< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 61gün -- 4 Şubat 2018; 2:16:36 > < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı > |
Bildirim
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 61gün -- 4 Şubat 2018; 2:16:36 > < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı > |
Cities Skylines oyununda yaşadığım bölgeyi (İSTANBUL) baz alarak, yaşadığım yere benzeyecek şekilde projelendirme yaptım. Alt yapıları ucuz ve dandik olanlardan kullandım. Yolları ağaçlı ve geniş değil de yine o dandik yollardan kullandım. Trafik sorunu işin içinden çıkılmaz bir hal aldı ama yine de hayat devam etti. İlçelere parkları ve sosyal aktiviteleri yok denecek kadar az yaptım. Çöp araçlarını minimum seviyede tuttum. Bu kadarı ile halk çok mutsuz olmuştu ama yine de gidenlerin yerine yenileri geliyordu. Elektriği ve suyu max. düzeyde değil de halka yetecek miktarda tuttuğum sürece sorun pek yoktu. Daha sonra dedim her yere üniversite dikeyim bakayım ne olacak? 5 ilçeye üniversiteler diktim. Sanayide çalışacak adam kalmadığından herkes plazalarda çalışmak istediğinden sanayi yavaş yavaş çökmeye başladı. Nüfus geliştikçe trafik sorunu içinden çıkılmaz bir hal aldı. Park ve sosyal alanlar az olduğundan insanlar deprasyona girdi üretim ve gelir azaldı. Vurucu darbeyi ben yine de en sona sakladım. (Bizde o vurucu darbe yaşama başladığımız andan itibaren var ama oyun direk biteceği için yapmadım) Sanayilerden alınan vergileri %12'de tuttum. Halktan alınan vergileri kademeli olarak %13 - %14 - %15 adım adım çıkardım. Sanayilerin vergi konusunda bir sıkıntısı yoktu ama çalışacak işçi bulamadıkları için kapattılar fabrikaları. Halk zaten mutsuzdu bir de üzerine vergileri arttırıp ellerindeki üç beş kuruş parayı da alınca ilçeleri tek tek boşalttılar. Yerlerine yenileri de gelmediği için İlçelerde nüfus kalmadı ve kos koca il boşaldı. Daha sonra iflas ettim.
Oyundaki yapay zekaya sahip vatandaşlar kadar olamıyoruz. Bunca yıldır sesimizi çıkaramıyoruz. Biz ses çıkarmadıkça bu kişiler bizi daha fazla soymaya devam etti ve edecek. Neyse çok düşünme Türkiye. |
Bunu düzeltecek olan da yine bizleriz. İlla yönetici olmaya gerek yok. Ödediğimiz vergini hesabını sorsak, seçilenlere baskı yapsak bu iş düzelir. Yerel yönetimlerin yanlış yapmasını engellemek merkezi yönetimin yanlış yapmasını engellemekten daha kolay.
Adayların işin ehli olup olmadığına bakan yok. Belediye meclislerinin onay vermediği imar planı değişiklikleri yürürlüğe girmez. Ama meclislerin durumu vâhim. İlkokul mezunu adamlar meclis üyesi yapılıyor. Yerel seçimlerde, seçmen kendisinden oy isteyen adaylara şunları sormalı: --Belediye meclis adaylarınızın içinde mimar, inşaat mühendisi, şehir plancısı vb. var mı? --Belediye meclis adaylarınızın içinde kamu yönetimi, hukuk gibi mesleklere sahip olanlar var mı? (Belediyenin idaresini, ihalelerini denetlemek için) -- Belediye meclis adaylarınızın içinde muhasebeci, ekonomist vb. var mı? vs. vs. |
Yazıya en iyi örnek Esenyurt mesela.Aynı arkadaşın dediği gibi talan edilmiştir. 30-40 kat binalar var şuan ama altyapı en fazla 8-9 kata göre yapılmıştır.
|
İstanbuldan taşının kardeşim madem isyan ediyorsanız, hükümet degil kralı gelse o düzen degişmez.
bu saatten sonra 20 milyon insanı göç ettiremezsin. taşının geçin, iş bakın kendinize ayarlayın. o cesaret yoksa da olumlu birşey beklemeyin kabullenin yaşamaya devam edin bu kadar basit. |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı > |
|
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
|
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > |
|
|
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
|
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
|
|
|
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |