Şimdi Ara

Evrenin büyüklüğünü gösteren bu inanılmaz videoya bir göz atın (7. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
193
Cevap
7
Favori
3.793
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
6 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Ne yazık ki hâlâ o muhteşem sanatı göremeyen gözler var yazık çok yazık.Birgün öleceksiniz.
    18 - (Onlar) sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler.(bakara suresi)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Subhanallah. Rabbim tüm günahlardan ve cehennem azabından korusun bizi âmin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ataistler hala beyni bile olmayan bir organizmadan evrimleşerek, beyni olan bir insana dönüştüğümüzü savunuyor. Hala Allah'ın kudretini inkar ediyorlar ya şaşıyorum. Şu beyninizi artık kullanın. Dünyayı evreni geçtim, kendilerine baksalar vücutlarındaki sistemlerin bir arada nasıl bir uyum içinde çalıştığını görseler. İmana gelecekler.
  • Burada Allah ve ateizm ile ilgili yorumlar yapılmış. Ben çokluğun azlığın büyüklüğün küçüklüğün karşılaştırılmasını tamamen saçmalık olarak görüyorum. Karıncalarda bize bakıp vay bee diyebilirler. O ne kadar büyük olduğunuza bağlı ya uzayda ne olmasını bekliyordunuz? Kabuk mu çıkacaktı karşımıza bizi kaplayacaktı? Peki daha başka organizmalar olsaydı eğer ya da daha çok karmaşık şey o zaman Allah daha mı çok ispat edilmiş olacaktı? Şöylede bir durum var ben Allah'a inanırım fakat onu somutlaştırıp bunlara bağlanmasını cehalet değil aptallık derim. Bu evrende her şey birbirini tetiklemiştir, basitten karmaşaya zaman ile ulaşılmıştır her şeyi Allah'a yada ateistliğe bağlamayın. Bunu yaparak ben düşünmeyeyim ne gerek var demiş olmaktan başka bir şey yapmazsınız. Dinimiz düşünme dinidir Allah'ın da düzenin yaratıcısı olduğunu anlatır sana büyük patlamayı reddet, evrimi reddet demez.





  • Neye göre bunu belirlemişler anlayamadım. Tamam bir büyüklük varda, adam ilerleyen dakikalarda artık evrenlerden ve o evrenlerin de daha da fazla olduklarından söz ediyor, birde diyorki sonlarda bilmem kaç milyar ışık yılı uzaktalar.

    Hubble falan resim çekiyor diyorlar, eywallah ta daha geçen gün yayınlanan habere bir göz atalım.

    "5 Ağustos 2011'de fırlatılan Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi'ne (NASA) ait uzay aracı Juno, 5 yıl süren yolcuğun ardından Jüpiter'in yörüngesine girdi."

    Sen daha Jupiterin yörüngesine bile 5 yılda ulaşıyorken, elinde ki mercek teknolojisi nasıl birşey ki milyarlarca uzaktaki sistemi belirlemişsin. Bana abartı geldi, bir yere kadar evet doğru, çünkü orayı zaten resimliyorlar ama bana kalkıp milyarlarca ışık yılı uzaktaki sistemide işte böyle aynen deme. Tek gerçek şuan bir halt bilmediğimiz.

    Eğer mantıklı bir açıklaması olan varsa yanılıyor da olabilirim ama o kadar ötesini bildiğimizi sanmıyorum.




  • Konuda cahillik paçalardan akıyor

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: dynamic09

    Ataistler hala beyni bile olmayan bir organizmadan evrimleşerek, beyni olan bir insana dönüştüğümüzü savunuyor. Hala Allah'ın kudretini inkar ediyorlar ya şaşıyorum. Şu beyninizi artık kullanın. Dünyayı evreni geçtim, kendilerine baksalar vücutlarındaki sistemlerin bir arada nasıl bir uyum içinde çalıştığını görseler. İmana gelecekler.

