Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
|
Hızlı 
Bildirim
Işık Kaynağına DÖnüş
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
1. sorun odaklamayla ilgili ..Işınlar odaklama ile bir yerde toplanabiliyor..Yani güneşten gelen ışınlar uygun bir şekilde tekrar güneşe yollanabilir ancak hepsini yollamak için baya para dökmek lazım devasa boyutta bir ayna için :).
2. soruya gelirsek : Enerji hiç bir zaman yok olamaz sadece form değiştirir ki zaten einstein'ın ünlü formülü bunun en büyük kanıtı..Zaten bigbang teorisinin kanıtlarının bir taneside tamda sorduğun soruyla alakalı..Yayılmadan sonra oluşan radyasyon yani ışıma bugün kendini milimetrelerle ifade edilen bir dalga boyuyla varolmaya devam ediyor..Buna kozmik arakaplan fon radyasyonu denir..Yani ışıkta aynı şekilde hayatına devam ediyor arkadaşım..Aslında ışık diye tabir etmeyelim daha iyi bir tabir enerji olabilir..Enerji bazen maddeye dönüşür bazen atomlar kararsızdır ve ışınım yaparlar bazende ışığın parçacık gibi davranması sayesinde momentumu vardır ve bu da diğer atomlara çarparak onlara enerjiyi ısı olarak aktarır gibi bir sürü formu var ki sonundada biliyorsun yıldızlarda tekrar enerjiye nova patlamalarıyla dönüşüyor...Enerjiyi taşıyan parçacıklardan birtaneside fotondur..Haraket halindeyken bir momentumu vardır..Haliyle diğer atomlara çarptığında onlara etki edebiliyor..İşte bu etki o atomlara ısı olarak geçiyor güneşin bizi ısıtması gibi düşünebilirsin..3. soruna gelirsek oda zaten bu bahsettiğimiz şeyle alakalı fotonların momentumları sayesınde çarptıkları moleküllere ısı olarak geçiyor..Enerjinin yok olması mümkün değildir sadece şekil değiştirir ısıya dönüşmesi gibi...Yok olmak diye birşey fiziksel her bulguya terstir..Mesela boşluk diye tabir ettiğin yer bile aslında doludur..Ha bak işte orada enerji bazen bu dalgalanmalar yüzünden negatif değerler alabilir ama asla yok olmaz..Negatif enerji tanımına hawkingin karadelik buharlaşmasında rastlayabilirsin..Kuantum dalgalanmalarına dabakabilirsin böylece enerjinina sla yok olmadıgını görebilirsin..Hatta hawkingin karadeliklerin negatif enerjiyi çekerek buharlaştıklarını söyler..Bu konulara bakarsan sana enerji hakkında bir sürü bilgi verebilir..
-
İlgilenip cevap verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Bu soruları sormamdaki amaç şu;
Açıklamasını da yaptığınız gibi ışık fotonları kaybolmuyor. Şimdi şöyle birşey düşünün beni uzaydan gözlemleyen bir gözlemci için, örneğin aydan bakıyor ise benim görüntüm ona ortalama 1.5 dk sonra ulaşacaktır. Kayan bir yıldız gördüğümüzde aslında o yıldızın yıllar önce kaymış olduğu ancak görüntüsünün bize daha yeni ulaştığı bir gerçek. Aya bir ayna yerleştirsek ve o aynayı gözlemleyerek yaklasık 3 dk öncesini görebiliriz.(ışığın gidip geri gelme süresi) bu zaman aynanın mesafesi ne kadar uzaklaşırsa o kadar geçmişi göreceğiz. Benim fikrim uzaya ayna yerleştirmek değil. Uzay boşluğuna salınan bu ışıkların tekrar dünyadaki kaynağına çekilip o görüntüyü burada oluşturmak. Düşünün 1453 yılında fatih istanbulu fethetmiş ve o fethi uzayda uygun mesafeden gözetleyen bir gözlemci canlı olarak izleyebilecek. Bu da şu demek. O fetihin görüntüsü dünyadan uzaklaşarak gidiyor ve farklı bir paralel evrende o görüntünün bulunduğu noktada suan istanbul fethediliyor :) benim amacım da o görüntü kalıbını oluşturan fotonları, atomları geri çağırmak. Ama bu fikrimin gerçekleşmesi için ışık hızını aşmamız gerekiyor heralde yoksa o görüntü ışığın hızıyla 35 senelik yol aldıysa tekrar geri gelmesi de 35 sene sürecektir. Bilmiyorum çok delice düşünüyorum belki. :)
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
KhanCeylan
kullanıcısına yanıt
Işık ay-dünya arasını yaklaşık 1sn de kateder. 1,5 dk değil.
