Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
|
Bildirim
MADEMKİ KADERDE VARDI ÖLDÜRENİN SUÇU NEY (6. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
öldüren bilinç onu öldürecektir.öldürülende orada o şekilde öldürülecektir. varlık süreçlerinde bunlar mevcuttur. nasıl ki varlık sıfatımız var,zaman içerisindeki varlık sürecimiz ile birlikte mevcuduz.o yüzden sorunuz mantıksız bence.
haa sorunuz mantıklıdır belki de(mantıksız olan benimdir) şurası da var: madem varlık olarak koşullu geldik. ne suçumuz var dimi:D indeterminist takılalım birazda.
ancak; varolurken, bunu yapacak bir bilinç ile varolup,zaman içerisinde daha sonra tanımlanırsak gayet güzel bir kader geçeği ile karşıkarşıyayız.
saçmalamadım umarım
-
Bir kader kavramı olduğuna inanmayanlardanım. Bu konuda pek çok (taraflı-tarafsız) yazı okudum ama bir türlü kendimi ikna edemedim...
İnsanlar seçimler yapar ve sonuçlarını yaşarlar. Bunların önceden belirlenmiş olması bana biraz uçuk bir fikir gibi geliyor. Babam önlem almış olsa ben bile olmayacakken kaderimin çizilmiş olması falan. Açıklayamıyorum kendime... -
istediğini yoldn çıkartan sonra yoldan çıkardı diye cehenneme atan istemesse hiçbir kötülüğün olmayacağı bir tanrı..peh
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi murted -- 4 Ağustos 2008; 23:24:23 > -
Allah sadece biliyor , bunun değiştirmen için sana bir müdehalede bulunmuyor çünkü akıl ve irade vermiş sana. İyiyi ve kötüyü ayırt etmek senin elinde. -
quote:
Orjinalden alıntı: 3RS!N
Allah sadece biliyor , bunun değiştirmen için sana bir müdehalede bulunmuyor çünkü akıl ve irade vermiş sana. İyiyi ve kötüyü ayırt etmek senin elinde.
biliyor işte ve sınav yapıyor.sonucunu bildiği halde sınav yapıyor -
yok öyle sığ, basit mantıklarla hayat seçimi yapmak
bilgisini paylaşan tanrı var,her şey olarak karşımızda. sen de gelmiş demişsin; peh!
zaten her şey tanrı ise, onu bilmemek bilgiyi reddetmektir. bilgiyi reddetmişsin, yansan ne farkeder ki! bununda bir bilgisi olmaz. yani tanrı, mecazi anlamda diyor yanın! diye. kasıt,bilgisizlik var sende zaten yansan da beni(herşeyi) reddetmekle bunun itirazını yapman mantık hatasıdır diyor.
not:acaba çarpıttım mı?,belki doğrudur dediklerim
-
olay çok dallanıp budaklanmış....dini-felsfi edebiyata kadar gitmiş ...şimdi çok basitçe durumu özetliyim kafamdaki soruyu;
soru: allah her şeyi bilir mi?
cevap: evet , her şeyi bilir
soru: allah bizim cennete mi cehenneme mi gideceğimizi biliyor mu?
cevap: üstteki sorunun cevabında olduğu gibi , evet biliyor
soru: o zaman neden melekler bizim günahlarımızı ve sevaplarımızı yazıyor , zaten sonucu biliyor ?
cevap: ???????????
işte son sorunun üstteki sorular gibi basit bir cevabı olmalı , ama ben bulamadım...bu soru ile ilgili olarak ; satırlarca destan yazılacak bir soru olarak görmüyorum... -
Bak kardeşim cvpları okumadım ama şöyle söyleyeyim. İki türlü kader vardır bunların birisini sen seçemezsin ama diğerinin olup olmaması senin elindedir. Birincisi olarak örnek vericek olursak mesela aileni doğduğun yeri sen seçemezsin. O senin kaderindir engelleyemezsin. İkincisi olarak da işte mesela bir suç işlersen o senin kaderindir ama senin değiştirme imkanın da vardır. Ama Allah senin suç işleyip işlemeyeceğini de bilir.Ancak sen suç işlemezsen o da senin kaderindir. Bilmem anlatabildimmi. -
seni anladım da sen benim sorumu anlamadın......kaderi falan sormuyorum , günahı ve sevabı yazan meleklerin neden var olduğunu soruyorum...madem sonuç belli , o zaman melekler neden günahı ve sevabı tekrar yazıyor...sonuç baştan zaten belli... umarım artık derdimi anlatabilmişimdir....o kadar karmaşık bir şey de yazmadım ama bi türlü anlaşılmıyor 
-
Melekler insanların kaderlerini bilmez, Allah olacaklar konusunda sınırlı bir miktar bilgi verebilir, hatta melekler bu konuda konuşurken cinler kulak hırsızlığı yaparak bu bilgileri çalıp kahinlere getirebilir, kahinler de bu duyduklarını kendilerine gelenlere anlatır, bunlar doğru çıkıncada gerçekten gaybi bildiğini sanarlar kahinlerin, tabi bu farklı bir konu. Meleklerin niçin öyle bir görevi olduğuna dönersek, insanların dünyada yaptığı iyilik ve kötülüklere şahit olmaları ve ahirette Allah'a karşı mazeretleri olmaması içindir, bu melekler insanların yanlız kaldıklarında yaptıkları iyilik ve kötülüklere şahit olur ve ahirette büyük mahkemede şahitlik ederler. -
islama gör konuşuyorum
insan iradesi ile allaha bile karşı gelebilir.sınrsız değil ama yeterince geniş güçleri vardır.bence kaderimiz ömrümüz boyunca önümüze gelen 2 yoldur.veriğimiz kararlara göre diğer yollar şekilenir.elbete allah ne karar vereceğimizi bilir.gaybı bilmek ona mahsustur.ama bu bizim bildiğimiz anlamda falcılık gibi değil.bir nevi zamanda yolculuk.zaten zaman kavramı yaratılanlar için var.sanırım bu olayı özetler -
Kim, kimdir?
