Şimdi Ara

Kuran'daki Çelişkili Ayetler

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
7 Misafir (3 Mobil) - 4 Masaüstü3 Mobil
5 sn
50
Cevap
1
Favori
32.199
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
9 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Önemli Not: Bu yazılanları okumadan önce at gözlüklerinizi çıkarmanız ve objektif bir bakış açısına sahip olmanız önemle rica olunur.
    Çelişki 1
    Bakara/256: Dinde zorlama yoktur.
    Tevbe/5: Müşrikleri, puta tapanları bulduğunuz yerde öldürün.
    Gördüğünüz üzere Allah, hem dinde zorlama olmadığını, herkesin inanmak konusunda özgür olduğunu hem de inanmayanları bulduğumuz yerde öldürmemizi emrediyor.
    Çelişki 2
    Yunus/99: ''Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi inanırdı. Öyle iken insanları inanmaya sen mi zorlayacaksın?"
    Tevbe/29: "Kendilerine kitap verilenlerden Allaha ve ahiret gününe iman etmeyen, Allahın ve resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak din İslamı din edinmeyen kimselerle elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın."
    Yunus suresinde gayrimüslümlerin inanmaya zorlanmaması emrediliyor. Tevbe suresinde ise yine inanmayanlarla savaşılması gerektiği emrediliyor.
    Çelişki 3
    Ariyat/56: ''Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.''
    Araf/179: ''Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır.''
    Allah da çok kararsız gözüküyor değil mi? Ayrıca siz kimsiniz? Allah bir şeyi yaratmak için başka bir arkadaşına mı ihtiyaç duyuyor yoksa?
    Çelişki 4
    Bakara/256 'Dinde zorlama yoktur...'
    Nisa/89 'Onlar sizin kendileri gibi kafir ve böylece eş olmanızı isterler. Allah yolunda göç etmedikçe onlardan dost edinmeyin. Bunu kabul etmez de yüz çevirirlerse onları tutun, bulduğunuz yerde öldürün...'
    Tevbe/5 'Hürmetli aylar çıkınca allah'a eş koşanları nerede bulursanız öldürün. Yakalayıp hapsedin. Gelip geçecekleri bütün yolları tutun. Fakat tövbe ederler, namaz kılarlar ve zekât verirlerse onların peşini bırakın...'
    Enfal/65 'Ey peygamber inanları savaşa teşvik et. Eğer içinizden sabırlı yirmi kişi bulunursa onların iki yüzüne galip gelir. Ve eğer sizden yüz kişi olursa, kafirlerin binini yener. Çünkü onlar hiçbir şeyden anlamaz güruhturlar.'
    Enfal/66 'Şimdi allah yükünüzü hafifletti. Bildi ki sizde muhakkak bir zaaf var. Artık sizden sabırlı ve metanetli yüz kişi olursa iki yüzünü yenerler. Eğer sizden bin kişi olursa, Allah’ın izniyle iki bine galebe çalarlar. Allah sabır ve sebat edenlerle beraberdir.'
    Yorumsuz…
    Çelişki 5
    Araf/7:54. Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra Arş'a istivâ eden, geceyi, durmadan kendisini kovalayan gündüze bürüyüp örten; güneşi, ayı ve yıldızları emrine boyun eğmiş durumda yaratan Allah'tır. Bilesiniz ki, yaratmak da emretmek de O'na mahsustur. Alemlerin Rabbi Allah ne yücedir!
    Yunus/10:3. Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra da işleri yerli yerince idare ederek arşa istiva eden Allah'dır. Onun izni olmadan hiç kimse şefaatçı olamaz. İşte O Rabbiniz Allah'tır. O halde O'na kulluk edin. Hâlâ düşünmüyor musunuz!
    Hud/11:7. O, hanginizin amelinin daha güzel olacağı hususunda sizi imtihan etmek için, Arş'ı su üzerinde iken, gökleri ve yeri altı günde yaratandır. Yemin ederim ki, (Resûlüm!): "Ölümden sonra muhakkak diriltileceksiniz" desen, kâfir olanlar derhal "Bu, açık bir büyüden başka bir şey değildir" derler.
    Furkan/25: 59. Gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yaratan, sonra Arş'a istivâ eden (ona hükmeden) Rahmân'dır. Bunu bir bilene sor.
    Yukarıdaki ayetlerin tümünde, yer ve göğün altı günde yaratıldığı söyleniyor. Halbuki, aşağıdaki ayetlerde ise, yer ve göğün sekiz günde yaratıldığı anlaşılıyor ki, bu ayetlerle yukarıdaki ayetler bir çelişki içindedir..
    Fussilet/41:9. De ki: Gerçekten siz, yeri iki günde yaratanı inkâr edip O'na ortaklar mı koşuyorsunuz? O, âlemlerin Rabbidir.
    Fussilet/41:10. O, yeryüzüne sabit dağlar yerleştirdi. Orada bereketler yarattı ve orada tam dört günde isteyenler için fark gözetmeden gıdalar takdir etti.
    Fussilet/41:12. Böylece onları, iki günde yedi gök olarak yarattı ve her göğe görevini vahyetti. Ve biz, yakın semâyı kandillerle donattık, bozulmaktan da koruduk. İşte bu, azîz, alîm Allah'ın takdiridir.
    Yer(2 Gün)+Gıdalar(4 Gün)+Gökler(2 Gün) = 8 gün
    Gördüğünüz üzere burada da bir çelişki mevcut.
    Kuran’da daha bir çok çelişki vardır ama şimdilik bunlar yeterli diye düşünüyorum.

