Şimdi Ara

Dünyanın değişmesi için anlatamadığım ne? Bir bakar mısınız?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
25
Cevap
0
Favori
1.450
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Her anne adayının nedeni bilinmeyen bir sorunu olmayan bebek sahibi olabilmesi çok ama çok önemli bir konudur. Her sağlıklı bebek dünya için yepyeni şanslar getirirken, Her sorunlu bebekte dünyanın geleceğinin kararması demektir.

    Dünya üzerinde her gün 250-800 bin arasında bebek doğmaktadır.
    Doğan bu bebeklerin en az 3500'ü görünür sakat olarak dünyaya gelmektedir.
    Yine her gün doğan bu bebeklerin en az 50bini sorunlu bebek olarak doğmaktadır. Bu kayıtlar Dünya sağlık örgütünün kayıtlarından alınmıştır.
    Dünyaya gelen her görünür sakat bebek için, kişi birey olana kadar harcanan para 1 ila 5 tirilyon arasında değişmektedir. Ve genelde bu harcamalar sosyal güvenlik kurumlartı tarafından karşılanmaktadır.
    Ve sonuçta çoğu zaman dünyaya görünür sakat olarak gelen bebek, birey olmadan tümden ızdırapla dolu bir hayat sonucu dünyadan ayrılmaktadır.
    Yine dünyaya gelen her sorunlu bebek için erişkin olana kadar 150 milyar ile 1 tirilyon arasında harcamalar yapılmaktadır.
    Bu rakamın ülkemize yansıması şudur.
    D.İ.E. nin açıkladığı rakamlara göre her 3 aileden birisi çocukları 6 yaşına gelene kadar sağlık için 50 milyar lira para harcamaktadırlar.
    Yani tersten ifade edersek, sorunlu bebeklerin dünyaya gelmesi engellenince her altı sene sonunda Ülkemizde yaşayan her 3 ailden birisi bir ev sahibi olabilecek demektir.

    Bu bireyler tüm hayatları boyunca sorunlarla boğuşarak hayatlarını idame ettirip dünyadan ayrılmaktadırlar.
    Birey olduklarında bile üretime katkıları düşük kalmaktadır.

    Yine sağlıklı olarak dünyaya gelen her birey için 21 ila 75 milyar civarında harcama yapılmaktadır. Sağlıklı bireylerin büyük çoğunluğu yapılan bu harcamaları üretime katkılarıyla dünyaya döndermektedirler. Öyleki sorunlu bireyelrinde yükü bu sağlıklı bireyelrin üretimiyle karşılanmaktadır.

    Bu değerlendirmeyi şu noktadan görünüz.
    100 kişinin çalıştığı bir işletmede hiç hastaneye gitmeden emekli olan insanlar vardır.
    Ayda bir gidenler vardır.
    Her hafta gidenler vardır.
    Hastane desteği ile çalışanlar vardır.
    Çalışanların desteği ile üretime hiç katkısı olmadan yaşayanlar vardır.

    Bu rakamlar ortadayken ve değişmezliği de kesinken her ANNE ADAYININ SADECE İLİŞKİYE GİRME ZAMANINI KULLANARAK SAĞLIKLI BİR BEBEĞE SAHİP OLMASININ ÖNEMİNİ neden anlatamıyorum.

    Her anne adayının sağlıklı bir bebeğe sahip olmasının dünyada açlığın sonu demek olduğunu neden anlatamıyorum.

    Anlatamadığım ne

    Sağlıklı bir çocuğa sahip olmak doğrudan anne ve baba adayının elindedir.
    Anne adayı en iyi spermi seçmekle mükellef olan bir vücut yapısına sahiptir.
    Gerçekte her kadında olan melekeler eşli yaşamdan dolayı şu an için fark edilmemektedir.
    Sağlıklı bir bebeğinin olmasını isteyen anne ve baba her şeyden önce girecekleri ilişki sonucu babadan gelecek spermlerin hareketli olanlarının tamamının anne adayında ki yumurta hücresinin başına gitme şansları olan zamanı bilmek zorundadırlar.
    Ben bu zamanın bilgilerini dünyaya hediye ettim. Tüm çırpınışlarıma rağmen 2 sene de kimseye anlatamadım. Ve 12 Mart 2005 günü verdiğim kararla bu zamanları verecek mini bir bilgisayar tasarladım.
    Bu zamanı doğrudan anne ve baba için hesaplayıp veren dünyadaki tek alet SCS cihazıdır.
    Bu aleti kullanan hiç bir ailenin nedeni belli olmayan sorunlu bir bebeğe sahip olma ihtimali yoktur.
    Çünkü bu zamanın varlığını bulan kişi benim.
    Ve bu zamanın varlığını bulduğum günde dünyada sağlık çağı başladı.
    Ne zaman olur onu bilmem ama 26 Şubat 2003 günü dünyada sağlık çağının başladığı gün olarak kabul edilecektir.
    Ben bu zamanı bulduğumda elimde binlerce bebeğin döllenme ve doğum bilgileri zamanlarına sahiptim. Ve sahip olduğum bu bilgilerin kaynağının başlangıcı Kartal Devlet hastanesi kayıtlarında da var.
    Bu zamanın varlığını hem matematik yardımıyla hem de “kanıta dayalı tıp” çerçevesinde dünyaya gelen bebeklerle ispatladım.
    Bu bilginin ve ispatların değişme ihtimali yoktur. Çünkü bu zaman dilimi fiili gerçek bir zamandır.

