Şimdi Ara

İlk Türk arabası Devrim!

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
24
Cevap
0
Favori
3.228
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar bir çok insan bizim bir araba ürettiğimizi bilmiyor.Yerli araba deyince aklımıza ilk gelen anadoldur.
    Oysa motorundan kaportasına kadar herşeyi Türk emeğiyle yapılan otomobil Devrim'dir.




    “DEVRİM”

    İLK TÜRK OTOMOBİLİ

    CUMHURBAŞKANI CEMAL GÜRSEL'İN TALİMATLARIYLA 1961' DE ŞİRKETİMİZDE ÜRETİLEN, TÜRKİYE' NİN İLK OTOMOBİLİ.

    >> DEVRİM'İN HİKAYESİ
    16 Haziran 1961 günü Devlet Demiryolları Fabrikaları ve Cer Dairelerinin yönetici ve mühendislerinden 20 kadarı Ankara' da bir toplantıya çağrıldılar.

    Toplantıya başkanlık eden Genel Müdür Yardımcısı Emin BOZOĞLU, Ulaştırma Bakanlığından alınan bir yazıyı okudu. Yazıda “ Ordunun cadde binek ihtiyacını karşılayacak bir otomobil tipinin geliştirilmesi “ görevinin TCDD İşletmesine verildiği ve bu amaçla 1.400.000.-TL ödenek ayrıldığı belirtiliyordu.

    Verilen termin 29 Ekim 1961, yani tanınan süre 4.5 aydı. Bu süre içinde bu çapta bir geliştirme çalışması yapılabilir miydi ? Bırakınız geliştirmeyi, hiçten yola çıkarak, çalışabilecek bir otomobil yapılabilir, böyle bir mucize gerçekleştirilebilir miydi? Toplantıda söz alanların çoğu böyle bir projede seve seve çalışmaya hazır olduklarını, fakat böylesine kısa bir sürede sonuç alınabileceğini sanmadıklarını dile getirmeye çalışmış, bir kısmı da “ hayır “ demişlerdi.

    Tüm ülkede ise üniversitesinden, basınına, bir avuç sanayicisinden, politikacısına, sesini duyurabilen herkes Türkiye'de ne otomobil, ne de motor yapılabileceğine inanıyor, özel sohbetlerde, röportajlarda, hatta film gösterili konferanslarda bu görüş vurgulanıyordu.

    Fakat bu inanılmaz şey gerçekleşiyor ve 29 Ekim 1961 sabahı Türkiye' de yapılan bir otomobil, kaportası pürüzsüz olmasa da, kendi tekerlekleri üzerinde ve yine Türkiye' de yapılan kendi motorunun gücüyle Büyük Millet Meclisi binasının önüne götürülerek Cumhurbaşkanı Cemal GÜRSEL Paşa' ya sunulabiliyor, bir ikincisi Paşa' yı Anıtkabir' e götürüyor, sonra da Hipodrom' daki geçit resmine katılıyordu.

    Bu nasıl gerçekleşmişti ?

    Projeyle başka bir kuruluşun değil de Demiryollarının görevlendirilmiş olması,bir yandan, o tarihlerde TCDD' nin onarım amacıyla kurulmuş fakat geniş ölçüde yedek parça imal eden Ankara, Eskişehir, Sivas ve Adapazarı' ndaki fabrikaları ile önemli bir teknik potansiyeli ve yetişmiş işçisinden mühendisine kadar güçlü bir teknik kadrosunun bulunması, öte yandan Genel Müdür Yardımcısı Yüksek Mühendis Emin BOZOĞLU' nun asker kökenli ve aynı zamanda Sıtkı ULAY Paşa' nın akrabası olması dolayısıyla Milli Birlik Komitesi ve çoğu kabine üyelerince yakından tanınıyor ve güveniliyor olmasının sonucu idi.