    ALINTI







  • WILDBOYS kullanıcısına yanıt
    WILDBOYS demiş ki;
    Mesajı Yerinde Gör
    quote:

    Orijinalden alıntı: WILDBOYS

    O ayetleri mantıkla açıklamanın imkanı yoktur

    Mantıkla açıklanamayacak bir kitabı neden gönderiyor ? Sorgulayan bir canlı yaratıp onun sorgulamasını engellemek nasıl bir yöntemdir ?
  • Ciddi misin ya
  • Kuranda çelişki yoktur
  • O ayetleri mantıkla açıklamanın imkanı yoktur
  • güneşe doğru sabit bir rota çizin ışık hızında gidin. geldiniz güneş yok. 8 dakika önceki yerindesiniz ve güneş yok. uzay zamanda çelişki bulduk.

    uzay zamanda da yanlış mı var diyeceğiz.

    suyun içine bir cisim attık, cisim kırıldı, mekanı ve zamanı farklı oldu. cisme el uzattığımızda cisim orada değil. çelişki mi oldu.

    dünya yuvarlak o yüzden new yorku göremem. new yorktan canlı yayında A şahsını gördük. ya da telefonla konuştuk. çelişki var deyip tv yi mi telefonu mu kapatıyoruz.

    .....................

    kabul edilebilen çelişkilerin varlığı kabul edilemez çelişkiler doğurmaz. çelişkinin anlamını değiştirir. çelişki varsa giderilmesi gerekir.

    bulduğunuz çelişkileri gidermek o çelişkinin mantığını ortaya koyar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 11 Ekim 2017; 17:14:1 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    güneşe doğru sabit bir rota çizin ışık hızında gidin. geldiniz güneş yok. 8 dakika önceki yerindesiniz ve güneş yok. uzay zamanda çelişki bulduk.

    uzay zamanda da yanlış mı var diyeceğiz.

    suyun içine bir cisim attık, cisim kırıldı, mekanı ve zamanı farklı oldu. cisme el uzattığımızda cisim orada değil. çelişki mi oldu.

    dünya yuvarlak o yüzden new yorku göremem. new yorktan canlı yayında A şahsını gördük. ya da telefonla konuştuk. çelişki var deyip tv yi mi telefonu mu kapatıyoruz.

