Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
|
Hızlı 
Bildirim
- DonanımHaber Peugeot 407 Bilgi Ve Paylaşım Alanı - 10.YIL (Ana konu) (6. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Bu Konudaki Kullanıcılar:
8 Misafir (1 Mobil) - 7 Masaüstü, 
1 Mobil
1 Mobil
Giriş
Mesaj
-
-
quote:
Orjinalden alıntı: impress
kelin ilacı olsa başına sürerdi hesabı hangi peugeot yekili servisi araçları adam gibi tanıyor? bir işe yarasalardı aynı 407 nin ampul patlatması haricinde kapıları kilitleyince neden camları açtığını, sağ ön koltuğun durup duruken neden geriye gittiğini ve aklıma gelmeyen onlarsa sorununu bulurlardı.
bunların hiçbirine bir çözüm bulamadılar ama biz bulduk. markayı kötülemeye gerek yok. işin içinde olsaydınız benden daha fazla yazacağınıza emin olabilrsiniz. arabayı tanımak binip sürmek değildir siz daha ılımlı yaklaşsaydınız ben de size daha açıklayıcı olurdum. o zaman yazdıklarınız değerli olurdu. ilk yazdığınız yorumun bir değeri olduğunu düşünmüyorum.
Aslinda bu diyalogu daha fazla uzatma niyetinde degilim. Ama sohbetinizi begendim, kirici ve saldirgan degilsiniz. Ayrica biraz daha ugrasirsak alper cakan'in baslattigi bu güzel konu basliginda dördüncü sayfayi da açacagiz. Belki bu arada ben de su erlikten kurtulurum. En azindan onbasi olurum.
Dediginize göre ayni arabanin kapilarini kilitleyince camlari açiliyormus. Bu araba fabrikadan böyle mi cikti acaba? Zannetmem. Diyelim ki fabrikadan hatali cikti, o halde ilk sahibi garanti süresi boyunca bu hatanin farkina mi varmadi ? Vardiysa neden aninda gidip arabayi iade etmedi? Bu bahsettiginiz ihmal edilecek bir ariza degil ki ? Garanti süresi dolduktan sonra farkina varilacak bir sey de degil.
Bana kalirsa, bu araba fabrikadan böyle cikmadi. Cok daha sonra ehil olmayan birisi tarafindan orasi burasi kurcalandiktan sonra Allah çarpti böyle oldu: kapiyi kilitleyince camlari açmaya basladi.
Biliyorum yorumumun sizin için bir degeri yok, ama lütfen yine kisisel olarak algilamayin. Tekrar ediyorum : yazdiklarim size karsi degil, sizi tanimam etmem. Ben sadece Türkiye'de modifiye olayinin hafife alindigini düsünüyorum. Hepsi (evet marka ayirt etmeden hepsi) birer mühendislik harikasi olan otomobillerin ehil olmayan kisilerin elinde maymun edildigine inaniyorum.
Diyelim ki arabamiza yeni lastikler alacagiz. Buradaki forumlarda sayfalarca yorum okuyoruz. Kim ne kullanmis, memnun muymus, ses yapiyormuymus vs. Aralarinda neredeyse hiç fark olmayan markalar arasinda seçim yapmak için o kadar hassas davraniyoruz, kili kirk yariyoruz. Ya da diyelim ki arabayi kuafore götürecegiz. Sonax mi, olsun Ziebart mi diye, yine bir yigin arastiriyoruz. Ondan sonra bu kadar özendigimiz arabamizi yetkili servis disinda bir yere teslim ediyoruz ve üretenlerin düsünmedigi, öngörmedigi seyleri ekletiyoruz. Benim aklim bunu almiyor. Hepsi bu.
Yahu bu arada impress'le aramizdaki bu diyaloga katilacak baska kimse yok mu? Sanki birbirimize garezimiz varmis durumuna dustuk ikimiz de.