    İnsanlar anlamadıkları birşeye her daim tanrısal imaj yüklemişlerdir. Yıldırım çakınca tanrı öfkeli dediler, yağmur yağıp buğdayları büyüyünce tarım tanrıçalarına kurban kestiler. Günümüzün de bir farkı yok, anlamadığımız evrene bakıp tanrısal bir imaj yüklüyorsunuz. Nasıl çalıştığını bilmiyoruz veya nasıl meydana geldiğini anlamıyoruz diye illa bundan tanrısal bir anlam çıkarılmaz. Bilim ilerledikçe bilinmeyenlere teker teker cevap buluyor, dinler de yavaş yavaş tarihin tozlu sayfalarına karışıyor.




  • Vallahi helal olsun mükemmel ötesi bir video olmuş. İnsana Müslümanlığını tekrar hatırlatıyor.

  • Ayni anda hem bu kadar onemsiz hem bu kadar ozgur hissettiren su video altinda bile din- din karsitligi muhabbetine baglayabilen tek milletiz

  • Ülkede bilimin neden gelişmediğini merak edenler konudaki yorumları okusunlar
  • Bu siteyi uzun suredir takip ediyorum. Ozellikle bilimsel icerikli haberlerde yazilan yorumlari, yapilan tartismalari uzaktan izlemekle yetiniyordum; ama bu sefer kisa da olsa bir yorum yapmaktan kendimi alikoyamadim...



    Sebebini anlayamadigim ve omrumun sonuna kadar da anlayamacagimi dusunmekle beraber, bazilarinizin hosuna gitmese de (elhamdulillah) musluman oldugumu ozellikle belirtmek istiyorum.



    Asil konuya gelecek olursak! Bilimin ve teknolojinin arkasina siginip bir yaraticiya inanmamayi secmis ve hatta -bazilarinizin- dini kendine dusman bellemis arkadaslar lutfen sunu bir dusunsunler: bilimde; hali hazirda var olan bir kinetik enerjiden soz edilemez. Enerji her daim potansiyel durumdadir ve kinetik enerjiye donusmesi icin disaridan bir etkiye ihtiyac duyar. Iste gunumuz bilimi ve bilim adamlarinin buyuk cogunlugu da -ozellikle dine dusman olanlar haric- iste bu noktada tikanmaktadirlar. Zira ayni bilim bize; Big Bang'den onceki "singularity" diye tabir edilen tekillik durumunda bile muazzam bir kutle ve ayni oranda bir potansiyel enerjiden soz edilebilirken, baslangicimizin Big Bang oldugu gercegini ve bu gercegin neticesinde Big Bang'in oncesini bilemeyecegimizi de goz onunde bulundurarak, o muazzam potansiyel enerjiyi kinetige donusturen disaridan bir etki olmasi gerektigini soylemektedir. Iste biz bu "disaridan etki"ye Allah diyoruz. Siz ise "bilim daha o kadar gelismedi", "ilerleyen zamanlarda onu da aciklayacaklardir muhtemelen" gibi yorumlarda bulunup, bir de ustune -cokca ironik buldugum bir tavirla- "akil erdiremediginiz her seyi tanridan biliyorsunuz" diyerek biz inananlari hor gorup, cahil olmakla sucluyorsunuz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi uurcanbulut -- 8 Ağustos 2016; 22:18:19 >




  • Güzel video, sonsuzluğu düşününce ne kadar ürkütücü

  • Arkadaşlar, sizler insan olarak diğer insanlara karşı nasıl değer veriyorsunuz ? Kaşına gözüne, boyuna posuna koluna bacağına mı ?

    Not: Yazıyı sürükleyici ve okuması zevkli olacak şekilde yazmaya çalıştım.

    Tekrar sorayım,

    Arkadaşlar, sizler insan olarak diğer insanlara karşı nasıl değer veriyorsunuz ? Kaşına gözüne, boyuna posuna koluna bacağına mı ?

    - Hayır, esasen bunların hiç birine değer vermiyoruz !

    Çünkü yukarı da saydıklarımın hepsi gelip geçici şeyler ( her ne kadar günümüz bunları önem veriliyormuş gibi olsada)

    - En sevdiğimiz insanı, öldükten 1 gün sonra toprağa gömüyoruz, peki neden?

    Çünkü o insanı o insan yapan, bizlerinde gerçek manada değer verdiğimiz "ruhu" o insanı terk etmiş oluyor ve geriye sadece bozulan, çürüyen, pis kokan et - kemik parçaları kalıyor.

    Demek ki neymiş insanı insan yapan onun bedeni değil, o insana canlılık veren, o insanı insan yapan mahiyetini tam olarak bilemediğiz ruhudur.

    ALLAH c.c. insanı yarattıktan sonra “Biz Âdeme ruhumuzdan üfledik” (Hicr, 15:29) buyurmuştur.

    İşte bizlerinde, ALLAH'u Teala'nın da önem verdiği RUH'tur. Ruh'un mahiyetini pek bilmemekle beraber bir çok kavrama denk geldiğini görüyoruz, burada şu siteden alıntı yapmak doğru olacak;

    Sual: Yüce Allah Kur’an-ı Kerimde “Biz Âdeme ruhumuzdan üfledik” (Hicr, 15:29) buyurmaktadır. ‘Bu durumda Allah kendi ruhunu cehennemde yakar mı? Kâfilerin de ruhu olduğuna göre bedenleri cehennemde yanar, ruhları azap görmez’ denebilir mi?

    Cevap: Allah ruhun yaratıcısıdır. Allah’ın bizim gibi ruhu ve bedeni yoktur. O cisimden, zamandan, mekândan ve mahlûkata ait olan bil-cümle hallerden münezzehtir. Allah-u Teâla 'vücut mertebelerinin en kuvvetlisi' 'maddiyattan münezzeh' 'bütün mahiyetlere mübayin'dir.” Hal böyle olunca Allah’ın ruhu vardır ve o ruhtan üflemiştir demek mecazdır. Burada kast edilen insan ruhuna yüce Allah’ın cüz’î olarak merhamet, şefkat, muhabbet ve memnuniyet gibi manevi duyguları vermesidir. Nasıl ki yüce Allah insan bedenine işitme, görme, konuşma gibi kendisine ait olan subûtî sıfatlardan sem, basar ve kelam sıfatının cüz’î tecellisini vermiştir. Aynı şekilde manevi duyguları da vermiştir. Ancak bu sıfatlar Cenab-ı Hakkın sonsuz olan sıfatlarını anlamak içindir. Aynı şekilde insan nefsine “benlik/enaniyet” vererek sahiplik duygusunu yerleştirmiştir. Zira insan bu benlik duygusu ile ben varsam Allah da vardır. Ben nasıl bunu yapabiliyorum, Allah da bunların dışındaki her şeyi yapabilir. Benim gücüm buna yetiyor, Allah’ın gücü vardır ve her şeye kadirdir” diyebilsin ve anlasın…
    Ruh Allah’ın emir âleminden olduğu “Ruh Rabbinin emrindendir” (İsra, 17:85) ayeti ile sabittir. Yüce Allah Âdemi çamurdan yaratıp tesviye ettikten sonra en son ona ruh vermiştir. Aynı şekilde “Allah insanı yarattı ve tesviye etti” (Â’lâ, 87:2) ayetine göre Allah anne rahminde insan bedenini yaratmış ve organlarını düzenlemiş ve en son ona ruh vermiştir. Allah’ın ruh üflemesi de bedenin organlarını yaratıp ruhu taşımaya hazır hale gelen bedene hayat vermek, akıl, kalp ve duygularla donattığı ruhu onun bedenine göndermektedir. İşte bu duruma “ruh üfleme” denmektedir. Bu nedenle bedene ruhun üflenmesi insan bedenin anne karnında dört ay (120 gün) içinde organların teşekkülünden sonra olmaktadır.


    Devamı için >mumsema link<



    Görüldüğü gibi burada alaya alınacak kadar basit bir kavram değil ruh. Sizler insanı, o insanın içinde ki RUH'u basite indiriyorsunuz, Ancak ALLAH cc, yarattığı mahlukatlar içinde en çok insana değer vermektedir. Yani ALLAH cc için bu yıldızların, gezegenlerin kainatın önemi yok, çünkü onlar Taş toprak, hidrojen gazı vs.

    Ancak insan esasen RUH , ALLAH'ı cc bilen onu anlamaya idrak etmeye çalışan, kendi bireysel düşünme yetisi olan bir mahlukattır. Bir nevi hepimiz YAPAY ZEKA'yız.

    Görüldüğü üzere teknoloji ne kadar gelişsede yapay zekanın sınırları, insanların o verdiği komutlardan, hesaplamalardan ileri olmayacaktır. İzleyenler bilir, Matrixte Neo'ya ne diyor Morpheus, onlar bilgisayar sınırları belli ancak sen insansın ve o kurallara tabi değilsin.


    Konumuza geri dönersek burda izlediğimiz video'da ki büyüklük algısı aslında insan oğlunan ne kadar aciz olduğunu gösteren bir video'dur.

    Hemen şimdi " Bak sende insanı önemsiz saydın " diyenleriniz olabilir, Hayır ben insanı önemsiz saymıyorum, İnsanın bu madde aleminde ki cesedinin yani vücudunun ne kadar küçük, ne kadar kısıtlı bir yapıya sahip olduğunu söylüyorum.

    Küçücük serçe yumurtadan çıktıktan 15-20 gün (bilmiyorum) uçmaya başlarken, insan oğlu UÇMAK için ne mühendislikler, ne hesaplamalar ne materyaller kullanmak zorunda. Yani bakın 20 günlük serçe kadar olamıyoruz vücud olarak.

    Ayrıca bizlerin asli görevimiz uçmak olmadığından ALLAH cc bizi o formda yaratmamıştır. Bizler biraz önce dediğim gibi birer yapay zeka olarak doğarak, büyüyerek, yaşayarak akıl sahibi olarak ruhumuzu keşfedip ve onu yaratını bilmemiz için yavaş ve ağır bir süreçten geçiyoruz.

    Nasıl ki 10 sene de bir geri dönüp baktığımızda önce ki On'lu , Yirmili, Otuzlu yaşımızda ki hal ve hareketlerimiz çocukca ve garip geliyorsa, hayatımızın doğası gereği(fıtratta diyebiliriz) kendimizi geliştirmek için, kitap okuyup ya da bir film izleyip ya da yeni bir insanla sohbet edip kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz.

    Ha tüm insanlar bu şekil mi ? Tam olarak değil, hayatını şuursuzca yaşayan bir çok insan mevcut. Tıpkı diğer yaşam formu olan hayvanlar gibi yiyip içerek, uyuyarak ta hayatını geçiren insanlar var.

    Siz bu tip insanlarla karşılaştığınız da ne düşünürsünüz ? " Şuna bak be amma boş hayat yaşıyor, ne bir kimseye ne de kendine faydası yok" deyip sinirlenirsiniz değil mi ?


    Düşünün siz bir bilim adamısınız ve bir yapay zekaya sahip bir robot yapıyorsunuz. Yapay zeka'yı yapmakta ki amacınız nedir ?

    O robotun bireysel olarak hareket etmesi, sizin isteğiniz doğrultusunda bazı işleri yapması vs

    Siz o robotun kendi başına kararlar almasını istiyorsunuz ancak bir yandan da robotun sizin sözünüzden çıkıp istemediğiniz şeyleri yapmasından da çekiniyor olabilirsiniz. Burda akıllara Terminatör filmi gelebilir her ne kadar fantastik olsa da ihtimalleri göz önünde bulundurmak zorundasınız.

    Ve bu yüzden yaptığınız robotu her daim kontrol altında tutmak, onu gözetlemek zorundasınız. Hem onu tehlikelerden korumak için hemde o robotun tehlikeli bir şey yapmasına engel olmak için.

