Şimdi Ara

Annesi babası boşanmış arkadaşlar bakarımısınız (2. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
26
Cevap
1
Favori
2.642
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • KendimiArıyorum kullanıcısına yanıt
    Bak güzel abim, ben 18 e gireceğim bu ay, ilkokul 5. sınıftan beri anneannemgille kalıyorum tabi okulun bitişine yakındı, orta okuldan beri diyelim babam 1000 km ötede yaşıyordu, 6.sınıfta boşandılar ve ben zaten boşanmalarını istiyorum şiddet tarzı olaylar yaşandı babama çok nefret duyardım, babamın çok hataları oldu hatta o bozdu bütün huzurumuzu tabi bunda babasının onu işsiz bırakmasının da etkisi var. Bak vekaleti oğlun varmış zaten eğer oğlun senle kalmak isterse kesinlikle ve kesinlikle yanına al, ben bu şiddet olayları yüzünden asla babamı istemedim 2 yıl boyunca, 2 yıl sonra telden görüşmeye başladım tabi bu yıllar arası şöyle oluyor, anne tarafı da nefret dolu olduğundan dolayı hep baba kötü olarak gösteriliyor, tabi 2 yıl geçti artık 8. sınıfız olayı kabullenmeye başladım her ne kadar babam çok kötü de olsa benim babam o, yapacak bir şey yok çünki bir erkek olarak annenizle herşeyi paylaşmanız mümkün olmuyor duygusal durumları kastediyorum, ve şöyle bir şey var eğer çocuğun annesi korumacıysa ve kendi ayıkmazsa durumu pısırık özgüvensiz olacak, işte o yüzden başta dedim çocuk sizinle kalmak isterse kalsın, benim babam herşeyi kararındaydı bu koruma konularında hani öyle aman oğluma bişey olmasını şunu yapmasın ben yaparım gibi değildi çocuğuna özgüven gelsin diye ellemez benim bir işi yapışımı izlerdi gerektiği yerde yardım ederdi, annem öyle değil benim hep korudu herşeyden sonunda lise 2 ye doğru gelirken farkettimki lan ben annem yüzünden böyleyim. Tabi durumu kendi kendime farkedince anında düzelmeye başladım. Bunu neden anlattım çocuğunuzun hayatını eski eşiniz mahvedebilir, ya da eğer sizde öyleyseniz mahvedebilirsiniz sakın böyle bir kötülüğü yapmayın, iyilik yapmak isterken asıl kötülüğü siz yapmış oluyorsunuz.

    Bunun dışında akrabalarınıza gittiğinizde herkesin anasının babasının yanında ailesiyle olması bana pek değilde yine de azıcık koyuyor hepsinin eşleriyle iyi geçinmesini görünce, Allahım biz neden böyle olduk? diyor insan kendi kendine düşünüyor bunları, 9. ve 10. sınıfta ağır depresyona girmiştim işte bu özgüven olayları da dahil olunca iyice hayatım kötüleşmişti.

    Ha ailemin ayrılmasını ben desteklemiştim orası ayrı, şimdi kalkıp babamla annem birleşmek istese asla izin vermem. Bana boşanmalarının katkısı olmadı mı hiç? Oldu tabiki de, farklı ortamlara girebildim pis ortama da girdim iyi ortama da girdim, ortaokuldayken pek düzgün bir ortam değildi yaşadığım yer ki hala burda yaşıyorum ancak hayatın toz pembe olmadığını acı diye bir gerçeğin olduğunu ve üzülmek yerine her zaman sorunu nasıl düzeltebilirim diye düşünmeyi öğretti bana, her zaman yanımda babamın olmaması duygusal problemlerimi mantıklı bir şekilde ele alarak kendi içimde çözmeyi öğretti, kavga ettiğim zamanlarda beni koruyacak babam 1000 km uzaklarda olduğu için kendimi savunmayı, hakkımı yedirmemeyi öğretti bana hayat.

    Şimdi durum ne mi? Babam yaşadığımız yere tekrar geldi daha 1 ay olmadı, şimdi dükkan açtık birlikte işletiyoruz.




  • Ayrılsanız da çocukla ilgilenin. Kendimden örnek vermek gerekirse şunu diyeyim sadece.

