Şimdi Ara

EVLİLİK ÜZERİNE SOHBETLER (569. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
16.202
Cevap
393
Favori
928.417
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
398 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 567568569570571
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Olayın Türk veya gayri Türk kızları ile alakası yok. Genel olarak dünya çapında kadınlara pozitif ayrımcılık var. Son birkaç yılldır feminizm aşiret fareleri türedi.

    Bu ayrımcılığın meyvesinide en güzelini türk kadınları yiyor

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Konuyu takip etmek artık resmen eziyet oldu.
    Sanki evliler bekarlara bekarlar evlilere nispet yapıyor gibi bi ortam var.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Herkes kendi yaşadığı hayattan, tecrübelerden anektodlar paylaşsa çok daha güzel olur.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BluePassenger

    Konuyu takip etmek artık resmen eziyet oldu.
    Sanki evliler bekarlara bekarlar evlilere nispet yapıyor gibi bi ortam var.
    Evliliğin özeti dışı seni içi beni yakar.Bir kapalı oda gibi düşün içerdekiler dışarı dışarıdakiler içeri girmeye çalışır sebebi merak tecrübe eden anlar zaten ama işte şansta önemli bir puzzle'ın parçası gibi eğerki uyumlu isen mutlu bir hayat seni bekler ama bir milyon parçanın içinden onu bulabilmekte kolay değil.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sinus67

    Olayın Türk veya gayri Türk kızları ile alakası yok. Genel olarak dünya çapında kadınlara pozitif ayrımcılık var. Son birkaç yılldır feminizm aşiret fareleri türedi.

    Bu ayrımcılığın meyvesinide en güzelini türk kadınları yiyor
    Sebep Türklerin türkiye'de kadına verilen aşırı değer pohpohlanma ben türkiye kadar kadının kutsallaştırıldığı yüceltildiği bir yer görmedim.Kadına bu ülke dışında avrupada rusyada gayet normal gözle bakıyorlar hatta kadınlar rekabetçi kendi aralarında dinsel tabu ve toplumsal baskı olması bizden ayrı olan yegane şeyler ha avrupada durum şu yönde de farklı mesela bizde bir gene kollama kenetleneme sahiplenme durumu var bunu ben yabancı hanımefendilere yaptığımda en başta hoşlarına gidiyor neden çünkü avrupada rusyada böyle birşey yok abdde yok.Ha bizim bu yaptığımızın daha katısı zaten arap bölgelerinde olan kadını kapatmaya gidiyor nedense bir kollayıp koruma mahiyetinde partnerini kenetliyorsun.En başta sorduğum farklı bir duygu olarak hoşlarına gidiyor ardından özgür yapıları neticesinde sıkılıyorlar çünkü kadın özgür orada anlayış farklı yani bizim biraz bildiğimiz etmenler gibi değil yani bugün sahiplendiğin kadın başka biri ile kakır kıkır gülebilir kucağında oturabilir pubta görürsün başkası ile yakın temasta olabilir olabilir işte bizim buna katlanamam sınırımız ne kadar yada türk bir erkeğin yabancı bir kadında uzun süre ilişki kurabilme mesafesi bu kadar ha bizdeki kezban dediğimiz kitle ile benzer yapıda kızlarda var orada anlayışlı olanda var sorulu olanda var ama şu var orada kızlar açık ve net konuşup ben buyum diyebiliyor.Ama burada kızlar hep içe kapanık hep karşıdan bekliyor hep birşeyleri saklıyor.Avrupada sen kadının konumunu biliyorsun ne onun geçmişi ne senin geçmişin karşıdakini ilgilendirmez buna göre ilişki yaşıyorsun ama bizde namus bekaret denen olgu bile ilişkileri mahvediyor işte ülkemizdeki ilşkiler bağlamında kırılganlık bu yönde.Şuanki çağda dobra özgür yetişen kızlarımız var yok değil ama toplumsal süzgeçte yinede o köylülük gene o değişmez ortadoğu kuralları o saçma gelenekler bir anda maskelerinin ardından çıkıyor.

    Biz karşımızdaki kadını tanıyamıyoruz kadın çok değişik yapıda varlık herşeyden nem kapabilir senin önemsiz dediğin şey onun aklını yemesine sebebiyet verebilir en ufak bir sıkıntıda o aklına taktığı şeyle senin cinnet geçirmene vesilede olabilir yani biz birazda erkek olarak ataerkil toplum ve birazda aslansın sen paşasın sen deyip şımartılıp serbeste yetiştiğimiz için ağzımızdan çıkanı duymayız ama bu şey o kadının partnerinin aklından çıkmaz bir yere depolar zamanı gelincede koz olarak atar ortaya.Bu önemsiz şeyler avrupalı abdli kızlarda önemsizdir ama bizde kadınlar kadınlığını bile elindeki kozlarla ödülmüş gibi sunar sana ilişkiler aşırı mesafelidir kadınlara ulaşamazsın iyi niyetli bile olsan bir türlü kırılır o sende üzülürsün belki o kadın başkasına gider onunda kalbi orada kırılır kadınlar toplumsal değer yargıları baskılar neticesinde böyle bulunduğumuz coğrafyanın eseri e hali ile bizde bu coğrafyada kavrulduğumuz için başta anlattığım yabancı kadınlarla olan ilişkiler onların kültürüne aşina olmadığımız için sığ kalıyor yani bizim kültürümüzle yabancı bir kadınla evlenince bizim bildiğimiz değer yargılarına göre cinayet çıkar ortaya yani burada o kafada yaşayanlara maalesef "geniş" diyorlar o noktaya düşebilme durumun yüksek kültür çatışması her şeye yol açabilir.O yüzden genellikle yabancı kadınlarla evlilikte karşındaki kadını iyi tanımak önemli ha dediğim şu bunları bilerek o kadınla beraber oluyorsan kendi bileceğin iş yabancı kadınlar direk dobra ben buyum diyebiliyor.Ama bizde kadınlar biraz baskı biraz rezil olurum adım çıkar o bu olur baskısı ile büyüdüğünden hep maske ile dolaşıyor tanıyamıyorsun.İlişkilerin uyuşmaması yürümemesi de bu yüzden ha bizde de kendini yetiştirip anlatan dobra olanda yok değil diyemem ama genel itibari ile çok az yaşamayı seven canlıları seven insancıl olanlar ama işte tutum kafa yapısıda önemli o noktada.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: M3lank0lik

    Sebep Türklerin türkiye'de kadına verilen aşırı değer pohpohlanma ben türkiye kadar kadının kutsallaştırıldığı yüceltildiği bir yer görmedim.Kadına bu ülke dışında avrupada rusyada gayet normal gözle bakıyorlar hatta kadınlar rekabetçi kendi aralarında dinsel tabu ve toplumsal baskı olması bizden ayrı olan yegane şeyler ha avrupada durum şu yönde de farklı mesela bizde bir gene kollama kenetleneme sahiplenme durumu var bunu ben yabancı hanımefendilere yaptığımda en başta hoşlarına gidiyor neden çünkü avrupada rusyada böyle birşey yok abdde yok.Ha bizim bu yaptığımızın daha katısı zaten arap bölgelerinde olan kadını kapatmaya gidiyor nedense bir kollayıp koruma mahiyetinde partnerini kenetliyorsun.En başta sorduğum farklı bir duygu olarak hoşlarına gidiyor ardından özgür yapıları neticesinde sıkılıyorlar çünkü kadın özgür orada anlayış farklı yani bizim biraz bildiğimiz etmenler gibi değil yani bugün sahiplendiğin kadın başka biri ile kakır kıkır gülebilir kucağında oturabilir pubta görürsün başkası ile yakın temasta olabilir olabilir işte bizim buna katlanamam sınırımız ne kadar yada türk bir erkeğin yabancı bir kadında uzun süre ilişki kurabilme mesafesi bu kadar ha bizdeki kezban dediğimiz kitle ile benzer yapıda kızlarda var orada anlayışlı olanda var sorulu olanda var ama şu var orada kızlar açık ve net konuşup ben buyum diyebiliyor.Ama burada kızlar hep içe kapanık hep karşıdan bekliyor hep birşeyleri saklıyor.Avrupada sen kadının konumunu biliyorsun ne onun geçmişi ne senin geçmişin karşıdakini ilgilendirmez buna göre ilişki yaşıyorsun ama bizde namus bekaret denen olgu bile ilişkileri mahvediyor işte ülkemizdeki ilşkiler bağlamında kırılganlık bu yönde.Şuanki çağda dobra özgür yetişen kızlarımız var yok değil ama toplumsal süzgeçte yinede o köylülük gene o değişmez ortadoğu kuralları o saçma gelenekler bir anda maskelerinin ardından çıkıyor.

