Şimdi Ara

Hikâyeme Yorum Yazar Mısınız?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
10
Cevap
0
Favori
614
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Hikâye yazmaya çalışıyorum ama yorum yapacak ve edebiyatla ilgilenen pek fazla dostum yok. Geri dönüte ihtiyacım var. Şimdiden teşekkürler.

    Mavi - Yeşil

    Bulamıyorum, sanki yok olmuş gömleğim. Sadece yirmi dakika kaldı ve hala ortalarda yok. Bütün çekmeceleri arıyorum, yok. Çamaşır dolabını altüst ediyorum, yok. Bulmam gerekiyor, arıyorum ve sonunda vazgeçiyorum. Tam dönüp tişörtümü alacakken, yatağın üzerinde görüyorum gömleğimi. Bir çırpıda giyinip merdivenlere doğru atılıyorum. Koşarak iniyorum alt kata ve bir kutlamayla karşılaşıyorum. "İyi ki doğdun Furkan!" diye ritim tutuyor annem ve kardeşim. Küçük bir tebessüm bırakıyorum ikisine ve pastama, ama kalmak için zamanım yok. Kapıya doğru yöneliyorum ve arkadan annem kolumu yakalıyor. "Yavrum nereye? Senin için pasta..." demeye kalmıyor, bağırıyorum: "Anne işim var." Böyle ayrılıyorum evden.

    Soğuk sokak. Montumu unutmuşum, umursamıyorum üşümeyi. Onun için olunca üşümek hoş geliyor. Hayatımın en güzel günlerinde beni, o çok sevdiğim yalnızlığa, başbaşalığa çağırıyor. O beni unutulmaz parkımıza çağırıyor doğum günümde. İşte anlıyorum onun aşkının, seçemediğim insanlara olan sevgimden daha üstün olduğunu. Nasıl olur da her derdimi anlayan, her umudumu paylaşan sevgilimin varlığını önemsiz kılarım, beni umursamayan tekdüze ailemin yanında?
    Mavi yeşil gözlerini gördüm. Ellerini tutup öptüm sevgilimi… Mutsuz görünmek istiyor sanki. Hiçbir şey sormuyorum, yapacağı sürprizi doya doya yaşamak için. Belki bir kutlama olacak az sonra, belki onlarca insan dolacak bu parka. Ellerinde hediyelerle kutlayacaklar doğum günümü. Hepsini sevgilim ayarlamış olacak. Onu en çok sevdiğim yönüyle gözükecek: onun beni benden çok düşünmesi. Neden diyorum, neden burada onun aşkını yaşamak varken evde umutsuz bir hayata kalayım? Yalnız o dinliyor benim gözlerimi, her derdimi avutabiliyor o güzel gözleriyle. Ben hayatta en çok onu seviyorum.

    Uzun süren sessizliği o bozuyor. Diyor ki söylemem gerekenler var. “İzmir’e gideceğim.” Seviniyorum, beraber gidelim diyorum. Önce acı acı bakıyor bana ve sonra içimi yakıyor. “Anlamıyorsun! Dönmemek üzere gidiyorum. Demiştim ya, müzik grubuna katılacağım. Yeni bir hayata başlıyorum. Bu aşk ise küçük bir hevesti ve bu yeni hayatta yeri yok.” Gerisi gelmiyor ya da ben duymuyorum. Sonunda kalkıp gidiyor, ben kalıyorum. Onun gözleri bende, benim umudum onda kalıyor.
    Koşuyorum, sonu olmayan bir yere doğru. Yağmur başlıyor, bardaktan boşalırcasına, hatta gözyaşlarım gibi. Eve varıyorum. Kapı, merdivenler, odam, yatak, en son yastığımı görüyorum, yavaş yavaş ıslanan yastık…

    Mavi yeşil gözlerini gördüm. Ellerinin içinde kayboldu elim. Şefkati duydum ellerinde, sevgiyi duydum. İşte uğruna ölebileceğim, beş ay önce tanıştığım birinden daha fazla güvenebileceğim kadın. Her ihanetime göz yumabilen, bensizliğe tahammül edemeyen, beni benden çok, her şeyden çok seven kadın… Benim gerçek sevgilim…
    Seni seviyorum annem.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi karacabey2013 -- 16 Nisan 2015; 2:16:28 >







  • Google play kitaplar bölümünde mavi yeşil diye birşey görmüştüm galiba. Sizin hikaye kitabınız herhalde.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Meteormta

    Google play kitaplar bölümünde mavi yeşil diye birşey görmüştüm galiba. Sizin hikaye kitabınız herhalde.

