Şimdi Ara

İNSANLARIN HAYATTAKİ ASIL AMACI NEDİR

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
57
Cevap
0
Favori
841
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • YAZARSANIZ SEVİNİRİM



  • Beleşten kamuoyu yoklaması ha..?

    (Bak üste taşııdm,unutma)
  • Sağol ,, sende olmasan boşa gidecek bütün emekler..
  • Amaç Yok
  • ALİM DİYE BİR KELİME VARYA İŞTE BUNU BİLENLERE DENİYOR O KELİME

    BEN ÇEVREMDE BİR AMACA YÖNELİK PEK Bİ İNSAN GORNUYORUM.ÇOĞU ÖLMEDİĞİ İÇİN YAŞIYOR
  • insanların hayattaki asıl amacı hayatta kalmaya çalışmaktır
  • herkes insanlığın para peşinden koştuğunu zanneder. halbuki asıl amaç mutluluktur. para amaç değil sadece araçtır
  • quote:

    Orjinalden alıntı: etusch

    ALİM DİYE BİR KELİME VARYA İŞTE BUNU BİLENLERE DENİYOR O KELİME

    BEN ÇEVREMDE BİR AMACA YÖNELİK PEK Bİ İNSAN GORNUYORUM.ÇOĞU ÖLMEDİĞİ İÇİN YAŞIYOR


    Güzel sana katıldım...
  • budur
  • quote:

    Orjinalden alıntı: james_earl_cash

    herkes insanlığın para peşinden koştuğunu zanneder. halbuki asıl amaç mutluluktur. para amaç değil sadece araçtır

    James be bi 5ytl borç verecenmi
  • Asıl amaç hayatta kalmaktır
  • gÜZEL AMAÇLAR YAVAŞYAVAŞ ORTAYA ÇIKIYOR...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: guide

    Asıl amaç hayatta kalmaktır



    Böyle bi amaç ne olur ki sonunda , o zaman şu anda amacına ulaşmışsın ama kaybedeceğin kesin yakın bi zamanda
  • Muhakkak her fani gibi hayata gözlerimizi yumacağımız zaman gelecektir , bize verilen bu hediye sonsuza dek sürmeyecektir elbet ... Bu geçen süre zarfı içerisinde mutluluğu tatmak ve tattırmakta bize verilen hediye ve görevdir
  • İnsanoğlu vücudu, aklı ve ruhu ile ehseni takvim üzere yani en güzel surette yaratılmıştır. İki hücrenin birleşmesi ile yeni bir canlının oluşumunu hatırlayalım. Zigot dediğimiz bu varlığın ana rahminin duvarına yerleşmesi, burada yabancı bir madde olarak algılanmadan korumaya alınması ve deyim yerindeyse büyük bir ihtişamla büyütülmesi ve bir insan olarak gözlerini dünyaya açması ne kadar olağanüstü, ne kadar ilginç bir olaydır. İnsanı ve hakikatini merak eden her kişinin tıp fakültelerinin ikinci sınıfında okutulan insan embriyolojisi dersini okumasını isterdim ki her okuyan ibret gözüyle bakarsa hayretler içinde kalacaktır.

    Peki bu kadar güzel ve mükemmel surette yaratılan insan dünyaya ne için gelmiştir? Kur-an’ı Kerim’deki ayetlerden anlaşılacağı üzere insan onu yaratan Rabb’ini bilmek,tanımak ona ibadet etmek ve onu anmak için yaratılmıştır. İnsan rızkını temin etmek, nimetlerden faydalanmak için yaratılmamıştır bunlar birer araçtır amaç O’nu daha iyi anabilmektir.

    Yeryüzünde yaratılan güzellikler, ağaçlar, kuşlar, dere boyları, göl manzaraları, güneş batımları, hep O’nu daha iyi tanıyabilmek ve şükredebilmek içindir. Her eser müessirinden izler taşır işte yaratılmışlar da bizi Yaratan’a götürecek Yaratan’ı tanıtacak bir iz taşırlar. İşte biz böylece daha iyi zikretmeyi, fikretmeyi ve şükretmeyi öğreniniz.

    Madem insan Allah (cc), anmak içindir o zaman hayatın bu yönde programlamalı, kendisini zikirden alıkoyacak fiilleri yapmaktan kaçınmalıdır. Mesela günümüzde insanı Yaratan’ı anmaktan alıkoyan en yaygın şey televizyon seyretmektir. Televizyonda değerlerimizle bağdaşmayan görüntüler seyretmek bizi zikirden alıkoyduğu gibi kalp aynamızın da kirlenmesine ve Hakk’a olan iştiyakın azalmasına neden olur.

    İnsan eğer gözünü ve kulağını masiva dediğimiz boş şeylerden uzak tutmazsa yaratılmış hikmetinden uzaklaşır, gönlü doymadığı için her zaman manevi bir açlık içinde kalır. Ve bu açlık onu sonu belli olmayan arayışlara iter. İnsan eğer Rabb’ine giden yolda değilse “kayıp”tır, her an nefsinin ve şeytanın tuzaklarına düşebilir. İnsan O’ndan geldi O’na dönecek o zaman dolambaçlı yollara girmenin ne alemi var. İnsan asıl sahibini aramalı değil mi?