    Biz karşımızdaki kadını tanıyamıyoruz kadın çok değişik yapıda varlık herşeyden nem kapabilir senin önemsiz dediğin şey onun aklını yemesine sebebiyet verebilir en ufak bir sıkıntıda o aklına taktığı şeyle senin cinnet geçirmene vesilede olabilir yani biz birazda erkek olarak ataerkil toplum ve birazda aslansın sen paşasın sen deyip şımartılıp serbeste yetiştiğimiz için ağzımızdan çıkanı duymayız ama bu şey o kadının partnerinin aklından çıkmaz bir yere depolar zamanı gelincede koz olarak atar ortaya.Bu önemsiz şeyler avrupalı abdli kızlarda önemsizdir ama bizde kadınlar kadınlığını bile elindeki kozlarla ödülmüş gibi sunar sana ilişkiler aşırı mesafelidir kadınlara ulaşamazsın iyi niyetli bile olsan bir türlü kırılır o sende üzülürsün belki o kadın başkasına gider onunda kalbi orada kırılır kadınlar toplumsal değer yargıları baskılar neticesinde böyle bulunduğumuz coğrafyanın eseri e hali ile bizde bu coğrafyada kavrulduğumuz için başta anlattığım yabancı kadınlarla olan ilişkiler onların kültürüne aşina olmadığımız için sığ kalıyor yani bizim kültürümüzle yabancı bir kadınla evlenince bizim bildiğimiz değer yargılarına göre cinayet çıkar ortaya yani burada o kafada yaşayanlara maalesef "geniş" diyorlar o noktaya düşebilme durumun yüksek kültür çatışması her şeye yol açabilir.O yüzden genellikle yabancı kadınlarla evlilikte karşındaki kadını iyi tanımak önemli ha dediğim şu bunları bilerek o kadınla beraber oluyorsan kendi bileceğin iş yabancı kadınlar direk dobra ben buyum diyebiliyor.Ama bizde kadınlar biraz baskı biraz rezil olurum adım çıkar o bu olur baskısı ile büyüdüğünden hep maske ile dolaşıyor tanıyamıyorsun.İlişkilerin uyuşmaması yürümemesi de bu yüzden ha bizde de kendini yetiştirip anlatan dobra olanda yok değil diyemem ama genel itibari ile çok az yaşamayı seven canlıları seven insancıl olanlar ama işte tutum kafa yapısıda önemli o noktada.

    Alıntıları Göster
    Uzun zamandan sonra sana katılıyorum.
    Türkiye'de kadın kutsallastirmasindan ziyade, etrafta abazanin bolca olması. Gir bir instgrama, yada arkadaşlık sitesine fake bir hesap aç, bir dk içinde mesaj kutun patlar.
    Bir kiz, istediği anda hemen sevgili yapar. Yalnız kalmaz.
    Tüm kadınlar için gecerli birşey daha soyleyeyim, bugün senin için ölüyorum, sensiz yapamam, uhu uhu uhu yapar sonra bir anda , bunları söyleyen başka biriymiş gibi çeker gider.

    Yabancı gelin konusunda ise, yurt dışında iken güzel bir insanla beraber oldum. Kalbi olsun vicdani olsun on numara biriydi. Cogu erkeğin istediği kadın tipi diyebilirim. Güzelliği Türkiye'de standartlarin çok çok üstünde kalıyordu. Hatta biz eski mudavimlerindeniz buranın, benim mesajlarimda da vardır. Yabancılarin daha iyi olduğu hakkında.
    Ben turkle evlendim. Normal de çoğu şeyi görmüş geçirmiş hatta son şeyden sonra net cizgilerim vardı. Sık eleyip ince dokudugum, sağlam adımlarla gittim. Ben bile eşimle tanışmadan önce, LinkedIn bulup konuşmuştuk. Uzatmayip direk evlenmeyi düşündüm. Onunla ayrılma şeklimiz kötü olduğu için ileride çok ariza çıkaracaktı. Sonra eşim çıktı karşıma, hatta annesi yüzünden ayrilmistim, bitirmiştim ilsikiyi. Sonra kendisi ailesini bırakıp bana gelince, %100 olması bile %90 kalbime gönlüme göre olduğu için de direk evlendim. Hatta burada bile halen diyorum çıkın gezin yiyin için zaman geçirin sonra evlenin.
    Yabancı biriyle evlenmek güzel bişey hoj birşey hatta
    On numara ama ama baba ona Toto lazım.
    1- ailen
    2- hayat şartların ( yabancı birini buldum, Türkiye gelse bile ya tatile gidersin ya da tatil modunda olursun. Bizde öyle olmuştu. Beraber Türkiye'ye geldik tatile. Uzun kaldigimizda oldu evdeydik gezdik toztuk bu önemli)
    3- çevre
    4- dil. ( Bu çok önemli, kız Türkçe bilse bile senin de en azından onun dilini bilmen lazim benim kız arkadaşım Türkçe bilse bile gene Rusça ve İngilizce ağırlıklı konusuyorduk.)
    Bunları iyi bir düşünmek gerekiyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: birgarip2019

    Sen daha bosanmadin mi hocam?!
    Ne boşanması...
    İstinaf mahkemesi taleplerimi kabul etti ve anlaşmalı boşanma bozularak çekişmeli hale geldi. Davalı 4 avukat tuttu ama ben tutmayacağım.

    Davalı vekilinin beyan dilekçesi:

    İSTANBUL . AİLE MAHKEMESİ'NE

    DOSYA NO : 2019/ Esas

    DAVALI : Pendik İstanbul

    VEKİLİ : Av. Pendik/İSTANBUL

    DAVACI :

    KONUSU : 10.05.2019 tarihli ara karara itirazlarımız ile davaya karşı
    beyanlarımızın sunulmasından ibarettir.

    AÇIKLAMALAR :

    Sayın Mahkemenizin yukarıda numarası belirtilen dosyası ile devam etmekte olan boşanma davasında; Geçici Velayet yönünden oluşturulan ara karar, Bozma sonrası düzenlenen Tensip Tutanağı ve Mahkeme Uzmanından Randevu alınması hakkında Muhtıra tarafımıza 10.05.2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Tebliğ edilen Ara Karara karşı itirazlarımız ve bozma sonrası davaya karşı beyanlarımız ile davacının ileri sürdüğü iddialara karşı cevaplarımız aşağıda sunulmuştur.

    GEÇİCİ VELAYET YÖNÜNDEN OLUŞTURULAN ARA KARARA KARŞI BEYAN VE İTİRAZLARIMIZ;

    Anlaşmalı olarak açılan davada **.02.2019 tarihinde karar verilmiş dosyaya sunulan protokol gereğince de velayet davalı anneye verilmiştir. Davacı her ne sebeple vazgeçti ise anlaşmalı boşanma davasını İSTİNAF etmiştir. Davacının istinaf talebi kabul edilmiş yerel mahkeme kararı kaldırılmıştır. Davacı tarafından **.05.2019 tarihinde verilen dilekçe ile çocukların velayetinin kendisine verilmesi talep edilmiştir. Mahkemenizce de bu talep değerlendirilmiş ve kısmen kabul edilerek çocuklardan TC Kimlik numaralı 'in velayeti davacı babaya, TC Kimlik Numaralı ile TC Kimlik Numaralı 'in velayetleri ise davalı müvekkil anneye verilmiştir. Velayetin geçici olarak düzenlenmesine yönelik verilen ara kararlara aşağıda açıklanacak gerekçelerle itiraz ediyoruz. Şöyle ki;

    Öncelikle belirtmek isteriz ki velayet düzenlemesinde velayetin ortak hayatın sona ermesi halini düzenleyen Türk Medeni Kanunun 336. Maddesi hakime velayetin eşlerden birine vermesi konusunda geniş bir takdir yetkisi vermiştir. Ancak bu takdir yetkisi yargısal içtihatlar ile sınırlandırılmış ve bir kısım hususlar vazgeçilmez ilkeler halini almıştır. Bunlardan bir tanesi velayet altına alınacak küçüğün anne bakımına muhtaç olup olmadığı meselesidir. Ara karar ile geçici olarak TC Kimlik numaralı 'in velayeti davacı babaya bırakılmıştır. **.07.2015 doğumlu olup henüz daha 4 yaşındadır. Bir çocuğun anne bakımına en fazla muhtaç olduğu yaşlardır. Velayetin geçici olarak düzenlenmesine ilişkin bir karar olsa dahi hakim bu husussu gözönünde bulundurmak ve her halükarda küçüğün menfaatine uygun bir karar vermek zorundadır. Nasılsa geçici düzenleme ileride değişebilir denilemez zira bu tür durumlar çocukların ilerideki yaşamını tümüyle etkileyecek travmalar yaşamalarına sebep olmaktadır. Bu nedenle çocuk ile ilgili verilecek kararlarda adeta kılı kırk yaracasına hareket edilerek bir karar verilmelidir. Tüm bu açıklamalar ışığında **.07.2015 doğumlu 'in velayetinin geçici olarak babaya verilmesi anne bakımına muhtaç olan bir çocuğun bu durumuna ilişkin bir değerlendirme yapmadan diğer iki kardeşinden koparılması küçüğün psikolojik durumunu çok ciddi oranda etkileyecek, onun küçük bedeninde tamir edilmesi zor yaralar açacaktır. Bu yönüyle verilen karar doğru olmamıştır.

