Şimdi Ara

+Astronomi +Astroloji +Mitoloji +Yıldızname +Fal vb (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
5 Misafir (1 Mobil) - 4 Masaüstü1 Mobil
5 sn
36
Cevap
0
Favori
18.145
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    bence astronomıyle astrolojıyı karıstırmamak lazım.cok ayrı seyler yanı...


    Katılıyorum..Bence de karıştırılmaması lazım. Bu yüzden astoronomi bilgilerine dayanarak "kesinlikle bir bağlantı yoktur" demek bilimsel bir düşünce olmaz. Bilimin konusu dışındakiler hakkında bilim adına yorum yapmak olur bu. Tamamen farklı bir alandır ve astronomi ile ilgilenenler bu tür şeyleri konu olarak seçmezler araştırmazlar...

    Benim bunu iddia ederken dayandığım şey gözlemlerim. İkizler burcunun özgürlükcü , başak burcunun ayrıntıcı , yengeç burcunun duygusal vs...olduklarını bu tarihlerde doğan insanları gözleyerek anladım ve çok inandırıcı geldi...Bunu bilim adamları araştırır, araştırmaz orasını bilemem...Belki de bilimin bunu ispatlaması için daha çok yol alması gerekiyordur...




  •  +Astronomi +Astroloji +Mitoloji +Yıldızname +Fal vb

    Castor and Pollux



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dreaMMaster -- 28 Şubat 2006; 9:55:04 >
  •  +Astronomi +Astroloji +Mitoloji +Yıldızname +Fal vb


     +Astronomi +Astroloji +Mitoloji +Yıldızname +Fal vb

    Sirius

     +Astronomi +Astroloji +Mitoloji +Yıldızname +Fal vb



    Betelgeuse (Alfa Orionis)

     +Astronomi +Astroloji +Mitoloji +Yıldızname +Fal vb



    Bellatrix (Gamma -Orionis)


    Mintaka (Delta -Orionis)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dreaMMaster -- 28 Şubat 2006; 10:11:25 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: dreaMMaster

     +Astronomi +Astroloji +Mitoloji +Yıldızname +Fal vb



    Bu bir karadelik değil mi? Karadeliklerin görünmediğini biliyorum. Ancak çektiği cisimlerdeki kütle kaymaları gözlenerek bulunabilirlermiş.

    Bu tür fotğraflara ne deniyor?




  • Astroloji nedir?

     +Astronomi +Astroloji +Mitoloji +Yıldızname +Fal vb

    Astroloji; kosmos içerisindeki güçlerin (Bu en yakın anlamda Güneş Sistemi´ndeki planetlerdir.) genel seviyede dünya üzerindeki enerjilerin şekillenmesi (makro kozmos), insanın ve insan topluluklarının (mikro kozmos) üzerindeki etkilerini ve sonuçlarını yorumlayan bir düşünce sistemidir. Astroloji´nin matematiksel bir temele sahip olduğunu, Astronomi ile olan paralel çalışmalarında da görebiliriz. Yıldız hareketleri, yıldız konumları ve birbirleriyle olan ilişkilerini Astronomik gözlemlerlerin sonucu olan "Ephemeris"lerde "Gökgünlüğü" buluruz. Bu ise Astroloji´nin gerçek anlamda pozitif temellere dayandığını gösterir. Ayrıca Astroloji, yıldızların hareketlerini matematiksel olarak hesaplarken, etkin enerjileri oluşturabildiğini de kabul eder. Astroloji´ sonuç olarak oluşmuş bir kavramdır ve yorumsaldır; ya da bir kültür ve de sanattır. Astroloji´de sık karşılaşılan bir sözcük de Zodyak´dır; Türkçe karşılığı ise Burçlar Kuşağı´dır. Gerçek kelime anlamında Zodyak, Hayvanlar Dairesi anlamına gelir. Burçlar Kuşağı galaksimizde (Samanyolu) çeşitli isimlerle adlandırılmış takımyıldızlar diziliminden oluşan bir kümedir. Bu küme Galaksimizin orta çizgisine (Ekvator düzeyinde) +8° ve -8° lik bir kesişme ile bir yörünge (Ekliptik) üzerinde sıralanmıştır.




  • Antik astronotlar kimlerdi?