Yıldızlar kaymaz, onlar meteordur ve olay atmosferin içinde gerçekleşir, yani oldukça yakın.
Aya yerleştireceğin aynadan 3sn öncesini gözlersin ama bu arada 3sn geçmiştir. Yani bu kendi fotomuzu çekip 3 sn sonra o fotoya bakmaya benzer.
İstanbulun fethinden yaklaşık 500 yıl geçmiş, bu olayın görüntüleri bizden 500 ışık yılı uzaktadır, ve evet onu yakalayamayız artık.
Ama dünyadan 500 ışık yılı uzaktaki x uygarlığı, fethi seyrediyor olabilir şu an. -
quote:
Orijinalden alıntı: KhanCeylan
İlgilenip cevap verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Bu soruları sormamdaki amaç şu;
Açıklamasını da yaptığınız gibi ışık fotonları kaybolmuyor. Şimdi şöyle birşey düşünün beni uzaydan gözlemleyen bir gözlemci için, örneğin aydan bakıyor ise benim görüntüm ona ortalama 1.5 dk sonra ulaşacaktır. Kayan bir yıldız gördüğümüzde aslında o yıldızın yıllar önce kaymış olduğu ancak görüntüsünün bize daha yeni ulaştığı bir gerçek. Aya bir ayna yerleştirsek ve o aynayı gözlemleyerek yaklasık 3 dk öncesini görebiliriz.(ışığın gidip geri gelme süresi) bu zaman aynanın mesafesi ne kadar uzaklaşırsa o kadar geçmişi göreceğiz. Benim fikrim uzaya ayna yerleştirmek değil. Uzay boşluğuna salınan bu ışıkların tekrar dünyadaki kaynağına çekilip o görüntüyü burada oluşturmak. Düşünün 1453 yılında fatih istanbulu fethetmiş ve o fethi uzayda uygun mesafeden gözetleyen bir gözlemci canlı olarak izleyebilecek. Bu da şu demek. O fetihin görüntüsü dünyadan uzaklaşarak gidiyor ve farklı bir paralel evrende o görüntünün bulunduğu noktada suan istanbul fethediliyor :) benim amacım da o görüntü kalıbını oluşturan fotonları, atomları geri çağırmak. Ama bu fikrimin gerçekleşmesi için ışık hızını aşmamız gerekiyor heralde yoksa o görüntü ışığın hızıyla 35 senelik yol aldıysa tekrar geri gelmesi de 35 sene sürecektir. Bilmiyorum çok delice düşünüyorum belki. :)
Öncelikle ilk mesajda bahsetmiştik hani enerji zaman geçtikçe dalga boyunu artırıyor..Sıklık git gide düşüyor aynı görüntüyü tekrar net bir şekilde görebilmen için ısıgın dalga boyunu eski haline getirmen gerekiyor..Radyonun frekans ayarını yapmak gibi düşünebilirsin..Görünür ışık tabirine bir bak..Mesela biz kozmik arakaplan fon radyasyonunu göremeyiz ancak belirli cihazlarla onu algılıyorlar..Aslında bigbang inanılmaz boyutlarda bir ışınım gözlerini kör etmeyi bırak seni buharlaştırabilir hatta x ışınları bile yayabilirsin..Böyle bir ışınımın kalıntılarını biz gözle göremiyoruz cunki dalga boyu çok büyük..Işınım ya da radyasyon diyelim zaman geçtikçe dalga boyunu artırır..Bu yüzden çok iyi bir teleskop olmalı ki aldıgı görüntüyü büyütsün ve olağanüstü çözünürlükte olmalı..Bırak istanbulun fethini koskoca asya kıtasını görebilirsen herhalde şuanki teknolojinin zibilyon katı ilerisinde olursun..Kısaca senin geçmişi görmenin tek anahtarı ışığın hızını geçmek..Işıgın hızı denklemlerle birlikte yapılan