Herşeye kadir olan Allah!
Allah, bilinmeyi-tanınmayı isdede de sevgiden ilgiden yarattı!
Beyler! Kimin bilinmesini- tanınmasını, kimden istiyor?
İnsanı mı yaratıyor, yoksa kendisinin, kendisinden bilinmesini mi isteyip yaratıyor?
Diğer bir açıdan bakarsak! Kainat, Allah'ın aynasıdır!
Ben, sen, o, biz, siz, onlar KİM oluyorlar?
İnsan oluyoruz, çoluk-çocuk sahibi oluyoruz! Lütfen beyler, bizler yaratan mıyız?
SEVAPLAR ve GÜNALAR melekler tarafından mı yazılıyor? Yaratan, yarattıklarından, kendi görüntülerinden (Kainat, Allah'ın aynası değil) mi, hesap mı sorocak?
Hiç değilse, 99 Esma'yı okuyun. Ondan sonra birşeylere karar verin.
Bunu da hiç unutmayın! "Muhtaç olduğunuz kudret, damarlarınızdaki asil KAN (DNA'nız)'DA mevcuttur!
İyi-güzel, doğru-yanlış, ne düşünürseniz düşünün, DNA'nız hiç ayırım yapmadan bütün düşündüklerinizi kayıt altına almaktadır!
Onun için, İbrahim Hakkı Erzurumlu, Marifetname, Kit-San, Kitap sanaii, 1984 baskısı, sayfa: 65 de: "ana karnına NUTFE 'sperem' DÜŞTÜĞÜ SAATTE baba ve ananın talii ne işte ise ve birbirinin yıldızı neye bakıyorsa NUTFENİN 'speremin' ZATINA (DNA'sına) tesiri ile NAKŞEDİLİR 'nakış gibi işlenie'. Mesela anlayış, hamakat, cimrilik, cömertlik, korku, sevgi, düşmanlık, hırs, kanaat, alçaklık, fakirlik, zenginlik, güzellik, kemal, yorgunluk ve üzüntü vb. 'ana-baba hangi' konum üzerine ise o 'rahme düşen spermin DNA'sına) zatına TABİ OLUR! Zira O NUTFE 'sperm, dikkat edin, döllenme olmuyor!', CENİNİN CİSMİNİN 'bedeninin' LEVH-İ MAHFUZUDUR! Levh-i Mahfuz BU 'gördüğünüz' ALEMİN 've AL emin, kanın' AYNASIDIR 've aynısıdır!'
"Şu halde her kim ki, said olmuştur, o saadetini ANA KARNINDA BULMUŞTUR!!Her kim ki 'dünyaya' ŞAKİ, eşkiya' gelmiştir,o da şekavetini 'şeklini' ana karnında BULMUŞTUR!! Nitekim Habib-i EKREM (s:a:v:) Hazretleri: <<Sait, anasının karnında saidtir! ŞAKİ 'eşkiya' anasının karnında ŞAKİDİR 'eşkiyadır'>> BUYURMUŞTUR! HERKESİN TALİİNİN TESİRİNİ remz 'şekil ve sembollerle' DUYURMUŞTUR!!!
Peygamberin sakalını, pabuçlarını, hırkasını saklayanlar bu REMZLERİ ne yaptıklarını sorarmısınız!
Bu bilgilere sahip olan ve remz edebilen bir kimsenin ÜMMÜ olduğunu hangi akıl sahibi söyleyebilir?!
