Şimdi Ara

El-Cin (2013)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
102
Cevap
0
Favori
5.021
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Dabbe ve Semum filmleri'nin yönetmeni Hasan Karacadağ'ın vizyona girecek yeni filmi.

    "Korkarsan ölürsün, korkmazsan daha da kötüsü"


     El-Cin (2013)



    Yapım: 2012 - Türkiye
    Tür: Korku
    Yönetmen: Hasan Karacadağ
    Yapımcı: J Plan
    Görüntü Yönetmeni: Bahadır Eren
    Sanat Yönetmeni: Sumru Aytaç
    Senaryo: Hasan Karacadağ
    Yardımcı Yönetmen: Gülrem Kula
    Oyuncular: Fulya Zenginer, Serdal Genç, Oğuzhan Yıldız, Hande Kaptan, Alper Kadayıfçı, Sevinç Erol, Ebru Unurtan, Sultan Köroğlu Kılıç, Elif Erdal, Çetin Yeltekin, Hakan Bozyiğit, Mine Vurankaya, Dora Sarıkaya


    Filmden Kareler

     El-Cin (2013)


     El-Cin (2013)


     El-Cin (2013)


     El-Cin (2013)


     El-Cin (2013)


     El-Cin (2013)


     El-Cin (2013)


    Filmin Konusu

    Karanlık ve bilinmeyen dünyalara ait daha önce hiç anlatılmamış bir sır…İnsanoğlundan daha eski tarihleriyle, gecenin örtüsü altına gizlenmiş, kindar gözleyiciler; ‘cinler’… öte alemin bilinmeyen sakinleri…

    Film; gece örtüsü altına gizlenerek, insanı gözleyen cinler alemine ait 5000 yıllık yasak bir bilgiyle başlar…En son Süleyman peygamberin sarayında fısıldanan bu bilgi, duyanları ve bilenleri kör bir dehlize çeken, keskin bir sırdır…

    ve hikayemiz başlar;

    İstanbul Şile'de bir kız çocuğu bilinmeyen kişiler tarafından tuhaf bir şekilde kaçırılır. Aynı ilçede yaşayan ve kayıp çocuk olayıyla hiçbir ilgisi olmayan 5 üniversite öğrencisi gündelik yaşamlarına devam ederken, kaçırılan kızla ilgili aniden doğaüstü olaylar yaşamaya, ürkünç görüntüler görmeye ve kendilerini büyü, ayin ve benzersiz bir lanetle kuşatılmış olarak bulurlar. İlk başta anlamlandıramadıkları bu korkutucu olaylar, kendi aralarında tartışmalara sebep olur. Kayıp küçük kızı ve ailesini tanımadıklarını iddia eden bu 5 genç, neden bu olayları yaşamaktadırlar? Küçük kız niçin kaçırılmıştır, nerededir? Yoksa bu 5 arkadaştan biri şeytanın ta kendisi midir? Dehşet git gide artarken gizledikleri sır onları, insanlık tarihinden de eski, cinler aleminin ve azrail yokuşu denen boyut kapısının eşiğine getirir. Gençler, ölümden daha korkutucu olan bu eşikten kurtulabilecekler midir? Azrail yokuşuna gizlenen cüzzamlı sır nedir? Suçlu kimdir?


    Filme ait dipnot'lar

    İnsan gözünün, algıladığı görüntüleri beyne göndererek kayıt etme mantığı dünyada ilk defa bu filmde kullanıldı. Hasan Karacadağ, ilk defa Japonya’da denediği ve özgün fikri kendisine ait olan bu metodun, filmi sinemada bir defa izleme ve sonrasında beyinde defalarca tekrar izlemeye yönelik bir bilinçaltı sistemi olduğunu söyledi.Dabbe ve Semum filmleriyle ‘cin ve kıyamet’ temasını Türk korku sinemasına kazandırarak, korku sinemamızın dünya çapında tanınmasını sağlayan Hasan Karacadağ, doğu’nun unutulmuş masalları arasında kaybolmak üzere olan ve ‘üç harfliler’ diyerek geçiştirilen ‘cinler alemi’ hakkında çok az bilinen bir detaydan yola çıkarak benzersiz bir korku filmine imza attı…

    Çekimleri, Şile ve İstanbul’da gerçekleştirilen ‘el-cin’ filminde özel olarak kurulan platoda ‘cmab’(consciousness, mindandbrain) tekniğiyle, izleyenin bilinçaltına 3 boyutlu görüntüler yerleştiren yeni bir kamera ve kurgu sistemi kullanıldı. Filmin digitalefekt, özel ses efektleri ve animasyonları da bu metotla kurguya dahil edildi.Film 22 mart 2013'de izleyicisi ile buluşacak.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >







  • Gelsin gelsin, Dabbe ve Semum gibi bunu da izlemem. Ama afiş-kapak her neyse işte o güzelmiş.
  • Tür komedi olacaktı yanlış yazmışsın.
  • Filmin isminde hayır yok.
  • Böyle filmler bence tutmaz çünkü hepimiz küçüklüğümüzde böyle hikayeler ile büyüdük ve yeterince korktuk.Şimdi üzerine para veripte rezil olmaya gerek yok
  • Aslinda boyle filmleri korku ve gerilimden cok aksiyon turunde yapmak gerek, Zifir isimli bir kitap okumustum mesela orada fenaydi
  • Bir bu eksikti



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi .:: Death ::. -- 19 Ocak 2013; 19:05:28 >
  • Bakalım bu konuda kaç tane ''aaiiyyyy bıktık artık Türkler hep aynı tür korku filmleri yapıyorlar'' diyen İngiliz ya da Amerikan vatandaşı çıkacak?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 1881 -- 19 Ocak 2013; 19:33:07 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TuRKKuRT

    Aslinda boyle filmleri korku ve gerilimden cok aksiyon turunde yapmak gerek, Zifir isimli bir kitap okumustum mesela orada fenaydi

    Zifir..bitmesini hic istememistim o kitabin:)

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 1881

    Bakalım bu konuda kaç tane ''aaiiyyyy bıktık artık Türkler hep aynı tür korku filmleri yapıyorlar'' diyen İngiliz ya da Amerikan vatandaşı çıkacak?

    Türklerin yaptığı saçma korku filmlerini beğenmeyince amerikan vatandaşı oluyoruz demek çok üzüldüm şimdi
  • selam ben amerikan vatandaşı
  • yerli yapım beş para etmez iğrenç bir korku dolmi daha geliyor desenize. dabbe ve semmumda gülmekten sinemada altıma kaçıracaktım bakalım bu nekadar komik olacak.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Darthblast

    quote:

    Orijinalden alıntı: 1881

    Bakalım bu konuda kaç tane ''aaiiyyyy bıktık artık Türkler hep aynı tür korku filmleri yapıyorlar'' diyen İngiliz ya da Amerikan vatandaşı çıkacak?

    Türklerin yaptığı saçma korku filmlerini beğenmeyince amerikan vatandaşı oluyoruz demek çok üzüldüm şimdi

    bırak kardeş cahilleri
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Darthblast

    quote:

    Orijinalden alıntı: 1881

    Bakalım bu konuda kaç tane ''aaiiyyyy bıktık artık Türkler hep aynı tür korku filmleri yapıyorlar'' diyen İngiliz ya da Amerikan vatandaşı çıkacak?

    Türklerin yaptığı saçma korku filmlerini beğenmeyince amerikan vatandaşı oluyoruz demek çok üzüldüm şimdi

    ''Türkler''in yaptığı...
    Hımm... Şu barbar Türkler değil mi?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: olağan_şüpheli

    selam ben amerikan vatandaşı

    hi, i am from new jersey.
  • Bu adam nedense filmlerine ezan sesi koyuyor ve bi o sahnelerde korkuyorum
  • aaiiyyyy bıktık artık Türkler hep aynı tür korku filmleri yapıyorlar

    İngiliz Vatandaşı
  • korktum
  • Şimdi öyle acımasızca eleştirmişler ki arkadaşlar, bir iki bir şey söylemek istedim. Bilenleriniz vardır tabi ki ama yinede belirtmekte fayda var. Arkadaşlar Hasan Karacadağ abimiz kendi çabalarıyla, kendi imkanlarıyla film çeken ve de çekmeye çalışan, bağımsız bir yönetmenimizdir. Çektiği filmleri beğenirsiniz beğenmezsiniz o ayrı bir konudur ama yapılan işe, verilen emeğe saygı duymamız gerekir diye düşünmekteyim. Hasan Karacadağ çektiği Pas isimli kısa filmiyle 2001 yılında, Tokyo Video Festivali ve JVC Film Festivali'nde en iyi film ödülünü kazanmış ve oradan elde etmiş olduğu yüzbin dolar gibi bir parayı Türkiye'ye dönünce Dabbe filmi için son kuruşuna kadar harcamış, dağıtımını yapmış ve vizyona sokmuş bir yönetmenimizdir. Nitekim Dabbe filmi vizyona girdiği yıl ilgiyle izlenmiş ve olumlu eleştiriler almıştır. Akabinde Dabbe 2'yi ve 2007 yılında da Semum filmlerini çekmiştir. Dabbe'nin başarısı gibi Semum filmide beğenilmiş ve olumlu yönde eleştiriler almıştır. Dabbe serisinin son filmi olan Dabbe: Bir Cin Vakası'nı geçtiğimiz yıl vizyona sokan Hasan Karacadağ, El-Cin filminin çekimlerinide geçtiğimiz hafta tamamlamıştır.

    Şimdi diyebilirsiniz ki, bu adam hep aynı şeyleri çekiyor.Değişik bir şey yaptığı yok. Kuran-ı Kerim'i kullanarak müslümanım diyen insanları kendi dinlerinden korkutmaya çalışıyor. Din olgusunun yarattığı korkuyu kullanarak öykü yazıyor ve bunu çekiyor. Kendi özgün senaryosunu yazmaktan aciz...

    Evet. Sanırım yukarıdaki sert eleştiride bulunan arkadaşlarımız kesinlikle böyle düşünüyor. Yoksa ben onların Hasan Karacadağ'ın filmlerinin görsel efektlerine, kullanılan kameraların teknik yeterlilik ve kapasitesine birşey diyeceklerini sanmıyorum. Zira Hasan Karacadağ elindeki kısıtlı imkanlarla, imkansızı başarmak için uğraşan bir yönetmenimizdir.

    Semum filmini izlemişseniz bilirsiniz. O filmin senaryosuna, anlattığı öyküye birşey diyebilir miyiz? Kendi adıma söylüyorum ki, ben diyemem. Güzel ve insanı sıkmadan, salt bir betimlemeyle yazılmış oldukça naif bir senaryo. Ve aynı kalitede çekim ve kurgu. Sonuç izlenmeye değer bir yapım. Peki, aynı film Hollywood yapımı olarak tekrar çekilse (Hollywood'un böyle bir merakı vardır bilirsiniz, kısıtlı bir bütçeyle çekilmiş ama çok sevilmiş korku filmlerini tekrar çekerler) Hasan Karacadağ'ın Semum filmini çekerken harcadığı maddiyatın 100 katını harcayarak çekse, kaçınız - Helal olsun adamlara.Gerçekten iyi film yapmışlar dersiniz?

    Sürekli Cinler alemini işlediği için bu adamdan sıkılmış olabilirsiniz. Ama unutmayalım ki, Hasan Karacadağ bu konuları işlemeyi seviyor ve bu yüzden böyle filmler yapıyor. Ayrıca biz Türkler, Türk korku sineması adı altında Vampirli, Kurtadamlı, Mutasyona uğramış yaratıklı vs vs filmler çeksek gerim gerim gerilip korkar mıyız? Amerikan topraklarında çekilince o tür filmleri severek izliyoruz. Çünkü oraları uzak geliyor bize. Bilmediğimiz, tanımadığımız topraklarda çekilen bu filmleri izlerken o kadarda yadırgamıyoruz. Yalan mı, doğru mu? Ama Türkiye'nin bir vilayetinde ya da çorak bir arazisinde bir vampir filmi çekilse eminim (Hasan Karacadağ'ın filmlerine gülenler için söylüyorum) çok daha fazla gülersiniz. İronik gelir çünkü..

    Recep İvedik, Kolpaçino, Maskeli Beşler vs vs (türevleri çok fazla) bu filmleri sinemada milyonlar izliyor ama Hasan Karacadağ'ın filmlerini milyonlar izlemiyor. Bu adam o filmlerin yapımcıları kadar milyon dolarlar kazanmıyor. Sinemadan kazandığını tekrar sinemaya aktarıyor. E doğal olarak bu paraya ancak bu kadar film çekebiliyor. Ne kadar ekmek, o kadar köfte misali..

    Yani demem o ki arkadaşlar, bir filmi eleştirirken bu kadar ön yargılı olmayalım. Bu film nedir, ne anlatır? Arkasında kim var? Ne şekilde yapılmıştır? Bunlarıda hesaba katarak düşünelim. Hatırlayın diğer Türk korku filmleride hep benzer hikayelere sahipti. Büyü, 3 Harfliler: Marid, Okul, Musallat 1-2, Cehennem, Mühürlü Köşk vb..

    Gen, Gomeda, Ada: Zombilerin Düğünü gibi ara sıra farklı türevlerde filmler çıksada onlarıda ne yazık ki beğenmiyoruz ya da beğenemiyoruz. Yıllarca Amerikan sineması tarafından izlettirilen o müthiş korku filmlerinden sonra kendi yapımlarımıza malesef burun kıvıyoruz. Beğenmiyoruz, desteklemiyoruz ama daha da iyisini istiyoruz. Acaba şapkasını önüne alıp düşünmesi gerekenler kimler?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi elzemsin -- 21 Ocak 2013; 0:11:40 >




  • Ya korku filmi ya komedi filmi bunlarda olmasa Türk sinema sektörü öldü gitti O bu değil de yabancı korku filmlerine nazaran daha da etkiliyor beni türk korku filmleri
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.