Şimdi Ara

Atina Bildirgesi

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
48
Cevap
1
Favori
2.279
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Burada açılmış bir haberine hiç denk gelmediğim için bu konuyu açayım dedim. Türk-Yunan ilişkilerine ciddi biçimde format atıldı. Ama tabii iyi ilişkiler ne kadar sürer ve tarihsel ihtilaf ne kadar onarılır bilemem, günün birinde iki partinin de birbirini bildirgeyi ihlal etmekle suçlaması olası. Tarih tekerrür edecek diye bir zaruriyet yok elbette ama bunun gibi geçmiş sözlerden ve antlaşma maddelerinden sık sık dönülmüş olduğu gerçeği bu bildirgenin kalıcı olacağına dair beklentiye gölge düşürüyor ama umarım yanılırım.


    Yunanistan ve Türkiye arasında 15 farklı anlaşma imzalandı - Yetkin Report



    Alıntı

    metni:
    Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi
    Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Kiryakos Miçotakis, kendi Hükümetlerini temsilen (müştereken "Taraflar" olarak anılacaktır), 7 Aralık 2023 tarihinde Atina'da, iyi niyet ve iş birliği ruhu içerisinde, Türkiye Cumhuriyeti ile Yunanistan Cumhuriyeti arasındaki Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin 5. toplantısına başkanlık etmiş olup,
    PP1. İki ülke Hükümetleri arasında yenilenen iş birliği iradesini tanıyarak;
    PP2. İki komşu ülke arasındaki bağların bölgenin refahını ve dinamizmini önemli ölçüde arttırma potansiyeline sahip olduğunun altını çizerek;
    PP3. Dostluk ve karşılıklı güven ortamında her iki toplumun yararı için ortaklaşa çalışmaya devam etme ihtiyacını vurgulayarak;
    PP4. Mevcut kurumsal mekanizmalar aracılığıyla ikili ilişkileri yoğunlaştırmayı amaçlayarak;
    PP5. İyi komşuluk ilişkilerini geliştirmek amacıyla, her iki Tarafın da mevcut ve gelecekteki zorluklar karşısında birbirlerinin hukuki pozisyonlarına halel getirmeksizin dayanışma ruhunu geliştireceklerini vurgulayarak;
    PP6. Söz konusu olumlu atmosferi ve gündemi teşvik etmek amacıyla, her iki Tarafın da sonuç odaklı bir yaklaşımla her düzeyde ziyaret teatisini teşvik edeceğinin altını çizerek;
    PP7. Birleşmiş Milletler Şartı’nın temel amaçları ve uluslararası hukukun evrensel olarak kabul edilen ilkeleri arasında uluslararası barışın korunması ve devletler arasında dostane iş birliğinin yer aldığını anımsayarak;
    PP8. Dostane ilişkileri, karşılıklı saygıyı, barış içinde bir arada yaşamayı ve anlayışı geliştirmeye ve aralarındaki her türlü anlaşmazlığı barışçıl yollarla ve uluslararası hukuka uygun olarak çözmeye kararlı olarak;
    PP9. Özellikle ihtilaflı durumlardan ve olası tırmanmadan kaçınılmasının vurgulanması suretiyle, ikili ilişkilerin başarılı bir şekilde yönetilmesi için her düzeyde etkili iletişim kanallarının ve mekanizmalarının öneminin altını çizerek;
    PP10. Her iki Tarafın da ilişkilerine, ekonomik alanda iş birliğinin arttırılması ve toplum düzeyinde bağların derinleştirilmesi, böylece iki komşu halkın refahına ve barış içinde bir arada yaşamasına katkıda bulunulması hedefiyle yaklaşacaklarını vurgulayarak, ayrıca bu amaçla, Ortak Eylem Planı aracılığıyla ekonomik ve ticari konularda pozitif gündemin teşvik edilmesinde kaydedilen önemli ilerlemeyi göz önünde bulundurarak, iki tarafın ilave iş birliği konularını araştıracaklarının altını çizerek;
    Aşağıdaki hususlar üzerinde anlaşmaya varmışlardır:
    OP1. Taraflar, aşağıda kayıtlı sütunlar temelinde devamlı, yapıcı ve anlamlı istişarelerde bulunmayı kabul ederler:
    (a) Siyasi Diyalog:- ortak ilgi alanlarına giren konular hakkında,- İstikşafi/İstişari görüşmeler;
    (b) Geliştirilmiş Ortak Eylem Planı kapsamında, ticaret-ekonomi, turizm, ulaştırma, enerji, inovasyon, bilim ve teknoloji, tarım, çevre koruma, sosyal güvenlik ve sağlık, gençlik, eğitim, spor ve ortaklaşa kararlaştırılacak diğer alanlarda ortak çıkarlara yönelik adımları içeren, önemli ve somut çıktılar elde etmek, gündemi yapılandırılmış bir şekilde düzenlemek ve yeni maddelerle devamlı güncellemek amacıyla Pozitif Gündem;
    (c) Yersiz gerginlik kaynaklarının ve bunlara ilişkin risklerin ortadan kaldırılmasına katkıda bulunacak, askeri alandaki tedbirleri de içeren Güven Artırıcı Önlemler.
    OP2. Taraflar, söz konusu Bildirge’nin lafzını ve ruhunu zayıflatacak, itibarsızlaştıracak veya bölgelerinde barış ve istikrarın muhafazasını tehlikeye atacak her türlü beyan, girişim veya eylemden sarfınazar etmeyi taahhüt ederler.
    OP3. Taraflar, aralarında ortaya çıkan herhangi bir anlaşmazlığı, doğrudan istişare yoluyla veya Birleşmiş Milletler Şartı’nda öngörülen, ortaklaşa belirlenecek diğer yollarla dostane biçimde çözmek için gayret göstereceklerdir.
    İşbu Bildirge, uluslararası hukuk uyarınca Taraflar için bağlayıcı bir uluslararası anlaşma teşkil etmez. İşbu Bildirgenin hiçbir hükmü Taraflar için yasal haklar veya yükümlülükler yarattığı şeklinde yorumlanamaz.
    Atina'da, 7 Aralık 2023 tarihinde, Yunanca, Türkçe ve İngilizce dillerinde ikişer nüsha olarak, tüm metinler eşit derecede sahih olmak üzere düzenlenmiştir. Yorum farklılığı halinde İngilizce metin esas alınacaktır.


