Şimdi Ara

BİR DOĞU-BATI SENTEZİ ÖNERİSİ: KARGABEYNİ!!!

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
2
Cevap
0
Favori
319
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Güzel ülkemizin her yöresinin kendine özgü lezzetleri ve yemek yeme alışkanlıkları vardır. Ben Ankaralı olduğum için bildiğim “lezzet”lerden bir tanesi hoşmerim adıyla anılır. Un, süt ve tereyağından yapılan daha sonra da ocakta dibi tutturulup ters çevrilerek ve üzerine şeker ekilerek yenen bir çeşit hamur tatlısıdır. (laf aramızda çok da güzel olur hani...) Geçenlerde duydum ki Balıkesirde de bir çeşit hoşmerim yapılıyormuş ancak bu hoşmerimin bizimkiyle uzak yakın pek ilişkisi yok. Neden derseniz, o hoşmerim; peynir, şeker, irmik ve yumurtadan yapılıyor. (onu da yedim, bizim hoşmerim kadar güzel olmasa da tadı fena değil :) ) Sonuç itibariyle iki tatlı da aynı isimle bilinmesine rağmen birbirlerine hiç benzemiyorlar. Ülkemizin çeşitli yörelerinde farklı lezzetler aynı isimlerle anılabildikleri gibi, aynı lezzetler de farklı isimlerle anılabiliyor.

    Birazdan bahsedeceğim yiyecek türü belki sizin yörenizde farklı bir isimle anılıyordur. (ki bu gayet doğaldır) Annem ve babamla birlikte sofraya oturup kendi kendime yemek yemeye başladığım yıllarda, bir akşam yemeğinde annemin kaşığını önündeki pekmeze daldırıp, benim önümdeki yoğurdun üzerine dökmesi ile tanıştığım ve şaşırdığım bir yiyecekti bu. Annem pekmezi yoğurda kattıktan sonra şöyle HAFİFÇE bir karıştırdı ve daha ne duruyorsun der gibi gözlerime bakmaya başladı. Daha önce hiç böyle bir şey görmemişliğimin verdiği tedirginlikle kaşığımı tabağa daldırdım ve o gün bu gündür vazgeçemediğim bu lezzetle dilimi ve damağımı da tanıştırmış oldum. Ben daha şaşkınlığımı üzerimden atamadan bir şaşkınlıkta bu “lezzet”in adını duyduğumda yaşadım. KARGABEYNİ!!! Şu an düşünüyorum da bu ismi ilk duyduğumda Allahtan ağzımdaki yoğurt-pekmez karışımını yutmuştum. Aksi takdirde bu karışımı karşımda oturan babamın gömleğiyle ve suratıyla da tanıştırabilirdim. :)

    İlerleyen zamanlarda kargabeyninin olmazsa olmaz koşulunun yoğurt olduğunu da öğrenmiştim. Yani pekmez yerine bal, reçel gibi şeyler de kullanılabiliyordu. (ama ben en çok pekmezle olanını seviyorum. Ne de olsa ilk göz ağrısı) Şimdi diyebilirsiniz ki: “Buraya kadar anlattıklarınla doğu-batı sentezinin ne alakası var?”

    Şu alakası var. Kargabeyni ile ilgili öğrendiğim en önemli PÜF NOKTASI; yoğurtla pekmezin HAFİFÇE karıştırılması. Ben, çocukluğun getirdiği tez canlılıkla pekmezi yoğurda kattıktan sonra bir blender misali yaklaşık 2-3 dakika karıştırıyor ve sonuçta ne yoğurdun ne de pekmezin rengine benzeyen açık kahverengi bir karışım elde ediyordum ve tadı da ilk yediğim kadar güzel olmuyordu. Anneme durumu anlattığımda, önemli olanın, yoğurdun ve pekmezin kendi ÖZGÜN varlıklarını koruyarak bir karışım oluşturması olduğunu anlamıştım. (Bunu bu şekliyle, çoçukken değil de şimdilerde anlıyorum bittabî) Demem o ki; batının değerlerini kendi değerlerimizle yoğurmak yerine, değerlerimizin ÖZGÜN varlığını koruyarak bir karışım oluştursak, o vakit daha “lezîz” bir KARGABEYNİ çıkmaz mı meydana? Ne dersiniz?