    Ayrıca yaptığınız bu yapay zekanın sizi bilmesini sizinle iletişim kurmasını da arzu etmek istersiniz değil mi ?

    Yani bu olmayacak istenmeyecek bir durum değil mesela yine bir başka bilim kurgu filmi olan "HER" filmini ele alalım. Bu filmi izleyipte duygusal olarak etkilenmeyen insan son derece azdır.

    Neyse sözü çok uzattım, günümüz örneklerine atıf yaparak kavramların anlaşılmasıydı amacım.

    Sonuç olarak görüldüğü gibi insanlık olarak evrende ki birer zerre büyüklüğünde olduğumuzu ve cesedi (vücud) olarak pek bi kıymeti harbiyemizin olmadığını anlayarak, kendimiz dışında ki insanlarıda sevmeyi, saygı duymayı, empati yapmayı unutmayalım.

    Kimisi ineğe tapar mutlu olur, kimisi Meşe ağacına. İneğe tapan niçin ineğe taptığını anlatsın ve nasıl mutlu olduğunu söylesin, kızmadan sövmeden dinleyin. Sonra da o adama sizde kendinizi mutlu eden inandıklarınızı anlatın ve o da sizi aynı olgunlukta dinlesin. Burda şunu söylemek istiyorum, Evrime inan arkadaşlar kendinizi anlatın, ALLAH'cc inanan arkadaşlar onları dinleyin, sonrada ALLAH'a cc inanan arkadaşlar kendini anlatsın ve Evrime inanan arkadaşlar dinlesin. Kimse kimseye hakaret etmesin ya da aşağılamaya çalışmasın. Sadece dinleyin, evrimci arkadaş size bin yıllık fosili gösterip tatmin oluyordur, ALLAH'a cc inanan arkadaşta okuduğu kur'anın ayetini okuyarak tatmin oluyordur. Kimse kimseye vay sen şöylesin vay ben böylesin diyip durmasın herkes fikrini ortaya koysun, empati yapın, herkes kendi payına düşeni alsın.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi qx5 -- 9 Ağustos 2016; 0:07:22 >




  • Rabbim yarattıkça yaratmış. Keşke diğer galaksileri ve hatta evrenleri tam manasıyla bilebilsek ve görebilsek.
  • Eğer konu inançsa Allah'ın ayetleriyle (Ayet Arapça'da delil, açık alamet, veri veya işâret gibi anlamlara gelmektedir) en çok barışık olan insanlar bilimle uğraşanlardır.Sözde kendine müslüman diyen birinden bilimle uğraşanbir hristiyan yahudi yada ateist kendine müslüman diyen birinden allahla daha çok barışık yaşıyor
    türkiyedeki ateistlerden bahsetmiyorum bizimkiler daha çok duygusal ateist bilimle uğraşanlardan bahsediyorum.

    Bunun en büyük örneği bilimle barışık olmak depremler tsunamiler yada daha uç bir örnek vermek gerekirse yerçekimi; kimse yerçekimin gözlemleyip kavradıktan sonra kendini yüksek biryerden aşaği atmaz çünkü evrende bir yasadır.Düşüp bacagını kırdıktan sonra Allahı yada yasayı suçlamak ne kadar mantıklıysa deprem tsunami riski taşıyan bölgelerde bunun önlemini alınmaması neticesinde yaşanan ölüm ve acıların sorumlusunu Allah yada yasayı suçlamak da o kadar mantıklıdır.


    İslam dünyasında ki en büyük problemde akılını kullanmamak bunun neticesinde bilimle kendinsiyle mantığıyla barışık yaşayamamak doğdugundan itibaren başkalarının istek ve yönlendirimesiyle inançını şekilleniyor.Sonra sabahtan akşama kadar anlamadığı bir arapçayla Allahı tesbih ediyor öteki taraftata da bilimle uğraşıp Allahın evrende ki yasalarını anlayıp barışık yaşayanlar o yüzden refahlarıda huzurlarıda bizden kat kat daha iyi. Allahın bizi sınamasından değil hani derler ya başımıza gelen bu felaketler Allahtan geliyor bizi denemek için.

