Şimdi Ara

Galatasaray Kariyerim (FM 2015)

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar

Editörün Seçtiği Fırsatlar

Daha Fazla

Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az

1 Misafir - 1 Masaüstü

5 sn

7
Cevap

0
Favori

1.044
Tıklama

Daha Fazla
İstatistik

Konu İstatistikleri Yükleniyor

Konuya Özel

0 oy

Öne Çıkar

Cevapla

Sayfa: 1

Giriş

Mesaj

Briareus25

Teğmen

205 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Merhaba arkadaşlar,

Bu kariyerimde sizlere Galatasaray da geçirdiğim günlerin anlatımını yapıp, hepinizin bildiğinden farklı olarak ufakta olsa tavsiyelerde bulunmayı planlıyorum.

Oyuna başladığımda Galatasaray Başkanı Sayın Ünal AYSAL (Duygun YARSUVAT maalesef ki daha seçilmemişti) benimle görüşmek istemiş. Tabi dedim bir gidelim bakalım bayram değil seyran değil Başkan Bey beni neden çağırıyor acaba.

Meğer Galatasaray Mancini'den sonra büyük umutlarla (!) getirdi Prandelli'den memnun değilmiş yeni bir teknik direktör arayışındaymışlar. Başkanın odasında ki toplantıya katıldığımda yöneticiler hep bir ağızdan Sizin önerebileceğiniz teknik direktörler var mı sizce bu takımı kime emanet etmeliyiz? Biz hücum futbolu oynatan bir teknik direktörle çalışmak istiyoruz artık. Takımın üzerindeki ölü toprağını atacak bizleri avrupada başarıdan başarıya koşturacak bir ismi takımın başına getirmek istiyoruz. Bu işin altından kalkabilecek bir isim önerir misiniz yoksa takımın başına bizzat siz mi geçmek istersiniz diye sorular sordular? Ne yapalım bende Galatasaraylılık bir kültürdür görev alınmaz verilir dedikten sonra sunulan tüm şartları büyük bir mutlulukla kabul edip zor bir döneme ilk adımımı atmış bulundum. Başkan beyden sonra yardımcı antrenörüm Gabrielle Pin ile bir toplantı yapma fırsatı buldum. Kendisine çok önemli bir husus görmedikçe dostluk maçlarını ayarlamak istemediğimi uygun gördüğü takımlarla kendisinin hazırlık maçı ayarlayabileceğini, basın toplantılarında boy göstermeyi sevmediğimi magazinsel şeylere kendisinin katılmasını ve son olarak ta yedek takımla kendisinin ilgilenmesini ve As takım taktiğini onlarada benimsetmesini söyleyerek toplantıyı bitirdim. Ama kulüp iletişime o kadar açtı ki o konuşma biter bitmez futbolcular etrafımı sardı. Beni çok merak ediyorlarmış mantelitem nedir sezondan beklentilerim nelerdir bunları öğrenmek istiyorlarmış. Bende takımın başına kim gelirse gelsin hedeflerinin aynı olduğunu ve şampiyonluktan başka hiç bir derecenin kabul edilemeyeceğini söyleyerek futbolcuları heyecanlandırıp toplantıyı sonlandırdım.

Artık konuşma değil çalışma zamanıydı ve Florya'da yatıp kalkma dönemi başlamıştı.

Öncelikle yönetimin sunduğu transfer bütçesi pekte bir işe yaramıyordu o yüzden transfer yapamazdım. Ama Takımda kendi ekibimi görmek istiyordum ve bir önceki Teknik Direktörün ekibinde yer alan bir çok kişiyle yollarımı ayırdım (SS verilecektir)

Bir kaç antrenör, fizyoterapist ve gözlemci değişikliğinden sonra sıra taktiğimi kurmaya geldi.

Şimdi takımda çok güçlü oyuncular vardı teknik kapasitesi yüksek ama yavaş ağır kişilerdi aklımda ki oyun felsefesine hiç yatkın olmayan bu kişileri (Selçuk İNAN, Hamit ALTINTOP, Hakan BALTA) ilk onbirde oynatmayı hiç düşünmeyerek (ön yargıyla) taktiğimi kurdum.

4-4-1-1 Çok uygun bir taktikti fakat forvetle orta saha arasında görev yapabilecek bir tek oyuncum vardı o da sneijder. O yokken taktik anlamsız bir hal alacaktı o yüzden bir B planım olmalıydı ve onuda 4-4-2 olarak belirledim.

4-4-1-1'de

Kalede Muslera yer alacak önündeki ikili sağda semih solda chedjou standart stoper kesici rolüyle görev alacaktı. Böylelikle defansı orta sahaya yakın oynatabilecek ve rakip oyuncular daha topa dokunmadan onların müdahele etme ihtimalini arttırabilecektim.
Sol bekte Ofansif bek destek rolüyle Alex Telles yer alacaktı çok büyük umutlarım vardı onun hakkında bindirmeleriyle rakibin sağ kanadını bunaltacak ve önündeki kanat oyuncusuna çok fazla yardım edecekti (Öyle olmadı :D )
Sağ bekte ise yetenek yoksunu fakat mangal gibi yüreği olan 4 bek adayım vardı. Kimi seçeceğime karar vermek çok zor oluyordu. Tarık,Veysel,Sabri ve Hamit hepsi defansif anlamda çok kötü, ofansif anlamda dahada kötüydüler. Yinede veysel ve tarık arasında yaptığım analizler sonucunda standart bek destek rolüyle Tarık ÇAMDAL'ın daha verimli olacağına karar verdim.

