Belçika'da Üniversite (Soru-Cevap) GÜNCELLENDİ (3. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: zwartvis

Ertelediğim sene bu sene işte. Normalde 2017 ocakta başlamam gerekiyordu okula ama bazı sebeplerden dolayı bu sene gidemedim. (maddi değil) O yüzden erteletmem gerekiyordu biraz mailleştik neden bu sene kayıt yaptırmadığımı, neden ertelemek istediğimi falan sordular anlattım kabul ettiler, şimdi resmi olarak erteleme mektubunun gelmesini bekliyorum 2-3 haftaya gelecek. "letter of deferred admission" deniyor. 2018 ocak ayında başlayacağım böylece. Bu süre içinde Türkiyedeki okuluma devam ediyorum, dil kurslarına gidiyorum bir de açık öğretime kaydoldum onu bitiricem gidene kadar. Okul zamanı çalışma saati çok kasmayan bir işte çalışıyorum, yazın tam zamanlı işe gireceğim.

Belçika daha gelişmiş bir ülke, daha fazla şey sunuyor. Polonyada Ingilizce okursam lehçem çok gelişmeyecek, bu da okuldan sonra o ülkede yaşamam konusunda sıkıntı yaşatır. Belçikadaki okul çok daha iyi. Danışmanlık şirketlerinin Belçikayla anlaşması olmadığı için parasını veren gidemiyor, okul kendi seçtiği iyi olduğunu düşündüğü öğrencileri seçiyor. Polonyada var mı bilmiyorum ama Belçikada part time çalışma izni var ve öğrencinin iş bulması kolay, ödedikleri para da çok iyi. Belçikanın dili Almanca ve Ingilizceye yakın olduğu için öğrenmesi daha kolay. Aklıma gelenler bunlar.

quote:

Orijinalden alıntı: zwartvis

Neyine göre iyi olanları alıyorlar derken kimi kastettin anlamadım. Belçikada okulları diyorsan, evet çok kapsamlı bir araştırma yapmıyorlar hakkında, zaten dediğim gibi kabul almak çok zor değil, dili öğrenmek ve okuldaki dersleri vermek zor. Bizdeki çoğu üniversitedeki gibi değil eğitim sistemleri. Ben şuan kendi okulumda yata yata 3.4/4 ortalama yaptım mesela, bunu istemiyorum zorlayacak bir şey olmasını istiyorum. Başvurunu değerlendirirken baktıkları şeyler CV, lise notları ve yazdığın motivasyon yazısı sonuçta. Çok önemli şeyler değil ama yine de senin hakkında genel bir fikir veriyor, başka bir arkadaşım reddedilmişti mesela. Ama kesinlikle parana bakmıyor veya sormuyor kimse. Vize alırken ailenin gelirini falan beyan etmen gerekiyor ki bunlar standart prosedürler zaten ve okul ile alakası yok bunların, herkes gibi Belçika devletinin de koyduğu kurallar. Yurt dışına kapak atmak için en azından yüksek lisansı orada okumak lazım bence yoksa çok zor. İstediğin zaman konuşabiliriz

quote:

Orijinalden alıntı: zwartvis

Neyine göre iyi olanları alıyorlar derken kimi kastettin anlamadım. Belçikada okulları diyorsan, evet çok kapsamlı bir araştırma yapmıyorlar hakkında, zaten dediğim gibi kabul almak çok zor değil, dili öğrenmek ve okuldaki dersleri vermek zor. Bizdeki çoğu üniversitedeki gibi değil eğitim sistemleri. Ben şuan kendi okulumda yata yata 3.4/4 ortalama yaptım mesela, bunu istemiyorum zorlayacak bir şey olmasını istiyorum. Başvurunu değerlendirirken baktıkları şeyler CV, lise notları ve yazdığın motivasyon yazısı sonuçta. Çok önemli şeyler değil ama yine de senin hakkında genel bir fikir veriyor, başka bir arkadaşım reddedilmişti mesela. Ama kesinlikle parana bakmıyor veya sormuyor kimse. Vize alırken ailenin gelirini falan beyan etmen gerekiyor ki bunlar standart prosedürler zaten ve okul ile alakası yok bunların, herkes gibi Belçika devletinin de koyduğu kurallar. Yurt dışına kapak atmak için en azından yüksek lisansı orada okumak lazım bence yoksa çok zor. İstediğin zaman konuşabiliriz

quote:

Orijinalden alıntı: zwartvis

Son sınıfta Erasmus yapılmıyor diye biliyorum yanlış bir şey de söylemiş olmayayım ama bir bak istersen. Erasmus sırasında iş bulmak baya zor bence özellikle buradaki en iyi okullardan birinde değilsen, ama dene şansını tabii.

Avrupada her ülkede Müslüman sayısı az zaten eğer derdin buysa. Resmi dili Ingilizce olan Birleşik Krallık ülkeleri var ama onlar vize daha doğru düzgün vize bile vermezken, biz vize serbestliği alıyoruz diye AB'den çıkarken orada iş bulmak ve iznini almak biraz fazla uzak bir hayal :) Zor öğrenilmeyen diller var. Almancaya hiç girmiyorum bile, "life is too short to learn German" diye bir söz var. Fransızca ben öğreniyorum şuan ve gramer yapısı Ingilizce bilen biri için zor değil ama adamların aksanı tam intihar sebebi, çok zor. Italyanca da öğreniyorum, kolay. Ispanyolcaya kolay deniyor. İçlerinden en kolayı Hollandaca sanırım. Tabi bunların hepsi kişiye bağlı, benim dil öğrenmeye karşı ayrı bir merakım var zamanım olsa hepsini öğrenirim.

Ilıman iklim ve Avrupa o da biraz zor. Onun için güneye inmen lazım ama en çekici ülkeler hep orta ve kuzeyde. Ispanya, Portekiz, Italya falan belki olabilir ama diğer ülkelerle kıyaslarsan bunlar da 1-2 seviye alttalar bana göre hep. Fransa, Hollanda, Almanya, İsviçre, Iskandinavya hayat hep bunlara güzel. Bildiğim kadarıyla 35-38 saat çalışma saatleri Avrupa genelinde standart. Polonyada yaşayan biri var onun konusunda yazıyor hepsi. Ortalamanın yanında dil öğrenmek (Ingilizceyi saymıyorum bile artık, Almanca Fransızca Italyanca Ispanyolca bunları öğrenmek lazım), iyi bir yerde staj ve yüksek lisans yapmak, değişik proje ve aktivitelerde yer almak gibi şeyler önemli. Mesela benim konuştuğum biri üniversitede katıldığın kulüpleri yaz onlar bile artı getirebilir demişti. Bana saçma gelmişti ama ekledim CV'me.

quote:

Orijinalden alıntı: zwartvis

Bununla ilgili yazdığım bir yazı vardı daha önce forumdan bir arkadaşa özel mesajda göndermiştim. Onu bulunca atacağım size.

xxxkingdom, anladım hocam baya seçicisin sen. İşin zor kolay gelsin sana

quote:

Orijinalden alıntı: xxxkingdom

quote: Orijinalden alıntı: zwartvis Son sınıfta Erasmus yapılmıyor diye biliyorum yanlış bir şey de söylemiş olmayayım ama bir bak istersen. Erasmus sırasında iş bulmak baya zor bence özellikle buradaki en iyi okullardan birinde değilsen, ama dene şansını tabii. Avrupada her ülkede Müslüman sayısı az zaten eğer derdin buysa. Resmi dili Ingilizce olan Birleşik Krallık ülkeleri var ama onlar vize daha doğru düzgün vize bile vermezken, biz vize serbestliği alıyoruz diye AB'den çıkarken orada iş bulmak ve iznini almak biraz fazla uzak bir hayal :) Zor öğrenilmeyen diller var. Almancaya hiç girmiyorum bile, "life is too short to learn German" diye bir söz var. Fransızca ben öğreniyorum şuan ve gramer yapısı Ingilizce bilen biri için zor değil ama adamların aksanı tam intihar sebebi, çok zor. Italyanca da öğreniyorum, kolay. Ispanyolcaya kolay deniyor. İçlerinden en kolayı Hollandaca sanırım. Tabi bunların hepsi kişiye bağlı, benim dil öğrenmeye karşı ayrı bir merakım var zamanım olsa hepsini öğrenirim. Ilıman iklim ve Avrupa o da biraz zor. Onun için güneye inmen lazım ama en çekici ülkeler hep orta ve kuzeyde. Ispanya, Portekiz, Italya falan belki olabilir ama diğer ülkelerle kıyaslarsan bunlar da 1-2 seviye alttalar bana göre hep. Fransa, Hollanda, Almanya, İsviçre, Iskandinavya hayat hep bunlara güzel. Bildiğim kadarıyla 35-38 saat çalışma saatleri Avrupa genelinde standart. Polonyada yaşayan biri var onun konusunda yazıyor hepsi. Ortalamanın yanında dil öğrenmek (Ingilizceyi saymıyorum bile artık, Almanca Fransızca Italyanca Ispanyolca bunları öğrenmek lazım), iyi bir yerde staj ve yüksek lisans yapmak, değişik proje ve aktivitelerde yer almak gibi şeyler önemli. Mesela benim konuştuğum biri üniversitede katıldığın kulüpleri yaz onlar bile artı getirebilir demişti. Bana saçma gelmişti ama ekledim CV'me.

Almanya'ya tatile gittim ben. Ülke islam çöplüğüne dönmüş.Bir sürü şeriatçı müslüman araplar var. Kadınları aşırı derecede taciz ve tecavüz ediyorlar. Libanez diyorlar orda onlara.Sürekli kavga çıkarıyorlar.Türkiye'de bile bu kadar şeriatçı müslüman yok. Ordakiler çok tehlikeli bildiğin gibi değil. Frankfurt un zaten yüzde 90 ı Türk müslümanları. Yine Almanya'nın her yerinde Türk müslümanları kaynıyor. İngiltere zaten şeriat ilan etmekle etmemek arasında bir yerde. Müslümanların en yoğun olduğu ülkelerden biri.Toplu tecavüz , cinayet , gasp vs çok kötü şeyler oluyor.Suçları işleyenlerin yüzde 95 i müslüman. Almanya ve İngiltere'ye kesinlikle gitmem.Hem Almanya'da şuan hadım etme(işkence) cezası var. Yasalarında idam ve işkence cezası olan hiçbir ülkeye gitmem ben temelli yaşamak için.Çünkü böyle bir toplumda insanlar gelişmemiştir. Yeterince medeni değildir. Neyse benim kendime göre kriterlerim var.Bunları seninle konuşmam saçma olur. Almanya'nın güney kısımlar ılımandır bu arada. Çok soğuk ve çok sıcak olmayan kastettiğim şey. Açık hava yani.
Benim zaten Avrupa ülkelerinin hepsini gezip görmem lazım seçmeden önce.

quote:

Oraya gittiğim zaman konuyu bir günlük / rehber konusuna çevirmeyi planlıyorum.

quote:

Orijinalden alıntı: zwartvis

Merhaba arkadaşlar,





Belçika'da bir üniversiteye kabul edildim ve önümüzdeki yıldan itibaren orada okumaya başlayacağım. Henüz ben de oraya gidip yaşamadığım için şimdilik ilk elden bilgi aktaramıyorum maalesef, fakat orada yaşayan çok insanla konuştum ve hepsine ısrarla benzer soruları sordum ve benzer cevapları aldım, o yüzden bilgilerimin kaynağı sağlamdır. Ayrıca yakın arkadaşlarımdan biri bu üniversitede Erasmus yaptı geçen dönem 5 aylık, onun sayesinde de çok şey öğrendim okul ve şehir hakkında.





Bir üniversiteye kabul edildiğimi bazı konulara yazıyorum ve arkasından çok özel mesaj geliyor. Ben de oraya gidene kadar herhangi bir konu açmak istemedim bilgilerin havada kalmaması açısından, ve bu zamana kadar herkese tek tek cevap verdim ama benzer şeyleri sürekli yazmak yoruyor. İnanın 20-30 dk boyunca cevap yazıyorum güzelce soru soranlara üşenmeden. Ben de artık bu cevapları bir konu altına toplamaya karar verdim, böylece herkes görebilir ve belki birileri faydalanır. Oraya gittiğim zaman konuyu bir günlük / rehber konusuna çevirmeyi planlıyorum.





Sorular geldikçe ilk mesaja ekleyeceğim.





Kabul edilmek ve gitmek gerçekten zor değil, zor olan ondan sonrası.





Kendimden biraz bahsedeyim. Belçika'da kabul edildiğim bölüm "Business Engineering" bölümü, Türkçe'ye İşletme Mühendisliği olarak çevrilebilir. Bitirdiğim zaman "business analyst"lik veya danışmanlık işi yapmayı düşünüyorum, onun dışında özel şirketlerde hemen her departmanda çalışma şansım var, ekonomi/finans gibi bir bölüm zaten bu.





19 yaşındayım, Ege Üniversitesi'nde İngilizce mütercim tercümanlık okuyorum. Bu sene başladığım AÖF İşletme Yönetimi bölümüm, okulda aldığım Almanca ve İtalyanca dersleri, kendim gittiğim bir Fransızca kursum var. Bir de ara sıra iş oluyor 3-4 gün boyunca ardıl/simültane çeviri işi yapıyorum, yurtdışından gelen müşterilerin Türk satıcılarla anlaşarak ithalat-ihracat yapmalarını sağlıyoruz. Kısaca kendimi geliştirmeyi ve zorlamayı seven biriyim. Fransızca kursuna ve işe geçen sene bölüm dersleri çok kolay çalışacak birşey bulamıyorum diyerek başlamıştım.





