Bir Efsane; KMS Bismarck

quote:

Orijinalden alıntı: melikulupinar

Problem Almanların deniz için iyi bir stratejilerinin olmamasıdır. Zırhlı birlikler ve havadan sonra daha önemsiz olarak ele alınmıştır. Bunda da hava kuvvetleri Luftwaffe şefi Goering'in etkisi büyüktür. (Gerçi Goering burada da çuvvallamıştır. Bkz: Perf olarak müthiş olan Messerschmidt ve Fockewulf gibi uçakların hatalı kullanım stratejisi. Sadece yakın hava desteği öne alınmıştır. Bu yüzden İngiltere'ye yapılan akınlarda bu uçaklar anca 10-15 dakika kalıp geri dönüyor, korunmasız bombardıman uçakları Stuka-Heinkel vb Spitfire uçaklarına yem oluyordu.)

İngiltere gibi bir ada ülkesi (üstelik Amerika desteğini kesmek gerek) ile kapışacaksan iyi donanma şarttır ama Almanlar bu stratejiyi iyi kuramadı. Bismarck-Tirpitz gibi gemiler mükemmeldi zamanına göre. Aynı sınıftaki diğer gemilerden daha ağır olmaları gövde zırhına ilaveten yine iyi olan üst yapı zırhı nedeniyledir. (diğer gemilerin genelde üst yapı zırhı zayıftır, bu yüzden çok sayıda isabete rağmen pek hasar almamıştır) Daha hızlılardı ve daha iyi manevra yapabiliyorlardı.

Topların kalibresi daha düşüktü ama bu geminin doğal tasarımının sonucudur. Tirpitz vb en büyük Battleship olarak tasarlanmamıştır. Akıncı gemisi gibi düşünülmüştür. Hızlı ve kıvraktırlar bu yüzden, yine bu yüzden dayanıklıdırlar. (olmak zorundadırlar) Toplarının özelliği çok daha seri ateş etmesi, kalibresine göre uzun menzilleri ve mükemmel isabet oranlarıdır. (Hood çok daha erken ateşe başlamasına rağmen nerede ise isabet kaydedememiştir. Bismarck ise ikinci salvosunda isabeti yakalamıştır) Kısaca geminin tarzı budur. (Iowa-Montana-Hood-Yamato-Musashi vb gibi dev gemilerin rakibi olarak Kurfürst vb planlanmıştır)

Gneinesau sınıfı (Trpitz-Bismarck) vb gemilerin tek ciddi zaafiyeti zayıf sayılabilecek hava savunmasıdır. Savaş öncesi stratajide açık deniz savaşı öngörülmediğinden bu özellik geri planda kalmıştır. Geminin her zaman Luftwaffe etki alanında korunabileceği düşünülmüştür. Ancak evdeki plan çarşıya uymamış gemi hava gücü menzilinin dışına çıkmak zorunda kalmıştır. Diğer gemiler de (Prinz Eugen, Scharnhorst, Graf Von Spee, Hindenburg vb) de sınıflarında üstün gemilerdir. Ancak yine iyi bir donanma doktrini olmamasının acısını çekmişlerdir.

Ses getiren denizaltılar da bunun acısını yaşamıştır. Ciddi silahlardı ama büyük zafiyetleri vardı. Küçük ve hızlı muhriplerden kaçamıyorlardı. Zira yeterince hızlı değillerdi. Düşman bu zaafiyeti keşfettiğinde büyük ölçüde etkinliklerini yitirdiler. Muhriplerden kaçabilecek kadar hızlı olan ve havadan görülmeyecek kadar derine dalabilen X sınıfı denizaltıların örnekleri çoktan üretilmişti ama Goering yüzünden üretimleri sekteye uğradı. Sonlara doğru birkaç tane üretildiler ama iş işten geçmişti. (Almanyadan dalıp yüzeye çıkmadan Arjantine kaçan ve havadan veya muhriplerce yakalanamayan bir örnek vardır.)

