Şimdi Ara

Ani frenlemede nasıl yapılır? (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
58
Cevap
1
Favori
30.773
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: turkcu

    Düz vitesli bir araçta motor freni yapmak, profesyonel olmayan bir şoföre göre çok zor gelebilir. Ancak özellikle tipronik vitesli araçlarda manuel modda kullanırken vitesi sürekli geriye çekerek vites düşürmek ya da direksiyondan vites değiştirme özelliği olan araçlarda - ye basarak vites düşürmek çok iyi bir fren mesafesi sağlamaktadır.

    Fazla basarsam 100 km ile giderken vites 1 e geçer ve motor patlar falan diye korkmayın. Bu araçlarda devir kesici mevcuttur. Ne kadar basarsanız basın, ne kadar vites düşürürseniz düşürün 6500 devirden daha fazla devir çevirmeniz mümkün değildir.

    o yüzden otomatik araçlarda panik frende araç boşa atıyor kendini .....??

    bilgi eksiklikleriniz var önceki başlıkları araştırıp öğrenebilirsiniz.

    bütün forumun tanıdığı ve bizi gerçekten çok engin bilgileriyle aydınlatan Vezir hocamızın bir yazısını alıntılıyorum...


    işin teknik teknik açıklaması ise söyle.

    bizim motor kompresyonu dediğimiz şey aslında aracın kinetik enerjisinin motorun kinetik enerjisine transferinden başka birşey değil.yani motor hızlanınca motorun devir ile birlikte atalet momenti artıyor.Bunu durmak için kullanmak çok hatalı bir sonuç veriyor.Aslında hızlanma için kullnılması daha doğru.Hızlanan motor debriyaj ile sistemden ayırt edilmediği sürece kinetik enerjiyi motor sürtünme kayıpları çıkarınca kalan miktar kadar içinde gizili enerji olarak tutuyor buna atalet momenti deniyor.Eğer bu debriyaj balatasına basılmaz ise bu frene basıldığında tekerleri yavaşlatma değil aksine yavaşlatmama etkisi yaratıyor.yani olaya tamamen ivme yönünden bakmak lazım. Motor ve elemenlar devrede iken negatif ivme değeri diğerine yani 2 pedala birden basılma durumuna göre daha az bir değer gösteriyor.

    bilineceği üzere en kısa duruş meafesi için negatif ivmenin de çok büyük değer olamsı gerekiyor.bunu azaltan her etki aslında duruş mesafesini de artırmaktadır.

    Olayı çok daha basite indirisek dönen ve ağırlığı olan her cisim aslında bir kinetik enrji ve güç değeri taşımaktadır .Bunu sisteme verirseniz hızlanma olarak sonuç alıyorsunuz ama delta ivme olarak düşünün.Çünkü duruş ivmeniz sabit değildir.başta farklıdır son saliselerde farklıdır.Son saliselerdeki kontrol için mutlaka debriyaja basılmalıdır.

    Ancak bu açıklamalarımın aracı daha iyi kontrol etmek için değil duruş mesafesini kısatmak için yazaıldığını da vurgulamam gerekir.


    http://forum.donanimhaber.com/m_25668478/mpage_1/key_motor%2Cfreni//tm.htm#25833486

    Bu başlığı incelemenizi tavsiye ederim...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Whisper911

    quote:

    Orijinalden alıntı: turkcu

    Düz vitesli bir araçta motor freni yapmak, profesyonel olmayan bir şoföre göre çok zor gelebilir. Ancak özellikle tipronik vitesli araçlarda manuel modda kullanırken vitesi sürekli geriye çekerek vites düşürmek ya da direksiyondan vites değiştirme özelliği olan araçlarda - ye basarak vites düşürmek çok iyi bir fren mesafesi sağlamaktadır.

    Fazla basarsam 100 km ile giderken vites 1 e geçer ve motor patlar falan diye korkmayın. Bu araçlarda devir kesici mevcuttur. Ne kadar basarsanız basın, ne kadar vites düşürürseniz düşürün 6500 devirden daha fazla devir çevirmeniz mümkün değildir.

    o yüzden otomatik araçlarda panik frende araç boşa atıyor kendini .....??

    bilgi eksiklikleriniz var önceki başlıkları araştırıp öğrenebilirsiniz.

    bütün forumun tanıdığı ve bizi gerçekten çok engin bilgileriyle aydınlatan Vezir hocamızın bir yazısını alıntılıyorum...


    işin teknik teknik açıklaması ise söyle.

    bizim motor kompresyonu dediğimiz şey aslında aracın kinetik enerjisinin motorun kinetik enerjisine transferinden başka birşey değil.yani motor hızlanınca motorun devir ile birlikte atalet momenti artıyor.Bunu durmak için kullanmak çok hatalı bir sonuç veriyor.Aslında hızlanma için kullnılması daha doğru.Hızlanan motor debriyaj ile sistemden ayırt edilmediği sürece kinetik enerjiyi motor sürtünme kayıpları çıkarınca kalan miktar kadar içinde gizili enerji olarak tutuyor buna atalet momenti deniyor.Eğer bu debriyaj balatasına basılmaz ise bu frene basıldığında tekerleri yavaşlatma değil aksine yavaşlatmama etkisi yaratıyor.yani olaya tamamen ivme yönünden bakmak lazım. Motor ve elemenlar devrede iken negatif ivme değeri diğerine yani 2 pedala birden basılma durumuna göre daha az bir değer gösteriyor.

    bilineceği üzere en kısa duruş meafesi için negatif ivmenin de çok büyük değer olamsı gerekiyor.bunu azaltan her etki aslında duruş mesafesini de artırmaktadır.

