Şimdi Ara

Grand C4 Picasso (2007-2013) İlk sürüş izlenimi.. (6. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
4 Misafir - 4 Masaüstü
5 sn
10.686
Cevap
119
Favori
823.080
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
9 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Ben bir Grand Picasso sahibiyim. Arabamla ilgili epeyce şeyler yazdım gerçi ama sorulan bir soruya cevaben, bence aracın eksik-kusurlu-yanlış durumlarını da tekrar bir özetleyeyim istedim.

    Süspansiyon:
    Ülkemize gelen modellerde hidraktif süspansiyon yok ki, böyle bir yanlışa aklım ermiyor. Çünkü araba çok ağır ve yoltutuşu mükemmel hele getirmek için ve tabi yana yatmaları engellemek için sert bir süspansiyon kullanılmış. Bu özellikle İstanbul içinde konforu bozuyor. Her ne kadar uzunyolda sorunsuz olsa da, düşülen bir kasis arabayı fazla sarsıyor. Yine belirtmek isterim ki yol tutuş çok harika, ama bu süspansiyonun konfora etkisini pek düşünülmeden oluşturulmuş gibi duruyor. Hemen herşeyi elektronik olan Picasso için mesela en azından spor ve sakin kullanım modlu bir süspansiyon olabilirdi ki zaten gerek yok, hidraktif süspansiyon olsa -exlusive modeller gibi- bu sorunlar yaşanmazdı.

    Farlar:
    Kısa farlar yetmiyor vesselam. Uzun farlar çok güzel ama kısa farlar yetersiz. Yine ülkemize gelen modeller elbette, xenon far seçeneğini sunmuyor. Servislerde Philips'in çok güzel xenon farları takılıyor, ayrı konu. Kendinden xenon far olmaması eksiklik ve kısa farlar da hoşuma gitmedi.

    Kalorifer:
    Genel olarak sorunsuz ama, arabanın motoru soğukken sıcak hava gelmesi zaman alıyor. Soğutma ise böyle değil. Yazın hızlı bir şekilde soğuk hava elde edilebiliyor.

    Motor:
    Motor soğukken çekiş nispeten daha zayıf gibi ve motor sesi daha yüksek. Bir de bazen inanılmaz sessiz bir dizel olan C4 motoru bazen çok homurdanıyor. Benim bir hatam vardır belki (bu konudan anlayanlar lütfen bilgilendirsin bizleri).
    Picasso'da çekiş genel olarak tatmin ediyor. Hele 1,6 litrelik ekonomik olma iddiasında olan bu motorun nasıl olup da yaklaşık 1600 kg'lik bu arabayı bu şekilde hareket ettirdiğini düşününce, iyice tebrik ediyor insan motoru. Ama gerçekler de saklanmaz malum, çok esnek bir araba değil. Yüksek hız yapıyor hem de büyük bir zevkle. Ama limuzin gibi bir duruşu var, ani hızlanmalar, kalkış yarışları falan pek tabiatına uygun değil. Belki en güzel açıklama şu olacak ki; bu bir aile arabası, Picasso. Sportif kullanıma pek gelmez, ama otobanlarda da kimsenin gerisinde kalmazsınız bunu da söyleyelim( ben bu arabayla yaklaşık 400 kg yük ile 198 km hız yaptım daha ne olsun yani)



    Bu arabanın en büyük hatası hidraktif süspansiyon olmaması. Kasislerde çok sarsıyor. Düz bir yolda problem yok. Çünkü zaten ağır, titremiyor ve düz zeminde sarsmıyor. Ama bir kasis-çukur arabayı sallıyor. Bunun dışında hakikaten eksiği yok denecek kadar az. Kendi yüksek modellerine göre at arabası sayılabilse bile etafınızdaki lüks arabaların hemen hepsiyle rahatlıkla ferahlık-donanım-malzeme ve işçilik kalitesi konularında yarışa girebilirsiniz.

