BUNDAN TÜM HÜKÜMETLER SORUMLUDUR UNUTMAYIN!!!!

BU PİSLİK BİR ANDA OLUŞMADI VE BU PİSLİKTEN TÜM HÜKÜMETLER SORUMLUDUR VE HİÇ BİR POLİTİKACI BUNDAN KENDİNİ AKLAMAMALIDIR.

BUNLARI UNUTAN VE UNUTACAK OLAN VE POLİTİK GÖRÜŞLERİNE YENİLİP SAÇMALAYACAK OLAN VATAN EVLATLARININ CANI CEHENNEME....

MİT Müsteşarı Emre Taner’in çete lideri Barzani ile görüşmesi Türkiye’de bana göre yeterince ele alınmadı. Çünkü bu çete lideri, Talabani ile birlikte uzun yıllar Özal’ın kendilerine verdiği diplomatik pasaportla dolaştı. Yani bu iki çete liderini Türkiye bir manada kendi eliyle besledi. 36 paralelin üstü (Bu tam uygulanmamıştır. Sadece Kürtlerin yaşadığı bölge güvenli bölge olarak ele alınmıştır) güvenli bölge yapılarak 1991 Körfez harakatından bu yana burada uydu bir devletin oluşmasına Türkiye’de göz yummuş hatta Çekiç Güç’e onay vererek de yardımcı olmuştur.

Barzani öylesine Türkiye’nin yardımlarına alışmıştır ki, şimdi de yeni yeni isteklerde bulunmaktadır. MİT Müsteşarı Emre Taner ile Barzani görüşmesinin ayrıntılarını Tempo dergisinde Ahmet Erhan Çelik yayınladı. Bu görüşmede Barzani’nin artık Türkiye’nin hassasiyetlerini hiçbir şekilde göze almadığı ve cüretini öylesine ileri götürdüğü gözlenmektedir. Buna da kimse de “dur” dememektedir.

Türkiye’nin yıllardır savunduğu “Irak’ın toprak bütünlüğü” tezine karşı Barzani, “Türkiye Irak’taki Kürt oluşumunu tanımalıdır” diyor. Hatta isteklerini daha da ileriye götürüyor çifte vatandaşlık, örgenci alışverişi, Kürt ordusunun Türkiye tarafından yetiştirilmesi gibi istekleri de var Barzani’nin… Bu çete reisine kimse çıkıp da “Ya sen kimsin. Bu isteklerde nasıl bulunabiliyorsun. Türkiye Cumhuriyeti asla böyle bir uydu devleti kabul etmeyecektir. Bu Türkiye’nin kırmızı çizgisidir. Hatta savaş sebebidir” demiyor. Diyemiyor, çünkü artık ne kırmızı çizgimiz kalmış, ne pembe çizgimiz. Dış politikada teslimiyetçi bir tutum ilke kabul edilmiş.
Artık devletimize bir zamanlar pasaport verdiğimiz eşkıyalar kafa tutmakta. Bu eşkıyalar Beyaz Saray’da kahraman olarak kabul edilirken, KKTC Cumhurbaşkanı Talat, Amerika’da sıradan bir memurla görüştürülüyor. Hatta terbiyesiz Amerikalı ayağa kalkma nezaketini bile göstermiyor. Yani, Talat masasında oturan o üçüncü sınıf bir memurla tokalaşmak zorunda kalıyor. Bunlar sıradan bir nezaketsizlik olayı değildir. Amerika’nın Türklere karşı uyguladığı bilinçli bir politikanın sonucudur. Biz de, “ ABD’de Kıbrıs konusunu gündeme getirdik” diye övünüp duralım.
Yine Barzani görüşmesine dönersek, görüşmede Türkiye’nin bir tek isteği var PKK terör örgütünün yok edilmesi.. Artık Batı ve ABD PKK’yı gözden çıkarmış. Kürtleri devlet yapmış. PKK’dan çok daha ileri bir hareket başlatmış durumda. Hala bunu anlayamayan devlet yetkililerimize ne demeli.
Bugün Barzani’nin başında bulunduğu ve ABD’nin de Kürdistan olarak tanıdığı bu bölge Türkiye’nin başını çok daha fazla ağrıtacaktır. Bugün, Türkiye’de Kürdistan kimlikli yüz binlerce insan var. Bunu abartılı bulanlar olabilir. Ama Türkiye’de bu kimliği taşıyan 200 bin kişiden söz edilmektedir. Bunların cebine bu kimlikleri kim koydu. Güneydeki limanlarımızın kontrolü bu eşkıya çetelerinin denetimine geçtiği ifade ediliyor. Aşiretten devlet oluşturma planı çerçevesinde bu sinci yürütülen faaliyetler artık açığa çıkmıştır. Amerika’da Bush, Barzani’yi Kürdistan Başkanı sıfatıyla karşılamıştır. Bu da mı artık gözünüzü açmıyor. Hani Irak’ın toprak bütünlüğü, hani Kerkük’te Musul’da Türkmenleri hakları… Bu eşkıya lideri Kerkük’ü Kürdistan’a başşehir yapma planlarını da açık açık ifade ediyor.
Ve bizim devlet yetkililerimizden çok cılız bir sitem o kadar. O da Türkiye’deki kamuoyunu mutlu etmek için o kadar.
Gelecekte AB ve ABD açık açık PKK yerine Türkiye’nin başına Barzani ve Talabani ikilisinin oyunlarıyla yeni senaryolar hazırlayacaktır. Bunu görmemek için kör olmak lazım.

Kemal ÇAPRAZ

BUNDAN TÜM HÜKÜMETLER SORUMLUDUR UNUTMAYIN!!!!

Benzer içerikler