    Olayı çok daha basite indirisek dönen ve ağırlığı olan her cisim aslında bir kinetik enrji ve güç değeri taşımaktadır .Bunu sisteme verirseniz hızlanma olarak sonuç alıyorsunuz ama delta ivme olarak düşünün.Çünkü duruş ivmeniz sabit değildir.başta farklıdır son saliselerde farklıdır.Son saliselerdeki kontrol için mutlaka debriyaja basılmalıdır.

    Ancak bu açıklamalarımın aracı daha iyi kontrol etmek için değil duruş mesafesini kısatmak için yazaıldığını da vurgulamam gerekir.


    http://forum.donanimhaber.com/m_25668478/mpage_1/key_motor%2Cfreni//tm.htm#25833486

    Bu başlığı incelemenizi tavsiye ederim...

    Alıntıları Göster
    http://tr.wikipedia.org/wiki/H%C4%B1z_kesici

    Sürtünmeye dayalı fren sistemleri (disk ve kampana) kullanıma bağlı olarak etkilerini kaybetme eğilimi gösterirler. Sürekli veya ağır şartlar altında kullanılan fren sistemi (örneğin bayır aşağı inen bir kamyon'un frenleri) ısınarak etkisiz hale gelirler. Bunun önüne geçebilmek için deha güvenli olan hız kesiciler geliştirilmiştir.

    Hız kesiciler trenlerde ve sürtünmeli frenlerden daha konforlu olduklarından yolcu otobüslerinde de kullanılırlar. Düşük hızlarda etkili değildirler bu yüzden aracı tam manası ile durdurmazlar. Tam durma için yine sürtünmeli frenlere ihtiyaç vardır. Hız kesiciler aynı zamanda aracın hızını sabitlemek için de kullanılırlar.

    Motor freni

    Benzinli araçları motor freni aracı yavaşlatmak için hız kesici olarak kullanılabilir. Eğer vites küçültüp gaza basılmadan beklenirse motora hava girişi olmadığı için emme zamanında (piston aşağı inerken) motorda bir vakum oluşur. Bu vakumu oluşturmak için gerekli enerji iletim organlarından alınır ve araç yavaşlamış olur.

    Dizel araçlarda gaz kelebeği olmadığı için motor freni çalışmaz. Bunun yerine Cummins, emme valfini piston üst ölü noktaya geldiğinde (güç zamanı bitmeden) açarak havanın bir yay gibi pistonu aşağı itmesini önleyen bir sistem geliştirmiştir. Bu sistemde motor bir compresör gibi çalışarak %90'a varan oranda enerjiyi aktarma organlarından çekilebilmiştir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: turkcu

    http://tr.wikipedia.org/wiki/H%C4%B1z_kesici

    Sürtünmeye dayalı fren sistemleri (disk ve kampana) kullanıma bağlı olarak etkilerini kaybetme eğilimi gösterirler. Sürekli veya ağır şartlar altında kullanılan fren sistemi (örneğin bayır aşağı inen bir kamyon'un frenleri) ısınarak etkisiz hale gelirler. Bunun önüne geçebilmek için deha güvenli olan hız kesiciler geliştirilmiştir.

    Hız kesiciler trenlerde ve sürtünmeli frenlerden daha konforlu olduklarından yolcu otobüslerinde de kullanılırlar. Düşük hızlarda etkili değildirler bu yüzden aracı tam manası ile durdurmazlar. Tam durma için yine sürtünmeli frenlere ihtiyaç vardır. Hız kesiciler aynı zamanda aracın hızını sabitlemek için de kullanılırlar.

    Motor freni

    Benzinli araçları motor freni aracı yavaşlatmak için hız kesici olarak kullanılabilir. Eğer vites küçültüp gaza basılmadan beklenirse motora hava girişi olmadığı için emme zamanında (piston aşağı inerken) motorda bir vakum oluşur. Bu vakumu oluşturmak için gerekli enerji iletim organlarından alınır ve araç yavaşlamış olur.

    Dizel araçlarda gaz kelebeği olmadığı için motor freni çalışmaz. Bunun yerine Cummins, emme valfini piston üst ölü noktaya geldiğinde (güç zamanı bitmeden) açarak havanın bir yay gibi pistonu aşağı itmesini önleyen bir sistem geliştirmiştir. Bu sistemde motor bir compresör gibi çalışarak %90'a varan oranda enerjiyi aktarma organlarından çekilebilmiştir.

    Alıntıları Göster
    bahsettiğiniz durum panik frende geçerli değildir...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Whisper911

    bahsettiğiniz durum panik frende geçerli değildir...

    peki
  • quote:

    Orijinalden alıntı: turkcu

    Düz vitesli bir araçta motor freni yapmak, profesyonel olmayan bir şoföre göre çok zor gelebilir. Ancak özellikle tipronik vitesli araçlarda manuel modda kullanırken vitesi sürekli geriye çekerek vites düşürmek ya da direksiyondan vites değiştirme özelliği olan araçlarda - ye basarak vites düşürmek çok iyi bir fren mesafesi sağlamaktadır.

    Fazla basarsam 100 km ile giderken vites 1 e geçer ve motor patlar falan diye korkmayın. Bu araçlarda devir kesici mevcuttur. Ne kadar basarsanız basın, ne kadar vites düşürürseniz düşürün 6500 devirden daha fazla devir çevirmeniz mümkün değildir.