    Aklıma başka birşey gelmiyor, gelirse yazarım inşallah. Ayrıca soruları olanları da cevapsız bırakmamaya çalışırız elbette.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: <reis>


    Bu arabanın en büyük hatası hidraktif süspansiyon olmaması. Kasislerde çok sarsıyor. Düz bir yolda problem yok. Çünkü zaten ağır, titremiyor ve düz zeminde sarsmıyor. Ama bir kasis-çukur arabayı sallıyor. Bunun dışında hakikaten eksiği yok denecek kadar az. Kendi yüksek modellerine göre at arabası sayılabilse bile etafınızdaki lüks arabaların hemen hepsiyle rahatlıkla ferahlık-donanım-malzeme ve işçilik kalitesi konularında yarışa girebilirsiniz.

    Aklıma başka birşey gelmiyor, gelirse yazarım inşallah. Ayrıca soruları olanları da cevapsız bırakmamaya çalışırız elbette.


    Cevap verdiğiniz için teşekkürler. Citroen olupda hidroaktif süspansiyon olmaması beni üzdü. Çünkü hidroaktif olması citroeni tercih sebeplerimden başta gelir. Yeni c5 i bekliyoruzartık onda varmış sanırım ama maalesef 1.6 motorlularda da yokmuş :(




  • aracınızın içinden bir resim koyabilir misiniz?. Türkiye'de satılan hangisi. truncu zemin üzerine siyah grafik ekran olan mi yoksa renkli ekran mı?

    Grand C4 Picasso (2007-2013) İlk sürüş izlenimi..


    Grand C4 Picasso (2007-2013) İlk sürüş izlenimi..




  • Arkadaşlar selamlar Picasso nun bakımları
    15.000 de bir mi yapılıyordu???
  • quote:

    Orjinalden alıntı:  ROSEFALCONArkadaşlar selamlar Picasso nun bakımları15.000 de bir mi yapılıyordu???
    Grand C4'ün bakımları Ülkemizde her 15 000 km de, avrupa ülkelerinde ise her 20 000 km de bir yapılıyor. Sebebini sorduğumda Türkiye'deki yol ve kullanma koşullarına göre böyle bir uygulamaya gerek duyulduğu söylendi..Yorum yapmıyayım..
  • Sağolasın kardeş.
    Herkese hayırlı forumlar....



    quote:

    Orjinalden alıntı: jetranger

    quote:

    Orjinalden alıntı:  ROSEFALCONArkadaşlar selamlar Picasso nun bakımları15.000 de bir mi yapılıyordu???
    Grand C4'ün bakımları Ülkemizde her 15 000 km de, avrupa ülkelerinde ise her 20 000 km de bir yapılıyor. Sebebini sorduğumda Türkiye'deki yol ve kullanma koşullarına göre böyle bir uygulamaya gerek duyulduğu söylendi..Yorum yapmıyayım..




  • Türkiye'ye gelen modellerde, daha doğrusu modelde gösterge ekranı turuncu üzerine siyah grafik. Şayet aydınlatma paketi istenirse ekran turuncu değil de, beyaz ve birkaç tonda mavi hale gelebilen bir arkaplan ışığı ile aydınlatılmış oluyor. O resimlerde görülen üç bölümlü, ortasında haritalar olan ekran Türkiye'ye gelmiyor.
  • Siz sürün picassolarınızı..Picasso nasıl bişey?Son yakıt değerleri nasıldır?
    Arabalarda olumlu olumsuz bişeyler oluyomu?Biz burada bekleyelim birisi bişey yazsın diye.
    .Neredesiniz yaw.Arabalarınızla durmadan geziyonuzmu??
    Forum pas tuttu be..
  • bu arabanın 7 kişilik versiyonu değilde 5 lişilik olanı harika.
  • Ben alacak olsam 7 kişilik alırım.
    Ama dediğin gibi görünüm olarak 5 kişilik daha güzel...

    quote:

    Orjinalden alıntı: hamucera

    bu arabanın 7 kişilik versiyonu değilde 5 lişilik olanı harika.

  • Arkadaşlar yukarıda bahsi geçtiği için belirteyim. Daha önce sahibi olduğum C5 ile ilgili verileri yazarken belirtmiştim yine bahsedeyim.

