Şimdi Ara

.Elyapımı Crossover (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir (1 Mobil) - 3 Masaüstü1 Mobil
5 sn
99
Cevap
1
Favori
37.463
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Vay be ne cevherler varmış Ben 1994 yılında bu işlere meraklı bir elektronikçi arkadaşla bu işe soyunmuştum. Sistem bana ait olacağı için işin finans kısmı bana aitti. Amaç ucuza piyasaya nazaran hesaplı ve bass açısından doyurucu bir sistem yapmaktı. Ancak masraf 2 katına çıktı o başka O zamanlar bulduğumuz tüm parçalar kaliteliydi ( çin bu işe henüz fazlasıyla bulaşmamıştı ) ama iş crossover kısmına gelince kilitlenmişti. Güç bela o işide halletmiştik ama o osilaskop denilen cihaza az küfür etmemiştim. Sonuç 12 yıldan fazla o kolonları kullandam ve şimdi o standartın altına düşmeden yeni bir kolon almak. Ancak görüyürum ki iş şimdilerde eskiye nazaran daha zor.




  • Bu filtreleri yaptığım kolonları yanlış hatırlamıyorsam 1992 yılında imal etmiştim. Kalitesiz sürücüler kullandığım için satmayıda pek düşünmedim ve bu günlere kadar benimle geldi.

    Müzik dinlemeye pek elverişli olmadığı için Sinema seslendirmesinde kullanıyordum.
    Bir ara bas seslerin kalitesini attırmak için kabini revize etmeye karar verdim.
    Kabinin içine rijitliği arttırması için 30mm kalınlığında iki feder yerleştirdim ve ön tarafa bakan 18mm kalınlığındaki suntayı 30mm le değiştirdim daha sonrada iç kısmını peluşla kaplarken dış kısmını da halı ile kapladım. Böylece kabinin dışında daha az titreşim olacak ve daha net basslar çıkacaktı.

    Sesini dinlediğimde eskisine göre çok büyük bir değişim olmuştu fakat yinede istediğim gibi değildi.
    İçinde kullandığım filtre eskiden takdığım hazır bir filtreydi. Kolona göre tasarlanmadığını biliyordum.
    Aradan 2 yıl geçtikten sonra geçen ay tiz sürücülerinin yandığını farkettim. Sürücüleri değiştiriyim derken filtreyide değiştirmeye karar verdim. Sonra o sürücülerin teknik verilerini bulmak için epey bi uğraş serfettikden sonra bulamayınca kendim hesaplamaya karar verdim. Tüm hesaplar bittikten sonra filtreyi tasarlamaya başladım. Aklımda daha önceden kalma bir fikir vardı bobinlerde haddinden kalıjn tel kullanmayı düşünüyordum ama pratiğe hiç dökmemiştim. Ve bobinleri 1.5mm kalınlığındaki telden yapmaya karar verdim. Bobin hesaplarımı bitirdiğimde şimdiye kadar hiç görmediğim büyüklükte bobinler olacağını anlamıştım. Tellerin kalın olması tur sayısını çok arttırdığı için sarılmasını çok zorlaştırıyordu. Fakat kalın telde bobinlerin direnci çok düşük olduğu için verimli olacaklarını biliyordum.

    Filtreyi bitirip ilk denemeleri yaptığımda gözlerime inanamadım. Gözlerime diyorum çünkü öyle bir sahne görüntüsü oluşmutu ki gözlerim çalınan müzik aletlerini arıyor ama bulamıyordu. Kolonlar tam karşımda olmasına rağmen sanki ses onlardan çıkmıyordu. Yani gözlerim o kalitesiz kolonlardan böyle bir ses çıkabileceğine bir türlü inanmak istemiyordu. Alçak frekanslarda böylesi bir sahne görüntüsünün bu kolonlardan çıktığına inanmak benim çin çok zor oldu. Sonuç tek kelimeyle mükemmeldi.

    Eskiden yaptığım kolonların hiçbirinden böyle güzel bir sahne görüntüsü almamıştım. Hemde kullandığım sürücüler çok kaliteliydi. Sony, Kenwood, Pioneer, Nokia, ITT, Cannon marka sürücüler kullanmıştım fakat hiçbirinin filtresinde 1.5mm çapında tel kullanmamışdım. Bu kadar fark edeceğini bilseydim kullanmazmıydım.




  • İşte yukarıda resmini verdiğim filtreyi kullandığım kolon bu.
    Filtreden sonra sesi çok değişti. Şimdiye kadar neden 1.5mm tel kullanmadığımı bir türlü anlamıyorum.

     .Elyapımı Crossover
  • bu konu biraz daha gündemde kalmalı, ustalardan devamını bekliyoruz.
  • Konuyu açtığımızdan beri pek bir ilgi görmedi. Sanırım Türk milleti olarak hazır yemeye alıştırıldık, önümüze ne konulursa yiyoruz yeterki ithal olsun. Bu ingiliz malı öyleyse kalitelidir. Bu bilmem ne malı hemen alalım. Adamlar sürekli kalitesiz mallarını Türkiyeye pompalayıp duruyorlar. Bizde bunları görünce bi halt sanıyoruz.

    Bütün forum boyunca wharfedale marka kolonlar konuşuldu durdu. Bir bakıyım neymiş bu kolonlar diye gidip dinledim. Bu kadar övülüp durulan kolonlardan böyle kalitesiz bir sesin çıktığını duyunca şaşırdım kaldım. Bir kere kolonlar yüksek frekans yoksunu tiz diye bişi yok sanki üzerinde tweeter yok gibi bişi, sonra orta sesler o kadar derinden geliyorki mesela müzikte baterinin kenarına vurulunca çıkan ses sanki kalasa vuruluyormuş gibi kaba çıkıyor. Alçak frekanslar ise çok sıradandı, herhangi bir kolondan farkı yoktu. Sahne görüntüsüne gelince öyle birşey beklemeyin bile çünkü orta sesler derinden gelince sahne görüntüsü pek oluşmuyor. Kısacası insanların övüp durduğu o ingiliz malı kolonları ben pek beğenmedim ve kesinlikle o fiyata değdiklerini sanmıyorum. Fiyat demişken forumda tartışılıp övülmeye başlandıktan sonra simsarlar hemen fiyatlarını yükseltmeye başladılar. Yurtdışı fiyatının neredeyse üç katına çıktı el insaf yani bu kadarda olmaz.

    Sözün kısası biz böyle İthal mal düşkünü oldukça sırtımıza semeri vuran çok olur.

    Oysa yurt dışında böyle garaj yapımı işler oldukça popiler oldu, ayrıca estetiği, işçiliği ve kalitesiyle neredeyse firmaları bile özendirecek hale geldi. Artık garaj yapımı ürünler dünyanın dört bir yanından talep görüyor. İnsanlar internet siteleri açıp yurt dışına bile satış yapıyorlar. Herşeyde geri kaldığımız gibi bundada geri kalıyoruz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ogen -- 2 Mart 2007; 7:49:17 >




  • walla usta bende sizin gibi bu işlere meraklıydım ama okul dersler falan derken olmadı işte

    geçende bankadan para çektim 2.1 bi speaker alcaktım fakat param yetmedi kaldı kulaklıkla idare edecez üniversite işte ne yapacaksın

    ama munferit hayata geçer geçmez ilk işlerim onlar olcak mahalledeki bobinajcıya 2 haftalık harclıgımı verip 40v luk trafo sardırmıstım öle duruyo evde biliyorum amfi devrelerinin en pahalı kısmı her zaman beslemedir
    işte dedim ya olmuyo bi yerde takılıyo sora iice uğrastırıyo sıkılıyosun ve bırakıyosun baska bişi görup ona sarılıyosun evde alıp ta kabinletemediğim kaç tane subwooferr var bi bilseniz

    ama hiç bi zaman o sistemlere o kadar para vermem sonucta sadece mdf ve kolonlardan yapılmıs bi sistem maliyetine değil ordaki bilime para istiyolar ve benim onlardan bi eksiğim yok öğrenip bizde yapıcaz bu kadar