    Alıntıları Göster
    Fil ve fare.

    Motor genelde 100 veya 200 beygir gücünde. Yapacağı fren de o kadardır. O da üst deviri koruyabilirseniz. Rolantide ise 10 beygir üretmezler. Frenler ise en azından 5000 beygir gücündeki bir motoru kolaylıkla durdurabilecek kapasitededir. Bu nedenle panik frende motoru kullanmanın neredeyse hiç bir önemi yok. Pratik olarak hiç farketmez. Sınırlı olan dikkat kapasitesi yola verilirse bence çok daha iyi olur. Sadece, o kadar da panik değilse durum debriyaja da basın ki stop etmesin.

    Tabii zamanla bir iş körlüğü oluşabiliyor hepimizde. Günlük olaylarda yaptığımız konforlu frenlerde kapasitesinin çok çok az bir kısmını kullanıyoruz, böylece motorun etkisi yüksekmiş gibi görünüyor. Ama değil. Eğer öyle olsaydı sadece çekiş tekerleklerine etki eden kompresyon, çok önemli olan ön-arka fren dengesini çoğu zaman altüst ederdi.

    Dün markete gttim. 5 lira ve 1 kuruş tuttu. Kasiyer de 1 kuruşu söylemedi.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Karbon 12

    Fil ve fare.

    Motor genelde 100 veya 200 beygir gücünde. Yapacağı fren de o kadardır. O da üst deviri koruyabilirseniz. Rolantide ise 10 beygir üretmezler. Frenler ise en azından 5000 beygir gücündeki bir motoru kolaylıkla durdurabilecek kapasitededir. Bu nedenle panik frende motoru kullanmanın neredeyse hiç bir önemi yok. Pratik olarak hiç farketmez. Sınırlı olan dikkat kapasitesi yola verilirse bence çok daha iyi olur. Sadece, o kadar da panik değilse durum debriyaja da basın ki stop etmesin.

    Tabii zamanla bir iş körlüğü oluşabiliyor hepimizde. Günlük olaylarda yaptığımız konforlu frenlerde kapasitesinin çok çok az bir kısmını kullanıyoruz, böylece motorun etkisi yüksekmiş gibi görünüyor. Ama değil. Eğer öyle olsaydı sadece çekiş tekerleklerine etki eden kompresyon, çok önemli olan ön-arka fren dengesini çoğu zaman altüst ederdi.

    Dün markete gttim. 5 lira ve 1 kuruş tuttu. Kasiyer de 1 kuruşu söylemedi.




    Sizin düz mantığınızla bile

    5000 beygirlik frenleme etkisine 100 beygirlik motor freni etkisi,

    50 metrelik fren mesafesine 1 metrelik motor freni etkisi

    gibi bir oran çıkmaktadır.

    Bu 1 metre ile bir yayaya çarpmaktan kurtulabilirsiniz.
    Bu 1 metre ile bir arabaya çarpmaktan kurtulabilirsiniz.
    Bu 1 metre ile gününüzün kabusa dönmesinden kurtulabilirsiniz.
    Bu 1 metre ile 1 ömür hapis yatmaktan kurtulabilirsiniz.

    1 metre 1 metredir. Hiç yoktan iyidir.

    Motor frenine karşı olan bu tartışma niyedir anlayamıyorum.

    Umarım bir gün kimse "Keşke motor freni yapsaydım da hiç yoktan 1 metre daha erken dursaydım." demek zorunda kalmaz.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: turkcu

    quote:

    Orijinalden alıntı: Karbon 12

    Fil ve fare.

    Motor genelde 100 veya 200 beygir gücünde. Yapacağı fren de o kadardır. O da üst deviri koruyabilirseniz. Rolantide ise 10 beygir üretmezler. Frenler ise en azından 5000 beygir gücündeki bir motoru kolaylıkla durdurabilecek kapasitededir. Bu nedenle panik frende motoru kullanmanın neredeyse hiç bir önemi yok. Pratik olarak hiç farketmez. Sınırlı olan dikkat kapasitesi yola verilirse bence çok daha iyi olur. Sadece, o kadar da panik değilse durum debriyaja da basın ki stop etmesin.

    Tabii zamanla bir iş körlüğü oluşabiliyor hepimizde. Günlük olaylarda yaptığımız konforlu frenlerde kapasitesinin çok çok az bir kısmını kullanıyoruz, böylece motorun etkisi yüksekmiş gibi görünüyor. Ama değil. Eğer öyle olsaydı sadece çekiş tekerleklerine etki eden kompresyon, çok önemli olan ön-arka fren dengesini çoğu zaman altüst ederdi.

    Dün markete gttim. 5 lira ve 1 kuruş tuttu. Kasiyer de 1 kuruşu söylemedi.




    Sizin düz mantığınızla bile

    5000 beygirlik frenleme etkisine 100 beygirlik motor freni etkisi,

    50 metrelik fren mesafesine 1 metrelik motor freni etkisi

    gibi bir oran çıkmaktadır.

    Bu 1 metre ile bir yayaya çarpmaktan kurtulabilirsiniz.
    Bu 1 metre ile bir arabaya çarpmaktan kurtulabilirsiniz.
    Bu 1 metre ile gününüzün kabusa dönmesinden kurtulabilirsiniz.
    Bu 1 metre ile 1 ömür hapis yatmaktan kurtulabilirsiniz.