    Bir aracın son hızını belirleyen birçok faktör vardır. Tabiki en başta motor gücü ve tork gelir, sonra son vites dişlisi oranı (C5.te 5.vites örneğin) ve son dişli oranı (diferansiyel), rüzgar direnç katsayısı, yüklü ağırlığı, lastikler vs. vs., motor güç arttırımı yapılmış mı yapılmamış mı gibi.

    Stock C5.le daha araç 3.000 km.deyken Gerede - Ankara arasında 200 km hız yaptığımı çok iyi biliyorum ama oldukça eğimliydi. Düz yolda 190 km.yi geçmesi çok zor C5.in. Bunda en önemli faktör kısa 5.vites dişlisi ve 4500 devirde artık torkun oldukça düşmesidir. Yani daha yüksek sürat için kesinlikle çok çok uzun bir yol ya da eğimli bir yol gerekir.

    Chip tuning yaptıktan (box değil bizzat programlama yoluyla orijinal EPROM.un yazılması yoluyla chip tuning) sonra şunu fark ettim ki C5 1.6 HDI 5.200 devire çıkabiliyor. Bu da 220 km eder ve ben bu sürati de gördüm ama yine eğimli bir yoldu. Düz yolda bu mümkün değil.

    ANCAK

    Ne zaman garantiden (şu YBX kampanya) krank devir algılayıcı kablo demeti değişti 4.500 deviri geçemiyorum. Rampa aşağı bile geçemiyorum çünkü 4.500 devirde artık devir kesiliyor ama ekranda herhangi bir arıza kodu yazmıyor. ENTERESAN dedim ve chip tuning.i yapan arkadaşları aradım. Bunun olağan olduğunu çünkü değişen kablo demetinin aynı işlevi görmesine rağmen programlanmış ECU parametlerini etkilediğini ve yeniden yazılım yüklenmesi gerektiğini söylediler. Bende boşver dedim sonuçta hergün bu süratlere çıkmıyoruz.

    Bir başka örnekte Focus TDCI. C4 ve C5.le aynı motora sahip ama 5.vites dişlisi daha uzun olduğu için yol bulduğunda uzayıp gider. 220 km.yi rahatlıkla görebilir ve bunun için chip tuninge falan ihtiyacı yoktur. C4 Picasso.da eğimli bir yol bulduğunda değil 200km.yi 220 km.yi görebilir çünkü 6.vites var. Uygun koşullar oluştuğuda bu gerçekleşebilir.




  • Arkadaşım ellerine sağlık.Bende picassocular ya arabalarının olumsuz yönlerini burada
    yazmak istemiyor yada çok memnun olduklarından gezmekten foruma giremiyorlar diye düşünmeye başlamıştım.
    Tekrar teşekkürler verdiğin bilgiler için...
  • Sonuç olarak çok lüks bir araba değil Picasso. Hataları, sorunları, eksikleri vardır değil, var. Ama genel olarak bakılınca benim çok hoşuma gidiyor ve fiyatına nazaran insanı memnun ediyor.

    Picasso uzun yolda, ya da şehirler arası yolda diyelim, gerçekten çok zevkli. Bunun yanında, önceki mesajlarda da dediğim gibi, şehiriçi kullanımda biraz hayal kırıklığı yaratıyor, çünkü çok sarsıyor. Amortisörlerin, şehiriçi yolları gibi kasisli, çukurlu yollarda konforu azalttığını daha önce de yazmıştım. Ben bunu serviste söyledim. Bir personel bana aslında pek de haklı olmadığımı söyledi. Şöyle ki, bu amortisörler zaten yumuşatılmış durumda dedi ve yeni üretilen tüm arabalarda artık sert bir süspansiyon kullanıldığını söyledi. Ayrıca bana, "sen hiç normal c4 kullandın mı" dedi, hayır dedim. Servise gelen müşteriler c4'ün sert süspansiyonu yüzünden, özellikle bir çukura girdiğinde araç, çok sert sesler geldiğini ve adeta çıldırdıklarını söyledi. "Normal c4'ü kullansan, Picasso'ya taparsın" gibi ne derece abartılı olduğunu bilmediğim bir ifade de kullandı, bahsettiğim servis personeli.