  • Speaker yapmak bilim dir bayagı bir egitim, tecrube, labaratuvar calısması, malzeme yıgını, arac gerec ister. Bir hoparlor, bir kabin, birde filtre oldu bitti gibi basit gorunuyor ama oyle degil. Fizik,ses,matematik,elektronik gibi konulara hakim olmak muhendisliklerini okumak gerekir. Bir speakeri tasarlarken bir cok muhendis bir cok arge ve testler yaparlar. Ciddi firmalar bu yaptıkları kabinleri muzisyenlere dinletir hatalar cıkarsa tekrar gozden gecirirler. Belki bir kabinde amaca, dogru sese ulasmak icin yuzlerce kez duzeltmeler yaparlar. Bu calısmaların karsılıgındada urunlerin fiyatı cıkar. Bunları ev ortamında, piyasada bulabildigin malzemelerle, egitim almadan yapmak olanaksız tabi. Zaten ev ortamında cok ciddi bir calısma yapıncada nerdeyse hazır kabin parasına geliyor yine olmuyor. Cunku bir cok seyden yoksun olarak yapıyorsun imkanlar dahilinde. Bu durumda hazır almak cok daha ucuz oluyor aslında.
    Ama ogrenmek, kendini gelistirmek, emek verdigin urunu kullanmanın hazzı acısından DIY calısmaları cok faydalı. Bu duygunun yerini hicbir hazır kabin vermez.

    ogen yukardaki kabinde gercekten titiz bir calısma sergilemissin ve emek vermissin. Eline saglık.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ikarahal -- 2 Mart 2007; 10:28:09 >




  • Bahsettiğin bilimsel çalışmalardan bizlerde faydalanabiliyoruz. Örneğin hoparlör üretimi yapan firma bilimsel çalışmalar sonucu hoparlörün teknik özelliklerini bizlere sunuyor bizlerde bundan faydalanıyoruz. Bilimsel çalışmalar yapmak için Kullanılan programlara, cihaz ve teçhizatlara erişmek eskisi kadar zor değil. Eskiden gıptayla baktığımız cihazları artık kolayca ve makul bir fiyata bulmamız mümkün. Gerekli teknik bilgiye internet üzerinden kolayca erişebiliyoruz. Böyle forumlarında faydası çok büyük oluyor.

    Ayrıca kolon Maliyetinin yüksek olmasının nedeni Türkiye de bu işlerin yaygın olamamasından ileri geliyor. Piyasada şu anda hiç bi rekabet yok. İthalatçı istediği fiyatı veriyor. 5 dolarlık ürünleri 20 dolara satmaya kalkıyor. Eğer bu işlerle uğraşanlar artarsa ve belli bir taleb oluşursa fiyatlar düşecek ve ürün kaliteside artacaktır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ogen -- 2 Mart 2007; 12:12:22 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: ogen

    İşte yukarıda resmini verdiğim filtreyi kullandığım kolon bu.
    Filtreden sonra sesi çok değişti. Şimdiye kadar neden 1.5mm tel kullanmadığımı bir türlü anlamıyorum.

     .Elyapımı Crossover


    bu kolonu nasıl bir anfi ile besliyorsunuz?sadece filtre değilde, hoparlör markaları nedir?bide daha çok resim bekliyoruz ustalardan sandığınızdan daha çok faydalanıyoruz inanın yazılarınızdan cevaplar için şimdiden teşekkürler,




  •  .Elyapımı Crossover

    Kullandığım anfi sinema anfisi olmasına rağmen çok iyi performans verdi özellikle direct fonsiyonunu kullanınca.

    Tweeter pioneer marka alüminyum kubbe, Üst midrange Canon marka reçineli textil kubbe, Alt midrange markasız karbon koni, woofer sinevox marka kağıt koni 8 ohm.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ogen -- 2 Mart 2007; 16:29:15 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: ogen

     .Elyapımı Crossover

    Kullandığım anfi sinema anfisi olmasına rağmen çok iyi performans verdi özellikle direct fonsiyonunu kullanınca.