     +Astronomi +Astroloji +Mitoloji +Yıldızname +Fal vb

    Göksel fenomenler yazılı tarihin çok eskilerinde yer alırlar. En eski olaylar bizlere efsanelerle gelirler. Örneğin saygın bir Çin söylencesinde uzaktaki bir "uçan arabalar ülkesi"nden söz edilir. Üç gözlü canlılar kanatlı arabalara binmekte ve arabaların yaldızlı parlak tekerlekleri dönmektedir. Drona Parva adlı Sanskritçe metinde gökte uçan tanrılar arasında "it dalaşı" yapıldığı ve bu pilotlu uçan araçlara "Vimana" dendiği yazar. Savaşlar sırasında, bir çeviriye göre "Alevler saçan, çok parlak ve dumansız ateşler" kullanılmıştır. Bu tür yaklaşımlar sadece doğu kültürüyle sınırlı değildir. UFO tarihini izleyenler en güçlü UFO olaylarının İncil´de bulunduğunu sanki her iki kaynağın da aynı kalem tarafından yazıldığını söylerlerken, İncil´i "Yazılmış en büyük UFO kitabı" olarak tanımlarlar. Tahminen 30 yaşlarındayken ve yaklaşık olarak MÖ 539´da Peygamber Hezekiel inanılmaz vizyonunu gördü: "Baktığımda gördüm ki, fırtına gibi bir rüzgâr kuzeyden geldi ve büyük bir bulut, çevresi parlaktı ve önünde sürekli olarak ateşler çakıyordu. Ve dört tarafı dört yaşayan canlıya benziyordu." Hezekiel´in öyküsü çarpıcı ve düşündürücüdür. Şimdi bazı somut kaynak ve örneklere yönelelim.
    * Mısır; MÖ 15. Yüzyıl; "Firavun Thutmose gökte kötü kokular yayan daire biçiminde ateşler ve uçan diskler gördü..."

    * 3400 yıllık bir Mısır papirüsü belki de bir UFO olayını yazan ilk belgedir. Papirüs, geceleri görülen birçok ateş dairelerini anlatırken, ışıklarının güneşten parlak olduğunu yazar...

    * MÖ 329; "Büyük İskender´in ordusunun üzerinde uçan iki uçan cisim büyük panik yarattı.." * Çin; MS 749; "Alevler kusan dev canavarlar gökte görüldü, ardından içinde insanların bulunduğu gök arabaları geldi."

    * Lyons, Fransa; MS 900; "Üç adam ve bir kadın gökte uçan bir arabayla geldiler ve halk çok korktu.."

    * Nuremberg, Almanya, Nisan 1561; "Sabahın erken saatlerinde gök 200´den fazla silindir biçiminde UFO´larla doldu, aralarında küreler ve dönen diskler vardı.."

    * Rusya, Ağustos 1666; "Garip ve vahşi bir ışık topu, berrak ve güneşli gökte görüldü. Cisim bir kilisenin üstünden çıkıp geldi.."

    * Zacatecas, Meksika, Ağustos 1883; "Püro ve disk şeklindeki 400´den fazla cisim gökten uçarak geçtiler.."

    * LeRoy, Kansas, ABD, Nisan 1897; "Gökte uçan bir cisim vardı; ardında kırmızı bir ipe bağlı bir inek vardı. İneği ardından uçurarak kayboldu.."

    * Avustralyalı Aborginler dünyayı uçan bir araçla ziyaret eden Wondjina adlı ruhların yarattığına inanırlar.

    * Batı Afrika, Mali´de yaşayan Dogon Kabilesi dünyanın çok eski zamanlarda dünya dışı öğretmenler tarafından ziyaret edildiğine inanılır. Dogonlar, dünya dışı canlıların binlerce yıl evvel dünyaya Sirius yıldızından geldiğini anlatırlar. Dogonlar´ın modern astronomik aygıtları yoktur ama astronomi bilgileri ayrıntılı ve gelişmiştir. Onlar bunları uzaylı yaratıklardan öğrendiklerini anlatırlar. Dogonlar yüzyıllar öncesinde gece göğünde Sirius´un yerini biliyorlar ve ayrıca gözle görülemeyen iki yıldızın daha aynı yörüngede döndüğünü söylüyorlardı. Bu yıldızların bir tanesi 19. Yüzyıl ortalarında keşfedildi, eğer ikincisi de keşfedilirse Dogon mitleri kesinlikle kanıtlanmış olacak.