    Kuranda bu:
    Size dokunan bir kötülük, işlediklerinizin bir sonucudurir çoğunu da affeder.. Şûrâ / 30

    Sadede gelecek olursak forumdaki sünni/ateist tartışmalarının çok gereksiz hiç kimseyi ileriye taşımayacak olmasıdır.Bende kurana inanıyorum ama kuran bana hiçbişeye körü körüne takip etmemen gerektigini aklımı kullanmamı beni kurtulaşa erdirecek olanında kendi akıl/vicdan kararlarımızın olduğundan sürekli söz ediyor.

    Hayattaki en önem verdiğiniz şey gerçekten de inançsa o zaman başkasının oyuncağı yapmayın işte mezheplerde muhammed peygamber öldügünden beri sözde uydurulmuş hadisleri kullanarak beyninizi uyuşturmuş dini kullanarak kendi istek ve arzularını gerçekleştiriyorlar.Bu yüzdendendir ki başımızdan musibet geri kalmışlık yobazlık artık yaşadığımız toprakda ne kadar acı varsa eksik olmuyor



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi R.P Mcmurphy -- 9 Ağustos 2016; 1:11:01 >




  • videonun sonunda manyak ince var

  • Yahu bilimsel bir konuya gelip dinî ayetler dizmenin, "Sübanallah", "Allahuekber" çekmenin mantığı nedir?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Scarlet.

    Bu kadar yüce bir büyüklüğü tek bir tanrının yaratıp yönettiği konusunda şüpheye düştüm düşecem gidiyorum ben
    Ayrıca kuran mealini 2 kez okudum merak ettiğim şeyleride açar bakarım,böyle bir büyüklüğü anlatan kelime,cümle bizim kitabımızda yok hemşerim

    Kaç tanrı uyar sana? Her galaksiye bir tanrı?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sirkadyen

    quote:

    Orijinalden alıntı: dynamic09

    Ataistler hala beyni bile olmayan bir organizmadan evrimleşerek, beyni olan bir insana dönüştüğümüzü savunuyor. Hala Allah'ın kudretini inkar ediyorlar ya şaşıyorum. Şu beyninizi artık kullanın. Dünyayı evreni geçtim, kendilerine baksalar vücutlarındaki sistemlerin bir arada nasıl bir uyum içinde çalıştığını görseler. İmana gelecekler.

    İnsanlar anlamadıkları birşeye her daim tanrısal imaj yüklemişlerdir. Yıldırım çakınca tanrı öfkeli dediler, yağmur yağıp buğdayları büyüyünce tarım tanrıçalarına kurban kestiler. Günümüzün de bir farkı yok, anlamadığımız evrene bakıp tanrısal bir imaj yüklüyorsunuz. Nasıl çalıştığını bilmiyoruz veya nasıl meydana geldiğini anlamıyoruz diye illa bundan tanrısal bir anlam çıkarılmaz. Bilim ilerledikçe bilinmeyenlere teker teker cevap buluyor, dinler de yavaş yavaş tarihin tozlu sayfalarına karışıyor.

    Bilimin açıklayamadıklarının Kuran'da geçmesi sence mantıklımı. Ki yüzlerce yıl önce inmiş bir kitap. O zaman bilimin b si bile yoktu. Bilim dediğin Allahın sana verdiği beyni kullanabildiğin kadardır. Sen milyonlarca ışık yılı ötedeki galakside bir gezegende yaşananyaşanan Ataisti hala bilim ile bulacağını mı sanıyorsun?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Save The Day

    quote:

    Orijinalden alıntı: Spiderhip

    Gitmeye gerek yok, adamlarda teknoloji var. Teleskop ve uydu diye şeyler icat ettiler. Hatta yine aynı prensiple çalışan mikroskop diye de bir şey icat ettiler.

