eski model sıfır araba olmuyor mu

quote:

Orijinalden alıntı: Sulas

Merhaba,

Cok merak ettim dogrusu nereye gidiyor bu 2007, 2008, 2009 modeller satılmayınca? Mesela 2009 sıfır fiyatı 20.000 olan arabayı, 2010 da yine o fiyata mı buluruz bulabilirsek?

Simdiden tesekkurler.

quote:

Orijinalden alıntı: Taner Göde

Otomobil Üreticileri / İthalatçıları / Bayileri / Acentalarının sıralaması şöyle

1. Son Kullanıcı / Nihai Tüketici / Münferit Vasıta Sahipleri / Bireysel Araç Müşterileri
2. Personel / Kurum İçi Kullanıcıları / İşçi ve Çalışanlardan gelen Talepler
3. Fİlo Satışları / Şirketlerin Kendi Bünyelerinde Kullanacakları Araçlar
4. Araç Kiralama Şirketleri Talepleri / Leasing Kuruluşlarına Yapılan Satışlar
5. Promosyon Amaçlı / Ödül Kazanımı / Çekiliş ve Hediye Kampanyaları
6. Araç Modelinin Önemli Olmadığı Geri Kalmış Pazarlar ve Piyasalar
7. Halen satılamayan araç varsa günlük plaka takar ve satış adedini arttırır.

Yani eski araçlar küflenmiş peynir gibi çöpe gitmiyor (hoş, onlar da çöpe gitmiyor ya, üçgen peynir olarak hayata geri geliyor), parçalanıp yedek parça olarak satılmıyor. Hazır, imal edilmiş bir otomobilin MALİYETİ (parça ve işçilik) otomobil şirketi için o kadar düşük ki (Türkiye'de saıtlan 60.000 TL'lik bir aracın üreticiye maliyeti 15-17 bin TL'yi geçmez, gerisi kâr, vergi ve masraf) satılmasa da olur, depoda 6 ay veya 1 yıl beklemesinde hiçbir mahzur yoktur. 2008 model ve motoru artık üretilmeyen bir aracın 2009 yılının sonunda yine de sıfır fiyatına satıldığına şahit oldum. Model değişim haftalarında da (Temmuz/Ağustos) ekstra promosyon, kampanya, indirim vb. yaparlar ki yeni gelecek üst model araçları zamlı fiyatlarla satabilsinler.

quote:

Orijinalden alıntı: Taner Göde

Evet bir otomobil üreticisi için maliyeti çok düşük bir ürün. Bir otomobilin MALİYET HESABI içerisinde en büyük kalem İŞÇİLİK, onun içerisindeki en büyük kalem de SAĞLIK-EMEKLİLİK-İŞGÖRMEZLİK-İŞSİZLİK-BAKIM SİGORTASI PRİMLERİ. Sıfır otomobil satışlarından elde edilen kâr otomobil üretici şirketlerinin yıllık vergi sonrası toplam gelirlerinin % 5'ini ancak oluşturmaktadır. Esas para tabi ki ağırlıklı olarak yedek parça ve bunun yanında da aksesuardan kazanılıyor. Hesaplayınca bir otomobile 250-450 kg arasında sac kullanılmaktadır, gerisi motor-powertrain-rolling gear-koltuk-döşeme-göğüs vb. gibi parçalar.

Günde 4.000-6.000 arasında otomobil üreten ve 3 vardiya çalışan bir fabrika optimize edilmiş tedarik zinciri (JIT), deposuz hammadde teslim ve temin sistemi, üretilen araçları hemen yükleyecek bir sevkiyat sistemi (fabrikaya kadar uzanan özel demiryolu hattı, vb.) gibi gelişmiş lojistik altyapısı varsa ve bunların tümü maliyeti de düşürmeye, harcamaları da kısmaya yönelikse ve bu fabrika çevresine çok büyük ekonomik bir anlam ifade ediyorsa (işçilik ve tedarik anlamında) ürünlerin maliyetini arttırıcı unsurlar da yerel olmaktan çok sadece ulusal veya uluslararası seviyede oluyor (döviz kurlarında dalgalanmalar, ithal hammaddelerin fiyatında artışlar vb.)

Fabrikanın kapısından çıkıp
Garajımızın kapısından içeri

girene kadar bir otomobilin sırtından kazanan o kadar çok kişi-kurum-kuruluş var ki aracın fiyatını katlıyor, hem de birçok defa. Araç bedava değil ama maliyet fiyatları gerçekten çok düşük. Kendi aracımın liman teslimi ve bana beyan edilen fiyatı 11.000 €

quote:

Orijinalden alıntı: forumusr
peki neden arac fiyatlari bu kadar yuksek? karin %5'i arac satisindan aslan payi ise yedek parca/aksesuar ise fiyatlari dusuk tutup araclari daha genis bir kitle icin erisilebilir kilmalari gerekmez mi? daha cok arac daha cok yedek parca degil mi?

quote:

Orijinalden alıntı: nrglife

Bu konuyu bende merak ediyordum..
Bazı markaların "Fırsat Araçları" adı altında satışa sunduğu indirimli araçlar var..
Örneğin: http://www.renault.com.tr/assets/upload/file/0000/file_00000207_7mxamkk6w3tcc.pdf
Burada mesela 2007 model 7500 TL indirimli Megane var, bazı marklarda 1-2 yaşında olup (halen üretimde olan modellerden) 10.000 TL ye varan indirimleri gördüm..

Benim asıl merak ettiğim bu araçların 1-2 yıl 'yatması' sonucu ortaya çıkabilecek muhtemel riskler neler olabilir..
Mesela çok uzun süre(bildiğim kadarıyla 6 aydan daha fazla süreyle) kullanılmayacak araçların takoza alınması, akü kutup başlarının sökülmesi, motor yağının tamamen boşaltılması (yada ağzına kadar doldurulması) vs.vs. yeniden kullanılmadan komple bir bakımdan geçirilmesi gerektiği.. Aksi taktirde -sanayi tabiriyle- motorda karıncalanma oluşması, performans ve verim kaybı, arıza ihtimalinin artması vs.vs.

Tamam bu araçlar 'sıfır' km.de ama sizce bunlarda da benzer riskler olabilir mi?
Sıfırından 8-10 bin TL daha az bütçenizle bu tarz beklemiş bir araç mı tercih edersiniz, yoksa bir yıldır yollarda olup az km.de ikinci el bir araç mı tercih edersiniz?

Üstadlardan yorum bekliyorum:)

Sevgi ve saygılarımla...