : "ey insanlar sizler ile daha önce hiç iletişime geçilmedi bu ilk buluşma !! "

    o zaman geçmiş ümmetlerede farz kılınan benzer ibadetler konusundaki eleştirin anlamlı olurdu..ama tam tersi durum söz konusu

    quote:

    din birlikteliği oluşturulduktan sonra hristiyan ve yahudilerle dirsek temasına girilmiştir haliyle. muhammed kuranda onlara seslenirken çok iyi niyetli ifadeler kullanır.onların cennete gireceği kitap ehli olduğu falan söylenir


    böyle bişi yok kuranda ..ehli kitapdan olanların cennete girecek olanları vardır ..ama bozulmamış tahrif edilmemiş orjinal metne tabi olan kimseler içindir bu müjde ..yani ilk dönem musevi ve hrıstiyanları içinde cennete girecek çoktur ..ama hz peygamber dönemideki kitle için bunu ne kuran söyler nede hz peygamber ..

    ha fetö söylüyor ama onu kim takar

    quote:

    fakat onlardan beklediği yakınlaşmayı bulamayınca zamanla onların din dışı olduğuna öldürülmesi gerektiğine onları dost edinmemeye kadar vardıracak bir düşmanlık başlar.


    bu konuda size üflenmiş ayetlerin nüzül sebeblerine bakın durumun aktardığınız gibi olmadığını görürsünüz..

    şimdi tek tek alıntılamayayım gına geldi ayrıca MÜMTEHİNE 8. ayet sadece bu ayet bile ki köken olarak medine temellidir medinede nazil olmuştur tek başına yalanlar..başkaca ayetlerde varda üzerinde durmayalım

    quote:

    isa öldü incil bozuldu. insanlar muhammed e kadar neye nasıl inanacak ? islam tarihi buna fetret devri der ama açıklayamaz haliyle.


    fetret ehli için açıklama mevcut bi zahmet araştırın

    quote:

    nuhun 950 yıl yaşaması ashabı kehf in 300 yıl uyuması musanın tanrıyla konuşması kızıldenizi yarması nuhun gemisi vs bunlar efsanedir.akla mantığa ve bilime aykırıdır. muhammedin dahi hiçbir mucizesi yoktur.bu husus kuranda geçer. eğer biz bir mucize göndermiş olsaydık herşey olup biterdi geri dönüşü de olmazdı gibi ayetler vardır.


    sondan başlayalım..kuranda peygamberlerden sadır olan mucizler sonrası her şeyin olup bittiğine dair ayetler var ..buna sizin örneğini verdiğiniz musa a.s mucizeside dahildir..kızıldenizin yarılması yani..

    başkaca örneklerde var ancak bu kadarı kafi..sonu helak ile biten mucizeler hz peygamber ile kesilmiştir..aklınızın köşesinde kalan ve belirttiğiniz o ayetler varya bu duruma işaret eder..

    hz peygamberle kesilmiştir dedim ya işkembeden konuşmuyorum enfal 33. ayet buna delildir..nuhun uzun ömürlü olması neden garipsendi..zira insan ömrünün uzatılmasına yönelik çok ciddi çalışmalar var ve milyarlarca dolar aktarılıyor bu çalışmalara..vaupel'in ifadelerine baktığmızda insan vucudunun dış etkenler eşliğinde uzun ömre müsait bir yapıda olduğu son derece açık..yani bu olay imkanlı yani mümkin

    hatta geçtim vaupel ibni arabi eserlerinde ölünün tekrar diriltilme safhalarına ulaşılacağını yüzlerce yıl öncesinden bildiriyor..insanların ancak ele geçen şart ve imkanlar eşliğinde ileride gerçekleştireceği bi durumu Allahın kudret ve kuvveti ile ortaya koymuş olmasının nesi akıl dışı..sizler mucize kavramına yamuk baktığınız için bazı noktalarıda anlamakta güçlük çekiyorsunuz

    hani hz peygamberin mucizesi yoktur dedin ya..gerek kuran gerekse hadis kaynaklı mucizeleri olduğu ortada hatta dur sana en sivrisini aktarayım..

    ayın yarılması olayı ..

