Şimdi Ara

Herşey Yaşandı ve Bitti. (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
61
Cevap
1
Favori
2.660
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: moz@

    quote:

    Orijinalden alıntı: dontspeak00

    quote:

    Orijinalden alıntı: moz@

    quote:

    Orijinalden alıntı: dontspeak00

    bu düşünceye iten şey ne seni tam olarak? yani sen bunu düşünme konusunda nerden yola çıktın ve bu senaryonun bu şekilde önceden yazılmış olması kabulunu yaptıktan sonra ne sonuca vardın yani onu merak ettim??

    "Kader" hiçbir insan kaderinden faklı bir şeyi yaşayamaz.

    haklısın fakat ben şunu düşünüyorum biz bütün ihtimaller doğrultusunda yaratıldık ve seçimleri zaten kendimiz yapıyoruz. bütün oluşabilecek muhtemel ihtimaller şuanda mümkün biz sadece birini seçiyoruz diye düşünüyorum sen?

    Bizim tarafımızdan bakıldığında durumu öyle açıklayabiliriz evet fakat durum bu kadar basit değil Allah c.c. bizim neyi seçeceğinizi biliyor dediğim gibi bizde olmayan bir çok sıfatı (ilmi,bilgisi) var Allah c.c. Bu şuna benziyor 2 boyutlu bir dünyada 3.Boyutta yaşayan bir varlığa 3.Boyutu asla anlatamazsınız, 2.boyutta yaşayan bir varlık 3.Boyutu kavrayamaz. Çok basit bir örnek oldu ama, bu örneği üst boyutlara taşıyarak kendimizde düşünebiliriz. Kader kavram anlamak kolay değildir. Siz her ne yaparsanız yapın zaten kaderinizde olan bir şeyi seçmiş ve/veya yapmış olursunuz sonuçta sebep/sonuç ilişkisi ihtimalleri arasında kaderin dışında bir sebep/sonuç ilişkisi yok. Bir insan ne kadar zeki, akıllı IQ su yüksek olsada olsun bunlarında bir sınırı vardır.

    aynı fikirdeyiz ve güzel açıklamışsın




  • Eğer ki tüm olaylar deterministik ise hiçbir şey yaşanmıyor, her şey sonuçlanmış ve bitmiş olabilir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • moz@ kullanıcısına yanıt
    Geleceğin bilgisi şu an mevcut mudur ?
  • dk Sanırım biz yaşlanıyoruz belli aralıklarla bazı konular açıldığına göre gençler geliyor sanırım konuya Düşünceye gelince çılgın da değil ilk defa da açıklanmıyor, Aynştayn amca bunları ıspatladı, ayrıca Discovery,NG gibi kanallarda sürekli belgeseller yapılır.

    Merak edenler google amcaya sorsunlar detayları genelde Aynştayn kökenlidir kaynaklar. Hap bilgi olarak zaman evrenin her köşesinde aynı değildir ve gözlemciye göre değişir, görecelidir. Görme olayını biz gözümüze gelen ışınlar sayesinde yapıyoruz, yani ışık hızına bağımlısın demektir. Uzay belgeselleri izleyenler bilirler, biz bazı yıldızların binlerce yıl önceki halini görüyoruz hala.Yani o yıldızın olduğu yere gidebilsek ve tam tersi dünyayı gözlemlesek şu anda belki Yontma Taş Devri insanlarınız göreceğiz demektir. Zaman dediğimiz olgu mutlak değildir haliyle eş zamanlılık diye bir kavramda olamaz yani aynı zaman diye birşeyden söz edemeyiz.




  • Hümiyettin kullanıcısına yanıt
    Evet.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: tenekekutu

    dk Sanırım biz yaşlanıyoruz belli aralıklarla bazı konular açıldığına göre gençler geliyor sanırım konuya Düşünceye gelince çılgın da değil ilk defa da açıklanmıyor, Aynştayn amca bunları ıspatladı, ayrıca Discovery,NG gibi kanallarda sürekli belgeseller yapılır.

