Şimdi Ara

Ay’a tekrar gitmek neden bu kadar zor?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
5 Misafir - 5 Masaüstü
5 sn
64
Cevap
1
Favori
1.487
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
5 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj

  • NASA'nın Ay'a astronot indirmesinin ve hepsini sağ salim eve getirmesinin üzerinden yarım yüzyıldan fazla zaman geçti. 1969 ve 1972 yılları arasında Apollo görevleriyle Ay'ın yüzeyine toplam bir düzine astronot gönderildi. Peki, bugün Ay yüzeyine iniş yapmanın önemsiz olmasa bile en azından basit olması gerekmez mi? 20'nci yüzyılın ortalarındaki roket bilimi 21'inci yüzyılın temel bilgisi haline gelmiş olması gerekmiyor mu? Esasında bunların kolay bir cevabı bulunmasa da çoğu nedeni para, politika ve önceliklere indirgeyebiliriz.



    ABD’li Astrobotic’in Peregrine aracı, Rusya’nın Luna 25'i ve sayısız özel şirketler Ay’a iniş yapmaya çalıştı ve genel olarak bakıldığında hepsi başarısız oldu. ABD'nin 22 Şubat 2024'te 1972'den bu yana Ay'a iniş yapan ilk uzay aracı Odysseus ise yan yatmış ve sessizliğe gömülmüş durumda.



    Peki Ay'a gitmek neden bu kadar zor? Elbette bunun tonlarca matematiksel açıklaması var ancak en temelinde tüm uzay araçlarının esasında birer prototip olduğunu unutmamak gerekiyor. Hiçbir yüzey aracı seri üretime girmiyor ve çoğu zaman bu araçlar basit bir ısmarlama olmaktan öteye geçemiyor. Bu araçlar bir kez fırlatıldıklarında artık onlarla fiziksel iletişimi kaybedersiniz. Dünyada arabanız bozulduğunda onu tamir edebilirsiniz ancak aynı şey uzayda mümkün değil. Dolayısıyla ilk zorluk, her şeyi mükemmel yapmanız gerektiğidir.




    Esasında Ay’ın kendisi de bir sorun. Bilindiği üzere Ay’ın Dünya'dakinin altıda biri kadar güçlü kendi yerçekimi bulunuyor ve bir atmosferi yok. Yani Ay’a araç indirmek için paraşüt kullanamazsınız, iniş için tek yapabileceğiniz aracın motorlarına güvenmektir. Küçük sondalarda olduğu gibi tek bir motorunuz varsa, bu motorun yönlendirilebilir olması gerekir; çünkü inişi kontrol etmenin başka bir yolu bulunmuyor. Motorun yönlendirilebilir olması da tek başına yetmez, itiş gücünü de iniş sırasında değiştirebilmek gerekiyor.



    Bir başka zorluk da, bir yüzeye iniş yapacak araçlarda insanlığın çok da pratiğinin olmaması. Onlarca yıldır tek bir iniş aracı bile geliştirilmedi. Dolayısıyla bunu bir yerden kolayca öğrenmek de mümkün değil.



    Para, politika ve öncelikler



    Elbette tüm bunlar teknik sorunlar ve birkaç denemeden sonra aşılabilecek problemler. Ancak aşılamayacak engeller de var: Para, politika ve öncelikler.



    Günümüzde NASA ve diğerleri kendi astronotlarını Ay’a indirmek istiyor. Daha önce yaptığı için NASA’nın neden zorlandığı sıkça gündeme geliyor. Bunun bir nedeni para. NASA, en zirve döneminde ABD bütçesinin yüzde 5’ini alıyordu. Bu bütçenin yarısından fazlası ise Apollo programına aktarılıyordu. Eğer enflasyonu hesaba katarsak NASA, Apollo programına bugünün parasıyla tam 260 milyar dolar harcadı. Apollo programının öncüleri olan Gemini ve diğer programları da hesaba katarsak bu maliyet 280 milyar doları aşıyor.



    NASA, günümüzde ise bütçeden yüzde 0,5’ten az pay alıyor. Bu bütçe ile NASA, Artemis programı için 10 yılda 90 milyar dolar para harcadı. Mali nedenlere ek olarak bir de siyasi nedenler de süreci etkiliyor. NASA, Ay’a gittiğinde ABD, Sovyetler Birliği ile bir Soğuk Savaş ve uzay yarışı içindeydi. Ülkedeki herkes bu yarışın kazanılmasında ortak paydadaydı. Günümüzde bu kadar ciddi bir yarış yok ve insanların farklı öncelikleri bulunuyor.