    Allah’ı niçin anıyoruz? O’nu daha iyi tanıyabilmek ve bazı şeyleri keşfedebilmek için bu da ancak çokça zikretmekle başarabileceğimiz bir şey. Nasıl ve ne kadar zikredelim bu da büyüklerin bileceği bir iş. Hepinize masivadan arınmış günler dileğiyle.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Cemizower

    İnsanoğlu vücudu, aklı ve ruhu ile ehseni takvim üzere yani en güzel surette yaratılmıştır. İki hücrenin birleşmesi ile yeni bir canlının oluşumunu hatırlayalım. Zigot dediğimiz bu varlığın ana rahminin duvarına yerleşmesi, burada yabancı bir madde olarak algılanmadan korumaya alınması ve deyim yerindeyse büyük bir ihtişamla büyütülmesi ve bir insan olarak gözlerini dünyaya açması ne kadar olağanüstü, ne kadar ilginç bir olaydır. İnsanı ve hakikatini merak eden her kişinin tıp fakültelerinin ikinci sınıfında okutulan insan embriyolojisi dersini okumasını isterdim ki her okuyan ibret gözüyle bakarsa hayretler içinde kalacaktır.

    Peki bu kadar güzel ve mükemmel surette yaratılan insan dünyaya ne için gelmiştir? Kur-an’ı Kerim’deki ayetlerden anlaşılacağı üzere insan onu yaratan Rabb’ini bilmek,tanımak ona ibadet etmek ve onu anmak için yaratılmıştır. İnsan rızkını temin etmek, nimetlerden faydalanmak için yaratılmamıştır bunlar birer araçtır amaç O’nu daha iyi anabilmektir.

    Yeryüzünde yaratılan güzellikler, ağaçlar, kuşlar, dere boyları, göl manzaraları, güneş batımları, hep O’nu daha iyi tanıyabilmek ve şükredebilmek içindir. Her eser müessirinden izler taşır işte yaratılmışlar da bizi Yaratan’a götürecek Yaratan’ı tanıtacak bir iz taşırlar. İşte biz böylece daha iyi zikretmeyi, fikretmeyi ve şükretmeyi öğreniniz.

    Madem insan Allah (cc), anmak içindir o zaman hayatın bu yönde programlamalı, kendisini zikirden alıkoyacak fiilleri yapmaktan kaçınmalıdır. Mesela günümüzde insanı Yaratan’ı anmaktan alıkoyan en yaygın şey televizyon seyretmektir. Televizyonda değerlerimizle bağdaşmayan görüntüler seyretmek bizi zikirden alıkoyduğu gibi kalp aynamızın da kirlenmesine ve Hakk’a olan iştiyakın azalmasına neden olur.

    İnsan eğer gözünü ve kulağını masiva dediğimiz boş şeylerden uzak tutmazsa yaratılmış hikmetinden uzaklaşır, gönlü doymadığı için her zaman manevi bir açlık içinde kalır. Ve bu açlık onu sonu belli olmayan arayışlara iter. İnsan eğer Rabb’ine giden yolda değilse “kayıp”tır, her an nefsinin ve şeytanın tuzaklarına düşebilir. İnsan O’ndan geldi O’na dönecek o zaman dolambaçlı yollara girmenin ne alemi var. İnsan asıl sahibini aramalı değil mi?

    Allah’ı niçin anıyoruz? O’nu daha iyi tanıyabilmek ve bazı şeyleri keşfedebilmek için bu da ancak çokça zikretmekle başarabileceğimiz bir şey. Nasıl ve ne kadar zikredelim bu da büyüklerin bileceği bir iş. Hepinize masivadan arınmış günler dileğiyle.


    + olarak insanın bu dünyaya gönderilmesinin gayesi bu dünyayı yaratanı tanıyıp ona ibadet etmektir...




  • Güzel yazmışsın ama sonunda ki büyüklere atılan pas beni biraz üzdü.... Önce kendimizin biraz daha farkına varalım önce....( .....isover'a



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi amon does -- 18 Şubat 2005, 18:15:22 >
  • cemizover arkadaşın yazdığıda benim ifade ettiğimin farklı boyutu ve işin felsefe , hikaye yönü tabiki buda doğru ....
  • quote:

    Orjinalden alıntı: guide

    Muhakkak her fani gibi hayata gözlerimizi yumacağımız zaman gelecektir , bize verilen bu hediye sonsuza dek sürmeyecektir elbet ... Bu geçen süre zarfı içerisinde mutluluğu tatmak ve tattırmakta bize verilen hediye ve görevdir



    Güzel demişsin de... Fanilik bu kadar kolay mı... Madem faniysek bizim bu bilinç nereden gelme...Bu kadar birikime yazık değil mi...
  • cemizowerin anlattığı şey hikaye veya felsefe değil bu işin gerçek yüzü...
  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.