Şimdi Ara

Dünya'dan 637 ışık yılı uzaktaki gezegende gökkuşağı görüldü (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
41
Cevap
0
Favori
2.865
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
18 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Düşüncem de hiç bir şekilde çeliski yoktur. iddianı ispata davet ediyorum ama sen bariz bir şekilde ışık hızıyla seyahat edebiliyormuşuz gibi yorum yapıyorsun.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ThePiraeusHunter kullanıcısına yanıt

    okuduğunu anlamayan... bugün yok ama labaratuvar ortamında ışık hızına ulaşıldı... size kalsa ses hızıda aşılmazdı... ayada gidilmezdi...

  • Torlak Kemal kullanıcısına yanıt
    Cesaret demeyelim çünkü ben dincilere kendi anladıkları dilden ayetle kanıtlı kaynaklı cevap verince mesajım siliniyor.Bunların korkusu insanların sorgulayıp masallara inanmayı bırakmasından geliyor.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • OOO ona bakarsan bende 1827 ışık yılı ötede spacex roketi gördüm

  • @Torlak Kemal özellikle mesaj şikayet de edilmediği için denk gelinmiyordur. İlgili mesajı silip işlem de yaptım. Din tartışmanın yeri inanç bölümü. Bilim ve teknoloji bölümünün kapsamındaki bilim ve astronomi haber konularında devamlı din tartışması yapmakta ısrar eden hesaplar bölümden alıkoyulabilirler. Daha önce ana sayfa haber bölümünde veya diğer bölümlerde yapılmamış bir iş değil.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
  • Blitz. kullanıcısına yanıt

    Warp/Alcubierre drive ile ilgili pratik olduğu kadar - pratik zaten aşikar da - teorik zorluklar da mevcut. Bu teknolojiyi bir şekilde hayata geçirsen de uygulamada uzay zamanı bu denli manipüle etmenin yolculuk yapmayı alıkoyacak handikapları ve engelleri olabilir. Parçacıklar ve karadeliklere ilişkin handikaplar. Parçacıklar genelde bu "ışıktan hızlı" veya "ışık hızı" ulaşım yollarında çok baş belası. Bir jet uçağının yer solucanı misali çöl kumunun içinde gitmeye çalışması gibi düşünün. Paramparça olur. Aracın parçalanmasından daha iyimser ihtimaller yolcuların radyasyon zehirlenmesi ve ekipmanların yüksek enerjili çarpışmalarla bozulması. Warp sürücüsü gibi teknolojilerde karşımıza çıkabilecek başat bir sorun bu. Çoğalacak radyasyon yükü ve yüksek enerjili çarpışmalar. Çalıştırıldığı sırada büyük hadron çarpıştırıcısının içinde yol almak gibi de düşünebilirsiniz.


    Warp sürücüsü gibi varsayımsal uzay zaman manipülasyonlarının teorik kaynağı olan genel görelilik kuramı bir yandan karadelikler üretmeye de çok yatkın bir kuramdır. Genel görelilikte özel koşullar - biraz da teorinin kusurlarını ve sınırlarını yansıtır biçimde - hemen karadeliklere yol açabilir. Alcubierre motorunun ışıktan hızlı seyahat için uzay zamanı germesi onca parçacığı / aradaki kütleyi sıkıştırıp bir uzay zaman tekilliği oluşturabilir. Bunun da gemiye ne yapacağını söylememe gerek yok sanırım. Esasında bu ilgili karadeliğin kendisinden itici yapılabilir ama Alcubierre motorundan defalarca kez daha yavaş bir itki gücü sağlayacaktır. Bir de karadelik gibi elektrik yük yatkınlığı bazında nötr bir yerçekimsel garabeti idare etme sorunu mevcut. Yani karadeliğini ürettiğinde karadeliğini yönetmen çok zor. Karadeliğe - gelgit ve sürüklenme kuvvetleri nedeniyle paramparça olmadan - ayak uydurmalısın. Karadeliğin - veya başka bir yöntemin - aşırı hızlandırdığı bir nesnenin nasıl yavaşlatılacağı da ciddi bir soru işareti.


