Berbat filmlere/dizilere bütçe nereden geliyor?

quote:

Orijinalden alıntı: BitliKene

Yönetmen senaryonun ne kadar berbat olduğunu anlayamıyor mu?(Bazılarının film kültürü ile ilgilenmeyip sırf para için giriştiğini biliyorum.) Bu bütçeyi nerden buluyorlar. Yanlış hatırlamıyorsam bizim en çok bütçeli filmimiz Fetih 1453 idi(14 Milyon Küsür). Yurtdışında veya ülkemizdede berbat dizilere on milyon dolarlar harcanıyor. Bu paranın kaynağı neresi?Kendimi üstün görmüyorum o senaristlerden. Eminim burda bulunan film/dizi birikimi olan herkes en azından o film senaryolarından daha iyisini yazabilir.

quote:

Orijinalden alıntı: squhze

quote: Orijinalden alıntı: BitliKene Yönetmen senaryonun ne kadar berbat olduğunu anlayamıyor mu?(Bazılarının film kültürü ile ilgilenmeyip sırf para için giriştiğini biliyorum.) Bu bütçeyi nerden buluyorlar. Yanlış hatırlamıyorsam bizim en çok bütçeli filmimiz Fetih 1453 idi(14 Milyon Küsür). Yurtdışında veya ülkemizdede berbat dizilere on milyon dolarlar harcanıyor. Bu paranın kaynağı neresi?Kendimi üstün görmüyorum o senaristlerden. Eminim burda bulunan film/dizi birikimi olan herkes en azından o film senaryolarından daha iyisini yazabilir.

Yönetmenlere bir günde, onlarca teklif gelmiyor. Ismini duyurmuş bir kaç yönetmen haricinde herkes proje seçme lüksüne sahip değil. Kötü bir içerik üretecek olsa da, işini yapabilmeyi istiyor. Beğendiği senaryoyu aramaya çalışırsa, sistemin içinde kaybolacak. Sanatsal Açıdan Zayıf projeleri üstlenerek, kendisini kanıtlamaya ve başarılı yapımcıların ilgisini çekmeye Çalışıyorlar. Iyi olmayan senaryo ile bu filmi çektim, fırsat verirseniz daha iyisini yapabilirim, mesajını yapımcılara ulaştırmak onlar için önemli. Ülkemizde, sinema Sektöründe çok ağır bir ilerleyiş var. Bazen basamakları hızlı çıkabilen istisnalar olabiliyor. Onların dışında, yönetmenin işi çok zor. Mesleğini sürdürebilir, ama bütün kariyeri de vasat filmlerle dolu kalabilir. Kötü senaryoyu Yöneten biri, o filmin ne olduğunu sizden daha fazla anlıyor. Bundan emin olabilirsiniz.

Film ve dizi izlemekle, iyi bir senaryo yazarı olunmaz. Iyi film yazabilen biri vaktini, kendini övmekle harcamaz. Bunlardan daha iyisini yapabiliyorsan, zaten yaparsın. Projeni onaylatmak için ne kadar fırsat bulabileceğin tartışılır. Yapımcı bulabilmek, senaryo yazmaktan daha zordur. Mecburen, asıl işi sanat olmayan biriyle çalışacaksın, o da senaryoyu revize ederek, masrafları düşürmeye çalışacak. Bu süreç seni yıpratacak, senaryonun sanatsal değerini düşürecek, ortaya umduğundan çok kötü işler çıkacak. Ünlü yapımcılara ulaşıp, senaryonu onaylatmak asla gerçek olamayacak bir hayal. Belki gereğinden fazla karamsar konuşuyorum, ama bunlar gerçekler. "Daha iyisini yaaprım" düşüncesine kapılmadan önce, sistemin nasıl işlediğini Öğrenmek gerekiyor. Zira, çok iyi işler bile, Pahalı prodüksiyon nedeniyle iptal olabiliyor.

Relam verenler, film yada dizinin kötü olmasıyla ilgilenmez. Ne kadar kitleye hitap edebileceğini Öğrenerek, ona göre para öder. 40 share reytingi olan diziye her reklam verenin parası yetmez, O da daha az reyting alan programlara reklam verir. Bu sayede, kötü projeler de ekranda kalabilir. Sinema açısından da durum pek farklı değil. Recep İvedik filminin gişe rakamlarına bakarsak, bu ekip reklamı aşırı derecede pahalı alacaktır. Kaç tane ürün sahibi, o masrafların altından kalkabilir? Parası azsa, daha vasat işlere yönelir. Yapımcının parayı nasıl bulduğuyla ilgili onlarca örnek sayılabilir. Bu çok geniş ve uzun bir yazınyazmayı gerektirir. Yani, en basitinden, ticaretle uğraşan bir adam bile, kendi reklamını yapmak için film çekebilir. Böyle Örnekler Fazlasıyla mevcut. Yada, filme yatırımcı olur. Bütçeyi düşük tutar, en kötü gişe rakamları bile ona para kazandırır. Başka birisi, reklam filmleri için yönetmen arıyordur, sinemada deneme yapmaya Çalışır. Ünlü oyuncu ve yönetmenlerle çaışmak için, ucuz işlerle referanslarını çoğaltır... Her senaryo, yayımlanmak için yazılmayacağı gibi, her film de gişe Amacıyla çekilmez...