Şimdi Ara

citroen sizce nasil araba? (5. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
302
Cevap
2
Favori
164.647
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Merhabalar. C3 alacak arkadaşım bana C3 ü sormuş. Öncelikle şunu belirteyim C3 kendi sınıfında emsallerine göre kronik sorunları olmayan rahat ve dizaynınıda citroenin efsanevi 2CV modelinden alan bir araba. Hdi motor o büyüklükteki bir kasa için yeterli oluyor. Zaten fazla ağır olmayan bir kasa ile yüksek süratlara çıkmanızı citroen de olsa tavsiye etmem. Her nekadar bazı arkadaşlar modifiyeden kalkıştan yok efendim 180 beygir güç 800 kg araba falan desede siz onlara bakmayın. O arkadaşlar gerçeklerden uzak hayal aleminde yaşayan insanlar. Bir arabanın kullanılış şekli sadece kalkıştan ibaret değildir. Bu devirde insanlar ne kadar zorluklarla paralar kazanıp araba alıyorlar ondan sonra birisi çıkıp diyorki araban kalkışta kaç boy fark yiyor gibi saçma sapan tartışmalar çıkarıyor. Bir araba alırken arabanın size sunacağı maksimum fayda ve mininum harcama düşünülür. C3 e ne kadar km ve kaçyıl sorunsuz binebilirsiniz bunu düşünün. En önemli kısım motordur. Motor yönünden hiçbir sıkıntı yaşamazsınız. Hdi motorlar zaten ilk olarak daha doğrusu fikir olarak Citroen tarafından ortaya konmuştur ve daha sonra peugeot ile beraber ortak kullanılmıştır. Türkiyede ise herzanman olduğu gibi Baylasın pasif kalması sonucu bu motorlar peugeot ya mal edilmiştir. Motorun rutin bakımlarını yaparsanız ve çok fazla devirli kullanmazsanız size hiçbir sorun çıkarmaz. Biliyorsunuz dizel motorlar ne kadar yeni nesilde olsa deviri sevmez. Zaten HDİ dediğimizde bir nevi turbo dur. (high pressure diesel injection= yüksek basınçlı dizel enjeksiyon). Yüksek basıncı sağlayan turbo ünitesidir. Amacı ise düşük devirlerde yüksek tork yani yüksek çekiş gücü elde etmektir. Kaporta kalitesi olarak bir saxo kadar kaliteli değildir çünkü günümüzdeki birçok otomobil gibi üretim maliyetleri düşünülerek üretilmiştir. Herhangi bir pas veya boya sorunu yaşamazsınız ama mesela zaman içinde tıkırtılar falan oluşabilir. Bunlar çok kayda değer şeyler olmayacaktır ama bazı arkadaşlar en ufak bir tıkırtıdan bile rahatsız olduğu için bunları abarta abarta yazmaktadır. tabi bunlar birazda sizin kullanım tarzınıza bağlıdır. Kasis çukur ne gelirse dere tepe dümdüz giderseniz fren yapma ihtiyacı duymazsanız en kaliteli arabada bile bir müddet sonra tıkırtılar başlayacaktır. Gelelim C3 ün en sık şikayet edilen elektronik aksamına. Yerli yersiz yana arıza lambası veya başka elektronik aksaklıklar. Bu konuda da yine gelecem kullanım tarzına. Bir C3 kullanıcısı diyorki benim arabam da hiçbir arıza sorun yok birisi diyorki her ay servisteyim. Fabrikasyon üretilen bir üründe üstelik neredeyse tamamına yakını robotlar tarafından montajlanan bir üründe niye bu kadar farklılıklar olsunki. Günümüzdeki birçok arabada elektronik aksamlar arabanın her noktasında görev almıştır. Motor yönetyim sisteminden tutunda fren sistemi süspansiyon sistemi egsoz sistemi yol bilgisayarı ve sayamadığım biçok unsur. Sonuçta bu elektronik aksamların temelinde mikroçipler vardır. Ve bu mikroçipler lehimlerle devreler haline getirilip çeşitli yazılımlarla programlanıp arabalara montajı yapılır. Şimdi 2 sürücü düşünün. Birisi arabasını aldı yola çıktı gayet itinalı kullanıyor birisi ise demin yazdığım gibi dere tepe dümdüz gidiyor. Ondan sonra fazla değil bir tane lehim kopuyor. Arıza lambası yanıyor. Servise gidiyor. Elektronik arıza olduğu için arıza kaydı cihaza bağlanıp alınıyor arıza kaydı cihazla sıfırlanıyor (araç halen hareketsiz). Olay çözüldü sanılıyor yola çıkıpta araç harekete geçince tekrar aynı durum oluşuyor. Hatta bazen öyle önemli devrelerde bu kopmalar oluyorki o zamanda araç yolda kalıyor. Sanmayınki bu sadece C3 te oluyor. Bütün araçlarda bütün markalarda bütün modellerde aynı şikayetler var. Mercedes le bile yolda kaldık bu tür bir arıza yüzünden. Tek suçumuz bir çukura hızlı girmek olmuştu ve Erzurum dan Karsa giderken dağın başında kaldık. Bu konuda malesef Türkiye yol şartlarında yapacak bişey yok. Biz sürücülere bu konuda çok şey düşüyor. Ya da elektronik aksamı az olan eski arabaları seçeceğiz. İşin temelinde birazda şu yatıyor. Citroende elektronik aksam çok fazla. En basitinden göstergeler bile tamamen dijital. Türkiye şartlarında biraz narin kalıyor bunun üstüne birde hor kullanımeklenince olay patlak veriyor. Aman yinede C3 alınmaya ve kullanılmaya değer bir araba. Her nekadar biz klasikçiler C6 hariç C serisini Citroen saymasakta C3 efsanevi 2CV nin torunu olduğu için C3 ü seviyoruz ve kaliteli buluyoruz. Bu arada yazmayı unutmuşum yürüyen aksam, ön takım, süspansiyonlar bunlardan ise hiç korkmayın. Normal kullanımda en az 150.000 km size hiç sorun çıkarmazlar. 20 binde bir rot-balans yaptırırsınız yeterli olur. Güvenlik olarak zaten çarpışma testlerinden iyi sonuçlar almış kendini ispatlamıştır. Konfor olarak geniş bir donanım paketi standart olarak sunulmuştur. Maddi gücünüz doğrultusunda ekstra opsiyon paketler alabilirsiniz. Tasarruflu olması birazda size bağlıdır ama emsalleri içinde en iyisidir. Tam gaz kalkışlardan ve 130 km üstündeki hızlardan kaçınırsanız son derece ekonomiktir. 140 ve üstüne çıkınca biraz kesenin ağzını açmanız gerekir. Alırsanız hayırlı olsun diyorum yinede kafanıza takılan bir şey olursa sorabilirsiniz. Selamlar saygılar.