    1 metre 1 metredir. Hiç yoktan iyidir.

    Motor frenine karşı olan bu tartışma niyedir anlayamıyorum.

    Umarım bir gün kimse "Keşke motor freni yapsaydım da hiç yoktan 1 metre daha erken dursaydım." demek zorunda kalmaz.

    Alıntıları Göster
    Allah ne verdiyse fren pedalına yüklen, gerisini abs ve esp halleder.

    Araç otomatik vites diye varsayıyorum




  • quote:

    Orijinalden alıntı: turkcu

    quote:

    Orijinalden alıntı: Karbon 12

    Fil ve fare.

    Motor genelde 100 veya 200 beygir gücünde. Yapacağı fren de o kadardır. O da üst deviri koruyabilirseniz. Rolantide ise 10 beygir üretmezler. Frenler ise en azından 5000 beygir gücündeki bir motoru kolaylıkla durdurabilecek kapasitededir. Bu nedenle panik frende motoru kullanmanın neredeyse hiç bir önemi yok. Pratik olarak hiç farketmez. Sınırlı olan dikkat kapasitesi yola verilirse bence çok daha iyi olur. Sadece, o kadar da panik değilse durum debriyaja da basın ki stop etmesin.

    Tabii zamanla bir iş körlüğü oluşabiliyor hepimizde. Günlük olaylarda yaptığımız konforlu frenlerde kapasitesinin çok çok az bir kısmını kullanıyoruz, böylece motorun etkisi yüksekmiş gibi görünüyor. Ama değil. Eğer öyle olsaydı sadece çekiş tekerleklerine etki eden kompresyon, çok önemli olan ön-arka fren dengesini çoğu zaman altüst ederdi.

    Dün markete gttim. 5 lira ve 1 kuruş tuttu. Kasiyer de 1 kuruşu söylemedi.




    Sizin düz mantığınızla bile

    5000 beygirlik frenleme etkisine 100 beygirlik motor freni etkisi,

    50 metrelik fren mesafesine 1 metrelik motor freni etkisi

    gibi bir oran çıkmaktadır.

    Bu 1 metre ile bir yayaya çarpmaktan kurtulabilirsiniz.
    Bu 1 metre ile bir arabaya çarpmaktan kurtulabilirsiniz.
    Bu 1 metre ile gününüzün kabusa dönmesinden kurtulabilirsiniz.
    Bu 1 metre ile 1 ömür hapis yatmaktan kurtulabilirsiniz.

    1 metre 1 metredir. Hiç yoktan iyidir.

    Motor frenine karşı olan bu tartışma niyedir anlayamıyorum.

    Umarım bir gün kimse "Keşke motor freni yapsaydım da hiç yoktan 1 metre daha erken dursaydım." demek zorunda kalmaz.

    Şimdi kardeş,şöyle bir durum var..Abs'li araçlarda frenleme olurken araç viteste olursa tekerler kilitlenme noktasına geldiği için motoru dengesiz biçimde yavaşlatır yapılan frenleme,bu durumda motor frenlemeye destek yerine köstek olur kompresyonu korumak adına.Üstelik aracın ağırlığının öne transfer olmasına sebep olup araçta dengesiz biçimde frenlemeye neden olarak dengesini kaybetmesine yol açabilir.Sana bunun gibi bilimum şey sayabilirim bu konu hakkında,lütfen yazdıklarımızı ve yazdıklarını sindir ve aradaki farklara dikkat et.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Derin Mavi

    quote:

    Orijinalden alıntı: turkcu

    quote:

    Orijinalden alıntı: Karbon 12

    Fil ve fare.

    Motor genelde 100 veya 200 beygir gücünde. Yapacağı fren de o kadardır. O da üst deviri koruyabilirseniz. Rolantide ise 10 beygir üretmezler. Frenler ise en azından 5000 beygir gücündeki bir motoru kolaylıkla durdurabilecek kapasitededir. Bu nedenle panik frende motoru kullanmanın neredeyse hiç bir önemi yok. Pratik olarak hiç farketmez. Sınırlı olan dikkat kapasitesi yola verilirse bence çok daha iyi olur. Sadece, o kadar da panik değilse durum debriyaja da basın ki stop etmesin.

    Tabii zamanla bir iş körlüğü oluşabiliyor hepimizde. Günlük olaylarda yaptığımız konforlu frenlerde kapasitesinin çok çok az bir kısmını kullanıyoruz, böylece motorun etkisi yüksekmiş gibi görünüyor. Ama değil. Eğer öyle olsaydı sadece çekiş tekerleklerine etki eden kompresyon, çok önemli olan ön-arka fren dengesini çoğu zaman altüst ederdi.

    Dün markete gttim. 5 lira ve 1 kuruş tuttu. Kasiyer de 1 kuruşu söylemedi.




    Sizin düz mantığınızla bile

    5000 beygirlik frenleme etkisine 100 beygirlik motor freni etkisi,

    50 metrelik fren mesafesine 1 metrelik motor freni etkisi

    gibi bir oran çıkmaktadır.

    Bu 1 metre ile bir yayaya çarpmaktan kurtulabilirsiniz.
    Bu 1 metre ile bir arabaya çarpmaktan kurtulabilirsiniz.
    Bu 1 metre ile gününüzün kabusa dönmesinden kurtulabilirsiniz.
    Bu 1 metre ile 1 ömür hapis yatmaktan kurtulabilirsiniz.