-
o araç garanti süresince yetkili servisten çıkmadı. 2 sene boyunca da ben bile dokunmadım bana demesine rağmen. garantisi varken dışarıda yaptırmak mantık dışı birşey. adamların yapmadığı şey yemediği halt kalmadı adama illallah dedirttiler artık.
bırakın da yapalım artık birşeyler. yetkili servis elemanlarının çok büyük bir çoğunluğu okuldan mezun olur servise girer. hiçbir tecrübesi yoktur arıza bulmak üstüne. orada beyinleri yıkanır. yedek parça çoktur alır takar aşır takar arızayı bulana kadar. nerede buldu arızayı, taktığı öteki parçalarla birlikte faturaya yazar.
sanayide arıza bulmaya çözmeye yönelik yetişmiş bir usta ile sadece makinaya bağlayıp çıkan arızaya göre değişim yapan bir sök tak ustasını da bir tutamayız elbette. emin olun yetkili servis hiçbir zaman çekirdekten yetişmiş bir usta ile başedemez.
yetkili servisi gözünüzde çok büyütmüşsünüz. ama emin olun bir sanayi ustasına o imkanlar verilse imkansızı yaratır. işin içinde olsaydınız keşke beni anlamanız daha kolay olurdu.
bir cevap daha yazarsanız on başı oluyorsunuz sanırım
ben bu olayı uzatmayacağım bir emek verdik ve gayet başarılı bir çalışma oldu. ben yaptığım işten memnunum ve sahibi de çok memnun. harkesin fikri ayrı olabilir önemli olan eleştirmeyi kırıcı olmadan yapmak.
selamlar saygılar...
-
Bana da söyleyecek birsey kalmadi impress.
Eline saglik.
Hayirlisiyla ben de onbasi pirpirini taktim.
Sagolasin. -
burası bilgi paylaşım alanı insanların laf atıştırması alanı değil arkadaşlar 
-
Bizi neden ladiginizi anlamadim tegmenim. Medeni sekilde, birbirimizi kirmadan görüslerimizi paylasiyoruz.
Fena mi oldu konu basligina da biraz hareket geldi. -
alper herkes medeni şekilde goruslerini paylaşıyor anlamış degilim ban nedenini ??? -
yani görüşden daha cok birbirleriyle tartışıyorlar bu takıldığım nokta -
quote:
Orjinalden alıntı: alper_cakan
yani görüşden daha cok birbirleriyle tartışıyorlar bu takıldığım nokta
o noktada takılmamanda fayda var.
Sonucta burası herkesin bilgi paylaşım yeri senin yada baskasının degil...
İnsanlar hakaret etmeden guzel guzel fikirlerini soyluyor..İnsanları kusturmekten başka
bir işe yaramaz bu soylemler...Eskisi gibi devam edelim arkadaşlar.. -
Hakaret olmadığı sürece küsme olmaz. önemli değil.
Aslında impress'in haklı olduğu bir taraf da var. Yetkili servis dışında da yetenekli, bilgili ustalar var. Buna diyeceğim yok. Benim asla yapmayacağım şey, yetkili serviste veya başka yerde, arabayı dizayn edenlerin düşünmediği veya öngörmediği bazı şeylerin arabaya eklenmesi veya araba dizayn edilirken eklenmiş birşeyin sonradan çıkarılması. Ya da mesela arabanın lastiklerinin büyütülmesi veya küçültülmesi. Bence bu doğrudan can güvenliğini tehlikeye atan birşey. Eğer sürekli şehir içinde dolaşıyorsan önemli değil tabi. Ama 17 inç tasarlanmış bir araca 15 inç takıp otoyola çıkarsan ve bakalım hangi hıza kadar çıkacağım diye deneme yaparsan, arkanda kalanlara yazık olur. Neyse kapatalım artık bu konuyu.
Bakın size ne anlatacağım. 10 gün kadar önce, güneşli bir gün. Arabayı kendi ellerimle daha yeni yıkamışım. Yıkamak fiili yetmez aslında full kuaför yapmışım. Akdeniz mavisi aslanım (407 SW) güneşte cayır cayır yanıyor. Cantlar sonax'ın verdiği parıltıyla bağırıyor. Amma ballandırdım be.
