Şimdi Ara

KLİMALAR VE HAKKINDA BİLGİLER

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
1
Cevap
0
Favori
564
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, elektrik dağıtım sistemine ve çevreye verdiği zararların önlenmesi için düşük kaliteli ve çok enerji harcayan klimaları iç pazardan çekmeye hazırlanıyor.
    Bunaltıcı sıcaklar nedeniyle artan klima kullanımı elektrik tüketimini de artırdı. Ancak, düşük kaliteli ve fazla enerji harcayan klimalar elektrik dağıtım sistemine zarar veriyor.
    Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ), Elektrik İşleri Etüt İdaresi (EİEİ), Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Dış Ticaret Müsteşarlığı'na bir yazı göndererek, başta klimalar olmak üzere, elektronik ve beyaz eşyalarda yüksek kalite gözetiminin yapılmasını istedi.
    Yetkililer, özellikle düşük kaliteli klimaların fazla miktarda güç üretimi ve sistemde harmonik bozulmalara neden olduğuna dikkat çekti.
    Bunun üzerine Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, "Ülkemizde İç Pazara Arz Edilecek Klimalarda Aranacak Asgari Şartlara Dair Tebliğ" taslağı hazırladı.

    Yasaklı klimalar
    Buna göre, Ev Tipi Klimaların Enerji Etiketlemesine İlişkin Yönetmelik'te belirtilen klimalar, 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren "A", "B" ve "C" sınıfı dışında, 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren de "A" ve "B" sınıfı dışında iç pazara arz edilemeyecek.
    "A-B-C-D-E-F-G" ile sınıflandırılan elektrikli ev aletleri enerji verimliliği sınıfını ifade ediyor.
    "A" cihazın düşük bir enerji tüketimine sahip olduğu anlamına geliyor. "A" sınıfında bulunan bir cihaz, "C" sınıfında bulanan bir cihaza göre ve cihaz tipine bağlı olarak yüzde 15-20 arası, "G" sınıfındaki bir cihaza göre yüzde 70-80 oranında daha az enerji tüketiyor.
    Bu nedenle klima alırken "A" sınıfı enerji verimliliği bulunan cihazın tercih edilmesi öneriliyor.

    Fiyat farkı ve Çin malları
    Ucuz Çin mallarının da pazara girmesiyle satışları hızla artan klimaların cinslerine göre fiyatları piyasada 350 ile 5 bin 500 YTL arasında değişiyor.
    Sınıflarına göre, makine, gaz ve soğutma ve enerji tüketim özellikleri değişen klimalarda en iyi özelliklere sahip A sınıfı ile C sınıfı arasında fiyatlar, orta kaliteli bir klimada 300-400 YTL, iyi kalitede bir klimada ise 700-800 YTL fark ediyor.
    Klima satıcıları, ucuz klimalara talebin çok olduğunu, ancak her Uzakdoğu menşeli klimanın da kalitesiz anlamına gelmediğini belirtiyor.
    Satıcılar, klimalarda en çok daha az enerji tüketen A sınıfı ürünlerin kullanılmasını tavsiye ederken, diğer sınıflardaki ürünlerin daha ucuz olmasına rağmen, ekonomik olmadığını ifade ediyor.

    Enerji tasarrufu için ne yapmalı?
    Klimalarda enerji tasarrufu yapılabilmesi için "koruyucu bakım ve gölgeleme" olmak üzere iki ana unsur bulunuyor.
    Klimalar filtrelerinin düzenli olarak değiştirilmesi, sistemin kontrol edilmesi ve fan kayışının ayarlanması enerji tasarrufunun yanı sıra verimliliği artırıyor ve klimanın ömrünü uzatıyor.
    Evin güneş alan kısımlarının ağaçlarla gölgelenmesi, cam filmleri, pencere ve duvar tenteleri pasif soğutma yöntemlerinin uygulanması önemli ölçüde soğutma yükünü azaltıyor.




    Klima Kaç Derecede Çalıştırılmalı?



    Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Didem Evci, vücut sıcaklığının çok altında ya da üzerinde kullanılan klimaların insan vücudunu rahatsız edeceğini söyledi. Yrd. Doç. Dr. Evci, iklimlerdeki değişikliklerin klimaları hayatın ayrılmaz bir parçası haline getirdiğini ve son zamanlarda bilim adamlarının 'havalar daha fazla ısınacak' açıklamalarının insanları klimalara karşı yoğun bir talebe yönlendirdiğini belirtti.

    Klimaları kullanırken yaratacağı zararların da göz önünde bulundurulması gerektiğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Evci, şöyle konuştu:

    'İnsan vücudu sıcaklığına uygun klima çalıştırmayı unutmamalıyız. Vücut sıcaklığının çok daha altında ya da üzerinde kullanılan klimalar insan vücudunu rahatsız edecektir. İnsan vücudunun ortalama vücut sıcaklığının 37 derece olduğunu söylersek klimaların 20 ile 26 derece arasındaki sıcaklıkta çalıştırılması yeterli olacaktır.' Sıcak havadan ani soğutulmuş bir rtama giren insanlarda metabolizmanın kendisini ayarlamasında güçlükler ortaya çıktığına dikkati çeken Yrd. Doç. Dr. Evci, 'Çocukların, yaşlıların ve gebelerin bu gibi ortamlarda rahatsızlandığı bilinmektedir. Bu kişilerin klimaların direkt etkilerine maruz kalmaması gerekmektedir. Klimaların perdelerini yukarıya veya aşağıya doğru çevirerek üsten ya da alttan gelecek bir havalandırma yapmaya özen göstermeliyiz' dedi.

    KLİMANIN ÇALIŞTIĞI ORTAMIN HAVA KALİTESİ ÖNEMLİ

    Klimaların kendi iç sistemindeki suyun buharlaşması ve tekrar makineye dönüp su olması şeklinde bir çalışma düzeneğine sahip olduğunu bildiren Evci, şunları kaydetti:

    'Klimalar bunu yaparken dışarıdaki havayı da kullanıyor. Bu nedenle bulunduğunuz ortamın havasının kalitesi çok önemlidir. Eğer ortamda nem yüksekse ve çok sayıda asılı toz parçacıkları varsa klima bu havayı kullanarak tekrar ortama verecektir. Bundan da özellikle alerjik hastalıkları olanlar etkilenir. Astım hastalarının da bu tür ortamlarda ataklarının artığı bilinmektedir.'

    TEMİZLİĞİ YAPILMAYAN KLİMALAR HASTALIKLARA YOL AÇIYOR

    Klimaların evlerde bulunan her eşya gibi temizliğinin önemli olduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Evci, klimanın perdelerindeki ve iç yapısındaki tozların temizlenmesi gerektiğini, havadan kaynaklanan ya da klimaların içerisinde üreyen mantarların, hava akımıyla insan vücuduna girdiğini ve mantar rahatsızlıklarının artışına neden olabildiğini söyledi.

    HER MEKANA KLİMA TAKILMAMALI

    Çalıştırılan her klimanın dış ortama verdiği ısının da hesaplanması gerektiğinin altını çizen Yrd. Doç. Dr. Evci,şunları söyledi:

    'Günümüzde iklim değişikliği nedeniyle enerji ve ısı tasarrufuna geçmemiz gerekiyor. Tükettiği elektriği de göz önünde bulundurarak klimaları bulunduğu ortamın boyutuna uygun seçmeliyiz. Çok büyük bir klimayı küçük bir odaya koyduğumuzda klimanın ortama vereceği soğuk hava o odanın kapasitesinden fazla olacaktır. Bu nedenle odada bulunan insanlar daha çabuk hasta olabilir ve daha fazla enerji israfı gerçekleşir.'