    1 metre 1 metredir. Hiç yoktan iyidir.

    Motor frenine karşı olan bu tartışma niyedir anlayamıyorum.

    Umarım bir gün kimse "Keşke motor freni yapsaydım da hiç yoktan 1 metre daha erken dursaydım." demek zorunda kalmaz.

    Şimdi kardeş,şöyle bir durum var..Abs'li araçlarda frenleme olurken araç viteste olursa tekerler kilitlenme noktasına geldiği için motoru dengesiz biçimde yavaşlatır yapılan frenleme,bu durumda motor frenlemeye destek yerine köstek olur kompresyonu korumak adına.Üstelik aracın ağırlığının öne transfer olmasına sebep olup araçta dengesiz biçimde frenlemeye neden olarak dengesini kaybetmesine yol açabilir.Sana bunun gibi bilimum şey sayabilirim bu konu hakkında,lütfen yazdıklarımızı ve yazdıklarını sindir ve aradaki farklara dikkat et.

    Alıntıları Göster
    Önce frene bas sonra debriyaja bas yoksa fren mesafen uzar...... Denemiş birisi olarak söylüyorum........




  • quote:

    Orijinalden alıntı: turkcu

    quote:

    Orijinalden alıntı: Karbon 12

    Fil ve fare.

    Motor genelde 100 veya 200 beygir gücünde. Yapacağı fren de o kadardır. O da üst deviri koruyabilirseniz. Rolantide ise 10 beygir üretmezler. Frenler ise en azından 5000 beygir gücündeki bir motoru kolaylıkla durdurabilecek kapasitededir. Bu nedenle panik frende motoru kullanmanın neredeyse hiç bir önemi yok. Pratik olarak hiç farketmez. Sınırlı olan dikkat kapasitesi yola verilirse bence çok daha iyi olur. Sadece, o kadar da panik değilse durum debriyaja da basın ki stop etmesin.

    Tabii zamanla bir iş körlüğü oluşabiliyor hepimizde. Günlük olaylarda yaptığımız konforlu frenlerde kapasitesinin çok çok az bir kısmını kullanıyoruz, böylece motorun etkisi yüksekmiş gibi görünüyor. Ama değil. Eğer öyle olsaydı sadece çekiş tekerleklerine etki eden kompresyon, çok önemli olan ön-arka fren dengesini çoğu zaman altüst ederdi.

    Dün markete gttim. 5 lira ve 1 kuruş tuttu. Kasiyer de 1 kuruşu söylemedi.




    Sizin düz mantığınızla bile

    5000 beygirlik frenleme etkisine 100 beygirlik motor freni etkisi,

    50 metrelik fren mesafesine 1 metrelik motor freni etkisi

    gibi bir oran çıkmaktadır.

    Bu 1 metre ile bir yayaya çarpmaktan kurtulabilirsiniz.
    Bu 1 metre ile bir arabaya çarpmaktan kurtulabilirsiniz.
    Bu 1 metre ile gününüzün kabusa dönmesinden kurtulabilirsiniz.
    Bu 1 metre ile 1 ömür hapis yatmaktan kurtulabilirsiniz.

    1 metre 1 metredir. Hiç yoktan iyidir.

    Motor frenine karşı olan bu tartışma niyedir anlayamıyorum.

    Umarım bir gün kimse "Keşke motor freni yapsaydım da hiç yoktan 1 metre daha erken dursaydım." demek zorunda kalmaz.

    vezir hocamızın bir yazısı

    yine biraz daha motor kompresyonu işine zoom yaparsak olayın teknşik yönünü kavramış olacağız.
    siz komresyonla aracınızı yavaşlatmaya çalışırken aynı anda motor devrini yükseltmiş oluyorsunuz .Devriyaj balatası ayrılmadığı takdirde frene basarken hem tekeri yavaşlatmaya çalışıyorsunuz hemde debriyaj balatasının ittirme yani pozitif torkunu karşılamak için fren basıncını boşuna harcamız oluyorsunuz.Eğer aracı kontrollü yavaşlatmak amacınız varsa bu zaten konu dışıdır başta söyledim başlık PANİK FREN konusundur. panik fren işinde debriyaj balatasından gelen motor torkuyla neden uğraşalım ki basarız debriyaja boşta kendi yavaşlamaya devam etsin bize zararı olmaz.bleki araç dururu motor dönmeye devam eder.Ama zaten amacımız budur.Amaç tamamen aracı 10 santim bile olsa erken drudurmaktır.bunu çu şekilde de hayal edebilersiniz.Baktınız ki son anda kırmızıda duran bir araç farkettiniz araca nbindireceksiniz.burada bir seçim söz konusu değildir.ben aracı yavaşlatayım da hafiften çarpayım diye arabanızı gözden çıkardı iseniz problem yok. ama yahu 1 cm le bile olsun yeterki çarpmayım diyorsanız hem frene hem de debriyaja sonuna kadar basıp ayagınızı hiç kaldırmadan bekleyeceksiniz .bu arada direksiyonla manevra yapabilir arascınızn ektra güvenlik paketlerinin nimetlerinden yararlanabilirsiniz ESP gibi şeyler aracın çizgisini kaybedilmemsini sağlar.maa bunlar olmasada ABS saysinde yanal dönüşler kontrollü hareketler yapabşlirsiniz.bunun için sanki ehliyetinizi yeni almış gibi boş bir piste gidip arabanızla antreman yapmalısınız bir konik paltik pupa bulup aracınzın kaç metre kaç km hızda durduğunu test edebilir.Beyin ve beyincik kontrolünüzü geliştirebilirsiniz.