    .....................

    kabul edilebilen çelişkilerin varlığı kabul edilemez çelişkiler doğurmaz. çelişkinin anlamını değiştirir. çelişki varsa giderilmesi gerekir.

    bulduğunuz çelişkileri gidermek o çelişkinin mantığını ortaya koyar.




    buradaki çelişkileri (bana göre çelişki değil) neden-sonuç ilişkileri ile açıklayabiliyor ve gerçekliğe ulaşabiliyoruz. Aynı neden-sonuç ilişkisini kullanarak, konu sahibi arkadaşın bahsettikleri üzerinde herhangi bir gerçekliğe ulaşabiliyor muyuz?
    1. numaralı çelişki üzerinde düşürsek nasıl bir sonuca varıyoruz.
    İki ayeti okuyunca, Kuran ın ilk indiği zamanlarda insanlara şirin gözükmek ve taraftar çekmek adına yumuşak gözüktüğünü ancak ilerleyen zamanlarda müslümanların güçlenmesi üzerine karşıt görüşün veya azınlığın yok edilmesi aşamasına gelindiğini düşünüyorum. Mesajınızdan her ayetin indiği zamana göre değerlendirilmesi gerektiğini mi anlamamız gerekiyor. Eğer öyleyse Kuran a göre ulaşılan son gerçekliğe göre mi davranmamız gerekiyor. Son kanun ile önceki arasında çelişki varsa sonraki kanun uygulanır mantığı ile mi bakmamız gerekiyor.
    Sanırım konu sahibi arkadaşta benim gibi Kutsal kitabın her durum ve aşamada aynı ilke ve prensipler üzerinde tutarlı olmasını bekliyor.




  • 112600 1 kullanıcısına yanıt
    ilgi için teşekkürler.

    şimdi dünya yuvarlak new yorktaki adamı gördüm dedim ki; o tv kapanacak. dünya yuvarlakken asla.

    böyle mi yapıyoruz? aklı selim davranıp hatta çelişkiyi görmeyip mutlu mesut tv yi seyrediyoruz.

    dünyanın şekli gereği gözümüzün görmemesi gereken şeyi ilimle açıklıyoruz.

    ilim olmasa böyle bir şey olmazdı diyoruz.

    demek ki bir süreçten geçiyoruz. kitabın akli bir süreçten geçmeyeceğine dair bir ayet var mı?

    ancak akıl sahipleri anlar diyor.

    bu akıl statik mi? yani aklettim ALLAHU var dedim ve dükkanı kapatım artık temelim yani.

    düşünmek mi, yanıldın bro bundan sonra asla, mı demeliyim?
  • abi bu kadar mı yalnızlık olur. dünyada sahibi olduğum bir şizofrenim var onunla da anlaşamıyoruz, dersek ne olur.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 11 Ekim 2017; 20:16:19 >
  • Şimdi bir adam hırsız diyelim



    Siz bu adama kızıp yakaladığınız yerde öldürüyorsunuz bu suçmu?



    Evet tabiki suç,sanane elalemin hırsızından?



    Peki yine aynı hırsız elinde bıçakla senin yatak odana kadar geldi sende o anın verdiği panikle adamı öldürdün



    Suçmu?



    Büyük ihtimal beraat edersiniz, çünkü olay tamamen meşru müdafa.



    Eee hani hırsız öldürmek suçtu?