    Yüksek Mühendis Emin BOZOĞLU yönetim grubunun başı olarak, projenin yürütülmesi ve sonucuna ulaştırılmasında da gruptaki öteki yöneticiler gibi bütün bürokratik engelleri cesaretle aşarak her türlü imkanı sağlamak ve kimi kişisel sorunlar, kimi görevin çok yanlılığı ve ivediliği gibi nedenlerle büyük gerilim altında bulunan 20 mühendisin olağanüstü bir tempoyla fakat gönül rahatlığı içinde çalışmalarını sağlamak suretiyle de birinci derecede rol oynamıştı.

    Zamana karşı yapılan yarışın kazanılmasında ikinci etken, görev alan mühendislerin proje süresince hafta sonları da dahil her gün, en az 12' şer saat, gerektiğinde bazı geceleri sökülmüş bir otomobil sedirinin üzerinde birkaç saat kestirmek suretiyle işbaşında kalmaktan kaçınmayacak ölçüde davaya gönül vermiş olmalarıydı.

    16 Haziran 1961 günü yapılan toplantıda, çalışmalar için en uygun yerin, (bugünkü TÜLOMSAŞ) Eskişehir Demiryol Fabrikalarında dökümhane olarak yapılıp kullanılmayan bir bina, en uygun yöntemin de elden geldiğince çeşitli tipten otomobil yapısını yakından inceleyerek fikir edindikten sonra, yapılacak tipin boyutları, motor, şanzıman vb. öteki grup ve parçalarının nasıl tasarlanıp imal edileceği üzerinde durulması olduğu sonucuna varıldı.

    İşyeri olarak seçilen atölyenin hazırlanması için Eskişehir' e talimat verildi ve otomobili olanların 19 Haziran' da Eskişehir' de bulunmaları istendi. Dökümhane binası zemini, lokomotif kazanlarında kullanılmak üzere alınan saç levhalarla döşendi. Kapının üzerine, kocaman rakamlarla kaç gün kaldığını gösteren bir levha asıldı. Projenin bitimine dek bu levha, her gün bir azalarak, sonuna kadar orada kaldı. Atölyede bir başüstü gezer vinç, çeşitli bankolar ve bir toplantı masası vardı. Yakınında bir de çay ocağı bulunan bu masa dört ay süreyle hem toplantılar, hem dinlenme, hem de gerektiğinde çalışma masası olarak kullanıldı.

    Atölyede yapılan ilk toplantıda “ Yönetim Grubu “ açıklandı. Genel Müdür Yardımcısı Emin BOZOĞLU başkanlığında, Fabrikalar Dairesi Başkanı Orhan ALP, Cer Dairesi Başkanı Hakkı TOMSU, Cer Dairesi Başkan Yardımcısı Nurettin ERGUVANLI, Eskişehir Demiryol Fabrikaları Müdürü Mustafa ERSOY, Adapazarı Demiryol Fabrikası Müdürü Celal TANER, Ankara Demiryol Fabrikası Müdürü Mehmet NÖKER' den oluşan grupta iki de emekli subay vardı: Genel Müdürlük Müşaviri Hüsnü KAYAOĞLU ve Necati PEKÖZ. Ardından çalışma grupları belirlendi: Dizayn, motor-şanzıman, karoseri, süspansiyon ve fren, elektrik donanımı, döküm işleri, satın alma işleri ve maliyet hesapları grupları.

    Önce otomobilin ana hatları saptandı. Dört ila beş kişilik, toplam 1000-1100 kg-ağırlığında, orta boy denilebilecek bir tip üzerinde mutabık kalındı. Motor 4- zamanlı ve 4 silindirli olmalı, 50-60 BG vermeliydi.

