Şimdi Ara

GÖÇ EDEN YABAN KAZLARI..

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
20
Cevap
0
Favori
2.878
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • göç eden yaban kazlarının havada süzülürken "V" şeklinde bir formasyonla uçtuklarını görmüşsünüzdür... Bilim adamları kazların neden bu şekilde uçtuklarını araştırmışlar araştırma sonucunda şu verilere ulaşmışlar;


    1-) "V" şeullanarak uçuş menzillerini % 70 oranında uzatıyorlarmış. Yani tek başına gidebilecekleri maksimum yolu grup halinde neredeyse ikiye katlıyorlarmış.

    Kıssadan Hisse: Belli bir hedefi olan ve buna ulaşmak için bir araya gelen insanlar, hedeflerineklinde uçulduğunda, uçan her kuş kanat çırptığında, arkasındaki kuş için onu kaldıran bir hava akımı yaratıyormuş. Böylece "V" şeklinde bir formasyonda uçan kaz grubu, birbirlerinin kanat çırpışlar sonucu ortaya çıkan hava akımını k daha kolay ve çabuk erişirler.



    2-) Bir kaz, "V" grubundan çıktığı anda uçmakta güçlük çekiyor. Çünkü diğer kuşların yarattığı hava akımının dışında kalmış oluyor. Bunun sonucunda, genellikle gruba geri dönüyor ve yoluna grupla devam ediyor.

    Kıssadan Hisse: Eğer kafamız bir kaz kadar çalışıyorsa, bizimle aynı yöne gidenlerle bilgi alışverişini ve işbirliğini sürekli kılarız.


    3-) "V" grubunun başında giden kaz hiç bir hava akımından yararlanamıyor.Bu yüzden diğerlerine oranla daha çabuk yoruluyor. Bu durumda en arkaya geçiyor ve bu defa hemen arkasındaki kaz lider konumuna geçiyor. Bu değişim sürekli yapılıyor; böylece her kaz grubun her noktasında yer almış oluyor.

    Kıssadan Hisse: Yaptığınız her işi, yeri ve zamanı geldiğinde başkasına bırakmak gerekiyor.



    4-) Uçus hızı yavaşladığında gerideki kuşlar, daha hızlı gitmek üzere öndekileri bağırarak uyarıyorlar.

    Kıssadan Hisse: İlerlemek ve yol almak için bazen başkalarının uyarılarına gereksinim duyarız. Bundan alınmamalıyız; tam aksine, böyle uyarıları sevinç ve takdirle karşılamalıyız.



    5-) Gruptaki bir kuş hastalanırsa ya da bir avcı tarafından vurulup uçamayacak duruma gelirse; düşen kuşa yardım etmek üzere gruptan iki kaz ayrılıyor ve korumak üzere hasta/yaralı kazın yanına gidiyor. Tekrar uçabilene (ya da eğer ölürse, ölümüne kadar) onunla beraber yaralı kuşu asla terk etmiyorlar. Daha sonra kendilerine başka bir kaz grubu buluyorlar. Hiçbir kaz grubu, kendilerine bu şekilde katılmak isteyen kazları reddetmiyor.

    Kıssadan Hisse: Adam olmak sadece insanlara özgü değil....



    ALINTIDIR..







  • her zaman önde olmak zafere götürmüyor bazen tetikte olup uygun zamanı kollamak en önemlisi
    eurosportta bisiklet pist yarışlarını seyredıyordum hiç kimse önde kalmak istemiyor öndeki dışa açılıp arkadakilerin geçmesine izin veriyor onların hava kanalında rüzgardan kkorunarak havayı yarması gerekmeden ilerliyor ve on turda bir attıkları ve konuma göre puan aldıkları tura gelince birden hızlanıyorlar arkada olanlar rüzgar direncine karşı pedal çevirmek zorunda olmadığından bacakları daha din ç oluyor ve ondekini gecebiliyorlar yani uygun zamana kadar uygun yerde sabırla beklemek en iyisi

    paylaşım için teşekkürler
  • Pek çok kişi kendilerini doğruya iten olmadıkça doğruyu yapma taraftarı değildir.En iyi başarılar paylaşımdan ve sorumluluktan ortaya çıkıyor.Paylaşım ve işbirliğinin insanlarda olmadığı bir gerçek,kıskançlıklar,düşene bir daha vurmalar,hep kendini düşünüp ben odaklı bir hayat yaşamak sadece insanlarda ortaya çıkan bir yaşam biçimi.
    Tüm tilkilikleri düşünebilen insanoğlu yeri geldiğinde küçümsediği hayvanların yaptıklarının zerresini bile yapamıyorlar.
  • quote:

    3-) "V" grubunun başında giden kaz hiç bir hava akımından yararlanamıyor.Bu yüzden diğerlerine oranla daha çabuk yoruluyor. Bu durumda en arkaya geçiyor ve bu defa hemen arkasındaki kaz lider konumuna geçiyor. Bu değişim sürekli yapılıyor; böylece her kaz grubun her noktasında yer almış oluyor.

    bunun nedenini her kazın gruba liderlik etmek yani yön bulmak için değişim yaptığını sanıordum daha dorusu öle duymuştum. demek bilimsel açıklaması bu imiş.
  • Gerçekten etkileyici bir sistemleri var birde insanlar birbirlerini küçümsemek için kaz beyinli tabirini kullanırlar sanırım bu yaban kazlarını kapsamıyor
  • Evrim nelere kadir...Uçmakla yetinme sen kalk bi de toplu halde uçuşun bireysel uçuştan daha ekonomik olduğunu bul iyi mi...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Wyatt Earp -- 25 Nisan 2006; 13:42:08 >
  • En aerodinamik şekil, su damlası şeklidir. Bir yağmur damlası düşerken bu şekli alır ve hiç bir fizikçi "su molekülleri bu şekli almaları gerektiğini nereden biliyorlardı" demez. Ve birilerinin su moleküllerine o şekli almalarını öğretmiş olması söz konusu değil. çünkü su damlasının o şekli alması doğal bir sonuçtur. bir şekillenmedir.
     GÖÇ EDEN YABAN KAZLARI..

    Aynı şekilde V şeklinde uçan kazlar için de "bu kazlar bu şekilde uçmaları gerektiğini nereden biliyorlardı" denemez, çünkü o şekilde uçmaları için birisinin onlara öğretmesi ya da programlaması söz konusu değil.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kaotika -- 25 Nisan 2006; 18:27:05 >




  • tabiki arının bal yapmayı öğrendiğini söyleyebilirmiyiz mesela onlar için hayat demek bal yapmak demektir
    eğer böyle bir şeyi öğrenebilselerdi peki ala bağımsız bir medeniyet kurabilirlerdi çünkü bu durumda hem araştırmayı hemde bilgiyi aktarmayı biliyor olurlardı çok çeşitli ballar üretir belki doğadan elde edilebilecek başka şeylerde bululardı ayrıca bu durumda balı kesinlikle bize bu kadar ucuza vermezlerdi
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Wyatt Earp

    Evrim nelere kadir...Uçmakla yetinme sen kalk bi de toplu halde uçuşun bireysel uçuştan daha ekonomik olduğunu bul iyi mi...


    ohoo, ona bakarsan evrimle kimler daha neler bulmuş şaşarsın

    sayayım diyeceğim ama saymakla başa çıkılmaz.

    anlayamadığım nokta, canlılar evrimden bu tüyoları kapana kadar türlerini nasıl sürdürdüler? henüz tüyoları tam kapamadıkları dönemlerde neden işleri ters gidip yok olmadılar? şimdi denecek ki zaten yok olan oldu. yok olan oldu da ben kalanları merak ediyorum. bunlar neden yok olmadı? demek ki bunlar var olduklarından beri bu tüyoları biliyorlardı.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Wyatt Earp

    Evrim nelere kadir...Uçmakla yetinme sen kalk bi de toplu halde uçuşun bireysel uçuştan daha ekonomik olduğunu bul iyi mi...



    seni mizah bölümünde de görmek isteriz
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    En aerodinamik şekil, su damlası şeklidir. Bir yağmur damlası düşerken bu şekli alır ve hiç bir fizikçi "su molekülleri bu şekli almaları gerektiğini nereden biliyorlardı" demez. Ve birilerinin su moleküllerine o şekli almalarını öğretmiş olması söz konusu değil. çünkü su damlasının o şekli alması doğal bir sonuçtur. bir şekillenmedir.
     GÖÇ EDEN YABAN KAZLARI..

