Dev ISS'lerimizin Sansür Sevdası

Vodafone'a, Türk.net'e yetersiz yatırımları, geri kaldıkları bir çok şey için kızardım ve kızmaya devam ediyorum fakat söz konusu sansür ve site engellemeler olunca ülkemizde öyle tezat bir durum var ki anlayamıyorum. Türk Telekom ve Turkcell, anayasal bir kanun gibi politikanın yasaklarını şakkadanak uygularken bu alternatif firmalar ister büyük olsun ister küçük müşterilerine "bilgi ve iletişim özgürlüklerini" kısıtlı bütçelerine, gelirlerine rağmen sağlayabiliyorken Türk Telekom ve Turkcell neden aynısını yapamıyor, yapmak istemiyor anlayamıyorum.

Bu hukuksal, resmi bir sorun olsa Vodafone veya Türk.net politika ve mahkemeler ile kendi kendilerini karşı karşıya getirmek isterler mi? İstemezler baş edebilecek güce - büyüklüğe sahip değiller. E o zaman güzel devler Vodafone veya Türk.net bu kadar "güce itaat etmek" zorunda değilken sizin gibi yıllık geliri, müşteri sayısı milyonlar - milyarlar olan 2 dev olarak amaç ne? BTK yasaklarına uyulmadığında demek ki şirketler kapanmıyor, kapanmıyor demek ki hukuki böyle bir zemin yok. E para için mi vergi cezası yememek için mi nedir?

Ekşi, Vodafone'da açılıyor - Telekom'da, Turkcell'de açılmıyor. 10 milyondan fazla ev veya gsm müşterilerinizden çekinin, saygı gösterin. Politikadan, politikacılardan değil. Valla Vodafone'ın düşük hızları nedeni ile taahhüt bittiğinde Turkcell'den uygun bir tarife bulup geçmeyi istiyordum altyapısı, hızı daha iyi diye vazgeçmek zorunda kaldım. Altyapısı istediği kadar iyi olsun, politika "iletişim sağlamayacaksın" diye rica ettiğinde emredersiniz dedikten sonra eve kadar metro ethernet, 25 GBPS fiber kablo getirseler, 5G - 6G her mahalleye baz istasyonu inşa etseler de ne fayda sağlayacak ki?

Aynı iki dev firma söz konusu kendi çıkarları, gelirleri - giderleri olup İstanbul Belediyesi kendilerine İstanbul'da benim kurduğum altyapı şirketine dahil olup benim kurallarıma uyacaksınız diye ticari ve rekabete aykırı şeyler yaşandığında reste rest çekebiliyorlar ki İstanbul Belediyesi önce ki partiler döneminde de farklı şuan ki parti döneminde de ISS'lerin İstanbul'daki gelirlerinden daha fazla pay etmek isteyen dev güçlü bir belediye.

Sebebi çok basit Türk Telekom ve Turkcell, TVF'ye ait. Yöneticilerin tamamı malum partinin elemanı, doğal olarak sansürde BTK ile aynı hızda çalışıyorlar. Deprem felaketinde Twitter'ın kısıtlanma kararının iletilmesi ile en büyük "ISS'lerimizin" uygulaması arasında sadece 5 dakika var. Adeta zabıt katibinden hızlı çalışıyorlar.

Diğerlerinde böyle bir sorun yok yöneticiler talimatla oraya gelmemiş. Kimseye minnet borçları yok, işten atılırım derdi büyük oranda yok. Resmi bir mahkeme kararı olduğunda bana resmi olarak iletin bende engelleyeyim diyor Vodafone. Ülkemizdeki bürokrasi de yavaş işler Vodafone'a bir karar yazılı olarak iletilene kadar yasak kalkmış bile olabilir. Ortada resmi bir karar bile olmayabilir. Doğal olarak gidip resmi olmayan bir kararı uygulayın diye zorlayamazsınız. Türknet'te de sistem benzer ilerliyordur.

Olay tamamen minnet borcuyla alakalı. Örneğin ODTÜ mezunu mühendissiniz, bileğinizin hakkıyla yıllarca çalışarak, tecrübe kazanarak o göreve gelmişsiniz. Oradan gitseniz başka yerde iş bulmanız en fazla birkaç gün sürecek. Ben konuyla tamamen alakasızım, alanım bile farlı hiçbir tecrübem yok ama birden yönetici olmuşum doğal olarak bir minnet borcum olacak, kendimi borçlu hissedeceğim. Karşı çıksam işten çıkarılacağım ve başka bir iş bulsam bile asla eski mevkim olmayacak. BİM'de mağaza müdürü olamayacak adamların inanılmaz görevlere geldiği bir ülkeyiz artık.