  • çok çok teşekkür ederim,saolun varolun oldukça ciddi ve aydınlatıcı bilgiler vermişsiniz...
    bi süre daha maddi durumu ayarlamak için beklemem gerekiyo daha sonra inş c3 üme kavuşacam...
    selam ve saygı ile...
  • Umbek444 selam, yazdığınız herşey için çok teşekkürler. Bugünlerde arabamı değiştirme kararı aldım ve aslında elimdeki seçenekler arasında C3 te bulunmakta. Bunun yanında seat ibiza ve grande punto da var. Bu araçlar biraz daha pahalı tabi. Benim daha çok merak ettiğim C3 ün 2006 modelini ve ortalama 10-15000 km deki bir aracını piyasadan 20-22,000 ytl aralığında alabilme imkanım olması ve biraz da fiyatının uygun gelmesi. Yani kötü bir model mi ki fiyat olarak <bence> çok uygun ? Bir de turbo aksamında kronik problemler olduğunu ve öyle bir durumda 4 ila 5000 ytl gibi bir masraf çıkarttığını duydum birkaç arkadaşımdan. Şu anki aracım hyundai accent ve açıkçası çok da memnun değilim. 2005 model olmasına karşın birsürü problem çıkarttı ne yazıkki. Bu yüzden fiyatları ve donanımları uygun olmasına rağmen getz i çok tercih etmiyorum. Seat ve punto da fiyat olarak biraz daha pahalı. İşte bu yüzden C3 e yönlendim. Fakat soru işaretlerini de size sormak istedim. Şimdiden teşekkürler...




