Şimdi Ara

MALTA'DA DİL OKULU (9. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
192
Cevap
9
Favori
59.782
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 678910
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Maltada çok fazla Türk var. Oda arkadaşınız bile Türk olabilir. Bu durum biraz dezavantaj katıyor. Eğlence hayatı dozunu iyi ayarlaman gerekli. Dengeyi tutturamadığın takdirde kendini bir anda dil okulu amacı dışında bulabilirsin. Malesef maltaya giden bir çok öğrenci bu durumla karşılaşıyor.
  • Ben 2013 yılında 3 aylığına 2 farklı dil okuluna gitmiştiim. İlk okula 1 ay kayıt yaptırıp gittim. 1 ay bitince devam etmeme kararı alıp farklı okula kaydoldum. 2 ayda orda eğitim aldım. Bende oradan gayet tatminkar dönenlerdenim. Çok güzel arkadaşlıklar edindim. Malta'lı hocalarım dahil, hocam ve kendi malta'lı arkadaşlarıyla takılıp, halı saha yapmışlığım bile var. Özellikle 2. okulumda türk oranının çok az olması hatta benim için hiç olmaması (benden başka alt seviyelerde 2 kişi vardı sadece) benim için büyük avantaj oldu. Milletlere göre arkadaş yoğunluğum sırasıyla İtalyan, Kore, İspanyol, Alman ve Rus lardı.

    Evet okuldaki Türk oranı gerçekten önemli fakat ben ilk okulumda Türk yoğunluğu olmasına rağmen daha çok Alman ve Kore'li arkadaşlarla takılıyordum. Çevre işi tamamen sizin oto kontrolünüze bağlı ya ben gibi Türk arkadaşlarla samimi olur ilişkinizi seviyeli düzeyde tutar, fakat daha çok yabancı arkadaşlarla takılır ingilizcenizi ilerletirsiniz. Yada diğer Türk arkadaşlarla birlikte akşam 1 kasa bira alır gelir Türkçe altyazılı film seyreder, rakı akşamları yapar, ferdi açar dinlersiniz ve paranızı çarçur eder, ingilizce seviyenizi de istediğiniz yere getiremeden gelirsiniz. (İnternette bir çok yorumda bu durumun oluşmadığını ister istemez kendi vatandaşlarınla takılmak zorunda kalındığını söyleyen arkadaşlar bu durumu başaramayan arkadaşlardır.) 2. profildeki arkadaşlar da genelde, üniversiteye başlamış fakat zor gelmiş, babalarının e bari dil öğrensin gelsin diye gönderdiği kişilerdir. Eğer ki siz ne amaçlı gittiğinizin farkındaysanız ve o doğrultuda hareket ederseniz Malta ingilizce öğrenmek için yeterli ortamı size fazlasıyla sağlar.

    Özellikle 2. okulumdaki 2 ay boyunca Türk arkadaşlarla sade 1 kere (Eski okuldaki arkadaş Türkiye'den arkadaş çiğköfte getirmişti, o da o zaman)vakit geçirmiştim, onu da saymazsak bütün vaktimi yabancı arkadaşlarla h.sonu gezilerinde, okul sonrası toplanmalarda geçirdim diyebilirim.

    Fotodakiler 2. okulumdaki arkadaş grubum. (ortadaki elleri cebinde olan benim :D )
    Bu mesaja eklenen görseller:





  • Bana yardimci olabilecek var mi arkadaslar dil okulu hakkinda ozelden ??

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • EF ile gittim, beklentimin çok üstünde bi eğitim aldığımı söyleyebilirim, aynı zamanda eğlendim de. Benim sınıfta çok fazla Türk yoktu bilmiyorum belki de ben şanslıydım. Ama sonuç olarak öneririm, Malta sayfalarına bi göz atabilrsinhttp://www.ef.com.tr/pg/dil-okullari/malta/



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi thrillernight -- 16 Mayıs 2016; 16:21:35 >
  • Lise 3 okuyorum şuan , dil bölümündeyim kağıt üstünde İngilizcem iyi ama pratik yok speaking'im kötü geçen aylarda ankara gezisi yapmıştık ve orda bir yabancı ile konuşurken baya takılmıştım. Bu yaz Malta'ya gitmeyi düşünüyorum önerebileceğiniz bir okul varmı ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • soru sormak ısteyen varsa ozel mesajla bana ulasabılır her konuda elımden geldıgınce yardımcı olurum sızlere sadece malta degıl dıger ulkelerde de bılgı sahıbıyım cekınmeden ulasabılırsınız arkadaslar hepınızı ıyı gunler dılerım
  • Herkese selam. 2 hafta sonra Ec dil okuluna gidiyorum,konaklamayı tek kisilik secmistim fakat ekstra 1000euro gibi bi fiyat cikti ve vicdanim rahat etmedigi icin 2 kisi kalicam.
    Yalniz yorumlara inanamadim,tamam ingilizce ogrenmek icin cok iyi bi secenek olmayabilir ama ulke olaraktami bu kadar yerlerde?
    Resmen gitmeden donesim geldi,ingilizcem harika degil ama anlasmak icin yeterli diye dusunuyorum. 12 hafta dil egitimi alicam,bazi arkadaslar oda arkadasin bile turk olabilir demis hakkaten bu ihtimal var mi?
    Yani kimse yanlis anlamasin ama yerin dibine sokulmus burada Malta.
    Napalim gitmeyelim mi?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mmerthann

    Herkese selam. 2 hafta sonra Ec dil okuluna gidiyorum,konaklamayı tek kisilik secmistim fakat ekstra 1000euro gibi bi fiyat cikti ve vicdanim rahat etmedigi icin 2 kisi kalicam.
    Yalniz yorumlara inanamadim,tamam ingilizce ogrenmek icin cok iyi bi secenek olmayabilir ama ulke olaraktami bu kadar yerlerde?
    Resmen gitmeden donesim geldi,ingilizcem harika degil ama anlasmak icin yeterli diye dusunuyorum. 12 hafta dil egitimi alicam,bazi arkadaslar oda arkadasin bile turk olabilir demis hakkaten bu ihtimal var mi?
    Yani kimse yanlis anlamasin ama yerin dibine sokulmus burada Malta.
    Napalim gitmeyelim mi?