Sapanca'dan İzmit'e gidiyorum yan yoldan. Ailem de arabada. Baktım karşıdan aynı renk bir 407 sedan yaklaşıyor. Malum Türk insanı son yıllarda gri ve siyahtan başka arabaya binmez oldu. Şaşırdım tabii. İlk defa benimkiyle aynı renkten bir araba görüyorum. Çaktım bir sellektör. Karşıdaki de cevap verdi. Budur işte yahu dedim. Mavi Peugeot Kardeşiliği.
Aynı şeyi altında siyah bir passat varken yap bakalım. Karşıdan gelen adam "Bu herifin zoru ne lan" diye düşünür.
Kıssadan hisse : Kurttan korkmayacaksın, arasıra sürüden ayrılacaksın.
Arabaların teknik özellikleri (çok üst sınıf markalar hariç) artık birbirine çok yaklaştı. O yüzden hangi arabanın tipi hoşuna gidiyorsa ona bineceksin. Griye, siyaha takılıp kalmayacaksın. Hangi renk hoşuna gidiyorsa onu alacaksın. Hangisinin koltuğunda kendini şımartılmış hissediyorsan ona bineceksin. Özellikle ne yana baksan Passat, Jetta, Corolla gördüğün (%90'ı şirket aracıdır) Istanbul gibi şehirlerde sürüden ayrılacaksın. "Bu araba şirket arabası değil, her kuruşunu alnımın teriyle kendim kazandım ve gittim beğendiğim arabayı aldım" diyeceğin bir arabaya bineceksin.
Alın size bir tartışma konusu daha : Siyah ve grinin sıkıcı egemenliğinden ne zaman kurtulacağız? En çok tadir ettiğim kişiler de eşşek yüküyle para verip taxi rengi sarıyı tercih eden "Mini" sahipleri. Bravo.
Tartışma sırasında "renkler ve zevkler tartışılmaz" sloganının arkasına saklanmayın. Harbice söyleyin 407'ye kırmızı yakışmaz mı. Peki neden yollarda bir tane bile göremiyoruz.
PUG forumunda "408" konulu bir başlıkvar . Oraya girmenizi tavsiye ederim. Şu anda hazırlanan ve 407'nin yerini alacak olan 408. Araç galiba 2011'de Türkiye'de olacakmış. Kırmızı renk SW'ya bir bakın. Eğer 408 bu çizimdeki gibi olacaksa, işte baktığınız bu araç benim bir sonraki aracım olacak. Kırmızı 408 SW.
-
İMPRESS usta 407 ye bixenonu taktın tebrik ederim şık olmuşta bizim parkları bulamadın 
hani herkese haber saldın haber veriyordun bende senn yerine geliyordum=))ben farlara karartma yapacagım bu işlemden sonra buğu gibi bir sorunla karşılaşma ihtimalim nedir.iyi bir işçilikle bir sorun olmaz gibi geliyor.kolay gelsin.
-
quote:
Orjinalden alıntı: THY179
Hakaret olmadığı sürece küsme olmaz. önemli değil.
Aslında impress'in haklı olduğu bir taraf da var. Yetkili servis dışında da yetenekli, bilgili ustalar var. Buna diyeceğim yok. Benim asla yapmayacağım şey, yetkili serviste veya başka yerde, arabayı dizayn edenlerin düşünmediği veya öngörmediği bazı şeylerin arabaya eklenmesi veya araba dizayn edilirken eklenmiş birşeyin sonradan çıkarılması. Ya da mesela arabanın lastiklerinin büyütülmesi veya küçültülmesi. Bence bu doğrudan can güvenliğini tehlikeye atan birşey. Eğer sürekli şehir içinde dolaşıyorsan önemli değil tabi. Ama 17 inç tasarlanmış bir araca 15 inç takıp otoyola çıkarsan ve bakalım hangi hıza kadar çıkacağım diye deneme yaparsan, arkanda kalanlara yazık olur. Neyse kapatalım artık bu konuyu.
