Şimdi Ara

'CERN: Evren Aslında Var Olmamalıydı'

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
9
Cevap
0
Favori
761
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nde çalışan bilim insanları yaptıkları araştırma sonucunda evrenin varlığına akıl erdiremediklerini belirterek “Evren aslında var olmaması gerekiyordu” ifadesini kullandılar.
    Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'ndeki (CERN) bilim insanları, evrenin neden ortaya çıktığı anda kendini yok etmediğini bulmak için madde ve anti madde arasındaki farkları araştırmaya başladıklarını, farklı kütleleri, elektrik yükü gibi bir dizi olasılıkları deneyerek çalışma yaptıklarını belirterek “Bir fark bulamadık. Evrenin aslında var olmaması gerektiği sonucuna vardık” görüşünü dile getirdiler.
    Araştırmanın yazarı Christian Smorra, "Bütün gözlemlerimiz, madde ve anti madde arasında bir simetri olduğunu ortaya çıkardı Bu yüzden aslında evren var olmaması gerekiyor. Burada bir yerde asimetrinin var olması gerekiyor, fakat biz fark nerede anlamıyoruz. Simetri kırılmasının kaynağı nedir?" şeklinde açıklama yaptı.
    Smorra, sözlerine şöyle devam etti: “En son olasılık madde ve anti-maddenin farklı manyetizmasıydı. Ancak yeni araştırmalar, madde ve anti-maddenin bir şekilde birbiriyle aynı olduklarını gösteriyor. Bu da evrenin neden hala var olduğu sorusuna daha da gizem katıyor.”
    Somorra, bilim insanlarının anti-maddenin manyetizmasını her zamankinden daha hassas bir biçimde ölçmesi sonucunda maddenin ve anti maddenin tam simetrik görünüşüne şaşırdıklarını belirterek şunları kaydetti:
    “CERN araştırması, anti-maddenin fiziksel bir taşıyıcı içinde tutulması imkânsız olduğu için bilim adamlarının anti-protonları özel "penning tuzakları"nda yakaladığını gördü”
    Çalışmayı yapan araştırmacı grubunun sözcüsü Stefan Ulmer ise yaptığı açıklamada "Bu kadar kısa sürede gerçekleşen bu muazzam artış ancak tamamen yeni yöntemlerle mümkün oldu" dedi. Ulmer, şunları kaydetti: “Araştırmacılar, anti-protonları daha ayrıntılı olarak inceleyebilmeyi ve gizeme daha yakından bakabilecekleri zaman bir fark olup olmayacağını umuyorlar. Öte yandan, diğer bilim adamları ise diğer olasılıklara bakmaktadır. Bu olasılıklara göre karşıt madde tersine çevrilmiş yerçekimine sahiptir, bu da, sonuç itibariyle yukarı doğru düşeceği anlamına gelir”


    kısacası diyor ki ilahi bir güç var ama bizde bunu açıklayacak yüz yok bize okadar para harcadınız ama biz birşeyi bulamadık.







  • Modern insanın yeryüzünde görülmeye başlaması 200.000 yıl kadar öncedir. Tekerleğin icadı yaklaşık 6000 yıl önceye dayanır. Yani insan, yaklaşık 190.000 yıl
    tekerleğin icadı için beklemiştir.Dünyanın yuvarlak olduğunu anlaması ise daha bir kaç yüzyıl önce gerçekleşti.Evrenin nasıl oluştuğunu anlaması için biraz müsade et ama değilmi.
  • Modern insanın yeryüzünde görülmeye başlaması 200.000 yıl kadar öncedir. Tekerleğin icadı yaklaşık 6000 yıl önceye dayanır. Yani insan, yaklaşık 190.000 yıl
    tekerleğin icadı için beklemiştir.Dünyanın yuvarlak olduğunu anlaması ise daha bir kaç yüzyıl önce gerçekleşti.Evrenin nasıl oluştuğunu anlaması için biraz müsade et ama değilmi.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: savarog

    Modern insanın yeryüzünde görülmeye başlaması 200.000 yıl kadar öncedir. Tekerleğin icadı yaklaşık 6000 yıl önceye dayanır. Yani insan, yaklaşık 190.000 yıl
    tekerleğin icadı için beklemiştir.Dünyanın yuvarlak olduğunu anlaması ise daha bir kaç yüzyıl önce gerçekleşti.Evrenin nasıl oluştuğunu anlaması için biraz müsade et ama değilmi.