    Merak edenler google amcaya sorsunlar detayları genelde Aynştayn kökenlidir kaynaklar. Hap bilgi olarak zaman evrenin her köşesinde aynı değildir ve gözlemciye göre değişir, görecelidir. Görme olayını biz gözümüze gelen ışınlar sayesinde yapıyoruz, yani ışık hızına bağımlısın demektir. Uzay belgeselleri izleyenler bilirler, biz bazı yıldızların binlerce yıl önceki halini görüyoruz hala.Yani o yıldızın olduğu yere gidebilsek ve tam tersi dünyayı gözlemlesek şu anda belki Yontma Taş Devri insanlarınız göreceğiz demektir. Zaman dediğimiz olgu mutlak değildir haliyle eş zamanlılık diye bir kavramda olamaz yani aynı zaman diye birşeyden söz edemeyiz.

    Öncelikle beni kastederek "Gençler" olarak hitap etmenize için teşekkür ederim, size bir gazoz ısmarlayabilirim. Zaman kavramını güzel açıklamışsınız; ekleyecek olursak bu evren zaman ile var olmaktadır zamanın olmadığı bir evren olamaz ve hiçliktir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: dontspeak00

    quote:

    Orijinalden alıntı: moz@

    quote:

    Orijinalden alıntı: dontspeak00

    quote:

    Orijinalden alıntı: moz@

    quote:

    Orijinalden alıntı: dontspeak00

    bu düşünceye iten şey ne seni tam olarak? yani sen bunu düşünme konusunda nerden yola çıktın ve bu senaryonun bu şekilde önceden yazılmış olması kabulunu yaptıktan sonra ne sonuca vardın yani onu merak ettim??

    "Kader" hiçbir insan kaderinden faklı bir şeyi yaşayamaz.

    haklısın fakat ben şunu düşünüyorum biz bütün ihtimaller doğrultusunda yaratıldık ve seçimleri zaten kendimiz yapıyoruz. bütün oluşabilecek muhtemel ihtimaller şuanda mümkün biz sadece birini seçiyoruz diye düşünüyorum sen?

    Bizim tarafımızdan bakıldığında durumu öyle açıklayabiliriz evet fakat durum bu kadar basit değil Allah c.c. bizim neyi seçeceğinizi biliyor dediğim gibi bizde olmayan bir çok sıfatı (ilmi,bilgisi) var Allah c.c. Bu şuna benziyor 2 boyutlu bir dünyada 3.Boyutta yaşayan bir varlığa 3.Boyutu asla anlatamazsınız, 2.boyutta yaşayan bir varlık 3.Boyutu kavrayamaz. Çok basit bir örnek oldu ama, bu örneği üst boyutlara taşıyarak kendimizde düşünebiliriz. Kader kavram anlamak kolay değildir. Siz her ne yaparsanız yapın zaten kaderinizde olan bir şeyi seçmiş ve/veya yapmış olursunuz sonuçta sebep/sonuç ilişkisi ihtimalleri arasında kaderin dışında bir sebep/sonuç ilişkisi yok. Bir insan ne kadar zeki, akıllı IQ su yüksek olsada olsun bunlarında bir sınırı vardır.

    aynı fikirdeyiz ve güzel açıklamışsın

    Teşekkür ederim.




  • moz@ kullanıcısına yanıt
    Öyleyse gelecek aslında geçmiştir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hümiyettin

    Öyleyse gelecek aslında geçmiştir.

    Evet öyle, Hayır geçmemiş

    Evet Öyle; Bunu kavrayabilecek bilgimizin (bilgi, akıl v.s.) olmadığını söylemiştim.