    Yani kağıt üstünde fizik bile daha işin pratiğine adım atmadan veya teknolojisini geliştirmeden karşımıza çözülmesi imkansız veya çok zor problemler dikiyor.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Nat, kimin ana haberler forumuna baktığını bilmeden yazdım. Tek tek kişileri değil, genel olarak sitenin yönetim anlayışını eleştirdim. Konu dini mesajlarla sınırlı değil, forumun genelinde bu tür konuyla ilgisi olmayan mesajlara karşı yönetimce alınmış bir önlem ya da tasarım yok. Ancak şikayet üzerine silindiğini bilmiyordum. Bundan sonra şikayet edeceğim. Bu tür mesajlar ilgili forumu zehirleyen, insanların mesaj yazma şevkini kıran mesajlar. Bu örneğimizde olduğu gibi, bir gezegene ulaşmayla ilgili teknik ve spesifik bir konuya ayetle yorum yapan birilerini görünce, konuyu nasıl ciddiye alıp sen de bir yorumda bulunabilirsin ki? Sorun ayetle de sınırlı değil, böyle teknik konularda geyik yapan bir sürü üye var. Adamın amacı bir şeyler öğrenmek ve bildiklerini aktarmak değil, konuya dalga geçmeye gelmiş. Bunların da şikayet edilince silineceğini umarak bol bol şikayet edeceğimden emin olabilirsin. yeter ki şikayet mekanizması çalışıyor olsun.





  • volkanadana V kullanıcısına yanıt

    Işık hızı esasında aşabileceğin bir hız değil. Uzay zamanın dokusuna veya alanlara ilişkin yapısal bir sınır. Kütleli diğer her şey gibi ışık koninde hapissin. Işık hızına ulaşman için özel görelilik kapsamında hiperbol uzay bağlamında sonsuz sürat açısı elde etmelisin, bu da sonsuz enerji demektir, imkansızdır. Farazi bir varsayımla böyle bir sınırsız enerji kaynağı bulsaydın bile kütlenin sonsuza, boyutunun sonsuz daralmaya gittiği bir senaryoda - bknz: Lorentz dönüşümleri - zaten sonunda - bu noktada genel göreliliği devreye sokarsak - Schwarzschild yarıçapının altına indirgenip bir tekilliğe çökmen - karadelikleşmen - anlamına gelir. Öncesinde zaten uzaydaki alanların parçacık ajitasyonları seni yüksek enerji çarpışmalarıyla tarumar edecektir.


    Doğada uzay zamanın veya fiziksel alanların temel dokusuyla oynayan bir takım hack'lerle "ışık kadar veya ışıktan hızlı" yer değiştirmek istiyorsak bir şekilde önümüzdeki tüm pürüzleri düzeltmeliyiz ama bence bu söylediğim gibi doğanın mevcut temel dokusuyla oynamaya çalışmak anlamına geliyor ve insanın ontolojik kabiliyetlerini aşıyor. Fizik yasaları bence bunu yapmamıza izin vermiyor. Işığın hızı, ışık konileri, karadelikler, tüm bu fenomenler doğayı manipüle edebilme kabiliyetimize sınır koyan bir takım kilitler gibiler. Bunları aşamıyoruz. Bir noktada karşımıza çıkıyorlar. Bunları aşmanın olgusal bir istisnası, misal kuantum dolanıklık olgusu. Ama dolanıklık bizim gibi klasik objelere değil, parçacıklara özgü ve parçacıkların alansallığını da ortaya koyan daha derin bir fiziksel arka planın göstergesi. Bir takım sahalarda lehimizde kullanılabilirler ama gene bunlara erişmemiz çok güç. Elleyebileceğimiz veya yeniden yazabileceğimiz şeyler değiller. Daha çok erişime kapalı kaynak kodlar gibiler.


    Biliyorum, biraz hayalleri yıkıyorum ama katı gerçekçi bir tavır denebilecek yaklaşımımla anladığım kadarıyla genel manzara bu. Kainat onu değiştirmemizden ziyade önce onu çok iyi anlamamızı istiyor.





  • Torlak Kemal kullanıcısına yanıt

    Anladığıma inanıyorum. Kişisel olarak üzerime aldım ama şahsımdan ziyade sorumluluk anlamında. Beni kişisel olarak yorumuna bağlayan bir sorumluluğum var. Eleştiri karşısında platformdaki sıfatım belli. Haliyle aksiyonsuz duramazdım. Yoksa estağfurullah.


    Geyik mesajlarına müdahale etmek biraz aşırıya kaçabilir. Geyiğin cinsine bağlı. Bir bilim konusunda dinle de dalga geçer gibi mesaj atılıyorsa müdahale edilebilir. Bir cesaret sorunu değil bu. Bu kadar büyük ve aktif bir sitede her bir olan biteni fark etme sorunu. Kullanıcının ama maksadım bu değildi veya iyiydi demesi de bir şey değiştirmez. Önemli olan mesajının içeriği. Nerede durduğu. Olduğu haliyle başkaları tarafından doğrudan nasıl algılanabileceği.