    Aynı şekilde V şeklinde uçan kazlar için de "bu kazlar bu şekilde uçmaları gerektiğini nereden biliyorlardı" denemez, çünkü o şekilde uçmaları için birisinin onlara öğretmesi ya da programlaması söz konusu değil.


    Peki yumurtadan çıkmış olan su kaplumbağlarının doğrudan doğruya suya yönelmeleri ya da yeni doğmuş olan bir kedi yavrusunun annesinin memesini kolayca arayıp bulması nasıl açıklanabilir? Şimdi burada aklımıza sorular geliyor değil mi? Bir kaplumbağa neden suya yöneliyor? Bu içgüdüdeki sırrın perde arkası aralanabildi mi? Bir kedi doğar doğmaz beslenmesi gerektiğini nereden biliyor? Hayvan yavruları nasıl oluyor da bilgi sahibi olabiliyorlar daha ilk kez adımlarını attıkları doğa hakkında?

    Genler yoluyla aktarılan bir davranışlar bütünü mü var ortada? Peki genler terbiye edilebiliyor mu? Genler öğrenebilen kodlar mı? Öğrenilen ve özümsenen davranışlar genlere kaydedildikten sonra diğer canlılara mı nakil oluyor? Diyelim bu şekilde oluyor peki en ilk sürece yöneldiğimizde bir genin kayıt yapabilme özelliğini hangi şekillerde kazandığını nasıl açıklayabiliriz. Bir gen öğrenebiliyor ise daha sonra kendisinde bulunan bu verileri sonraki nesillere aktarabilme yetisine nasıl sahip olabildi?

    Doğada çok zeki canlılar var. Mesela bir baykuş türü bulunduğu ağacın dalında dal şeklini alarak kendisini tehditlerden koruyor. Sonrasında bu baykuşun bir yavrusu oluyor. Bu yavru zamanla aynen anne kuşun yaptığı gibi dal şekline bürünebiliyor. O halde burada kalıtımsal davranış şekillerinin var olduğu düşünebilir. Bunlar nasıl açıklanıyor bilim dünyasında. İnsan çok farklı bir canlı halbuki. Kalıtımsal yollarla pek çok şeyi kendisinde barındırmasına rağmen yavru bir bebeğin destek olmadan, doğada tutunabilmesi imkansız. Nasıl izah edilebilir bunlar bilimsel bir çerçevede?




  • @trackfind500
    Evrim tartışmalarından uzakta kalıyordun ama görülüyor ki son zamanlarda bu kervana sen de katılmış gibisin. Bu gibi konular çok tartışıldı, yazıldı çizildi. Ta en baştan yazmaya gerek yok bence.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    @trackfind500
    Evrim tartışmalarından uzakta kalıyordun ama görülüyor ki son zamanlarda bu kervana sen de katılmış gibisin. Bu gibi konular çok tartışıldı, yazıldı çizildi. Ta en baştan yazmaya gerek yok bence.


    Bu sözlerine müthiş şaşırmış durumdayım. Ayrıca bu tutumuna da saygı duyuyorum. Zaten tartışılan ögeler bunlar. Ben bu foruma dahil olduğumdan bu yana yüzlerce soru sordum ancak tatmin edici cevaplar alamadım. Sadece evrime yönelik değil pek çok konuya ilişkin sorular sorup durdum. Eğer hata yapıyorsam ve bunun farkına varamıyorsam bilemiyorum. Ama bundan böyle gerçekten ama gerçekten bir müddet yorum yazmaktan uzak kalmak istiyorum. Yoruldum. Bazen düşünceleri dinlendirmek iyidir.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: trackfind500

    quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    @trackfind500
    Evrim tartışmalarından uzakta kalıyordun ama görülüyor ki son zamanlarda bu kervana sen de katılmış gibisin. Bu gibi konular çok tartışıldı, yazıldı çizildi. Ta en baştan yazmaya gerek yok bence.


