Şimdi Ara

Bir kara deliğe düşmek nasıl görünüyor?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
28
Cevap
0
Favori
1.535
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
24 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bir kara deliğe düşmek nasıl görünüyor?
    Bir kara deliğin içine düştüğünüzde ne olduğunu hiç merak ettiniz mi? Eğer bilime ilginiz varsa belki de en merak ettiğiniz şey budur. İnsanlık için herhangi bir kara deliğe yolculuk yapmak ve bunun nasıl bir şey olduğunu deneyimlemek şimdilik mümkün olmasa da NASA, süper bilgisayarı tarafından bunun nasıl olabileceğini simüle ederek görselleştirdi. NASA tarafından yayınlanan video, olay ufkuna ve kara deliğin detaylarına dair kıymetli bilgiler veriyor.



    Kara deliğe düşmek: İki farklı senaryo



    NASA'nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi'nde astrofizikçi olan ve görselleştirmeleri hazırlayan Jeremy Schnittman, iki farklı senaryoyu simüle ettiğini belirtiyor; birincisinde astronot olarak düşünülebilecek kameranın olay ufkunda sınırı geçip karanlığa yolculuğu, ikinci ise cismin sapan etkisiyle kara deliğin olay ufkundan kurtulması.



    NASA, hem normal bir video hem de 360 derece olarak daha etkileşimli videoları da yayınladı. Eğer VR gözlüğünüz varsa 360 derece videoları izlemenizi kesinlikle tavsiye ederim. Toplam 4 video var ve yazı içinde sırasıyla önce statik sonra 360 derece videoları vereceğim.



    Süper bilgisayarda bu senaryolu görselleştirmek için NASA İklim Simülasyonu Merkezi'ndeki Discover süper bilgisayarı kullanıldı. Sadece bu proje özelinde 10 terabaytlık veri üretildi. Bu veri, Discover'ın 129.000 işlemcisinin sadece yüzde 0,3'ünü kullanarak ve 5 günde üretildi. Geleneksel bir bilgisayarda böyle bir işlem on yıldan fazla sürerdi.





    NASA’nın görselleştirdiği kara delik ise Samanyolu yani kendi galaksimizin merkezindeki süper kütleli kara delik olan Sagittarius A*. Bu kara delik, Güneş’in 4,3 milyon katı kütleye sahip. Bilim insanlarına göre bir süper kütleli kara deliğe düşmek diğer yıldız kütleli kara deliklere düşmekten daha iyi.



    Yaklaşık 30 güneş kütlesine kadar kütleye sahip olan yıldız kütleli kara delikler, çok daha küçük olay ufuklarına ve daha güçlü gelgit kuvvetlerine sahip. Bu da yaklaşan nesneleri ufka ulaşmadan parçalayabilecekleri anlamına geliyor. Bu durum, kara deliğe yakın bir nesnenin ucundaki çekim kuvvetinin diğer ucundakinden çok daha güçlü olmasından kaynaklanıyor.



    Ayrıca Bkz.Türkiye'nin ikinci uzay görevi için uçuş tarihi açıklandı: Virgin Galactic ile uçulacak



    Simüle edilen kara deliğin olay ufku yaklaşık 25 milyon kilometre ya da Dünya'dan Güneş'e olan mesafenin yaklaşık %17'sini kapsıyor. Yığılma diski adı verilen sıcak, parlayan gazdan oluşan düz, dönen bir bulut onu çevreliyor ve düşüş sırasında görsel bir referans görevi görüyor. Foton halkaları adı verilen parlayan yapılar da kara deliğe daha yakın bir yerde, onun yörüngesinde bir ya da daha fazla kez dönmüş ışıktan oluşuyor.



    Kara deliğe yaklaşınca neler oluyor?





    Kameranın yolculuğu 640 milyon kilometre uzaklıktan başlıyor. Kamera kara deliğe yaklaştıkça, ışığın hızına daha da yaklaşıyor, yığılma diskinden ve arka plandaki yıldızlardan gelen parıltı, tıpkı yaklaşan bir yarış arabasının sesinin yükselmesi gibi artıyor. Gerçek zamanlı olarak, kameranın olay ufkuna düşmesi yaklaşık 3 saat sürüyor ve yol boyunca neredeyse 30 dakikalık iki tam yörünge gerçekleştiriyor.



