Şimdi Ara

Erdem Öğütçüleri Ve Nietzsche Hakkında

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
11
Cevap
0
Favori
1.427
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Nietzsche'nin Böyle Buyurdu Zerdüşt kitabını okuyorum. Kitapta Nietzsche erdem öğütçülerini eleştiriyor. İlk defa bir felsefi kitap okuyorum. Bu yüzden erdem öğütçüleri diye bahsedilen kişilerin kimler olduğunu bilmiyorum. Kim bu erdem öğütçüleri? Birde Nietzsche'nin insanüstü düşüncesi nedir ve Nietzsche Tanrıya inanıyor mu ? Diğer dünya olayına inanmadığını anladım ancak Tanrı hakkındaki düşüncesi nedir ?



  • Tanrı öldü diyen adamdır.Bu sözünden anlaman gereken şey hristiyan ahlakının çöktüğüdür.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Nietzsche kendinden elçi olarak bahseder üstinsanı müjdeler bize ama üstinsanın herhangi bir tanımı yok.Nietzsche üstinsanı tanımlasaydı üstinsan anlamını yitirecekti.Ben sana olman gereken üstinsan değerlerini söylersem ve sen bunlara uyarsan seni ben yaratmıs olurum ve senden daha yüksek olurum.Nietzsche'nin güzel bir sözü var bunun üzerine der ki : Sadece ve sadece senin üstünde geçeceğin yaşam köprüsünü,kimse senin için inşa edemez.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ahlak ve erdem adı altında, insanların iyi niyetlerini kullanarak onları kandıranlara denir. Din adamı, politikacı hatta idealist filozoflar bile olabilir
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Perceptron

    Ahlak ve erdem adı altında, insanların iyi niyetlerini kullanarak onları kandıranlara denir. Din adamı, politikacı hatta idealist filozoflar bile olabilir

    Daha çok din adamlarını kastediyor hocam.

    Erdem öğütçüleri= Din adamları, Nietzsche'ye göre yobazlar.
  • Bence sana şu iyidir bunu yap bu kötüdür yapma diyen herkesi kastediyor orada. Sadece din adamları demek doğru olmaz ama din adamları da tabiki de içinde.

    Insanlari kandirip kandirmamasini çok onemsedigini de sanmıyorum. Neredeyse herkesi katmış bence bu sözüne aile, din adamları, politikacılar, sanatçılar bence herkes var biraz Nietzsche'yi anladiysam.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi EdvaldBoassonHagen -- 10 Ocak 2017; 21:48:17 >
  • Nietzsche heralde, inançsız olduğu için erdem öğütçülerine savaş açmış. Yoksa insanlara, iyiliği, yalan söylememeyi, çalmamayı, Yaratıcının hoşuna gidecek şeyleri yapmayı tavsiye eden öğütçülere neden düşman olsun?
  • Hemen bırak o kitabı elinden! Delirdin mi sen? "ilk defa felsefe kitabı okuyorum" demişsin, okunacak 'ilk' felsefe kitabı olarak seçilmemesi gereken 'ilk' kitaptır o.



    İlk önce ilk çağdan günümüze felsefe tarihini, önemli filozofları ve fikirlerini öğren, sonra da ilk önce Niçe'nin biyografisini oku, varoluşçuluk, nihilizm vs. nedir, diğer felsefi disiplinlerde görüşleri falan öğren en son bir kitabına geç.



    Temeli atmadan çatı katını çıkmışsın, yapma...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kingman29

    Nietzsche heralde, inançsız olduğu için erdem öğütçülerine savaş açmış. Yoksa insanlara, iyiliği, yalan söylememeyi, çalmamayı, Yaratıcının hoşuna gidecek şeyleri yapmayı tavsiye eden öğütçülere neden düşman olsun?

    Neden olduğunu merak ediyorsan çocuğunu erdem ogutcusu tarziyla yetistir ve ne olacağını gör.
  • Nietzsche ye göre hayvan kendini hayatta tutan ancak kendini sınırlayan içgüdülerin üstüne çıkarak insan olmuştur. Yani hayvan kendi kendini alt etmiştir ve insan olmuştur. İnsanda (daha doğrusu, sürü insanı) kendini hayatta tutacak bir ahlak ve erdemler silsilesi üretmiştir. Ancak insanın kendini altedip üstinsana yükselebilmesi için kendini sınırlayan bu ahlakı ve erdemlerini yıkması ve yerine yeni değerler üretmesi gereklidir. İnsan kendini hayatta tutabilmek için ideallere sarılmış ve gerçek dünyadan uzaklaşmıştır. Buna eğer insan ideallerden kurtulur ise yeryüzüne anlam katacak üstinsanın yolunu açabilecektir. Üstinsan yeryüzüne anlam katar çünkü o değerlerini ötedünya veya doğa-dışı bir şeyden yola çıkarak yaratmaz. Üstinsan, dünyadan ve doğadan yola çıkarak değer yaratır. O, yaşamın kurtarıcısıdır çünkü dünyaya anlam katacaktır. Ötedünya ve doğa-dışı idealleri kaynak edinmiş değerler dünyayı anlamsızlaştırır ve yaşamı çürütürken üstinsanın değerleri yaşamı kurtaracaktır.