    Karoseri için hazırlanan 1:10 ölçekli maketlerden seçilen birinin 1:1 ölçekli alçı modeli yapıldı. Karoserin damı, kaput ve benzeri saçları, bu modelden alınan kalıplarla yapılmış beton bloklara çekilmek ve çekiçle düzeltilmek suretiyle tek tek imal edildi. Bir yandan da Willy's Jeep, Warswa, Chevrolet, Ford Consul, Fiat 1400 ve 1100 motorlarının incelenmesinden sonra Warswa motoru örnek alınarak yandan supaplı bir 4- silindirli motorun gövde ve başlığı Sivas Demiryol Fabrikasında dökülüp, Ankara Demiryol Fabrikasında işlendi. Piston, segman ve kolları Eskişehir' de yapıldı. Motor Ankara Demiryol Fabrikasında monte edildi. Frenlemede 40 BG' den fazla güç alınamayan bu motora alternatif olarak Ankara Fabrikası aynı gövde ve krank milinden yola çıkarak başka bir tip geliştirdi. B- motoru adı verilen üstten supaplı bir üçüncü motorda Eskişehir' de imal edildi.

    Süspansiyon grubu ön takımlar için “ Mc Pearson “ sistemini önerdi ve numuneye göre Eskişehir' de imal edildi.

    Eylül sonlarına doğru ön ve arka camları piyasada bulunabilenlere intibak ettirme zorunluluğu nedeniyle modele göre biraz değiştirilmiş, iki gövde çakılmış ve biri A, öteki B tipinden iki ayrı motor hazırlanmış bulunuyordu. Şanzımanlar, Ankara Fabrikasınca tümü yerli olarak yapılmıştı.

    Montaja geçildiğinde karşılaşılan en büyük sorun, gövde – motor uyumunu sağlamak, debriyaj, gaz ve fren kumanda mekanizmalarını yerleştirmek ve direksiyonun en uygun konumunu bulmaktı. Ayarlı direksiyon önerisi kabul edilmedi. İki yıl sonra Cadillac bunu bir yenilik olarak getiriyordu.

    Nihayet Ekim ortalarında Devrim otomobillerinden ilki tecrübeye hazır duruma gelebildi. Elektrik donanımı ile diferansiyel dişlileri, kardan istavrozları ve motor yatakları ile cam ve lastikleri dışında tüm parçaları yerli idi.

    Bir yandan bu ilk otomobilin yol tecrübeleri sürdürülürken bir yandan da Cumhurbaşkanı' na sunulmak üzere B- motoru ile donatılan ikinci otomobilin yetiştirilmesine çalışılıyordu. Siyah renkteki bu 2 numaralı Devrim' in son kat boyası ancak 28 Ekim akşamı vurulabildi. Pasta ve cilası Ankara' ya sevk edilirken gece trende yapıldı. Buharlı lokomotiflerle çekilen trende bacadan sıçraması muhtemel kıvılcımlardan ötürü güvenlik önlemi olarak benzin depoları boşaltıldı.

    Tren sabaha karşı Ankara' ya ulaştı. İki Devrim Otomobili o zamanlar Sıhhiye semtinde bulunan Ankara Demiryol Fabrikası' na indirildi. Manevra imkanı sağlamak için depolarına yalnızca birkaç litre benzin kondu. Asıl ikmal sabahleyin Sıhhiye' deki Mobil Benzin İstasyonundan yapılacak, sonra da Meclis' e gidilecekti.

    29 Ekim sabahı, Devrimler motosikletli oldukça kalabalık bir trafik ekibinden oluşan eskortun arasında yola çıktı. Çıktı ama, eskorttakiler, benzin alma işinden haberleri olmadığı için, Mobil' e uğramadan yola devam ettiler. Meclis' in önüne gelindiğinde durum anlaşıldı, acele getirilen benzin 1. Arabaya kondu. 2 numaraya konacağı sırada Cemal Paşa Meclis' in önüne gelmiş ve Anıtkabir'e gitmek üzere 2 numaralı Devrim Otomobiline binmişti. Yola çıkıldı. Fakat 100 m. Kadar sonra motor öksürerek durdu. Cemal Paşa' nın “ Ne oluyor ? “ sorusuna direksiyondaki Yüksek Mühendis Rıfat SERDAROĞLU “ Paşam, benzin bitti. “ cevabını verdi. Paşa' dan özür dilenilerek 1 numaralı Devrim' e geçmesi rica edildi. Buna uyan Cemal Paşa Anıtkabir' e bu otomobil ile gitti. İnerken ünlü “ Batı kafasıyla otomobil yaptınız ama, doğu kafasıyla benzin ikmalini unuttunuz ” sözlerini söyledi.