    Bu sözlerine müthiş şaşırmış durumdayım. Ayrıca bu tutumuna da saygı duyuyorum. Zaten tartışılan ögeler bunlar. Ben bu foruma dahil olduğumdan bu yana yüzlerce soru sordum ancak tatmin edici cevaplar alamadım. Sadece evrime yönelik değil pek çok konuya ilişkin sorular sorup durdum. Eğer hata yapıyorsam ve bunun farkına varamıyorsam bilemiyorum. Ama bundan böyle gerçekten ama gerçekten bir müddet yorum yazmaktan uzak kalmak istiyorum. Yoruldum. Bazen düşünceleri dinlendirmek iyidir.


    yorulmak yok track ...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: trackfind500

    peki en ilk sürece yöneldiğimizde bir genin kayıt yapabilme özelliğini hangi şekillerde kazandığını nasıl açıklayabiliriz?

    bu soruya verilecek cevabı tahmin edebiliyorum. "bir şekilde olacaktı ve bu özelliği kazanacak şekilde oldu" denecektir. böyle dendiği zaman bilimsel olur.

    şimdi ben çıkıpta "bu genlere bu özelliği Allah vermiştir" dediğimde ise bilimsel olmaz.
    neden olmaz?
    çünkü Tanrı kavramı soyuttur.
    ama "bir şekilde oluşacaktı ve bu özelliği kazanacak şekilde oluştu" ibaresi somuttur ve bilimseldir

    şimdi hangisi soyut hangisi somut bunların?




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    En aerodinamik şekil, su damlası şeklidir. Bir yağmur damlası düşerken bu şekli alır ve hiç bir fizikçi "su molekülleri bu şekli almaları gerektiğini nereden biliyorlardı" demez. Ve birilerinin su moleküllerine o şekli almalarını öğretmiş olması söz konusu değil. çünkü su damlasının o şekli alması doğal bir sonuçtur. bir şekillenmedir.
     GÖÇ EDEN YABAN KAZLARI..

    Aynı şekilde V şeklinde uçan kazlar için de "bu kazlar bu şekilde uçmaları gerektiğini nereden biliyorlardı" denemez, çünkü o şekilde uçmaları için birisinin onlara öğretmesi ya da programlaması söz konusu değil.


    Bi nevi şöylede diyebilirmiyiz Hocam:

    Evrimin hikmetinden sual olunmaz...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    En aerodinamik şekil, su damlası şeklidir. Bir yağmur damlası düşerken bu şekli alır ve hiç bir fizikçi "su molekülleri bu şekli almaları gerektiğini nereden biliyorlardı" demez. Ve birilerinin su moleküllerine o şekli almalarını öğretmiş olması söz konusu değil. çünkü su damlasının o şekli alması doğal bir sonuçtur. bir şekillenmedir.
     GÖÇ EDEN YABAN KAZLARI..

    Aynı şekilde V şeklinde uçan kazlar için de "bu kazlar bu şekilde uçmaları gerektiğini nereden biliyorlardı" denemez, çünkü o şekilde uçmaları için birisinin onlara öğretmesi ya da programlaması söz konusu değil.


    peki o su damlası nie öle şekillenmiş de kare yada yusyuvarlak vs. olmamış.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    En aerodinamik şekil, su damlası şeklidir. Bir yağmur damlası düşerken bu şekli alır ve hiç bir fizikçi "su molekülleri bu şekli almaları gerektiğini nereden biliyorlardı" demez. Ve birilerinin su moleküllerine o şekli almalarını öğretmiş olması söz konusu değil. çünkü su damlasının o şekli alması doğal bir sonuçtur. bir şekillenmedir.
     GÖÇ EDEN YABAN KAZLARI..

    Aynı şekilde V şeklinde uçan kazlar için de "bu kazlar bu şekilde uçmaları gerektiğini nereden biliyorlardı" denemez, çünkü o şekilde uçmaları için birisinin onlara öğretmesi ya da programlaması söz konusu değil.



    Farzedelim ki olay senin dediğin gibi, bir su damlasının düşerken aldığı şekille bir grup kuşun uçarken havada girmeleri gereken şekil doğal bir sonuç kabul edelim...

    Peki Somon balıklarının göçüne ne diyeceksin..Nerdeyse imkansız bir yolculuğu başarıyorlar...

    Merak edenler için araştırmak istedim bu mucizevi yolculuğun hikayesini ama dini kökenli sitelerden başka bu konuda bilgi veren site bulamadım..Ben TRT de izlemiştim zannedersem...Muhteşemdi.....




  • Ama patatesler niye hep yamuk oluyor yaw.

    soyarken zorlanıyo insan...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Drazy

    Ama patatesler niye hep yamuk oluyor yaw.

    soyarken zorlanıyo insan...


    Düşününce daha neler geliyo değil mi insanın aklına...
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.