    Artık öyle böyle, artısı da eksisi de bizim, kullanıyoruz. Bugün bir Grandis gördüm. O da çok şekil bir araba. Ne var ki biraz pahalı.

    Epeydir aklıma gelmiyordu, onu da yazayım.
    Bu silecek konusu. Sileceklerde genel olarak bir hoşnutsuzluk hissediyorum. Özellikle su püskürtme sistemi. Daha önce bir kişi su püskürtücüden biraz yakınınca ben daha olumlu bir karşılık vermiştim. O kullanıcının bahsettiği sorun, şimdi benim de canımı sıkmaya başladı.
    Sorun şöyle. Su, bir bütün olarak değil de sprey tipinde püskürtülüyor. Bu normalde iyi gibi duruyor. Araba yavaşken su oldukça yukarıya fırlıyor ve gereksiz yerler ıpıslak oluyor ( bahsettiğim kullanıcı da bundan şikayet etmişti). Hızlı giderken de bir bütün olarak durmayan su damlacıkları rüzgara karşı duramıyor ve camın alt kısımları iyi ıslatılmış oluyorken üstlere doğru rüzgarın, suyu ilerletmesi gerekebiliyor ya da silecek lastiğinin, suyu dağıtması gerekiyor. Tabi camlar silinmiyor anlamına gelmesin bunlar. Camımızı tertemiz hale getirebiliyoruz da biraz daha problemsiz olmasını isterdim yani.
    Ayrıca asıl değinmek istediğim silecek sensörü. Sensörü ben hiç kullanmıyorum. Çünkü canımı çok sıkıyor. Gereksiz gereksiz siliyor camı, bu da cama zarar veriyor. Silecekler kupkuru camda gidip geliyor. Serviste konusu oldu, "programı öyle yazılmış" gibi aptalca bir laf ettiler. Ayrıca fasılalı silme konumunda da zaman ayarı yok, bu da eksikliklerden birisi.

    Picasso'nun sorunlu kısımlarını şöyle özetleyebilirim:
    Sert süspansiyon,
    Genel olarak silecek sistemi ve
    Farlar.

    Farlar ile ilgili daha önce yazmıştım birşeyler. Yine yazalım.
    Kısa farlar bence iyi değil. Uzunlarda problem yok ama kısa farları sevmiyorum. Far sensörü son derece başarılı.

    Picasso ile olumsuz yazı yazan pek yok gibi nedense. En azından benim farkettiğim problemler hakkında lehte veya alehte birşeyler beklerim. Problem varsa vardır yani. Saklamak büyük hata olur. Ayrıca unutmamak gerek ki, bu forumları her türlü bilgiye ulaşmak için araştırıyor insanlar ve ilgilendiği şey( araba, donanım vs) hakkında olumlu-olumsuz bilgi görmek istiyor. Her türlü bilginin paylaşılması alışkanlığı, yarın biz de birşeyler ile ilgili bilgi aradığımız zaman bize de büyük katkı sağlayacaktır. Bunun için gördüğümüz, bildiğimiz herşeyi objektif olarak anlatmamız gerekir diye düşünüyorum.
    Zaten toplumumuzda işe yarayan bilgi az. Bilgi kirliliği diz boyu ama, insanların genele bakabilme yeteneğini arttirıcı bilgi az.
    Şöyle ki, internet sitelerinde mesela Picasso ile ilgili harika yazılar bulunabilir. Şöyle harika, böyle süper falan. Süper olan kısımları zaten öyle de, eksik kısımları hakkında insanlar pek bilgi elde edemiyor. Kendi internet sitesinde bile Picasso'nun görüntüleri hep yüksek sınıf olan moddellerinden alınma. Zaten piyasada fazla yok henüz, internetten arabayı incelediğini zannedenler sonradan problem yaşayabiliyor. İşte bu paylaşım forumları, piyasadaki bilgi eksiklerini takviye için çok önemli. Malı satanlar genelde malının kötü yönlerine hiç değinmiyor malumunuz.