    Ancak uzaktan gözlemleyen biri için oraya asla tam olarak varamayacak ve neredeyse sabit kalıyor gibi görünecek. Uzay-zaman, ufka yaklaştıkça daha da bozulduğundan, kameranın görüntüsü yavaşlayacak ve ufuktan hemen sonra donmuş gibi görünecektir. Bu nedenle gökbilimciler kara deliklere başlangıçta "donmuş yıldızlar" demişlerdir.





    Olay ufkunda, uzay-zamanın kendisi bile kozmik hız sınırı olan ışık hızında içe doğru akıyor. Ufkun içine girildiğinde, hem kamera hem de içinde hareket ettiği uzay-zaman kara deliğin merkezine doğru akmaya başlıyor. Burası, tekillik adı verilen ve bildiğimiz fizik kurallarının işlemeyi bıraktığı tek boyutlu bir nokta.



    Kamera, olay ufkunu geçtiğinde ise spagettileşme olarak betimlenen cismin uzayıp incelmesini ifade eden bir olay nedeniyle yok oluştan sadece 12,8 saniye uzaklıkta bulunuyor. O noktadan tekilliğe olan uzaklık ise sadece 128,000 kilometre. Bu son yolculuk göz açıp kapayıncaya kadar bitiyor.





    İkinci senaryoda ise kamera olay ufkuna yakın bir yörüngede dolanır ama asla sınırı aşmaz ve güvenli bir şekilde kara delikten kurtulmayı başarır. Eğer bir astronot, uzaktaki ana gemide meslektaşları beklerken bu 6 saatlik yolculuğu gerçekleştirirse geri döndüğünde 36 dakika daha genç olacaktır. Bunun nedeni, ışığın bile kaçamadığı güçlü bir yerçekimi kaynağının yakınında zamanın daha yavaş akmasıdır. Ancak bu durum bilim insanlarına göre kara deliğe göre değişiklik gösterecektir. Christopher Nolan’ın 2014 yapımı 'Interstellar' filminde gösterildiği kadar hızlı dönen bir kara deliğe aynı yolculuk yapılsaydı astronot, gemidekilerden yıllarca daha genç olacaktı.






    Kaynak:
    https://www.techspot.com/news/102909-here-what-would-look-like-if-you-traveled.html
    Kaynak:https://science.nasa.gov/supermassive-black-holes/new-nasa-black-hole-visualization-takes-viewers-beyond-the-brink/







  • Bence büyüleyici olan rölativistik optik olayları ve rotasyonlu bir karadeliğin foton küresinin katmanlı yapısını ortaya seren güzel bir simülasyon ama kameranın neredeyse yok edilemez veya ısı geçirmez olduğu, net bir optik görüş için radyasyonun filtrelenmiş olduğu veya akresyon (yığılma) diskinin soğuk olduğu gibi pek de gerçekçi olmayan bariz varsayımlara dayanmak zorunda.

    Karadeliklerin akresyon diskleri kendilerini meydana getiren gazın sürtüşmesiyle %10'luk kütle radyasyon transferine kadar çıkabilen akıl almaz bir verimlilikle parıldar ve ilgili sıkışmış plazma evrende bilinen en büyük termal enerji - ısı ve ışık - salınımlarına yol açar. Bu da kameranın veya herhangi bir şeyin olay ufkuna daha yaklaşamadan anında kızarması demektir. :) Simülasyonda kullanılan karadelik Sagittarius A Yıldızı mesela sıcaklık modeli ve hesaba göre yaklaşık 100.000 santigrat derecelik düşük radyasyon veriminde görece ufak ve seyrek bir akresyon diskine sahip. Ama görece zayıflığı kamerayı yanmaktan kurtarmıyor. :) Hatta kamerayı akresyon diskini besleyen diğer disklerin termal enerjileriyle ve serpintileriyle ortadan kaldıracağı, stellar rüzgarlarla, sisteme gaz giriş çıkışlarıyla kavrulan çok katmanlı kaotik bir ortamdan söz ediyoruz. Süper masif karadelikler uzayda yalnız olmuyorlar. Ağırlığıyla denizin en dibine batan bir kaya veya tanker misali evrenin en yoğun ve tehlikeli bölgelerinde duruyorlar:



    https://arxiv.org/pdf/2301.07735

    https://www.researchgate.net/publication/372729972_The_Inner_2_pc_of_Sagittarius_A_Simulations_of_the_Circumnuclear_Disk_and_Multiphase_Gas_Accretion_in_the_Galactic_Center

