|
Bildirim
|
Konuyu görünce çok şaşırmıştım ciddi ciddi büyük şehirden Kuşadası'na yerleşen var mı diye gerçekten de varmış. Hem sorunu cevaplamak adına hemde şaşkınlığımı paylaşmak istedim. Ben İzmir'de yaşıyorum 32 yaşındayım. Türkiye'de çadır & karavan turizminin çok yaygın olduğu 1990 lardan itibaren tatil yazlarım hep Kuşadası'nda geçti. sonra okuduk turizmci olduk 2000 lerde bu seferde iş için Kuşadası'nda çalıştım. En yakın arkadaşım iş için Kuşadası'na yerleşti (oda Aydınlıydı turist rehberi kendisi) hemen hemen her cuma günü mesai bitiminde soluğu yanında alırım birlikte vakit geçiririz. Yani özetle kendimi bildim bileli Kuşadası ile iç içeyim. 1990larda her şey güzeldi. Kuşadası sakindi, genellikle Aydın Denizli ve İzmirlilerin yazlık beldesiydi. Otelleri full turisti bol ve turistin otelin dışında da görebileceğiniz, barlar sokağı hareketli bir yerdi. Yazlıkçılar genellikle pazarın kurulduğu gün şehir merkezine gelir, yerli nüfusu zaten azdı ve insanlar genellikle liman bölgesindeki kafeteryalarda vakit geçiriyor olduğundan ilçe sanki yabancı bir ülkede olduğunuz hissini yaşatırdı inceden. tabi bunda gemi yolcularının da etkisi oluyordu. Turistlerin çoğunluğunu İngiliz, İskandinav ülkeleri oluşturuyordu. 1990ların ortasında Kuşadası Söke yoluna yapılan Uydukent projesi ile birden konutlar yükselmeye başladı buna paralel olarak nüfus artmaya başladı ama şehrin mevcut alt yapısı bunu özellikle yaz aylarında karşılayamıyordu. Uydukent nispeten şehir merkezinin dışındaydı ancak orada yaşanan sorun konut inşasını şehir merkezine kaydırınca bu sefer de ulaşım ve trafik sıkıntısı ortaya çıktı. 2007 yılında ilçedeki üniversitenin yüksek okuldan 4 yıllık fakülte olmasıyla birlikte öğrenci sayısı da artınca ve öğrencilere hitap ettiği mekanlarda açılınca, Kuşadası bir anda İzmir Kordon'a döndü. tabi yapılan marina ve avm, ile birlikte tam bir şehir havasında Kuşadası, özellikle 1990 larla kıyaslayınca. Tabi böylesine bir değişime uğrayan Kuşadası'nda yaşam nasıl? açıkçası dar bir alanda kurulan mağazalarla birlikte her şeye çok rahat ulaşabiliyor, temin edebiliyorsunuz. Çarşısı hala daha turistik bir çarşı ama fazla turist olmadığından artık pek kalabalık değil o yüzden oda çehresini değiştirip 'sevgi yolu' olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. 'City center' diye tabir edilen bölge ben 6 yaşından beri aynı belediye binasından denize doğru uzanan o caddede inanın İzmir trafiğinden daha tıkalı olabiliyor. sahilde ise starbucks, üsküdar çaycısı vs. gibi mekanlar ise içindeki 'tikilerle' Alsancak Kordon'u aratmıyor. Böylesine büyüyen ve gelişen ilçeye hem Söke yoluna hemde şehir içine trafiğe bir çözüm bulmak için viyadükler, alt geçitler yaptılar ama nafile. toplu taşıma açısından ise hala tek seçenek daha peugeot J9 minibüslerin çektiği dolmuşlar var. ÖZetle tatil, yazlık belediye iken, bir ilçe belediyesine dönen ancak mevcut şehir planlaması, ilçenin alt yapısı, buna pek mümkün olmamasından ötürü artık 2 özelliği de barındırmayan çarpık yerleşmenin kurbanı olmuş, kalabalık bir yerleşim yeri. yerli nüfustan ötürü 12 ay aktif bir ilçe, onu söyleyebilirim. eskisi gibi yazın açık olan dükkan ve mekanlar kışın kapanmıyor. Araç yada motor yoksa ulaşım sıkıntı. Hele ki şehir merkezinden uzaktaysanız. ki merkezdeki evler aşırı fiyatlı olduğu için uzakta olacaksınız. Onun dışında çok fazla yerli nüfus olduğu için o mekanların çift fiyat yada fahiş fiyat uygulaması yok, liman bölgesindeki restoranlarda iyi bir balığı mezelerle birlikte ortalama bir fiyata yiyebilirsiniz. Mekan alternatifi bol, Hayal kahvesi bile var, ama İzmir'e yakınlığı en büyük avantaj bu tarz aktiviteler açısından. Açıkçası Kuşadası bir Mordoğan, bir Foça, bir Cunda gibi yaşanabilir bir tatil ilçesi değil, Kuşadası artık bir Bodrum, bir Çeşme gibi çarkın içine girmiş özelliğini güzelliğini sadeliğini kaybetmiş, bir ilçe. Benim gözümden durum böyle. |
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi SnavS -- 21 Temmuz 2013; 15:26:20 > |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|