    Tweeter pioneer marka alüminyum kubbe, Üst midrange Canon marka reçineli textil kubbe, Alt midrange markasız karbon koni, woofer sinevox marka kağıt koni 8 ohm.


    çalışmalarınızdan dolayı sızı tebrık edıyorum bende szın gbı cok meraklıyım bu ıslere bı sorum olacak 2 ya da 1 adet cok kalıtelı olmayan subwofer kullanarak bır kabın yapıp ıcıne monte etmek ıstıyorum yukarıda ılkarahal arkadasımızın koydugu resımdekı gbı sız bu konuda yardımcı olurmusunuz onerılerınız nelerdır nasıl bır kabın ve nasıl bır sub almalıyım...

    tesekkurler...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: ikarahal

    Speaker yapmak bilim dir bayagı bir egitim, tecrube, labaratuvar calısması, malzeme yıgını, arac gerec ister. Bir hoparlor, bir kabin, birde filtre oldu bitti gibi basit gorunuyor ama oyle degil. Fizik,ses,matematik,elektronik gibi konulara hakim olmak muhendisliklerini okumak gerekir. Bir speakeri tasarlarken bir cok muhendis bir cok arge ve testler yaparlar. Ciddi firmalar bu yaptıkları kabinleri muzisyenlere dinletir hatalar cıkarsa tekrar gozden gecirirler. Belki bir kabinde amaca, dogru sese ulasmak icin yuzlerce kez duzeltmeler yaparlar. Bu calısmaların karsılıgındada urunlerin fiyatı cıkar. Bunları ev ortamında, piyasada bulabildigin malzemelerle, egitim almadan yapmak olanaksız tabi. Zaten ev ortamında cok ciddi bir calısma yapıncada nerdeyse hazır kabin parasına geliyor yine olmuyor. Cunku bir cok seyden yoksun olarak yapıyorsun imkanlar dahilinde. Bu durumda hazır almak cok daha ucuz oluyor aslında.
    Ama ogrenmek, kendini gelistirmek, emek verdigin urunu kullanmanın hazzı acısından DIY calısmaları cok faydalı. Bu duygunun yerini hicbir hazır kabin vermez.

    ogen yukardaki kabinde gercekten titiz bir calısma sergilemissin ve emek vermissin. Eline saglık.


    gidip hazır alıp oturup dinlemekten kat kat ii oldugunu düşünüyorum kendi yaptıgımın
    hem bu işten çok güzel para kazanılıyo buda bi gerçek çevrenizde bu işle tanınırsanız neler olcanı bi gorun

    ben suan üniversite öğrencisiyim ama yazın 3 ayda 10 tane subwoffer sattım
    öyle mdf kutu yaptır göm woffer ı gitsin kabinlerde değil ben bu kabinleri yaparken bu işi çözduğümü düşünüyodum fakat sizin çalışmanızı görunce resmen sok oldum verileri çok ii uygulamıssınız olmamıs diyosunuz ama bana göre o kabinin sesi beni ve bu forumdaki stereo sistem kullanıcılarını fazlasıyla memnun edicek sesi verebilcene inanıyorum

    bu yaz gerçekten bu işten ii para kazanacagımı dusunuyorum ii para derken sadece benim bu hobi için kullanıcagım parayı cıkarmak için ve ne yazıkki doru durust bi marangoz bulamıyoruzkabin montajını bende senin gibi kendim yapıyorum marangozlar sanki limon sandıgı gibi montaj yapıyolar

    siz buarada 80lerden bahsediyonuz ben zaten 86 da doğdum

    bide sizden kabin semaları hakkında bilgi bulabileceğim linkler isticem

    Hepinize Teşekkurler.......