    Genelde - özellikle Interstellar'ın başlattığı bir trend ile - karadelikler idealize rölativistik objeler olarak yani optik bozulmalı veya lensli egzotik nesneler olarak gösteriliyorlar ama çoğu akresyonlu karadelik optik açıdan bir yıldızdan veya parıldayan sıcak bir gaz yığınından farksız görünür. Baktığınızda biraz acayip bir yıldızdır - ya da kavrulan bir gaz bulutudur -, aşırı parlaktır, yıldızsalsa yoğun miktarda X-ışınları, süper masifse UV yayar, akresyon diskinin bize doğru hareket ve yakınlığına göre ışınımında Doppler etkileri sergiler ama gene de - hani özel bir güneş gözlüğü ile bakılabilseydi - parlak bir yıldız gibi görünür.

    Yani bu tarz artistik simülasyonlar gördüğünüzde belirli şeylerin dışarıda bırakıldığını ve genel göreliliğin daha idealize edilmiş soyut karadelik tasvirlerine odaklanıldığını aklınızda bulundurabilirsiniz. Gerçekte Sagittarius A* veya başka herhangi bir merkezi süper masif karadeliği boş bir uzayda akresyonsuz bulmanız imkansıza yakın. Evet, teoride süper masif karadeliklerin olay ufkuna gelgit bozulması etkisiyle spagettileşmeden giriş yapılabilir ama bulundukları galaktik merkezler - belirli bir ölçüde merkezi karadeliklerin kendileri yüzünden de - çok kaotik ve zaten her halükarda tekilliğe ulaştığınızda - bilmediğimiz bir etki devreye girmediği sürece, karadeliğin merkezinde değişik etkiler üreten farklı tipte tekillikler veya uzay zaman anomalileri mevcut olabilir - spagettileşmeniz gene de kaçınılmaz. Süper masif karadeliklerin stellar karadeliklerden bu anlamda farkı bu ilgili karadeliklerin masifliğine bağlı olarak onları tanımlayan Schwarzschild yarıçapılarının gelgit bozulması ve spagettileşmenin meydana geldiği gergin uzay zaman alanını olay ufku hacminin içerisine alması. Yoksa karadeliklerin gelgit kuvvetleri tekilliğin yakınında aynı. Tekillikte uzay zaman eğriliğiyle beraber gelgit etkileri sonsuzluğa çıkıyor. "Tekillik" dediğimiz nane en yalın haliyle bu zaten. Sonsuzluk barındıran tanımsız bir matematiksel obje. Bu anlamda karadelikler birbirlerinden farklı değiller. Bu onların genel görelilikte tanımlayıcı - kuramsal - özelliği.

    Kısaca genel göreliliğe göre her karadelik spagettileştirir ama bunun nasıl ve nerede olacağı bir takım parametrelere bağlı ve her karadelik - en yalın formüle edilmiş haliyle tekilliğinde - sonsuz gelgit bozma gücüne sahip. Süper masif karadelikler daha zayıf gelgit gücüne sahip değiller. Öyle olsa mesela süper masif karadeliğine olan yörüngesel uzaklığına göre G-Objeleri gibi yıldız ve gaz fazı arasında gidip gelen egzotik nesneler meydana gelmezdi - en azından büyük ihtimalle ve bildiğimiz kadarıyla - veya astronomik olarak gözlemlenen Gelgit Bozulma Olayları (TDE's) yaşanmazdı.