  • ben hiçbir türden falcılığa ve gaipten haberlere felan inanmam. ayrıca buradaki birçok arkadaşın görüşerine saygı duyuyorum fakat, savunduğunuz ve sevdiğiniz bu konu astronomlar sayesinde var iken aynı zamanda onlarla dalga da geçmiş oluyorsunuz. sadece söylemek istedim. karşı görüşü olanlar alınmasın.
  • bir şeye inanmak ya da inanmamaktan ziyade, bilgi her zaman bilgidir. Antipati duyduğunuz alanlar itici olabilir. Ama bu o konu hakkında bilgi sahibi olmamayı gerektirmez. (bu her alanla ilgili-> Bilim, İlim, Kültür, Felsefe, Din vs vs) bilmem anlatabildim mi?
  • Stonehenge Gizemi

     +Astronomi +Astroloji +Mitoloji +Yıldızname +Fal vb

    Stonehenge´den söz eden en eski kayıt, MÖ 1. Yüzyıl´da yaşayan Yunanlı coğrafyacı Diodorus Siculus´a aittir, Diodorus, küresel bir tapınağın kuzeyde bir ada olan Hyperborea´da yani Britanya´da Güneş Tanrısı Apollon adına yapıldığından söz eder. Diodorus MÖ 50´de yazdığı "Evrensel Tarih" adlı kitabında, tapınağın yerini "Kuzey Rüzgarının Ötesinde" diyerek tarif ederken şöyle diyor; "onların şahane, kutsal bir yerleri vardı... bu dikkat çekici tapınak, Apollon içindi, küre şeklindeydi, Ay Tanrısı her 18 yılda bir bu adayı ziyaret eder ve bu süre içinde yıldızlar yine eski yerlerine dönerler..." Sonraki tanımlar, Roma döneminden Jül Sezar ve Augustos tarafından yapılmıştır. Diodorus´un küresel tanımı astronomiyi simgeliyor, ve Diodorus bu bilgiyi kendisinden 400 yıl önce yaşamış olan Abdera´lı Hecataeus´un kayıp iki eserinden aldığını yazar; bu kadarla da bitmiyor çünkü Hecataeus´a göre kuzeydeki bu tapınak 3000 yıllıktır; kendisi bu bilgileri Yunanlı yolculardan öğrenmiş, bu yolcular Stonehenge´in taşlarının üzerini kazılı işaretler bırakmışlar. Gerçekten de, 1953´de Miken tipi hançer resimleri Stonehenge´in taşlarının üzerine kazılı olarak bulunmuştur. Öyleyse, Stonehenge şu an için 5000 yıllık bir geçmişe sahiptir ama bu dev zaman diliminin başlangıcında orada kimlerin, nasıl yaşadıkları hakkında bir bilgimiz yoktur hatta olamaz. Çünkü Britanya´da 5000 yıl önce kimlerin yaşadığını henüz bulmuş değiliz




  • Marduk geliyor mu?


    Astrologların beklentisi gerçekleşti mi?
    Sümerler’in yitik gezegeni, 10. gezegen Sedna bulundu. Beklenen işaret Sedna ise bundan sonra neler olacak? Ve yeni bir gezegen astrolojinin neresinde yer alacak, daha önemlisi nasıl yorumlanacak?

    Astronomlara göre 10. gezegen olarak düşünülen dünyamızdan 13 milyar km. uzaklıktaki Sedna, ilk kez geçen Kasım ayında California Mount Palomar Gözlemevi tarafından görüldü sonra da California Institute of Technology, Yale ve Gemini Gözlemevlerince onaylandı. Sedna, Eskimo ya da Yuquit mitolojisinde okyanusların ve denizlerde yaşayan tüm canlıların tanrıçasının adı, bir anlamda Poseidon’un dişisi. Gezegenin çapı 1.200-2.360 km. arasında yani Pluto’ya yakın bir büyüklükte, gezegenden yayılan termal radyasyon nedeniyle farkedildi. Bazı bilimciler ise, Sedna’nın bir gezegen olmasından kuşkulular ama Güneş Sistemi’nin artık yeniden tanımlanması konusunda birleşiyorlar. Sedna, Pluto’dan üç kez daha uzakta, yörüngesi ise çok geniş, Güneş/Dünya uzaklığından 90 kez daha büyük bir yörünge çiziyor. Sedna, Kuiper Belt adı verilen, kayalardan ve buzlardan oluşmuş yüzlerce küçük kütlenin bulunduğu bölgede ama şu ana kadar burada farkedilen en büyük gök cismi. Öte yandan bu yeni keşif, henüz kesin olarak 10. gezegen veya bir gezegen olarak kabul edilmiş değil ama ABD Ulusal Astronomi Birliği bu konuda istekli görünüyor. 7 Ekim 2002’de de yine Kuiper Belt bölgesinde bir diğer büyük bir gök cismi keşfedilmiş ve Quaoar adı verilerek, 10. gezegen olmasından kuşkulanılmıştı. Quaoar adı Avrupalılar gelmeden önce Los Angeles yöresinde yaşayan Tongva mitolojisinden alınmıştı, “Tüm varoluşu etkileyen doğanın büyük gücü” anlamına geliyordu.

    Aslında NASA, uzun yıllardan beri Uranüs ile Neptün arasında olması gereken ve büyüklüğü dünyadan 4-8 kez daha büyük bir gezegenin arayışı içinde. Planet X adı verilen bu görünmeyen gezegenin alışılmadık bir yörünge çizerek her 3000-3600 yılda bir dünyaya yaklaştığı tahmin edilmekte ve yine bu tahminlerin doğrultusunda Planet X 2012-2036 yılları arasında ortaya çıkıp dünyaya yaklaşacak. 1983’de IRAS (Kızılötesi Astronomi Uydusu), Neptün’ün yörüngesinde normalüstü bir farklılık belirledi, olayın nedeninin Pluto olmadığı anlaşıldı çünkü yeterince büyük değildi. Ama 80’lerin sonunda birçok astronom hala kuşkuluydular çünkü başka bir fenomene rastlanamadı. Buna rağmen Planet X’in varlığı ciddi olarak düşünülüyor ve endişe veriyor.

    Eğer böyle bir gezegen varsa ve 3000-3600 yılda bir bize yaklaşıyorsa, en iyi kanıtları atalarımız bize verebilirler. MÖ 1600-1400 arasında Sümerliler böyle bir gök cismini gözlemişler ve Niburu adını vermişlerdi. Sümerliler’e göre Niburu’nun gelişi uygarlığın başlangıcıydı, antik Sümer metinleri Niburu’yu çok parlak, mavimtrak bir su gezegeni olarak tanımlıyorlar. Acaba önümüzdeki 20 yıl içinde Planet X veya Niburu gerçekten gelecek mi? Yoksa Sedna, o mu?

    Bazı kaynaklara göre, ABD herşeyi biliyor. Bilgi verme yasalarına rağmen, Bush yönetimi ekonomik dengelerin korunması, toplumun morali ve bilimin daha büyük bir kazanmaması adına toplumu bilgilendirmek istemiyor. Bilindiği gibi yakın zamanda da Pentagon, Ekolojik bir raporu Beyaz Saray’a sunarak, olası global doğal felaketleri öngörmüştü ama nedense bu rapordan bir daha söz edilmedi.

    Evren sürprizlerle dolu, bırakalım evreni Güneş Sistemimizden bile henüz haberimiz yok. Oysa Sümerliler bile gezegenlerin sayısını resimde de görüldüğü gibi 9’dan fazla biliyorlardı. Peki şimdi biz astrologlar ne yapacağız? Daha 7 gezegenin ötesini dahi tam olarak yorumlayamıyoruz, zaman ve mekan farkları dünyasal güncel kaygılarımızı aşıp gidiyor, çok daha uzak ve hiç bilinmedik yeni gezegenler bizler için ne ifade edecekler? Anlaşılan geleceğe giderken geçmişe dönecek, yine baştan başlayacağız..

    Michigan Üniversitesi´den Dr. Fred Adams ile California Berkeley Üniversitesi´den, Dr. Gregory Laughlin diyorlar ki; "Yaşam ve varoluş tanımlanmadıkça veya evrenin varoluş kökeninin bilinmesi şartıyla son yokoluş kavramı tümüyle ama bilinçli olarak amacı ve anlamıyla anlaşılmadıkça, ki buna şimdiye kadar elde edilen tüm veriler dahildir, evren sıradışılığı ile bizleri büyülemeye devam edecektir."