    x (formerly twitter)
    T.C. İletişim Başkanlığı (@iletisim) on X
    https://twitter.com/iletisim/status/1732742504703819886?s=20


    İngilizcesi:


    Alıntı

    metni:
    The full text of the Greece-Turkey Declaration is the following:
    “The President of the Republic of Türkiye, H.E Mr Recep Tayyip Erdoğan and the Prime Minister of the Hellenic Republic, H.E. Mr. Kyriakos Mitsotakis, representing their respective Governments (jointly referred as “the Parties”), having chaired the 5th meeting of the High-Level Cooperation Council between the Republic of Türkiye and the Hellenic Republic on December 7th, 2023, in Athens, in a spirit of goodwill and cooperation,
    PP1. Recognizing the renewed will for cooperation between the Governments of the two countries;
    PP2. Underlining that the bonds between the two neighbouring nations harbour the potential to markedly increase the region’s prosperity and dynamism;
    PP3. Emphasizing the need to continue jointly working for the benefit of both societies in an atmosphere of friendship and mutual trust;
    PP4. Seeking to intensify the bilateral relations through existing institutional mechanisms;
    PP5. Underscoring that in order to enhance the good neighbourly relations, both Parties will cultivate a spirit of solidarity in the face of current and future challenges without any prejudice to each other’s legal positions;
    PP6. Underlining that to promote the said positive atmosphere and agenda, both Parties will encourage exchange of visits at every level with a result-oriented approach;
    PP7. Recalling that among the fundamental objectives of the Charter of the United Nations and the universally acknowledged principles of international law are the maintenance of international peace and friendly co-operation among states;
    PP8. Determined to foster friendly relations, mutual respect, peaceful coexistence and understanding, and to resolve any dispute among them by peaceful means and in accordance with international law;
    PP9. Underscoring the importance of effective communication channels and mechanisms at every level for the successful management of their bilateral relations, with particular emphasis on avoiding conflictual situations and potential escalation;
    PP10. Emphasizing that both Parties will approach their relations with the objective of increasing economic cooperation and deepening of people-to-people ties, thus contributing to the prosperity and peaceful coexistence of their two neighbouring peoples, further stressing that to this end, in view of the significant progress made in fostering the positive agenda on economic and commercial affairs through the Joint Action Plan, the two sides will explore additional items of cooperation;What Greece and Turkey have agreed:
    OP1. The Parties agree to engage in continuing, constructive and meaningful consultations based on the following pillars:
    (a) Political Dialogue:-On issues of mutual interest,-Exploratory/Consultative talks;(b) Positive Agenda, within the scope of the enhanced Joint Action Plan, involving measures of common interest in the fields of business-economy, tourism, transportation, energy, innovation, science and technology, agriculture, environmental protection, social security and health, youth, education and sports or any other field to be jointly decided, with the aim of attaining significant and concrete deliverables, streamlining and continually updating the agenda in a structured fashion with new items;(c) Confidence Building Measures, involving measures in the military field, which would contribute to the elimination of unwarranted sources of tension and the risks thereof;
    OP2. The Parties are committed to refrain from any statement, initiative or act likely to undermine or discredit the letter and spirit of this Declaration or endanger the maintenance of peace and stability in their region.
    OP3. The Parties will endeavour to resolve any dispute arising between them in an amicable manner through direct consultations between them or through other means as provided for in the United Nations Charter.
    This Declaration does not constitute an international agreement binding upon the Parties under international law. No provision of this Declaration shall be interpreted as creating legal rights or obligations for the Parties.
    Done in Athens, on the 7th of December 2023, in two copies, each in the Greek, Turkish and English languages, all texts being equally authentic. In case of divergence of interpretation, the English text shall prevail.”