  • Burada ki Crossoverların hepsi ayarsız. Kontrollu crossover şeması olan var mı? Özellikle frekans aralığı gerekli. Volume de tabiki olması lazım. Birde şunu sormak istiyorum crossoverın temel mantığı sesi 3 veya iki bölüme ayırmaktır. Yani bass, mid, tiz veya bass, mid-tiz. Burada gördüğüm kadarı ile sadece bass sesleri ayırmak amacı ile kullanılmış. Acabama 3 sese de ayıran bir crossover şeması olan varmı?
  • burda yayımlanan crossoverlar pasif tir. Eğer frekans aralığını ayarlamak istiyorsan aktif crossover kullanmak gerekecek. Eğer yapabilirim diyorsan sana profesyonel bir crossover seması yolluyayım dene belki işine yarar.Saygılarımla...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: firtikk

    çalışmalarınızdan dolayı sızı tebrık edıyorum bende szın gbı cok meraklıyım bu ıslere bı sorum olacak 2 ya da 1 adet cok kalıtelı olmayan subwofer kullanarak bır kabın yapıp ıcıne monte etmek ıstıyorum yukarıda ılkarahal arkadasımızın koydugu resımdekı gbı sız bu konuda yardımcı olurmusunuz onerılerınız nelerdır nasıl bır kabın ve nasıl bır sub almalıyım...
    tesekkurler...



    Kalitesiz markalardan da iyi bir kabin yapılabilir ama teknik parametrelerinin olmayışı işleri çok zora sokuyor. Sürücünün parametrelerini kendin ölçerek bulmaya çalışıyorsun. Buda tabi zaman ve zahmet veren bir iş. Eğer Hoparlör alırken teknik parametrelerinin yanında verildiğine dikkat edersen senin için daha iiyi olur. Genelde JBL firmasının araba için ürettiği wooferların parametrelerini bulmak kolay oluyor.
    2 hoparlör kullanmayı tavsiye etmem zira çok ince hesaplar ister. Ve tutmadığında tam bir hüsran olur. Tek sürücü daha kolaydır.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: WhyTheyCallMeInsane


    ben suan üniversite öğrencisiyim ama yazın 3 ayda 10 tane subwoffer sattım
    öyle mdf kutu yaptır göm woffer ı gitsin kabinlerde değil ben bu kabinleri yaparken bu işi çözduğümü düşünüyodum fakat sizin çalışmanızı görunce resmen sok oldum verileri çok ii uygulamıssınız olmamıs diyosunuz ama bana göre o kabinin sesi beni ve bu forumdaki stereo sistem kullanıcılarını fazlasıyla memnun edicek sesi verebilcene inanıyorum

    bu yaz gerçekten bu işten ii para kazanacagımı dusunuyorum ii para derken sadece benim bu hobi için kullanıcagım parayı cıkarmak için ve ne yazıkki doru durust bi marangoz bulamıyoruzkabin montajını bende senin gibi kendim yapıyorum marangozlar sanki limon sandıgı gibi montaj yapıyolar

    siz buarada 80lerden bahsediyonuz ben zaten 86 da doğdum

    bide sizden kabin semaları hakkında bilgi bulabileceğim linkler isticem

    Hepinize Teşekkurler.......