    Çelişkiye gel

    Ayetleri yorumlarken ve bir anlam çıkarırken dikkat edin sadece o ayate değil ondan önceki ve sonraki ayetlere,hatta surenin tamamına hatta kur'anın tamamına bakın

    siz inanmasanız da bunlar insan sözü değil tüm evrenin,eksinin,artının,sıfırın,birin,atomun,ışığın,karanlığın her şeyi yaratıcısı olan Allah'ın kelamıdır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi fakir-bir-kul -- 12 Ekim 2017; 1:8:39 >




  • fakir-bir-kul F kullanıcısına yanıt
    Örneklemenin içine sıçtın resmen. verdiğin örneği tekrar oku
  • quote:

    Orijinalden alıntı: WILDBOYS

    O ayetleri mantıkla açıklamanın imkanı yoktur

    Mantıkla açıklanamayacak bir kitabı neden gönderiyor ? Sorgulayan bir canlı yaratıp onun sorgulamasını engellemek nasıl bir yöntemdir ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: WILDBOYS

    Örneklemenin içine sıçtın resmen. verdiğin örneği tekrar oku

    Sebep?

    Sen önce hangi taraftasın ona karar ver ?

    https://forum.donanimhaber.com/bakara-221-hakkindaki-dusunceleriniz--129118890



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi fakir-bir-kul -- 12 Ekim 2017; 14:15:3 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    ilgi için teşekkürler.

    şimdi dünya yuvarlak new yorktaki adamı gördüm dedim ki; o tv kapanacak. dünya yuvarlakken asla.

    böyle mi yapıyoruz? aklı selim davranıp hatta çelişkiyi görmeyip mutlu mesut tv yi seyrediyoruz.

    dünyanın şekli gereği gözümüzün görmemesi gereken şeyi ilimle açıklıyoruz.

    ilim olmasa böyle bir şey olmazdı diyoruz.

    demek ki bir süreçten geçiyoruz. kitabın akli bir süreçten geçmeyeceğine dair bir ayet var mı?

    ancak akıl sahipleri anlar diyor.

    bu akıl statik mi? yani aklettim ALLAHU var dedim ve dükkanı kapatım artık temelim yani.

    düşünmek mi, yanıldın bro bundan sonra asla, mı demeliyim?




    Kitabın daha doğrusu Allah ın emir, yasak ve tavsiyelerinin akli bir süreçten geçmesi gerekir mi? Başlarda huzur, kardeşlikten söz ederken sonradan neden çatışmacı bir tavır sergileniyor. Müşriklerde Allah ın kulu değil mi, zaten onlar cehennem azabıyla cezalanrılmayacak mı?
    Yukarıdaki mesajımda dediğim gibi önce dinde zorlama yok denip sonradan gücü elde edince öldürün denmesi günümüzün politik söylemlerine benziyor. Dönemim müşrikleri hani zorlama yoktu, şimdi zorla müslüman yapmaya çalışıyorsunuz diyip yalancılıkla suçlayamazlar mı?




  • Cımbızlama yöntemiyle herkes istediği kitaptan istediğini çıkarabilir. Zaten metnin altında alıntı olduğu yazıyor. Yani bu cımbızlama da başka yerden cımbızlanmış.

    Bu bölümde açılan "bug"lu" çelişki"li başlıklara alışkınız. Bunlar samimi bir sorgulamanın ürünü olsalardı buna sevinirdim. Çünkü, dini inanç veya inançsızlık ciddi bir konudur. Din konusundaki tutumunu, ailesinin, sosyal çevresinin, toplumsal yönelimlerin etkisiyle değil de, ciddi sorgulama, araştırma, düşünme sonucu belirleyen kişi neye inanıyor/inanmıyor olursa olsun gözümde saygıyı hak eder. Ama bunlar cımbızla yapılamaz.

    Cımbızlamayı metot edinen hayatı boyu kılla tüyle uğraşır durur.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi yuksek -- 12 Ekim 2017; 16:22:24 >
  • 112600 1 kullanıcısına yanıt
    dinde zorlama yok bu doğru o yüzden zaten cizye talep ediliyor. eyer zorlama olsaydı cizye istenmezdi.

    diğer konuya gelince bir şeyin temelini oluşturken temel taşlar vardır buda inanç ve sabırdır. bu başlangıcır bunu durup bekleyip güçlenelimme açıklamak hiç akılcı değildir.
    yani size sürekli saldırı ve taciz söz konusu olduğunda bunu bertaraf etmek istersiniz. genel anlamda o dönemde böyle olmuştur.

    o gün o topraklara adım atılan heryerde islam ferdi veya toplumsal olarak benimsenmiştir. günümüzde de aynı şekilde devam etmektedir.

    süreçleri tane tane işlemektense toplu olarak ele almak daha akılcı olur kaanatindeyim.