Okulun sistemi nasıl işliyor?





Ben lisans okuyacağım. Hazırlık kursu var okulun, bu kurslar her sene Ocak ayında başlar. Ücreti 2250€. Tarihleri bu seneki kurstan örnek vereyim, her sene benzer tarihler olur. Kurs 6 seviyeden oluşuyor. 11 Ocak'ta hazırlık kursu başlıyor, 5. seviye 28 Haziran'da bitiyor. 5. seviye uluslararası sistemde B2'ye tekabül ediyor, eğer bu seviyeyi başarıyla tamamlayıp sertifikasını alırsanız okula kayıt hakkınız da oluyor. 6. seviye daha da ilerletmek için, o da 1-28 Ağustos 2017 arasında yapılıyor bu sene. Yani 5. seviye ile 6. seviye arasında 1 ay kadar fark var. Ayrıca, önceki seviyelerde bir seviyede başarısız olursanız ek para ödemeden seviyeyi tekrar alabiliyorsunuz, sonradan verilen 6. seviyenin yerine geçiyor o. Sertifika sınavını geçmek için (bu konuda tam emin değilim) 4 hakkınız var. Sınavlar 2 haftada bir yapılıyor. Aynı yılda kayıt tarihleri bitene kadar sınavı geçip kayıt olursanız hazırlık kursuna ödediğiniz paranın 1080€'sunu geri alabiliyorsunuz.





Eğitim dili ne?





Lisansta sadece Felemenkçe (Hollandaca). Yüksek lisansta bazı bölümlerde İngilizce eğitim de var.





Masraflar ne kadar? Zengin miyim?





Değilim. Ortalama masrafları yazayım,





Başlangıçta hazırlık kursu var, bunun ücreti 2250€, kursu uzatmadan geçersen ücretin yarısı iade ediliyor.


Yıllık okul ücreti şuanda 890€, ama seneye biraz artış olacakmış bu birkaç aya belli olur, ama devasa bir artış olmayacak.


3-4 kişiyle aynı evde kalırsan bunun kirası kişi başı 300-350 arası her şey dahil, sana ait oda oluyor tabi en iyi seçenek bu bence. Okul yurdu 260€ , tek kişilik 13-14 metrekare oda, banyo mutfak ortak, yurt bursu alırsan 150'ye düşüyormuş.


Aylık toplam masraf olarak, Erasmus'a giden arkadaş 550 civarı harcıyordu aylık ama o dışarıda para harcamazdı pek. Çıktığı zaman 6 aylık 35€'ya kiraladığı bisikletle dolaşır gelirdi. Arada arkadaşlarımla çıkarım içerim veya dışarıda yerim dersen, 700 civarında aylık masraf var diyebiliriz.





Tabi bambaşka bir ülkeye gidiyoruz, aklımıza gelmeyen bir ton masraf çıkacak eminim benim amacım hazırlık kursunu bitirene kadar bana yetecek kadar para biriktirmek, sonra part time bir işe girerek + KYK bursu veya kredisi alarak (şuan 240€ civarında) kendi masraflarımı çıkarmak. Haftalık 20 saat çalışma izni var, ücretler de yasal olarak en az 10€ saat başına. Vergiyle beraber biraz düşüyor tabi.





Başvuruyu nasıl yaptım? Vatandaşlığım var mı? Türklere nasıl bakıyorlar?





Öncelikle herhangi bir şirket vs. aracı olmadı tamamen bireysel yaptım başvuruyu.





Başvuruyu gayet normal bir şekilde, herhangi bir şeye başvurur gibi internet üzerinden yaptım. Okulu bir arkadaşım sayesinde keşfettim ve "olmaz ama hadi lan deneyelim bakalım" diyerek başvurdum açıkçası. Başvurular genelde 1 ekimde açılıp marta kadar sürüyor. Liseden mezun olmanız gerek başvuru için çünkü diploma istiyorlar, haziranda mezun olduğunuz için bu yılı kaçırmış oluyorsunuz. Diploma tercümandan çevirilmiş ve kaymakamlıktan apostil mührü basılmış, noterden onaylatılmış olmalı. Bunun dışında lise transkripti ve okuyorsanız üniversite öğrenci belgenizi, motivasyonunuz (neden orada okumak istiyorsunuz) ve gelecek planlarınız hakkında yazınızı istiyorlar. Bunun haricinde istese bağlı olarak referans/tavsiye mektubu (lisedeki 2 hocamdan almıştım. Hatta istediğim zaman o ne lan sen yaz biz imzalarız demişlerdi ben yazmıştım referans mektubumu okuyup imzaladı onlar sadece) ve CV'nizi istiyorlar. Ben başvurduğum zaman CV'm bomboştu, ne daha önceden çalıştığım bir iş ne de akademik kariyerim vardı, öyle bir şeyler yazdım, bildiğim diller vs. gönderdim işte. Çekinecek bir şey yok yani burada da.