    Ertesi gün bütün gazetelerin söz birliği etmişcesine “ 100 metre gidip bozuldu “ başlığını attıkları 2 numaralı Devrim, aynı gün Hipodrom' daki geçit törenine katılıyor, ne bundan, ne de Cemal Paşa' nın Anıtkabir' e bir başka Devrim otomobili ile gittiğinden söz ediliyor; yalnızca haber, yorum ve fıkralarda harcanan bunca paranın boşa gittiğinden dem vuruluyordu. Oysa aynı yıl Tarım Bakanlığı bütçesine konmuş bulunan “ At neslinin ıslahı “ için 25 Milyon TL. ödenek ve sonucundan kimse söz etmiyordu.



    Karoseri Grubundan Y. Mühendis SALİH KAYA SAĞIN' ın yazısından derlenmiştir.




    NOT : 1961 yılında 4 adet üretilen DEVRİM Otomobillerinden sadece birisi günümüze ulaşmıştır. TÜLOMSAŞ Müzesi bahçesinde, özel olarak yapılan camlı garajda muhafaza edilen DEVRİM Otomobili halen çalışır durumdadır.
    “ D E V R İ M ”

    İLK TÜRK OTOMOBİLİ'NİN TEKNİK ÖZELLİKLERİ

    OTOMOBİLİN AĞIRLIĞI 1250 KG
    MOTOR TİPİ A4L
    MOTOR DEVRİ 3600 D/DK
    SİLİNDİR SAYISI 4
    SİLİNDİR ÇAPI 81 MM
    GÜÇ 50 HP
    KARAKTERİSTİK 4 ZAMANLI, SU SOĞUTMALI,YANDAN SÜBAPLI,
    BASINÇLI YAĞLAMA.

    İMAL SÜRESİ 4,5 AY
    İMAL TARİHİ 1961

    İMAL YERİ ESKİŞEHİR DEMİRYOLU FAB.
    ÜRETİM SAYISI 4



     İlk Türk arabası Devrim!







  • 80 li yıllarda üretilen ama satılmayan çağdaşıda bir araştır istersen
    aslında anadol da olabilir ama çağdaş diye bir model vardı.
  • Bunca yıldır bu konu açılmadı mı zannediyorsunuz forumda ?

    Arama butonunu kullanırsanız sevinirim.
  • Otomotiv bölümüne açılabilecek olan en iyi konuya parmak basmışsın dostum.
    Gönül ister ki almana, fransıza, japona, italyana, mecbur bırakılmayalım..
    Gözümüzde çok büyüttügümüz dev markalar sanayiden çıkmıyor görüyoruz..Artık herkes bi otomobil yapabiliyor.Elin adamlarının malı olan arabalara bizim ürettiğimiz arabalar deyip otomotiv ihracati yapıyoruz demekle nereye kadar gidebiliriz ki..
  • bursa uludag unı holiday inn hotel ın bahcesinde bundan 2 sene once ford un sergisi vardi.yenı focuslar falan ve kocaman da bir ilan devrim de orada diye.
    hemen gittim tabii ki de.
    aracın içine bınmek falan yasak tabiikide.kapılar kapalı içine bakıyoruz ilk once.
    araç açık krem rengi olandi.
    koltuklar deri.
    o araç oyle yokluklarda uretilmiş ti ki,koldan vitesi bir tornavida sapı gibi malzemden yapilmişti.belkide tornavida sapı idi.
    2bin bilmem kaç yılında yıllaaaarrr once kendi milletimin uretmiş oldugu,en onemlisi motoru turk olan bir araci hayrran hayran izliyordum.
    devrim in serii uretimine gecememesininbelkide en buyuk sebebi de koç grubudur.
    oyle ki aynı yllarda koc grubu otomotiv sektorune el atmişti.zaten 1968 de de tofas kuruldu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi gyrmann -- 12 Ekim 2007; 0:38:58 >
  • motorları türk değildir chevy motorların 2silindir azaltılmış şekli idi . ama herşeye rağmen üzerine gidilmesi gerekn bir araçtı . şu anda vede bundan sonra sürekli eskşiehir tülomsaşta sergilenicek
    quote:

    Orjinalden alıntı: gyrmann

    bursa uludag unı holiday inn hotel ın bahcesinde bundan 2 sene once ford un sergisi vardi.yenı focuslar falan ve kocaman da bir ilan devrim de orada diye.
    hemen gittim tabii ki de.
    aracın içine bınmek falan yasak tabiikide.kapılar kapalı içine bakıyoruz ilk once.
    araç açık krem rengi olandi.
    koltuklar deri.
    o araç oyle yokluklarda uretilmiş ti ki,koldan vitesi bir tornavida sapı gibi malzemden yapilmişti.belkide tornavida sapı idi.
    2bin bilmem kaç yılında yıllaaaarrr once kendi milletimin uretmiş oldugu,en onemlisi motoru turk olan bir araci hayrran hayran izliyordum.
    devrim in serii uretimine gecememesininbelkide en buyuk sebebi de koç grubudur.
    oyle ki aynı yllarda koc grubu otomotiv sektorune el atmişti.zaten 1968 de de tofas kuruldu.






  • Bu konu vardı
  • keşke üretilip bugünlere gelseydi de kendi ürettiğimiz arabaları tartışsaydık.keşke yine bir Türk(tamamen)arabası üretilse.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: desiya

    motorları türk değildir chevy motorların 2silindir azaltılmış şekli idi . ama herşeye rağmen üzerine gidilmesi gerekn bir araçtı . şu anda vede bundan sonra sürekli eskşiehir tülomsaşta sergilenicek
    quote:

    Orjinalden alıntı: gyrmann

    bursa uludag unı holiday inn hotel ın bahcesinde bundan 2 sene once ford un sergisi vardi.yenı focuslar falan ve kocaman da bir ilan devrim de orada diye.
    hemen gittim tabii ki de.
    aracın içine bınmek falan yasak tabiikide.kapılar kapalı içine bakıyoruz ilk once.
    araç açık krem rengi olandi.
    koltuklar deri.
    o araç oyle yokluklarda uretilmiş ti ki,koldan vitesi bir tornavida sapı gibi malzemden yapilmişti.belkide tornavida sapı idi.
    2bin bilmem kaç yılında yıllaaaarrr once kendi milletimin uretmiş oldugu,en onemlisi motoru turk olan bir araci hayrran hayran izliyordum.
    devrim in serii uretimine gecememesininbelkide en buyuk sebebi de koç grubudur.
    oyle ki aynı yllarda koc grubu otomotiv sektorune el atmişti.zaten 1968 de de tofas kuruldu.






    Motorları Türk'tü. Eskişehir'de dökme demir olarak üretilmişti. Herhalde tren fabrikasıydı ya da Eskişehir demir fabrikasıydı.

    Tekrardan tamamen Türk olan bir aracı üretebilmemiz için dış borçları kapatmamız, bütün dışarıya olan bağlılımızı bitirmemiz gerekecek ki bu da bu zamanda biraz zor.




  • ben bindim bu arabaya

    varmi baska binen ??????
  • quote:

    Orjinalden alıntı: we[AGRA]

    Bunca yıldır bu konu açılmadı mı zannediyorsunuz forumda ?