    Çok özür dileyerek Volkan Konak'ın eski bir şarkısından bir kısım yazayım: "Becerikli pezevenksen, keloğlanı kız satarsın" diyor Volkan Konak, İstanbul ile ilgili olarak. Hoş gibi durmuyor ama konuyu özetlediğine inandığım için yazdım bunu. Gerçekten becerikli, yalan söylerken hiç çekinmeyen bir sürü, bir sürü satıcı var. Alınacak bir ürünün öncelikle ön araştırması yapılmalı. Bu da, o ürünün kendi tanıtım sitelerinde abartılmış olarak mevcut oluyor. Adam gibi objektif bilgiler sadece kullanıcıdan gelir. Bu yüzden birbirimize destek olup, her türlü konuda bilgilerimizi paylaşmalıyız.


    Şimdilik hoşcakalın..




  • Yaklaşık 13.000 km ve 9 ay oldu. İki kere uzun yol ve günde ortalama 40 km şehir içi mesafeler kat edildi. 2.500 km standart bakım, sıçrayan taş sebepli cam çatlaması ve bir kere de maalesef köpek ezmem sebebiyle toplam üç kere servise gittim. Sanırım artık sağlıklı biçimde görüş belirtebilirim. Önem sırası yok, aklıma geliş sırasına göre:

    1.Süspansiyon çok “sarsıyor”, hele bir de oturma konumu yüksek olması sebebiyle doğal olarak “sallanınca” bozuk yollarda konfor kalmıyor.
    2.Aksesuar seçeneği hiç yok, yakında olacakmış gibi bir girişim de duymuyorum. Çok sıkı takip ediyorum. Bu konuda yardımcı olabilecek şahıs ya da firmalar varsa lütfen benimle iletişim kursun.
    3.Bu kadar büyük cama bu silecekler kısa ve işleyişi kötü, yazılımı bence de yeterli değil. Silecek suyunun yarısı ön cam dışında yerlere gidiyor.
    4.İç mekân ferah, geniş. İnsan kendini gerçekten iyi hissediyor.
    5.Isıtmalı deri koltuk uyguladım. Deri kısmını tavsiye ederim. Ek sünger sayesinde standart koltuklardan çok daha konforlu. Ancak ısıtma sistemi berbat. İsteyene uygulamayı yapan firmanın bilgilerini verebilirim.
    6.Motor gücü ve tork iyi. Son 9 yılda Corolla, 307 ve Civic kullanmış biri olarak bence hantal değil. Saydığım bu araçların hepsiyle en azından aynı seviyede.
    7.Vites alışınca iyi. Ama kesinlikle tam otomatikmiş gibi düşünülmemeli, değil zaten. Konfor ve yakıt tüketimi için zaman zaman sürücü tarafından yönlendirme gerektiriyor.
    8.Yol tutuş iyi, çok zorlamadım ama yine de kendimi hiç güvensiz hissetmedim.
    9.Yükleme kolaylığı ve kapasitesi çok iyi. Sırf bunun için daha spor ve bence daha güzel görünüşlü 5 kişilik model yerine 7 kişilik modeli aldım. 3. sırayı sanırım hiç açmam bile. Çok memnunum.
    10.Motor sesi yalıtımı iyi, sadece yüksek hızlarda ön yan camlardan gelen uğultu kötü.
    11.Geri viteste frenler ses çıkarıyor, bu durum özellikle İngiliz c4 forumunda çok yaygın bir hata olarak bildiriliyor.
    12.Klima soğuturken yeterli, ısıtırken yetersiz. Max konumunda buğu çözme çok iyi. Orijinal web sitesinde yazılana göre bazı ülkelerde egzoz sisteminin ısısını kullanan ısıtma sistemi opsiyonel olarak sunuluyor. Bizde mi? Güldürmeyin. Daha ön park sensoru bile takmaya korkuyorlar.
    13.Bu sınıftaki arabada alarm ve xenon far olmaması ve “yetkili servisin iddiasına göre” xenon far eklenmesinin garantiyi bozması, alarmın 700-800 YTL olması, başka marka alarmların araç bilgisayarında hata uyarısına yol açması… beni gelecek için endişelendiren olaylar. Umarım zamanla Baylas ve bayileri daha mantıklı düşünmeye başlar.
    14.Yakıt tüketimi bu ağırlıkta bir araç için gayet iyi. Her depoyu ölçerim. Yazlık lastikle 7,2 – 7,7, kar lastikleriyle ise 7,5 – 8 Lt/100km şehir içi. Sürekli dur kalk yaptığımı hatırlatırım. Yani daha da düşmesi gayet mümkün.
    15.Frenler çok iyi. Ancak yan etkisi var: Araç öne yığılmaya çok yatkın. Bu yüzden çok daha sakin kullanmak, ani fren yapmamak gerekiyor.
    16.Böyle bir arabanın kendiliğinden kararan aynası, ön park sensoru ve alarmı olmaz mı? Ne kadar bir maliyettir ki bu yahu? Pnömatik süspansiyonu, xenon farı geçtim ama bu üçünü koymanın getirisi ve götürüsü hesaplanamıyor mu? Anlıyorum, bunlar üretildiği yerde farklı paketlerin donanımları ama hiç olmazsa opsiyonel koyun.
    17.Sonuç: Fiyat/performans’ı daha iyi bir araba ben tanımıyorum. Ama uzman değilim. Belki de ben az araba tanıyorumdur.