    Davacının tutarsız tavır ve davranışları velayet altındaki küçüklerin sağlıklı bir ortamda yetişmesi ihtimalini ortadan kaldıracaktır. Davacı boşanma davasını kendisi açmış, protokolü kendisi hazırlamış, davalı müvekkilin en ufak bir dahli olmamış sonrada yine kendisi kararı istinaf yapmıştır. Bu süreçte defalarca ve çeşitli mahkemelerde müvekkile karşı davalar açmış, uydurma ithamlar ve iftiralar ile savcılığı suç duyurusunda bulunmuştur. Tüm bunlar davacının tutarsızlığını, yaklaşık 10 yıl hayatını paylaştığı eşine karşı kin ve garaz ile hareket ettiğini ortaya koymaktadır. Böyle bir psikolojik hal içinde olan bir babanın çocuklarına sağlıklı bir ortam sağlaması mümkün değildir.

    Davalı müvekkil mahkeme kararında belirtilen velayete ilişkin düzenlemeye hiç aykırı hareket etmemiş, çocukların davacı baba ile şahsi münasebete ilişkin mahkeme kararına da uygun davranmıştır. Öyle ki yabancı uyruklu olması ve ülkemizdeki uygulamayı bilmemesi sebebiyle çocukların baba ile şahsi münasebet günlerinde çocuklarını davacı babalarına kendisi götürmüştür. Davacı baba çok istediğini iddia ettiği çocuklarını gelip almak zahmetinde dahi bulunmamıştır. Davalı annenin ayağına getirmesini beklemiştir.
    Davacının çocukların anne yanındaki durumuna ilişkin ileri sürdüğü hususların tamamı asılsız, gerçeklerden yoksun, iftira niteliğinde beyanlardır. Davalı müvekkilimin beyanları alınmadan sırf davacının beyanlarına itibar edilerek ara karar oluşturulması da usul ve yasaya aykırı olmuştur.

    Yukarıda açıkladığımız nedenlerle velayetin geçici düzenlenmesine ilişkin olarak oluşturulan ara kararlara itiraz ediyoruz. Ara karardan rücu edilerek TC Kimlik numaralı 'in velayetinin davalı müvekkile verilmesini talep etmekteyiz.
    (Belirtmiş olduğumuz tüm bu hususlar mahkemeniz huzurunda dinlenmelerini istediğimiz tanıklarımızın ifadeleri ve tüm dosya kapsamı ile ispat edilecektir.)


    DAVAYA KARŞI CEVAPLARIMIZ VE BOŞANMA TALEBİMİZ;

    Usule ilişkin Cevaplarımız;
    Hukuk Muhakemeleri Kanunu yargılamanın nasıl yapılacağına ilişkin kuralları çok açık bir şekilde düzenlemiştir. Bu kapsamda davanın nasıl açılacağını, dilekçeler kısmının vs nasıl yürütüleceği de ayrıntılı olarak tanzim edilmiştir. Davacı ise dava dosyasına sürekli dilekçe sunmak suretiyle HMK'nın yazılı yargılama usulünü düzenleyen ilgili maddelerine aykırı davranmış olup, usul ve yasaya aykırı olarak sunulan beyan ve delilleri kabul etmediğimizi, davanın genişletilmesi yasağına aykırı ileri sürülen iddia ve taleplerin reddine karar verilmesini talep etmekteyiz.


    Esasa ilişkin cevaplarımız ve Boşanma nedenlerimiz;

    Davacı dosyaya sunduğu beyanlarında özetle davalı müvekkilin yabancı uyruklu olmasında hareketle fuhuş yaptırdığı iddiası ile karalayamaya çalışmaktadır. Bunun sebebi ise bize göre dilekçelerinde beyan ettiği hususlar değildir. Taraflar arasındaki geçimsizlik esasında davalı müvekkilimin evlendikten sonra yaşam tarzının değişmiş olmasıdır. Davacı ile evliliklerinin ilk yıllarında evlilik birliğin temelinden sarsacak hiç bir problem yaşanmamıştır. ** asıllı olan davalı müvekkilim ne zamanki Müslüman olmuş ve tesettürlü bir kıyafetle dışarı çıkmaya başlamış, ayrıca alkol vs almayı bırakmış o zaman davacı ile problem yaşamaya başlamışlardır. Davacının bu durumu hazmedememesi davalının yaşam tarzına saygı göstermemesi taraflar arasında geçimsizlik çıkmasına sebep olmuştur. Aslında bu sürecin sonunda boşanmak isteyende davacı olmuştur. Protokolü hazırlayıp davayı açmış, mahkemece davanın kabulü yönünde hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmiştir. İstinaf aşamasına kadar ileri sürmediği ithamlar birden davacı tarafından gündeme getirilmeye başlanmıştır. Bunlar gerçek dışı, tutarsız ve tamamen öç almaya yönelik beyanlardır.

    Taraflar arasındaki geçimsizliğin en önemli sebebi davalı müvekkilimin Müslüman olduktan sonra değişen hayat tarzına saygı gösterilmemesi, hatta bu yaşam tarzına baskı ile muamele edilmesi olmuştur. Davacı dosyaya sunduğu iddialar ile öç almak ve haklı çıkmak çabası ile hareket etmektedir. İddia ettiği hususların tamamı gerçek dışıdır. Taraflar arasındaki geçimsizliği davacının kusurlu davranışlarından kaynaklandığı yargılama sırasında ortaya çıkacaktır. Davalı müvekkilin müslüman olup hayat tarzının buna göre değişmesinden sonra davacı davalı müvekkile gerek psikolojik gerekse de duygusal her türlü şiddeti uygulamıştır. Örneğin başını kapatması nedeniyle davacı tarafından "güzel olmadığı, köylü gibi göründüğü, kafasız ve aptal olduğu, gözünde değerinin kalmadığı, ülkenin bu hale gelmesinde senin gibi yaşayanların neden olduğu" gibi sözler mutad olarak söylenmeye başlanmıştır. Müvekkilin alkol almamasına, oruç tutmasına ve giyim şekline de tepki göstermiştir. Davacı evlilik birliği içerisinde tatil planlarında dahi müvekkilin inanç ve düşüncelerine saygı duymamıştır. Ramazan aylarında gidilen tatillerde müvekkilin en büyük eğlencesi çocuklarına bakmak olmuştur. Oysaki davacı taraf; havuzun ve güneşin tadını çıkarıp gece otel barında tanıştığı kadınları müvekkile anlatırken fazlasıyla eğlenmiştir. Aynı zamanda cinsel şiddet uygulamaktan da geri durmamıştır.

    Davacının davalı müvekkili nasıl baskı altına almak istediğini ve hayatına müdahale ettiğini göstermesi açısından davacının, davalı müvekkile 31.01.2019 tarihinde gönderdiği E-Posta sadece ufak bir örnektir. Davacı bu E-Posta da davalı müvekkilden aşağıdaki taleplerde bulunmuştur.
    1-Kadın eşi’ nin bilgisi ve onayı olmadan her hangi bir toplantı veya organizasyona katılamaz.
    2-Kadın eşi’ nin bilgisi ve onayı olmadan komşu ziyaretine gidemez.
    3-Kadın eşi’ nin bilgisi ve onayı olmadan dini tarikat benzeri faaliyetlere katılamaz.
    4-Kadın eşi’ nin bilgisi ve onayı olmadan her hangi bir kursa kayıt olup devam edemez.
    5-Kadın eşi’ nin bilgisi ve onayı olmadan uzun süreli seyahatlere çıkamaz.
    6-Kadın eşi ’ ne inanç konusunda baskı yapamaz.
    7-Kadın eşi’ nin eş olarak kendisinden karşılamasını beklediği ihtiyaçlarını en kısa sürede ve uygun ortamda gidermek zorundadır.
    8-Kadın eşi ’ nin onaylamadığı kişilerle arkadaşlık yapamaz ve görüşemez.