    Tabi bizim okullarda artık çocuklara mikroskop, lam lamel falan verilmediği için çoğu öyle bir şeyin varlığından habersizdir. Adamların icat ettikleri şeyleri kullanmayı bile öğretmiyoruz. Hadi eğitim sistemi kasıtlı zaten böyle. Bari biz ebeveynler 2000TL ye telefon alana kadar 80-100 liraya da bir amatör teleskop, amatör mikroskop alalım evlerimize. Ama o da yok.

    Şimdi mesela siz bunlar uydurmadır diyorsunuz. Ama mesela Mayalar daha kaç senesinde Güneş sistemindeki gezegenlerin konumlarını, dönüş hızlarını çıkartmışlardı.

    Bu fotoğrafları çekebilecek teleskoplara inanmıyorsunuz ama saniyede bilmem kaç milyar hesaplama gücü olan işlemcilerin varlığına inanıyorsunuz. O zaman uzaylılar işlemci üretip bize hediye ediyor. Nanoteknoloji falan ne yazık ki ülkemizdeki eğitim sisteminin yanına bile anlamak için henüz yaklaşamadığı teknolojiler. Gerçi zaten bunları kendi üretebilen ülke sayısı 3-5.

    Teknoloji böyle acayip bir şey. Acı ama gerçek, eğer ülkeler kendi teknolojilerini başka ülkelere satıyor olmasalardı, ülkelere giriş çıkışlarda yasak olsaydı. Biz şuan atımızın üstünde yok canom araba, uçak diye bir şey olurmuymuş, yalandır onlar. Bilgisayar da neymiş, yok artık cep telefonu mu, uyduruyorlar derdik. Tabi sadece biz değil, bizim gibi daha bir çok ülke her anlamda kendi ürettiği arabaya, uçağa bile sahip değil.

    Eğer insanoğlu bilgisayarı icat ettiyse(ki bize sattıkları bilgisayarlar ülkelerin kendi kullandıklarına göre hesap makinesi hatta abaküs sayılır) o harita da baya bir doğrudur bence.

    Sen NASA'da mı çalışıyorsun yoksa onların dediklerini mi aktarıyorsun buraya? Bizzat orada çalışmadıktan sonra olmaz ki. Uzayı kesin biliyor gibi aktarmak doğru olmaz. İhtimal dahilinde olabilir ama sanki gidip görmüş gibi videolar hazırlıyorlar. Mesela gidip gördün mü uzayı? Uzaya gittin mi?

    Elektronları da görmedik ama sen onlarla neler neler yapıyorsun değilmi? Einstein da ışığın hızı geçilemez derken ışığın hızını geçmeyi falan denemedi mesela...Ama onun teorisi bugun hala daha kanıtlanıyor..Hatta karadeliklerden bahsederken şuan o karadeliklerin biliniyor olmasına bakarsak senin kafanla gidersek einstein herhalde bir karadelik gördü sonrada teoride bahsetti..Ama bilmediğin birşey varki o da karadeliklerden ışığın bile kaçamıyor olmasıdır nasıl göreceksin...Bugün labaratuvar ortamında dahi üretilen anti parçacıklar 1928 de dirac denklemiyle çıkmadır..Dirac bu parçacıkları elinde tutup bak gördünüz mü işte anti madde diye sergilemedi..Sadece dusuncesıni matematiksel olarak kanıtladı..Sonra ne oldu deneysel olarak parçacıklar kanıtlandı..Yani düşüncenin bir sınırı yoktur ama sadece bir kuralı vardır o da matematik..Eğer iyi bir matematiğin varsa evrenin dışına dahi çıkabilirsin, et yıgını vücudundan daha hızlı bir şekilde hareket edebilen şey düşüncelerindir...Eğer matematiğin kurallarına uyarsan heryere gidebilirsin...Teoriler deney ortamında kanıtlanmadı diye onları çöpe atamazsın çünki bu zamana kadar kanıtlanmış olan teorilerde bir zamanlar öyleydi...




  • 
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.