-
öldürenin şuçu o şuça alet olmasıdır -
100 kere yazılmış bide ben yazıyım YÜCE ALLAH GELECEĞİ BİLİYOR FAKAT MUDAHALE ETMİYOR.BİDE NEDEN YAŞIYORUZ EĞER SONUÇ BELLİ SORUSU İSE DİĞER TARAFTA BEN NAPTIM KI CEZALANDIRILIYORUM SORUSUNU SORMAYA KALKILIRSA NE HALT YEDIKLERI BIZZAT YASANARAK NOT ALINARAK CEVAP OLARAK GOSTERILIP SOYLENIP İŞLEVE GEÇIRILMESI ICIN -
yani şimdi ben kadere inanmıyosam Müslümanlıktan mı çıkmış oluyorum?? -
quote:
Orjinalden alıntı: cetinkaya.
mesala karşı karşıya hızla gelen bir iki araç düşünün birisi kafayı bulmuş, aniden diyerinin üzerine kırıyor ve diyerinide kendiyle beraber uçurumdan atıyor ve ikiside ölüyor, şimdi burda suçlu kim ödürenmi?
-mademki öldüren suçlu ölüm kaderinde var ozaman o adam ona çarpmasaydı diyeri hala yaşıyor olacakmıydı?
-öldüren suçluysa bu onun kaderinde mi vardı ozaman o da suçlumudur değilmidir?
işte size güzel ve cevabı kesin olan bir konu, buyrun düşüncelerinizi alalım...
Soru: "Madem filan adamın ölmesi, filan vakitte mukadderdir. Cüz'-i ihtiyarıyla tüfek atan adamın ne kabahati var, atmasaydı yine ölecekti?" sözüne karşı ne dersiniz?
Kader, sebeble müsebbebe bir taalluku var. Yani, şu müsebbeb, şu sebeble vukua gelecek. Öyle ise denilmesin ki: "Madem filan adamın ölmesi, filan vakitte mukadderdir. Cüz'-i ihtiyarıyla tüfek atan adamın ne kabahati var, atmasaydı yine ölecekti?"
Sual: Niçin denilmesin?
Elcevab: Çünki kader, onun ölmesini onun tüfeğiyle tayin etmiştir. Eğer onun tüfek atmamasını farzetsen, o vakit kaderin adem-i taallukunu farzediyorsun. O vakit ölmesini ne ile hükmedeceksin? Ya Cebrî gibi sebebe ayrı, müsebbebe ayrı birer kader tasavvur etsen veyahut Mu'tezile gibi kaderi inkâr etsen, Ehl-i Sünnet ve Cemaati bırakıp fırka-i dâlleye girersin. Öyle ise, biz ehl-i hak deriz ki: "Tüfek atmasaydı, ölmesi bizce meçhul." Cebrî der: "Atmasaydı yine ölecekti." Mu'tezile der: "Atmasaydı ölmeyecekti." ( Sözler, 467)
Yani, Cenâb-ı Hak bu âlemde hikmetiyle, her müsebbebi bir sebebe bağlamıştır. Bu hakikat, kaderin sebeble müsebbebe bir taalûk ettiği, şeklinde ifâde edilmiştir. Meselâ, bir çocuk müsebbeb, anne ve babası ise sebebdir. Cenâb-ı Hak o çocuğun yaratılmasını o anne ve babadan takdir etmiştir. işte Cebriye, sebeble müsebbebe ayrı birer kader tevehhüm etmekte, yâni ebeveyn ile çocuğu ayrı ayrı nazara almaktadır. Bunun neticesi olarak, dünyaya gelmiş bulunan bir çocuk için, madem ki onun kaderi dünyaya gelmektir. Ebeveyni olmasa da o çocuk dünyaya gelirdi, gibi hatalı bir fikre sapmaktadır.
Mu'tezile ise sebeblere te'sir vererek, ebeveyni olmasaydı o çocuk dünyaya gelmezdi, gibi yine bâtıl bir fikir ileri sürmektedir.
Ehl-i Sünnet âlimleri, Kaderin sebeble müsebbebe bir baktığını ve sebeblerin yokluğu farzedildiğinde müsebbeb için bir şey söylenemeyeceğini ifâde etmişlerdir. Yâni, yukarıdaki misâl için, eğer sözkonusu ebeveyn olmasaydı çocuk dünyaya gelir miydi? sorusuna Ehli Sünnet âlimlerinin cevabı, Ne olacağı bizce meçhuldür şeklindedir. Zira, ortada bir vak'a vardır. Sözkonusu çocuk, o ebeveynden dünyaya gelmiştir. Ebeveynin yokluğu farzedilince, çocuğun dünyaya gelip gelmeyeceğine nasıl hükmedilecektir? Cenâb-ı Hakk'ın o çocuğu bir başka ebeveynden dünyaya gönderip göndermeyeceği hakkında bir tahmin yürütülemez.