    Hayır Geçmemiş; Bu cosmos (Evren,sistem adına ne dersen) düzeni zaman olduğu için varlar, zaman argümanını kaldırabilseydik geçmiş ve gelecek diye bir kavram olmayacaktı. Zamanın durumu da yavaşta olsa hızlı da olsa pozitif bir ilerleme ile gerçekleşiyor olmasıdır. Zamanın olmadığı bir yer bu evrende bulunmamakta zaman olmadığı bir durum olsaydı eğer buna biz "hiçlik" derdik. Zaten BigBang den önceki duruma zaman olmadığı için "Hiçlik" deniyor. Bigbang den evvelinde ne olup bittiğini bilim açıklayamıyor.
  • moz@ kullanıcısına yanıt
    Bunu kavrayabilecek bilgimizin olmadığı da bir iddiadır. Belki de ileride basit bir konu haline gelir. Eğer gelecek geçmişse ve her şey olup bitmişse özgür iradenin olamayacağını düşünüyorum. Bence geleceğin bilgisi olmayabilir. Gelecek her an yaratılır ve olmayan 'şey'i de bilmemek Allah açısından kusur olarak gösterilemez.
  • zaman aslında yoktur geçmiş ve gelecekte bunlar bizim bulduğumuz kavramlardır
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hümiyettin

    Bunu kavrayabilecek bilgimizin olmadığı da bir iddiadır. Belki de ileride basit bir konu haline gelir. Eğer gelecek geçmişse ve her şey olup bitmişse özgür iradenin olamayacağını düşünüyorum. Bence geleceğin bilgisi olmayabilir. Gelecek her an yaratılır ve olmayan 'şey'i de bilmemek Allah açısından kusur olarak gösterilemez.

    Zamanıda Allh c.c. yarattı kendi yarattığı şey üzerinde hakimiyeti olmaması düşünülemez.
  • moz@ kullanıcısına yanıt
    Eğer gelecek şu an mevcut değilse olmayan 'şey'i bilmemek ve hakim olamamak kusur sayılamaz. Özgür iradenin var olabilmesi için geleceğin seçimlerimiz sonucu her an yaratıldığını düşünüyorum. Belki de Allah evrene sürekli müdahale etmiyordur. Evrenin işleyişini sağlayan yasaları yaratmış ve varlığını devam ettirmesini sağlamış olabilir. Kuran'da Allah'ın her an müdahale ettiği değil, O'nun bilgisi dışında hiçbir şey olamayacağı yazıyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hümiyettin

    Eğer gelecek şu an mevcut değilse olmayan 'şey'i bilmemek ve hakim olamamak kusur sayılamaz. Özgür iradenin var olabilmesi için geleceğin seçimlerimiz sonucu her an yaratıldığını düşünüyorum. Belki de Allah evrene sürekli müdahale etmiyordur. Evrenin işleyişini sağlayan yasaları yaratmış ve varlığını devam ettirmesini sağlamış olabilir. Kuran'da Allah'ın her an müdahale ettiği değil, O'nun bilgisi dışında hiçbir şey olamayacağı yazıyor.

    Evet söylediklerin kısmen doğru; Yanıldığın kısım ise geçmiş ve geleceğin mutlak hakimidir Allah c.c. bu nedenledir ki geleceğide ilmiyle bilir ve mutlak hakimidir. Buna kısaca biz Levh-i Mahfûz diyoruz Levh-i Mahfûz olmuş veya olacak şeylerin yazıldığı kitap olarak bilinir bu kitap ise Allah c.c. katındadır.