    Herkese kazasız belasız günler dilerim.




  • Çavuş ve Arhun kardeşler bilgiler için çok ama çok sağolun.Özellikle bunlar çok önemli olmayabilir ama yinede
    bilmeyipte aracı aldıktan sonra öğrenmektense ...

    Bakın sizler bu bilgileri yazdıkça benimde aklıma gelmeyen sorular gelmeye başladı.
    Şimdi ikinizede kesinlikle katılıyorum.Bahsettiğinize göre aşağıdaki özellikler bu araçta yok ve opsiyon vs takılamıyor herhalde..
    Ama 2 ve 3. seçenekler servisten yapılamazmıki???

    1 - Otomatik kararan iç dikiz aynası
    2 - Alarm olmaması ( Bunu aracı 0 km alırken ön şart olarak istesek olurmuki??? )
    3 - Xenon Far (aynı şekilde bunu da istesek ..) Bu arada Xenon ile çavuş kardeşimin bahsettiği problem kalkar değilmi????..
    4 - Sert süspansiyon ( Bu benim Cmax tada mevcut.Sarsıyor malum TR yollarının kalitesinden kaynaklanıyor birazda)
    5 - Silecek konusu kronik bir problem herhalde..Tam çözemedim ama görmek lazım tam anlamak için..Sonuçta siliyormuş ama :-)
    6 - Park sesnsörü sadece arkada var ön sensörler yok.
    Ayrıca
    1 - Yağmur sensöründe hassaslık ayarı yok mu???
    2 - Far sensörü nasıl ??Biraz ayrıntılı yazabilirmisiniz..Mesela benim araçta kontağı açınca far sensörü açıksa
    gece farlar yanıyor.EE aküden direk yemeye başlıyor.Bu özelliğin motor çalıştıktan sonra devreye girmesi gerekli bence Bu
    yüzden far sensörünü kullanmıyorum.Cmaxlarda böyle.Picassodada bu şekildemi acaba??
    3 - Camlar açıkken uzaktan kumanda ile hepsini kapatma özelliği var mı???
    4 - Giderken kapılar otomatik kilitleniyormu..( Bu özellik varmıki)

    ,Cevaplarınız için şimdiden teşekkür eder.Herkese hayırlı forumlar dilerim.




  • Öncelikle, ben bu forumda adımın görünmesini bir türlü sağlayamadım. Profil kısmına girip bir şeyler yapıyorum ama olmuyor. Yardımcı olursanız sevinirim.