    Bilmiyorum benim yazdıklarımı okudun mu, benim gözümde hiçde bu kadar karamsarlığa düşecek bir durum yok. Gitmene 2 hafta kaldığına göre okul parasının tamamını ödediğini düşünüyorum. O yüzden gitmemek doğru bir seçenek olmaz, çünkü büyük bir miktarını geri ödemezler. Tabi ki bu gitme nedenin olmasın. Ben orada bulunduğum zamanın %90'ından zevk aldım desem yeridir. Son 2 ayımda okuldan eve giderken her sabah ve öğleden sonra EC okulunun önünden geçiyordum. Binalarına ve imkanlarına imreniyordum açıkcası çünkü benim okulum daha alt seviye bir okuldu. (EC karşılıklı 2 büyük binaya sahiptir.) Okulun önünde binbir milletten gençleri hep görüyordum. Eğitim olaraksa yakın zamandaki birebir şahitliğimi anlatayım. Eylül ayında liseden bir kız arkadaşım gitti EC'ye. Sen gibi 12 haftalık kayıt oldu. İlk haftalar alışamadı, 1-2 hafta sürdü alışma süreci. Sonuç ? Okulu 8 hafta daha uzattı. Bu 8 haftada da dışarıdan daha ucuza konaklama ayarladı. 3 aylık gitmişken 5 ay sonra döndü geldi. Türk oda arkadaşı konusuna gelince ; Türkiye ve Güney Kore gibi ülkeler speaking eğitimlerinin kötü olduğu, o yüzden yurtdışı ingilizce eğitimine çokca öğrenci gönderen ülkelerdir. O yüzden yoğunluk yaşanabilir. Ama bu demek değildir ki okulun yarısı Türk yarısı Kore'li. Bana sorarsan her gün oda da pirinç pişiren Kore'li birindense kafa dengi Türk bir oda arkadaşını tercih ederim. (Tecrübeyle sabittir.) Çünkü oda arkadaşınla sadece uyuma zamanı birlikte olacaksın. İngilizce öğreneceğin, pratik yapacağın zaman aralığı dersten çıkıştan uyumak için yatağa girene kadarki boş vaktin olacaktır. Bu boş vakitlerde ne kadar sosyal biri olur ne kadar çok arkadaş edinirsen o kadar ilerletirsin ingilizceni. Tabi ki oda arkadaşının Türk olmaması avantaj olarak görülebilir. Peki bunun için ne yapman gerekiyor ? Benim tavsiyem önce danışman firmana baskı yapacaksın. Okula mutlaka mail atın, Türk oda arkadaşı istemediğimi diye. Onlar ayarlayamayabilirler, okul her zaman denileni yapmaz. O zaman iş sende bitiyor. Baktın ilk hafta oda arkadaşını beğenmedin (bu Türk'de olabilir yabancıda) oda değişikliği talep edeceksin. EC büyük okul her zaman konaklama değişikliği ayarlayabileceklerini düşünüyorum.

    Şunu da unutmamak lazım oradaki Türk arkadaşlarda başınıza bir iş geldiğinde yardımınıza ilk koşacak kişilerdir. O yüzden soydaşlarımızı öcü gibi görmemek lazım. Birbirinizi anlayacak arkadaşlar olduktan sonra haftada 1 takılmakta da hiç bir zarar yok. Çünkü benim ilk günlerimde çarşıyı, marketi, okulu tarif eden, ilk akşamımda önüme bir tas sıcak yemek koyan Türk arkadaşlardı. Ama cuma günü ben onun odasına geldiğim için gitti oda değişikliği istedi, hiç Türk olmayan başka bir yurda verdiler, ama samimiyetimiz de hep devam etti hala da görüşürüz.




  • Çok Türk olmasından ziyade orada konuşulan İngilizce için yakınmalar var.Yoksa her yerde Türk olur ama az ama çok iş sende biter bu konuda.Ama sosyal ortamda konusulan İngilizce nasıl ?

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: eraser89

    quote:

    Orijinalden alıntı: mmerthann

    Herkese selam. 2 hafta sonra Ec dil okuluna gidiyorum,konaklamayı tek kisilik secmistim fakat ekstra 1000euro gibi bi fiyat cikti ve vicdanim rahat etmedigi icin 2 kisi kalicam.
    Yalniz yorumlara inanamadim,tamam ingilizce ogrenmek icin cok iyi bi secenek olmayabilir ama ulke olaraktami bu kadar yerlerde?
    Resmen gitmeden donesim geldi,ingilizcem harika degil ama anlasmak icin yeterli diye dusunuyorum. 12 hafta dil egitimi alicam,bazi arkadaslar oda arkadasin bile turk olabilir demis hakkaten bu ihtimal var mi?
    Yani kimse yanlis anlamasin ama yerin dibine sokulmus burada Malta.
    Napalim gitmeyelim mi?

    Bilmiyorum benim yazdıklarımı okudun mu, benim gözümde hiçde bu kadar karamsarlığa düşecek bir durum yok. Gitmene 2 hafta kaldığına göre okul parasının tamamını ödediğini düşünüyorum. O yüzden gitmemek doğru bir seçenek olmaz, çünkü büyük bir miktarını geri ödemezler. Tabi ki bu gitme nedenin olmasın. Ben orada bulunduğum zamanın %90'ından zevk aldım desem yeridir. Son 2 ayımda okuldan eve giderken her sabah ve öğleden sonra EC okulunun önünden geçiyordum. Binalarına ve imkanlarına imreniyordum açıkcası çünkü benim okulum daha alt seviye bir okuldu. (EC karşılıklı 2 büyük binaya sahiptir.) Okulun önünde binbir milletten gençleri hep görüyordum. Eğitim olaraksa yakın zamandaki birebir şahitliğimi anlatayım. Eylül ayında liseden bir kız arkadaşım gitti EC'ye. Sen gibi 12 haftalık kayıt oldu. İlk haftalar alışamadı, 1-2 hafta sürdü alışma süreci. Sonuç ? Okulu 8 hafta daha uzattı. Bu 8 haftada da dışarıdan daha ucuza konaklama ayarladı. 3 aylık gitmişken 5 ay sonra döndü geldi. Türk oda arkadaşı konusuna gelince ; Türkiye ve Güney Kore gibi ülkeler speaking eğitimlerinin kötü olduğu, o yüzden yurtdışı ingilizce eğitimine çokca öğrenci gönderen ülkelerdir. O yüzden yoğunluk yaşanabilir. Ama bu demek değildir ki okulun yarısı Türk yarısı Kore'li. Bana sorarsan her gün oda da pirinç pişiren Kore'li birindense kafa dengi Türk bir oda arkadaşını tercih ederim. (Tecrübeyle sabittir.) Çünkü oda arkadaşınla sadece uyuma zamanı birlikte olacaksın. İngilizce öğreneceğin, pratik yapacağın zaman aralığı dersten çıkıştan uyumak için yatağa girene kadarki boş vaktin olacaktır. Bu boş vakitlerde ne kadar sosyal biri olur ne kadar çok arkadaş edinirsen o kadar ilerletirsin ingilizceni. Tabi ki oda arkadaşının Türk olmaması avantaj olarak görülebilir. Peki bunun için ne yapman gerekiyor ? Benim tavsiyem önce danışman firmana baskı yapacaksın. Okula mutlaka mail atın, Türk oda arkadaşı istemediğimi diye. Onlar ayarlayamayabilirler, okul her zaman denileni yapmaz. O zaman iş sende bitiyor. Baktın ilk hafta oda arkadaşını beğenmedin (bu Türk'de olabilir yabancıda) oda değişikliği talep edeceksin. EC büyük okul her zaman konaklama değişikliği ayarlayabileceklerini düşünüyorum.

    Şunu da unutmamak lazım oradaki Türk arkadaşlarda başınıza bir iş geldiğinde yardımınıza ilk koşacak kişilerdir. O yüzden soydaşlarımızı öcü gibi görmemek lazım. Birbirinizi anlayacak arkadaşlar olduktan sonra haftada 1 takılmakta da hiç bir zarar yok. Çünkü benim ilk günlerimde çarşıyı, marketi, okulu tarif eden, ilk akşamımda önüme bir tas sıcak yemek koyan Türk arkadaşlardı. Ama cuma günü ben onun odasına geldiğim için gitti oda değişikliği istedi, hiç Türk olmayan başka bir yurda verdiler, ama samimiyetimiz de hep devam etti hala da görüşürüz.

    yazına tekrar baktım..Benım sorunum öncelikli olarak gramer değil "zaten o çözülür bir şekilde"...Sorunum kelime bilgisi de değil.Sorunum konuşulanları pek anlayamam.Sadece bildiğim şeyleri yakayabiliyorum.Diğerleri hiç ..Yok ..0 (sıfır)...Ne anlama geldiğini bilmiyorum zaten de ne dediğini bile anlamıyorum

    Senin durum nasıldı ? Orada konusulan öğretilenleri derste anlatılanları nasıl anlıyorsunuz ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi eyoruk -- 17 Mayıs 2016; 22:18:48 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: eraser89

    quote:

    Orijinalden alıntı: mmerthann

    Herkese selam. 2 hafta sonra Ec dil okuluna gidiyorum,konaklamayı tek kisilik secmistim fakat ekstra 1000euro gibi bi fiyat cikti ve vicdanim rahat etmedigi icin 2 kisi kalicam.
    Yalniz yorumlara inanamadim,tamam ingilizce ogrenmek icin cok iyi bi secenek olmayabilir ama ulke olaraktami bu kadar yerlerde?
    Resmen gitmeden donesim geldi,ingilizcem harika degil ama anlasmak icin yeterli diye dusunuyorum. 12 hafta dil egitimi alicam,bazi arkadaslar oda arkadasin bile turk olabilir demis hakkaten bu ihtimal var mi?
    Yani kimse yanlis anlamasin ama yerin dibine sokulmus burada Malta.
    Napalim gitmeyelim mi?