    Yukarıda anlatılanlar içerisinde anlaşılmayan ne . Bunu sorgulamanızı talep edebilir miyim? Nedir anlaşılmayan.
    Ben bu gerçekleri gördüğüm içinde insanların sadece ama sadece araştırma yaparak insanlığa yardımcı olmalarını talep ediyorum. Bu araştırmayı da inanacakları, güvenecekleri kişilerle beni karşılaştırarak yapabilirler.
    Dünya üzerinde her platformda ben bu zamanın varlığını ispatlamaya hazırım. Hemde hiç ama hiç bir kişinin itirazı olamayacak şekilde.
    Öyleyse lütfen insanlığın, dünyamızın geleceği için gelin soralım. Sessiz kalanları konuşmaya çağıralım.
    Saygılarımla







  • Sakat doğumlar, sağlıksız doğumlar ve onların verdiği ızdıraplar, cok güzel yazmışsın anlaşılan sen bu konuda bayağı inanıyorsun.

    quote:

    Bu rakamlar ortadayken ve değişmezliği de kesinken her ANNE ADAYININ SADECE İLİŞKİYE GİRME ZAMANINI KULLANARAK SAĞLIKLI BİR BEBEĞE SAHİP OLMASININ ÖNEMİNİ neden anlatamıyorum.


    Ortada etkileyen o kadar faktör var ki ilşişki zamanını istediğin kadar planla farketmez. Bir ilişkide yüz milyon kadar sperm boşalıyor. BUnların tesadüf sonucu sedece bir tanesi yumurta hücresine girebilmede başarılı oluyor. O spermin sağlıklı mı değil mi olduğunu nereden bileceksin.

    Anladığım kadarı ile sen olayın biyolojik yönü ile ilgilenmiyorsun. İstatistik yolu ile ispat edebilirsin o da mümkündür o da bir yöntem. Şİmdi bizim bir şeye inanıp inanmamamız bir şeyi değiştirmiyor. BUnun bağımsız bir bilim kurumu tarafından bağımsız deneylerle istatistiksel olarak kanıtlanması lazım. Senin kayıtların ve kanıtların bir anlam ifade etmiyor.

    Matematiğin kaos isimli dalı, düzensiz gözüken olayların arkasında yatan matematiksel düzenleri araştırır. Mesela borsadaki iniş ve çıkışlar non-lineer denklem sistemleri ve güçlü bir bilgisayar ile bir yere kadar tahmin edilebiliyor. Ama bunun için bu düzenin kapalı biri sistem olması lazım.

    Senin dediğin ise dünyadaki bütün çiftler için yapılan bir genelleme yani soyut bir kavram yani somut kapalı bir sistem değil. Yani o kadar çok değişken var ki ilişki zamanını planlayarak böyle bir şey hemen hemen imkansız.

    Yoksa senin derdin bu cihazdan satmak mı, şimdiden altyapı mı hazırlıyorsun. Burası kültür-bilim forumu. Sen bu cihazın çalışma prensibini anlat, Ne tür bir hesap yapıyor bundan bahset. Amacın insanlığa hizmet ise fikrinin çalınmasından bir endişe duymaman lazım. Bu cihaz bir hesap makinası mı yoksa bir bilgisayar mı? ne tür denklemler kullanıyor. Non-lineer denklem sistemlerini bilir misin?

    kolay gelsin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kaotika -- 26 Ağustos 2005, 20:16:01 >




  • Buyuk bir olasilikla SCS sistemi bir spermin vucut icerisindeki yasam suresini yumurtanin dollenmesi icin en uygun oldugu regl doneminin yaklasik 10-14. gunu dikkate almaya calisiyordur. En uygun dollenme gununden spermlerin yasam suresi kadar geriye gidip. 10-20 saat kadar sonrasin da iliski gerceklestirildiginde buyk bir olasilikla en uygun dollenme gunune en saglikli spermler ulasacaktir.

    Sayin Osman bey! Sistemin isleyisi, dikkate aldigi kriterleri nasil derledigini anlatirsaniz sevinirim.
  • Kaotika

    Yazdığım yazıdan şunu anlayabildik mi?
    Her anne adayının sağlıklı bir çocuğu olması çok ama çok önemlidir. Uganda da, Japonya da, kutuplarda veya Abd de bir anne adayının bebeğinin sağlıklı olması dünya üzerinde ki herkesi ilgilendirir.

    Yine aynı şekilde bir anne adayının bebeğinin sorunlu olması da herkesi ilgilendirir.

    Bu durumu anlatabiliyor muyum. Dünyaya gelen bir bebeğin sağlık veya sorunlu olmasının çok ama çok önemli bir iş olduğunu anlatabiliyor muyum?

    Şimdi diyorum ki

    Anne adayları sadece ilişkiye girme zamanlarını ayarlayarak nedeni bilinmeyen bir sorunu olmayan sağlıklı bir bebeğe sahip olur.
    Bu cümlemde anlaşılıyor mu? Cümleyi doğru kurabiliyor muyum?

    Ve ekliyorum. Ben dünyanın her yerindeki her tür platform da her anne adayının sağlıklı bir çocuğa sahip olacağını ispatlamaya hazırım.

    Bu cümlemde anlaşılıyor sanırım.

    Şimdi sizlerden şunu talep ediyorum.
    İnsanlar dine inanıyorsalar onlara Kur'an dan ayetleri çıkarır ispatlarsınız ve anlattığınızın doğru olduğunu gösterirsiniz. Çünkü yazılı kaynaklar geçerlidir.

    Benim anlattığım gerçeği insanların anlayabilmesi için, insanların inandığı kişiler kimse çıkıp onların bana cevap vermesi gerekmez mi?

    Bu bakanlık olabilir. Bu Tıp fakülteleri olabilir. Bu emniyet olabilir ...

    Yine diyorum ki
    Bakanlık ve tıp fakülteleri bu bilgilerin doğru olduğunu biliyorlar. Ama anlamadığım bir şekilde üzerlerinde olan baskıdan dolayı bilgilere sansür uyguluyorlar.

    Burası da anlaşılıyor sanırım.

    Şimdi sadece yetkili ve etkili olan yerlere niye cevap vermiyorsunuz. Diye soracak olursak ve bu yetkili ve etkililerin cevap vermesini sağlarsak neyin ispatlandığı ortaya çıkmaz mı?

    Burada anlaşılmayan ne.
    Neden Sağlık bakanlığı şu çağrıya cevap vermiyor.
    Bu satırları benim sitemden aynen alıyorum.

    "Sağlık Bakanlığına Çağrıdır.
    Bu sitede anlatılanlar bakanlığınızca sürekli incelenmektedir. Bu siteyi inceleyen kişiler, Devletimiz de sağlıkla ilgili her tür konunun yetkisi sizdedir. Ve bu sitede yazılanlar yanlış şeyler ise lütfen kamuoyuna açıklama yaparak gerekçeleri ile bildiriniz. Ve savcılıklara suç duyurusunda bulununuz.
    Suç unsuru olan bir şey yoksa ve bu iddiaları bakanlığınız verilen araştırma talepli dilekçelere rağmen halen daha araştırmadıysa derhal konunun kamuoyuna açık olarak araştırılması için gerekeni yapınız.
    Bakanlığınız tarafından sitemizin incelendiğinin tüm belegeleri elimdedir.
    Savcılıklar veya isteyen herkese bu belgeler gönderilecektir.
    Lütfen sessiz kalmayınız.
    Dünya için olmak yada olmamak olan bu konuya ses veriniz.
    "

    Şimdi bizler Sağlık Baknalığına dönüp neden cevap vermiyorsunuz dersek aslında tüm olayı ortaya çıkarmış olmaz mıyız.

    Kotika ve Bulueice
    Size bir şeyleri ispat ediyor olmam bir şey değiştirmiyor. Ha biz bu konunun uzmanıyız derseniz size ispatı yapayım. Ama meraktan soru sorulması bir şey ifade etmiyor.
    Ben konunun uzmanlarını istiyorum.
    Ben Bilim adamlarını istiyorum.
    Ben bana sen niye bu bilgileri buldun diyen Profları istiyorum.
    Saygılarımla




  • Osman Yıldız,

    Ne bir programcıyım ne de bir biyolog. Yazdıklarınız konusunda kesin yargılara varmadım. Ancak sizin de ısrarla görmek istemediğiniz bir nokta olduğunu farkettim.

    Bir bilgisayar programı ile dünyaya sağlıklı bireyler gelmesinden bahsederken, bilgisayar programına para ayırmayı bırakın, doktora gitmek için, karnını doyurmak için parası olmayan insanlar olduğunu unutuyorsunuz.

    Bahsettiğiniz teknoloji ya da buluş ne derseniz deyin, milyonlarca nüfusun yalnızca elit tabakasına ulaşacaktır. Anadoludaki, taşradaki, ilkel coğrafyadaki her insan bundan bir haber olarak, yalnızca hayat mücadelesi için, karnını doyurma peşinde yaşayacaktır ve yaşamaktadır.

    Sakat bebek doğurmak katillik değildir. Cahilliktir. Anadoludaki insanların akraba evlilikleri, bilinçsiz yapılan cinsel ilişkileri çözüm bulmadıkça, siz istediğiniz teknolojiyi, icadı bulun hiç bir faydası olmayacaktır.

    Teknolojik devrim yapabilirsiniz ancak önce insanların içinde bulunduğu durumu düşünün ve kaç kişiye ulaşabilirsiniz bunun cevabını verin.

    Bu noktada sizin amacınızın reklamdan başka birşey olmadığını düşünüyorum. Ya da çok fazla heyecanlı ve önünü göremeyen bir bilimadamısınız.

    Çalışmalarınızda başarılar dilerim.