    Davacının evlilik birliğini temelinden sarsıcı hareketleri sadece bunlarla kalmamış özel hayata ve şahsiyet haklarına müdahaleye varacak boyutlara ulaşmıştır. Davacı tarafından evin odalarına kamera konulması müvekkil için evliliğini çekilmez hale getiren diğer bir unsur olmuştur. Söz konusu kameraların İnternet bağlantısı olduğu için davacı cep telefonundan istediği her yerden evin odalarını seyretmiştir. Müvekkile adeta bir hapis hayatı yaşatmıştır. Hatta müvekkilin annesi kızında kaldığı zamanlarda üstünü değiştireceği zaman sıkıntılar çekmiştir. Tüm bunlar müvekkile uygulanan psikolojik şiddetin hangi boyutlara geldiğini göstermektedir. Ayrıca şahsiyet haklarının çok açık ihlal edilmesidir.

    (Belirtmiş olduğumuz tüm bu hususlar mahkemeniz huzurunda dinlenmelerini istediğimiz tanıklarımızın ifadeleri, E- Posta çıktısı ve tüm dosya kapsamı ile ispat edilecektir.)

    Boşanma, Tazminat, Nafaka ve Velayete ilişkin Taleplerimiz;

    Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle evlilik birliği müvekkil açısından da çekilmez bir hal almış ve temelinden sarsılmıştır. Tarafların tekrar bir araya gelerek evlilik birliğini devam ettirmeleri müvekkil açısından mümkün değildir. Bu nedenle davalı müvekkil yönünden de boşanmayı talep etmekteyiz. Tarafları **.0*.2009 tarihinde yaptığı evlilikleri Davacının kusurlu hareketleri sebebiyle fiilen sona ermiş olup taraflar ayrı yaşamaktadırlar. Davalı müvekkil yönünden yukarıda açıklanan gerekçelerle gerek taraflar açısından gerekse de toplum menfaatleri açısından evlilik birliğinin devam etmesinde bir fayda kalmadığından fiilen sona eren evliliğin hukuken de sona erdirilmesi gerektiğinden tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekmektedir.

    Müvekkil henüz genç yaşında 3 çocuk dünyaya getirmiş ve 9 yıllık evlilik hayatında çok ciddi sıkıntılar yaşamış gerek maddi gerekse de manevi olarak zarara uğramıştır. Bu kapsamda; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun Maddi ve manevi tazminat başlıklı 174. Maddesinin 1. Fıkrası; “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir.” hükmünü amirdir. Davalı müvekkilin yaptığı evlilik sebebiyle evlilikte mevcut olan ve evlilik devam etse idi kendisi oluşacak menfaatlerinin zedelenmiş olduğu açık bir gerçektir. Bu nedenle davalı müvekkil için 50.000,00 TL maddi tazminat talep etmekteyiz. Yine aynı maddenin 2. Fıkrası; Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.” Müvekkil gerek evlilik hayatında gerekse boşanma sürecinde olumsuz tavır ve davranışlara maruz kalmıştır. Davacı tarafından psikolojik şiddete maruz kalması sonucu kişilik hakları saldırıya uğramıştır. Kişilik hakları saldırıya uğrayan Davalı müvekkil için 100.000,00 TL manevi tazminat talep etmekteyiz.

    Davalı müvekkilin yabancı uyruklu olması ve çocuklarını iyi bir evlat olarak yetiştirme amacı ve çabası içinde olması davalının düzenli bir işe girip çalışmasını engelleyecektir. Davacı ise devlet personeli olup iyi bir gelire sahiptir. Bu nedenle müvekkil gerek dava aşamasında gerekse de sonrasında maddi olarak yoksulluğa düşeceği için dava süresince 500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini, ayrıca boşanma kararı kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesini talep ediyoruz. Müşterek çocukların üçü de henüz küçük olup, anne bakımına ve ilgisine muhtaç durumdadırlar. Bu nedenle, dava süresince her bir çocuk için 500'er-TL olmak üzere, toplam 1.500,00-TL tedbir nafakasına hükmedilmesini, ayrıca boşanma kararı kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesini, müşterek çocukların dava süresince geçici velayetlerinin davalı müvekkile verilmesini talep etmekteyiz.

    Davacı, evlilik birliği içerisinde çocukların gelişiminde ilgisiz olup müvekkilin çocuklar için verdiği emekleri boşa çıkarmış çocukların zararlı alışkanlıklar edinmesine neden olmuştur. Müvekkil, çocuklarının bilgisayar oyunlarına bağımlı olmaması için yaşıtlarıyla oynayabileceği eğitim kurumlarına göndermek isterken davacı taraf anaokulu ve kreşlerin pahalı olacağı ve kadın dediğin evde çocuklarına bakar anlayışıyla müvekkilin tavsiyelerini dinlememiştir. Çocukların fast-food gibi sağlığa faydası tartışmalı gıdaların tüketiminde ve bilgisayar oyunlarında müvekkilin koyduğu sınırlayıcı kuralları esnetip bu yolla çocukların sevgisini kazanmayı tercih etmiştir. Hatta davacı, çocukların gelişimine faydası olacak oyun ve etkinlikle çocuklarla birlikte zaman geçirmek yerine sürekli televizyon karşısında alkol alarak olumsuz örnek oluşturmuş; izlediği şiddet, korku içeren ya da cinsellik içeren görüntüleri çocukların görmemesine dikkat etmemiştir. Anlaşmalı boşanma davasında ve sonrasında görüleceği üzere davacı taraf Mahkemenizin 2019/E.,2019/K. Sayılı ve 00.02.2019 tarihli ilamında çocuklar için hükmedilen tedbir nafakanın ödenmemesi için mehil vesikası sunan davacı, müşterek çocuklara daha iyi bir hayat sunacağını iddiasını desteklemek için ekonomik gelirinin göstermesi çocuklarına verdiği değeri gözler önüne sermektedir. Davacı çocukları anneyi cezalandırıcı bir silah olarak kullanmaktadır. Çocukların ruhsal gelişimine önem vermemektedir. Dolayısıyla çocukların velayetinin davalı müvekkile verilmesini talep etmekteyiz.

    Yukarıda açıklanan sebeplerle temelinden sarsılan evlilik birliğin sona erdirilerek taraflarına BOŞANMALARINA, yukarıda belirttiğimiz taleplerimiz doğrultusunda karar verilmesini talep etme zorunluluğu hâsıl olmuştur.

    HUKUKİ NEDENLER : 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu vb. Mevzuat hükümleri

    HUKUKİ DELİLLER : Mukabil delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla;
    1- Nüfus Kayıtları
    2- Taraflara ait mali ve içtimai durum araştırması
    3- SGK Kayıtları
    4- Tanık Beyanları (Bilahare bildirilecektir),
    5- Yemin, Keşif, Bilirkişi İncelemesi vs. Tüm yasal delillerler.