    Bilmiyorum benim yazdıklarımı okudun mu, benim gözümde hiçde bu kadar karamsarlığa düşecek bir durum yok. Gitmene 2 hafta kaldığına göre okul parasının tamamını ödediğini düşünüyorum. O yüzden gitmemek doğru bir seçenek olmaz, çünkü büyük bir miktarını geri ödemezler. Tabi ki bu gitme nedenin olmasın. Ben orada bulunduğum zamanın %90'ından zevk aldım desem yeridir. Son 2 ayımda okuldan eve giderken her sabah ve öğleden sonra EC okulunun önünden geçiyordum. Binalarına ve imkanlarına imreniyordum açıkcası çünkü benim okulum daha alt seviye bir okuldu. (EC karşılıklı 2 büyük binaya sahiptir.) Okulun önünde binbir milletten gençleri hep görüyordum. Eğitim olaraksa yakın zamandaki birebir şahitliğimi anlatayım. Eylül ayında liseden bir kız arkadaşım gitti EC'ye. Sen gibi 12 haftalık kayıt oldu. İlk haftalar alışamadı, 1-2 hafta sürdü alışma süreci. Sonuç ? Okulu 8 hafta daha uzattı. Bu 8 haftada da dışarıdan daha ucuza konaklama ayarladı. 3 aylık gitmişken 5 ay sonra döndü geldi. Türk oda arkadaşı konusuna gelince ; Türkiye ve Güney Kore gibi ülkeler speaking eğitimlerinin kötü olduğu, o yüzden yurtdışı ingilizce eğitimine çokca öğrenci gönderen ülkelerdir. O yüzden yoğunluk yaşanabilir. Ama bu demek değildir ki okulun yarısı Türk yarısı Kore'li. Bana sorarsan her gün oda da pirinç pişiren Kore'li birindense kafa dengi Türk bir oda arkadaşını tercih ederim. (Tecrübeyle sabittir.) Çünkü oda arkadaşınla sadece uyuma zamanı birlikte olacaksın. İngilizce öğreneceğin, pratik yapacağın zaman aralığı dersten çıkıştan uyumak için yatağa girene kadarki boş vaktin olacaktır. Bu boş vakitlerde ne kadar sosyal biri olur ne kadar çok arkadaş edinirsen o kadar ilerletirsin ingilizceni. Tabi ki oda arkadaşının Türk olmaması avantaj olarak görülebilir. Peki bunun için ne yapman gerekiyor ? Benim tavsiyem önce danışman firmana baskı yapacaksın. Okula mutlaka mail atın, Türk oda arkadaşı istemediğimi diye. Onlar ayarlayamayabilirler, okul her zaman denileni yapmaz. O zaman iş sende bitiyor. Baktın ilk hafta oda arkadaşını beğenmedin (bu Türk'de olabilir yabancıda) oda değişikliği talep edeceksin. EC büyük okul her zaman konaklama değişikliği ayarlayabileceklerini düşünüyorum.

    Şunu da unutmamak lazım oradaki Türk arkadaşlarda başınıza bir iş geldiğinde yardımınıza ilk koşacak kişilerdir. O yüzden soydaşlarımızı öcü gibi görmemek lazım. Birbirinizi anlayacak arkadaşlar olduktan sonra haftada 1 takılmakta da hiç bir zarar yok. Çünkü benim ilk günlerimde çarşıyı, marketi, okulu tarif eden, ilk akşamımda önüme bir tas sıcak yemek koyan Türk arkadaşlardı. Ama cuma günü ben onun odasına geldiğim için gitti oda değişikliği istedi, hiç Türk olmayan başka bir yurda verdiler, ama samimiyetimiz de hep devam etti hala da görüşürüz.

    Oncelikle yardimci olma cabandan dolayi cok tesekkur ettigimi belirtmek isterim.
    Yazilan herseyi okudum
    Pirinc pisiren koreli yerine turk olmasi tabikide tercihim,diger milletten insanlarla simdiye kadar hic diyalog kurmadim.
    Simdiye kadar yabanci bir arkadasimda hic olmadi,bu yuzden diger insanlarin yasayis tarzi,temizligi,insanligi hakkinda hicbir bilgim yok bunu cekinmeden soleyebilirim.
    Aslinda fazla turk olmasi veya olmamasi cok onemli degil,yukarida bi arkadasin belirttigi mantikta gidiyorum,biraz ing pratik birazda tatil istiyorum.
    Yalniz baska forumlarda okudugum kadariyla konaklamadan baya kisinin sorunu olmus,ben okula ing mail yazdim turkce cevap aldim,konaklama ihtimallerine baktim.
    Ec nin tum apart konaklamalarina baktim ve gayet guzel gorunuyor,konaklama konusunda titiz oldugum icin ec yi sectim cnku chamber gibi okullarin konaklamalari resimlerde bile berbat gozukuyor.
    Belki konakmama gozumde buyuttugum kadar problem olmayacak ama yinede endiseliyim.
    Sizce tek kisi kalmak icin 1000euro daha vermeye deger mi? Temizlik vs bakimindan soluyorum.
    Bu arada ucreti odemedim,sadece on kayit ucreti odedim.
    Konaklama konusunda okul kendisi karar veriyormus,istisna olarak bile ogrenciye secim sansi verilmedigi soylendi bana ama yukarida bi arkadas konaklamayi denize karsi tercih ettigini yazmis. Bole tercihler mumkun mu?
    Bide yemekler berbat yazilmis,surekli fast food mi yicez :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: eyoruk

    quote:

    Orijinalden alıntı: eraser89

    quote:

    Orijinalden alıntı: mmerthann

    Herkese selam. 2 hafta sonra Ec dil okuluna gidiyorum,konaklamayı tek kisilik secmistim fakat ekstra 1000euro gibi bi fiyat cikti ve vicdanim rahat etmedigi icin 2 kisi kalicam.
    Yalniz yorumlara inanamadim,tamam ingilizce ogrenmek icin cok iyi bi secenek olmayabilir ama ulke olaraktami bu kadar yerlerde?
    Resmen gitmeden donesim geldi,ingilizcem harika degil ama anlasmak icin yeterli diye dusunuyorum. 12 hafta dil egitimi alicam,bazi arkadaslar oda arkadasin bile turk olabilir demis hakkaten bu ihtimal var mi?
    Yani kimse yanlis anlamasin ama yerin dibine sokulmus burada Malta.
    Napalim gitmeyelim mi?