  • Merhabalar. Sorunuzu cevaplayayım. C3 ün turbo problemi gibi kronik bir sorunu olduğunu hiç duymadım. Ama yine yazıyorum hep aynı şeyleri yazıyorum. Benim ilk citroen im ZX ti. Şu an o araba kardeşimde ve 190.000 km de. Yağ yakması yok motor ölçümlerini yaptırdım aşınma yok ön düzende süspansiyonlarda rot başlarında akslarda en ufak bir sorun yok. Onun yanında bazı ZX ler varki araba daha 80 binde ama haşat olnuş. Herşey kullanmaya bağlıdır. Arabanın kitapçığında yazanlara harfiyen uyacaksınız. Bakımlarını zamanında yaptıracaksınız arabayı zorlamayacaksınız. Şimdi bizim toplumda şu vardır. Hani bir atasözümüz var: KARGAYA YAVRUSU ŞAHİN GÖZÜKÜR diye. Adam 100 beygirlik bir araba alıp 200 beygirlik arabaya kafa tutuyor. Ondan sonra motor şanzuman diye bişey kalmıyor ve başlıyor dövünmeye. Arabanızın sınırlarını zorlamadığınız sürece bir sorun çıkmaz bundan emin olun. Bu arada en önemli konu arabayı 2.el alacağınız için her nekadar 15.000 de de olsa mutlaka yetkili bir serviste elektronik "citroen elite" cihazı ile kontrol ettirin. Zaten herhangi bir durum varsa o anda çıkacaktır. Hatta 2-3 servise götürün hepsi tamam derse hiç çekinmeden alabilirsiniz. Servislerdeki ustalardan da kullanırken dikkat etmeniz gerekenleri tekrar sorabilirsiniz. Şunu untmayın. Günümüzdeki modern teknoloji ile üretilen bir araba veya elektronik cihaz veya beyaz eşya her ne olursa, birisi diğerinden farklı değildir. Aynı C3 aynı üretim bandında binlerce üretiliyor. Üretim aşamalarında insan unsuru zaten çok az. Herşey bilgisayar sistemleri ile kontrol altında. Hal böyleyken değişik kalitelerde C3 çıkacak değilki. Benim C3 üm iyi seninki kötü diye bişey yok. Var olan şey "ben iyi kullamdım sen kötü kullandın" durumudur. C3 avrupada yüzbinlerce sattı Türkiye de binlerce sattı. Kötü bir araba olsa satışları durur satmaz. Özet olarak herşey kullanıma bağlıdır. Sizin burda ekstra dikkat edeceğiniz şey ise araç ikinci el olduğu için iyice kontrol ettirmektir. Hor kullanılmış bir araç emin olunki size sorunlar çıkaracaktır. Umarım sizi aydınlatmışımdır. BU arada C3 ile puntoyu kesinlikle aynı kefeye koymayın bu da benden size bir dost tavsiyesi. Fiat grubunun ürettiği arabalar zaten ortada. Selamlar saygılar.




  •  citroen  sizce nasil araba?