Bütün bunların yanında asıl sorun Almanların deniz gücünü toplu kullanmak yerine parçalara bölmesidir. Askeri mantıkta güç parçalanmaz, tersine sıklet merkezi oluşturulur. Bu büyük bir hatadır. Graf von Spee için İngilizler 15 kadar gemi görevlendirmiştir. Keza Bismarck-Prinz Eugen (kaçıp kurtuldu) takibininin sonlarına doğru İngiliz filosunun nerede ise yarıya yakını toplanmıştır. Bütün zamanını Norveç fiyortlarında geçiren ve toplarını sadece bir kez ateşleyen Tirpitz için İngiliz donanmasının çeyreği hazır bekliyordu. Ama gemi ne kadar iyi olursa olsun tek başına yenilmeye mahkumdur.

Büyük gemilerin asıl düşmanı küçük gemiler, yani torpido atabilen hızlı ve kıvrak gemilerdir. Bu yüzden uçak gemisi veya büyük savaş gemileri yanlarında destek olan filotillaları olmadan (muhripler, kruvazörler, korvetler vb) yalnız olarak göreve çıkarılmaz düzgün stratejilerde. Almanlarda bu strateji yoktu. Bu yüzden Bismarck ve Prinz Eugen gibi iki büyük gemiyi korunmasız gönderme hatasını yaptılar. İngiliz donanmasının üçte biri üstlerine çöktüğünde yine de sağlam durdular. Hood'u batırıp birkaç tane daha büyük İngiliz gemisini ciddi şekilde hırpaladılar. Hem de dişe dokunur hasar almadan.

Bunu gören İngiliz filosu uzak durarak havadan işi halletmeye çalıştı ama başarılı olamadılar. Zira Bismarck ve Prinz Eugen iyi zırhlı, hızlı ve kıvrak gemilerdi. İnglizlerin de ciddi hava üstünlüğü yoktu. Alman gemileri nerede ise kurtulacaklardı Fransız karasına yaklaşarak. Zira Luftwaffe desteği alabileceklerdi. Ama şans her zaman sonuna kadar yaver gitmez. Gitmedi de.

Sonu getiren İngiliz uçakları veya büyük şaşaalı gemileri olmadı. İngiliz filosundaki en küçük ve zayıf gemilerden olan bir muhrip gözükara bir hamle ile işi değiştirdi. Attığı torpidolardan bir tanesi bir geminin en zayıf noktalarında olan dümen tertibatını vurdu. Dümeni kilitlenen Bismarck çaresizce bir daire çizmeye başladı ve kaçamadı. Bismarck'ın uzaklaşamayacağını anlayan Prinz Eugen ayrılmak zorunda kaldı. Sabit bir hedef haline gelen Bismarck'ın sonu da böylece belli oldu. Ne kadar dayanıklı olsa da aldığı sayısız isabete sonuna kadar dayanması imkansızdı ve dayanamadı zaten.

Söylediğim gibi hata Almanların hatalı deniz doktrininde. Gücü bölmek yerine toplu olarak kullanıp ana İngiliz üsleri ve filosunu hedef alsalardı durum çok daha değişik gelişebilirdi. Denizaltıları öne sürüp destekleyerek düşman filoyu kırabilirlerdi. Düşman gemileri su üstü Alman gemilerinin korumasındaki denizaltılarının üstüne gelemezdi. Muhripler tarafından kovalanmayan denizaltılar ağır ve hantal büyük İngiliz gemilerini avlardı. (bunun küçük bir örneği İngiliz ScapeFlow ana üssüne yapılan saldırıda görülmüştür. Bu yüzden Tirpitz ve denizaltı tehdidi için donanmanın nerede ise çeyreği bölgeden ayrılamamıştır) Bir de X sınıfı denizaltılar zamanında hizmete girseydi durum değişik olabilirdi.

Havada da benzer mallıklar var. Demin ingiltere saldırısında alman avcı uçaklarının kısa menzilinin sorun olduğunu söyledik. Oysa Almanlar Amerika'ya kadar gidip dönebilen uçakları çoktan yapmışlardı ama seri üretime geçmediler. Denemesi bile yapılmıştı oysa. (Diğerlerinin elinde böylesi yoktu, uzun süre de olmadı). Eğer bunlardan bir filo olsaydı Bismarck desteklenebilir ve kurtarılabilirdi.