    "M.I.T'de okuyacak çocuk gelmiş X üniversitesinde X okuyor, olacak iş değil." diyorlar.

    Ben hiçbir zaman annesini yanında isteyen ya da annesine aşırı bağlı bir çocuk olmadım, olamadım. Bir eksikliğini de görmedim ama her çocuk bir değil.
  • Benimkiler 6 ayıkken ayrıldılar suan 17 yasımdayım ama daha olgunumdur bana yengemler bakıyor 12 yasıma kadar ailem bilmişimdir onlar 12 yasından sonra anlattılar beni cocukları gibi görürler bende ailem gibi anne baba vs derim annemle yeni yeni görüşmeye basladık

    Babamla 12 senedir görüşmüyoruz son 4-5 senedirde aramıyor yurt dısında suana kadar hic eksikligini hissetmemiştim fakat son 1 senedir hissediyorum abi insan cocunu arayıp sormazmı insanın aklına geliyor geceleri aglamamk icin kendimi zor tutuyorum gece dogum günümde bütün gün telefon bekledim aramadı bütün gece aglamıstım insan dünyaya bos geldini öylesine bir varlıkmış gibi hissediyor mümkünse cocuna yoklunu hissettirme onu önemsedini hissetirr abi ara sor konus ara ara hediye al yani ben babamdan bunu beklerdim ama nerde ölsem bi taraflarına takmaz sanırım neyse abi ona varlgını ve sevildigini hissettir

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Swift.

    quote:

    Orijinalden alıntı: Napalım yani

    quote:

    Orijinalden alıntı: Swift.

    Böyle şeyleri ancak yaşayanlar bileceği için kendi hayatımdan bazı şeyler anlatmak istiyorum, hem içimi dökmüş olurum hem de durumun ne kadar vahim olduğunu empati yaptıracak bir şekilde etkili olarak izah edebilirim diye düşündüm.

    Yaşımdan bahsedeyim; şu an 16'yım. Anne ve babamdan habersiz yetimhanede büyüdüm. 14 yaşımdayken birisi benle özel olarak görüşmek istemiş, kızıl saçlı yeşil gözlü uzun boylu güzel yüzlü şık bir kadın beni görür görmez ağlayarak sarıldı. Önce şoka uğradım çünkü kafamda kurduğum hemen her türlü ihtimal kötü bir kapıya ulaşıyor, herhalde bilinçaltı ihtimaller üzerinden gidip üzülmek yerine tepkisiz kalmayı, şoka uğramayı tercih ediyor demek ki. Ama kadına baktıkça yüz hatları vs neredeyse kendimi gördükçe sanki uçurumdan dönmüş gibi oluyorum ama uçurumdan kaçış yok maalesef. İnsan bazen anlamak istiyor ama sonra vazgeçiyor "neden" böyle olduğunu. Benim annem olduğunu söyledi ama inanmak istemedim, gerçek bir anne 14 yaşına kadar çocuğundan habersiz yaşayamaz diye düşündüm, haklıyım da zaten. Ama bu dediğim sadece insanlar için geçerliymiş onu öğrendim. Onursuz ve ruhsuz varlıklar için değilmiş. Çok uzun bir konuşmamız geçti ardından günlerce görüştük, ilk başta benle haşır neşir olmaya kalktı fakat önemli sorularımdan kaçamadı, neden beni bıraktığını açıkladı. Yasak sevgiymiş tutku filan bir şeylerden bahsetti. Beni kürtajla aldırmaya çalıştığını fakat daha sonra içten içe beni doğurmak istediğini (o nasıl bir vicdansa artık) söyledi. İlk başta hamileliğini sakladığını sonra da hastalık bahaneleri uydurarak ablasıyla (halamla) yabancı ülkelerin hastanelerine gitmek gibi bahanelerle hamileliğin belirginliğini saklamayı başarmış. Aynı dönemde kürtaj da yapmak istemiş fakat halam ikna etmiş onu. Bu kısmını halam söyledi. Fakat ben açık sarı saçlı mavi gözlü olduğumdan annemin aldattığı kocası da çocuğun ondan olmadığını düşünebilirmiş diye "riske" girmek istememiş. Zaten hasta bahanesiyle yabancı ülkeye gittiğini söylemiş ama kandırıldığını anlar tarzda imalarda bulunmuş. Zaten o adam çok zengin ve oldukça eğitimli birisiymiş. Zaten normalde şüphelendiği birisinden, üstüne anne babanın özelliklerini taşımayan bir çocuk doğmasına şüphelenmeyeceğini anlamak zor olmasa gerek. (Adam çünkü koyu tenli) Bu yüzden annemin aldattığı kocasıyla aynı evde yaşayan halama vermiş beni büyütsün diye ama halam belli bir süreden sonra artık gizlice devam edemeyeceğini, durumun anlaşılacağını düşünüp yetimhaneye vermiş. (Ben bunu ömrümün sonuna kadar bir bahane olarak kabul etmeyeceğim.)