    Bilmiyorum benim yazdıklarımı okudun mu, benim gözümde hiçde bu kadar karamsarlığa düşecek bir durum yok. Gitmene 2 hafta kaldığına göre okul parasının tamamını ödediğini düşünüyorum. O yüzden gitmemek doğru bir seçenek olmaz, çünkü büyük bir miktarını geri ödemezler. Tabi ki bu gitme nedenin olmasın. Ben orada bulunduğum zamanın %90'ından zevk aldım desem yeridir. Son 2 ayımda okuldan eve giderken her sabah ve öğleden sonra EC okulunun önünden geçiyordum. Binalarına ve imkanlarına imreniyordum açıkcası çünkü benim okulum daha alt seviye bir okuldu. (EC karşılıklı 2 büyük binaya sahiptir.) Okulun önünde binbir milletten gençleri hep görüyordum. Eğitim olaraksa yakın zamandaki birebir şahitliğimi anlatayım. Eylül ayında liseden bir kız arkadaşım gitti EC'ye. Sen gibi 12 haftalık kayıt oldu. İlk haftalar alışamadı, 1-2 hafta sürdü alışma süreci. Sonuç ? Okulu 8 hafta daha uzattı. Bu 8 haftada da dışarıdan daha ucuza konaklama ayarladı. 3 aylık gitmişken 5 ay sonra döndü geldi. Türk oda arkadaşı konusuna gelince ; Türkiye ve Güney Kore gibi ülkeler speaking eğitimlerinin kötü olduğu, o yüzden yurtdışı ingilizce eğitimine çokca öğrenci gönderen ülkelerdir. O yüzden yoğunluk yaşanabilir. Ama bu demek değildir ki okulun yarısı Türk yarısı Kore'li. Bana sorarsan her gün oda da pirinç pişiren Kore'li birindense kafa dengi Türk bir oda arkadaşını tercih ederim. (Tecrübeyle sabittir.) Çünkü oda arkadaşınla sadece uyuma zamanı birlikte olacaksın. İngilizce öğreneceğin, pratik yapacağın zaman aralığı dersten çıkıştan uyumak için yatağa girene kadarki boş vaktin olacaktır. Bu boş vakitlerde ne kadar sosyal biri olur ne kadar çok arkadaş edinirsen o kadar ilerletirsin ingilizceni. Tabi ki oda arkadaşının Türk olmaması avantaj olarak görülebilir. Peki bunun için ne yapman gerekiyor ? Benim tavsiyem önce danışman firmana baskı yapacaksın. Okula mutlaka mail atın, Türk oda arkadaşı istemediğimi diye. Onlar ayarlayamayabilirler, okul her zaman denileni yapmaz. O zaman iş sende bitiyor. Baktın ilk hafta oda arkadaşını beğenmedin (bu Türk'de olabilir yabancıda) oda değişikliği talep edeceksin. EC büyük okul her zaman konaklama değişikliği ayarlayabileceklerini düşünüyorum.

    Şunu da unutmamak lazım oradaki Türk arkadaşlarda başınıza bir iş geldiğinde yardımınıza ilk koşacak kişilerdir. O yüzden soydaşlarımızı öcü gibi görmemek lazım. Birbirinizi anlayacak arkadaşlar olduktan sonra haftada 1 takılmakta da hiç bir zarar yok. Çünkü benim ilk günlerimde çarşıyı, marketi, okulu tarif eden, ilk akşamımda önüme bir tas sıcak yemek koyan Türk arkadaşlardı. Ama cuma günü ben onun odasına geldiğim için gitti oda değişikliği istedi, hiç Türk olmayan başka bir yurda verdiler, ama samimiyetimiz de hep devam etti hala da görüşürüz.

    yazına tekrar baktım..Benım sorunum öncelikli olarak gramer değil "zaten o çözülür bir şekilde"...Sorunum kelime bilgisi de değil.Sorunum konuşulanları pek anlayamam.Sadece bildiğim şeyleri yakayabiliyorum.Diğerleri hiç ..Yok ..0 (sıfır)...Ne anlama geldiğini bilmiyorum zaten de ne dediğini bile anlamıyorum

    Senin durum nasıldı ? Orada konusulan öğretilenleri derste anlatılanları nasıl anlıyorsunuz ?

    Sorunda büyük bir çelişki var. ''Sorunum kelime bilgisi de değil'' diyorsun ve ''konuşulanları .. ne anlama geldiğini bilmiyorum zaten de'' diyorsun. 2. cümleden benim anladığım kadarıyla bir kelime eksiğin var. Bunu da okuyarak, yazarak, izleyerek çözmen gerekecek. Kendi çabandır. Dil okulu buna öyle büyük katkılarda bulunamaz. Ama bulunadabilir. Aşağıda bir derste çektiğim foto var ya intermediate ya da upper sınıfından tam hatırlamıyorum O gün öğrendiğimiz kelimeler. Tabi hepsini bir anda dosya gibi beyine transfer edemezsin. Ne kadar çok kullanırsan o kadar akılda kalır. Tek tek ezberleme metodu da hiçbir işe yaramaz.

    Sen orada kendi seviyendeki sınıfta ders gördüğün için senin anlamayacağın seviyede bir ingilizce görmezsin derste. Ama illaki ilk hafta biraz sıkıntı çekersin. %50-60 ile başlasan idealdir. Daha sonra bunun hızla arttığını görürsün. ( Derslerine çalıştığını ve istekli olan bir öğrenci olduğunu varsayarak söylüyorum.)

    Ben intermediate seviyesinde gittim. Türkiye'de fena sayılmayacak bir ingilizce eğitimim vardı. Benim sıkıntım konuşma idi. Cümleleri rahatça kurar fakat beyinden dile aktaramazdım. 2 Hafta sonunda tabiri caizse şakımaya başladım desem yeridir.

    Konuşulan dil'le alakalı bloğumdaki yazıyı direk kopyalıyorum aşağıya. Ondan önce birde aksan konusundan bahsedeyim. Malta'lıların aksanı bizim ingilizce aksanına yakın olduğu için hiç bir anlama sıkıntısı çekmedim. O hayallerdeki İngiliz aksanı İngiltere ve Avustralya'dadır. O da öyle oralarda 6 ay 1 sene ile kazanılmaz. Uzun yıllar yaşamak lazım oralarda. Aksana da çok takmamak lazım. Bizim ana dilimiz Türkçe sonuçta. Aksan olarak ingilizce ne kadar oturursa o kadardır. Kelimeleri ağızda yutmadıktan sonra hiçbir sorun olmaz. Belki en az 20 farklı milletten insanla ingilizce konuştum, daha seni anlayamadım diyen çıkmadı.

    ''Yurt dışında dil eğitimine gidilmeden önce birçok öğrenci gittiği ükenin vatandaşlarıyla vakit geçirecekmiş gibi maale''sef yanlış bir algıya kapılır. Hele ki yurt konaklaması satın aldıysanız, kuvvetle muhtemel gittiğiniz ülkede tanışacağınız yerel insanlar sadece öğretmenlerinizle sınırlı kalacaktır. Birçok ülke de Türk vatandaşlarına çalışma izni vermediği için, vakit geçireceğimiz, sohbet edeceğimiz kişiler %90 okuldaki diğer öğrenci arkadaşlarınız olacaktır. Bu genel bir bilgiydi. İngiltere ve diğer ülkeler için de geçerli bir durum. Gelelim Malta'daki duruma.

    Malta 800 yıl İngiliz sömürgesi altında kaldığı için resmi dilleri İngilizce ve Maltaca. Bu ingilizce olayını fırsata çevirerek kurslar açmışlar ve turizm sektörünün bir ayağı olarak ülkeye büyük bir gelir kaynağı oluşturmuşlar.