Söylediklerinize ek olarak turkcell Süperonline da normalde şartlarda da sansür kısıtlama var biraz bölgesel ama özellikle yeni abonelerde gerçi eski bazı abonelerde de var ve bugün Süperonline a yeni abone olacak birisinin bu durumla karşılaşma olasılığı en az yüzde 51

vdsl daha konforlu fiber fiyatına olmasına rağmen özgürce rahat kaliteli internet deneyimi var en azından bende durum böyleydi ttnet vdsl kullanırken yasak olmadığı sürece sansür kısıtlama ile karşılaşmadım

verdikleri cihazlar zaten çöp tak kullan şeklinde ama Wi-Fi 6 falan performansları iyi ama hiç bir anlamı kalmıyor engelleri sansürleri aşmak için ekstra modem Router almak gerekiyor Keenetic gibi

Hız testleri hileli ya olması gerektiği gibi sonuçları gösteriyor ya da normalden yüksek sonuçlar çıkıyor yani olması gerektiği gibi hız sonuçları alındığında Türkiye sınırları içerisinde ama yurtdışı bağlantılarda sorunlar ortaya çıkıyor aşağıdaki konulardaki gibi

https://forum.donanimhaber.com/superonline-fiber-ultra-kati-sansur-ve-yavaslatma-teknolojisi--151733162

https://forum.donanimhaber.com/superonline-dan-uzak-durun-kesinlikle-bulasmayin--154529960

O konuda çeşitli dedikodular var. Superonline'ın sansür için Çin'den birkaç mühendis getirdiği ve Çin yapımı yazılımları kullandığı şeklinde. Dedikoduların dışında Turkcell ile ilgili bildiğim tek şey networklerinde kullandığı cihazların çok büyük bir kısmı Huawei ve ZTE'ye ait. Ve bu cihazlarda sansür uygulamak Avrupa'lı üreticilere göre daha kolay.

Örneğin TT, sansür için İsrail'li bir firmanın yazılımını kullanıyor lakin bu yazılım çok başarısız. O yüzden sansürü aşmakta daha kolay oluyor. Aynısını Huawei'de yapamazsınız adamlar sansürde level atlamış. Kullanıcı bazında servis kısıtlaması, engel sistemine geçmiş.

Hepimize geçmiş olsun ben Telekom'un bankalardan Varlık Fonuna geçtiğini ya unutmuşum yada görmemişim daha bankaların elinde diye aklımda kalmış. Bu iki şirkette yabancı hissedarların satış yapıp gitmesi, Türk Telekom'da hiç yabancı ortak kalmaması, Turkcell'de de sadece %19.8 oranında Rus yabancı yatırımı kalması iletişim sektörü için uzun vadede bakalım yatırımların ne kadar yavaşlamasına, eksilmesine neden olacak. ( Bu sansür, engellemeler dışında tabi )

Biz ülkemizde özelleştirme süreçlerindeki yanlışlıklardan dolayı kapitalizmi, rekabeti ve özelleştirmeyi kötü olarak görerek nasıl bir hata yaptığımızı önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde anlarız gibi geliyor. Döviz ve enflasyon ISS şirketlerine ve sektörüne de büyük sorun - bela oldu. Ek olarak dışarıdan bu şirketlere sermaye sağlayacak yabancı ortak kalmaması hiç iyi bir şey değil.

Dua edelim de önümüzdeki 3-5 yılda güzel fiyata ödenebilecek tutarlarda, rekabete açık bir şekilde uluslararası dev yatırım grupları, şirketleri talip olsun. Zira politikacılar için gsm ve internet en önemli "bedava" vergi kaynağı. İletişim ekmek - su - kömür, doğalgaz gibi bir şey değil diye çatır çutur ötv, kdv, özel iletişim vergisi ekliyorsun kimse de protesto edemiyor haliyle yiyecek, içecek, gıda, yakacak, kira fiyatlarından sıra interneti düşününceye kadar.