  • forumumuzda motor uzmanı olarak paylaşım yapan roverci ve otomobil uzmanı olan (ki aslında bir çok makine ve işleyişi hakkında resital verecek bilgiye sahil kendisi vezir hocamızın paylaşımından bir alıntı daha..)

    quote:

    Orijinalden alıntı: vezir

    evet aynen katılıyorum.
    yani panik fren ile kontrollü durma olayını tamamen ayırt etmek gerek.her ikisinde davranışmız farklı olmalıdır.Ancak panik frende risk olayı büyük olacağı için en kısa süzede durmak esastır. yarar zarar kıyaslaması yapılamaz.


    quote:

    Orjinalden alıntı: roverci

    ACİL FREN İÇİN, DOĞRU CEVAP BUDUR...

    quote:

    Orjinalden alıntı: vezir
    "en kısa mesafede durmak için aynı anda hem frene hem de debriyaja basmak gereklidir. Bu kural ancak ve ancak ABS li araçlar için geçerlidir."


    YAVAŞLAMAK İÇİN İSE (PANİK FRENE GEREK OLMADIĞINDA),
    MOTORUN KOMPRESÖRÜNDEN YARARLANMAK GEREKİR...






  • quote:

    Orijinalden alıntı: Derin Mavi

    Debriyaj+Fren...

    +1
    Bu soruya cevap vermek için çalışma mekanizmasını bilmek lazım ve etkilerini.
    En iyisi debriyaj + frendir ama o panik anında genellikle sadece frene basılır.Araç viteste olduğundan durma anında stop etmiş olduğunu göreceksiniz
  • quote:

    Orijinalden alıntı: emirtetik

    quote:

    Orijinalden alıntı: Derin Mavi

    Debriyaj+Fren...

    +1
    Bu soruya cevap vermek için çalışma mekanizmasını bilmek lazım ve etkilerini.
    En iyisi debriyaj + frendir ama o panik anında genellikle sadece frene basılır.Araç viteste olduğundan durma anında stop etmiş olduğunu göreceksiniz

    Alıntıları Göster
    Önce fren hızına göre de debriyaj diyorum.Debriyaja basmanın amacı stop etmesini önlemektir.Stop ettirirsen aracı fren sertleşecegi için işleri daha kötüye götürür.Demek istedigim önce fren sonra aracın devrine göre debriyaj.

    Benim fikrim bu yönde




  • quote:

    Orijinalden alıntı: excharon

    Ani frenlemede vitesteyken mi frenlemek doğru yoksa debriyaja basıp frene basmak mı doğru?
    Ben araba vitesteyken frenlemenin daha etkili olacağını düşünüyorum.

    Ya da amacın "durmak" ya da "yavaşlayarak çarpılması muhtemel objenin yanından geçmek ve kontrolü kaybetmemek" durumuna göre frene basma stilleri değişebilir mi?

    Araçta abs var mı? Yok mu?

    Ben daha önce abs olan bir araç kullanmadığımdan abs hakkında konuşma hakkım yok.

    Debriyaj dediğine göre manuel vitesli hakkında soruyorsun.

    Ani frenden kastın tekerlerin kitlenmesi ise debriyaja basmadığında motor deviri 0 olacak ve motoru stop edebilirsin ve frenlerin şişecektir.

    Ama kontak açık olduğu için debriyajı bırakırsan araç yeniden çalışmaya başlar.

    Bu dediğim mevzuyu anlayan bir kişi panik frende ne yapacağını iyi bilir zaten.

    Üsteki mesajlarda katıldığım yerlerde var mesala önce debriyaj sonra fren yaptığında tüm arabanın yükü frenlere biniyor kontrolsüz yavaşlama oluyor bu tamamen doğru.

    Ama fren+devriyaj yapmak güzel oluyor ama ani durumlarda hikaye.

    Ani frende debriyaj + fren derim ben.Usta şöför İstanbuldan Ankaraya 3.5 saatte gittim diyen değil,istediği yerde istediği zaman durabilen tehlikeye düşmeyen sürücüdür.

    Ama trafik bu ne olacağı belli olmaz her an karşına herşey çıkabilir,bazı durumlar vardır ani fren gerektirir bazı durumlar vardır ani gaz gerektirir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Derin Mavi

    quote:

    Orijinalden alıntı: turkcu

    quote:

    Orijinalden alıntı: Karbon 12

    Fil ve fare.

    Motor genelde 100 veya 200 beygir gücünde. Yapacağı fren de o kadardır. O da üst deviri koruyabilirseniz. Rolantide ise 10 beygir üretmezler. Frenler ise en azından 5000 beygir gücündeki bir motoru kolaylıkla durdurabilecek kapasitededir. Bu nedenle panik frende motoru kullanmanın neredeyse hiç bir önemi yok. Pratik olarak hiç farketmez. Sınırlı olan dikkat kapasitesi yola verilirse bence çok daha iyi olur. Sadece, o kadar da panik değilse durum debriyaja da basın ki stop etmesin.

    Tabii zamanla bir iş körlüğü oluşabiliyor hepimizde. Günlük olaylarda yaptığımız konforlu frenlerde kapasitesinin çok çok az bir kısmını kullanıyoruz, böylece motorun etkisi yüksekmiş gibi görünüyor. Ama değil. Eğer öyle olsaydı sadece çekiş tekerleklerine etki eden kompresyon, çok önemli olan ön-arka fren dengesini çoğu zaman altüst ederdi.