    NETİCE-İ TALEP : Yukarıda arz ve izah edilen ve resen göz önüne alacağınız
    nedenlerle;
    (Fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla)

    Müşterek çocuk 00/00/2011 doğumlu, 00/01/2014 doğumlu ve 00/07/2015 doğumlu 'in dava süresince geçici velayetlerinin ve dava sonunda boşanmaya karar verilmesi durumunda çocukların velayetlerinin davalı müvekkil kadına verilmesine,

    Boşanma sebebiyle 50.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıdan alınarak davalı müvekkile ödenmesine karar verilmesine,

    Boşanma nedeni ile dava tarihinden başlamak üzere dava süresince müvekkil için aylık 500,00-TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, hükmedilen nafakanın boşanma kararının kesinleşmesinden sonra da yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesine,

    Boşanma nedeni ile dava tarihinden başlamak üzere dava süresince müşterek çocukların her biri için aylık 500,00'er TL olmak üzere toplam 1.500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, ödenen nafakanın boşanma kararının kesinleşmesinden sonra da iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesine,

    Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini saygı ile vekâleten arz ve talep ederiz. **.05.2019

    Davalı Vekili
    Av. E- İmzalıdır

    Ek: E- Posta çıktısı

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Benim verdiğim cevap:

    **/06/2019
    İSTANBUL . AİLE MAHKEMESİ' NE

    DOSYA NO: 2019/ Esas
    KONU : Davalı Vekilinin **/05/2019 tarihli Beyan Dilekçesine Cevap