    tüm bu mucizevi olaylarda meseleye yaklaşımda 2 hata işlenir genelde..

    ilki..mucize kavramının ifade ettiği manadan habersiz olmak..

    mucize nedir..sözlük anlamı yani..

    mucize kelime anlamı olarak genel manada tabiat (fizik) kurallarının üstünde gelişen insanı acz içinde bırakan gelişme olay..sözlük anlamı bu

    ayın yarılması olayını işitipde bu nasıl olur demek ..yani içinde yaşadğımız doğa fizik kurallarına bağlı kalarak anlamaya çalışmak..son derece hatalıdır..zira mucize doğa-fizik kuralları üstü bir boyutta cereyan eder..zaten doğa-fizik kuralları içinde yaşansa mucize denmezdi..değil mi..

    doğa-fizik kuralları üstünde cereyan eden bir olayın kanıtlarını ..doğa-fizik kuralları ve imkanları içersinde aramak ..doğal olarak bulamayınca !!! hani bak kanıt yok demek..nasıl izah edilir..

    ayrıca olayın diğer bir boyutuda var..

    mucize tüm dünya halklarına gösterilmedi..ilgili olayda yani ayın yarılması mucizesinde..olaya muhattab ebu cehil ve bir kaç kişi..yaniiiii doğa-fizik üstü boyutda gerçekleşen bu olayda ortaya çıkan harkulade işin yansıması sadece bu 3-5 kişiye oldu !!!

    farklı bir boyutta cereyan eden bir olayın muhattabları belli iken ...sadece onlara has iken...!!! neden dünya üzerinde ayın yarılması farklı coğrafyalarda müşahade edilmedi neden ay da fiziksel kanıt görülemiyor denmesi..

    2 anlayışdan birine delalet eder..her iki anlayışda sakattdır..ama hangisi daha kötüdür..buna siz karar verin..

    ilki mucize kavramına ifade ettiği anlama ve mucizenin gelişim sürecine yabancı bilgisiz bakış açısı ve değerlendirme...

    ikincisi ise kavram -anlam ve gelişim sürecini bilmekle beraber muhattabını ahmak yerine koyma ..alicengiz oyunu (diyalektik) ile aksi yönde ikna çabası.. ki ateistler vb bunu çokca yapar hepsi değil tabi ama çoğu yapar

    her iki durumda sakıncalı..anlayacağın


    bu açıklamadan yola çıkarak diğer mucizevi gelişmelere bakış açını tekrar gözden geçir..

    tekrar hz peygambere dönelim..gerek siyer kaynaklarında gerekse buhari ve tırmızi muslim vb kaynaklarda " şahitli tarihi kayıtlar" ile tespit edilmiş 100 yakın mucize olduğu ortada bilinen gerçek..

    cevabında yer yer hadisi şerifilere atıf yaparak eleştiriyordun idaalar ortaya koyuyordun ..şimdi ise neden o kaynakları hiçliğe yokluğa mahkum ediyor ve mucizeleri yaşanmamış sayıyorsun ..ve mucizesi yoktu diyorsun


    romanın resmi dini tek tanrılı değildi teslis şirktir..3 ayrı tanrı profili vardır..(tengricilik) ise yine aynı minvalde şirk unsurları içerir..yahudilere hiç girmeyelim ayrı tartışma konusu ..ben islamın vaaz ettiği anlamda tevhid içerikli tek tanrılı inançdan bahsediyorum



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Sabah Yıldızı -- 15 Eylül 2016; 0:46:40 >




  • Jeopol kullanıcısına yanıt
    Lews Therin Telamon kullanıcısına yanıt
    hacı seni lews havale ediyorum hala özel isim değildir deniyor ..