Bizde yıllarca bu şirketler özelleştirildi veya özel şirketler para hırsı ile yatırım yapmadılar parayı çatur çutur yediler gittiler gibi yanlış bir düşünce var. Bir çok yerde bu şirketler vdsl hatta adsl altyapısını "sırf sosyal iletişim" imkanı için fizibil görmeyip yenilemediler ne yazık ki. Tüm toplum tarafından protesto, tepki çekecek önemli bir konu adsl,vdsl ve fiber yatırım eksikliği olmadığı sürece devlet ve politika için bakalım internete sıra ne zaman gelir. Ekonomik sorunlar, deprem sonrası ekonomik kayıp ve yıkılan şehirler, binalardı derken 5g ve fiber yatırımları için en az 10 yıl ciddi bir şey beklemesek yeridir.

Turkcell'in hem port, hem data içeriğine sansür ve finansal - yük/trafik limitleme - kısıtlama gibi çeşitli agresif müdahaleleri var. Aynı zamanda diğer bir sorun Türk Telekom ile birbirlerinin omurgalarını geçmişten gelen "agresif rekabet" ile kullanmaya hem manevi - soyut nedenler ile hem de maddi nedenler ile kullanmıyorlar galiba. Ben şaka sanıyordum ama şehir içinde birbirlerinin altyapı - kablo kanallarını da kullanmıyorlar şaka gibi. Yani birinin kazı yapıp yerleştirdiği borudan diğerinin fiber borusu geçmiyor.

Polonya'da barınan ucuz bir vps'e kurduğum Wireguard VPN ile Frankurt'a olan ping testim 120'lerden 80-90'lara düşüyor. Fakat ne yalan söyleyeyim incik boncuk sorunlarına rağmen bir saygısızlık, bir terbiyesizlik olmadığı sürece özellikle ev internetinde Turkcell, Telekom'a göre benim için daha öncelikli. Telekom, altyapı - kurumsal hizmetler konusunda özelleştirmeden sonra biraz kendini geliştirmesine rağmen bireysel tüketiciye ne hizmet çeşitliliği ne alternatif sağlama konusunda Turkcell'in ciddi gerisinde.

Ruslar da TVF'nin yönetiminden şikayetçiydi şirkete 2 kez ihtar gönderdiler. Google'da arayınca bulursunuz. Bu arada Turkcell tarafını bilmiyorum ama TT için talipler vardı zaten bankalar satmaya niyetliydi Ooredo ve China Telecom teklif vermişti China Telecom'un teklifi düşük bulundu, Ooredo TVF'den daha fazla para vermeye hazırdı ama Ooredo'nun yönetim kademesinde çok fazla Avrupa'lı olması sebebiyle Hazine satışını istemedi. Birkaç ay sonra TVF 1 Milyar Dolar gibi bir rakama TT'yi aldı.

Bilerek bu iki şirketin satılmasını istemiyor. Diğer tarafta Ruslara kapıyı gösterdiler, ilerleyen dönemde TVF'nin Turkcell'in tek sahibi olacaktır. Çünkü sattığınız zaman internet üzerinde istediğiniz gibi otorite kuramıyorsunuz. Bunu iki şirkette de yaşadılar, o yüzden artık bu şirketleri satacaklarını zannetmiyorum. Çünkü sansür konusunda biz Araplar'ı geçtik artık yabancı şirketlere bile sansürü zorunlu kılıyoruz. Sansürün dozunu artırdığınızda itibarınızda kalmıyor Araplar bunu biliyor. Örneğin Oger iflas ettiğinde Saudi Telecom, Lübnan, Güney Afrika ve Arnavutluk'taki şirketleri aldı da neden Türk Telekom'u almadı? Bu mesela sorgulanması gerekiyor. Adamlar adeta gelsin bankalar el koysun diye bekledi.

Bence TT'nin backbone tarafını Araplar adam etti. Çünkü onlar gittikten sonra biz sözde verimlilik adına saçma sapan işlere giriştik. Bir Araplar döneminde kurulan GPON şebekelere bir de şimdikilere bakalım. Bu sözde kurdukları FTTH'nin sürdürülebilirliği yok 1 yıl önce kurduğu şebekeye adamlar yeniden yatırım yapıyor. ZTE doğru düzgün yazılım yapamıyor diye onlarla anlaşmayı sonlandırdık TVF geldi yeni anlaşma yaptılar. Ericsson SSG'leri ZTE ile değiştiriyorlar. Neyse ki hala aklı başında birkaç kişi kalmışta çekirdek şebekeye ZTE sokmak gibi bir hata yapmadılar.