    Yetimhanede bizi şu an komik olan ama eskiden tüm arkadaşlarımın mecburen inandığı leylek masalları benzeri bir masala inandırmışlardı. Bizim yetimhanede ünlüdür o masal. Bir gün geziye gidiyorsun topluca, sen ve 4 tane samimi arkadaşın herkes parkta bir şey yaparken birden içinizden birisi dona kalıp bakıyor bir yere sonra hepiniz bakıyorsunuz, 1 çift genç anne baba üstüne yaşından biraz büyük kıyafetler giydirilmiş küçük kız çocuğunun biri bir yanağından öbürü öbür yanağından tekrar tekrar öpüp sarılıyor defalarca. Şuna adım gibi eminim ki, orada o anne-baba-çocuk üçlüsüne yukarıdan meteor düşseydi tam tepelerine, içimizde buna içten içe deli gibi sevinmeyecek tek bir kişi bile olmadığına yemin edebilirim. Masum insanlardan bile nefret ediyorsun, delice kıskanıyorsun, kötülüklerini istiyorsun, öyle boktan bir şey anne-babasızlık. O günden itibaren diğer 4 arkadaşımda biraz soğukkanlılık, çarpıntılık hissettim ama sonra onlar eski haline geri döndüler (en azından görünürde). Belki kabullendiler bu durumu sindirdiler, ama ben kabul edemedim, bana her geceyi zehir zıkkım etti gerçekleri görmek, aslında hayatımızın toz pembelikten çoook uzakta olduğuna dair acı acı tokat yemek. Düşündükçe tüylerim diken diken oluyor, fiziksel olarak üşüdüğümü hissedip sanki içimden kafamdan bir şeyin sarsıldığını veya damar gibi önemli bir şey koparılmış gibi bir gerçek anlamda fiziksel bir acı hissederdim önceleri. Ama zaman geçtikçe o olaydan sonra bu acının etkisini hafifletmek adına kendi içimde reformlar yaptım, duygularımı sindirdim, duygusuzlaştırdım kendimi bilerek. Başka seçeneğim yoktu çünkü. Kısmen başarılı da oldum sayılır. Fakat hala keşkelerle başlayan hayallerime engel olamıyorum. O olaydan 6-7 yıl geçmiş olsa bile.

    Umut ediyorum ki bu anlattıklarım size bir fikir verir. Burada birkaç kelimeyle anlattığım duygular aslında tanımsızdır, depresyonun bile bir süresi varken bunların yok, ömür boyu size karşı tutulan pençelerle örülmüş bir kafes gibi lanet bir his. Üstüne üstlük sürekli keşke annem, babam filmlerdeki gibi beni aralarına alsa, deli gibi aynı anda yanaklarımdan öpseler beni döven yetimhane görevlisini işten attırsalar diye yutkuna yutkuna "keşke" kelimesini kullanmak çok iğrenç bir eylem. (aslında benim annemin babamın yapması gereken görevi benle alakasız bir adam para karşılığı yapıyor, bir zahmet beni dövmeye hakkı olsun yani onu suçlamıyorum zaten dövülmesini isteyeceğim son kişidir ama çocukken öyle düşünüyor insan işte) İnsanın gururu kırılıyor sanki. Hiç düşünmemeye çalışsam bu sefer hayata tutunamam. Beni bu hayata bağlıyor.