Orta Sahada Yavaş oyuncu istemiyordum. Savaşçı ruhlu oyunculardan bir merkez hattı kurarsam rakibi presle devre dışı bırakabileceğimi düşündüm. O yüzden Melo ve Dzemali'yi Savaşçı ortasaha destek rolüyle ortasahanın merkezine yerleştirdim.

Sol kanatta Olcan ADIN Kanat Oyuncusu Hücum rolüyle yer alacaktı. Sağ kanatta ise beni çok büyük beklentiler içerisine sokan Bruma yer alacak ve tahminimce asist kralı olacaktı.

Forvetle Orta sahanın arasındaki bağlantıyı kurma görevi ise tabiki Sneijdere kalıyordu. Ofansif Ortasaha Hücum rolüyle kendisi takımın gizli golcüsü olacaktı.

Onun önünde ise Burak YILMAZ tozu dumana katara yaratıcı forvet Hücum rolüyle Gol kralı olma yolunda emin adımlarla yürüyecek ve Takımımızı şampiyon yapacaktı.

Tüm takımı kurduktan sonra sıra oyuncu talimatlarına geldi. Hızlı hücum organizasyonlarıyla rakip kaleye gitmek istiyordum. O yüzden semih ve chedjou daha fazla dikine pas yapacaktı böylelikle ayaklarına gelen topu hemen 2. ve 3. bölgeye geçirebileceklerdi. aynı şekilde melo ve dzemalide mevkilerini terk etmeden daha fazla dikine pas yaparak oyunu rakip sahaya taşıyacaktı. Amacım göbekten oynakmak yerine kanatlardan yüklenerek rakibi ablukaya almaktı. Sneijder ve Burak Yılmaz ise 3. Bölgede daha kısa paslarla dengeli ver kaçlar yapmalı ve göbekten yapılan nadir ataklarda defansın arasına ver kaçlarla girmeliydiler o yüzden onalra kısa pasla oynamalısınız diye talimat verdim. Oyuncuların oynayış stili aklımda muhteşemdi. Herkes görevini layıkıyla yaparsa en az 10 puan fark atarım diyordum.

Takım talimatlarına gelecek olursakta Takım yüksek tempoyla dikine birbirlerinin koşu yoluna pas atarak yaratıcı bir şekilde mevkilerini terketmeden oynamalı tam saha pres uygulayarak topa sert dalmalı rakibi oynatmamalıydı. Ayrıca tüm bunların yanında orta sahadan uzun şutlar göndermemeleri için rakibin ceza sahasına kadar paslaşarak girmeli ve rakip kendi defansından çıkarken hücum pres uygulamalıydı.

Tüm bu talimatlar sonucunda aman allahım diyordum Avrupada, Ligte ve Türkiye Kupasında da Şampiyonluk kesin bizde diyordum. Ama hiçte beklediğim gibi olmadı. Takım her maç 35-40 şut atıyor rakip kaleyi bulan şutlar 10-12 arasında oluyor ama gel gelelim bir türlü maçlarda kolay galip gelemiyordum. Şampiyonalr liginde gruptan çıkma başarısını gösterdikten sonra Chelsea ye elendim. Türkiye kupasında Eskişehirle final oynayıp penaltılarda kupayı kaybettim. Ligte ise BJK'nin ardından 2. olabildim. Bütün bunlar başarısızlık gibi geliyordu bana merak edip maçların tek tek verilerini analiz ettim. Çekilen ve kaleyi bulan şutlarım topa sahip olmam her şey mükemmeldi fakat gol yollarında sorun oluyordu neden neden diye düşünürken farkettim ki tek forvet takımın gol yollarında eksik kalmasını sağlıyordu. Sneijderi, meloyu ve muslerayı satıp biraz maddi durumumu kuvvetlendirmek ve bir kaç transferle iyi bir forvet alıp bu sorunu çözmem gerektiğine karar verdim. Şimdilik burada kesiyorum devamı iş çıkışı SS ler ile anlatılacaktır.

Briareus25

Teğmen

205 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Vaughn V kullanıcısına yanıt

Briareus25

Teğmen

205 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Vaughn V kullanıcısına yanıt

Sayfa: 1

Benzer içerikler

Ip işlemleri

Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara

KAPAT X

%40
Kazan

%2,8
Kazan

%5
Kazan

%6,8
Kazan

%1,6
Kazan

%3,2
Kazan

%5,5
Kazan

%1,2
Kazan

%5
Kazan

%3,2
Kazan

%6,4
Kazan

%2
Kazan

Alışveriş Yaptıkça Para Kazan Harekete Geç »