Şimdi Ara

'Kısa çöp uzun çöpten hakkın alır elbette' Bu sözden ne anlıyorsunuz?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
23
Cevap
0
Favori
10.764
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • yaşayanlar bir gün ölür,
    bir gün ölür elbette.
    ağaçlarla balıklarla,
    kuşlarla ben amenna.

    ağlayanlar bir gün güler,
    bir gün güler elbette.
    uyanmakla anlamakla,
    bilmekle ben amenna.

    kısa çöp uzun çöpten
    hakkın alır elbette.

    direnmekle kurtulmakla
    barışla ben amenna.



  • Siirde bir kiyaslama var hep, olum-yasam, aglamak-gulmek gibi.

    Uzun cop ile kisa cop arasinda da bu tarz bir kiyaslama var ama mecazi anlamda oldugunu dusunuyorum. Nasil ki yasarken oluyoruz, guldukten sonra agliyoruz, uzun ve kisa cop arasinda da bu tarz bir iliski var. Benim anladigim gun gelicek kisa cop (artik her neyse) uste cikacaktir yada yasanacaktir.
  • mutlak adaletin tecelli edileceği yere atıf var belkide

    güzel türküdür

    ahmet kayada güzel söyler hani
  • Kimi durumlarda yazı tura atmak yerine, çöp çekmece adı verilen bir işlem uygulanır.
    Bu uygulama esnasında, malum, daima kısa çöpü çeken farklı muamele görür. Kısa çöp burada ötekidir.

    Ötekileştirilen, aykırılaştırılan elbet öcün alır denmek istenmiş sanıyorum.
  • Keser döner sap döner gün gelir hesap döner demek istemiş bence.
  • Ahmet kaya tabiki
  • quote:

    Orijinalden alıntı: K.MARX

    Ahmet kaya tabiki

    Bu sözden ne anlarsınız diyor kim söylüyor demiyor.
    Sizi doğru yola davet ediyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: imamcabbari
    quote:

    Orijinalden alıntı: K.MARX
    Ahmet kaya tabiki

    Bu sözden ne anlarsınız diyor kim söylüyor demiyor.
    Sizi doğru yola davet ediyorum.


    Yukardakilerden birşey anlamadım!
    Bende, Sivas, Şarkışla'lı Aşık Serdari'yi anladım!
    Birçok Halk şiiri Antolojisinde bulabilirsiniz alttaki şiirini! Şiirin hepsini okursanız yukardaki cinli-perili anlamlarından da kurtulursunuz, çok açıktır mesajı! Ahmet Kaya'dan yıllar önce vardı bu şiir! Bilenlerde dinlerdi! Eminim hala vardır sağda solda!
    Sayeh-Eh Khodah;
    Ahmet Kaya sevgini biliyorum ama alttakinin kaseti çıkalı en az 40 yıl vardır, ama söyleyenide hiç hatırlamıyorum, genç bir ses ve birde gitar kalmış aklımda o kadar! Sivas'ta sanırım 1820'lerden bu yana söylenmiş saz ile! Sanıyorum senin yazdığında buradan esinlenerek kullanılmıştır! (son cümle kendi düşüncemdir, aksini bilen düzeltsin lütfen! )...

    BİZİM

    Nesini söyleyim canım efendim
    Gayrı düzen tutmaz telimiz bizim
    Arzuhal eylesem deftere sığmaz
    Omuzdan kesilmiş kolumuz bizim

    Sefil ireçberin tebdili şaştı
    Borç kemalin buldu boynundan aştı
    İntikal parası binleri geçti
    Dahi doğrulamaz belimiz bizim

    Ehl-i fukaranın yüzü soğuktur
    Yıl perhizi tutmuş içi kovuktur
    İneği davarı iki tavuktur
    Bundan gayrı yoktur malımız bizim

    Çok dilek diledim kabul olmadı
    Şu yalan dünyada yüzüm gülmedi
    Hiç kimseye emniyetim kalmadı
    Açılmadan soldu gülümüz bizim

    Şu yalan dünyada hoş olamadım
    Borçludan bir kere baş alamadım
    Şu küçük öküze eş bulamadım
    Söylemeden aciz dilimiz bizim