    Kafamızda vurgulamak istediğimiz kısımlara yönelik ideal imgeler veya basitleştirilmiş modeller kurmaya eğilimliyiz ama fizik ve astrofizik aslında her alanda olduğu gibi çok daha karmaşık bir gerçeklik sergiliyor. Turistik gezileri veya bu simülasyondaki gibi biraz idealize edilmiş deneyimleri baltalayan bir gerçeklik maalesef. Gerçekte olan Öklidyen olmayan büyüleyici bir siyah kürenin meydana getirdiği optik yanılgıları deneyimlemekten ziyade asla ulaşamayacağınız bir kömürle yanan kozmik bir mangala atlamaya benziyor. Ne atlaması, daha yaklaşamadan uzayda topladığınız ısıdan kurtulmak çok zor olduğu için belirli bir noktadan itibaren yanıyorsunuz. 😄
  • Önce hızdan dolayı uzamaya başlıyorsun, sonra molekülize oluyorsun, ışık olup bir parıltıyla içeri çekiliyorsun, sonra da yüksek kütle çekiminin içinde hızla sıkışıp ufacık bir kara madde molekülü gibi bişey oluyorsun.

  • 10 numara 5 yıldız içerik be kardeşim, bravo

  • Simülasyon videosunu izleyince Erke Dönergeci sunumu izlemiş paşalar gibi hissettim. NASA da olsa böyle bi saf yerine konulma vardır illa ki.

  • Korktum, izleyemedim... o karanlık delik kocaman oluyor... sonsuzluk. Ay fenalık geldi.

    Değerli sayın Natalia hocam konuya bekleniyor @Nat Alianovna



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi V4LKyR -- 8 Mayıs 2024; 16:3:46 >
  • Bence büyüleyici olan rölativistik optik olayları ve rotasyonlu bir karadeliğin foton küresinin katmanlı yapısını ortaya seren güzel bir simülasyon ama kameranın neredeyse yok edilemez veya ısı geçirmez olduğu, net bir optik görüş için radyasyonun filtrelenmiş olduğu veya akresyon (yığılma) diskinin soğuk olduğu gibi pek de gerçekçi olmayan bariz varsayımlara dayanmak zorunda.

    Karadeliklerin akresyon diskleri kendilerini meydana getiren gazın sürtüşmesiyle %10'luk kütle radyasyon transferine kadar çıkabilen akıl almaz bir verimlilikle parıldar ve ilgili sıkışmış plazma evrende bilinen en büyük termal enerji - ısı ve ışık - salınımlarına yol açar. Bu da kameranın veya herhangi bir şeyin olay ufkuna daha yaklaşamadan anında kızarması demektir. :) Simülasyonda kullanılan karadelik Sagittarius A Yıldızı mesela sıcaklık modeli ve hesaba göre yaklaşık 100.000 santigrat derecelik düşük radyasyon veriminde görece ufak ve seyrek bir akresyon diskine sahip. Ama görece zayıflığı kamerayı yanmaktan kurtarmıyor. :) Hatta kamerayı akresyon diskini besleyen diğer disklerin termal enerjileriyle ve serpintileriyle ortadan kaldıracağı, stellar rüzgarlarla, sisteme gaz giriş çıkışlarıyla kavrulan çok katmanlı kaotik bir ortamdan söz ediyoruz. Süper masif karadelikler uzayda yalnız olmuyorlar. Ağırlığıyla denizin en dibine batan bir kaya veya tanker misali evrenin en yoğun ve tehlikeli bölgelerinde duruyorlar:

    quote:

    In reality, the composition of gas in the region of interest in the Galactic center is complicated. WR stellar winds tend to be hydrogen deficient and shocked to high temperatures (T > or = 10^6 K) at which they become fully ionized. Gas in the CND, however, is mostly hydrogen and gets progressively more ionized near the ionized central cavity. The temperature of the gas in the Galactic center ranges from about 10^2 K to about 10^9 K, and it is necessary to have an accurate cooling function across this range.


    quote:

    The infalling matter from the CND results in the formation of a small accretion disk around the central black hole. This disk consists of the colder matter from the CND and has a temperature of T ∼ 10^5 K.