    "zorlama yoktur" "bulduğunuz yerde öldürün" arasında ki fark mekan zaman olay olarak bakınca insana anlamsı o kadar da zor gelmiyor.

    eyer gerçekten akılcı iseniz akılcı olarak ele alabilirsiniz. fakat bunu samimane duygularla yaptığınız zaman bir anlam kazanacaktır.




  • 112600 1 kullanıcısına yanıt
    ilgi için teşekkürler.

    kitabın siyasi politik söylemlere katık yapılmasına karşıyım. mesela aynı kitaba bakıp farklı anlayışlar ortaya koymak insanların değil kitabın inhirafı imiş gibi okunuyor ki mezhebsel farklar bundan kaynaklıdır.

    insan inhirafa düşebilir akli okumayı farklı şekilde yapabilir. bu okunan eserin yorumudur denemez. bu insanın kitabı yorumudur.

    kitabın sert tutum sergilediği konuları tartışmalıdır. insanlar ilk zamanlardan bugüne rahat yaşamlar sergilediler günümüzde bu durum daha net. kimsenin gökten taş yağdığını gördüğünü zan etmiyorum. yani ilaha nispetle kitap okunsa idi gayet demokratik olarak okunabilirdi.

    insanın ise daha sert yaptırım peşinde koştuğu görülüyor. diyelim ki biz fikir birlikteliğine vardık kafiri tanımladık diyelim.

    peki bir hayat kadının kafir tanımı nedir?

    şimdi kafiri tanımlarken hataya düşmemiz olası zira bizler iyi ailelerin temiz anadolu evlatlarıyız. doğu batı farketmez.

    peki kafirliğin muhattabı olduğumuzu düşündüğümüz şeyler neler?

    derli toplu düşünülürse insan denen öğede kadın denen öğenin korunumunda oldukça farklı tutumlar sergilenmiş olmalı ki kitap sert diyelim.

    diynin kafir mümmin ve hak yolcusunu bir rasul aleyhisselam anlatabilir. bir kafiri mümmini hakkı koruyanı bir hayat kadını da anlatabilir.

    kitabı anlamak rasulu aleyhisselam anlamaktır. onu anlarsanız sertliğe şeditliğe gerek yoktur.

    ancak bir hayat kadının anlattığı reelize hayatlar o sertliği ve şeditliği doğurabilir.

    ..........................................

    yukarıdaki şeyler kitabın ana hatlarından benim yorumlarım. genel anlamda insan denen varlığın kökeni insana karşı tatlı-sert tavrı gerektiriyor. insanların katliamcı ve soykırımcı yönleri var. sırplar bu konuda meşhurdur. bunların kitabı yok ve bununla eğitilmiş bir nesil vardı. şimdikini bilmem ama önceki jenerasyon tam bir ...... dır.

    kitap niye sert derken kitapsızlık argumanı bakımından insanın haysiyetini hedef alan bir yapıda neden değil?

    bu sorular bir açıdan karşılıklılık içerir.

    ............................

    sonuç olarak kitabı indiren ve onun elçisi olan kavramlar var. bunların yapısı niteliği bize anlatıldığı kadarı ile biliniyor.

    bizler de bakıyoruz doğru nedir yanlış nedir diye.

    ancak şunu unutmayalım kadın denen nesnenin korunumu esası denen şey zamanla bana göre değişkenlik göstermiş olmalı. kitapta da bu eksen üzerinde bir ivme var olmak durumunda. bunu araştırıcılar daha iyi kavramıştır diye düşünmek durumundayım. benim böyle bir araştırmam olmadı.

