“Laikliği getiren köpekler yüzünden toprak kaybettik”(TUTUKLANDI) (5. sayfa)

Travel Lord On Locationyoutube

Thanks for watching! I'm launching a new travel vlog every week, so stay tuned. Travel Lord On Location is a new channel, so please SUBSCRIBE and turn on NOTIFICATIONS if you enjoy my content and want to see my travel adventures. About this Mustafa Kemal Atatürk Memorial Day vlog: In this episode, I’m in Ankara, Türkiye. After getting a lot of feedback from my Turkish fans, I wanted to capture the events on November 10, 2023, especially what happens at 9:05am. I started off in Kızılay, an area of Ankara and saw the incredible demonstration by the Turkish people. I was awed by their love for the Father of the Turks. It is one of my favorite travel experiences to date. I then went to Anıtkabir, the mausolem of Atatürk. It was very crowded but well worth it. I waited over an hour to get inside of Anıtkabir and was happy that I could document the experience. Finally, after leaving Anıtkabir, I went to the victory monument. This monument depicts Mustafa Kemal Atatürk as a World War I officer. I explained some of why he is such a beloved figure to the Turkish population. About Atatürk Memorial Day: Atatürk Memorial Day, also known as Atatürk Remembrance Day, is an important day of commemoration in Türkiye, observed annually on November 10th. This day marks the anniversary of the death of Mustafa Kemal Atatürk, the founder and first President of the Republic of Türkiye, who passed away in 1938. The day is marked with various ceremonies and events across Türkiye to honor Atatürk's memory and his monumental contributions to the modern Turkish state. At 9:05 AM, the exact time of Atatürk's death, a moment of silence is observed nationwide, reflecting the deep respect and reverence held for Atatürk in Türkiye. Schools, government offices, and many businesses participate in this tribute, demonstrating the enduring impact of Atatürk's legacy on Turkish society and national identity. About Mustafa Kemal Atatürk: Mustafa Kemal Atatürk, the founder of modern Türkiye, was a military officer and revolutionary statesman. Born in 1881 in Salonika, then part of the Ottoman Empire, he was instrumental in shaping Türkiye into a secular, unitary republic. Atatürk's military prowess was evident during World War I, notably at Gallipoli. After the war, he led the Turkish National Movement in the Turkish War of Independence, fighting against both foreign occupying forces and the Ottoman monarchy. In 1923, following a series of military and diplomatic victories, he established the Republic of Türkiye, becoming its first President. His presidency was marked by profound political, economic, and cultural reforms to modernize Türkiye. These included replacing the Arabic script with the Latin alphabet, promoting secular education, and adopting Western legal codes. Atatürk's policies also focused on women's rights, granting them suffrage and opportunities for greater participation in public life. He passed away in 1938, leaving a legacy as a charismatic leader who profoundly transformed Türkiye's societal structure and its place in the world. Follow me on social media: Your support is greatly appreciated! If you want access to more content from Travel Lord On Location, follow these channels: - Instagram: https://www.instagram.com/travellordonloc/ - Facebook: https://www.facebook.com/TravelLordOnLoc/ - TikTok: https://www.tiktok.com/@travellordonloc - Twitter: https://twitter.com/TravelLordOnLoc Support my channel: Supporters like you fuel Travel Lord On Location! I aim to bring entertainment, information and understanding to viewers worldwide through my travels. I appreciate every subscriber and anyone who takes the time to watch or read some of my content. If you'd like to support my work monetarily, you can do so through one of these links: - Paypal: https://bit.ly/459arqw - Patreon: Coming Soon! Disclaimer: Making mistakes is a part of life. If I've made any factual errors or claims you disagree with, I'm all ears! Please drop some (friendly) comments in the comment section so I can work to improve my craft for the next episode. FAIR-USE COPYRIGHT DISCLAIMER: Copyright Disclaimer Under Section 107 of the Copyright Act 1976, allowance is made for "fair use" for purposes such as criticism, commenting, news reporting, teaching, scholarship, and research. Fair use is a use permitted by copyright statute that might otherwise be infringing. Non-profit, educational or personal use tips the balance in favor of fair use. #gazimustafakemalatatürk #1881 #1938 #1923 #atatürk

https://www.youtube.com/watch?v=Zt4BU_CTFx0&t=19s

Şunlar kadar sahip çıkamıyoruz yazıklar olsun.

"Burası da bizim toprağımız" diyen ama Türk milletinden olmamakla övünenlere çok tahammül etti bu ülke. "Yerli ve milli" adı verildi bu kişilere şimdi de. Kendisi Arabistandan gelmiş, Türkiye'de Türklere hamaset dayatmaya çalışan tipler bunlar. Kudüs savunulsun diye bas bağırır, ama açtığı dükkanda keyif çatmayı, bir savaş olacaksa bile Türk milletinin gençlerini yollamayı sever.

Kimse Atatürk'ü sevmek zorunda değil, saygı da duyması gerekmiyor. Ama Atatürk'e düşmanlık besleyip, Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı aktif nefret pompalayan, ama bizim ülkenin kaymağını yemeye devam eden bu sözde vatansever tiplerin gözünün yaşına bakılmamalı.