    Zenginin sözüne beli diyorlar
    Fukara söylerse deli diyorlar
    Zamane şeyhine veli diyorlar
    Gittikçe çoğalır delimiz bizim

    Fukara halını kimse sormuyor
    Ehl-i diyanetin yüzü gülmüyor
    Padişah sikkesi selam vermiyor
    Kefensiz kalacak ölümüz bizim

    Evlat da babanın sözün tutmuyor
    Açım diye çift sürmeye gitmiyor
    Uşaklar çoğaldı ekmek yetmiyor
    Başımıza bela dölümüz bizim

    Reçberin sanatı bir arpa tahıl
    Havasın bulmazsa bitmiyor pahıl
    Tecelli olmazsa neylesin akıl
    Hep yokuşa sarar yolumuz bizim

    Sekiz ay kışımız dört ay yazımız
    Açlığından telef oldu bazımız
    Kasım demeden buz tutar özümüz
    Mayısta çözülür gölümüz bizim

    Tahsildarlar çıkmış köyleri gezer
    Elinde kamçısı fakiri ezer
    Döşeği yorganı mezatta gezer
    Hasırdan serilir çulumuz bizim

    Zenginin yediği baklava börek
    Kahvaltıda eder keteli çörek
    Fukaraya sordum size ne gerek?
    Düğürcük çorbası balımız bizim

    Bir aşka geldik de biz bunu dedik
    Üç yüz üç senesi bir sille yedik
    Her nereye varsan sahipsiz Gedik
    Kime arz olacak halımız bizim

    Açlıktan benzimiz sarardı soldu
    Ağlamaktan gözümüze kan doldu
    Üç yüz üç senesi bir afet oldu
    Dördü bir okkadır dolumuz bizim

    Her daim doğrudur aşığın sözü
    Kör olsun düşmanın görmesin gözü
    Bir parça seyredi istibdat sözü
    Geçer mi düşmandan kinimiz bizim

    Açılmadı ikbâlimiz bahtımız
    Şen olsun İstanbul pâyitahtımız
    Tevellüt ellidir geçti vaktimiz
    Nöbetin gözlüyor salımız bizim

    Serdari halimiz böyle n’olacak
    Kısa çöp uzundan hakkın alacak
    Mamurlar yıkılıp viran olacak
    Akibet dağılır ilimiz bizim.



    İreçber: Çiftçi (Rençber).
    Sikke: Para.
    Gedik: Şarkışla’nın eski adı.
    Telef: Yok olma. Ölme.
    Düğürcük: Bulgurun ince çekilmişi (Düğülcek).
    Seyredi: Seyrekleşti.
    Pâyitaht: Başkent.
    Sal: Salaca.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sayeh-eh Khodah

    yaşayanlar bir gün ölür,
    bir gün ölür elbette.
    ağaçlarla balıklarla,
    kuşlarla ben amenna.

    ağlayanlar bir gün güler,
    bir gün güler elbette.
    uyanmakla anlamakla,
    bilmekle ben amenna.

    kısa çöp uzun çöpten
    hakkın alır elbette.

    direnmekle kurtulmakla
    barışla ben amenna.



    Ezilenler,horlananlar bir gün haklarını geri alacaktır.Ezilen,horlanan kesim bir gün kalmayacak anlamı da taşıyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Bethrezen

    Siirde bir kiyaslama var hep, olum-yasam, aglamak-gulmek gibi.

    Uzun cop ile kisa cop arasinda da bu tarz bir kiyaslama var ama mecazi anlamda oldugunu dusunuyorum. Nasil ki yasarken oluyoruz, guldukten sonra agliyoruz, uzun ve kisa cop arasinda da bu tarz bir iliski var. Benim anladigim gun gelicek kisa cop (artik her neyse) uste cikacaktir yada yasanacaktir.


    Kısa çöp acı çeken, uzun çöp tuzu kuru olan kişiler için söylenmiştir bence. Onun dışında söylediğiniz gibi bir kıyaslama söz konusu mevcut.

    Nedir bu kelimeden ünlü atma olayı? Mesela "hakkın".



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Doppelgangbanger -- 19 Mart 2010; 21:35:36 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Doppelganger

    quote:

    Orijinalden alıntı: Bethrezen

    Siirde bir kiyaslama var hep, olum-yasam, aglamak-gulmek gibi.

