Şimdi Ara

kavramların içlerini nasıl dolduruyoruz

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
6
Cevap
0
Favori
464
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • konu her ne kadar siyasi içerikli görünsede tamamen bilimsel bir yaklaşım ile ele alınması gerekir diye düşünüyorum..


    evet herkes aşağıdaki konularda fikirlerini sloganvari değil, o şunu yapmış bu bunu demiş değil.olabildiğince somut. birbirimizi anlamaya, tanımaya yönelik olarak soruyotum.

    karşınızdaki bir insana yobaz dediğinizde ne demek istiyorsunuz. veya şeriatçı. veya faşist veya komünist. tabi bunlar artırılabilir. mesela büyük bir tartışma konusu olan laiklik. nedir. uygulama biçimleri örnekleri ile herkez aslında neyi savunduğunu, veya karşısındakinini neyle itham ettiğini yazarmı..

    sanırım birbirimizi anlamada böyle bir konun açılmasında (açılmadıysa daha önceden) fayda var. Ancak lütfen fikirleri belirtmeniniötesine geçmeyelim. Forum kurallarına titizlikle uyalım.



  • Genel görüşüm ; her insanda herşeyin üstünde bir vicdan vardır. Dünya da örneğin iyilikle kötülük arasındaki çizgide belirli derecelerde vicdanlar bulunur. İnsanlar bu çizgide farklı adlarla nitelenir. Ayrıca komplex bir konudur bu ve eğitimle birebir alakalıdır. İnaçlar yada ideolojiler kendiliğinden gelişmiş ve insanlığın ortak paydayı aramada çeşitlendirilmiş öğelerdir. her insanda kendi tabiatına isteklerine uygun olan yakın olan sisteme katılım yapmış yada kendini yakın görmüştür. Buna etken olan lar sa insanların kişilik yapılarındaki farklılık ve öğretilen benimsetilen bilgilerin etkisidir. (mesela bedensel etkenler açısından ;hareketli insanlar pop sever, hem hareketli hemde adrenalin tutkusu olan insanlar rock , metal sever , sakin insanlar halk müziği sanat müziği sever. Duydusal insanlar romantik slow sever. Aynı gün içindeki farklı duygular yaşadığımızda bunların hepsini de dinleyebiliriz. )

    Siyasetten ideolojilerden sıradan kişiler olarak almamız gereken şey ortak payda aramaktır. Çatımız devlet olmalıdır. Yoksa kimse kusura bakmasın kimse yüzde yüz haklı diiil. Üstelik algılayanın duruşuna göre anlaşılabilir olabiliyor. Hem neden hep birilerinin peşine takılıyoruzki kendimiz harmanlanmış bir bireysel fikre bir ortak doğruya sahip olmuyoruz da ölümüne ahmetin mehmetin peşine koşuyoruz?

    insan hem yaşlanınca neden boş görür bazı şeyleri ki?

    Ben şahsen kendi öğrendiğim bana anlatılmış şeylerden yola çıkarak bazı tanımlar yapayım;

    Mesela kominisliği savunan bir lider için iki şey düşünürüm; ya bu kişi gücü seviyor ve bencil bir ruha sahip, ya hedefleri insanlardan daha önemli yada kesinlikle adalet istiyor öncelikle.
    Koministliği savunan sıradan bir insan için ise , ezilmiş rekabete kapalı yada haksızlığı kabullenemediği için eşitlik istiyor.
    Ama teoride uygulanabilir sistem olmadığı için peşinden koşulmasını saçma buluyorum. Sebebi ise insanın robot olmaması:)

    Şimdilik yoruldum zaten yıllardır kullandığım antidepresanlar yüzünden toparlayamıyorum konuları artık.
    çok geniş bir olay. Ama insanlar farklı oldukça fikirlerde anlayışlarda farklı olacaktır. ortak paydalara da direnilmemeli sıkıca sarılmalı kuru inat yapılmamalıdır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Drazy -- 24 Mayıs 2006; 2:24:00 >




  • Bu kadar önemli bir konu neden reyting almamış, şaşırsam mı?

    Evet ne yazıkki kavramlarını içini doldurmadan kullanıyoruz, bu yüzden aynı kelimelerden farklı farklı şeyler anlayan 2 insan saatlerce boşuna tartışıyor.

    Elbette çoğu zaman kavramları, özellikle de sosyal bilimlerde net olarak tanımlamak mümkün değildir. Mesela "demokrasi" deyince herkes tam olarak aynı şeyi anlamaz ama bu kelimeyi kullanarak konuşurlar. eğer önce "demokrasi" nedir tartışsalar, ana konuya giremezler. Ama en azından aynı sözcüklerle konuşan 2 insanın "aşağı yukarı" yakın yerlerde olması lazım.

    Bir diğer nokta da kavramlar sloganlaştırılıyor, hatta bazen kavramlara bir "kutsiyet" atfediliyor.

    mesela "laiklik", bu kelime o kadar kutsanmış ki , herkes kafasına göre bir tanım yaparak, hatta çoğu kez tanım bile yapmadan sadece "Laiklik bunu gerektiriyor" diyerek kişisel doğrularını kabul ettirmeye çalışıyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vese -- 24 Mayıs 2006; 15:44:08 >




  • Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan tabii bir vasıta, kendisine mahsus kanunları olan ve ancak bu konunlar çerçevesinde gelişen canlı bir varlık, temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış bir gizli anlaşmalar sistemi, seslerden örülmüş içtimai bir müessesedir.

    Prof. Dr. Muharrem Ergin


    Bildiğimiz üzere bir kelimenin gerçek anlamında, yan anlamında, uzak anlamında, bir de mecazi anlamında kullanımlar var. Burada tonlama, vurgu, beden dili gibi ayraçlar ön plâna çıkmakta.

    Ben konuyu biraz daha farklı değerlendirdim. Kendi alanım açısından ele aldım.
  • Kişinin yaşadığı çevereye göre ve yetiştiği kültür ortamına göre herkes kendince bir tanım yapacaktır, bunların ortak bir tanımı olduğunu sanmıyorum,
    Herkes savunduğu görüşü bir şekilde diğerlerinden daha üstün tutacaktır bence,
  • usul üzerine ve konu üzerine görüşler var da asıl sorulan sorular yine cevapsız kalmış. mesela yobaz, şeriatçi ,laik veya laikçi, demokkrat sizce kimlerdir. kendinizi bu veya bu gruplardan birine ait hissediyorsanız kendiniz nasıl tanımlarsınız. Mesela biri bana şeriatçi dediğinde ben onun ne demek istediğini anlamıyorum. veya meydanlarda kahrolsun şeriat dediklerinde. veya her gördüğü sakallıya yobaz dedniğinde anlamıyorum. sakal yobazın diğer adımı. orka dili konuşmamız için kavramları soruyorum işte.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.