Sultan II.Abdülhamid Osmanlıyı çöküşe götüren padişahtır.Onunla hemen hemen aynı dönemde yaşayan ve Japonya'yı modernleştiren İmparator Meiji tahtta çıktığında Japonya Osmanlıdan bile geri bir tarım ülkesiydi.Buna rağmen Meiji reformları adı verilen reformlar sayesiyle Japonya kısa sürede modernleşti ve Uzak Doğuda ciddi bir güç haline geldi.Bugün eğer Japonya'da hala daha Yamato hanedanı varsa bu İmparator Meijinin Japonya'yı modernleştirmesi sayesiyledir.Mesela Japonya'nın komşusu olan Kore ve Çin'de bulunan Joseon ve Qing hanedanlıkları ülkelerini modernleştiremedikleri için 20.yüzyılın başlarında (1910-1911) yıkılmışlardır.

II.Abdülhamit dönemi Osmanlı için oldukça hayati denebilecek dönemin boşa harcandığı bir dönemdir.II.Abdülhamit döneminde yetişmiş insan kadrosunun olmadığını düşünmekte hatalıdır.Bu kasıtlı bir şekilde malum çevreler tarafından üretilen bir palavradır.II.Mahmut'un yeniçeri ocağını kaldırdığı 1826 yılından sonra Osmanlıda devlet adamı ve modern subay yetiştirmek için okullar açılmıştır.Mesela Harbiye 1834'de askeri liseler ise 1845'te açılmıştır.Atatürk'ün mezun olduğu Manastır Askeri Lisesi ise 1847'de açılmıştı.Zaten II.Mahmut dönemiyle başlayan modernleşme çalışmaları sayesiyle Tanzimat dönemi adı verilen bir dönem yaşanmış ve çok sayıda eğitimli aydın,yazar ve devlet adamı ortaya çıkmıştır.Gerek II.Mahmut dönemi gerek Sultan Abdülmecit döneminde yurt dışına sürekli öğrenciler gönderilmiş ve ülkede Batı tipi eğitim veren okullar yaygınlaşmıştır.Böylece yetişen insan gücü ilerleyen zamanlarda 'Jön' Türkler yani 'Genç Türkler' olarak anılmıştır.Bu insanların çabalarıyla I.Meşrutiyet ilan edilebilmiş ve Kanun-u Esasi yürürlüğe sokulabilmiştir.

Ama tüm bu olumlu gelişmeler II.Abdülhamit'in iktidara çıkmasıyla değişmiştir.93 harbi esnasında I.Meşrutiyet rafa kaldırılmış ve I.Meşrutiyeti ilan eden kadrolara yönelik baskı ve sindirme politikası izlenmiştir.Bu dönemde çok sayıda aydın ve devlet adamı canlarını kurtarabilmek için Avrupa'ya kaçmıştır.Modernleşme taraftarı olan subaylar 'padişah düşmanı' olarak değerlendirilmiş ve bu insanlar ya ordudan atılmış ya da Osmanlının en ücra köşelerine sürgün edilmişlerdir.Bununla kalınmamış 'Yıldız mahkemeleri' adı verilen mahkemelerle Tanzimat dönemi aydınları ve Jön Türkler adeta yok edilmiştir.Bunların içerisinde Mithat Paşa gibi Osmanlının son döneminde görülmüş büyük bir devlet adamı da vardır.Mithat Paşa önce Yıldız mahkemelerinde yargılanmış hakkında idam kararı verilmiş ancak daha sonra idam kararı sürgün cezasına çevrilerek bugün Suudi Arabistan sınırları içerisinde kalan Taif şehrine gönderilmiştir.Ancak burada ayrıca belirtmek gerekiyor ki II.Abdülhamit'in Mithat Paşa'ya verilen cezayı sürgüne çevirmesinin nedeni 'kan dökmek' istememesi değil aksine Mithat Paşa'yı İstanbul'da idam edilirse ciddi bir ayaklanmanın çıkmasından endişe etmesindendir.Bundan dolayı Mithat Paşa adeta çöle çürümeye gönderilmiş (1881) daha sonra ise yani Mithat Paşa iyice unutulduktan sonra ve devlet ile ordu içerisindeki modernleşme taraftarları iyice tasfiye edilip baskı altına alınmalarının ardından (1884'te) sürgün edildiği yerdeki muhafızlar tarafından boğularak katledilmiştir.Devlet makamlarını ve orduyu böyle temizledikten sonra boşalan kadrolara ise tamamen kendisine bağlı ancak devlet,millet ve ordu gelişimi için hiçbir katkı sunamayacak şekilde 'vasıfsız' olan kişileri kilit mevkilere getirmiştir.Yani II.Abdülhamit döneminde kilit bir mevkiye atanabilmek için aranılan özellik 'vasıftan' çok körü körüne itaatti desek abartmış olmayız.Zaten ordu içerisinde II.Abdülhamit'e yönelik gruplaşmaların altında yatan nedenlerden biri bu 'torpil' mekanizmasıdır.

Yani 'II.Abdülhamit bugün Cumhuriyeti kuran kadroları yetiştiren padişahtır' sözü ne yazık ki doğru değildir.Aksine Cumhuriyet rejimi II.Abdülhamit'e rağmen kurulmuştur desek daha doğrudur.Cumhuriyeti kuran kadrolar kendilerini II.Abdülhamit'in yok ettiği Tanzimat ve Jön Türk aydınlarının eserleriyle beslemişler ve onları kendilerine örnek almışlardır.Lakin günümüzde II.Abdülhamit'i parlatmak ve yüceltmek için bu gerçeğin üstü örtülmekte ve II.Abdülhamit'i Cumhuriyetin asli kurucusu gibi göstermek için 'Cumhuriyeti kuranlar onun açtığı okullardan mezun' lafını söyleyip durmaktadırlar.