    Uzun cop ile kisa cop arasinda da bu tarz bir kiyaslama var ama mecazi anlamda oldugunu dusunuyorum. Nasil ki yasarken oluyoruz, guldukten sonra agliyoruz, uzun ve kisa cop arasinda da bu tarz bir iliski var. Benim anladigim gun gelicek kisa cop (artik her neyse) uste cikacaktir yada yasanacaktir.


    Kısa çöp acı çeken, uzun çöp tuzu kuru olan kişiler için söylenmiştir bence. Onun dışında söylediğiniz gibi bir kıyaslama söz konusu mevcut.

    Nedir bu kelimeden ünlü atma olayı? Mesela "hakkın".

    Ölçü olayı olabilir mi? Aklıma ilk bu geldi.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: by Kaçar


    quote:

    Orijinalden alıntı: Doppelganger

    quote:

    Orijinalden alıntı: Bethrezen

    Siirde bir kiyaslama var hep, olum-yasam, aglamak-gulmek gibi.

    Uzun cop ile kisa cop arasinda da bu tarz bir kiyaslama var ama mecazi anlamda oldugunu dusunuyorum. Nasil ki yasarken oluyoruz, guldukten sonra agliyoruz, uzun ve kisa cop arasinda da bu tarz bir iliski var. Benim anladigim gun gelicek kisa cop (artik her neyse) uste cikacaktir yada yasanacaktir.


    Kısa çöp acı çeken, uzun çöp tuzu kuru olan kişiler için söylenmiştir bence. Onun dışında söylediğiniz gibi bir kıyaslama söz konusu mevcut.

    Nedir bu kelimeden ünlü atma olayı? Mesela "hakkın".

    Ölçü olayı olabilir mi? Aklıma ilk bu geldi.

    Anlamadığım için sordum valla.




  • Hakkın kelimesinde ünlü atma olayı değil aksine ünsüz türemesi var. Hak-ın Hakkın'a dönüşüyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Montaigne

    Hakkın kelimesinde ünlü atma olayı değil aksine ünsüz türemesi var. Hak-ın Hakkın'a dönüşüyor.

    Tamam da sonda "ı" yok. Hakkını olması gerekmez mi?
  • hasan hüseyin korkmazgil'in yazdığı ve ahmet kaya gibi güçlü bir sesin seslendirdiği amenna şarkısının son nakaratı.
    içerisinde derin anlamlar barındaran bir söz...
  • Hasan hüseyinin amenna şiiri

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Montaigne

    Hakkın kelimesinde ünlü atma olayı değil aksine ünsüz türemesi var. Hak-ın Hakkın'a dönüşüyor.

    Buaradaki hak o Hak değil.
  • Sıyası bır mesaj olabılır mı ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • " Bu arada radyoda da 'Basbariton Ruhi Su Türküler Söylüyor' anonsuyla sunulan bir radyo programı yaptı. Bu programlardan birinde söylediği "Serdari Halimiz Böyle N'olacak? Kısa çöp uzundan hakkın alacak" türküsü nedeniyle radyodaki işine son verildi. "

    http://tr.wikipedia.org/wiki/Ruhi_Su

    Ruhi Su'nun radyodaki işinden atılmasının nedeni olduğunu bilmiyordum bu türkünün! Kefensiz kalacak ölümüz bizim!




  • quote:

    Orijinalden alıntı: neommy

    " Bu arada radyoda da 'Basbariton Ruhi Su Türküler Söylüyor' anonsuyla sunulan bir radyo programı yaptı. Bu programlardan birinde söylediği "Serdari Halimiz Böyle N'olacak? Kısa çöp uzundan hakkın alacak" türküsü nedeniyle radyodaki işine son verildi. "

    http://tr.wikipedia.org/wiki/Ruhi_Su

    Ruhi Su'nun radyodaki işinden atılmasının nedeni olduğunu bilmiyordum bu türkünün! Kefensiz kalacak ölümüz bizim!

    Ne haksızlıklar yaşanmış memleketimde.
    Öğrendikçe insanlığımdan utanıyorum.
    Eğitim her şeyin başıymış gerçekten.




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.