Bakın size ne anlatacağım. 10 gün kadar önce, güneşli bir gün. Arabayı kendi ellerimle daha yeni yıkamışım. Yıkamak fiili yetmez aslında full kuaför yapmışım. Akdeniz mavisi aslanım (407 SW) güneşte cayır cayır yanıyor. Cantlar sonax'ın verdiği parıltıyla bağırıyor. Amma ballandırdım be.
Sapanca'dan İzmit'e gidiyorum yan yoldan. Ailem de arabada. Baktım karşıdan aynı renk bir 407 sedan yaklaşıyor. Malum Türk insanı son yıllarda gri ve siyahtan başka arabaya binmez oldu. Şaşırdım tabii. İlk defa benimkiyle aynı renkten bir araba görüyorum. Çaktım bir sellektör. Karşıdaki de cevap verdi. Budur işte yahu dedim. Mavi Peugeot Kardeşiliği.
Aynı şeyi altında siyah bir passat varken yap bakalım. Karşıdan gelen adam "Bu herifin zoru ne lan" diye düşünür.
Kıssadan hisse : Kurttan korkmayacaksın, arasıra sürüden ayrılacaksın.
Arabaların teknik özellikleri (çok üst sınıf markalar hariç) artık birbirine çok yaklaştı. O yüzden hangi arabanın tipi hoşuna gidiyorsa ona bineceksin. Griye, siyaha takılıp kalmayacaksın. Hangi renk hoşuna gidiyorsa onu alacaksın. Hangisinin koltuğunda kendini şımartılmış hissediyorsan ona bineceksin. Özellikle ne yana baksan Passat, Jetta, Corolla gördüğün (%90'ı şirket aracıdır) Istanbul gibi şehirlerde sürüden ayrılacaksın. "Bu araba şirket arabası değil, her kuruşunu alnımın teriyle kendim kazandım ve gittim beğendiğim arabayı aldım" diyeceğin bir arabaya bineceksin.
Alın size bir tartışma konusu daha : Siyah ve grinin sıkıcı egemenliğinden ne zaman kurtulacağız? En çok tadir ettiğim kişiler de eşşek yüküyle para verip taxi rengi sarıyı tercih eden "Mini" sahipleri. Bravo.
Tartışma sırasında "renkler ve zevkler tartışılmaz" sloganının arkasına saklanmayın. Harbice söyleyin 407'ye kırmızı yakışmaz mı. Peki neden yollarda bir tane bile göremiyoruz.
PUG forumunda "408" konulu bir başlıkvar . Oraya girmenizi tavsiye ederim. Şu anda hazırlanan ve 407'nin yerini alacak olan 408. Araç galiba 2011'de Türkiye'de olacakmış. Kırmızı renk SW'ya bir bakın. Eğer 408 bu çizimdeki gibi olacaksa, işte baktığınız bu araç benim bir sonraki aracım olacak. Kırmızı 408 SW.
Katılıyorum tamamen sana benim araçta siyah alma nedenim yok keyfi
-
THY179
Eğer 407 de favorin ne deselerdi
407 SW Dynamic Akdeniz Mavi derdim Fakat Obsidien-İnci Siyah, Çelik Gri ve Alüminyum gri ağırlıkta satılmakta
Akdeniz Mavi bence çok güzel bir renk ama yıllarca Peugeot 'da bekledi ve kimse bu rengi bilmiyordu satılmadı. Daha sonrasında da renk gamından çıkartıldı.
Resim eklerseniz sevinirim çok güzel bir araca sahipsiniz. -
ben renk konusunda fanatik değilim.bence arabaya göre renkler değişebilir.örneğin ilk arabam 99 model mazda 323 türengi koyu yeşildi ve araç o kadar güzel görünüyodu ki.
ama aynı aracın gri olanı bana hiç bişey ifade etmiyodu.hatta gri bana göre aracı oldukça karaktersiz gösteriyodu.
