Erdoğanın bu kadar güçlü olmasının sebebi sadece yargı meselesi değil.

Konuyu yanlış yere açtıysam üzgünüm.

Erdoğanın bu kadar güçlü olmasının bir diğer sebebi meclisteki milletvekillerinin adama sorgusuz sualsiz bağlı olması ve ona itaat etmeleri. Ben hükümet şu konuda yanlış yaptı diyen bir akpli vs vekil görmedim. Adam istediği kararnameyi çıkarıyor akp milletvekilleri de sadece izliyor.

Akp ve mhp milletvekilleri şuan isteseler muhalefetin de desteğiyle erken seçim de yaparlarlar bakanlara cumhurbaşkanına soruşturma açıp yüce divanda da yargılatırlar ama bunu yapmıyorlar. Menfaat ilişkisi sanırım.

Ayrıca meclis mi kaldı hede hödö diyenlerin yanılıyor olabileceğini düşünüyorum. Madem meclise gerek yok, erdoğan neden bahçeliyle ittifak yapıyor neden onu başından savamıyor o zaman? Çünkü meclisteki salt çoğunluk için ona ihtiyacı var.

AKP'nin iktidara yükseldiği sistem olan parlamenter sistemde parti disiplini çok kuvvetlidir. Hükümetin başı olan başbakanın şahsi bir meşruiyeti ve seçilmişliği yoktur. İşin özünde bu siyasal sistemde bütün meşruiyet tek başına meclise aittir. Parlamento tek meşruiyet kaynağıdır, hükümet ve başbakan ancak parlamentodan kaynaklanır.

Dolayısıyla bu hükümet sisteminde bakanlar kurulu ve başbakanın kuvvetli ve işler vaziyette olması ve yürütme işini yapması için güçlü bir parti disiplini şarttır. Parti disiplini yoluyla parlamento üyelerinden iktidar partisine mensup olanlar hükümeti onaylamasa dahi politikalarına pek çok zaman göz yummak zorundadır çünkü bu siyasal sistemin temelinde yatan şey partinin iktidarda kalmasıdır. Parti disiplini ise genellikle disiplin kurulları yoluyla sağlanır. Partinin genel ideolojik çerçevesine uymayan üyeler kolaylıka ihraç edilebilirler. Oysa başkanlık sistemleri (tarihsel olarak başkanlıkla yönetilmiş ülkeleri kast ediyorum ABD gibi) partiyi iktidarda tutma kaygısı gütmez. Başkan seçildiği süre boyunca zaten iktidardadır ve parlamento yürütme işinde başkanın yoluna kolay kolay çıkamaz.

Hep iktidardan konuştuk ama aynısı muhalefet için de geçerlidir. Muhalefet vekillerinden sürekli kendi partisi aleyhine oy kullanan, mevcut hükümeti takdir ettiği ve beğendiği için sürekli lehlerinde konuşmalar yapan ve oy veren üyeler yine partiden aynı yolla ihraç edilir. Yani hem muhalefetin hem de iktidarın işlemesi için parti disiplini şarttır çünkü sağlıklı bir parlamenter sistem iktidar kadar işler bir muhalefete de ihtiyaç duyar.

Bu durum Türkiye'ye has bir durum da değil, parlamenter sistemi benimseyen bütün ülkelerde aşağı yukarı durum aynı. Parti disiplin kurulları, partinin genel siyasi öğretisine aykırı hareket eden üyeleri ihraç edebilir. Ayrıca parti genel başkanı partiye dair pek çok kilit kararı alan makamdır, yani kendi otoritesiyle de parti içi muhalefeti abartan kişileri ıskartaya çıkarabilir. Dünyada yaygın durum budur.

Gelelim Erdoğan olayına. Erdoğan şüphesiz otoriter bir lider fakat acaba CHP içerisinde Kemal Kılıçdaroğlu ya da İyi Parti içerisinde Akşener ne kadar eleştirilebiliyor acaba? Bu Kılıçdaroğlu'nu ya da Akşener'i otoriter yapar mı? Yapmaz. İşler bir muhalefet için her genel başkan parti içerisinde asgari bir birlik ve düzen halini, konsensüsü sağlamak zorundadır. Parti hem fikir ve ittifaklı bir görünüm vermezse oy alması da mümkün değildir.

Erdoğan olayı konusunda benim kanaatim bu yazıda anlattığım başbakanın meşruiyetinin parlementodan kaynaklanma olayının Erdoğan durumunda tam dersine dönmüş olması. Kısaca Erdoğan AKP'den değil, AKP Erdoğan'dan güç alıyor. AKP'li her bir vekil farkında ki Erdoğan'ın şahsi karizması sayesine parlamentoda koltuk sahibi oluyorlar. Oyu alan parti ideolojisi ya da partinin tarihsel geçmişi değil, Erdoğan'ın ta kendisi. Erdoğan'ın bu denli yüksek siyasi karizması, parti-lider terazisinde dengeyi lider lehine kayıdırıyor ve parti disiplini dediğimiz olgu, partinin ilkeleriyle ve genel ideolojik duruşuyla çelişmemek değil de liderin fikirleriyle çelişmemek oluyor. Bu sayede Erdoğan parti genel başkanı değil de parti lideri oluveriyor ve partiye asıl hayat veren güç olarak tek başına politika belirleyebiliyor. Erdoğan'ı otoriter yapan şeyin bu durum olduğunu düşünüyorum.

Toplumu nasıl kullanacağını ve yönlendireceğini çok iyi biliyor. Hemen hemen her alanda da bunu çok iyi uyguluyor.