    Sorulara gelince:
    1. Otomatik kararan iç dikiz aynası hakkında hiç bilgim yok. Tek bildiğim bizim arabalarda olmaması.
    2. 3. Alarm ve xenon far taktırılabiliyor. Alarm 800, xenon far 1000 ytl civarı.
    4. Sert süspansiyon, evet can sıkıcı oluyor bazen ama yoltutuş ve yana yatmama konusunda da harikalar yaratıyor.
    5. Silecekler hoş değil. İş görüyor ama hoş değil işte.
    6. Park sensörü sadece arka tarafta var. Bu arabada ön tarafa sensör koymak gerekirdi. Çünkü ön tarafı görmek zor. Artık kullana kullana alıştık gerçi ön tarafa ama yine de bir eksik.
    Ayrıca diğer sorulara cevaben:
    1. Yağmur sensöründe bir hassaslık ayarı yok. Fasılalı silme konumunda da bir zaman ayarı yok.
    2. Yanlış hatırlamıyorsam Picasso'nun da far sensörü aynı şekilde işliyor. Ama ben çok memnunum, her zaman kullanıyorum.
    3. Camların hepsi ve tavan perdesi kapanıyor, hatta aynalar bile.
    4. Giderken kapılar otomatik kilitleniyor. Bu özellik C-MAX'ta da vardır bence. Kapıları kilitleyen düğmeye uzunca bir basmak devreye sokabilir bu özelliği.

    100 üzerinden Picasso'ya vereceğim puan, kendi sınıfı ile karşılaştırılırsa tabi ki, 90-95 civarı bir puandır bence. Çünkü genel olarak insanı tatmin ediyor iyice.




  • coskun kardeş sağolasın cevaplar için.
    Isim konusunda bende kendi profilime baktım sabit değişmiyor gibi ama
    bence değiştiriliyordur.Istersen admine mesaj falan atsan??

    kapı kilitlenme olayı eski modellerde varmış.Hatta Focus Ghia gizli
    özellikler bölümünde bununla ilgili birşeylerde vardı denedim olmadı.
    Yazılımla ilgili herhalde.Güvenlik nedeniyle (Kaza vs) Ford bu özelliği kaldırmış olsa gerek..Nedenini hiç
    anlayamadımya neyse..

    Picassoya verdiğin puan güzel.Bende katılıyorum..
    Herkese iyi forumlar....
  • Far sensörünü tekrar gözden geçirdim de, bizim arabada araba çalıştıktan sonra yanıyor farlar.
  • Güzel bir özellik.Dediğin gibi olunca dahada güzel oluyor tabi..



    quote:

    Orjinalden alıntı: <reis>

    Far sensörünü tekrar gözden geçirdim de, bizim arabada araba çalıştıktan sonra yanıyor farlar.

  • Dün Citroen'in sitesine bir göz attığımda, Grand C4 ün fiyatında eski kampanyaların aksine ilk kez bir indirim yapıldığını gördüm.
    Toplamda yaklaşık 3000 YTL civarında indirimli bir kampanya fiyatı açıklanmış. Yeni alacak arkadaşlar için bir fırsat olabilir.

    İzmir'de bu arabayı trafikte ve park yerlerinde daha sıkça görmek mümkün artık. Ancak gördüğüm Grand C4 ler ( 7 koltuklular) genelde gri ve en çok da siyah. Gümüş rengini, sarısını ve diğer renkleri daha görmüş değilim. Türkiye'ye getirmiyorlar mı acaba?
    Halbuki 5 koltuklu modelinde renk yelpazesi çok daha fazla.. Ayrıca trafikte gördüğüm arabaların hemen hepsi cam tavanlıydı. Opsiyonel olmasına, 1700 YTL fiyat farkı yaratmasına rağmen bu kadar tercih edilmesinin nedeni tüm araçların bu şekilde satılması mıdır yoksa cam tavanın tercih nedeni olması mı?

    Yakında bir Ankara seyahatim olacak. Yakıt sarfiyatı ve genel yol hali ile ilgili bilgileri yine burada sizlerle paylaşmayı umuyorum..

    Kazasız, sorunsuz sürüşler dilerim..




  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.