    Kaldığım 12 hafta boyunca bulunduğum yerler, dil öğrencileri ve turistlerin en yoğun olduğu bölge olan Sliema ve St.Julians taraflarıydı. Bu süre zarfında en çok duyduğum ve içerisinde olduğum dilleri sıralamak gerekirse İngilizce, Rusca, İtalyanca, bu dillerden sonra belki Maltaca gelebilir. O da girdiğin markette çalışanların kendi konuşmalarıdır. Ayrıca 50 yaş ve altı yerel halkın İngilizce bilmemesi gibi bir durum söz konusu da değil. Kaldığımız yurdun yan binasında oturan 45-50'li yaşlarda bir kadın balkonuna gelen sigara küllerinden dolayı beni 5 dakka fırçalamıştı. İlk ingilizce azarımı da o vesileyle yemiştim sigara içmediğim halde :) Oraya gidipte ben İngilizce konuşcak birini bulamadım, herkes maltaca konuşuyordu diyen biri ya asosyal ya da Malta'nın iç bölgelerinde turistin öğrencinin olmadığı yerlerde yaşayan birisi olmalıdır. Ki dil öğrencileri de oralarda geziler haricinde bulunmayacak kişilerdir.





  • quote:

    Orijinalden alıntı: mmerthann


    quote:

    Orijinalden alıntı: eraser89

    quote:

    Orijinalden alıntı: mmerthann

    Herkese selam. 2 hafta sonra Ec dil okuluna gidiyorum,konaklamayı tek kisilik secmistim fakat ekstra 1000euro gibi bi fiyat cikti ve vicdanim rahat etmedigi icin 2 kisi kalicam.
    Yalniz yorumlara inanamadim,tamam ingilizce ogrenmek icin cok iyi bi secenek olmayabilir ama ulke olaraktami bu kadar yerlerde?
    Resmen gitmeden donesim geldi,ingilizcem harika degil ama anlasmak icin yeterli diye dusunuyorum. 12 hafta dil egitimi alicam,bazi arkadaslar oda arkadasin bile turk olabilir demis hakkaten bu ihtimal var mi?
    Yani kimse yanlis anlamasin ama yerin dibine sokulmus burada Malta.
    Napalim gitmeyelim mi?

    Bilmiyorum benim yazdıklarımı okudun mu, benim gözümde hiçde bu kadar karamsarlığa düşecek bir durum yok. Gitmene 2 hafta kaldığına göre okul parasının tamamını ödediğini düşünüyorum. O yüzden gitmemek doğru bir seçenek olmaz, çünkü büyük bir miktarını geri ödemezler. Tabi ki bu gitme nedenin olmasın. Ben orada bulunduğum zamanın %90'ından zevk aldım desem yeridir. Son 2 ayımda okuldan eve giderken her sabah ve öğleden sonra EC okulunun önünden geçiyordum. Binalarına ve imkanlarına imreniyordum açıkcası çünkü benim okulum daha alt seviye bir okuldu. (EC karşılıklı 2 büyük binaya sahiptir.) Okulun önünde binbir milletten gençleri hep görüyordum. Eğitim olaraksa yakın zamandaki birebir şahitliğimi anlatayım. Eylül ayında liseden bir kız arkadaşım gitti EC'ye. Sen gibi 12 haftalık kayıt oldu. İlk haftalar alışamadı, 1-2 hafta sürdü alışma süreci. Sonuç ? Okulu 8 hafta daha uzattı. Bu 8 haftada da dışarıdan daha ucuza konaklama ayarladı. 3 aylık gitmişken 5 ay sonra döndü geldi. Türk oda arkadaşı konusuna gelince ; Türkiye ve Güney Kore gibi ülkeler speaking eğitimlerinin kötü olduğu, o yüzden yurtdışı ingilizce eğitimine çokca öğrenci gönderen ülkelerdir. O yüzden yoğunluk yaşanabilir. Ama bu demek değildir ki okulun yarısı Türk yarısı Kore'li. Bana sorarsan her gün oda da pirinç pişiren Kore'li birindense kafa dengi Türk bir oda arkadaşını tercih ederim. (Tecrübeyle sabittir.) Çünkü oda arkadaşınla sadece uyuma zamanı birlikte olacaksın. İngilizce öğreneceğin, pratik yapacağın zaman aralığı dersten çıkıştan uyumak için yatağa girene kadarki boş vaktin olacaktır. Bu boş vakitlerde ne kadar sosyal biri olur ne kadar çok arkadaş edinirsen o kadar ilerletirsin ingilizceni. Tabi ki oda arkadaşının Türk olmaması avantaj olarak görülebilir. Peki bunun için ne yapman gerekiyor ? Benim tavsiyem önce danışman firmana baskı yapacaksın. Okula mutlaka mail atın, Türk oda arkadaşı istemediğimi diye. Onlar ayarlayamayabilirler, okul her zaman denileni yapmaz. O zaman iş sende bitiyor. Baktın ilk hafta oda arkadaşını beğenmedin (bu Türk'de olabilir yabancıda) oda değişikliği talep edeceksin. EC büyük okul her zaman konaklama değişikliği ayarlayabileceklerini düşünüyorum.

    Şunu da unutmamak lazım oradaki Türk arkadaşlarda başınıza bir iş geldiğinde yardımınıza ilk koşacak kişilerdir. O yüzden soydaşlarımızı öcü gibi görmemek lazım. Birbirinizi anlayacak arkadaşlar olduktan sonra haftada 1 takılmakta da hiç bir zarar yok. Çünkü benim ilk günlerimde çarşıyı, marketi, okulu tarif eden, ilk akşamımda önüme bir tas sıcak yemek koyan Türk arkadaşlardı. Ama cuma günü ben onun odasına geldiğim için gitti oda değişikliği istedi, hiç Türk olmayan başka bir yurda verdiler, ama samimiyetimiz de hep devam etti hala da görüşürüz.

    Oncelikle yardimci olma cabandan dolayi cok tesekkur ettigimi belirtmek isterim.
    Yazilan herseyi okudum
    Pirinc pisiren koreli yerine turk olmasi tabikide tercihim,diger milletten insanlarla simdiye kadar hic diyalog kurmadim.
    Simdiye kadar yabanci bir arkadasimda hic olmadi,bu yuzden diger insanlarin yasayis tarzi,temizligi,insanligi hakkinda hicbir bilgim yok bunu cekinmeden soleyebilirim.
    Aslinda fazla turk olmasi veya olmamasi cok onemli degil,yukarida bi arkadasin belirttigi mantikta gidiyorum,biraz ing pratik birazda tatil istiyorum.
    Yalniz baska forumlarda okudugum kadariyla konaklamadan baya kisinin sorunu olmus,ben okula ing mail yazdim turkce cevap aldim,konaklama ihtimallerine baktim.
    Ec nin tum apart konaklamalarina baktim ve gayet guzel gorunuyor,konaklama konusunda titiz oldugum icin ec yi sectim cnku chamber gibi okullarin konaklamalari resimlerde bile berbat gozukuyor.
    Belki konakmama gozumde buyuttugum kadar problem olmayacak ama yinede endiseliyim.
    Sizce tek kisi kalmak icin 1000euro daha vermeye deger mi? Temizlik vs bakimindan soluyorum.
    Bu arada ucreti odemedim,sadece on kayit ucreti odedim.
    Konaklama konusunda okul kendisi karar veriyormus,istisna olarak bile ogrenciye secim sansi verilmedigi soylendi bana ama yukarida bi arkadas konaklamayi denize karsi tercih ettigini yazmis. Bole tercihler mumkun mu?
    Bide yemekler berbat yazilmis,surekli fast food mi yicez :)

    Okullardan yüksek kalite'de konaklama beklememek lazım. En nihayetinde uygun fiyata apart konaklama satın alıyorsun. Yatak,dolap,banyo,mutfak kullanacağın yerler bunlar. Ben herkesin kullandığı çatal kaşığı kullanmayan cins birisiyim. O yüzden çatal kaşığımı orada aldım. Sade kendim kullanıyordum. Bu tarz konaklamada da mutfak ekipmanları temiz ve biraz yeni olması yeterliydi benim için. Olmayan bir tencereyi de sorumluyu eve çağırıp değiştirtmişliğim var. Genelde her gün yer temizliği yapılır, haftada 1 çarşaflar değiştirilir. Forumlarda sadece sıkıntıları okursun çünkü memnun dönen arkadaşlar maalesef oturupda 2 satır yazmıyorlar. Sıkıntı yaşayan o sinir ve heyecanla hemen oturup yazıyor. Oralara gidip forumlara yazı yazanların oranı %3-4 falandır tahminim. Yani geri kalan %96'nın konaklamada sıkıntı yaşamamış olma ihtimali de var. Böyle de düşünmek lazım.