    https://arxiv.org/pdf/2301.07735

    https://www.researchgate.net/publication/372729972_The_Inner_2_pc_of_Sagittarius_A_Simulations_of_the_Circumnuclear_Disk_and_Multiphase_Gas_Accretion_in_the_Galactic_Center

    Genelde - özellikle Interstellar'ın başlattığı bir trend ile - karadelikler idealize rölativistik objeler olarak yani optik bozulmalı veya lensli egzotik nesneler olarak gösteriliyorlar ama çoğu akresyonlu karadelik optik açıdan bir yıldızdan veya parıldayan sıcak bir gaz yığınından farksız görünür. Baktığınızda biraz acayip bir yıldızdır - ya da kavrulan bir gaz bulutudur -, aşırı parlaktır, yıldızsalsa yoğun miktarda X-ışınları, süper masifse UV yayar, akresyon diskinin bize doğru hareket ve yakınlığına göre ışınımında Doppler etkileri sergiler ama gene de - hani özel bir güneş gözlüğü ile bakılabilseydi - parlak bir yıldız gibi görünür.

    Yani bu tarz artistik simülasyonlar gördüğünüzde belirli şeylerin dışarıda bırakıldığını ve genel göreliliğin daha idealize edilmiş soyut karadelik tasvirlerine odaklanıldığını aklınızda bulundurabilirsiniz. Gerçekte Sagittarius A* veya başka herhangi bir merkezi süper masif karadeliği boş bir uzayda akresyonsuz bulmanız imkansıza yakın. Evet, teoride süper masif karadeliklerin olay ufkuna gelgit bozulması etkisiyle spagettileşmeden giriş yapılabilir ama bulundukları galaktik merkezler - belirli bir ölçüde merkezi karadeliklerin kendileri yüzünden de - çok kaotik ve zaten her halükarda tekilliğe ulaştığınızda - bilmediğimiz bir etki devreye girmediği sürece, karadeliğin merkezinde değişik etkiler üreten farklı tipte tekillikler veya uzay zaman anomalileri mevcut olabilir - spagettileşmeniz gene de kaçınılmaz. Süper masif karadeliklerin stellar karadeliklerden bu anlamda farkı bu ilgili karadeliklerin masifliğine bağlı olarak onları tanımlayan Schwarzschild yarıçapılarının gelgit bozulması ve spagettileşmenin meydana geldiği gergin uzay zaman alanını olay ufku hacminin içerisine alması. Yoksa karadeliklerin gelgit kuvvetleri tekilliğin yakınında aynı. Tekillikte uzay zaman eğriliğiyle beraber gelgit etkileri sonsuzluğa çıkıyor. "Tekillik" dediğimiz nane en yalın haliyle bu zaten. Sonsuzluk barındıran tanımsız bir matematiksel obje. Bu anlamda karadelikler birbirlerinden farklı değiller. Bu onların genel görelilikte tanımlayıcı - kuramsal - özelliği.

    Kısaca genel göreliliğe göre her karadelik spagettileştirir ama bunun nasıl ve nerede olacağı bir takım parametrelere bağlı ve her karadelik - en yalın formüle edilmiş haliyle tekilliğinde - sonsuz gelgit bozma gücüne sahip. Süper masif karadelikler daha zayıf gelgit gücüne sahip değiller. Öyle olsa mesela süper masif karadeliğine olan yörüngesel uzaklığına göre G-Objeleri gibi yıldız ve gaz fazı arasında gidip gelen egzotik nesneler meydana gelmezdi - en azından büyük ihtimalle ve bildiğimiz kadarıyla - veya astronomik olarak gözlemlenen Gelgit Bozulma Olayları (TDE's) yaşanmazdı.