    Slm

    Speaker yapmak gercekten cok karısık ve zor istir. Bir kabin yaparsın iyi kotu bir ses cıkar. Belki bir cok insanı mutlu eder duzeydede olur. Ama zamanla kulagını egittikce farkları cok daha net anlarsın. Oncelikle makina muzikleri, pop muzikleri ile olmaz bu is. Klasik, caz, turevi muzikler le kendini gosterir speakerler. Ordaki enstrumanlar ne denli dogru ve dengeli calısıyor daha rahat anlasılır. Ben agırlıkla diana krall, eric clapton,norah jones, dire straits, ray charles vb sanatcıları dinlerim.
    Yukardaki subwoofer ornegi cok karısık bir tasarım. Banpass tip kabinin gelistirilmis versiyonu. 36 dB lik tir. 3 odalıdır ve ucuncu oda cok kritiktir. Burda kısa devre soz konusudur ve SPL degeri cok duser, cok ince hesap ister. Bose 3 ncu odadaki kısa devre frekansını 100 Hz olarak belirlemistir. Bu degerede faz davranısını portlarla degistirerek ulasır. Ayrıca kasnak hareketi dusuk ozel bir hoparlor kullanmıstır. Ben meraktan yaptım o kabini bir iddeam yoktu cunku cok zor bir tasarım oldugunu biliyordum. Sonucta bir ses cıktı. Kabin ozelliginden dolayı derin yumusak bir bas ses veriyordu. Ama SPL cok dustu watt lar heba oldu.
    Ayrıca frekans testine tabi tuttugumda orjinal gibi 100 Hz degeri sapmaya ugramıstı. Frekans cevabıda yukarlara cıktıkca bozuluyordu, alt larda iyiydi sadece. Kabin basarısız olmustu. Bir baskası bu ayrıntıları bilmedigi, degerlendiremedigi icin eminim ona cok super gelecekti sesi. Kardesimde oyle dusundu once ve ben farkları gosterince gercegi gordu.
    Diger klasik kabinse jamo classic 10 ornegi idi. Uzun bir sure kullandım o kabini. Dusuk volumlerde uyanmıyordu. Sonradan bose am5 aldım ve yanına koyarak kıyasladım. Bendeki speaker larda toplam 20 cm 4 adet bas driver vardı. Bosede ise 2 adet 13 cm bas. Boyle bakınca bosenin hic sansı yok ama oyle cıkmadı. Bose o kucuk driverle kucuk kabiniyle cok daha kaliteli bas ses veriyordu. Derin,yumusak ve kısık seste bile zengin bas ses. Ama bose sub+uydu yapısından dolayı midbas ve tiz frekanslarda cuvalladı. Benim kabinler one gecti. Daha sonra full range calısan bose 701 aldım olay koptu. Yaptıgım kabinler vasattı malesef cunku hesapsız kitapsız test siz bir calısma idi. Sonra elden cıkardım. Kabin tasarımında en ufak bir hata herseyi tepetakla yapıyor. İc kablolama kullandıgınız kablo cinsi , elyaf yogunlugu, portun 1 cm bile yanlıs hesaplanmıs olması gibi kucuk hatalar buyuk sorunlara sebep oluyor malesef.

    Asagıdaki linkte kabin yapımı icin gerekli bilgi ve linkler bulunmakta:
    http://forum.donanimhaber.com/m_12514117/tm.htm

    Saygılar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ikarahal -- 5 Mart 2007; 10:03:27 >




  • Size nasıl özeniyorum bilemezsiniz....
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Razorback

    Size nasıl özeniyorum bilemezsiniz....


    Madem heveslisiniz, ozenti ile kalmayın. Benim zamanım imkanlar cok kısıtlıydı. Bulabildigimiz 3,5 kitaptan ogrenip uyguluyorduk. Simdi derya deniz bilgi kaynagı internet var. Kısa surede cok sey ogrenebilirsiniz.
    Bir dunya DIY calısma ornekleri bulabilirsiniz. İstanbuldaysanız az cok malzeme bulma imkanınızda var.
    Gerisi size kalmıs. Ogrenme acısından amplifikatorler, kabin cesitleri, preampliler, ekolar vs vs yapar olayı kavrarsınız. Olayın en buyuk kısmı meraklı olmak ve biraz el becerisi. Su internet oyle imkanlar saglıyorki buyuk nimet gercekten. Hic bilmediginiz konuda 1 hafta arastırma yapın bayagı yol alıyorsunuz ,bilgi sahibi oluyorsunuz.
    Saygılar.




  • Dediklerinizde çok çok haklısınız. Buna ek olarak bu tarz şeylerede çok yatkınımdır, çabuk kaparım...

    Kesinlikle işe bir noktadan başlamak istiyorum doğrusu. Ama şuan üniversite son sınıf, tez ve yüksek lisans hazırlıklarından dolayı başımı kaldıramıyorum...

    Yazılarda hep yapılması gereken hesaplardan ve deneme yanılmalardan bahsediliyor.. Peki yapılmış olan ve iyi sonuç vermiş olan bir devrenin tüm parçalarını toplayıp birleştirsem, aynı sonucu elde edemezmiyim? yani o testler grafikler filan beni aşar...
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.