    Maalesef EC'nin konaklama seçenekleri hakkında pek bilgim yok. Tek veya çift kişilik konaklama seçeneğide senin kişiliğine bağlı biraz. İnsanlarla kolay anlaşabiliyorsan çift kişilik tercih et derim. Hem çift kişilik de en azından konuşmaya başlayacağın, seni buna iten bir sebep olur. Tabi kesin olucak diye birşey yok ama. Tek kişilik oda da biraz yanlızlık hissetme ihtimalinde var. Ama tek rahat ederim dersen de diğer odalardaki arkadaşlarla samimiyetin olacaktır. Ortam bazında yalnız kalmazsın yani. Şöyle yapabilirsin ; 12 hafta gittiğin için paket fiyattan gidiyorsun sanırım değiştirmek biraz zor olur ama. Önden çift kişilik git 2 hafta sonra bakarsın tek kişilik istersin ama gitmeden böyle bir durumda fiyat farkı ne kadar olur okuldan ve acentandan öğren, orada da ona göre hareket edebilirsin.

    Yemek konusunda da aşağıya bloğumdaki yazıyı kopyalayacağım yeterli olur o da. Orada sadece fast food yersin diyenler de Türkiye'de ki öğrencilik hayatında mutfaktan uzak kalmış burada da her gün fast food yiyen arkadaşlardır. Mutfak var, market var, manav var. Demek ki yemek yapacak imkan ve malzemeler de var.

    ''7- ) Ne yenir ne içilir ? Türk malları var mı?

    Bir forum sitesinde arkadaşın biri pizza, yumurta, makarnadan başka birşey yiyemezsin demiş. Aşağıdaki fotolar biraz ipucu verebilir bu konuda. Ben çoğunlukla evde yemek yerdim. Çünkü dışarıya güvenmezdim, haftada 1 veya 2 ya türk restoranına ya da diğer arap restoranlarına giderdim, helal kesim etleri olduğunu iddaa ettikleri için. Türkiye'de ne kadar güveniyorsam orda da o kadar güvenir yerdim.

    Sliema - St.julians bölgesinde en az 4-5 tane Türk restoranı bulabilirsiniz. Kebap, çorba, döner, pide seçenekleri var. Birçok kafe de veya okulunuzdaki kantinden sandviç çeşitleri boldur.

    Etraftaki süpermarketlerden evde yapmak istediğiniz birçok tarif için herşeyi bulabilirsiniz. Benim favorilerim konservedeki hazır yiyecekler, pilav, hazır çorbalardı. Büyük süper marketlerde nadir de olsa Türk ürünleri bulmakta mümkün. (Çorba, turşu gibi..)

    Hatta bizde eskiden olduğu gibi bazı işportacılar var. Ufak kamyonet arkasında manav ürünleri satıyorlar. Süpermarketlerden daha uygun fiyat olduğu için, sebze ve meyvelerde onları tercih ediyordum.

    3 tane Libya'lıların çalıştırdığı helal marketler vardı. Ben et ürünlerini hep orlardan alırdım. Domuz etine de özen gösteriyorsanız gittiğiniz restoran ve kafelerde bacon, pork gibi terimlere dikkat etmeniz gerekir.



    Bu akşam menümüzde tavuk sote, pilav, salata ve turşu var :)



    Gideceğim son gün İtalyan, ispanyol ve Kore'li arkadaşlara yaptığım kağıt kebabı ve mercimek köfte.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi eraser89 -- 18 Mayıs 2016; 14:31:51 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: eraser89

    quote:

    Orijinalden alıntı: eyoruk

    quote:

    Orijinalden alıntı: eraser89

    quote:

    Orijinalden alıntı: mmerthann

    Herkese selam. 2 hafta sonra Ec dil okuluna gidiyorum,konaklamayı tek kisilik secmistim fakat ekstra 1000euro gibi bi fiyat cikti ve vicdanim rahat etmedigi icin 2 kisi kalicam.
    Yalniz yorumlara inanamadim,tamam ingilizce ogrenmek icin cok iyi bi secenek olmayabilir ama ulke olaraktami bu kadar yerlerde?
    Resmen gitmeden donesim geldi,ingilizcem harika degil ama anlasmak icin yeterli diye dusunuyorum. 12 hafta dil egitimi alicam,bazi arkadaslar oda arkadasin bile turk olabilir demis hakkaten bu ihtimal var mi?
    Yani kimse yanlis anlamasin ama yerin dibine sokulmus burada Malta.
    Napalim gitmeyelim mi?

    Bilmiyorum benim yazdıklarımı okudun mu, benim gözümde hiçde bu kadar karamsarlığa düşecek bir durum yok. Gitmene 2 hafta kaldığına göre okul parasının tamamını ödediğini düşünüyorum. O yüzden gitmemek doğru bir seçenek olmaz, çünkü büyük bir miktarını geri ödemezler. Tabi ki bu gitme nedenin olmasın. Ben orada bulunduğum zamanın %90'ından zevk aldım desem yeridir. Son 2 ayımda okuldan eve giderken her sabah ve öğleden sonra EC okulunun önünden geçiyordum. Binalarına ve imkanlarına imreniyordum açıkcası çünkü benim okulum daha alt seviye bir okuldu. (EC karşılıklı 2 büyük binaya sahiptir.) Okulun önünde binbir milletten gençleri hep görüyordum. Eğitim olaraksa yakın zamandaki birebir şahitliğimi anlatayım. Eylül ayında liseden bir kız arkadaşım gitti EC'ye. Sen gibi 12 haftalık kayıt oldu. İlk haftalar alışamadı, 1-2 hafta sürdü alışma süreci. Sonuç ? Okulu 8 hafta daha uzattı. Bu 8 haftada da dışarıdan daha ucuza konaklama ayarladı. 3 aylık gitmişken 5 ay sonra döndü geldi. Türk oda arkadaşı konusuna gelince ; Türkiye ve Güney Kore gibi ülkeler speaking eğitimlerinin kötü olduğu, o yüzden yurtdışı ingilizce eğitimine çokca öğrenci gönderen ülkelerdir. O yüzden yoğunluk yaşanabilir. Ama bu demek değildir ki okulun yarısı Türk yarısı Kore'li. Bana sorarsan her gün oda da pirinç pişiren Kore'li birindense kafa dengi Türk bir oda arkadaşını tercih ederim. (Tecrübeyle sabittir.) Çünkü oda arkadaşınla sadece uyuma zamanı birlikte olacaksın. İngilizce öğreneceğin, pratik yapacağın zaman aralığı dersten çıkıştan uyumak için yatağa girene kadarki boş vaktin olacaktır. Bu boş vakitlerde ne kadar sosyal biri olur ne kadar çok arkadaş edinirsen o kadar ilerletirsin ingilizceni. Tabi ki oda arkadaşının Türk olmaması avantaj olarak görülebilir. Peki bunun için ne yapman gerekiyor ? Benim tavsiyem önce danışman firmana baskı yapacaksın. Okula mutlaka mail atın, Türk oda arkadaşı istemediğimi diye. Onlar ayarlayamayabilirler, okul her zaman denileni yapmaz. O zaman iş sende bitiyor. Baktın ilk hafta oda arkadaşını beğenmedin (bu Türk'de olabilir yabancıda) oda değişikliği talep edeceksin. EC büyük okul her zaman konaklama değişikliği ayarlayabileceklerini düşünüyorum.