    Kafamızda vurgulamak istediğimiz kısımlara yönelik ideal imgeler veya basitleştirilmiş modeller kurmaya eğilimliyiz ama fizik ve astrofizik aslında her alanda olduğu gibi çok daha karmaşık bir gerçeklik sergiliyor. Turistik gezileri veya bu simülasyondaki gibi biraz idealize edilmiş deneyimleri baltalayan bir gerçeklik maalesef. Gerçekte olan Öklidyen olmayan büyüleyici bir siyah kürenin meydana getirdiği optik yanılgıları deneyimlemekten ziyade asla ulaşamayacağınız bir kömürle yanan kozmik bir mangala atlamaya benziyor. Ne atlaması, daha yaklaşamadan uzayda topladığınız ısıdan kurtulmak çok zor olduğu için belirli bir noktadan itibaren yanıyorsunuz. 😄
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bunun dibinde ne var matematik hala açıklayamıyor dimi. Ölmeden bi cengaver çıksa da çözse, bunu da görmedik demeyiz :)

  • Kara görünüyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kamera ile gösterilen simülasyon lavabo da oluşan girdap gibi görünüyor.

  • @V4LKyR karadelik fobiniz olabilir. :d "Siyah Güneş Korkusu" diye geçer karadelik fobisi (melanoheliophobia).


    İnsanlar bilinmezlikten, karanlıktan ve belirsiz deliklerden korktukları gibi karadeliklerden korkarlar. Bu genelde yanlış biçimde kaçınılamaz bir süpürge gibi algılanan karadelik imgesiyle de birleşip fobiyi derinleştirir. Karadeliklerin belirli bir bilinmezlik arz ettikleri doğru ama gene de prensipte - onları açığa vuran vanilla genel görelilikte - herhangi bir nesneden farklı değiller ve bir karadeliğe düşmek prensipte bir topun yere düşmesinden farklı değildir: Uzay zamanın eğimi (curvature) ve uzay zaman jeodezikleri (geodesics) arasındaki hacmin kütle merkezinin yakınında daralmasını ifade eden eğilimli uzay zaman patikası doğrultusunda objenin bizde başkalaşan zaman mekan algısı meydana getiren dünya çizgisi (world line) olarak aynı "gravitasyon hadisesi" işler. Bu şekilde bir karadeliğin etrafında dönmek de mümkün, bir gezegene düşer gibi serbest düşüş halinde karadeliğe düşmek de mümkün, karadelikten hızlandırıcı bir kütleçekimsel sapan yapmak ve kaçmak da. Işığı aslında Güneş de büküyor (genel göreliliğin ilk empirik delili ve uygulaması buradan gelmiştir). Olay ufku ve tekilliği göz önüne almadığınızda bir karadeliği gerçekten herhangi bir nesneden ayırt etmek mümkün değil. Karadelik - ivmelendirici - aşırı uzay zaman eğimi bazında aşırı izafi bir oluşum olduğu için ışıkla sadece - Güneş'ten - çok daha iyi oynuyor. Ama ikisi de ışıkla oynuyor! Güneş gibi yıldız da, bir karadelik de zaten dikkatli olmayanı mahveder. Karadelikleri gravitasyonal çöküntüler addedip "collapsar" diyoruz, "spagettileştirme" veya "karşı koyamadan içine düşme" muhabbetleri çeviriyoruz ama yıldızlardaki basınçların veya gravitasyonal çekimin ne kadar astronomik ölçeklerde olduğunu ve herhangi bir şeyi anında bu basınçla püre edebileceklerini veya gravitasyonal sürüklenmeyle akıl almaz hızlarda kendilerine çekebileceklerini dikkate almıyoruz. :D Ama "heliophobia" veya "astrophobia" yani Güneş veya Yıldız Korkusu diye bir şey duymadım. :D