    A)
    Davalı velayet üstlenebilecek bir yaşam tarzına sahip değildir. Sürekli bir işi yoktur. Ayrıca 3 ay olmadan 2 defa ikamet değiştiren davalının yeni bir taşınma hazırlığında olduğunu davalıda kalan çocuklarım beyan etmektedir. Bu durum çocukların sürekli okul değiştirmelerine neden olmakta öğrenim hayatlarını olumsuz etkilemektedir. Ayrıca davalı şu an esnek mesai saatleri olan bir işte çalışmaktadır. Çocuklarımın beyanlarından çoğu zaman gece yarısından önce eve dönmeyen davalı ile çocuklarımıza bakan davalının annesi arasında bu yüzden sık sık tartışma yaşanmaktadır. Çünkü davalı çocuklarla ilgilenmemektedir. Acil bir durumda dahi davalı işi gereği telefona cevap verememektedir. Ayrıca **/05/2019 tarihinde kızım bana "Annem senin ona bizle beraber yurtdışı tatiline izin verip vermeyeceğini soruyor" şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu durum bile velayetin geçici de olsa davalıya verilmesi halinde çocuklarımı ülke dışına kaçırıp bir daha görüştürmeyeceğine dair somut bir olgudur.
    B)
    Davalı ile konuşup anlaşarak ve beraber mahkemeye başvurarak boşanma davasını açtık. **/02/2019 tarihli anlaşmalı boşanma kararına konu protokoldeki maddeleri davalı ile beraber görüşüp kararlaştırdık. Hatta davalı ayrıca araç satışından pay istediği için ben de kabul ederek bunu protokole ekledim. Ancak boşanma kararı çıktıktan hemen sonra daha kararın kesinleşmesini bile beklemeye sabrı olmayan davalı gayr-i ahlaki ilişkilerini çocukları görme bahanesi ile kapımın önüne kadar getirip sergilemiştir. Bu durum davalının aslında boşanmayı başka niyetlerle istediğini tarafıma gösterdiğinden çocuklarımı davalının bu ahlak dışı hayatından kurtarabilmek için kararı istinaf ettim. Mahkemenize ibraz ettiğim davalı hakkında elde ettiğim somut delilleri İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı' da araştırmaya değer gördüğünden davalı hakkında fuhuş soruşturması başlatmıştır.
    C)
    Davalı **/02/2019 tarihli anlaşmalı boşanma kararında belirtilen görüş günlerine annesi ile beraber çocukları göndererek riayet ediyordu. Çünkü davalının esnek mesai saatleri olan bir işte çalışması çocukları ancak o haber verdiğinde görebilmemi sağlıyordu. Aksi takdirde görüş günü diye davalının o zamanki adresi *** Sitesi' ne gitmem çocuklarımı görme garantisi vermiyordu. Zira davalının annesi dairede olsa bile Türkçe bilmediğinden gelen aramalara cevap vermiyor ancak davalı haber verirse bekliyordu. Güvenliğin daireyi araması da Türkçe bilmeyen davalı annesi için durumu değiştirmiyordu. Ancak daha sonra davalının gündüz çocukları teslim almak veya etmek yerine işini bahane ederek gece saatlerinde adresime gelmesi üstelik bunu boşanma kararı henüz kesinleşmeden erkek arkadaşlarıyla beraber adresime kadar gelip yapması huzurumu bozmuştur.
    D)
    Ekte ibraz ettiğim 2 adet SMS ekran görüntüsünden de anlaşılacağı üzere (Ek-1 ve Ek-2) davalı daha evliliğin ilk yılında yani **/10/2010 tarihinde bilgim ve rızam olmadan bir gece yarısı evi terk edince boşanmaya karar verdim. Ancak daha sonra arkadaşımın tavsiyesi üzerine davalının bu davranışının bir oryantasyon problemi olabileceğini düşünerek davalının koşulsuz bir şekilde imzaladığı anlaşmalı boşanma protokolünü mahkemeye ibraz etmekten vazgeçtim. Davalı o gece evi terk etmesini arkadaşın evine sohbete gitmek olarak izah etmişti ancak bu benim için geçerli bir sebep değildi. Evliliğimiz boyunca davalı buna benzer geç saatlerde evi terk alışkanlığını devam ettirmiş hatta haber verdiğim halde çocukluk arkadaşım ile gece mahalledeki hamburgerciye gittim diye beni evi terk etmekle tehdit etmiştir.
    E)
    Davalı 2014 yılında bana "İznin olursa Müslüman olup tesettüre gireceğim" şeklinde sorduğunda bu duruma tereddüt etmeden onay verdim ve davalı Müslüman olup tesettüre girdi. Ekte ibraz ettiğim (Ek-3 ve Ek-4) sipariş ve fatura örneğinden görüleceği üzere davalı için tesettür alış verişlerini kendim gerçekleştirdim. Davalının kılık ve kıyafetini asla aşağılamadım. Böyle bir davranış sergilesem zaten davalı buna şiddetli bir şekilde tepki verir hatta benden uzaklaşırdı. Ayrıca 2017 yılında davalının çocuklarımı rehin alarak beni yalnız Türkiye' ye göndermesi sonrasında barışarak dönme şartlarından biri de benim cuma namazlarına gitmemdi. Namaza gittiğim halde bana inanmayan davalının camiden fotoğraf çekip göndermemi istediğine iş arkadaşım tanık olmuş ve fotoğrafımı çekmiştir. Ancak ben bu durumu asla bir baskı olarak görmediğim halde davalı sık sık namaz konusunda beni rencide edecek tarzda eleştirmiştir. En son bana "Sen Alevisin bizim nikah caiz mi?" şeklinde sorması üzerine bunu da namaz konusunda bir eleştiri olarak gördüm ve davalı ile beraber evde 5 vakit namaz kıldım. Bu duruma çocuklarımız şahit olmuş ve kızım "Babam namaz kılıyor !" şeklinde tepki vermiştir.
    F)
    Ben düzenli olarak özellikle çocuklarım için masraftan kaçınmayarak 7 geceden az olmamak kaydıyla 5 yıldızlı otellerde Ultra Herşey Dahil konaklamalı tatilleri satın aldım. Hatta davalı tatilde de rahat edebilsin diye bu tatillere ekstra para ödeyerek davalının annesini de götürdüm. Böylece davalının annesi çocuklarla ilgilenirken davalı da rahat bir tatil yapabildi. Davalı vekilinin dilekçesinde belirttiği üzere bu tatillerin Ramazan ayına denk gelmesi tamamen maliyet odaklı bir düşünceydi ve davalının onayını alarak bu rezervasyonları yaptım. Ramazan ayında ucuz olan oteller Ramazan ayı sonrası yaz sezonunda iki katı daha pahalı olduğundan bu tatillerin bir kısmını Ramazan ayında gerçekleştirdim. Ancak yine de davalı istediği için son 3-4 yıl her yaz 2 defa tatil yaptık. Bunlardan ilki otel tatili iken yaz sonuna doğru davalı ve çocuklarımızı da alıp akraba ikametinde bir haftalık veya 10 günlük tatiller yaptık. Bu durum bile benim için ayrı bir maddi külfet olmasına rağmen bunu asla davalıya karşı kullanmadım. 2018 yılı Temmuz ayında davalı tatile "8 saatlik araba yolculuğu çok yorucu" diyerek gelmediği gibi "Sen çocuklarıma bakamazsın" şeklindeki beyanı ile çocuklarımı almama da izin vermedi ve yalnız tatile gitmek zorunda kaldım. Ancak tatile vardıktan hemen sonra davalının bir başka tatil beldesine çocukları ve annesini de alarak tatile gittiğini gönderdiği fotoğraflarından öğrenebildim. Anlattığına göre arkadaşlarıyla buraya tatile gitmeyi benimle zaman geçirmeye tercih etmişti ancak ben bu arkadaşların kim olduğunu bilmiyorum. Tatilden arabayla döndüğümde davalının tatil yaptığı beldeye de uğrayarak davalı ve çocuklarımı da aldım ve İstanbul' a döndüm. Davalı bu tatilde kimlerle nasıl zaman geçirdi bana hiç anlatmadı zaten sorduğum zaman da geçiştirme kısa cevap verdi. Davalının bu tatile gayr-i ahlaki ilişkilerine zemin hazırlamak için gittiğine dair şüphelerim vardır. Zira bu tatilden hemen sonra gece tarikat toplantılarına katılmaya başladı, bu tatil sonrası zengin bir iş adamı ile tanıştı ve elde ettiğim bulgulara göre bu şahısla evlilik dışı bir ilişki kurdu.
    G)
    Davalı vekili dilekçesinde tatillerde alkol almamı alkol problemim varmış gibi yansıtmıştır. Ancak bu husus doğru değildir. Öncelikle devlet personeli olmam ve insanların gelecekleri ile ilgili hayati kararlar imza atmam nedeniyle alkolle ilgili en küçük bir problemim işimden olmama neden olurdu. Yaptığım iş aşırı dikkat gerektirir ve kısa zamanda bu işleri doğru bir şekilde yapmak zorundayım. 11 yıldır amirlerimin takdirlerine layık olarak işimi yerime getirmekteyim. Otel tatillerinde gece bara gittim doğrudur ancak barda yaptıklarımı davalıya anlatmam onun sorması üzerinedir ve asla davalıyı rencide edecek her hangi bir davranışım olmamıştır. Tatil haricinde her hangi bir gece yaşamım yoktur. İşim gereği saat 17:00' de biten mesai sonrası en geç 18:00' de evde olurum ve bir daha evden çıkmam. Hafta sonları ise daima ailemle vakit geçiririm. Hatta davalı bu durumu çoğu zaman eleştirir ve bana "Ne biçim erkeksin, tavuk gibi evden çıkmıyorsun" derdi. Halbu ki çoğu zaman işten döndüğümde davalı ya kurs bahanesi yada dini sohbetlere ve tarikat toplantılarına katılma bahanesi ile evde olmuyordu. Genelde hava karardıktan sonra 21:00 - 22:00 gibi eve geliyordu. Hatta 2018 Yaz aylarında her akşam saat 18:00' den 23:00' e kadar üyesi olduğu Süleymancılar isimli tarikat toplantısına katılıyordu ve bu durum beni rahatsız ediyordu. Ancak bu rahatsızlığımı davalıya beyan ettiğimde bana gayet sakin bir şekilde "Boşanalım o halde" diyebilmiştir. Davalının her gece tarikat toplantılarına katılımına evimize düzenli olarak misafirliğe gelen ablam, ablamın eşi ve annem şahittir. Çünkü misafirler geldiğinde evde olmayan davalıyı saat 23:00' de eve gelene kadar beklemişlerdir. Tanıklarımın dinlenmelerini talep ederim.
    H)
    Davalı vekilinin dilekçesinde ibraz ettiği barışma protokolünü **/01/2019 tarihinde davalının barışmak istediğine dair mesajı üzerine 8 madde halinde düzenledim ve onayına sundum. Bu maddeleri hazırlarken görüş aldığım bir çok hukukçu "Bunlar zaten bir evlilikte olması gereken şeyler" yorumu yapmışlardır. Ancak davalı bu şartlara "Bunları imzalarsam hapse girmiş gibi olurum" yorumu yapmış ve imzalamamıştır. Çünkü davalı evinden ve ailesinden uzakta vakit geçirmeyi ve bu konuda eşine bildirimde bulunmamayı yaşam tarzı haline getirmiştir.
    I)