    Tekerleğin icadıyla ne alakası var arkadaşım. Evren oluşurken madde ve anti madde oluştu. Biliyoruz ki bu ikisi birbirini yok eder. Ama bi şekilde bir miktar anti madde ortadan yok oldu. İşte o ortadan yok olan anti madde miktarı, şu anki evrendeki madde miktarına eşit. Anti maddeye ne oldu, nasıl oldu da madde var oldu? Bunu açıklamanın imkanı yok. Teori veya tahmin bile üretemiyoruz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • insandan bir örnek vereyim. insan dnasal olarak anne baba evlat kardeş ve ben denen şeyden oluşur.

    bunlardan diyelim ki evlat olan şey anne denen kavramı oluşturmak istemiyor. yani bu kişinin kalbi evlatken yüzü denen baş bölgesi yani kafası ve dolayısıyla beyni anne (aslında aynı zamanda anne iken) oluşmuyor. görünen şey mesela baba gibi gözüküyor.

    burada madde anne iken evlat onu yok eden anti madde olsun. bu şey yani evlat o esnada kayboluyor ve baba denen düşünce ile mesela eşeyli üremeye devam ediyor. aslında evlat annesine baba denen figürün dokunmasını istemediği için düşünce denen boyuttan gitti.

    bu şey esas olarak kişiyi kopyalar dünyasına götürdü ve dünya oluştu. şimdi kopyalar dünyasında her şey suret iken bunu yok edecek asıl unsur nerede?

    bunu yapanın yolu var aslında.
  • Madde-Anti Madde Sorunsalı zaten kaç senedir Big Bang teorisinin en büyük sorunsallarından birisi .. Big Bang kusursuz bir teori değil olamaz da zaten ..



    Düzlük Problemi , Ufuk Problemi , Monopol Problemleri vs ..



    Zaten bilinen bir sorunsalı tekrar gündeme getirmek saçma ..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İlahi bir gücün olduğu yadsınamaz fakat bir detaylı açıklama getirecek olursak maddenin yada anti-maddenin diğerinden fazla olması gerekiyor. Ki Stephen Hawking'in kitabında da bu şekilde bahsedildiğini anımsıyorum. Acaba hangisi madde hangisi anti-madde sorusunda ise cevap hangisi fazla ise o maddedir veya hangisi bizim bulunduğumuz noktada fazla ise o maddedir. Madde/anti-madde evrene eşit şekilde dağılacak diye bir kural yok belki evrenin bazı bölgelerinde daha yoğun olarak anti-madde vardır. Bu durumda ilk onu keşfetseydik ona madde diyecektik bizim yani dünyanın bulunduğu bölgedeki paraçacıklara ise anti-madde diyecektik. Burada can alıcı nokta birisinin diğerinden fazla olması gerektiğidir nitekim bunu bu şekilde biliyorduk/biliyorlardı. Bu madde/anti-madde oranının yeni keşif, yeni olsa gerek ve iyi bir izahı da.
  • Karanlık madde olmazsa olmazım

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ComicsCİ

    Madde-Anti Madde Sorunsalı zaten kaç senedir Big Bang teorisinin en büyük sorunsallarından birisi .. Big Bang kusursuz bir teori değil olamaz da zaten ..



    Düzlük Problemi , Ufuk Problemi , Monopol Problemleri vs ..



    Zaten bilinen bir sorunsalı tekrar gündeme getirmek saçma ..

    Burada bilinen bir problemi dile getirmenin yanında, problemin deneysel olarak izahı drumu var. Madde ve antimaddeyi birbirinden ayırmanın bir yolu yok. Bunun mümkün olması en muhtemel yeri, bir karadeliğin olay ufkunun dibidir. Evrende kendiliğinden oluşan madde-antimadde çiftlerinden birinin, karadeliğin çekimine kapılarak karadeliğe düşmesi, diğerinin ise olay ufkundan kaçarak uzaya savrulması mümkün olabilir. Bu durumda karadeliklerin cüzi miktarda ışıma yapması, içine kaçan antimadde nedeniyle de kütle kaybetmesi mümkündür. İşte bu olayın adı Hawking ışımasıdır. Belki de büyük patlama noktasında, büyük patlama anında dev bir karadelik oluştu. Kaçamayan anti madde o karadeliğin içinde hapis kaldı. Acaba bu karadeliğin içinde, bizim ikizimiz olan bir evren mi var? Acaba benim ikizim şu an o karadeliğin içindeki evrende mi yaşıyor? Benim tüm atomların, ikizimin atomlarıyla dolanık halde mi? Sorulacak çok soru var.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Big Bang'in diğer en büyük sorunu "Kuantum Kütle Çekim Teorisi Eksikliği Sorunsalı" ..



    Kütleçekim kuvvetinin makro ve mikro düzeylerini bağdaştıramadılar ..



    Fakat bu teori için anahtar parçacık olan "Graviton" kesinlikle keşfedilmek zorunda .. Keşfedilirse yüzyılın fizik sorunlarından birisi aşılmış olacak ..



    2012'ye kadar Higgs Bozonu keşfedilemez , yok öyle bir parçacık diyenler keşfedildikten sonra sustu .. Graviton da keşfedilecektir fakat CERN'den bile daha gelişmiş accelerator lazım bunun için ..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.