    Tipik olarak Güneş aynı kütlede bir karadeliğe dönüşseydi ne olurdu örneği verilir. Ne olurdu? Tabii Güneş'in ısı ve ışığı olmadan karanlığa gömülüp donardık ama astrofizik tertip bazında prensipte Dünya açısından değişen bir şey olmazdı. Aynı yörüngeyi izlerdi. Bir karadeliğin gravitasyonal tekilliğinin çok yakınında bir şeyi gelgit etkisiyle spagettileştirmesi ile Ay'ın Dünya'daki okyanuslarda yol açtığı gelgitlenme aynı prensibe dayanıyor ve bence eşsiz olan da o. Tabiatın en egzotik ve bilinmez nesnesinden - karadelikten - en alışıldık fenomenine - Ay gelgitlerine - kadar genel bir bütünlük sergilemesi. Bir yandan buna tezat olarak karadelikleri ilginç kılan da belirli noktalarda zaten ekstrem fenomenler/objeler olarak bu bütünlüğe meydan okuyan bazı paradokslara vücut vermeleri ve bilgimizin sınırlarını gösterip cehaletimizi ortaya koymaları. Belirli bir takım sorular sorup yeni modellemeler yapmaya zorlayarak fiziğin bir sonraki faza geçmesini ön ayak olabilecek araştırma ve spekülasyonlara ilham vermeleri. Onun için iyi ki böyle bilmediğimiz olgulardan var: Karadelikler, dolanıklık, karanlık madde, karanlık enerji, olası karanlık sektör parçacıkları. Bunlar olmasa bilim kururdu. İnsanlar bilinenleri ezberleyip hamal gibi sırtlarında taşımaktansa bilinmezlikleri araştırmayı ve deneyimlemeyi seviyor.





  • Kara deliğe düşmek nasıl diye merak edenler boşuna uzaya çıkmasın akşam 8 olunca beyazıta taksime gelin kapkara hatunlar var o zaman görürsünüz kara deliği

  • yimmasabi kullanıcısına yanıt

    en sonra uzaya radyasyon olarak ışıyorsun (kesin değil daha teori)

  • Bayiliyorum bu karadelik gizemine.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bütün gezegenler bir gün mutlaka Kara deliğe düşecektir. Böylece evren kendini sürekli yeniliyor gezegenler atomlarına ayrılıp tekrar birleşip yeni gezegenler oluşturuyor.


    Belkide öbür dünya dediğimiz şey bizim galaksinin de kara delikte ufalanıp yeniden yeni bir galaksi oluşturup burada insanların yeniden beden bulmasıdır.

  • Acaba bu karadeliklerin neden var olduğu veya ne zaman nasıl ortaya çıktığı gibi sorular ne zaman cevap bulur? Net görüntüler ve içinde ne olduğuna dair somut veriler için bir gün bunlara gönderilebilecek dayanıklı uzay araçları icat edilebilir mi? Uzay madenciliği başladığında anormal ısılara, şartlara dayanıklı cevherler keşfedildiğinde ve o günlerde anormal hızlara çıkabilen motorlar üretilebiliyorsa neden olmasın?

    Ve eğer karadeliklerin yapabildiği tek şey, (şimdilik bildiğimiz kadarıyla) kendilerine doğru gelen her nesne ve ışığı eğip büküp yok etmek ise, asıl görevlerini yerine getirmek amacıyla kıyamet gününü bekliyor olabilirler mi? O gün (sura üflendiğinde) belki evrendeki tüm karadelikler büyümeye başlayacak ve başta fiziki her türlü varlık olmak üzere zaman da dahil her şey yok olacak. Sonuçta "dağların hallaç pamuğu gibi atılması, göğün dürülmesi" vb şeklinde tasvir edilen unsurların oluşması için bir şeyler gerekiyor değil mi?





  • evrenin en büyük gizemlerinden biri. interstellar filmini defalarca izlememe sebep oluyor bu kara delikler.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Arka planda "No Time for Caution" çalmıyorken kara delik anlamını yitiriyor.

  • promedyumx P kullanıcısına yanıt

    geliyor yine imax e Bir kara deliğe düşmek nasıl görünüyor? 

  • DH Misafiri D kullanıcısına yanıt

    Zaten bizim galaksimizde kara delik tarafından yutulduğunda kıyametimiz kopmuş olacak. Güneşin bir gün kara deliğe dönüşeceği zaten bilimsel olarak onaylı. Muhtemelen güneşte kendinden daha büyük bir kara delik tarafından yutularak Samanyolu galaksisi bitmiş Kara deliğin diğer ucundan bambaşka bir galaksi olarak çıkmış olacak. O galakside belki şu anki fiziksel ve kimyasal şartlar bambaşka olacak. Belki orada yer çekimi olmayacak madde hiç çürümüyor yaşlanmıyor olacak vs..

  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.