  • kaderin önceden yazılmış olmasına ihtimal vermiyorum.
    size en basitinden şöyle söyleyeyim anlayabilmeniz için: kelebek etkisini araştırın. kaderi sadece insan olarak almayın, fiziksel evren şartlarından direkt etkileniyor bu kavram.

    yani güney kutbundaki ufacık bir rüzgar bile çığ oluşumuna neden olabilir, uzun vadede küresel ısınma ve dünyanın ekseninin değişmesine kadar gidebilir bu olay.

    bu kadar çok değişkenin olduğu bir denklemin önceden bilinme ihtimali = 0 . Eğer gerçekten kader dediğiniz şey varsa allah evren üzerindeki bütün atom taneciklerinin 4 milyar yıllık süre üçerisindeki tam koordinatlarını ve tepkimelerini de zamana bağlı olarak bilmesi gerekecek.
  • moz@ kullanıcısına yanıt
    Kuran'da ''Levh-i Mahfuz'' olarak geçen kitabın tanımını içeren ayetleri (Yasin 12, Hadid 12, Kaf 3, En'am 59, Neml 75) incelediğimde geleceğin bilgisinin değil, 'yaratılan her şeyin' eksiksiz olarak bilgisini içerdiğini düşünüyorum.
  • Şu tartışmada ailenizden aldığınız dini bir köşeye bırakın bari.Özgür düşünemiyorsunuz daha.Allah'a uyuyor mu , hayır , at gitsin o zaman mantığa bak.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hümiyettin

    Kuran'da ''Levh-i Mahfuz'' olarak geçen kitabın tanımını içeren ayetleri (Yasin 12, Hadid 12, Kaf 3, En'am 59, Neml 75) incelediğimde geleceğin bilgisinin değil, 'yaratılan her şeyin' eksiksiz olarak bilgisini içerdiğini düşünüyorum.

    Öncelikle yanıldığınız nokta Kur'an detaya girmez bu bir Kur'anın her ne kadar Arapça olsa da faklı bir anlatım dili vardır ve bazı anlaşılabilen rumuzlar birde anlaşılamayan özel rumuzlar vardır. Şimdi hemen "..aaa işte hani Kur'an anlaşılması için gelmişti" diyerek haykırdığınız duyar gibiyim, özel rumuzlar bazen efendimize özeldir bazılarının hikmeti henüz bilnmemektedir "elif-lam-mim" gibi. Hiçbir dil diğerine çevrildiğinde orijinalinin anlamını karşılayamaz. Hele hele bu Kur'an olunca bir çok ilme vakıf olmak gerekir. Ayrıca Kur'anın normal anlamından ziyade birde zahiri anlamıda vardır. Bu bilgiler ışığında zamanı da Allah yarattığına göre zamana mutlak hakimidir. Levh-i Mahfuz bir nevi sıralamadır.




  • moz@ kullanıcısına yanıt
    Kuran gayet detaylı bir anlatıma sahiptir. İnsanların daha iyi anlayabilmesi için ayrı ayrı açıklandığı ve kolaylaştırıldığı yazıyor. ''Elif, Lam, Mim'' deyimi Kuran'da açıklanmamıştır fakat Levh-i Mahfuz birçok ayette açıklanmıştır. Aynı kefeye koymak doğru olmaz. Açıkçası Kuran'ı anlamak için birçok 'ilme' vakıf olmak gerektiğini düşünmüyorum. Her sıradan insan Kuran'ı anlayabilir.

    Kamer suresi 17. ayet

    ''Kuran'ı mesaj için kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?''

    Kamer suresi 22. ayet

    ''Kuran'ı mesaj için kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?''

    Kamer suresi 32. ayet

    ''Kuran'ı mesaj için kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?''

    Kamer suresi 40. ayet

    ''Kuran'ı mesaj için kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?''


    Kuran'da benzer onlarca hatta yüzlerce ayet vardır. Allah insanların öğüt alması için gönderdiği kitabında defalarca bu söylemi ısrarla tekrar ediyor. Maalesef hadisleri (sözleri) Kuran'a eş değer tutanlar, gelenekçilik anlayışı, İslam'ın akıl dini değil de nakil dini olduğunu söyleyen kişiler Kuran ayetlerinin aksine bu dini tüm insanların değil, sadece belirli bir kesimin anlayabileceği muazzam zorlukta bir kitap haline büründürüyorlar. Kuran'da olmayan ve olması gerektiği de ifade edilmeyen hükümleri; Kuran ayetlerinde Allah'ın sadece bu kitaptan sorumlu olacağımızı söylediği halde, başka bir kitaba gerek olmadığı ve haramlar ile helallerin Kuran'da yazdığı kadarı ile sınırlı olduğunu söylediği halde Allah'ın emri olarak insanlara dikte etmeye çalışıyorlar.