Dil Felemenkçe (Hollandaca). Dil kursu okuyanlar direkt üniversiteye aktarılıyormuş derken ne demek istedin anlamadım. Şöyle, sen bahsettiğim şekilde üniversiteye başvuruyorsun onlar kabul ederlerse senin kendi yabancı diller okulunda 7-8 aylık hazırlık sınıfına gitmeni ve bunu başarıyla geçmeni, kabul edildiğin akademik yılın kayıt tarihleri arasında da dil kursunu başarıyla bitirdiğine dair belge ile (geçmek için en az B2 olman gerek) gelip okula kayıt olmanı istiyorlar.





Belçikada veya başka bir yabancı ülkede herhangi bir vatandaşlığım yok, akrabam bile yok, ailem Ingilizce bile bilmez. O konuda da bir farklılığım yok yani herkesten.





Yalnız şöyle bir şey var benim başvurduğum dönem daha normal bir dönemdi, şuanda özellikle bu yaz yaşanan olaylardan sonra benim gittiğim üniversite bu sene Türkiyeye Erasmus öğrencisi göndermeme kararı aldı güvenlik sebeplerinden dolayı. Moral bozucu gerçekten ama yapacak bir şey yok. Yine de siyasi olayların okulun öğrenciye bakış açısını etkileyeceğini düşünmüyorum. Maillerime hala uzun ve faydalı cevaplar alabiliyorum onlardan, bir dışlama durumu falan yok. Yine de söylemiş olayım dipnot olsun.





Sınav?





Kesinlikle yok. Çoğu Avrupa ülkesinde üniversiteye girmek için sınav yoktur, en azından kendi vatandaşlarına. Tıp ve diş hekimliği gibi bölümlerde oluyor bazen sınav. Belçika'yı çok net bildiğim için konuşayım, lise diploması olan biri istediği okulun istediği departmanına gidip beni kaydedin buraya diyor ve kayıt oluyor :) bizim için de öyle çok imkansız şeyler istemiyorlar, bir kaç ufak belge gerekiyor sonra değerlendirmeye alıyorlar, yukarıda yazdım. Almanya, Avusturya, Polonya gibi ülkeler için danışmanlık şirketleri aracı oluyor burada öyle bir durum yok, tamamen farklı.





Yere düşen hocaları ne yapıyorsunuz?





Henüz gitmediğim için bilmiyorum ama duyduğuma göre düşene bir tekme de onlar vuruyormuş.





Mezun olunca ne yapacaksın?





Bölüm ağırlıklı olarak finans/ekonomi olduğu için şirketlerde çoğu pozisyonda çalışabilirim, ama benim asıl odaklanmak istediğim konu, - Türkçe karşılığı pek olmadığı için Ingilizce yazıyorum - "business analyst"lik ve danışmanlık. Yüksek lisansta da bu alana odaklanmayı planlıyorum.

quote:

Orijinalden alıntı: zwartvis

Bu ülkelere gitmek çok kolay gibi söylemişsiniz hocam, imkanım olsa hiç uğraşmam zaten başka ülkeyle.

Dil öğrenme konusu kişiden kişiye değişir ama siz en zor dillerden birinden bahsetmişsiniz. 1 yılda akademik düzeyde eğitim alacak seviyeye gelebilir bence birisi. Tabi bunun için şartlar o ülkede yaşama, tüm zamanını buna harcayıp kursa gitme ve kendi başına çaba sarfetme. Hazırlık okurken ben de böyle yapacağım zaten. Almanyaya, Avusturyaya gidip 1 sene içinde Almancayı bile öğrenen ve eğitimine başlayan kişiler tanıyorum ben. Tabiki dili orada doğup büyüyen biri gibi konuşmak en az 3 yıldan başlayıp kişiye bağlı olarak ömür boyu bile sürebilir.

quote:

Orijinalden alıntı: zwartvis

C'est bien, je peux parle un peu français.