    Şunu da unutmamak lazım oradaki Türk arkadaşlarda başınıza bir iş geldiğinde yardımınıza ilk koşacak kişilerdir. O yüzden soydaşlarımızı öcü gibi görmemek lazım. Birbirinizi anlayacak arkadaşlar olduktan sonra haftada 1 takılmakta da hiç bir zarar yok. Çünkü benim ilk günlerimde çarşıyı, marketi, okulu tarif eden, ilk akşamımda önüme bir tas sıcak yemek koyan Türk arkadaşlardı. Ama cuma günü ben onun odasına geldiğim için gitti oda değişikliği istedi, hiç Türk olmayan başka bir yurda verdiler, ama samimiyetimiz de hep devam etti hala da görüşürüz.

    yazına tekrar baktım..Benım sorunum öncelikli olarak gramer değil "zaten o çözülür bir şekilde"...Sorunum kelime bilgisi de değil.Sorunum konuşulanları pek anlayamam.Sadece bildiğim şeyleri yakayabiliyorum.Diğerleri hiç ..Yok ..0 (sıfır)...Ne anlama geldiğini bilmiyorum zaten de ne dediğini bile anlamıyorum

    Senin durum nasıldı ? Orada konusulan öğretilenleri derste anlatılanları nasıl anlıyorsunuz ?

    Sorunda büyük bir çelişki var. ''Sorunum kelime bilgisi de değil'' diyorsun ve ''konuşulanları .. ne anlama geldiğini bilmiyorum zaten de'' diyorsun. 2. cümleden benim anladığım kadarıyla bir kelime eksiğin var. Bunu da okuyarak, yazarak, izleyerek çözmen gerekecek. Kendi çabandır. Dil okulu buna öyle büyük katkılarda bulunamaz. Ama bulunadabilir. Aşağıda bir derste çektiğim foto var ya intermediate ya da upper sınıfından tam hatırlamıyorum O gün öğrendiğimiz kelimeler. Tabi hepsini bir anda dosya gibi beyine transfer edemezsin. Ne kadar çok kullanırsan o kadar akılda kalır. Tek tek ezberleme metodu da hiçbir işe yaramaz.

    Sen orada kendi seviyendeki sınıfta ders gördüğün için senin anlamayacağın seviyede bir ingilizce görmezsin derste. Ama illaki ilk hafta biraz sıkıntı çekersin. %50-60 ile başlasan idealdir. Daha sonra bunun hızla arttığını görürsün. ( Derslerine çalıştığını ve istekli olan bir öğrenci olduğunu varsayarak söylüyorum.)

    Ben intermediate seviyesinde gittim. Türkiye'de fena sayılmayacak bir ingilizce eğitimim vardı. Benim sıkıntım konuşma idi. Cümleleri rahatça kurar fakat beyinden dile aktaramazdım. 2 Hafta sonunda tabiri caizse şakımaya başladım desem yeridir.

    Konuşulan dil'le alakalı bloğumdaki yazıyı direk kopyalıyorum aşağıya. Ondan önce birde aksan konusundan bahsedeyim. Malta'lıların aksanı bizim ingilizce aksanına yakın olduğu için hiç bir anlama sıkıntısı çekmedim. O hayallerdeki İngiliz aksanı İngiltere ve Avustralya'dadır. O da öyle oralarda 6 ay 1 sene ile kazanılmaz. Uzun yıllar yaşamak lazım oralarda. Aksana da çok takmamak lazım. Bizim ana dilimiz Türkçe sonuçta. Aksan olarak ingilizce ne kadar oturursa o kadardır. Kelimeleri ağızda yutmadıktan sonra hiçbir sorun olmaz. Belki en az 20 farklı milletten insanla ingilizce konuştum, daha seni anlayamadım diyen çıkmadı.

    ''Yurt dışında dil eğitimine gidilmeden önce birçok öğrenci gittiği ükenin vatandaşlarıyla vakit geçirecekmiş gibi maale''sef yanlış bir algıya kapılır. Hele ki yurt konaklaması satın aldıysanız, kuvvetle muhtemel gittiğiniz ülkede tanışacağınız yerel insanlar sadece öğretmenlerinizle sınırlı kalacaktır. Birçok ülke de Türk vatandaşlarına çalışma izni vermediği için, vakit geçireceğimiz, sohbet edeceğimiz kişiler %90 okuldaki diğer öğrenci arkadaşlarınız olacaktır. Bu genel bir bilgiydi. İngiltere ve diğer ülkeler için de geçerli bir durum. Gelelim Malta'daki duruma.

    Malta 800 yıl İngiliz sömürgesi altında kaldığı için resmi dilleri İngilizce ve Maltaca. Bu ingilizce olayını fırsata çevirerek kurslar açmışlar ve turizm sektörünün bir ayağı olarak ülkeye büyük bir gelir kaynağı oluşturmuşlar.

    Kaldığım 12 hafta boyunca bulunduğum yerler, dil öğrencileri ve turistlerin en yoğun olduğu bölge olan Sliema ve St.Julians taraflarıydı. Bu süre zarfında en çok duyduğum ve içerisinde olduğum dilleri sıralamak gerekirse İngilizce, Rusca, İtalyanca, bu dillerden sonra belki Maltaca gelebilir. O da girdiğin markette çalışanların kendi konuşmalarıdır. Ayrıca 50 yaş ve altı yerel halkın İngilizce bilmemesi gibi bir durum söz konusu da değil. Kaldığımız yurdun yan binasında oturan 45-50'li yaşlarda bir kadın balkonuna gelen sigara küllerinden dolayı beni 5 dakka fırçalamıştı. İlk ingilizce azarımı da o vesileyle yemiştim sigara içmediğim halde :) Oraya gidipte ben İngilizce konuşcak birini bulamadım, herkes maltaca konuşuyordu diyen biri ya asosyal ya da Malta'nın iç bölgelerinde turistin öğrencinin olmadığı yerlerde yaşayan birisi olmalıdır. Ki dil öğrencileri de oralarda geziler haricinde bulunmayacak kişilerdir.




    Biraz tam yazmamışım evet.Demek istediğim ; seviyeme göre kelime bilgim iyi..Yani A2-B1 ortasıyım.Mesela tahta da yazılan o kelimelere hepsine baktım 53 tanesini biliyorum.Tek tek baktım evet

    Yani şu ; film dizi izlerken youtube dan bir şey izlerken "altyazısız" sadece bazı kelime cümle kalıblarını yakalayabiliyorum.Gerisi bla bla blaa.Ama aynı video da altyazıyı da açtığım zaman anlama oranım %70 lere çıkıyor.Tabi çoğu zaman ne neydi falan derken konu kaçıyor o ayrı.My name is x diyor mesela ben bunun değil anlamını bilmek o My Name is x dediğini bile anlamıyorum.Hani dersin yazarsın şunu dedi ama bilmiyorum anlamını diye .Ama bende o olmuyor.