    İkametim olan ** Mahallesi asayiş ve hırsızlık olaylarının yoğun yaşandığı bir mahalledir. Bu nedenle ikametime yerleştikten kısa bir süre sonra güvenlik amacıyla evime kameralar yerleştirdim. Hatta bu kameraların güç bağlantılarını davalı ve annesi yapmıştır. Ben sadece ev içi kablosuz ağa bağlama işini gerçekleştirdim. Ekte ibraz ettiğim fotoğraflardan görüleceği üzere (Ek-5) bu kameralardan üçü evin içerisindedir. Evin içindeki yangın detektörü görünümündeki kamera dış kapıya bakmakta (Ek-6) ve 360 derece görüntü alabilmektedir. İnternet üzerinden şifreli bir şekilde görüntü izlemesi özel programla mümkündür. Bu kamera aynı zamanda karşılıklı olarak ses iletebilmektedir. Böylece ev halkı ile bu kamera ile görüşmekteyim. Çünkü davalının aradığımda telefonlara cevap vermeme veya dönüş yapmama gibi bir huyu vardır. Sebep olarak daima bana "Telefonum sessizdeydi görmedim" derdi. Bu huyu nedeniyle endişelerim oluşmaktaydı. Daha önce ibraz ettiğim 2015 yılında çocuğumun ani rahatsızlığı nedeniyle acil servise ambulansla kaldırılması sonrası bu endişelerim daha da arttı ve bu kameranın montajını kendim gerçekleştirdim. Davalıyı cep telefonundan aradığımda genelde cevap vermezdi. Evimde sabit telefon olmasına rağmen davalı bu telefonu asla cevaplamazdı. Ben de mecburen bu kamerayı kurmak zorunda kaldım. Davalı vekilinin beyan ettiği davalının annesinin üstünü değiştirmek istediğinde sıkıntı yaşadığını ibraz ettiği kamera ise Ek-5' de gösterilmiştir. Bu kamera çocuk odasındadır ve davalı annesi bu rahatsızlığını dile getirdiğinde bu kameranın fişini bir daha takmadım ve atıl bir şekilde kaldı. Bu kamera Sony TV' lere ev ağı üzerinden görüntü vermektedir. Evimizde Sony marka bir TV olmadığından bu kamerayı kullanamadım ve atıl kalmıştır. İkametimdeki tüm kameraların güç prizleri kolay ulaşılabilir durumdadır ve her an fişten çekilip devre dışı bırakılabilmektedir. Zaten davalı **/01/2019 tarihinde ikametimizden kaçmadan birkaç gün önce tüm kameraların fişini çekip devre dışı bıraktığını (Ek-7) daha önce beyan etmiştim. Özel alanları görmeyen ve kaydetmeyen bu kameraların davalı tarafından tamamen devre dışı bırakılması davalının tarafımı tuzağa düşürmek için planladığı boşanma sürecinin ispatıdır.
    J)
    Daha önceki beyan dilekçesinde arz ettiğim üzere davalının 3 çocuğu kısa sürede dünyaya getirmesi, bana olan sevgisi veya çocuk hasreti ile ilgili olmayıp kendi ülkesinin çocuklar için gerçekleştirdiği maddi yardımı almak içindir. Davalının beyanına göre 2016 yılbaşına kadar kendi ülkesi aile destek programına göre ilk çocuk için yaklaşık 6.000 TL nakit, ikinci çocuk için 25.000 TL nakit ve üçüncü çocuk için ise ev hibesi yapılmaktaydı. Bu kampanyadan faydalanabilmek için doktorların "Hayati riski var" dedikleri halde davalı 3 sezeryan doğumu da kısa sürede gerçekleştirmiş ve bahsedilen maddi yardımları almıştır. Hatta davalı beyanına göre kendi devleti çocuklar 6 yaşına gelen kadar her bir çocuk için aylık 150 TL nakit yardımı yapmıştır. Bu para davalının kendi devlet bankasındaki hesabında durmaktadır. Ayrıca ekte ibraz ettiğim (Ek-8) noter satış belgesine konu davalı adına kredi borcuna girerek satın aldığım 2007 model aracı 2017 yılında davalı 24.000 TL nakite çevirdikten hemen sonra ülkesine giderek kendi üzerine daire satın almıştır ve bu daireden aylık 700 TL kira geliri vardır. Davalı beyanına göre 85.000 TL tutarındaki bu dairenin parasının yarısını kendi öderken, diğer yarısını kendi devleti hibe etmiştir. Görüleceği üzere İstanbul' da kendi beyanına göre "Asgari ücretten daha fazla kazandığı" iş sahibi olan davalı aynı zamanda kendi ülkesinden ek gelire sahiptir. Şu an için davalının aylık 8.000 TL nakit gelire sahip olduğunu düşünmekteyim. Davalının nafaka alacağı için İstanbul İcra Dairesi' nin 2019/ Esas sırasında açtırdığı dosyaya 5.500 TL yatırmama ve şartları oluşmasına rağmen davalı dosyadaki parayı tahsil etmemiştir. Çünkü davalının nafakaya ihtiyacı olmayıp şahsımı zor durumda bırakmak için hakkımda icra takibi başlatmıştır. Buna rağmen benden tedbir ve yoksulluk nafakası talep etmesi hukuka aykırıdır, bu husustaki talep ile davalı vekilinin maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesini talep ederim. Ayrıca evlilikte ortak edinilen mal paylaşımı gereği davalıya satın aldığım ve 24.000 TL nakite sattığı bu arabanın parasının tamamının davalıdan alınarak tarafıma verilmesi hususunda karar verilmesini talep ederim. Zira boşanma gerçekleştiğinde Davalının kendi ülkesindeki Yasaları gereği, davalı kararı kendi devletine ibraz ederek ülkesindeki dairenin tek sahibi olacaktır. Ekte ibraz ettiğim **/11/2017 tarihli whatsapp yazışmasında görüleceği üzere davalı benden gelirimi daha az beyan etmemi böylece kendi devletinden daha fazla yardım alabileceğini yazmıştır. Ben de cevap olarak bunun evrakta sahtecilik olacağını yapamayacağımı beyan ettim. Bu durum davalının nasıl bir para hırsı içinde olduğunu göstermektedir.
    K)
    Günümüzde bilgisayar temel eğitimin ayrılmaz bir parçasıdır. Evime aldığım ve davalı ile çocukların da kullandığı bilgisayarın zararlı bir alışkanlık olarak gösterilmesi mantık dışıdır. Hem davalı hem de davalının annesi bilgisayar kullanımını sıkı bir şekilde kontrol etmektedir. Davalının annesi bile çoğu zaman çocukların yanında tablet bilgisayarında oyun oynarken çocukların bilgisayardan zararlı bir alışkanlık diyerek mahrum bırakılması mümkün değildir. Ayrıca davalı da elinden hiç düşürmediği akıllı telefonundan whatsapp, instagram ve facebook gibi sitelere girip çocuklarının yanında paylaşım yapmakta sakınca görmediği halde bilgisayarın zararlı bir alışkanlık olarak gösterilmesi tutarsızlıktır. "Kadın dediğin evinde oturur" zihniyetine sahip olsam her sene yüklü miktarda para ödeyip davalının annesinin Türkiye' de çocuklara bakması için kalmasına izin vermez tüm çocukların bakımlarının davalıya bırakırdım. Ayrıca diğer dilekçelerimde beyan ettiğim davalının daima geç saatlere kadar kurslara gitmesi veya bulduğu işlerde geç saatlere kadar çalışmasına izin vermem nasıl bir zihniyete sahip olduğum konusunda fikir verecektir. Davalının fast food konusundaki tepkisi asılsız bir iddiadır. Zira davalının fast food konusunda kendi zaafı vardır ve mahallemizde bulunan Ökkeş Dürüm isimli iş yerine adeta abone olmuşçasına düzenli olarak sipariş verir ve bu siparişleri evde çocuklarla birlikte tüketirdi. Ekte ibraz ettiğim (Ek-9) **/03/2018 tarihli whatsapp yazışmasında (Davalı adıma kayıtlı olan 53* ** 0** numaralı gsm hattını kullanmaktaydı) davalı için dürüm siparişinin ne kadar önemli olduğu görülmektedir. Hatta Ökkeş Dürüm adlı iş yeri sahibinin Ermeni asıllı Türk vatandaşı olduğunu ve aile durumunu bilecek kadar ahbaplığı vardı. Çoğu zaman Ökkeş Dürüm sipariş hattını aradığında adres olarak "Anafartalar Caddesi" demesi siparişi alan eleman tarafından "Biliyorum orayı abla getiririz birazdan" şeklinde cevaplanırdı. Ayrıca ikametimizde her odada bir TV (Toplam 4 adet) bulunmaktadır. Salondaki büyük ekran TV' yi şahsım kullanırdı ve çocuklar kendi odalarında kendi televizyonlarından davalı veya annesi kontrolünde program takip edebiliyordu. Davalı vekilinin beyan ettiği şiddet ve korku içeren programların çocuklar tarafından izlendiği hususu gerçeğe aykırıdır. Çocuklarıma iyi bir sosyal ve ekonomik ortam sunabileceğime dair maddi gelir ve imkanlarımı beyan etmem bir zorunluluktur ve mahkemenin araştırma konusudur.
    L)
    Davalı vekilinin beyan dilekçesinde hakkında "dini inançlarına bağlı" ifadesi kullandığı davalının aslında bu inançlarında yer ve zamana göre nasıl taviz verebildiğini ekte ibraz ettiğim **/02/2018 tarihinde gönderdiği (Ek-10) fotoğraflarından görebilirsiniz. Cevap dilekçesinde davalı vekili tarafından tesettür ve inanç konusunda baskı yaptığım iddia edilmektedir ancak davalının ülkesinde çekilen ve şahsıma davalı tarafından gönderilen bu fotoğraflarda ben davalıyı toplum içinde tesettürlü göremedim. Ancak davalı aynı zamanda ülkesindeki bir Müslüman' ın evinde olduğu halde tesettürlü fotoğraf vermiştir. Bu fotoğrafın Müslüman arkadaşı tarafından sosyal medyada paylaşacağını bilen davalı tesettürlü olmayı tercih ederken bana özel gönderdiği fotoğraflarında buna gerek görmemiştir. Bu durum inanç konusunda davalının ne kadar samimi olduğu hakkında fikir verecektir.
    M)
    Ekte ibraz ettiğim çeşitli whatsapp yazışmalarından da görüleceği üzere davalı evlilik hayatımız boyunca yatak odasını terketmiştir. Nadiren gerçekleşen cinsel birliktelik içinse önceden davalıdan "Gelebilir misin" veya "Gelecek misin" şeklinde whatsapp mesajları göndererek randevu almak zorunda kalıyordum. Hatta ekte ibraz ettiğim **/03/2018 tarihli whatsapp mesajında davalı suyun kesilecek olmasını cinsel birlikteliğe engel görüyordu. Bu durumun senelerce devam etmesi şahsım açısından bir çeşit cinsel şiddet olmuştur. Davalının görev gibi kısa süreli cinsel birliktelik için yatak odasına gelmesi, bana hiç sarılmadan beni hiç öpmeden birliktelik sonrası tekrar çocukların odasına dönmesi beni manevi açıdan çok yıpratmıştır. Evlilik hayatımız boyunca davalıyı ne zaman öpmek istesem gülerek kendini geri çekmiş ve bana "Sen öpüşmeyi bilmiyorsun" demiştir. Bu durum bana öyle bir baskı yarattı ki öpüşme nasıl olur diye araştırma yaptım hatta arkadaşlarıma sordum. Arkadaşlarım bu durumu garipsediler. Seneler sonra bir gün davalı bana "Babası bak oğlun sana ne söyleyecek?" dediğinde oğlum bana "Baba ben seni sevmiyorum çünkü sen beni öpmüyorsun" demişti. Bu olay davalının öpüşme konusundaki baskısının nasıl bir seviyeye geldiğini göstermektedir ve bu olaya o an orada bulunan annem tanık olmuştur.
    Davalıyı yatak odasına çekebilmek için davalı için titreşimli yatak odası oyuncakları satın aldım. Bu oyuncakları davalı kullanabiliyordu benim için bir önemi yoktu. Davalı bu oyuncakları sevdiğini bana "Fazla kullanırsam bağımlı olabilirim" şeklinde ifade etmiştir. Ek-11' de ibraz ettiğim whatsapp yazışması da bu oyuncağın pilinin bitmesi ve davalının yeni pil almam konusundaki ısrarını göstermektedir.
    SONUÇ VE İSTEM :
    1-Yukarıda açıkladığım nedenlerden ötürü ve Başkanlığınızda değerlendirilecek diğer nedenlerle : Davalı ile boşanmamıza karar verilmesini,
    2-Velayet, nafaka, tazminat ve şahsi ilişki yönlerinden çocukların velayetlerinin babaya, annenin maddi ve manevi elverişsiz yaşam sürmesi ve çocukları yurtdışına kaçırma ihtimalinin olduğundan anneyle şahsi ilişki tesisi kurulmaması,
    3-Boşanma sebebiyle 75.000 TL maddi ve 125.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak şahsıma verilmesini,
    4-Boşanmanın maddi hususları konusunda mahkeme nihayi kararını verinceye kadar tehir-i icra kararı verilmesini,
    5-Dava nedeniyle yapılan tüm yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini saygıyla arz ederim.