    Tabii ki de sizin kişisel problemlerinizi göz ardı ederek lütfen barışın diyebilecek hadde sahip değilim. Ama en azından şunu söylemek zorundayım; kesinlikle, o eksikliği hissettirmemeye çalışırken gurur, kin gibi duyguların peşinden gitmeyin. Çünkü o çocuk kesinlikle bir gün anlayacak o geri dönüşü hiçbir şekilde mümkün olmayacak olan eksikliği, kişisel gurur, ego tarzı duygulara yenik düşüp o çocuğa o eksikliği HİSSETTİRMEYİN. Çocuk konusunda tüm kişisel varlığınızı bir kenara atıp saf halinizle var olun. Diyeceklerim bu kadar, ayrıca eksikliği hissettirmemek adına çok titiz davranacağım gibi sözler ima etmişsiniz, bence çok iyi bir insansınız, sizin gibiler dünyada çok bulunmaz maalesef ama eğer baba veya anneyseniz daha büyük fedakarlıklar yapılması gerekir, gerekirse kişisel hırslarını duygularını çıkarlarını ayaklar altına alıp ezmek gerekir. En azından vicdanlı bir insanın yapmaktan çekinmeyeceği şeylerdir bunlar.

    He bana gelirsek; annemi reddetmeme rağmen anneme benzeyen kız arkadaşlar edindim kendime ama sevgili sonuçta ne kadar insanın öz annesinin yerini tutabilir ki, bir üvey baba/anne bile tutamıyorken. Çünkü sevgilinin duygusal da olsa bir çıkar ilişkisi vardır, hatta üvey ebeveyninbile vardır, kendini iyi hissediyordur vs. ve bunu kolayca anlarsınız. Ama insanın öz annesinin babası böyle bir ilişki gütmez. İçinden gelir her şeyi yapmak ve bu da bir insanın en çok isteyeceği şeydir ve bence doğadaki hiçbir canlı varlık bu haktan mahrum bırakılmamalı hiçbir şekilde. Ben yukarıdaki bilgilerin çoğunu halamdan öğrendim ve benle yavaş yavaş dostça iletişim kurmaya çalışan annemi çok zor olsa da reddetmeyi başardım. Zaten 14 yaşında SBS'ye girmiştim yatılı ve tam burslu olarak bir özel okul kazandım. Yatılı okumamın sebebi en azından yetimhanede benle benzer kaderleri paylaşan insanlardan kurtulma imkânı buldum farklı insanlar tanımış oldum. Halamın yanında da kalabilirdim fakat kişisel geçmişimin izlerini azaltmak istiyorum olabildiğince. Etkisini de görüyorum ne mutlu ki ama zor oluyor. Akademik açıdan kariyerim oldukça iyi sayılır şu yaşıma rağmen, zaten buna mecburum ömür boyu yetimhanede yaşayamam, ama yine de hiçbir konuya yeteri kadar odaklayamıyorum hayatımı, başımı her zaman çok daha büyük bir mesele ağrıtıyor ve ne yazık ki ömrümün sonuna dek kurtulamayacağım ondan.

    Tek bir şey soracağım.
    İnançlı mısın?
    Niye sorduğumu boşver,sadece bunu bilmek istiyorum.

    Evet, inançlıyım.

    Allah bahtınız açık etsin, olgunluğun yazdıklarına yansımış. Lütfen eğitimine aşırı önem ver ki zaten burslu okuyormuşsun. Geleceğin bence çok güzel olacak, sen kendine güven.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Hayatım bitmişti. Daha 10 yaşındaydım. Eğer babam anneme para vermeseydi şimdi annem olacak o kadının yanındaydım. İyiki o parayı alıp beni bırakmış.Hayatım derinden etkilendi.Heleki daha çocuktum..Annesiz olmak çok kötü birşey. Allaha şükür babam burda yanımda..
  • Ben baya kucukken karisik bir sekilde ayrildilar beni anneanneme biraktilar sonra annennem buyuttu iste.Buyurken bircok zorluk cektim anlat anlat bitmez.Su anda universiteye gidiyorum ara ara
    ara onlarla gorusuyorum yanlarinda kaliyorum ama anneme ve babama karsi en ufak bir his beslemiyorum anne-baba sevgisi nasil bir sey bilmiyorum.Eksikligini hissetmiyorum ama psikolojik olarak sorunlu olmama yol acti.Soruna ornek kimseye karsi uzuntu merhamet duymuyorum gibi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi jeodempp -- 17 Eylül 2015; 1:16:33 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.