    Artemis 1'de kullanılan SLS roketleri daha önce 21 Space Shuttle görevinde umuştu.
    Artemis 1'de kullanılan SLS roketleri daha önce 21 Space Shuttle görevinde umuştu.



    Apollo ile NASA hedefine ulaştıktan sonra programın bütçesiyle birlikte siyasi ve kamu desteği de hızla düşmüştü. Bu düşüş 1990'ların sonu ve 2000'lerin başında NASA’nın bazı kritik kararlar almasına neden oldu. Bu kararlar Artemis programını da etkiliyor. NASA, sonlandırdığı Space Shuttle programındaki motoları ve bazı mekanik parçaları Artemis’in tasarımına dahil etti. Bundaki neden elbette maliyetlerdi.



    Son olarak ise artık öncelikler değişti. İnsanlar, uzayda bir felakete karşı artık çok daha düşük toleransa sahip; Apollo 1, Apollo 6 ve Apollo 13 kazaları ve hataları, Challenger ve Columbia felaketleri... Apollo görevlerinde astronotlar Ay’ın nispeten daha yakın ve daha az engebeli olan ekvator bölgesine iniş yaptı ve sadece birkaç saat orada kaldı. Gittiler, basit örnekler topladılar, deneyler kurdular ve ayrıldılar.



    Ay'ın günet kutbu bir bilinmeyen



    Artemis ise Ay’ın güney kutbuna gitmeyi hedefliyor. Burası çok daha engebeli bir arazi. Nasıl gezegenimizde Almanya’ya gitmek ile kutba gitmek farklı bir zorluksa bu da öyle düşünülebilir. Artemis ile aynı zamanda hedef basit görevler yapmak değil. Birincisi, astronotlar Ay yüzeyinde bir haftaya kadar zaman geçirecekler, bu da daha fazla yiyecek, su, yakıt ve bilimsel alet gerektiriyor. İkincisi Artemis’te bilimsellik ön planda, bu da daha uzun ve daha karmaşık bir görev tasarımı gerektiriyor.



    Son olarak, Artemis programının esas amacı insanları sırf gezi olsun diye Ay’a indirmek değil; orada kalıcı bir insan varlığını sürdürülebilir bir şekilde inşa etmek. NASA ve Artemis paydaşları Ay altyapıları, iletişim, yörünge istasyonları, yörüngede yakıt ikmal depoları gibi geniş bir yelpazede çalışıyor. Ay’da üs kurulmak istenmesi bile başlı başına bir zorluk. Ulaşım için araçlar geliştirmek ise apayrı bir meydan okuma. Zira Ay’ın toprağı bile ekipmanlarınıza karşı davranıyor.




    Kaynak:https://www.space.com/why-is-getting-to-the-moon-so-hard
    Kaynak:https://www.space.com/why-is-getting-to-the-moon-so-hard







  • Komplocular bu başlığa sefer düzenleyecek birazdan.

    Ekleme: Çoktan başlamış.

    SAAT SAAT SICAK GELİŞMELER:

    17:22 - "Çünkü GİDİLMEDİ..." ile ilk işaret fişeği atıldı.

    17:25 - "Gerçekten gidildi mi acaba?" Kuşkucular sis attı.

    17:47 - Stanley Kubrick'e saygı geçidi: Dronelarla karanfiller bırakıldı.

    17:58 - ABD'ye "hemen herşeyde" sorguluyoruz şoku

    18:55 - "İstanbul dan uladağ görünüyor dünyanın düz dünya gerçeği kanıtlanmıştır" Düz dünyacılar ufukta görünmeye başladı.

    20:22 - "Ay'a inanmiyorum " dövizleri açıldı. Ay'a ateş açıldı.

    21:15 - Simülasyoncular kritik mevkilerde konuşlandı.

    22:49 - ISS ile karşılaştırma yapılarak, "yalan yalan bu." sonucuna varıldı.

    23 NİSAN

    10:24 - Basın bildirisi okundu. Karşıt 3 argüman tek tek çökertildi. ABD propagandası lanetlendi.

    10:58 - Açık hava sineması kuruldu: Capricorn One filmi izletilecek.