    Davacı

    Ekler: 28 sayfalık çeşitli whatsapp yazışma dökümleri ile belge eki


    Araştırılması Talep Edilen Hususlar :
    1-Davalının 2016 yılında kullandığı ve adıma kayıtlı olan 53* ** *** numaralı GSM hattına ait 01/01/2016 tarihinden 31/12/2016 tarihine kadar olan arama-aranma, sms ve whatsapp yazışma kayıtları
    2-Davalının kendi adına kayıtlı olan GSM hatlarına ait **/07/2018 - **/02/2019 (İstinaftan feragat dilekçesinin ibraz edildiği tarih) tarihleri arasındaki arama-aranma, sms ve whatsapp yazışma kayıtları
    3-Davalının **/05/2016 tarihi ve sonrasında *** Eğitim ve Araştırma Hastanesi' nde gördüğü tüm teşhis ve tedavilere ilişkin belgeler (Kürtaj Şüphesi)
    4-Davalının **/01/2019 tarihinden beri ikamet ettiği Sitesi Pendik adresine ait **/12/2018 tarihinden itibaren güvenlik kamera kayıtları
    5-Davalının halen ikamet ettiği Pendik/İSTANBUL adresinin kime ait olduğu ve daire sakini bilgileri

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Carl_Sagan C kullanıcısına yanıt
    1-Kadın eşi’ nin bilgisi ve onayı olmadan her hangi bir toplantı veya organizasyona katılamaz.

    2-Kadın eşi’ nin bilgisi ve onayı olmadan komşu ziyaretine gidemez.

    3-Kadın eşi’ nin bilgisi ve onayı olmadan dini tarikat benzeri faaliyetlere katılamaz.

    4-Kadın eşi’ nin bilgisi ve onayı olmadan her hangi bir kursa kayıt olup devam edemez.

    5-Kadın eşi’ nin bilgisi ve onayı olmadan uzun süreli seyahatlere çıkamaz.

    6-Kadın eşi ’ ne inanç konusunda baskı yapamaz.

    7-Kadın eşi’ nin eş olarak kendisinden karşılamasını beklediği ihtiyaçlarını en kısa sürede ve uygun ortamda gidermek zorundadır.

    8-Kadın eşi ’ nin onaylamadığı kişilerle arkadaşlık yapamaz ve görüşemez.

    Bu maddeler kanunlarda varmıymış

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • @Cinscat evet o maddeler kanunda gerçekten var,bi arkadaşım kredi ile araba alacaktı başta tek gelecem dedi sonra eşiminde gelmesi gerekiyormuş dedi dedim neden ya hayırdır eşinin imzası olmadan arabayı alamıyorsun.

    Ne alacaksanız evlenmeden alın evlendikten sonra bi toplu iğne bile alsanız yarısı eşinizin oluyır aslında mantıken doğru evlenince sen ben değil biz oluyorsunuz kötü çirkef bi kadına denk gelirsek geçmiş olsun.

    Unutmayın hersey iyiyken güzel gibi gelir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • birgarip2019 kullanıcısına yanıt
    yabancı biriyle evlenmeyi geçtim, yabancı ülkeye yerleşip uzun süreli çalışmak bile kolay değil. yani kendine has güçlükleri var.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 6. maddeyi avukatın delil olarak yazmasını özellikle garipsedim.
    Çünkü bu davayı bilmeyen biri okusa hemen "Demekki kadın kocasına baskı yapıyor ki koca bunu protokole yazma ihtiyacı hissetmiş" diye düşünür.
    Bu nasıl bir avukatlıktır ki kendi kendini yalanlıyor?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 01001101

    yabancı biriyle evlenmeyi geçtim, yabancı ülkeye yerleşip uzun süreli çalışmak bile kolay değil. yani kendine has güçlükleri var.
    Ben uzun süre çalıştım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ManyetikRenozans

    @Cinscat evet o maddeler kanunda gerçekten var,bi arkadaşım kredi ile araba alacaktı başta tek gelecem dedi sonra eşiminde gelmesi gerekiyormuş dedi dedim neden ya hayırdır eşinin imzası olmadan arabayı alamıyorsun.

    Ne alacaksanız evlenmeden alın evlendikten sonra bi toplu iğne bile alsanız yarısı eşinizin oluyır aslında mantıken doğru evlenince sen ben değil biz oluyorsunuz kötü çirkef bi kadına denk gelirsek geçmiş olsun.

    Unutmayın hersey iyiyken güzel gibi gelir.
    Benim senin muhabbeti yapan kadın belli olur
    Evlenmeden sevgiliyken deneyin. İğne deliğinden geçirin. Mutlaka belli olacaktır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: birgarip2019

    Benim senin muhabbeti yapan kadın belli olur
    Evlenmeden sevgiliyken deneyin. İğne deliğinden geçirin. Mutlaka belli olacaktır.

    Alıntıları Göster
    Haklısın aslında herseyi konuşmak lazım valla sen şanslısın alllah dahada mutlu etsin yenge cidden anlayışlı

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ManyetikRenozans

    Haklısın aslında herseyi konuşmak lazım valla sen şanslısın alllah dahada mutlu etsin yenge cidden anlayışlı

    Alıntıları Göster
    Eyvallah. Darısı başına.
    Konuşarak olmaz. Anlayamazsaniz. He der, tabi yaparım der, kesinlikle öyle der ama iş icraata geldiği zaman kaçarlar.
    Bizzat isteyin, yapın.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ManyetikRenozans M kullanıcısına yanıt
    Esinin rizasi olmadan araba alabilirsin. Kredi cekemezsin sadece hocam.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Konuyu biraz okudumda, insanlarin kafasi ile gercekte olanin hicbir alakasi yok maalesef. Bugune kadar onlarca bosanma davasina baktik, bir tane bile para yemeye calisan kadin yoktu. Cogunlugu erkegin aldatmasi, bir kismi siddet vs.

    Yapmayin arkadaslae Turkiye’de yasiyorsunuz yahu. Yok Turk kizi soyleymiste boyleymis. Ula Turk erkegi ne ki? Cevrem kapali kadinlarla evlenip cocuk yapip, gece gunduz arkadaslariyla takilan tiplerle dolu. İnternete hayret ediyorum, oyle bir ortam var ki, sanki Turk erkekleri melek Turk kadini her naneyi yiyor. Gercekten bu kadar kopuk olmayin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ManyetikRenozans

    @Cinscat evet o maddeler kanunda gerçekten var,bi arkadaşım kredi ile araba alacaktı başta tek gelecem dedi sonra eşiminde gelmesi gerekiyormuş dedi dedim neden ya hayırdır eşinin imzası olmadan arabayı alamıyorsun.

    Ne alacaksanız evlenmeden alın evlendikten sonra bi toplu iğne bile alsanız yarısı eşinizin oluyır aslında mantıken doğru evlenince sen ben değil biz oluyorsunuz kötü çirkef bi kadına denk gelirsek geçmiş olsun.

    Unutmayın hersey iyiyken güzel gibi gelir.
    İşte bu yüzden asla evlenmem evlenmeyi de düşünmüyorum...Ben kazancımı evleneceğim kadına kıza yedirmem asla kimse kusura bakmasın...Her Zaman dediğim ve uygulandığım bir şey günlük gecelik ilişki yaşamak en temizi bu gece bitiminde herkes kendi yoluna hesap yok strese yok 🙃

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zerathull

    Konuyu biraz okudumda, insanlarin kafasi ile gercekte olanin hicbir alakasi yok maalesef. Bugune kadar onlarca bosanma davasina baktik, bir tane bile para yemeye calisan kadin yoktu. Cogunlugu erkegin aldatmasi, bir kismi siddet vs.

    Yapmayin arkadaslae Turkiye’de yasiyorsunuz yahu. Yok Turk kizi soyleymiste boyleymis. Ula Turk erkegi ne ki? Cevrem kapali kadinlarla evlenip cocuk yapip, gece gunduz arkadaslariyla takilan tiplerle dolu. İnternete hayret ediyorum, oyle bir ortam var ki, sanki Turk erkekleri melek Turk kadini her naneyi yiyor. Gercekten bu kadar kopuk olmayin.
    Avukat mısınız?
    Eğer öyleyse birkaç mesaj önce uzun olarak yazdığım meslekdaşınızın mantık hataları dolu dilekçesine yorumunuz nedir?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 567568569570571
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.