    @Lews Therin Telamon
  • Sabah Yıldızı kullanıcısına yanıt
    bana arapcada tanri yazsana, bisey denicem
  • Jeopol kullanıcısına yanıt
    Allahda seni güldürsün emii gece vakti ne güldüm
  • Dini tartışmalarda, yaptığın konuşmalara kaynak göstermen gerekir. Sırayla inceleyelim.
    1. Kuranda kadın erkek ayrımı vardır ve bu nettir. vadedilen cennet genelde erkeklere tasvir edilir. hatta allah kuranda kadınları direk muhattap almaz ve ''kadınlarınıza söyleyiniz'' şeklinde konuşur.
    CEVAP 1. İlk önce şunu belirtelim "kadınlarınıza söyleyiniz" şeklinde bir ayet yok. Nur Suresi 31.Ayet'de "Mümin yani inanan kadınlara da söyle: ..." şeklinde ifade edilir. Burada muhattap konusu Hz.Muhammed(sas)'dir. Vadedilen cennet konusunda Tevbe Suresi 72.Ayet gayet net ve açıklayıcı : Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, altlarından ırmaklar akan cennetler vaad buyurdu. Orada ebedi kalacaklardır. Hem de Adn cennetlerinde hoş meskenler vaad etmiştir. Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte asıl büyük kurtuluş da budur. Kuranı 500 kere okuduğunuzu söylüyorsunuz fakat bunları yanlış bilmeniz çok ilginç.

    2. kuranda bir erkeğin şahitliği iki kadınla eşdeğerdir.kuranda kadının nasıl giyineceği baştan sona tarif edilirken erkek nasıl giyinmeliye ilişkin bir açıklama yoktur.zira erkek egemen bir kültürün yansımasıdır bu. kuranda kadınlarınıza söyleyin evden çıkmasınlar der. bugün işid bunu aynen uygulamaktadır.
    CEVAP 2. Şahitlik konusu Bakara Suresi'nde geçen borç hukukuna (282.ayet) dayanır. Bu durumu anlayabilmek için biraz tarih bilgisi gerekir. Çünkü 7.asır Arap Dünya'sında kadınlar alışveriş, ticaret vb. konularda erkekler kadar aktif değildir. Dolayısıyla konuya vakıf olabilmeleri erkekler kadar uygun görülmemiştir. Siz sorularınızı daha çok kendi hayal dünyanıza göre kurguladığınız için yanılgıya düşüyorsunuz. Siz aslında doğrudan Kuran'ı sorgulayarak neden bu yok şu var? şeklinde argümanlar savuruyorsunuz. Konuya dönersek ilgili ayet Nur Suresi 30'da ilk önce mümin erkekleri uyarmakla başlayıp daha sonra mümin kadınlara geçmektedir.Ayet açıkça mümin erkeklerin iffetlerini korumasını söylemektedir. Yani kadınlar hakkında uyarı yapılmadan önce erkekler hakkında yapılmıştır aynı şeyler. Yine söylemek zorundayım, Kuran'ı 500 kere okumuş olabilirsiniz ama anlayamamışsınız. Kuranda "kadınlarınıza söyleyin evden çıkmasınlar" diye bir ayet yok. Ahzab Suresi 32. ve 33. ayetleri okursanız Peygamber'in hanımlarına ithafen olduğunu görürsünüz.

    3. kuranda biz bu kuranı mekke ve çevresini uyarasın diye indirdik der. halbuki tanrı bu kuranı tüm insanlığa gönderdik gibi bişey söylemez. kuranda ey insanlar olarak tanımlanan konular zaten kendi çevresindeki insanları dar bir bölgeye hitaptır.
    CEVAP 3. İlgili kısım Enam Suresi 92.ayettir. Burada "Bu Kitap (Kur'ân), kendinden önceki kitapları tasdik eden, şehirler anası (Mekke) halkını ve çevresindeki bütün insanlığı uyarman için indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. Ahiret gününe iman edenler bu Kitab'a da iman ederler ve onlar namazlarına da devamlıdırlar." denilmektedir. Buradan sadece Mekke halkına inen bir kitap olduğunu nasıl anlıyorsunuz merak ediyorum. Bu ayet zaten apaçık bir delil fakat Kuran'ın tüm insanlara indirildiğini başka ayetlerle de kanıtlayabilirim.Sebe Suresi 28.Ayet : "Biz seni ancak bütün insanlara bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bilmezler." İbrahim Suresi 52.Ayet: Bu Kur'ân, kendisiyle uyarılsınlar, Allah'ın ancak bir tek ilâh olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye insanlara gönderilmiş bir tebliğdir. .