    Dün markete gttim. 5 lira ve 1 kuruş tuttu. Kasiyer de 1 kuruşu söylemedi.




    Sizin düz mantığınızla bile

    5000 beygirlik frenleme etkisine 100 beygirlik motor freni etkisi,

    50 metrelik fren mesafesine 1 metrelik motor freni etkisi

    gibi bir oran çıkmaktadır.

    Bu 1 metre ile bir yayaya çarpmaktan kurtulabilirsiniz.
    Bu 1 metre ile bir arabaya çarpmaktan kurtulabilirsiniz.
    Bu 1 metre ile gününüzün kabusa dönmesinden kurtulabilirsiniz.
    Bu 1 metre ile 1 ömür hapis yatmaktan kurtulabilirsiniz.

    1 metre 1 metredir. Hiç yoktan iyidir.

    Motor frenine karşı olan bu tartışma niyedir anlayamıyorum.

    Umarım bir gün kimse "Keşke motor freni yapsaydım da hiç yoktan 1 metre daha erken dursaydım." demek zorunda kalmaz.

    Şimdi kardeş,şöyle bir durum var..Abs'li araçlarda frenleme olurken araç viteste olursa tekerler kilitlenme noktasına geldiği için motoru dengesiz biçimde yavaşlatır yapılan frenleme,bu durumda motor frenlemeye destek yerine köstek olur kompresyonu korumak adına.Üstelik aracın ağırlığının öne transfer olmasına sebep olup araçta dengesiz biçimde frenlemeye neden olarak dengesini kaybetmesine yol açabilir.Sana bunun gibi bilimum şey sayabilirim bu konu hakkında,lütfen yazdıklarımızı ve yazdıklarını sindir ve aradaki farklara dikkat et.

    Matığın düz olan kısmı içinde kompresyonun 1 metre kazandırabileceğini iddia etmedim. Bence bu kazanç son derece şüpheli.

    Motorla fren gücü arasıda 50 kat gibi bir fark var demeye getiriyorum. Herkes TÜV raporlarındaki ölçülmüş fren kuvvetlerine bakabilir, ki bunlar da maksimum kuvvetler değil, kaymayan iğneli tamburlarda alınan belirli bir kapasite üzerinde ilk farkın okunabildiği değerlerdir. Pratikte kayma daha erken kuvvetlerde başlayabilir. Yani bu 40, 50 veya 60 kat farkı frende kullanmıyoruz. Bu farka "rezerv kapasite" demek doğru olur. Gerektiğinde mesela, motoru da durdurabilmek için kullanılır.

    Neticede kilitlenme eşiğine kadar fren yapabilirsiniz, bu değerlerde de kompresyonun bir katkısı olmayacakktır. Panik frende zayıf halka fren kapasitesi değil, kararsız kalmadan o kapasiteye erkenden ulaşabilmek. Bu alanda 0.3 saniye kazanmak için genelde EBA ile tanınan ama hidrolik versiyonları da (örn. "quick take-up valve") çok uzun zamandır kullanılan sistemler tasarlandı. Bu sürelerde vites değiştiremezsiniz. Kapasite biligisini kabaca da olsa vermemin sebebi frenlerin otomobili motoruyla beraber durdurabileceğini göstermeye çalışmak. Fren motorun basıncını da, ataletini de hiç yokmuş gibi rahatlıkla "over-ride" edebilir, üstesinden gelebilir.

    Kompresyona karşı değilim, sadece panik frende pratik değerinin olmadığını düşünüyorum. Kompresyonu yerinde ve zamanında kullanıp balataları aşırı ısıtmadıysanız, veya soğuk ve ıslak bir günün ilk kilometresinde tersini yapıp balataları ve diskleri buz gibi bırakmadıysanız işte bunun bir faydası olur.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Karbon 12

    quote:

    Orijinalden alıntı: Derin Mavi

    quote:

    Orijinalden alıntı: turkcu

    quote:

    Orijinalden alıntı: Karbon 12

    Fil ve fare.

    Motor genelde 100 veya 200 beygir gücünde. Yapacağı fren de o kadardır. O da üst deviri koruyabilirseniz. Rolantide ise 10 beygir üretmezler. Frenler ise en azından 5000 beygir gücündeki bir motoru kolaylıkla durdurabilecek kapasitededir. Bu nedenle panik frende motoru kullanmanın neredeyse hiç bir önemi yok. Pratik olarak hiç farketmez. Sınırlı olan dikkat kapasitesi yola verilirse bence çok daha iyi olur. Sadece, o kadar da panik değilse durum debriyaja da basın ki stop etmesin.

    Tabii zamanla bir iş körlüğü oluşabiliyor hepimizde. Günlük olaylarda yaptığımız konforlu frenlerde kapasitesinin çok çok az bir kısmını kullanıyoruz, böylece motorun etkisi yüksekmiş gibi görünüyor. Ama değil. Eğer öyle olsaydı sadece çekiş tekerleklerine etki eden kompresyon, çok önemli olan ön-arka fren dengesini çoğu zaman altüst ederdi.

    Dün markete gttim. 5 lira ve 1 kuruş tuttu. Kasiyer de 1 kuruşu söylemedi.




    Sizin düz mantığınızla bile

    5000 beygirlik frenleme etkisine 100 beygirlik motor freni etkisi,

    50 metrelik fren mesafesine 1 metrelik motor freni etkisi

    gibi bir oran çıkmaktadır.