  • Gezegenlerin ve Yıldızların insanların üzerinde etkisi oldugu sadece bir varsayımdır.İnsanları sınıf sınıf burclara ayırmak ve bu burcların genel ozelliklerine sahip olmaları diye bir dusunce de sadece bir varsayımdır.eger oyle birsey olsa insan karakteri sadece 12 tür olurdu burclara göre tabi.oysa aynı burctan 2 insan cok zıt karakterlere ve de ozelliklere sahip olabiliyor.bunu bırakın tek yumurta ikizi olan kardesler arasındaki karakteristik ozellikler bile tamamen zıt olabiliyor.bu yuzden bu konu uzerinde fazla durmaya ve onem vermeye gerek yok diye dusunuyorum.sadece varsayımlar ve de bu varsayımlar da zaten kendi aralarında çelişkili.
  • astrolojıyle astronomı bayaa bı karısmıs burada...

    >>castor ve pollux ıkızler(gemini) takımyıldızının en parlak ıkı yıldızı.utarıd ise merkur gezegenının obur adı...yanı ıkızler takımyıldızıyla bır ılgısı yok.bu falcı astrologlar her burca bır gezegen atamıslar mıtolojık hıkayelere gore, ıkızlere de merkur(utarıd) denk gelmıs...

    >>sonucta astrolojı herkes tarafından kabul edılır kı, sadece bır keyıf ve eglencedır.kızlarla muhabbet acmada bayaa ıse yarar, baska da bı ıse yaramaz.kahve falından tek farkı fal bakan kısının dipte kalan kahve artıklarından degıl yıldızlardan faydalanmasıdır.yıne astronomıye donersek,,,

    GEMINI (ıkızler) takımyıldızı:



    alfa gemını: castor.
    beta gem :pollux
    gamma gem:alhena

    bulunusu:
    buyukkepce dedıgı buyuk ayı(UMa).buyuk ayıdan da ulasılabılır...
    orıonda rıgel le betelgeuse arasından bır hat cızıp (rıgel den betelgeuse a dogru) gıdersek de ıkızler takımyıldızına ulasırız.bayaa genıs bır parselı vardır.





    mıtolojıye gore castor ve pollux zeus un ıkız cocuklarıdır.castor olumlu, pollux olumsuzdur...

    takımyıldızlar ve gezegenlerle ılgılı bı lınk vereyım, dun gordum, kaba bılgıler verıyor aslında ama bayaa basıt ve acık anlatıyor...
    www.catamaranvega.com/astro/




  • sağol @neptunus Yanlız şu görüntüde çizgiler, rakamlar, noktalar ve siyah bir backgroundan başka bişi görmüyorum Üzerindeki kavramlar ve değerlerin ne olduğu konusunda bilgi sahibi misiniz? (çok soru sorarım - umarım kusura bakmazsınız)
  • pardon, aklıma gelmedı....yunan harflerıyle gordugumuz alfa-beta-gamma vs. harfler, daha once de soylemıstım, o takımyıldızındakı yıldızların parlaklıklarına gore ısımlerı...mesela en parlak alfa, 2.sı beta dıye gıdıyor...o sekılde yıldızların ısımlerı yazılmamıs, mesela castor (alfa-gemını) yazmamıs, sadece alfa olarak gostermıs...

    sag ust kosedekı Aur la baslayan yıldızlar , ıkızler parselıne komsu ARABACI(AUREGA) takımyıldızına aıt yıldızlar.arabacının kısaltması Aur...
    ıkızlerın Gem..
    orıon un Ori..
    Cnc :yengeç burcunun, cancer ın kısaltması..ve ona aıt yıldızlar.
    CMi:(sol alt kosede) canis minor (kucuk kopek) takımyıldızının yıldızları.mesela alfa CMİ olarak gosterılen yıldız procyon yıldızıdır.yer kaplamasın dıye kısaltma olarak vermısler...
    M35 bı yıldız kumesı mesela...orada yuzlerce yıldızın oldugu bı kumeden bahsedıyor.aynı sekılde NGC 2392 de bı yıldız kumesı...
    bu yıldız kumelerı de boyle numaralandırılarak sınıflandırılmıs ve adlandırılmıs...

    o cızgıler de ıkızler takımyıldızını gostermeye calısmıs.ıkızlere benzetmeye calısmıs...alfa ve beta gem. ıkızlerın bası oluyor sekılde...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi neptunus -- 28 Şubat 2006; 23:24:13 >