    Full Text of the Friendship Declaration Between Greece, Turkey – Athens-News.GR


    Bu konudaki başka bir yorumum:


    https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/157518078


    Bu yorumum da ama kısmen yanıldığımı veya Türkiye ile ilgili bazı noktaları atladığımı düşünüyorum. Bence Türkiye'nin ABD'den F-16 alabilmesi için Ankara Yunanistan ile arayı düzeltti. Zira Yunan lobisi Yahudi lobisi kadar olmasa da Kongre'de güçlü ve savaş uçaklarının satılmasında esas engel Yunan lobisiyle ilişik senatörlerden ve Kongre odaklarından çıkıyordu. Yunan diaspora vetosu kalkınca şimdi uçakların gelme olasılığı artmıştır. Bir de Türkiye ve Yunanistan Doğu Akdeniz'i zaten resmi müttefikler olarak beraber paylaşabilecekken kaynaklarını birbirlerine karşı sürtüşme yaratacak tavır ve girişimlerde ziyan etmeleri mantıklı değildi. Yunanistan daha büyük cüsseli Türkiye'yi daha büyük kazanımlar için kendisine kaldıraç yapabilir, Türkiye de dost Yunanistan'ı kolluyorum diyerek Yunan desteğiyle Doğu Akdeniz'deki Mısır, Rusya, Suriye gibi daha büyük devletlerle aşık atmaya odaklanabilir. Bu karşılıklı fayda dinamiği - ticaret, turizm, yatırım vb diğer alt ve yan başlıklarıyla beraber iyi yürürse işbirliği ve bildirgenin ruhu sürer. Öbür türlü eğer tekrardan ayrılıkların gelişimine mahal verilirse tarihte Atatürk döneminden sonraki çöküşünde yaşandığı gibi çöker. Nedense yeterince vurgulanmaz ama Atatürk dönemi Türk-Yunan ilişkilerinde bir altın çağdı. Atatürk eski düşmanını önce yendi, sonra da en iyi dostu yaptı. Pakt oluşturdu. Venizelos sonunda Atatürk'ü çabalarından dolayı Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdi. Yani Yunanistan'la epeyce olumlu bir dönemimiz oldu ama bu Kıbrıs gibi krizlerin gelişimiyle sonrasında sürdürülemedi.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >







  • Any comments?

  • Anlasmayi iyiye yoracak olursam

    Türkiye pydye yakinda çok büyük bir operasyon yapabilir seçim öncesi zaten bekleniyor bu

    Kötüye yoracak olursam

    İsrail Türkiye ve İrani savastirmak istiyor Türkiye batı sınırını bu nedenle guvene almak istemis olabilir bölgesel bir büyük savas suan hic olmadigi kadar yakin

    Ortalama bi yorum yaparsam

    2 ülke de ege denizini komple satmalari halinde bile 5 para etmez bir mevzu oldugunu anlamis olabilir diye umuyorum
  • hamza5806 kullanıcısına yanıt

    Türkfobik senatör Bob Menendez'in Kongre Dış İlişkiler Komitesi başkanlığından federal yolsuzluk suçlamaları üzerine istifa etmesi ve yerine Ben Cardin'in gelmiş oluşu Biden Yönetimi'nin Türkiye'ye karşı daha anlayışlı ve rahat davranmasını sağlayabilir. Ama Ben Cardin'in kendisi de bilhassa insan hakları konusunda katı prensipleri bulunan ve büyük ihtimalle "özgürlük savaşçıları" diyeceği PYD'yi kollamaya yeltenecek bir Demokrat. Biden Yönetimi Türkiye'nin operasyon yapmasına izin verirse başta dış ilişkilerde sözü ve yetkisi bulunan Senato olmak üzere Kongre'yi karşısına alabilir. Kendi partisinin ciddi bir kısmını bu tarz adımlarla yönetimine yabancılaştırabilir. Bu da Biden'ın seçim yenilgisinin garantilenmesine kadar gidecek bir sürecin parçası veya bağımsız değişkenlerinden biri olur.


    Türkiye ile İran savaşmaz. Çok düşük ihtimal. Zaten iki ülke de şu an çok kırılgan.


    Yunanlar memleketlerini Ege ülkesi diye tanımlıyorlar veya sınıflandırıyorlar. Hayatta satmazlar. Türkiye bilakis Yunanların büyük bir parçasına sahip olduğu Ege sistemine barışçıl ve istikrarlı şekilde dahil olmak için ciddi bir diplomatik adım attı. Umarım bildirge daha önce defalarca kez çiğnenen uluslararası antlaşmalar gibi lafta kalmaz ve daha somut ve hakiki bir zemin kazanır.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt
    Ben kısa süreli etkili olacağını düşünüyorum 2 ülkenin belirli kalıp davranışları var bunlar fazla da rasyonel değil iki taraf da kısa dönemlerde mantıklı hareket etse de sonra yeniden fabrika ayarlarına dönüp düşmanlaşıyor.
  • İstanbul'daki Ayasofya ve Kariye müzelerinin camiye dönüştürülmeleri de Yunanistan'la yaşanan siyasi sürtüşme yüzünden olmuştu. Ayasofya belki zor ama barbarca camiye çevirilen Kariye kilisesi tekrardan müze olmalı ve ziyarete açılmalı. İkonolar ve fresklerin üzerine sıva atıp girişleri yasaklamışlar. Tam bir vahşilik - haydutluk örneği hem de 2023 yılında.


    Madem Yunanistan'la arayı düzeltiyorlar bunlara da bir el atsınlar

  • CHP sonunda yunanlarla anlaşmayı imzaladı

    peki imzaladığı bu anlaşmanın gizli maddeleri ? kuzey kıbrısın rumlara verilmesi ve doğu akdeniz doğalgazının yunanistana bırakılması gibi gizli maddeler old konuşuluyo


    pardon reis imzalamış

  • VirgilSollozzo kullanıcısına yanıt

    Yazıklarınızda haklısınız fakat ortodoksluğun temsilcisi olarak Yunanistan'ı adres veya vasi olarak görmek de üzücü. Bu yazdıklarınızın yapılmasını ben de isterim, ama kendimiz için.

  • Bu anlaşmayı Türkler ve Yunan'ı F 14, 16 ve 35'leriyle horoz dövüşü gibi kavga ettiren ABD'nin zayıflamasındaki dalgalanmalardan biri olarak görüyorum. Bu dalgalar gel-gitler şeklinde devam edecektir. Umalım ki Türkiye'ye yine, koskoca topraklarını vizesiz olarak açmış Rusya'ya yaptığını yaptırmasınlar. Ama yaptıracaklardır, bir şey organize edilecek ve Türkiye yapmış olacak. ABD hala güçlü, yine de yirmi sene öncesine kadar sahip olduğu vizyonundan eser yok.


    Bu da güney Amerika, doğu Asya ve Arap yarımadasında olanlara paralel anlaşmalardan birisidir. Tabela ağacına bir işaret daha eklemektir. Bütün popüler yayınların yazdıklarınıdan sonra yetkili bir Avusturya'lı veya Alman'ın Rus enerjisi ve coğrafyasının kendileri için vazgeçilmez olduğunu açıklaması, veya Biden'ın ABD'nin Ukrayna içn artık destek veremeyeceğini bildirmesi gibi, veya Türkiye'nin deniz roketleriyle Akdeniz'deki ABD varlığını tehdit edip uluslararası fuarda ise ne kadar hızlı üretebileceğini göstermesi gibi bir şeydir. Veya ABD'nin AI işlemcilerin Çin'e ihracını durdurmasından sonra Çin'in N-vidia siparişlerini de iptal etmesi gibi bir şey. Küçük bir şeydir yani. Önemli olan, bu küçük şeylerin biraraya geldiğinde dünyaya resim vermeye başlamış olması.