    Nietzsche tanrıya inanmıyor. Ve aslına bakarsanız onun tanrı anlayışı sadece evreni yaratmış mutlak varlık değil, genel olarak insana değer dayatan, ödevler veren, "yapmalısın" diyen her şeydir. Nietzsche zerdüştte "Üç değişim üzerine" adlı hikayesinde bunu anlatmıştır. Deve (yani köle ahlakını benimsemiş insan) kendi yüklerini bırakır (yani köle değer ve erdemlerini) ve aslana dönüşür. Aslan, efendi ahlakını temsil eder. O bir özgür insan ve pozitif nihilisttir. Nietzscheye göre sürünün değerlerinden özgürleşmiş kişi bir hiçlik ile karşı karşıya kalır yani hikayedeki çöl ile. Ve pozitif nihilist yani aslan bu çölün efendisi olmak ister, kendi değerlerini yaratmak, kendi kendine dayatılan değerler ışığında değil, arzu ve potansiyelini gerçekleştirerek yaşamak ister. Ama aslan burada her pulunun altında "yapmalısın" yazan bir ejder ile karşılaşır. Bu ejder tanrı ideasıdır. "Yapmalısın" lar ise tanrı ideasının kişiye dayattığı ödevlerdir. Aslan ejderi alt etmeden kendisi olamaz. Çünkü aslan, kendisini bir kalıba sokmaya çalışan bu ejderi yenmeden gerçektende kendisi olamaz, özgür olamaz ve çölüne egemen olamaz.



    Nietzsche, insanın görünür dünyayı bilebileceği, görünür dünyanın dışında bir şey varsa dahi bilemeyeceğini söyler. Bu tutumuyla agnostikliği andırır. Ancak ahlak konusunda üstinsanı desteklemesinden ötürü tanrısızdır. Yani o bir ateisttir. Pek çok ateist ontolojik olarak tanrıyı reddetmeye çabalar ancak bu imkansızdır. Nietzsche ise etik nedenlerden ötürü tanrıyı reddetmiştir.



    Nietzschenin felsefesi tam manasıyla dünyaya ve yaşama bağlanıp sevebilecek, kendini gerçekleştirecek cesur bir insan yaratmak üzerine kuruludur.



    Erdem öğütçüleri insanlara çeşitli ödevler verir. "Şöyle olmalısın" ve "böyle olmamalısın" derler. Bütün bunları derken Nietzschenin tabiriyle aslında insanların aslan olmasını engellemek ve evcil bir hayvan olmasını sağlamak için öğütlerler. Onlar üzerinde kontrol ve denetim kurmak, güç elde etmek için bu yola başvururlar. Nietzsche insanın bir evcil hayvan olmaması gerektiğini söyler. İnsan her türlü şekilde kendi olmalı yani kendini gerçekleştirmelidir. Nietzschenin felsefesinde insanın kendi arzu ve potansiyelini gerçekleştirmesi "güç istenci" kavramıyla ifade edilir.




  • kingman29 K kullanıcısına yanıt
    Nietzsche evrensel ahlak yasası olmadığını söyler. Kurt ile kuzunun iyi konsepti pek tabi farklı olacaktır. Bu bakış açısıyla bakınca Nietzschede iyiyi öğütler. Ama kim için? Asıl soru bu. Nietzsche "neden" diye sormaz. "Kim için?" diye sorar. Çünkü her ne kadar kabul etmemek için çaba harcasakta tek düşünüp yorumlayan varlık biziz ve dolayısıyla bizim zihnimizde bulunan her şey bizim bakış açımız tarafından üretilmiştir. Ve bizim bakış açımız egoa ait olduğundan öz-çıkarı savunacak şeyler üretmeye meyillidir. Buda şu demek oluyor: bir insan bir değer ürettiğinde bunu arkasında büyük ihtimal onun öz-çıkarı yatıyordur.



    Nietzsche, dinler ve onların "iyi" konsepti, doğayı ve ona ait olan her şeyi şeytanın mabedi olarak gösterdiği için bir deccalın gelmesini savunur. Dinlerin öğütlediğinin tam tersi bir kişi, yani insanın. İnsan doğası gereği dinlerin öğütlediği türden altruist birisi değil, bencilliğe meyillidir. Ancak yinede dindar kişi kendi doğasını, arzularını baskı altında tutarak Nietzschenin tabiriyle "kendini hadım ediyordur". Çünkü yaratımın ön koşulu arzudur. Arzuları yoketmiş ve arzusuz, kendini doğa-dışı bir ideale yani tanrıya adamış kişi yaratıcılığını hadım etmiştir. Peki neyin yaratılmasını? Yaşamın. Nietzsche için hayatın kendisi dahi bir sanat ürünü olabilir. İnsan yaşayabileceği en güzel yaşamı yaşamalıdır, cesur ve yaratıcı olmalıdır. Bundan ötürü kendini kalıplara sokan bütün "yapmalısın"ları zihninden yok etmelidir.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.