  • vay be arabacı ha Baya bir arabacı komşu var. sevdim bu işi.. Ayrıca noktalar birleştiğinde doğrular elele tutuşan insan figürlerini çıkartıyor. Ve bunu teleskop la bakmak bambaşka zevk verici sanırım?
    alfa ve ß lar da noktaların büyüklük ve küçüklükleriyle ne kadar parlak olduğu vurgulanmış galiba.
    (Eskimo Neb.) ne oluo Neb. i tahmin edim nebula mı?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dreaMMaster -- 28 Şubat 2006; 23:48:17 >
  • Atlantis bulunuyor

     +Astronomi +Astroloji +Mitoloji +Yıldızname +Fal vb


    İngiliz araştırmacı Colin Wilson, Kıbrıs yakınlarında olduğu iddia edilen kayıp uygarlık Atlantis’in gizeminin çok yakında açığa kavuşacağını söyledi . Gizemli, dibi bir türlü keşfedilemeyen Akdeniz’de yapılan son araştırmaların Colin Wilson’u çok heyecanlandırdığı bir gerçek. Bilim adamları, özellikle Suriye kıyılarına uzanan güney kesimde yapılan araştırmalarda bazı ilginç sonuçlara ulaştı. Araştırmacılar Atlantik Okyanusu’ndan gelen inanılmaz büyüklükteki bir selin yerleşim alanlarını ve ekili bölgeleri de katlederek Kuzey Afrika ile Suudi Arabistan arasındaki barajı aşarak Alt Akdeniz kıyılarına döküldüğünü, izlerinin ise Kıbrıs, Girit Adası, Malta, Korsika, ve eski alt akdeniz kıyılarından kalan bölgelerde görüldüğünü söylediler. Bilim adamları o yıllarda bu bölgelerde birçok toplumun yaşadığı ve bu toplumların rahiplerinin Atlantis ve Eski Mısır Uygarlığı ile kültür alışverişleri yapmış olduğu kanısında.

    Bazı bilim adamları ise Akdeniz’in epeyce genç olduğuna inanıyorlar. Bölgenin muhtemelen küresel ısınmanın başlangıcında, buzul çağından hemen sonra oluştuğu kanısındalar. Sular kıtaların çizgilerini oluşturacak dev sellerle kabarmaya başladığında küçük bir sıradağ zincirinin alt Akdeniz ile Atlantik okyanusu’nu ayırdığını belirtiyorlar.

    Amerikan parlemento üyesi Ignatius Donnelly 19. yyılda yazmış olduğu bir kitabında Atlantis’in yokoluşunun günahkar ve yozlaşmış yaşamlarına karşılık Tanrı’nın onlara verdiği bir ceza olabileceğine yoruyor. Ayrıca kitabında Atlantis’lilerin ateşli silahları, kağıdı kullanan, astronomi ile ilgili çalışmalar yapan, metali eriten ilk insanlar olduğunu da söylüyor. Donnelly Mısır’ın büyük Sfenks’inin de zannedilenden çok eski olduğunu ve yaklaşık milattan once 7000 yılında Atlantis’liler tarafından inşa edildiğini iddia ediyor.

    Başka bir iddia da 1960’larda Girit’ten fazla uzak olmayan Santorini’den gelmişti ve çok ilgi çekmişti.

    Ada üstünde varolan uygarlığı yokedecek kadar şiddetli bir volkanik patlama sonucu Santorini adası büyük bir deniz kraterine dönüştü. Arkeolog ve tarihçiler adayı plato alanı uymasa da kayıp uygarlık için aday alan ilan ettiler.

    Sonuçta Colin Wilson, batan şehrin gizeminin çok yakında açığa çıkacağı kanısında. Uzmanlar Akdeniz dibini araştırıyorlar, tarihi binalar bulmak için resimler çekiyorlar. Bir önceki araştırma bir sır olarak kapatılmıştı. Bu akıllara Atlantis bulunursa ortaya çıkacak paha biçilmez hazinelerin hangi ülkelere yar olacağı korkusunun var olup olmadığını getiriyor. Suriye ve Lübnan daha şimdiden iddia etmişler bile. Türkiye’de ilgisini açıkça gösteriyor. Araştırmaları değişik ülkelerin donanma güçleri control ediyor ve araştırma rotalarını bu donanmalar belirleyecek. Amerikan donanmasının varsayılan bölge ile ilgili bir rapor sunmuş olduğu da bilinmekte.




  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.