    ''Ve elçi dedi ki: "Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kur'an'ı terkedilmiş olarak bıraktılar." (Furkan suresi 30. ayet)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Hümiyettin -- 23 Aralık 2014; 21:46:41 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hümiyettin

    Kuran gayet detaylı bir anlatıma sahiptir. İnsanların daha iyi anlayabilmesi için ayrı ayrı açıklandığı ve kolaylaştırıldığı yazıyor. ''Elif, Lam, Mim'' deyimi Kuran'da açıklanmamıştır fakat Levh-i Mahfuz birçok ayette açıklanmıştır. Aynı kefeye koymak doğru olmaz. Açıkçası Kuran'ı anlamak için birçok 'ilme' vakıf olmak gerektiğini düşünmüyorum. Her sıradan insan Kuran'ı anlayabilir.

    Kamer suresi 17. ayet

    ''Kuran'ı mesaj için kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?''

    Kamer suresi 22. ayet

    ''Kuran'ı mesaj için kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?''

    Kamer suresi 32. ayet

    ''Kuran'ı mesaj için kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?''

    Kamer suresi 40. ayet

    ''Kuran'ı mesaj için kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?''


    Kuran'da benzer onlarca hatta yüzlerce ayet vardır. Allah insanların öğüt alması için gönderdiği kitabında defalarca bu söylemi ısrarla tekrar ediyor. Maalesef hadisleri (sözleri) Kuran'a eş değer tutanlar, gelenekçilik anlayışı, İslam'ın akıl dini değil de nakil dini olduğunu söyleyen kişiler Kuran ayetlerinin aksine bu dini tüm insanların değil, sadece belirli bir kesimin anlayabileceği muazzam zorlukta bir kitap haline büründürüyorlar. Kuran'da olmayan ve olması gerektiği de ifade edilmeyen hükümleri; Kuran ayetlerinde Allah'ın sadece bu kitaptan sorumlu olacağımızı söylediği halde, başka bir kitaba gerek olmadığı ve haramlar ile helallerin Kuran'da yazdığı kadarı ile sınırlı olduğunu söylediği halde Allah'ın emri olarak insanlara dikte etmeye çalışıyorlar.


    ''Ve elçi dedi ki: "Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kur'an'ı terkedilmiş olarak bıraktılar." (Furkan suresi 30. ayet)


    Öncelikle konu çok farklı yerlere geldi bu nedenle diğer kişilere saygılı göstermek açısından daha fazla uzatmayalım konumuzla dönelim. Yalnız siz anladığım kadarı ile sünneti YOK sayıp "Kur'an bana yeter başka şeye gerek yoktur" diyerek farklı ve Kur'anın mealini okuyarak kendinize göre çıkarılar ve/veya satır aralarını birleştirerek ben böyle anladım deyip ona göre yaşarsanız. Bu İslam dini olmaz size özel bir din haline gelir ve islam dairesinden çıkarsınız. Sonuçta sizin kavrayışınız, anlamanız, aklınız, fikriniz farklı benimkisi farklı başkasının daha farklı bu kişilerin okuduğu Kur!an kerim de bu kabiliyetlere göre faklılık gösterecektir. Her kese göre farklı bir İslam olacaktır. Bunu sadece sünnet ve daha derinlemesine açıklanmış olan müştehitlerden ancak yararlanarak çözülebilir.
    Cevap vermek isterseniz de lütfen özel mesaj alın.




  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.