    buda benim xantia arkadaşlar gerçekten citroeni kullanmak ayrı bir zevk özellikle hidroaktif süspansiyon olanı kullanmaya başladığınzda farkı anlıyorsunz zaten umbek444 abimiz herşeyi açık açık anlatmışş kendisine teşekkür ederim ayrıca citroen çokk harika bir araba bence
  • Citroen C3 kullanıcısıyım. almak isteyen arkadaşlara tavsiye ederim. yol tutuş ve yakıt harika (km 0,12 ykrş). 100 den sonra hafif rüzgar alıyor içeri ama bu sorun sınıfındaki tüm araçlarda var. C3 kullanırken bozuk yollarda çok ağır gitmekte fayda zira hızlı şekilde geçerseniz ön taraftan sesler gelebilir. işte bu özelliği benim hiç hoşuma gitmiyor. C3 te sınıfının diğer kronik bir rahatsızlığı olan "direksiyon kutusundan gelen sesler" beni çokta rahatsız etmiyor. yedek parçası çok pahalı bir araba bunda en büyük etken ithal olması tabiki. geçenlerde benim aracın krank kasnağı değişti. yetkili servis parçaya 300,00 ytl işçilik içinde 40,00 ytl fiyat çekti. bende özel serviste orjinal kasnak+işçilik 200,00 ytl işi bitirdim. ha unutmadan dizel olmasına rağmen benim gördüğüm ve kullanıdğım en sessiz dizel. öleki arabanın çalışmasını duyan arkadaşlar bu arabanın dizel olduğuna inanmakta inat ediyorlar :) .




  • C3 kullanan arkadaşlara bir soru, göstergelerinin dijital olmasının kullanımda sağladığı bir dezavantaj var mı? Örneğin çabuk bozulma ihtimali veya ne bileyim gözleri çok yoruyor mu, ya da normal devir ve hız saatini arıyor musunuz? teşekkürler.
  • Selam,
    Bende Citroen Xsara 1.4 HDI kullanıyorm.Çok oturaklı sağlam yol tutuşu süper bir araba.130kuruş yakması da cabası.Ama ikinci eli problemli diyolar.15 yıl rahat binilecek bir araba.Ama üretimi durdu bende değiştirip Şimdi 407 almayı düşünüyorum.pejo 307 ye değişmem ama.[simage][/simage]
    Orjinalden alıntı: freesolcerman

    [simage][/simage]
  • quote:

    Orjinalden alıntı: freesolcerman

    C3 kullanan arkadaşlara bir soru, göstergelerinin dijital olmasının kullanımda sağladığı bir dezavantaj var mı? Örneğin çabuk bozulma ihtimali veya ne bileyim gözleri çok yoruyor mu, ya da normal devir ve hız saatini arıyor musunuz? teşekkürler.


    ben normal hız saatini aramıyorum. bence digital olmasının hiç bir artı değeri yok. c3 de devir saati ibreli.
  • "CİTROEN BİR TARAFA DİĞERLERİ BİR TARAFA."
    İşte biz buna fanatizm diyoruz:)
    Bir de "boynum kıldan eğri" değil, "ince" olur. Ya da şöyle bir rivayet var: Deveye "boynun neden eğri?" diye sormuşlar, "nerem doğru ki?" diye cevap vermiş.

    quote:

    Orjinalden alıntı: umbek444

    Arkadaşlar hepinize merhaba. Yaşım 33 en az 20 çeşit araba kullandım. Hız aşığıyım. Başıma bu yüzden çok işler de geldi. Ama size şunu söyleyeyim. Citroeni burda sayfalarca anlatsam günlerce okusanız yine de anlayamazsınız TAAA Kİ bir citroen kullanana kadar. Bolu ankara otoyolunda cankurtarandaki virajlara porsche ferrari veya benzeri spor arabalar dışında 230 km hızla girebilecek bir araba varmı. Bilen varsa yazsın arkadaşlar. 2006 model bmw 7 serisi ile denedim 190 la girdim gösterge tablosunda 200 tane ışık yandı ESP devreye girmese ölüyordum. 3 sene önce E 200 kompresörle denedim 180 le yine aynı olay oldu. Meşhur subaru impreza ile denedim maksimum 210. O da 210 tam sınır. 215 olsa savrulacak ve o hızda sağ çıkman imkansız. Citroen i beğenmeyip tipsiz diyen arkadaşlar beğenmediğiniz citroen lerin tamamına yakını piyasaya çıktığı ilk yıl yılın otomobili olmuşlardır. Hatta o en tipsiz denilen CX 1976-1977 de almanya da en iyi tasarım ödülünü almıştır. İnanmayan araştırsın. Citroen XM 1990 da çıkmış ve 14 ülkeden toplam 20 ye yakın ödül almıştır. Tabi yılın otomobili olmasının dışında. Otomobil tarihindeki "ilk" leri bir araştırın bakalım herşeyi burda yazarsam hazıra konarsınız biraz araştırın sizde öğrenin. Mesela ilk disk frenleri ilk önden çekişi ilk torsiyon çubuklarını ilk direksiyonla beraber yönlenen farları ilk tam elektronik enjekisyon sistemini falan hangi firma bulmuş. Opel Ford Volkswagen gibi alman otomobillerinin kaba saba tiplerinden birbirine benzeyen tasarımlarından bıkmadıysanız devam edin. Citroen e peugeout nun yan sanayisi diyen arkadaşım 15 sene önce peugeout ne durumdaydı da sonra niye parladı bir düşün bakalım. Citroen 1960 tan beri öyle arabalar yaptıki mesela bir debriyaj balatası 260.000 km gitti veya bir fren balatasını insanlar kullana kullana bitiremedi ve firma yedek parça satamadığı için battı. sonra da peugeout hali hazırdaki yüksek teknolojiyi kaçırmamak için michelin le beraber firmayı satın aldı. 1998 de hidro-pnömatik süspansiyon için cherysler bir ton para teklif etti sadece üst sınıf makam araçlarında kullanmak istedi ama citroenin kabul etmedi. PATENT HAKKI BENİMDİR KİMSE KULLANAMAZ diyerek peugeout ya bile vermedi. Alman arabalarındaki elektronik sistemleri çıkartıp bi hayal edin birde Citroen deki elektronik aksamları çıkartıp bir hayal edin. Mesela en basiti 1960 model bir DS İLE yine 1960 model bir mercedes S serisini veya BMW veya AUDİ veya FORD un en üst modellerini karşılaştırın. Bir tarafta 3 tekerle gidebilen disk frenlere torsiyon çubuklarına anti-roll barlara vs. sahip bir araba bir tarafta bunların hepsinden yoksun arabalar. Bugün bile bitmemiş yenilikler. C4 teki direksiyon sistemi ilk kez C5 te kullanılan şerit ihlalinde koltuk titreşimi gibi birçok yenilik getirildi son bikaç senede. Şimdi konuşun arkadaşlar. Olay C4-focus yok efendim C3-corsa olayı değil yazdıklarımı çürütecek arkadaş varsa boynum kıldan eğri. Çocukluğumdan beri yerli yabancı her ay her hafta dergi alırım (artık eşim çıldırıyor bir odayı sadece kütüphane yaptım ve kitaplık koyacak yer bitti ama benim dergi almam bitmiyor) Rolls-Royce dahil aşağı yukarı tüm arabaların katalogları var elimde bu kadar okumuşum en az 1 milyon km yol yapmışımdır çok değişik nadir arabalar dahil birçok araba kullanmışımdır ama bildiğim bir şey vardır. Çok özel arabalar hariç CİTROEN BİR TARAFA DİĞERLERİ BİR TARAFA. İnanmayan bir V6 XM veya BİR V6 XANTİA veya bir V6 C5 alıp denesin. Başka sorusu olan varsa cevaplarım. Hepinize kazasız belasız günler diler sevgilerimi saygılarımı sunarım.