    21:38 - "Gidil'mediki" "gidilmemiş" "gidilememiş" "gidildiyse" Gitmek fiilinin edilgen çatısı çökertildi.

    23:25 - "Aslında ABD aya gitmedi." yazılı mutluluk veren mesir macunu dağıtıldı.

    24 NİSAN

    9:34 - Kubrick bu yüzden öldürüldü iddialarıyla, ünlü yönetmen mezarında ters döndü.

    17:43 - "neden uzay istasyonu dünyanin yörüngesinde duruyor neden aya biraz yakin durmuyor" ISS tartışmaya dahil edildi.

    25 NİSAN

    12:43 - "İçinde insan olan hiçbir uzay aracı gökkubbeyi aşamadı, çünki canlı olarak çıkış yok. :)" Gidilse de insansız gidilmiştir şeklinde orta yola gidildi.

    13:43 - "amerikan bayraginin havanin ve rüzgarin olmadigi bir ortamda dalgalanmasi imkansiz,amerikalilar cekim yaparken o hatayi yapmislar :))) " ABD'ye gözden kaçan ayrıntı şoku.

    SON DAKİKA: #GülmekKomplocuBirEylemdir hashtagi TT oldu.

    Hadi ABD'nin ve insanlığın teknolojik kabiliyetlerini ya da bilimi hafife alıyorlar ya da yalan addediyor, bu manasız ve aymaz tavırlarını kabul ettik diyelim; bu noktaya kadar geldik diyelim, bu komplo teorisyenleri neden Sovyetler Birliği ve devamında Rusya gibi ABD düşmanı devletler yokmuş gibi davranıyor hiç anlamam. Sovyetlerin göremediğini çağdaş internetin sanal köşelerinde yumuşak koltuklarında oturarak araştırma yapan komplo teorisyenlerinin görmesi gülünç. Eğer Ay misyonları sahte olsaydı Moskova'nın ilk yapacağı iş ideolojik ve jeopolitik başat hasmını bu konuda rezil etmek olurdu. Ki ABD'nin Irak'ı işgalinin gerekçelerinden birisi olarak Irak'taki nükleer kitle imha silahları iddiası konusunda Ruslar sonrasında "peki bu silahlar nerede?" demişlerdir. ABD'nin bu konuda dünyaya yalan söylediğini ifade etmişlerdir. Özelde Amerikalıların, genelde insanların yalancı olmaları Soğuk Savaş'ın Uzay Yarışı devrinde büyük kaynaklar ayırıp bilimsel ve teknik kapasitelerini kullanarak Ay'a çıkamadıkları anlamına gelmiyor. ABD'nin - veya Sovyetlerle beraber Rusya'nın - devlet olarak güvenilmez olması bu ilgili uzay sanayiisi kurmuş ve geliştirmiş ülkelerin uzay girişimlerinin ve uzay görevleri başarılarının somut olduğu ve bir kurgu olmadığı gerçeğini değiştirmiyor. Burada gerçek olan komplo teorisyenlerinin sahte bilim ve anti gerçeklik anlatısının sefaleti. Bu sefil tutum çağdaş iletişim araçlarının kılcal damarlarından geniş kitlelere yayılıyor ve gerçeklik ve bilime karşı kitlesel bir düşmanlığın tohumlarını ekiyor. Bunların altını kazıyın. Genelde bir şeye - mesela ABD devletinin politikalarına - karşı öfkeli veya tepkili ancak bilişsel skorları yüksek olmayan, haliyle peki zeki addedilemeyecek özneler göreceksiniz. Bunu ben söylemiyorum. Bilim söylüyor. Yapılan araştırmalar komplo teorilerine inanma eğilimindeki insanların daha düşük IQ skorları aldığını ya da IQ düştükçe mantıksız ve gerçek dışı komplo teorilerine inanma eğiliminin çoğaldığını gösteriyor. Bu insanlar piramitleri inşa eden antik uzaylılara inanıyorlar veya insanların Ay'a asla gitmediğine. Düşüncesizlikte ve eldeki verileri değerlendirememede zirveye ulaşmış en vahim vakalar da çıkıp Dünya düzdür, geoid Dünya yalandır diyor.

    Hocam senin bu yazdıklarını anlayacak bir düşünce sistematiğine sahip olsalar Ay'a gidilmedi demeye utanırlar zaten.


