silinsin (4. sayfa)

Bu nedir?

Evet

Ermeniler değil Hattiler ilk sahipleri, Kuzey Kafkasya halkları da dilleri ve kültürleri benzediği için kendi ataları olduğu tezini öne sürüp araştırıyorlar. Ermeni ve Rumlardan önce pek çok halk yaşadı Anadolu'da ve Ege adalarında.

10

https://www.instagram.com/fuzuli_xeber/tv/CXiOQYrAt5t/?utm_medium=copy_link 

bizim en sevdigimiz komsulardan biri ermeni ve kastamonuluydu . ben insan olarak bakiyorum

ataturku turkiyeyi seviyorsa ulkesine milletine bagliysa benim kardesimdir .

musluman olup ulkesine milletine hainlik yapiyorsa asil benim dusmanim onlardir .

Kardeş iyi haftalar benim Ermeni asıllı bir arkadaşım var 18 senedir görüşürüz ve yemek yeriz yani çok iyi anlaşırız Kendisi İstanbul Kadıköy'de yaşar ve Göztepe'de tuhafiye dükkanları var siz nerede yaşıyorsunuz ?

Adalarliyim ama şuan Kartal'da yaşıyorum. Kadıköy'de çok Ermeni olduğunu biliyorum hepsi iyi, aydın , maddi durumu iyi kişilerdir...

https://www.instagram.com/tv/CXHENgsPK9d/?utm_medium=copy_link

Bütün sıkıntı dönemin ermenilerinin, ki muhtemelen tamamı da değil, ruslarla işbirliği yapmış olması. O ihanet milletlerimiz arasındaki ilişkileri tamiri neredeyse imkansız bir hale getirdi.

Nitekim ben insanların dedelerinin günahlarından sorumlu tutulmasına karşıyım. Haksız bir davranış bu.

Ermenilerin bu soykırım iddiası ile avrupalıların maşası olması da güncel bir sorun. Mesela ben bu şekilde davranan ermenileri sorumlu tutuyorum, ama kendi yaptıklarından, dedelerinin suçlarından değil.

Amerika Birleşik Devletleri'nde Ermeni diasporası 4 milyon değil, 1.5 milyona yakındır. En iyi ihtimalle, oy kullanma hakkına sahip olanları referans alırsak yaklaşık 1 milyon Ermeni'nin oy hakkına sahip olduğunu söyleyebiliriz. 2020 Amerika Birleşik Devletleri başkanlık seçimlerinde 155,5 milyona yakın seçmen oy kullandığına göre. Tüm Ermeni seçmenin oy hakkını kullandığı varsayıldığında, Ermeni oy oranı yaklaşık olarak %0,6 olacaktır. Bu büyük bir oy oranı değildir. Dolayısıyla iddia asılsız.

Fransa'da Ermeni diaspora nüfusu 1 milyon değildir. Farklı farklı kaynaklar 250-750 bin arasında bir değer verirler. Biz bunun en büyük değerini alsak bile seçmen sayısı tahminen 400 bin civarında olabilir. 2017 Fransa cumhurbaşkanlığı seçiminde kullanılan oy sayısı yaklaşık olarak 31 milyon olduğuna göre, tüm Ermeni seçmenin oy hakkını kullandığı varsayıldığında, Ermeni oy oranı yaklaşık olarak %1,3 olacaktır. Bu da büyük bir oy oranı değildir. Bu iddia da asılsızdır.

Rusya'da 7 milyon Ermeni diasporasının yaşadığı iddiası da epey uçuk ve gerçekten uzaktır. 2010 Rusya nüfus sayımında Ermeni nüfusu 1.2 milyon olarak belirlenmiştir. 2021 yılını referans alırsak Rusya'da yaklaşık olarak 2 milyon Ermeni diasporasının olduğunu söylemek mümkündür. Ermeni seçmen oranını da muhtemelen 1.3 milyon civarında olacaktır. 2018 Rusya devlet başkanlığı seçiminde yaklaşık olarak 73,5 milyon oy kullanıldığına göre, tüm Ermeni seçmenin oy hakkını kullandığı varsayıldığında, Ermeni oy oranı yaklaşık olarak %1,75 olacaktır. Bu da büyük bir oy oranı olmadığına göre bu iddia da asılsızdır.

Bazıları, bu oranların ufak oldukları halde önemli bir rol oynadığını söyleyebilir. Fransa ve Rusya'da adaylar arası oy oranları büyük farklar içerdiği için bu doğru olmayacaktır. Birleşik Devletlerdeyse Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arası oy oranı yakın olmasına rağmen her iki tarafta soykırımı kabul etsin ya da etmesin kullanılan ifadeler ve açıklamalarla Ermeni diasporasından oy alabilirler. Örneğin Donald Trump, 1915 olayları için soykırım değil, "Büyük Felaket" ifadesini kullanmıştı. Mesele Ermeni oylarını almaksa soykırım ifadesinin kullanılması ya da kabul edilmesi gerekli değildir. Soykırım ifadesi yerine "Büyük Felaket" gibi ifadelerin kullanılmasının bir diğer avantajıysa Türkiye'yle ilişkilerin daha olumlu seyretmesi olabilir. Dolayısıyla oy için soykırımın kabul edildiği iddiası gerçekten epeyce uzaktır.

Bu oldukça popüler ve sahtekarlık içeren bir iddiadır. Ovannes Kaçaznuni, Taşnak Partisi'nin Yapacağı Bir Şey Yok isimli raporunda böyle bir şey söylememiştir. Viken L. Attarian'ın ortaya koyduğu üzere raporun çevirileri orijinal Viyana baskısından oldukça farklıdır. Orijinal metinde Kaçaznuni şu ifadeleri kullanıyor:

"1915'in ikinci yarısı ve 1916 yılının tamamı bizim için umutsuzluk, çaresizlik ve yas dönemleriydi. Mülteciler, Holokost'tan kurtulanlar, Rus illerini onlarca ve yüz binlerce kişi dolduruyordu. Aç, çıplak, hasta, dehşete düşmüş ve çaresiz insan seli, köylerimize ve şehirlerimize akın etmişti. Zaten yıkılmış ve aç durumda olan bir ülkeye gelmişlerdi. Birbirleri üzerinde yığın halindeydiler, gözlerimizin önünde kapı eşiklerimizde hastalıktan ve açlıktan ölüyorlardı."

Ayrıca bu raporda anlatılanlar 1920 Türkiye-Ermenistan savaşı hakkındadır. Soykırım hakkında pek fazla bir şeyden söz etmez. Bu özelliğinden ötürü rapor üzerinden yapılan cımbızlama safsataları da oldukça yaygındır.

Kaynaksız tarih yapılmaz. Böyle bir bilgiye erişemedim.

II. Abdülhamid 31 Mart Vakası(1909) vesilesiyle tahttan indirildi. İttihat ve Terakki Fırkası, Hamidiye Alayları adını 1910 yılında, Aşiret Süvari Alayları olarak değiştirmişti. Aşiret Süvari Alayları'nın, Trenlerdeki 400 bin Ermeni'nin yolunu kesip öldürdüğünü kabul etmek, zaten soykırımın veya en iyi ihtimalle katliamın kabul edilmesi demektir. Soykırımı savunan kişilerde bunları dillendirmekteler. Ayrıca 1915'te yaşananlar bununla sınırlı değildi.