    ...............................

    kitabı okumada metod denen şey önemlidir. oku yaradan rabbin adıyla..... oku ama okuduğun eserde yaradan rabbin adını ara-yücelt- anla manasına bak. şimdi kitabı anlamak ile iman farklı ise anlamak için dahi yaradanın kimse onun adına okuma referansı mevcut.

    ben anne ve babamı beni oluşturan güç seçtim. onun yani annemin veya babamın adına okuyorum. o ne demiş veya bir mesele hakkında ne demiş olabilir? yanlışı doğrusu ne? bu benzer düşünüş şekilleri olmalıdır.

    benim yaradanım bing bangtir dedik. big bangın meseleye bakışı nedir?

    totalde kitap insanın yaratıcı benimsemesine göre farklı anlam ve şekil kazanacaktır.

    islamın kitabını yaradanın adıyla okumak ise apayrıdır. o teala eş edinmez evladı ailesi yoktur. ne demek bu? bize nazaran kadın denen nesneye yaklaşım sergilemeyen bir yücelik. bu okuyuşta ilahın kitabı öncelikle insanı dışında tutup tanımlama yapan ve sonrasında bu tanıma insanı yerleştiren kitaptır. islami anlam ve mealdeki yaratıcının zati ve subuti sıfatları çerçvesinde kitap okunursa meal denen şeyin ne kadar farklı olacağını düşünün.

    kitaptaki kainata dair ayetler ve kitapta insana ve canlılara yönelmiş ayetler gibi iki ayrı başlık mevcut. aslında ilahi kata göre bu ayrım mümkün değil. öncelikle kainatın anlam ve mealinden başlanarak insana bir yönelim olmalı idi.

    .........................

    bu düşünüşte kainatın o muhteşem zorluklarını idrakte zorlanan insanın kendisine kainat şablonu konunca ben zorlandım- kandırıldım- yanıltıldım demesi kitabın kişiye olan uyumu ile ilgilidir.

    mealler sizi yanıltmasın onlar bizim sözlerimiz benim bahsettiğim zorluk başka. hiç birimiz bir kadınsız yapamadığımız gibi onsuz da anlam kazanamıyoruz. peki ilahı anlayacaksak ilahın da bu zorunluluklara bakışı nediri anlamak gerekmez mi?

    hayır biz ilahı anlamak istemiyoruz. bu apaçıktır. ancak onlar ki akledemez mi ya kainattan da mı ders almayacaklar.

    şimdi kainatın kara deliği paralele evreni patlamaları cafcafı cefcefi denen şeyin insanik şablona uygulandığında insanın yaratıcı vasfıyla gördüğü taş toprağı inkarı yaradana yönelmiş olamaz.

    ..........................

    şimdilik kısa keselim.




  • Sen Allah mısın ? Resmen Allah gibi düşünmeye çalışıyorsun ? Allah olamayacagına göre mantıken onun gibi de düşünemezsin öyle değil mi ? Şahsen ben çelişki diye bahsettiklerini okuyup ne kast edilmiş olabileceğinı kestirebiliyorum. Ama sen kuran-ı kerimi zaten "eheheheh Allah yok zaten şunu okuyayım da çelişkileri bulayım" diye açtığın için okuduğun herşeyi bir çelişki olarak yorumlayabilirsin.
  • Death Note kullanıcısına yanıt
    Kuranı aklın ile anlarsın eğer iman edersen mantık ve aklın birleşiminde herkesin anladıklarından fazlasını da anlayabilirsin.
  • Konudaki savunma tezlerinin hepsi anadoludaki eğitimsiz memet dayının "gulaanın arkasını görebiliyon mu göremiyon ama var" teziylr eşdeğer. Mantıklı açıklama yapabilen ne yazık ki yok.
  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.