  • Ben bunu ABD etkisine değil de almanya'ya yoruyorum. Almanlar iyi güzel eurofighter istiyorsunuz da bari şu yunanla biraz arayı yumuşatın, bizim de içeriye söyleyecek birşeylerimiz olsun demişlerdir.


    Abd etkisiyle olsaydı daha önce olurdu, tam eurofighter muhabbetinden sonra oldu.

  • Fade to Black kullanıcısına yanıt

    ABD'nin yanında veya alternatif Alman hükümetini memnun etme çabası da var muhtemelen ama Erdoğan ve Mitsotakis Türk-Yunan ilişkilerini ta Temmuz'daki NATO Vilnius sıfırlamaya niyet ettiklerini belirtiler. Eşi Kıbrıs göçmeni Lübnan Ermenisi olan Bob Menendez ise uzun süredir senato dış ilişkiler komite başkanıydı ve epeydir Ermeni ve Yunan lobilerinin desteğiyle Türkiye'ye muhalefet ediyordu. Menendez ekarte edildiği sırada Mitsotakis ve Erdoğan New York'ta görüşüyorlardı. Bir aydan biraz sonra Erdoğan Atina'yı ziyaret etti ve bildirge imzalandı. Uçak meselesi Menendez ve diğer Kongre üyelerinin muhalefeti altında uzunca bir süredir devam ediyordu ama halen birinci tercih, daha önce kullanılan uçaklar oldukları için F-16'lar. Eurofighter Typhoon için de daha önce adın atıldı ama en çok bahsettiğim mali açıdan daha avantajlı öncelikten dolayı F-16 anlaşmasının gerçekleşmesini beklediler. Eurofighter Typhoon'a daha çok çaresizlikten veya daha büyük potansiyel sahibi ama daha pahalı bir ürüne heves etmelerinden dolayı yöneldiler. Ama hem hakim tablo hem de maksat açık. Batılı ülkelerin Türkiye üzerinde kısmi bir görünmez ambargosu var. Yunanlarla anlaşma ve ilişkileri bir bildirgeyle dünyaya ilan ederek normalize etme bunun kırılması için bir adım olarak görüldü. Ama bir yandan bizimkiler de, Yunanlar da birbirleriyle didişmenin pek fayda getirmeyip işbirliğinden daha çok fayda çıkacağını da gördüler. Bir sıfır toplam yaklaşımlı ihtilaf durumu yerine pozitif toplam paradigmasına geçmek için girişimde bulundular. İki devletin birbirlerine karşı böyle bir yaklaşım ve politika değişikliğinden neler çıkabileceği varsayılabilir. Bir ara oturup değerlendirebiliriz. Eğer iyi işletirlerse bildirgenin modeli yürür. Aksi takdirde bildirge dünyadaki sayısız diğer bildirge ve anlaşmanın kaderini paylaşıp bir kağıt parçası olarak kalır.





  • Karbon 12 K kullanıcısına yanıt

    ABD genel anlamda Türkiye ve Yunanistan arasında dengeleyici, fren koyucu ve arabulucu şeklinde tasvir edilir ama bence bu çizilen geleneksel resim şüphelidir. Bilakis Yunan Türk sürtüşmesi NATO'nun Güneydoğu ayağına zarar vermediği sürece Yunanistan'ı veya Türkiye'yi kendisine itebileceği veya ikili sürtüşmeyle oyalayabileceği için ABD'nin işine gelebilecek bir durum. Ama Yunanlar Türklerle anlaşmaya yeltenirse - şekil A - Amerikalılar bünyelerindeki Yunan lobilerinin de varlıkları itibarıyla buna bu lobilerle ters düşmeden veya çelişmeden bir şey de diyebilecek vaziyette değil. Görünürde iki ülke arasındaki işbirliğini desteklerler. Fakat bir yandan Türkler ve Yunanlar arasında işbirliğinin sağlanmasında ABD'ye olan kısmı askeri bağımlılığın (Türkiye'nin aslında sanki çok sayıda alternatif opsiyon varmış gibi gizlenmeye çalışılan F-16 ihtiyacı) ta Soğuk Savaş döneminde olduğu gibi hala rolü var. Kısaca ABD en azından bağımlılık çerçevesinde halen baskın hegemon olan taraf. İki ülkenin de sık sık - istemli veya istemsiz - göbekten bağlanmasına veya Yunan örneğinde diklenmesine sebep olan bir taraf. Yorum için teşekkürler.