    SUAT ULUDERE
    20.01.2001







  • quote:

    Orijinalden alıntı: kendinibil

    Güzel ülkemizin her yöresinin kendine özgü lezzetleri ve yemek yeme alışkanlıkları vardır. Ben Ankaralı olduğum için bildiğim “lezzet”lerden bir tanesi hoşmerim adıyla anılır. Un, süt ve tereyağından yapılan daha sonra da ocakta dibi tutturulup ters çevrilerek ve üzerine şeker ekilerek yenen bir çeşit hamur tatlısıdır. (laf aramızda çok da güzel olur hani...) Geçenlerde duydum ki Balıkesirde de bir çeşit hoşmerim yapılıyormuş ancak bu hoşmerimin bizimkiyle uzak yakın pek ilişkisi yok. Neden derseniz, o hoşmerim; peynir, şeker, irmik ve yumurtadan yapılıyor. (onu da yedim, bizim hoşmerim kadar güzel olmasa da tadı fena değil :) ) Sonuç itibariyle iki tatlı da aynı isimle bilinmesine rağmen birbirlerine hiç benzemiyorlar. Ülkemizin çeşitli yörelerinde farklı lezzetler aynı isimlerle anılabildikleri gibi, aynı lezzetler de farklı isimlerle anılabiliyor.

    Birazdan bahsedeceğim yiyecek türü belki sizin yörenizde farklı bir isimle anılıyordur. (ki bu gayet doğaldır) Annem ve babamla birlikte sofraya oturup kendi kendime yemek yemeye başladığım yıllarda, bir akşam yemeğinde annemin kaşığını önündeki pekmeze daldırıp, benim önümdeki yoğurdun üzerine dökmesi ile tanıştığım ve şaşırdığım bir yiyecekti bu. Annem pekmezi yoğurda kattıktan sonra şöyle HAFİFÇE bir karıştırdı ve daha ne duruyorsun der gibi gözlerime bakmaya başladı. Daha önce hiç böyle bir şey görmemişliğimin verdiği tedirginlikle kaşığımı tabağa daldırdım ve o gün bu gündür vazgeçemediğim bu lezzetle dilimi ve damağımı da tanıştırmış oldum. Ben daha şaşkınlığımı üzerimden atamadan bir şaşkınlıkta bu “lezzet”in adını duyduğumda yaşadım. KARGABEYNİ!!! Şu an düşünüyorum da bu ismi ilk duyduğumda Allahtan ağzımdaki yoğurt-pekmez karışımını yutmuştum. Aksi takdirde bu karışımı karşımda oturan babamın gömleğiyle ve suratıyla da tanıştırabilirdim. :)

    İlerleyen zamanlarda kargabeyninin olmazsa olmaz koşulunun yoğurt olduğunu da öğrenmiştim. Yani pekmez yerine bal, reçel gibi şeyler de kullanılabiliyordu. (ama ben en çok pekmezle olanını seviyorum. Ne de olsa ilk göz ağrısı) Şimdi diyebilirsiniz ki: “Buraya kadar anlattıklarınla doğu-batı sentezinin ne alakası var?”

    Şu alakası var. Kargabeyni ile ilgili öğrendiğim en önemli PÜF NOKTASI; yoğurtla pekmezin HAFİFÇE karıştırılması. Ben, çocukluğun getirdiği tez canlılıkla pekmezi yoğurda kattıktan sonra bir blender misali yaklaşık 2-3 dakika karıştırıyor ve sonuçta ne yoğurdun ne de pekmezin rengine benzeyen açık kahverengi bir karışım elde ediyordum ve tadı da ilk yediğim kadar güzel olmuyordu. Anneme durumu anlattığımda, önemli olanın, yoğurdun ve pekmezin kendi ÖZGÜN varlıklarını koruyarak bir karışım oluşturması olduğunu anlamıştım. (Bunu bu şekliyle, çoçukken değil de şimdilerde anlıyorum bittabî) Demem o ki; batının değerlerini kendi değerlerimizle yoğurmak yerine, değerlerimizin ÖZGÜN varlığını koruyarak bir karışım oluştursak, o vakit daha “lezîz” bir KARGABEYNİ çıkmaz mı meydana? Ne dersiniz?

    SUAT ULUDERE
    20.01.2001


    Tulum peyniri ile balı denemeni isterim.
    Damak tadına uymayabilir ama tavsiye ettiğim arkadaşların çoğu beğendi.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.