    Ancak dünyada yapılacak en büyük devrim insanın kendi içinde yaptığı devrimdir ve akraba evliliklerinin önüne geçilmediği sürece, bilinçsiz ve doktora dahi verecek parası olmayan bireyler ortada gezdiği sürece her yerde sakat çocuklar doğacaktır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hayattakiler -- 27 Ağustos 2005, 10:13:25 >




  • hayattakiler

    Önyargılı olmayınız.
    Ürettiğim aletin neden patentini almıyorsun diyenlere hep şunu sölüyorum. Havanın patentini alıp bana para ödemeyen ölsün diyemezsiniz. Benim bu ürettiğim cihaz da hava kadar mecbur olan bir alet. Bu nedenle patentini almıyorum.

    Dahası benim ürettiğim alet komplike bir alet. Cinsiyet seçimi, doğal korunma günleri, bebek doğum tarihi v.s ile beraber bir nevi sigorta teminatı da dahil olan bir çalışma.

    Ana bilgiler dünayya ulaştığında bu bilgileri herkes bedava olarak kullanacaklar. Cihaz sadece bu kullanımı kolaylaştıran bir unsur.

    Her anne adayında var olan melekeler algılandığında cihaza ihtiyaç kalmayacak.

    Lütfen.
    Ben 2 sene hava kadar bedava olan bilgileri insnalığa ulaştırmak için mücadele ettim. Bu cihazın üretimi 12 Mart 2005 tarihinden sonradır.
    Lütfen konuya insanlık boyutu ile yaklaşınız.




  • Ön yargılı olsa idim sizi direk yalancılık ile suçlardım.

    Ancak siz anadolunun ücra köşelerindeki, ilkel coğrafyadaki insanlara nasıl ulaşmayı planladığınızı, onlara bunu nasıl kabul ettirmeyi düşündüğünüzü de anlatır mısınız?


    İşin insanlık kısmıyla, sosyolojik kısmı ile ilgilenen benim. Siz değilsiniz.

    İnternette ürün reklamı yaparak yalnızca (belki) bir kısım insana ulaşabilirsiniz, ancak bu ürünü almayan (alamayan) hatta teknolojinin ne olduğunu bile bilmeyen insanları katillikle suçlayamazsınız.

    Dikkat edin. Böyle bir buluş olamaz yoktur demiyorum. Ne derece doğru bilmem için anlattıklarınızdan fazlasına ihtiyacım var.

    Olabilir yada olmayabilir ancak sakat bebek oranının düşmesi sadece bir bilgisayar programanına bağlı değildir.
  • quote:

    Orijinalinden alıntı: osman yıldız


    Ana bilgiler dünayya ulaştığında bu bilgileri herkes bedava olarak kullanacaklar. Cihaz sadece bu kullanımı kolaylaştıran bir unsur.




    Bir de şurada takıldım aslında. O halde neden ana bilgiler dediğiniz teorilerinizin bilim kurumlarından ispatını almıyorsunuz. Ya da alamıyor musunuz? Bu konuda yine mafya mı giriyor devreye? Hiçbir bilim adamı yok mu size arka çıkacak?

    Bu durumda sitenizde ürün pazarlamak yerine insanları bilgilendirici makaleler yayınlayabilirsiniz, bunun için soruyorum.
  • hayattakiler
    Anadolunun en ücra noktasında ki anne adayı emin olun Etiler dekinden daha hızlı olarak konuya vakıf olup öğrenecektir. Çünkü Anadoludaki anne adayının beyni bilgi kirliliği ile allak bullak olmuş durumda değil.
    Pudra yerine köstebeklerin incelttiği toprağı kullanacak zekanın sahipleri, böyle bir olayın varlığını duyar duymaz hissetiklerinin anlamını anlayacaktır.
    Ve daha ilk aydan itibaren sorunlu olan zamanda korunacaktır.

    Buna emin olabilirsiniz.
    Çünkü bugüne kadar hemen hemen her kesimden insanla bu tecrübeyi yaşadım.
    Bilgi kirliliğine maruz kalmamış, kafası karışmamış anne adayları olayı çok ama çok hızlı kavrıyorlar.
    Ve düşünemeyeceğiniz kadar önemsiyorlar.

    Şöyle net örnekte vereyim.

    Anadolu da ücra bir köy.
    Adamın 5 kızı var.
    Bir şekilde bana ulaşılmış.
    Bende bir kaç ay takipten sonra telefonda demişim ki
    x vaktinde eşinle ilişkiye gir. Z zamanında bir oğlun dünyaya gelecek.

    Benim bunu dediğimin üzerinde günler geçtikten sonra x zamanının geldiği gün adam beni arıyor. Ve şöyle diyor.
    Osman bey siz demiştiniz ki kasıklarda batma olduğunda sakat çocuk olma riski var. Bugün hanım kasıklarında batma hissediyormuş. İlişkiye girersek çocuğumuz sakat olur mu?

    Anlatabiliyor muyum.
    Bilgi kirliliğine maruz kalmamış beyinler anında olayı ve önemini kavrıyorlar.
    Neye inanacağını şaşırmış bizler olayı anlayamıyoruz.




  • hayattakiler

    Sitem de ürün pazarlamıyorum. Bu cümleyi neden kullanıyorsunuz. Benim sitemde bu konuyla ilgili hiç yoksa 1000 den fazla makale var. Tek bir tane de sipariş ver butonu var.

    Bilimsel olarak ispatlayabilmem için resmi olarak yazdığım dilekçe mahiyetindeki makalelere cevap verilmesi gerekiyor. Ama resmi cevap gelmeyince benim yazdıklarım havada kalıyor.

    Ben şimdi ana bilgileri açıklamıyorum. Çünkü geçen zamanda gördüm ki benimle yazışanlar olayın gerçek olduğunu görünce oh ne ala diyip artık konuyu bile takip etmekten vaz geçiyorlar.

    Bunun üzerine Devlet Denetlme Kuruluna yaptığım müracaat sonuçlanana kadar artık net açıklamalar yapmaktan vaz geçtim. Sadece konunun araştırlmasını sağlamayı amaçlıyorum.

    Ben sadece internetten bu bilgileri ulaştırmaya çalışmıyorum.
    Hemen hemen hergün 100lerce insana şahsen ve broşürler vasıtasıyla da olayı anlatmaya çalışıyorum.

    Ama şu handikap olayı boğuyor.
    Konu çok önemli. Basın ilgilenmiyor. Yalandır düşüncesi.
    Bunu kıramıyorum.
    Avukat, doktor, savcı bizzat kendileri bu ürüne ihtiyacı olan insanlar. Konunun önemini kavrayamıyorlar. Ve boş verip geçip gidiyorlar.
    Ya da aman nasıl olsa gerçekler ortaya çıkar ben niye uğraşayım ki diyip bırakıyorlar.
    Sadece konunun araştırılması takip edilmesi yeterli.




  • Osman Bey,

    Sizin bilgi kirliliği dediğinize biz bilimde şüphecilik diyoruz. Anadolu insanı hiç olmadık şeylerden de medet umacak bir durumdadır çaresizlik karşısında. Bu yüzden her duyduğuna inanan bir millet yerine sorgulamasını bilen insanlar olmak tercih edilir.

    Pudra örneğinin konumuz ile akalası yoktur. Ben de size bu şekilde çok örnek verebilirim. Ancak bu örnekte bahsettiğiniz, onların kendi keşifleridir ve işe yararlılığını bildikleri ve kanıtladıkları için kullanmaktadırlar.

    Benim anlatmak istediğim ise şu: Bu insanlara bir bilgisayar programı ile yardım etmek yerine akraba ilişkilerinden kaçınmalarını, doğum kontrol yöntemlerini, cinsellik ile ilgili bilgileri verirseniz işi önce özünden halletmiş olursunuz.

    Amcaoğlu ile evlenipte sağlıklı çocuk istiyorum diyene cihazı mı satacaksınız Osman Bey?

    Emek vermiş birşeyler yapmışsınız, yolunuz açık olsun.

    Son mesajınıza karşılık hiçbir şey söyleyemiyorum. Bu Türkiye'nin yeniliklere ne kadar açık olduğunu gösteriyor. Ancak araştırılması gereken daha yüzlerce konu olduğunu da unutmamak gerek.




  • hayattakiler
    Ben bilimsel bilgi kirliliğinden bahsetmiyorum. Kim doğru söylüyor bunun artık hiç ama hiç anlaşılamamasından abhsediyorum.
    Öncelikle şu yanlışı düzeltelim.
    Akraba evliliği sakat çocuk doğumuna sebep olmaz. Bu ABD de net olarak ispatlandı.
    Akaraba olmayan insanların evlilikleri ne kadar sakat çocuk doğumuna sebep oluyorsa, akraba evlilikleri de o kadar sakat çocuk doğumuna sebep oluyor.

    Öz kardeşim, öz amcamın kızıyla evli. Evliliğin başında inanılmaz düzeyde evlatlıktan red edilme derecesinde karşı çıkmıştım.

    Ama bir gün kanıta dayalı tıp çerçevesinde ispat için öz kardeşime ihtiyaç duyacağımı düşünmemiştim.

    Tekrar Yazayım Nedeni Bilinmeyen sakat çocuk doğumlarının sebebi akraba evliliği değildir.
    Normal evlikle, akraba evliliği arasında nerdeyse risk faktörleri eşittir.

    Konu tartışmaya açılınca gerçekler ortaya çıkacak.

    Kanıta dayalı tıp çerçevesinde dünyaya gelen bebekler içerisinde akraba evliliği yapmış ailelerin de bebekleri var.
    Örneğin Öz amcakızı sakat olup onunla evli olan ve ilk çocukları sorunlu olan bir ailede sapa sağlam bebek dünyaya geldi. Bu kişide ünlü bir ajansın bir muhabiri. Ve sağlam bebeği dünyaya geldiğinde hazırladığı haberi ajans yayına sokmadı. Haberiwww.yb.com.tr/h.htm adresinde okuyabilirsiniz.
    Halbuki muhabir aynı ajansın 18 Ağustos 2003 günü yayına soktuğu ve halen daha özel dosyalar başlığının güncel adı altında "Sakat Çocuk doğumlarına Yıldız Formülü yöntemiyle son" başlığı ile duran haberden dolayı bana ulaşmıştı.

    Lütfen önce ne oluyoru bir araştırınız. Benim halk için uğraştığımı göreceksiniz. SCS adlı cihaz da bugüne kadar tek bir kişiye bile satılmadı. Mafya dahil verilen tüm güvencelere karşı aklına güvenipte almaya kalkan 1 tek kişi bile olmadı. Çünkü bilgi kirliliği korkunç bir güvensizlik oluşturuyor.