    Star



    Klimalar Yoluyla Bulaşan Hastalıklar


    Memorial Hastanesi'nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Füsun Soysal klimalar yoluyla bulaşan hastalıklarla ilgili şu bilgileri verdi

    İçinde bulunduğumuz sıcak yaz günlerinde, bir nebze olsun rahatlatan klimaların yararlı etkilerinin yanında, bir takım hastalıklara neden olma gibi zararlı etkileri de bulunmaktadır. Gribal enfeksiyonlar, bazı viral enfeksiyonlar, kas ağrıları, kas tutulması ve zatürree gibi.

    Akciğer dokusunun iltihaplanması olarak tanımladığımız zatürreenin, havalandırma sistemleri yoluyla bulaşan şeklini 'Legionella Pnömonisi' olarak adlandırıyoruz. Bu hastalık ilk kez,1 976 senesinde Pensilvanya lejyonerlerinin yaptıkları bir toplantıda bulunan kişilerde görülmüş ve toplantı salonundaki havalandırma sisteminden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Hastalığın tanınması ile birlikte, bu zatürree tipinin, alışılagelmiş yüksek ateş, öksürük, balgam gibi bulguların görüldüğü tipik zatürreeden farklı olduğu anlaşılmıştır.

    Hastalığa neden olan, Legionella Pneumophilia denen bir bakteridir. Bu bakteri, klimaların filtre sistemlerinde uygun nem ve ısıda kolonize olmakta ve buradan ortam havasına dağılmaktadır. Sıklıkla otel ve hastanelerden kaynaklanan salgınlar yapar, ancak tek tek vakalar da nadir değildir. İnsandan insana bulaştığı görülmemiştir. Akciğerlere girişi için saptanmış en önemli yollar, solunum cihazları, havalandırma sistemleri ve hastanelerde solunum yollarına uygulanan bir takım işlemlerdir. Dolayısıyla, klimatize büyük otel ve iş yerlerinde çalışanlar, havalandırma işçileri ve sağlık personeli riskli gruplardır. Bu arada bakteriyi alan kişinin vücut direnci de çok önemlidir. Şeker hastaları, alkolikler, yaşlılar ve bebekler, kortizon tedavisi altında olanlar, kemoterapi görenler, böbrek yetersizliği ve kronik akciğer hastalıklarına sahip kişilerde hastalığın oluşumu daha yüksek orandadır. En yaygın kolaylaştırıcı faktör ise sigara içimidir.

    Hastalarda, tipik zatürreeden farklı olarak, akciğere ait şikayetler ön planda değildir. Yaygın kas ağrıları, baş ağrısı, halsizlik, ateş, huzursuzluk vardır. İlk iki günde yoğun olmak üzere kuru öksürük görülür. Bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı gibi sindirim sistemi bulguları olabilir. Hastaların %20'sinde sinir sistemi bulguları, ajitasyon, konsantrasyon bozuklukları, hatta koma görülebilir. Bu belirtiler arasında solunum sistemini aklımıza getirecek en önemli bulgu, kuru öksürüktür.

    Hastanın muayenesi ve akciğer filminde, kesin tanıyı koydurabilecek özel bulgular yoktur. Grafide akciğerlerin alt kısımlarında iltihaplı alan görülebilir, akciğer zarında sıvı birikimi olabilir. Hastalık genellikle tek taraflıdır. Akciğerlerin bilgisayarlı tomografisi, daha detaylı incelemeye olanak verir. Laboratuar olarak serolojik birtakım testler tanıya yardımcıdır.

    Hastalığın tedavisinde, 15-21 gün süreyle bu bakterilere yönelik antibiyotiklerin kullanımı önemlidir.Uygun zamanda ve dozda kullanılan antibiyotiklerle hastalığın iyileşmesi tamdır.

    Klimaları yoğun olarak kullandığımız şu günlerde ateş ve öksürük şikayeti olan kişiler, bu bulguların basit bir gripal enfeksiyon olmayıp, zatürree başlangıcı da olabileceğini akılda bulundurmalı ve hastaneye başvurarak tetkiklerini yaptırmalıdır.

    Kaynak: e-kolay.net


    ALINTIDIR



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mutklima -- 7 Kasım 2007; 14:25:29 >







  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.