  • Arkadaşlar bu arada bişey unutmuşum. Söz develerden falan açılmış onları okuyunca aklıma geldi. Japon arabaları nın sanayilerdeki ustalar arasındaki adı nedir biliyormusunuz: KONFORLU TABUT. İlgilenenlere duyurulur.
  • Söz develerden falan açılmadı, develere geldi. Ama cevap 2 ay sonra geliyor. Neyse, sözün develere gelmesinin nedeni de "boynum kıldan eğri" gibi özgün bir deyimin güzel Türkçe'mizi bozmasını önlemekti. Yoksa bu topikte söz konusu olan deve değil Citroen'dir. Hele sanayideki ustalar ve onların Japon arabaları hakkındaki nadide görüşleri hiç söz konusu değildir; japon arabaları mevzuu, bilinçaltı yerleşmiş bir psiko fobinin ya da complexe d'infériorité'nin dışavurumu olabilir.
    Selamlar.
  • citroen tartışılmaz bir araba hele c4 tamamen bi aşk
  • Ultra felsefik ve entellektüel arkadaşım ben hayal dünyasını değil gerçekleri konuşuyorum. Ayrıca citroen için değil genel anlamda Avrupa üretimi arabalar için konuşuyorum. Aynı sınıfta aynı motor hacminde aynı donanımda ve aynı ölçülerde bir uzak doğu arabası ile avrupa arabanın ağırlıklarına bakın bakalım hangisi daha ağır. Biraz zekası olan bu ağırlık farkının kullanılan sacın kalınlığından kaynaklandığını anlayacaktır. Sanayideki usatalar bu işin emekçileridir. İstediğiniz kaporta ustasına sorabilirsiniz. Her gün sac çekiçleyen bu ustalarmı daha iyi bilir bizmi daha iyi biliriz. Son olarak hadi diyelimki onlar da bilmiyor. Euro NCAP testlerine bir bakalım. Mesela hondanın legend modeli dışında bir tane bile 5 YILDIZ aldığı model yok. Ama ne hikmetse Citroen C4, C5, C6 ve C4 Picasso 5 Yıldız diğer yeni modellerin tamamıda 4 Yıldız almış. Görmek isteyen için:

    http://www.euroncap.com/home.aspx


    Ben yalancıyım işi bilmiyorum ustalarda yalancı işi bilmiyorlar peki Euro NCAP???. Onlarda mı bu çarpışma testlerini uydurup yalandan yapıyorlar. Daha fazla söze gerek varmı bilmem artık. Hepinize iyi günler.