    Ben dinozor fosillerinin sonradan üretildiğini söyleyenleri duydum. Çünkü kutsal kitaplarda dinozorlardan bahsedilmiyormuş :)))


    Düşünsene dünyadaki bütün antropologlar, biyologlar, fosilbilimciler sözbirliği etmiş. Aralarında adeta OMERTA yasası gibi bir suskunluk yemini var. Hepsi bu yalana ortak olmuş ve hiçbiri gerçeği açıklayamıyor :)

  • Çünkü GİDİLMEDİ...

  • Gerçekten gidildi mi acaba?

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • Komplocular bu başlığa sefer düzenleyecek birazdan.

    Ekleme: Çoktan başlamış.

    SAAT SAAT SICAK GELİŞMELER:

    17:22 - "Çünkü GİDİLMEDİ..." ile ilk işaret fişeği atıldı.

    17:25 - "Gerçekten gidildi mi acaba?" Kuşkucular sis attı.

    17:47 - Stanley Kubrick'e saygı geçidi: Dronelarla karanfiller bırakıldı.

    17:58 - ABD'ye "hemen herşeyde" sorguluyoruz şoku

    18:55 - "İstanbul dan uladağ görünüyor dünyanın düz dünya gerçeği kanıtlanmıştır" Düz dünyacılar ufukta görünmeye başladı.

    20:22 - "Ay'a inanmiyorum " dövizleri açıldı. Ay'a ateş açıldı.

    21:15 - Simülasyoncular kritik mevkilerde konuşlandı.

    22:49 - ISS ile karşılaştırma yapılarak, "yalan yalan bu." sonucuna varıldı.

    23 NİSAN

    10:24 - Basın bildirisi okundu. Karşıt 3 argüman tek tek çökertildi. ABD propagandası lanetlendi.

    10:58 - Açık hava sineması kuruldu: Capricorn One filmi izletilecek.

    21:38 - "Gidil'mediki" "gidilmemiş" "gidilememiş" "gidildiyse" Gitmek fiilinin edilgen çatısı çökertildi.

    23:25 - "Aslında ABD aya gitmedi." yazılı mutluluk veren mesir macunu dağıtıldı.

    24 NİSAN

    9:34 - Kubrick bu yüzden öldürüldü iddialarıyla, ünlü yönetmen mezarında ters döndü.

    17:43 - "neden uzay istasyonu dünyanin yörüngesinde duruyor neden aya biraz yakin durmuyor" ISS tartışmaya dahil edildi.

    25 NİSAN

    12:43 - "İçinde insan olan hiçbir uzay aracı gökkubbeyi aşamadı, çünki canlı olarak çıkış yok. :)" Gidilse de insansız gidilmiştir şeklinde orta yola gidildi.

    13:43 - "amerikan bayraginin havanin ve rüzgarin olmadigi bir ortamda dalgalanmasi imkansiz,amerikalilar cekim yaparken o hatayi yapmislar :))) " ABD'ye gözden kaçan ayrıntı şoku.

    SON DAKİKA: #GülmekKomplocuBirEylemdir hashtagi TT oldu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi E_Y_B_H_P_T -- 25 Nisan 2024; 14:25:18 >




  • ugacomtr U kullanıcısına yanıt
    Ayrıca Dünya yuvarlaksa Avustralya'dakiler neden düşmüyor değil mi kardeşim.

  • alaz1903 kullanıcısına yanıt
    çünkü gök itimi var

  • Gitmek zor değilde.. Dönüşü çok yorucu. Bu sebepten gitmiyorlar.

  • *Çünkü daha önce gitmediler. Aydaki insan görüntülerini de S. Kubrick'e çektirdikleri söylenegelir. :)

  • alaz1903 kullanıcısına yanıt

    inağan boynuzunun üsdündeyik. düyna deliğanlı olaydıııı tostoparlak olmayidi.

  • Abd yalancı çoban durumunda bir ülke.Doğruyu söylesede inanırlığı hep sorgulanıyor.

    Bu sadece Ay mevzusunda değil.Hemen herşeyde sorgulanıyor.