    Arama butonunu kullanırsanız sevinirim.

    güzel kardeşim arama yaptıktan sonra bu konuyu açtığıma emin olabilirsin.kaç senedir bu forumu takip ediyorum.o kadarınıda öğrenmişimdr herhalde.Ayrıca yeniden açılsa kötü mü olur ki?.Bence yeniden hatırlanması gereken bir mevzuu.Güzel halkım, İran'dan gelecek araçları beklerken,bizim niye kendimize ait bir aracımız yok derken yeniden hatırlanması iyi olur diye düşündüm.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi klimaks27 -- 13 Ekim 2007; 23:29:40 >
  • Kaçıncı konu bu...
    Devrim'in iptal edilmesinin nedeni tamamen siyasidir, benzinin bitmesi filan hikayedir. Merak eden araştırsın. Devrim'in yapılması bile siyasidir. Halkı trenden soğutmak, sonra da ithal arabanın hayalini kurar hale getirmek, 60'lardan itibaren sistem haline gelmiştir. Kocccca bir millete trenin varlığı unutturulmuştur. Kaynaklar petrol ithali için seferber edilmiş, petrolün benzini depolarda yakılmış, asfaltı da arabalrın altına serilmiştir...
  • konu daha önce de açılmıştı... ama arama motoru max. 90 gün geriye dönük arama yaptığı için
    arama sonuçsuz kalıyor...

    teknik özellikler...
     İlk Türk arabası Devrim!
  • Bu arada motor yerli üretim değildir.....aşağıdaki paragraf wikipedia.org'dan alıntıdır..

    ....Motor modeli eski bir 6 silindir Chevrolet motorundan degistirmedir. İki silindiri kesilip dört silindire indirilmiş, daha sonrada bundan kalıp yaparak uretilen yerli yapim diger motorlar yapilan arabalara monte edilmiştir........

    yazının tamamı için....http://tr.wikipedia.org/wiki/Devrim_(otomobil)
  • quote:

    Orjinalden alıntı: gendarme


    Bu arada motor yerli üretim değildir.....aşağıdaki paragraf wikipedia.org'dan alıntıdır..

    ....Motor modeli eski bir 6 silindir Chevrolet motorundan degistirmedir. İki silindiri kesilip dört silindire indirilmiş, daha sonrada bundan kalıp yaparak uretilen yerli yapim diger motorlar yapilan arabalara monte edilmiştir........

    yazının tamamı için....http://tr.wikipedia.org/wiki/Devrim_(otomobil)





    Kesilen silindirlerden sonra Chevy motoru kalıp olarak kullanılmış. Yani yine kendi motorunu üretmiş oluyor.




  • evet bende ünal gibi biliyorum bu konuyu.
    arkadasin yukarıda belirttigi paragrafta chevy motorlarının 2 silindiri kesilip sadece kalip olarak kullanıldıgı manasi cikiyor zaten.
    bu durumda sadece kalıp olarak kullanılmış olup,uretim yine yuzde100 turk oluyor
  • iki silindir kesilip, çıkarılan kalıba göre motor yapınca % 100 yerli mi oluyor ?

    yapılan işi asla küçümsemiyorum ama örnek alınarak , kopyalanarak kendi üretimin olmaz...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: gendarme


    iki silindir kesilip, çıkarılan kalıba göre motor yapınca % 100 yerli mi oluyor ?

    yapılan işi asla küçümsemiyorum ama örnek alınarak , kopyalanarak kendi üretimin olmaz...



    kalıp almak uretimi yabacilaştırmaz yalnız.
    evet bir fikir bir ornektir.ancak tum malzemeler yerli yapılıyor ise yerlidir.
    koreliler,çinliler de kopya cekiyorlar.bende begenmıyorum ama sonucta adamlar kendi urunlerini kendileri yapmıyorlar mı?
    bakın kia hyundai ye.
    neydiler ne oldular.
    gitgide iileşiyorlar.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: gendarme


    iki silindir kesilip, çıkarılan kalıba göre motor yapınca % 100 yerli mi oluyor ?

    yapılan işi asla küçümsemiyorum ama örnek alınarak , kopyalanarak kendi üretimin olmaz...



    bütün markalar aynı şeyi yapıyor zaten, illaki bir teknolojiyi ilk bulan bir marka oluyor.o zaman öbür markalar başka marka buldu diye bu teknolojileri kullanmasın mı ?
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.