  • Karbon 12 K kullanıcısına yanıt

    Ortodoksluk Vatikan'ın merkezini teşkil ettiği Katolikliğin aksine otosefaldir yani çok başlı, hiçbir kilise Ortodoksluğu özel olarak temsil etmiyor. Ama İstanbul Fener Rum Patrikhanesi - kısaca tarihsel Bizans veya Konstantinopolis Parikhanesi - tüm Ortodoks Kiliseler söz konusu olduğunda eşitler arasında birinci kilisedir (primus inter pares). Bu anlamda ironik biçimde Ortodoksluğun birinci adresi bu önde gelen kiliseyi Fatih Sultan Mehmed Rumların imparatoru olarak Osmanlı himayesi altına aldığından beri Türkiye'dir.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
  • F16lar gelse de gelmese de Eurofighterlar alınmalı. çeşitlendirme yapmak gerekir. Yunanlar geçmişte mirage uçakları da kullanıyorlardı sadece amerikan uçağı değil. F35leri hariç tutsak bile F16'lar Rafale ve


    EF uçaklarının dengi değil, bunlarda uzun menzilli meteor füzeleri var. Tatbikatlarda katar EF'leri bizim F16'ları düşürüyorlar hep. Fazladan uçak alımının zararı da olmaz çünkü uçak ihtiyacı kalmadığı zaman


    yeni üretilecek uçakları satmaya başlayabilirz.

  • Fade to Black kullanıcısına yanıt

    Askeriyeden fazla anlamam ama şunu biliyorum, çeşitlendirme çok maliyetli. Ancak ABD, Çin, Rusya gibi elle sayılabilecek birkaç ülke altından kalkabiliyor. Çeşitlendirilmiş bir hava kuvvetlerinden ziyade kaynaklar daha anlamlı şekilde kullanılabilir. En basitinden uzay programına veyahut eğitim sistemine yatırırsın. Çok sayıda uçak tipi gereksiz maliyet. ABD mesela askeriyesindeki envanter zenginliğini çeşitlendirmek için bu kadar çok yatırım yapmasaydı Amerikan halkı bugün şu ankinden daha iyi yaşam standartlarına sahip olabilirdi. Yaşam standardı dünya ortalaması baz alındığında gene iyi. Ama yaşam standardını daha iyi düzeye çıkarmak veya başka - hem de gene stratejik de olabilecek - sektörlere yatırım yapmak varken bu kadar çok farklı silah içinde yüzmek mantıklı değil.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
  • VirgilSollozzo kullanıcısına yanıt

    Kültürel ve tarihsel mirası ve yaşı uyarınca bir kere müze yapılmış hiçbir eski yapı tekrardan ibadethane yapılmamalı. Zihinler yeterince evrildiğinde hepsi tekrardan müze yapılabilir ve yapılır.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Düşman yapıyorsa bizim de yapmamız gerekir. Coğrafyanın kaderi. Sözgelimi Yunan bizim için 40 milyar dolar harcadı, biz bunu 10 milyar dolarla savuşturalım diyemeyiz.


    Aksine ABD askeriyede maliyetlere çok önem veriyor. Mesela YF23 çok maliyetli geldiği için F22 tercih etti. genel maksat için iki uçak tasarlattı YF16 kazandı ama madem elimizde çift motorlu konsept var


    bunu da F18 yapalım dediler. maliyeti yüksek diye Comanche helikopterini iptal ettiler.


    eğitim sistemini iyileştirmek isteyen diyanetten biraz aktarır olur biter.


    Amerikan halkını ayakta tutan şey Dolardır. Doların da sacağacının biri ABD ordusudur.


    Silah sanayi geliştikçe sivil sanayi de gelişir. bugün silah yapan şirket yarın birikimini sivil teknolojiye aktarır. bugünün bir sürü sivil şirketi dünün askeri üretim yapan şirketleriydi. hatta şu an kullandığımız


    computer sistemlerinin temeli de 2. dünya savaşı sonucudur. malesef durum bu.





  • Yunanistan ve Türkiye halkının birbiri ile sorunu yokki zaten. Sorunu olanlar siyasiler.
  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.