İşte, bu misâl gibi, bir adamın ateş etmesiyle diğerinin ölmesi hâdisesinde de Kader sebeble müsebbebe bir bakmaktadır. Ortada bir öldürme hâdisesi vardır ve bu hâdise daha meydana gelmeden Cenâb-ı Hak tarafından bilinmektedir. Dolayısıyla, Kader, birinin ateş etmesiyle diğerinin ölmesi, şeklindedir. Adamın ateş etmediği farzedilince, mevcut hâdisenin bir tarafı, yâni sebeb yönü, yok kabul edilmektedir. Bu durumda karşı taraf hakkında hiçbir şey söylenemez. Öldürme olayında katilin kabahati Cenâb-ı Hakk'ın yasakladığı öldürme fiiline teşebbüs etmesi ve ölüme sebeb olmasıdır.
Selam ve dua ile...
-
quote:
Orjinalden alıntı: fuatturkrap
Bir kader kavramı olduğuna inanmayanlardanım. Bu konuda pek çok (taraflı-tarafsız) yazı okudum ama bir türlü kendimi ikna edemedim...
İnsanlar seçimler yapar ve sonuçlarını yaşarlar. Bunların önceden belirlenmiş olması bana biraz uçuk bir fikir gibi geliyor. Babam önlem almış olsa ben bile olmayacakken kaderimin çizilmiş olması falan. Açıklayamıyorum kendime...
Kardeş Biz imanın ve islamın şartlarına riayet etmekle mükellefiz.Hatta ve hatta bunlarla birlikte 54 Farz'da gelir.
Önceden belirlenen birşey yok kardeş.Allah cc'nin bizim gelmiş ve geleceğimizi bilmesi çok doğal.Bizim ahirimizi ve zahirimizi bilmeyen nasıl İLAH olur sence?quote:
önceden belirlenmiş olması bana biraz uçuk bir fikir gibi geliyor
Ayrıca kader mevzusu en son şeydir.Herşeyi kabullenmen gerekiyor.
Çünkü imanın ve islamın şartlarındaki sıralamaya dikkat et
Ben alıntı yapmak istemiyorum,google'den bir araştır bakalım "imanın ve islamın şartlarını" çıkan linklerden sıralamayı bir kontrol et.Aklında böyle çelişki olmasıda çok normaldir.Çünkü imanı tazelemek gerekiyor.
O söylediyse doğrudur diyebilecek kadar imanımızın sağlam olamsı gerekiyor
-
İnsanlar bir saniye sonrasını kestiremezler ve donum noktalarını kendileri çizerler. Kaderlerini belirleyin insanın iradesidir zaten. Ama Yaratan Allah (C.C.) herşeyi bilir. insanın bir saniye sonrasınıda bir yıl sonrasınıda omrunun sonunuda bilir. Çunku yaratan o dur. Zamanı yarattıgı gibi. Allah katında zaman kavramı yoktur. Allah bu yuzden insanların kaderlerini bilir. Kader Zamanla ilgili birşeydir.
Ayrıca İnsana akıl ve mantık denen şeyler boşuna verilmemiştir. Kutsal kitap Kuran dada çok kere insanlara akıl ve mantıgın verildigi solenir. Yani kaderin ne oldugunu anlamalıyız. Akıl ve mantıgımıza gore hareket etmeliyiz. Kader var zaten diyip yokuş aşağı salmak hayatı salakça bir davraış olur. İradeyi düzgün kullanmak lazım. -
quote:
Orjinalden alıntı: lordofvarde
İnsanlar bir saniye sonrasını kestiremezler ve donum noktalarını kendileri çizerler. Kaderlerini belirleyin insanın iradesidir zaten. Ama Yaratan Allah (C.C.) herşeyi bilir. insanın bir saniye sonrasınıda bir yıl sonrasınıda omrunun sonunuda bilir. Çunku yaratan o dur. Zamanı yarattıgı gibi. Allah katında zaman kavramı yoktur. Allah bu yuzden insanların kaderlerini bilir. Kader Zamanla ilgili birşeydir.
Ayrıca İnsana akıl ve mantık denen şeyler boşuna verilmemiştir. Kutsal kitap Kuran dada çok kere insanlara akıl ve mantıgın verildigi solenir. Yani kaderin ne oldugunu anlamalıyız. Akıl ve mantıgımıza gore hareket etmeliyiz. Kader var zaten diyip yokuş aşağı salmak hayatı salakça bir davraış olur. İradeyi düzgün kullanmak lazım.
Güzel cümleler
Tebrikler
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