    Galileo Galilei'nin savunduğu gibi din ve bilim ayrı mevzular. İkisi aynı yerde olmaz. Birbirine karıştırılamaz. Bilim konusuna din getirilirse bilim de din de küçük düşürülür. Din farklı bir referans sistemi olduğu ve dinde birinci maksat zaten doğa yasalarını, doğanın dokusunu, varyasyonunu vs açıklamak olmadığı için bu insanı yanıltır. Kilise gayet inançlı bir Katolik de olan Galileo'nun bu tavsiyesini dikkate almadı. Almadığı gibi tam aksine - esasında bu bahsettiğim ve Güneş merkezci argümanları uyarınca resmiyette Dünya merkezciliği savunan Batlamyusçu ve Aristocu kilisenin otoritesinin ve itibarının sarsılma riskinden dolayı - Galileo'yu yargıladı ve suçlu buldu. Bugün tüm medeni dünya Galileo'yu haklı buluyor. 1992'de Papa II.Yuhanna Pavlos döneminde kilise de sonunda Galileo konusunda resmi bir özür dilemek zorunda kaldı. Bilimin meselesine dini ve dine dayandırdıkları ruhani siyasi otoritelerini sokma ısrarlardan dolayı tabiri caizse tükürdüklerini yaladılar.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • velvele V kullanıcısına yanıt
    cunku zeki insan her yeni ogrendigi bilgiye sevinir, arastirmak kesfetmek ogrenmek ister. kafasi basmayan oturdugu yerden sukreder.

  • Yaw ne laga luga yapıyon ne boş adam çıktın sen ya. Bi kere kütlesi olan bir şey teorik olarak zaten ışık hızına çıkamaz sadece yaklaşabilir. Size kalsa dediğin biz kimiz ?

    Ben yapılamaz edilemez demiyorum ki. sen ışık hızında seyahat ediliyormuş gibi yorum atıyon onu diyoruz biz. Belki gelecekte solucan delikleri vs olacak bilemiyoruz ki şu an


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • tmm sen burayı yok edip 637 ışık yılı uzaklıkta gördüğün gökkuşağına sevin.

  • ThePiraeusHunter kullanıcısına yanıt

    yapılamaz diyen sensin labarotuvar ortamında ışık hızına ulaşıldı... gelecek nesil ışık hızının katlarınada ulaşabilir...

  • Bak dostum gerçekten sabır sınırlarımı zorluyorsun.

    1. Sen,biz şu an ışık hızıyla seyahat edebiliyoruz gibi yorum yapmışsın o yüzden tartışmaya başladık.

    2. Ben kütlesi olan hiç bir parçacık ışık hızına ulaşamaz dedim şu an ki bilimsel gerçeklik bu yarın başka bir buluş olur ona uyarız.

    3. LABORATUVAR da ışık hızına ulaşan parçacık nötrino yani bu parçacığın kütlesi yok. Yani beni yanlislayan bir durum gene yok ortada.

    O yüzden yeter yani uzatma artık.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Birbirinize bu kadar haşin davranmanıza gerek bulunmuyor. O an haklı veya haksız çıkarız, önemli değil. Her zaman haklı olacağız veya hep haksızız diye bir şey yok. Işık hızına laboratuvar ortamında çıkıldı ile neyi kastediyorsunuz bilmiyorum. Herhangi bir kütleli nesne ise bu mümkün değil. Laboratuvar ortamında ışık hızında görülenler ya kütlesiz parçacıklardır - bir takım bozonlar gibi - veya elektron gibi o hıza yakın giden veya yaklaştırılan kütleli parçacıklardır - leptonlar, hadronlar vb. Nötrino ise ışık hızında gitmez, gidemez çünkü az miktarda kütle taşır ama o denli küçük bir kütle söz konusudur ki neredeyse ışık hızındadır. Bu anlamda ışıkla - fotonla - aralarında kayda değer bir fark bulunmaz. Bu çok zor etkileştikleri anlamına geldiği için nötrinoların tespit edilmesini çok zorlaştırır ama başta Güneş olmak yıldızların füzyon reaksiyonlarının ve başka kozmik olayların yan ürünleri olmalarından mütevellit muazzam miktarda nötrino her saniye içimizden geçip gider. İşte bu sayısız nötrino akışının diğer alışıldık madde parçacıklarıyla çok nadir etkileşimleri yeraltındaki izole tesislerde su dolu tanklarda tespit edilebiliyor. Not: Işık hızından kastım ışığın vakumdaki hızı ve izafiyet çerçevesindeki üst sınırıdır. Yoksa ışık parçacığının veya başka herhangi bir kütlesiz parçacığın salınım hızı değişik ortamlarda farklı olabilir. Mesela foton vakum ortamına nazarla suda daha yavaştır.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >




  • 637 ışık yılı yol katetmek insanoğlu için bugün de önümüzdeki en az 1000 yıl sonraki zaman diliminde de İMKANSIZ! Yani Gökkuşağı değil orada ne olursa olsun gidemeyecegiz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bundan 637 yıl önce tam o gün o gezegende bu olayın gerçekleşmesi bana çok garip geliyor. Bundan 637 yıl önce normal bir adam pazardan meyve sebze alırken o gezegende bu oluyordu mesela. Bu mesajımı yazarken de Evrende bir sürü şey gerçekleşti ve bu gerçekleşenleri bundan 1000 yıl sonra bilim insanları aynı bu şekilde keşfedecekler ve insanlar bu haberi aynı günümüzde forum sitelerine atmamız gibi bir şekilde paylaşacaklar. Ve onlarda aynı benim gibi "bu olay gerçekleşirken belki de 2024'de bir forum kullanıcısı şuanda düşündüğüm şey üzerine yazı yazıyordu." (ve evet yapıyordum, şuan yapıyorum) diye düşünecekler. İnanılmaz garip.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi atakcay -- 12 Nisan 2024; 3:43:41 >
  • Peki gidilmesinin imkansızlığından - ki aslında değil, sadece çok ama çok zor - ne ders çıkarmamız gerekiyor? Gözlemlememize engel değil. Bilakis çok sayıda gözlem yapmamız için bir teşvik, doğrudan gidip de yakından çok daha fazla bilgi toplayamadığımız için. Ne kadar çok gözlemlersen uzaklığı telafi edersin. Bunun yapmanın "Dünya ile ilgilenmekle veya ilgilenmemekle" kategorik bir ilişkisi yok. Kaynakları doğru yönetirsen onu da yaparsın, bunu da yaparsın. Kainat hakkında ne kadar çok bilgi sahibi olursan hem Dünya'nın hem de Dünya'daki olguların kainattaki muazzam varyasyon içerisinde yerini o kadar iyi anlarsın. Onun için başka bir gezegende gökkuşağı meydana geldiğini görmek, evrenin farklı köşelerinde farklı özelliklerde gökkuşakları olduğunu ve olabileceğini bilmek, Dünya'dakilerle karşılaştırarak ve Dünya'dakilerden de yola çıkarak kainattaki gökkuşağı oluşum mekanizmalarını ve gezegenden gezegene değişebilecek atmosfer dinamiklerini çözmek bence çok anlamlıdır. 637 ışık yılı pratikte "imkansız" bir mesafe ama kozmolojik uzay zaman ölçeklerinde aslında hiçbir şey. O kadar derin bir uzay bağlamı inceleniyor ki milyarlarca yıl önceki erken evren zamanlarına bile "gidilebiliyor". Zamanın doğasını bile tam bilmiyorken ve insan zihninin de bir ürünü gibi görünüyorken bir şeyin geçmişte yaşanmış oluşuna bu kadar takılmamanızı tavsiye ederim. Şu andan itibaren yaşadığınız her şey "geçmiş", yani bir anda veya süreçte yaşadığınız ve şimdi bile önem verdiğiniz geçmişte kalıyor zaten. Ama gene de bunlara belirli bir önem veriyoruz. Çünkü hafızamızı ve tarihi meydana getiriyorlar. Geçmişin bilgisi geleceğe yansıyor. Geleceği şekillendiriyor. Geleceğin gelişiyle beraber süreklilik algımızı oluşturuyorlar. Tüm bilimimiz aslında bilişselliğimize ve deneyimimize dayalı bu uzay zaman uzamsallığı üzerinde yükseliyor. Gerçeklik algımızı veya kurgumuzu sistematik bir tarzda modelleme şeklimize, yeni veriler ve bulgularla geliştirme faaliyetimize bilim diyoruz.

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Haklısınız hocam, parçacıklarla yarattığı problemle ilgili bir yazı okumuştum zamanında, araç durduğu an varmak istenilen gezegeni yokedebilecek güçte radyasyon yayabileceğinden bahsediyordu.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.