  • Hadi ABD'nin ve insanlığın teknolojik kabiliyetlerini ya da bilimi hafife alıyorlar ya da yalan addediyor, bu manasız ve aymaz tavırlarını kabul ettik diyelim; bu noktaya kadar geldik diyelim, bu komplo teorisyenleri neden Sovyetler Birliği ve devamında Rusya gibi ABD düşmanı devletler yokmuş gibi davranıyor hiç anlamam. Sovyetlerin göremediğini çağdaş internetin sanal köşelerinde yumuşak koltuklarında oturarak araştırma yapan komplo teorisyenlerinin görmesi gülünç. Eğer Ay misyonları sahte olsaydı Moskova'nın ilk yapacağı iş ideolojik ve jeopolitik başat hasmını bu konuda rezil etmek olurdu. Ki ABD'nin Irak'ı işgalinin gerekçelerinden birisi olarak Irak'taki nükleer kitle imha silahları iddiası konusunda Ruslar sonrasında "peki bu silahlar nerede?" demişlerdir. ABD'nin bu konuda dünyaya yalan söylediğini ifade etmişlerdir. Özelde Amerikalıların, genelde insanların yalancı olmaları Soğuk Savaş'ın Uzay Yarışı devrinde büyük kaynaklar ayırıp bilimsel ve teknik kapasitelerini kullanarak Ay'a çıkamadıkları anlamına gelmiyor. ABD'nin - veya Sovyetlerle beraber Rusya'nın - devlet olarak güvenilmez olması bu ilgili uzay sanayiisi kurmuş ve geliştirmiş ülkelerin uzay girişimlerinin ve uzay görevleri başarılarının somut olduğu ve bir kurgu olmadığı gerçeğini değiştirmiyor. Burada gerçek olan komplo teorisyenlerinin sahte bilim ve anti gerçeklik anlatısının sefaleti. Bu sefil tutum çağdaş iletişim araçlarının kılcal damarlarından geniş kitlelere yayılıyor ve gerçeklik ve bilime karşı kitlesel bir düşmanlığın tohumlarını ekiyor. Bunların altını kazıyın. Genelde bir şeye - mesela ABD devletinin politikalarına - karşı öfkeli veya tepkili ancak bilişsel skorları yüksek olmayan, haliyle peki zeki addedilemeyecek özneler göreceksiniz. Bunu ben söylemiyorum. Bilim söylüyor. Yapılan araştırmalar komplo teorilerine inanma eğilimindeki insanların daha düşük IQ skorları aldığını ya da IQ düştükçe mantıksız ve gerçek dışı komplo teorilerine inanma eğiliminin çoğaldığını gösteriyor. Bu insanlar piramitleri inşa eden antik uzaylılara inanıyorlar veya insanların Ay'a asla gitmediğine. Düşüncesizlikte ve eldeki verileri değerlendirememede zirveye ulaşmış en vahim vakalar da çıkıp Dünya düzdür, geoid Dünya yalandır diyor.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • alaz1903 kullanıcısına yanıt
    İstanbul dan uladağ görünüyor dünyanın düz dünya gerçeği kanıtlanmıştır



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi RocK__StaR -- 22 Nisan 2024; 19:01:28 >
  • tropik17 T kullanıcısına yanıt
    Ne alaka anlamadım ki

    Çıkarken daha zordur geri dönüş daha kolay olur aşağıya sallana sallana boş viteste inecekler ne kadar yorucu olabilir ki

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • Ay'a inanmiyorum

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • 113578877611868343603 1 kullanıcısına yanıt
    Ben de Güneş'e inanmıyorum hocam.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • E_Y_B_H_P_T E kullanıcısına yanıt

    Bu konular altında gördüğüm en iyi yorum  


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bir simülasyonda yaşıyoruz. Onun için Ay, Güneş falan hep hikaye.🫢

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • roket ıss ye nasıl sabitliyordu kendisini hatırlarsanız görevi bitince de oradan bir itme teknolojisi kullanamayacağından astronotların bulunduğu hazneyi boşluğa bırakıyorlar hatırlarsanız. aya indin sonra ıss de olduğu gibi ateşleme olamayacak, içine haznenin girecekler de bir güç onları dünyaya bırakacak, imkanı yok yapamazlar yönetmezler. yalan yalan bu.

  • Sadece maliyet; vatandaş doğal olarak soruyor "vergilerim nerelere harcanıyor?" diye. O zamanlar hem maliyetler görece düşüktü hem de (maliyetler büyük bir problem olsaydı bile) "Komünist Rusya" diye bir bahane vardı; dolayısı ile vatandaşın aklından geçiyor olsaydı bile dillendirmiyordu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi lterlemez -- 23 Nisan 2024; 05:59:45 >
  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.