  • Japon arabaları mevzuuna niye daldınız, anlamadım. Yolda sizi üzecek bir şey mi yaptılar?
  • citoen denince aklıma konfor( hidropünomatik süspansiyon nedeniyle galiba) ve teknoloji geliyor. bazı tasarımları da gerçekten hoş.
  • Yolda üzemediler ama motorsporlarında çok üzüldük. Mesela geçenyıl Sebastian Loeb kolu kırılmasına rağmen birinci oldu. Keşke olmasaydıda mesela subaru takımı birinci olsaydı. Hep citroen hep citroen olmazki yani. Yazık subaruya. Çok üzülüyorum. Keza formula 1 de de hiç birincilikleri yok japonların yazık değilmi onlara. İnsanın ağlayası geliyor. Böylede olmazki ama. Neyse belki yakında uzakdoğu arabaları için bir şampiyona düzenlenirde garipler derece alırlar.
  • Citroen'in ralli sporlarındaki başarıları elbette ortada. Ancak -sözü ısrarla Japonlara getirdiğiniz için söylüyorum- bu başarılar, Japonlarınkini (Subaru, Evo) görmemeyi gerektirmez.
    Dakar Rallisini, yanılmıyorsam, 12 yıldır Mitsubishi Pajero kazanıyor.
    "Keza formula 1 de de hiç birincilikleri yok japonların yazık değilmi onlara. İnsanın ağlayası geliyor. Böylede olmazki ama." diyerek yine berbat bir Türkçe ile bilgi yanlışları yapıyorsunuz. Bi zahmet, 1985-1992 arasında Formula 1'de hangi marka, hangi motorla efsane olmuş, bakıverin. Senna'nın kullandığı otomobilin direksiyon göbeğindeki logo, pek çok şeyi söyler.
    Ama siz yine de bırakın Japon arabalarını; konuya dönün en iyisi.
    "Citroen sizce nasil araba?"
    Bence Fransız arabaları içinde en tercih edilebilir olanı.
  • SONUNDA DOĞRUYU BULDUNUZ TEBRİKLER. Türkçem iyi olmayabilir ama araba konusunda bilgimin iyi olduğunu düşünüyorum. Eski arabalarım arasında toyota corolla ve honda civic de vardı. Ama inanın ikiside beni hasta ettiler ve sattım. Kabine gürültü almaları ve yol tutuş poblemleri hiç bitmedi. 2007 model arabadada aynı 95 model arabadada aynı. Eczacıyım ve reprezant arkadaşlardan hem honda civic hemde toyota corolla kullananlar var. Benim araba konusundaki hassasiyetimi bildikleri için bana mal satabilmek umuduyla arabalarını kullanmama izin veriyorlar. Kullanıyorum ve kendi kendime şunu sormadan edemiyorum. Japonlar bir çok konuda dünya deviyken neden otomobil konusunda avrupalı üreticilerin kalitesine çıkamıyorlar. Acaba ucuz fiyat politikasını korumak içinmi yoksa bilmediğimiz başka şeylermi var. Yani bunu düşünmüyor değilim ama cevabı yok gibi bişey. Önceki yazılarımda okuduysanız kullanmadığım araba yok denecek kadar az ama inanın citroen çok farklı. Burda yazmak ne kadar doğru ama honda civic i satmamın nedeni büyük bir kazaydı. O dönemde 2 arabam vardı ve birisi citoren bx ti. Onunla 120 ile girdiğim bir viraja honda ile 100 le girdim ve savruldum. Savrulunca yol kenarındaki bir kayaya yandan çarptım ve Allah a şükür kurtuldum. O kaya olmasaydı 70 metrelik uçuruma uçup ölüyordum. Araba pert oldu. O haliyle sattım ve birdaha japon arabalarının yanından dahi geçmedim. Yanlış anlamayın sizin şahsınıza yönelik bir durum yok ama ben japon arabası denince artık tüylerim diken diken oluyor. Şunu inkar etmiyorum. Japonlar çok iyi motor üretiyorlar. Örneğin mazda motorları dünyanın en uzun ömürlü motorları. (normal kullanımda 700.000 km) Ama herşey motor değil. Ailemizi, çocuklarımızı taşıyoruz arabalarımızla. Güvenlik de önemli değilmi sizce. Türkiye yollarının durumu zaten ortada. C4 için bişey söylemiyorum ama bizim yollarımızda HİDRO-PNÖMATİK li citroen ler (bx, cx, xantia, xm, C5, C6) kadar iyi yol tutan bir araba yok. Anadolu da, karadenizde, doğuda öyle yollar varki bir anda ters eğimli bir viraj veya viraj içinde umulmadık bir kasis gibi tabiri caizse bubi tuzakları var. Hızlı değilseniz bir şekilde kurtuluyorsunuz zaten çok tehlikeli bir durum da olmuyor ama hızlıysanız kurtulma şansınız yok denecek kadar az oluyor ve burda iş tamamen süspansiyona düşüyor. Hidro-pnömatik süspansiyonun verdiği sürüş zevki bambaşka bişey. Bunu ancak yaşayan bilir. İnşallah birgün deneme fırsatınız olur. Tabi kısacık test sürüşlerini saymıyorum. En az 500 km uzunyol yapmalısınızki ne anlatmak istediğimi anlayabilesiniz. Saygılar.




  • Kaza için geçmiş olsun kardeş, Allah bir daha kimseye göstermesin.
    Doğruyu bulma konusunu bir espri olarak kabul ediyorum. Zaten hiçbir zaman doğru olanı -bilerek- inkar etmedim.
    10 yıllık Honda kullanıcısı olarak yol tutuş konusundaki eleştirilerinize katılmıyorum. Ama yeri bu forum olmadığı için bir şey demiyorum. İlgili forumda (Honda) pek çok şey yazıldı zaten.
    İstatistik yarıştırmak ya da x marka aracı göklere çıkarmak pek mantıklı değil. Benim ilk eleştirim marka fanatikliği konusundaydı.
    Fakat geçek hayatta hiç tanımadığım biri olarak, size karşı kırıcı olmamışımdır inşaallah.
    Selamlar, saygılar.
  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.