    Bu 1 metre ile bir yayaya çarpmaktan kurtulabilirsiniz.
    Bu 1 metre ile bir arabaya çarpmaktan kurtulabilirsiniz.
    Bu 1 metre ile gününüzün kabusa dönmesinden kurtulabilirsiniz.
    Bu 1 metre ile 1 ömür hapis yatmaktan kurtulabilirsiniz.

    1 metre 1 metredir. Hiç yoktan iyidir.

    Motor frenine karşı olan bu tartışma niyedir anlayamıyorum.

    Umarım bir gün kimse "Keşke motor freni yapsaydım da hiç yoktan 1 metre daha erken dursaydım." demek zorunda kalmaz.

    Şimdi kardeş,şöyle bir durum var..Abs'li araçlarda frenleme olurken araç viteste olursa tekerler kilitlenme noktasına geldiği için motoru dengesiz biçimde yavaşlatır yapılan frenleme,bu durumda motor frenlemeye destek yerine köstek olur kompresyonu korumak adına.Üstelik aracın ağırlığının öne transfer olmasına sebep olup araçta dengesiz biçimde frenlemeye neden olarak dengesini kaybetmesine yol açabilir.Sana bunun gibi bilimum şey sayabilirim bu konu hakkında,lütfen yazdıklarımızı ve yazdıklarını sindir ve aradaki farklara dikkat et.

    Matığın düz olan kısmı içinde kompresyonun 1 metre kazandırabileceğini iddia etmedim. Bence bu kazanç son derece şüpheli.

    Motorla fren gücü arasıda 50 kat gibi bir fark var demeye getiriyorum. Herkes TÜV raporlarındaki ölçülmüş fren kuvvetlerine bakabilir, ki bunlar da maksimum kuvvetler değil, kaymayan iğneli tamburlarda alınan belirli bir kapasite üzerinde ilk farkın okunabildiği değerlerdir. Pratikte kayma daha erken kuvvetlerde başlayabilir. Yani bu 40, 50 veya 60 kat farkı frende kullanmıyoruz. Bu farka "rezerv kapasite" demek doğru olur. Gerektiğinde mesela, motoru da durdurabilmek için kullanılır.

    Neticede kilitlenme eşiğine kadar fren yapabilirsiniz, bu değerlerde de kompresyonun bir katkısı olmayacakktır. Panik frende zayıf halka fren kapasitesi değil, kararsız kalmadan o kapasiteye erkenden ulaşabilmek. Bu alanda 0.3 saniye kazanmak için genelde EBA ile tanınan ama hidrolik versiyonları da (örn. "quick take-up valve") çok uzun zamandır kullanılan sistemler tasarlandı. Bu sürelerde vites değiştiremezsiniz. Kapasite biligisini kabaca da olsa vermemin sebebi frenlerin otomobili motoruyla beraber durdurabileceğini göstermeye çalışmak. Fren motorun basıncını da, ataletini de hiç yokmuş gibi rahatlıkla "over-ride" edebilir, üstesinden gelebilir.

    Kompresyona karşı değilim, sadece panik frende pratik değerinin olmadığını düşünüyorum. Kompresyonu yerinde ve zamanında kullanıp balataları aşırı ısıtmadıysanız, veya soğuk ve ıslak bir günün ilk kilometresinde tersini yapıp balataları ve diskleri buz gibi bırakmadıysanız işte bunun bir faydası olur.

    Hacı bana mı diyorsun?





  • quote:

    Orijinalden alıntı: Derin Mavi
    Hacı bana mı diyorsun?



    Yok hayır. Aynı konu diye öyle devam ettim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Karbon 12

    quote:

    Orijinalden alıntı: Derin Mavi
    Hacı bana mı diyorsun?



    Yok hayır. Aynı konu diye öyle devam ettim.

    Alıntıları Göster
    birkaç defa panik halinde ani frene bastım ve o anda debriyajla beraber frene bastım o anda hiçte düşünmedim/düşünme fırsatım olmadı acaba debriyaja basmasanmı dursam diye




  • quote:

    Orijinalden alıntı: sinoplu

    birkaç defa panik halinde ani frene bastım ve o anda debriyajla beraber frene bastım o anda hiçte düşünmedim/düşünme fırsatım olmadı acaba debriyaja basmasanmı dursam diye

    Alıntıları Göster
    Otomatik ve yarı otomatik vites araçlar için;

    Çift kavramalı şanzımana sahip bir yarı otomatik vites araç kullanıyorum. Frene asıldığım zaman hiçbir şekilde boşa falan atmıyor. Direksiyondan vites düşürmek panik anında yapılacak en uygun frenleme mesafesini sağlamaktadır. Debriyaj yok, ama olsa bile sizi dinleyip basmam.

    Herkese iyi forumlar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi turkcu -- 11 Aralık 2011; 22:00:10 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: turkcu

    Otomatik ve yarı otomatik vites araçlar için;

    Çift kavramalı şanzımana sahip bir yarı otomatik vites araç kullanıyorum. Frene asıldığım zaman hiçbir şekilde boşa falan atmıyor. Direksiyondan vites düşürmek panik anında yapılacak en uygun frenleme mesafesini sağlamaktadır. Debriyaj yok, ama olsa bile sizi dinleyip basmam.

    Herkese iyi forumlar.

    Alıntıları Göster
    herkesin doğrusu kendine...

    size de iyi forumlar.
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.