    Evet doğrudur ama oradan hiçbir dönüt alamadığım için buraya başvurdum. Yazdığım şeylerin ne etki bıraktığını bilmek istiyorum.
  • Tarzım olmamasına rağmen baştan sona okudum, güzel ama kitap yapılacak kadar güzel değil. Hikayeler en az 2000 kelime civarında olmalı diye düşünüyorum. Sizinki sadece 377. Hikayeden çok şiir okuyormuş gibi hissettim. Bunun sebebi de mekanların ve insanların hiç betimlenmemiş olması. İlk denemeler ise yazdıklarınız dahada güzelleştirebileceğinizi ön görüyorum. Başarılar dilerim
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Rapsody_izmir

    Tarzım olmamasına rağmen baştan sona okudum, güzel ama kitap yapılacak kadar güzel değil. Hikayeler en az 2000 kelime civarında olmalı diye düşünüyorum. Sizinki sadece 377. Hikayeden çok şiir okuyormuş gibi hissettim. Bunun sebebi de mekanların ve insanların hiç betimlenmemiş olması. İlk denemeler ise yazdıklarınız dahada güzelleştirebileceğinizi ön görüyorum. Başarılar dilerim


    Tüm görüşlerinize katılıyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Rapsody_izmir

    Tarzım olmamasına rağmen baştan sona okudum, güzel ama kitap yapılacak kadar güzel değil. Hikayeler en az 2000 kelime civarında olmalı diye düşünüyorum. Sizinki sadece 377. Hikayeden çok şiir okuyormuş gibi hissettim. Bunun sebebi de mekanların ve insanların hiç betimlenmemiş olması. İlk denemeler ise yazdıklarınız dahada güzelleştirebileceğinizi ön görüyorum. Başarılar dilerim


    Bunun sebebi hikayeyi şiir ile roman arası bir tür olarak görmemdir. Zaten önceden şiir yazıyordum ama sonra hikaye yazmaya başladım. Bu hikayede özellikle tasvir yapmadım. Düşüncelerin mekanlardan daha mühim olduğu kanısındayım. Eleştirinizi olumlu olarak algılayıp değerlendireceğim. Diğer hikayelerime de yorum yapmanızı isterdim ama diğerlerini de foruma koyarsam kirlilik yaratmış olurum diye çekiniyorum. Bu konudaki fikirlerinizi de öğrenmek isterim.




  • Gün içerisinde onlarcası açılan "kız arkadaşımdan ayrılmalımıyım?" "babam beni kürekle dövdü" "intihar etsemmi? anketli" gibi saçma sapan konular varken, kitap bölümünde açılacak her konu bence çok daha değerlidir. @karacabey2013
  • Bir öyküde ya da romanda, detaylı betimlemeler olacak diye kaide yok. Bir öykü ya da roman şu kadar kelime sayısını geçmeli gibi bir kaide yok. Sanatı sınırlandıramazsınız, adam isterse 100 kelimeyle isterse 10000 kelimeyle hikaye yazar. İster bir masayı sayfalarca betimler, isterse de kişileri "Adam, insan" gibi kelimelerle geçiştirir. Laf olsun diye eleştiri yapmayın. Konu açan arkadaşa tavsiyem ise bu bölümü katiyen ciddiye almaması ve dergilere vs. yazılar gönderip dönüş beklemesi. Bir de Notos'un önümüzdeki sayısı için öykü yarışması var, bir göz atın dilerseniz. Son olarak içerik tarzım olmasa bile üslubunuzu beğendiğimi söylemeliyim. Yazmayı bırakmayın.

    Ya da düzelteyim, dergilere yazı gönderip dönüş beklemek de abes. Marquez ilk romanını yayınevine gönderdiğinde "Başka bir işle uğraşın." gibi bir cevap almış. Dediğim gibi, Orhan Pamuk'un deyimiyle "Üslup sizin imzanızdır." Belli sınırların içinde yazmanızı zorlayanları ciddiye almayarak kafanızdakileri birebir geçirin kağıda. Elle tutulur bir şeyler olursa direkt yayınevlerine göndermeyi deneyin. Yani özetle yorumlara çok fazla takılmamak lazım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zebercet -- 17 Nisan 2015; 17:49:19 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Kendi fikirlerimi belirttim. Bunun kurali boyledir diyede bir sey demedim. Arkadas yorum yapin demis bende yorum yaptim. Sende gelmis yorumlara takilmayin diyorsun. Mesaj sayindan hayatini yorum yapmaya adamisligin belli olmasina ragmen,yorumlara takilma demen oldukca komik. Baktikca guluyorum. Hem yorum yapip, hemde dikkate almayin demek degisik bir zekanin urunu olmali. konuya dair cevap verme hakkim oldugundan dolayi son mesajimdir. Arkamdan istediniz kadar yorum yapip mesaj sayinizi arttirabilirsiniz. Zaten diger yorumlariniza baktigimda cogu yorumunuzun oldukca saldirgan ve tartisma yaratmaya yonelik gordum. Blok.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Rapsody_izmir -- 17 Nisan 2015; 18:07:25 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Arkadaşlar youmlarınız için çok teşekkür ederim. İkinizin de iyi niyetle yorum yaptığının farkındayım. Herkesin dediğini ciddiye alıp tezlerle antitezleri birleştirip sentez oluşturuyorum.

    En azından ihtiyacım olduğunda danışabileceğim insanların olduğunu öğrenmiş oldum teşekkür ederim.

    Ben yazmaya devam edeceğim. Bu bir beğenilme veya kabullenilme meselesi değil, benim uğraşım bu. Zevk alıyorum. Yorumlarınızı almak da bir o kadar bana zevk verdi, mutlu oldum.

    Diğer hikayelerimi de koymayı düşünüyorum, yorum yaparsanız sevinirim.

    İyi günler.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.