407 im ise gri ve gözüm bu renkten başkasını görmüyo.yani renk birazda aracın modeline sınıfına göre değişebiliyo
yalnız eğer araç hakikaten güzelse ne renk olduğu çokta farketmez şahsen benim için
yalnız dikkat ederseniz koyu renkler aracın çizgilerindeki ince detayları ve gölge oyunlarını gizliyo. -
ha bu arada hazır renkten bahsetmişken dün aracımı bıraktığım yerde sağ çamuluğu üst tarafını birisi hafifçe çiziktirivermiş 
gördükçe cinlerim tepeme çıkıyo eğer araç siyah olsaydı bu manzara nasıl olurdu düşünmek bile istemem. -
oda ayrı bi durum her güzelin bi kusruvardır elbet -
lastiklerin havasını önler 36-arkalar 33 olarak ayarlattım bugün...lastikçideki ölçü ile benzinlikteki ölçü 2-3ps farketti...
bu arada benim araba da alüminyum gri...önceki arabam siyahtı ancak o zaman bir daha siyah almamaya karar vermiştim,kapalı garaj olmadıkça ben gibi titiz birinin siyaha binmesi gerçekten zor...
plaza'da gördüm,makyajlı 407'ye yeni renk koymuşlar;metalik koyu lacivert...bariz çok yakışmış...ben alırken olsaydı kesinlikle onu seçerdim... -
quote:
Orjinalden alıntı: OmerG
THY179
Eğer 407 de favorin ne deselerdi
407 SW Dynamic Akdeniz Mavi derdim Fakat Obsidien-İnci Siyah, Çelik Gri ve Alüminyum gri ağırlıkta satılmakta
Akdeniz Mavi bence çok güzel bir renk ama yıllarca Peugeot 'da bekledi ve kimse bu rengi bilmiyordu satılmadı. Daha sonrasında da renk gamından çıkartıldı.
Resim eklerseniz sevinirim çok güzel bir araca sahipsiniz.
Dediğiniz doğru. Benim arabam da aslında 2005 model ama trafiğe Eylül 2006'da çıkmış. Demek sağda solda bayağı yatmış. Geçenlerde birkaç foto çektim. Henüz makinadan bilgisayara indirmedim. Yakında buraya koyarım. Nazar etmezsiniz değil mi?
Bu arabayı bulmasaydım sıfır km 1.6 HDi alacaktım. Şans işte. Karşıma bu çıktı. 2.0 Hdi Dynamic Premium Manuel vites. Rengi de hoşuma gitti. Çok düşünmeden aldım arabayı. Sıfır alsaydım yine mavi almak isterdim. Ama o sırada stokta sadece siyah ve füme vardı.
Aslında Türk tüketicilerinin renk konusundaki bu tutuculuğu otomobil ithalatçılarının da işine geliyor. Fabrikaya sipariş geçerken listeyi siyah ve grinin bilumum renkleriyle dolduruyorlar. Stok yönetimi de, satış sonrası hizmet konusunda boya vesaire konuları da daha kolay oluyor. Markanın diğer ülkelerdeki web sayfalarına bakıyorsun, çeşit çeşit renk var. Türkiye'ye gelense siyah ve gri.
Ben çocukken sarı Renault 12'ler vardı. Açık kahverengi (devetüyü denirdi o renge) Murat 124'ler vardı. Boncuk mavisi Murat 131'ler vardı. Şimdi herkes siyaha döndü. O ne öyle makam arabası gibi.
Yollar renklensin artık.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi THY179 -- 9 Mayıs 2009; 22:48:20 >
-
benim arabayı alırken 1.6 executiveler gibi siyah köşe bentleri olanlardan sandım,ki hayatımda en hoşuma gitmeyen şey. siparişi verdim yoksa gri rengide hoş yada beyaz alıcaktım ama aldıkdan sonra araç geldikten sonra gördümki aracda o siyah iğrenç köşe bentleri yok,sonra pişman oldum ama sonradanda benim arabam her türlü güzel,her türlü üstün dedim.. -
benim de en cok hosuma giden renk siyah.. agir ton lu renkler buyuk araclari dahada bir harika yapiyor. buda benim aslanim. usta elin deymisken su benim aracada neon cubuklardan koysak. 
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi candan25 -- 11 Mayıs 2009; 11:30:17 >
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