deneylerdede geçilemiyor..Elektronlar hızlandırılıyor mesela ama elektronlar yüzde99 luk bir hızda enerji verilsede bir türlü ışığı yakalayamıyor yani einstenin ışık geçilemez kuralı sadece teorik değil aynı zamanda deneysel..Ancak yinede popüler bilimde ışığı geçmek yerine onu oyuna getirmek bir hile ile önüne geçmek söz konusu..Bunlar için negatif enerjiyi kullanan bir motor fikri bile var...Hatta teorik olarak ışığın hızını geçen takyonlar var ve yine uzay-zamanın çok büyük kıvırımları sonucu yırtılarak oluşan solucan delikleri..Bunlar teorik tabiki matematiksel olarak olabilirler...Bunu henüz bilmiyor kimse varmı yokmu ..Ancak bilinen bir şey varki doğal yollarla ışığı asla geçemezsin..Senin ayna fikrin günümüz teknolojisiyle baya bir askıda kalıyor anlıycan..İstanbulun fethini görmek için 550 ışık yılı ileriye gitmen lazım ve ışığı geçip gitmen lazım ki o görüntüyü yakalayabilesin..Yanındada iyi bir teleskop olmalı tabi...Bununla birlikte daha fazla bilgi için kuantum dolaşıklığına bakabilirsin..Bell teoreminede bakarsan sana ileriye dönük bazı fikirler verebilir...Mesela dolaşık olan moleküllerden söz ediliyor ve hatta bu dolaşıklık sayesınde bilgi transferi ışık hızının çok çok üzerinde gerçekleşiyor...Ancak yinede bu sistem temelde moleküllerin dolaşık olması gerektiğini söylediğinden senin 550 ışık yılı ileriye ısınlanman ıcın birinin senden önce gidip oraya dolaşık moleküller koyması gerekiyor...Bununla ilgili bir deney yapılmıstı ve hatırladığım kadarıyla bir fotondaki bilgiyi ışınlamışlardı..Bilgi transferi ısık hızının cok üstünde oluyor yani bu olası..Bununla ilgili de bakabilirsin dolaşıklık olarak...Senin ayna fikrinin çok çok üstündeki teoriler bunlar..Ve matematiksel olarakda geçerliler..
-
O zaman tek soru kalıyor ışık hızını nasıl aşabiliriz :) Ya da ışığın hızını yavaşlatabilir miyiz? -
quote:
Orijinalden alıntı: KhanCeylan
O zaman tek soru kalıyor ışık hızını nasıl aşabiliriz :) Ya da ışığın hızını yavaşlatabilir miyiz?
Işık hızı ortamlarda yavaşlıyor zaten..Kırılma endeksine bir bak her maddenin bir kırılma endeksi vardır Işık hızını bu endekse bölersen o ortamdaki hızına ulaşırsın...Mesela camda daha yavaş gider vesaire..Ancak camdan tekrar boşluğa dönünce hızını tekrar artırıyor..Yinede biyerlerde görmüştüm bununla ilgili bir deney yapılmıştı bulursam atarım..Deneyde ışığı galiba bi filtreden geçirmişlerdi ve ışık hızı boşluğa döndüğünde bile yavaştı..Deneyin ayrıntılarını bilmiyorum bulursam atarım.. -
-
KhanCeylan
kullanıcısına yanıt
ışık hızını aşabilirsin Işığın kaynağındaki alandan daha serbest bir alanda bulunursak, o hızı aşarsın. Ancak bu senin işine yaramaz. Yavaşlatabilirsin. Zaten yakın zamanda donduruldu bile. Ancak çok kısa süreler içinde olan bir şey. Oda işine yaramaz. Bilinen fizikle geçmişim örüntüsünü yakalayamazsın.
Sayfa:
1
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