    1 Eylülden itibaren de bağımsız satışı artık ortadan kaldırılacak.
    Sürekli satış vurgusu yapmayınız. Bill Gates ne kadar ürettiğini parayla satma hakkına sahipse Osman Yıldız da o kadar sahiptir.
    Lütfen önyargıyla değil aklınız ve gözlerinizle olayalara bakınız.




  • Sayın Osman Yıldız,

    Uzunca bir süredir ortaya atmış olduğunuz iddialarınızın doğruluğunu kanıtlamak için var gücünüzle çırpındığınızı görüyor ve eğer yanlış anlamadıysam "Buluşum" dediğiniz bilgisayar programının ya da cihazın resmi otoriteler tarafından incelenmesini istiyorsunuz. Birçok kurum ve kuruluşla yazışma ve kontak kurallarını ve yöntemlerini bildiğinizi kendi örneklerinizden ve yazılarınızdan anlamak zor değil. Hal böyle iken, madem bunlardan herhangi bir sonuç alamadınız, sizin gibi böyle yol yordam bilen bir insanın bu konuyu Avrupa Birliği'nin ilgili kurumlarına götürme yolunu da bilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunu söylememdeki sebep; AB'nin böyle durumlarda ABD'deyle olan teknoloji ve bilim savaşında geride kalmamak için verdiği uğraşlar ve kişilere verdiği desteklerdir. (Örnek: Bilkent Üniversitesi'ndeki bir Türk bilimadamının kendi gayretleriyle başlattığı 3 boyutlu TV çalışmalarına verdiği büyük destek) Şimdi; eğer konu "efendim bir Türk olarak niçin "sözde" buluşumu yurt dışına taşıyayım" gibi milliyetçi bir yaklaşımsa, zaten Amerika'daki bir kurumla bağlantıda olduğunuzu kendiniz daha önce belirtmişsiniz. AB'nin şu anda Türkiye'de birçok bakanlıkla birlikte oluşturduğu uyum komisyonları var ve bunlardan biri de Sağlık Bakanlığı ile birlikte oluşturduğu Üreme Sağlığı Komisyonu. Tam da sizin için biçilmiş kaftan! Eğer "bu komisyon Sağlık Bakanlığı'nın güdümündedir ve yine görmezden gelirler" diyecek olursanız Komisyon üzerinden AB'deki konuyla ilgili yetkililere ulaşabileceğinizi tahmin ediyorum. Ama ben bütün bunları yazarken, sizin gibi birinin daha önce de belirttiğim gibi bunu benden daha iyi bilmeniz gerekirdi diye düşünüyorum. (Ve neden böyle bir uğraş vermediğiniz de ayrıca kafamda ünlemler ve soru işaretleri bırakıyor) Düşüncemi soracak olursanız; aslında ne yapmaya çalıştığınızı tam olarak ta kestirebilmiş değilim. Size karşı sorulan bütün sorulara karşılık hemen hemen aynı cümlelerle ve bitmeyen tekrarlarla cevapları ES geçtiğinizi düşünüyorum.




  • osman bey siz diyorsunuzki:

    erkek çocuk sahibi olmak için daha hızlı olan ve erkek çocuğa sebep olan spermlerin diğer kız çocuğa sebep olan spermleri geçerek kadın yumurta hücresine ulaşması lazım ve buraya geldiğinde kadın yumurta hücresi döllenme için hazır bekliyorsa oluşan yeni hücre erkek çocuk olacaktır.

    bu zaman dilimi çok kısa bir aralık ve bu alet bu zaman dilimini tesbit ediyor.

    eğer kız evlat sahibi olmak istiyorsakda ozaman bu zaman diliminin dışındaki zamanlarda döllenme olmalı.

    peki bu ilişki ikiz yada üçüz çocuk la alakalımı.

    ve sizin sakat çocuk genellemeniz içine netür rahatsızlıklar giriyor?
  • quote:

    Orijinalinden alıntı: redstorm

    Sayın Osman Yıldız,

    Uzunca bir süredir ortaya atmış olduğunuz iddialarınızın doğruluğunu kanıtlamak için var gücünüzle çırpındığınızı görüyor ve eğer yanlış anlamadıysam "Buluşum" dediğiniz bilgisayar programının ya da cihazın resmi otoriteler tarafından incelenmesini istiyorsunuz. Birçok kurum ve kuruluşla yazışma ve kontak kurallarını ve yöntemlerini bildiğinizi kendi örneklerinizden ve yazılarınızdan anlamak zor değil. Hal böyle iken, madem bunlardan herhangi bir sonuç alamadınız, sizin gibi böyle yol yordam bilen bir insanın bu konuyu Avrupa Birliği'nin ilgili kurumlarına götürme yolunu da bilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunu söylememdeki sebep; AB'nin böyle durumlarda ABD'deyle olan teknoloji ve bilim savaşında geride kalmamak için verdiği uğraşlar ve kişilere verdiği desteklerdir. (Örnek: Bilkent Üniversitesi'ndeki bir Türk bilimadamının kendi gayretleriyle başlattığı 3 boyutlu TV çalışmalarına verdiği büyük destek) Şimdi; eğer konu "efendim bir Türk olarak niçin "sözde" buluşumu yurt dışına taşıyayım" gibi milliyetçi bir yaklaşımsa, zaten Amerika'daki bir kurumla bağlantıda olduğunuzu kendiniz daha önce belirtmişsiniz. AB'nin şu anda Türkiye'de birçok bakanlıkla birlikte oluşturduğu uyum komisyonları var ve bunlardan biri de Sağlık Bakanlığı ile birlikte oluşturduğu Üreme Sağlığı Komisyonu. Tam da sizin için biçilmiş kaftan! Eğer "bu komisyon Sağlık Bakanlığı'nın güdümündedir ve yine görmezden gelirler" diyecek olursanız Komisyon üzerinden AB'deki konuyla ilgili yetkililere ulaşabileceğinizi tahmin ediyorum. Ama ben bütün bunları yazarken, sizin gibi birinin daha önce de belirttiğim gibi bunu benden daha iyi bilmeniz gerekirdi diye düşünüyorum. (Ve neden böyle bir uğraş vermediğiniz de ayrıca kafamda ünlemler ve soru işaretleri bırakıyor) Düşüncemi soracak olursanız; aslında ne yapmaya çalıştığınızı tam olarak ta kestirebilmiş değilim. Size karşı sorulan bütün sorulara karşılık hemen hemen aynı cümlelerle ve bitmeyen tekrarlarla cevapları ES geçtiğinizi düşünüyorum.


    redstorm
    Konuyu inceleyip düşüncelerinizi yazdığınız için teşekkür ederim. En önemli anlaşılamayanı yazmışsınız. Bende sürekli aynı şeyleri yazdığım için orayı atladığımı şimdi fark ettim.

    Ben İktisatçıyım. Bu konu tesadüfen ilgimi çekti. Ve anne adayının adet süresi içinde belli bir zamanın sakat çocuk doğumlarına sebep olduğunu buldum. Bu programla ilgili değil. Ve programı falan umursamadan bulduğum bu bilgiyi dünyaya hediye ettim.
    Benim gözümden kaçan noksan kalan nokta şu.
    Ben bu araştırmayı yapmak zorunda değilim. Hiç kimseye hiç bir şey ispatlamak zorunda değilim. Bir fert olarak siz ne kadar bu araştırmayı yapmakla mükellefseniz bende o kadar mükellefim.

    Bu araştırmayı yapmakla görevli olan kurum öncelikle Sağlık bakanlığıdır. Ve ben bu kuruma bu araştırmanın yapılması ile ilgili tüm detaylı bilgileri verdim. Benim teklifimi (tek bir lira para istemeksizin bila bedelsiz) bakanlık bilimsel ve etik bulmadı. Benim de elimden gelen kendi eğitimim doğrultusunda araştırma yapmak olduğu içinde yine hiç bir mecburiyetim dahi olmadan kanıta dayalı tıpla da bulduğum zamanın doğruluğunu ispatladım.
    Benim ısrarla üzerinde durduğum şu. Ülkemizde ki tıplar ve bakanlık neden halen daha bu konunun resmi araştırmasını başlatmadı. Neden Neden.
    İlişkiye girilen zaman bağlı olarak döllenme zamanı ile bebeğin sağlığı arasında ki ilişki dünyanın hiç bir yerinde araştırılmamış. Bu konuda birisi çıkıp resmi olarak bu konuyu araştırın diye talepte bulunuyor. Ve bu talebe matematik ispatı ekliyor.
    Bakanlık veya tıplar ise ne cevap veriyorlar. Nede konuyu araştırıyorlar.
    Benim sizlerden talebim net olarak buranın sorgulanmasıdır. Neden , Neden, Neden
    Ha bu arada yok yav bu palavraları biz araştırmaya vakit ayıramayız derseler bunu desinler ben onlara ispatını yaparım. Belgeli, gerçek sonuçlarla.
    Cihaza gelince yaklaşık 80 milyar civarında yatırımla bir ürün ürettim. Bu iktisadi bir üründür. Satılır veya satılmaz. Bu benim sorunumdur. Şu ana kadar tek bir kişi almadı. Alanlar için inanılmaz taahhütlerde bulunmama rağmen alan olmadı. Benim içinde hiç bir önemi yok. Çünkü ben ne bulduğumu da cihazın ne işe yaradığını da çok iyi biliyorum.
    Bahsettiğiniz birimi yeni duydum. Büyük ihtimalle de pazartesi oraya ulaşırım. AB ye gitmeye gelince hayır. Yukarıda da dediğim gibi bu iş benim görevim değil. Görevlileri neden gitmiyorlar.
    Bu bilginin ispatını dünyada kim yaparsa yapsın buluş benim ismimle anılacaktır. Çünkü böyle bir zamanın farkına varan ve bunu ispatlayan ilk kişiyim.
    Galieo dünya dönüyor dedi. Kimse inanmadı. Ben galileodan başka hiç kimsenin dünyanın döndüğünü ispatlayan makalesini bile hatırlamıyorum.