    4. tanrı bu kitabı anlayasınız diye arapça indirdik der. arap için bu doğrudur. peki ya hintli için ?
    CEVAP 4. Bu tarz saçma ifadelere verilecek cevap çok ama ben kısaca bilgilendireyim. Muhammed(sas) Arap'tır. Bu öz bilgi yeterli olacaktır. Vahiyleri alan Peygamber olduğuna göre sizce İngilizce mi gelmeliydi ayetler?

    5. kuranda dünya düz olarak tasvir edilir.yeri yayıp genişletme üstüne görünmez direkler koymaktan bahseder.göğü ise bir çatı tavan olarak tasvir eder. yıldızları ise sadece gece görüşe yardımcı olan ne idüğü belirsiz bir ışık kaynağı olarak görür.kuranda sadece doğu vve batı kavramı vardır.kuzey ve güney yoktur.
    CEVAP 5. Naziat Suresi 30.Ayet her şeyi gün yüzüne çıkarmaktadır. Bu söylediklerinizin çoğu yıllardır söylenen şeyler ve cevapları bir çok kez verilmesine rağmen hala ısrarla soruluyor.

    6. kuranda yıldız kaymasını allahın şeytana alevli bir top göndererek gökten bilgi çalmasını engellemek amacıyla attığı bir taş gibi tasvir eder.bu hakikaten trajikomiktir. yıldız kayması tarihte de önemli yeri vardır. mısırda yıldız kayması kötülüğe kıtlığa mağlubiyete dalalettir ve insanların ve hayvanların kurban edilmesiyle ayinler düzenletttirilir.
    CEVAP 6. Trajikomik olan nedir? Olayı kişiselleştirmekten vazgeçin artık. Ve yine tutarsızca ve kaynak göstermeden Mısır'da şöyle şöyle diyebiliyorsunuz.

    7. kuranda hiç zenginle (efendisiyle) kölesi/fakiri bir olur mu diye ayet vardır. eşitliğe karşıdır. köleliği kaldırmamıştır.cariyeyi kaldırmamıştır. bunun sebebi ise açık bellidir. herkesi üzerek bir din oluşturamazsın. özellikle kabile liderleri vs.
    CEVAP 7. Cidden siz Kuran'ı okuduğunuzu zannediyorsunuz fakat okumadığınız ve anlamadığınız ortada. Ayetleri çarpıtıp anlamını bozup yanlış olduğunu iddia ediyorsunuz. Eşitlik olması zaten fizyoloji, biyoloji ,anatomi ve psikoloji dallarına aykırıdır. Siz istiyorsunuz diye Allah size göre ayetler mi indirecekti?

    8. kuranda bahsedilen neredeyse tüm ibadetler aynı zamanda putperest ibadetleridir. kurban namaz oruç gibi ibadetler zaten varolan ve islamiyete dahil edilen şeylerdir.
    CEVAP 8. Namaz, oruç, zekat gibi ibadetler sadece Müslümanlık'ta olan ibadetler değil zaten. Bunun en iyi kaynağı yine Kuran. 500 kere okuduysanız bunu biliyor olmanız gerekirdi. Allah katında tek geçerli din İslam olduğuna göre ve tevhid inancı Hz.Adem'den beri olduğuna göre bu ibadetlerin önceden de olması çok normal bir durum.

    9. hud suresi ikinci ayette ben size onun tarafından gönderilmiş bir peygamberim şeklinde bir ayet vardırki ilk ağızdan yazıldığı açıktır.
    CEVAP 9. Hadi diyelim ilk ağızdan yazıldığını anladın. Neden ilk sure olan Fatiha Suresi'ni örnek olarak vermiyorsun da 11. sureyi örnek veriyorsun? O da ilk ağızdan yazılmış? 39.sure olan Zümer suresi 3.ayetinde Allah dışında dost edinenler de kendileri konuşuyor ilk ağızdan "de ki - derler ki" lafzı olmadan? Zariyat Suresi 50 ve 51.ayetler yine aynı şekildedir. Sizin savunduğunuz şekilde tek bir ayette bu dediğiniz olay olsaydı emin olun hiç kimse inanmazdı bu sözlere. Durumun farklı olduğu açıkça görülmekte.




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.