    1-Ben neden uğraşıyorum bu konuyla. Bu konuyla beraber Ülkemizin etkililerinin çirkin yüzü ortaya çıkacak ta onun için uğraşıyorum.
    2- İnsan olarak iyi bir insanım. İnsanların acı çekmeden mutlu olmalarını istiyorum.
    3- Bu bilgi araştırılırsa gerçekler ortaya çıkınca dünyanın her tarafında tanınan ve sözü sayınlan adam olacağım. Ve bütün ideallerimi gerçekleştireceğim. Yıldızlara giden sistemelri yapmak gibi.
    Dahası önemli bir insan olacağım. Daha dahası ise insanların insan gibi yaşadıkları bir dünyada 5 çocuğumu büyüteceğim.

    quote:

    Orijinalinden alıntı: mab2003

    osman bey siz diyorsunuzki:

    erkek çocuk sahibi olmak için daha hızlı olan ve erkek çocuğa sebep olan spermlerin diğer kız çocuğa sebep olan spermleri geçerek kadın yumurta hücresine ulaşması lazım ve buraya geldiğinde kadın yumurta hücresi döllenme için hazır bekliyorsa oluşan yeni hücre erkek çocuk olacaktır.

    bu zaman dilimi çok kısa bir aralık ve bu alet bu zaman dilimini tesbit ediyor.

    eğer kız evlat sahibi olmak istiyorsakda ozaman bu zaman diliminin dışındaki zamanlarda döllenme olmalı.

    peki bu ilişki ikiz yada üçüz çocuk la alakalımı.

    ve sizin sakat çocuk genellemeniz içine netür rahatsızlıklar giriyor?


    Bu ilişkinin ikiz yada 3üz çocukla alakası yok. Sağlıklı çocuk olmasının ise cinsiyetle alakası yok. Yani cinsiyet seçmek için hareket edilemsi sağlıklı bir bebeğe sahip olunmasını garantiliyor. Ama cinsiyet seçmek için hareket etmeden de sağlıklı bir bebeğe sahip olunması garantidir.

    Netür sakatlıklar.
    Nedeni bilinmeyen bilumum görünür sakatlıklar.
    Gelecekte anlayabileceğimiz gibi belki nedeni belli olamayan kanser, kalp krizi, bel fıtığı gibi sonradan ortaya çıkan rahatsızlıklar.
    Bebeklerde görülen sebepsiz ağlamadan tutunda huzursuzluklara kadar her şey.

    Şöyle daha genel ifade edeyim. Beşikten mezara sebepsiz hiç bir hastalığın ortaya çıkmayacağı bir nesil.




  • 3- Bu bilgi araştırılırsa gerçekler ortaya çıkınca dünyanın her tarafında tanınan ve sözü sayınlan adam olacağım. Ve bütün ideallerimi gerçekleştireceğim. Yıldızlara giden sistemelri yapmak gibi.
    Dahası önemli bir insan olacağım.




    Teşekkürler, günlerdir yaptığınız feveranın asıl özetini geçmiş bulunmaktasınız. Ben cevabımı aldım...Size kolay gelsin!!!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi redstorm -- 27 Ağustos 2005, 14:58:11 >
  • redstorm

    Noldu beğenmediniz verdiğim cevabı galiba.

    10 sene 22.000 saat. 1.5 tirilyon para
    Ağza kolay geliyor değil mi?
    Bayramlarda, karne günlerinde her yönden örnek olan çocuklarıma bir basit bile hediye alamamak. Okulundan 50 puan açık farkla fen lisesini tek kazanan çocuğuma bu başarısı karşılığında sadece teşekkür edebilmek. Ama buna karşılık aylık 1 milyar 2 milyar, ne var ne yoksa satıp telefon faturası ödeyip araştırma yapmak. Bebeğimin sütü için mecbur olan buzdolabını biel bu araştırma evresinde iken satıp telefon faturası ödedim. 2 Yıl ev yerine izbe dükanlarda kalmak.
    Acı tatlı çalışmalar sonucu dünyanın gelmiş geçmiş en önemli bilgilerini bulmak.
    Ve bunuda insan gibi insan olduğum için dünyaya hediye etmek.
    Ağza kolay geliyor.

    İdeallerim.
    Dünyanın hiç bir noktasında hiç ama hiç kimseye haksızlık yapılmaması.
    Ülkemde her merkezde yapılan haksızlıkları sorgulamak için ücretsiz avukatlık büroları kurmak.
    Dünyada ki her insanın öncelikle kendi aklına ve gözlerine inanmasını sağlamak.
    Dünyada kayıtsız şartsız insan olma erdemiyle adaletli bir düzen kurulmasını sağlamak.
    ...
    2017 yılında da yıldızlara gidecek sistemleri yapmak.
    ...

    Ben dünyada sözü dinlenen insan olduğumda bunları yapacağım. Ve bunlarda er yada geç gerçekleşecek.

    Siz araştırma ve sorgulama kabiliyetindeyseniz bunlar belki 1 gün erken olacaktır. Değilsenizde fark etmeyecek. Yine olacak.
    Çünkü ben kararlıyım. İstiyorum. Ve yapacağım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi osman yıldız -- 27 Ağustos 2005, 15:11:26 >




  • KOLAY GELSİN!...
  • Teşekkürler
  • dostum aynı konu vardı ya insanlık için yardım diye

    bu da aynısı değilmi???
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.