    Gideceğim yurtdişina falan ama İrlanda Amerika tercihlerim olacak.
    Malta için olumlu yorumlar da var bayağı aklım karışıyor.olumsuzlar çoğunlukla.Çoğu kişi Malta gideceğine Türkiye de kal kursa yazıl paran cebınde kalır diyor ama bilmiyorum.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: eyoruk


    quote:

    Orijinalden alıntı: eraser89

    quote:

    Orijinalden alıntı: eyoruk

    quote:

    Orijinalden alıntı: eraser89

    quote:

    Orijinalden alıntı: mmerthann

    Herkese selam. 2 hafta sonra Ec dil okuluna gidiyorum,konaklamayı tek kisilik secmistim fakat ekstra 1000euro gibi bi fiyat cikti ve vicdanim rahat etmedigi icin 2 kisi kalicam.
    Yalniz yorumlara inanamadim,tamam ingilizce ogrenmek icin cok iyi bi secenek olmayabilir ama ulke olaraktami bu kadar yerlerde?
    Resmen gitmeden donesim geldi,ingilizcem harika degil ama anlasmak icin yeterli diye dusunuyorum. 12 hafta dil egitimi alicam,bazi arkadaslar oda arkadasin bile turk olabilir demis hakkaten bu ihtimal var mi?
    Yani kimse yanlis anlamasin ama yerin dibine sokulmus burada Malta.
    Napalim gitmeyelim mi?

    Bilmiyorum benim yazdıklarımı okudun mu, benim gözümde hiçde bu kadar karamsarlığa düşecek bir durum yok. Gitmene 2 hafta kaldığına göre okul parasının tamamını ödediğini düşünüyorum. O yüzden gitmemek doğru bir seçenek olmaz, çünkü büyük bir miktarını geri ödemezler. Tabi ki bu gitme nedenin olmasın. Ben orada bulunduğum zamanın %90'ından zevk aldım desem yeridir. Son 2 ayımda okuldan eve giderken her sabah ve öğleden sonra EC okulunun önünden geçiyordum. Binalarına ve imkanlarına imreniyordum açıkcası çünkü benim okulum daha alt seviye bir okuldu. (EC karşılıklı 2 büyük binaya sahiptir.) Okulun önünde binbir milletten gençleri hep görüyordum. Eğitim olaraksa yakın zamandaki birebir şahitliğimi anlatayım. Eylül ayında liseden bir kız arkadaşım gitti EC'ye. Sen gibi 12 haftalık kayıt oldu. İlk haftalar alışamadı, 1-2 hafta sürdü alışma süreci. Sonuç ? Okulu 8 hafta daha uzattı. Bu 8 haftada da dışarıdan daha ucuza konaklama ayarladı. 3 aylık gitmişken 5 ay sonra döndü geldi. Türk oda arkadaşı konusuna gelince ; Türkiye ve Güney Kore gibi ülkeler speaking eğitimlerinin kötü olduğu, o yüzden yurtdışı ingilizce eğitimine çokca öğrenci gönderen ülkelerdir. O yüzden yoğunluk yaşanabilir. Ama bu demek değildir ki okulun yarısı Türk yarısı Kore'li. Bana sorarsan her gün oda da pirinç pişiren Kore'li birindense kafa dengi Türk bir oda arkadaşını tercih ederim. (Tecrübeyle sabittir.) Çünkü oda arkadaşınla sadece uyuma zamanı birlikte olacaksın. İngilizce öğreneceğin, pratik yapacağın zaman aralığı dersten çıkıştan uyumak için yatağa girene kadarki boş vaktin olacaktır. Bu boş vakitlerde ne kadar sosyal biri olur ne kadar çok arkadaş edinirsen o kadar ilerletirsin ingilizceni. Tabi ki oda arkadaşının Türk olmaması avantaj olarak görülebilir. Peki bunun için ne yapman gerekiyor ? Benim tavsiyem önce danışman firmana baskı yapacaksın. Okula mutlaka mail atın, Türk oda arkadaşı istemediğimi diye. Onlar ayarlayamayabilirler, okul her zaman denileni yapmaz. O zaman iş sende bitiyor. Baktın ilk hafta oda arkadaşını beğenmedin (bu Türk'de olabilir yabancıda) oda değişikliği talep edeceksin. EC büyük okul her zaman konaklama değişikliği ayarlayabileceklerini düşünüyorum.

    Şunu da unutmamak lazım oradaki Türk arkadaşlarda başınıza bir iş geldiğinde yardımınıza ilk koşacak kişilerdir. O yüzden soydaşlarımızı öcü gibi görmemek lazım. Birbirinizi anlayacak arkadaşlar olduktan sonra haftada 1 takılmakta da hiç bir zarar yok. Çünkü benim ilk günlerimde çarşıyı, marketi, okulu tarif eden, ilk akşamımda önüme bir tas sıcak yemek koyan Türk arkadaşlardı. Ama cuma günü ben onun odasına geldiğim için gitti oda değişikliği istedi, hiç Türk olmayan başka bir yurda verdiler, ama samimiyetimiz de hep devam etti hala da görüşürüz.

    yazına tekrar baktım..Benım sorunum öncelikli olarak gramer değil "zaten o çözülür bir şekilde"...Sorunum kelime bilgisi de değil.Sorunum konuşulanları pek anlayamam.Sadece bildiğim şeyleri yakayabiliyorum.Diğerleri hiç ..Yok ..0 (sıfır)...Ne anlama geldiğini bilmiyorum zaten de ne dediğini bile anlamıyorum

    Senin durum nasıldı ? Orada konusulan öğretilenleri derste anlatılanları nasıl anlıyorsunuz ?

    Sorunda büyük bir çelişki var. ''Sorunum kelime bilgisi de değil'' diyorsun ve ''konuşulanları .. ne anlama geldiğini bilmiyorum zaten de'' diyorsun. 2. cümleden benim anladığım kadarıyla bir kelime eksiğin var. Bunu da okuyarak, yazarak, izleyerek çözmen gerekecek. Kendi çabandır. Dil okulu buna öyle büyük katkılarda bulunamaz. Ama bulunadabilir. Aşağıda bir derste çektiğim foto var ya intermediate ya da upper sınıfından tam hatırlamıyorum O gün öğrendiğimiz kelimeler. Tabi hepsini bir anda dosya gibi beyine transfer edemezsin. Ne kadar çok kullanırsan o kadar akılda kalır. Tek tek ezberleme metodu da hiçbir işe yaramaz.

    Sen orada kendi seviyendeki sınıfta ders gördüğün için senin anlamayacağın seviyede bir ingilizce görmezsin derste. Ama illaki ilk hafta biraz sıkıntı çekersin. %50-60 ile başlasan idealdir. Daha sonra bunun hızla arttığını görürsün. ( Derslerine çalıştığını ve istekli olan bir öğrenci olduğunu varsayarak söylüyorum.)

    Ben intermediate seviyesinde gittim. Türkiye'de fena sayılmayacak bir ingilizce eğitimim vardı. Benim sıkıntım konuşma idi. Cümleleri rahatça kurar fakat beyinden dile aktaramazdım. 2 Hafta sonunda tabiri caizse şakımaya başladım desem yeridir.

    Konuşulan dil'le alakalı bloğumdaki yazıyı direk kopyalıyorum aşağıya. Ondan önce birde aksan konusundan bahsedeyim. Malta'lıların aksanı bizim ingilizce aksanına yakın olduğu için hiç bir anlama sıkıntısı çekmedim. O hayallerdeki İngiliz aksanı İngiltere ve Avustralya'dadır. O da öyle oralarda 6 ay 1 sene ile kazanılmaz. Uzun yıllar yaşamak lazım oralarda. Aksana da çok takmamak lazım. Bizim ana dilimiz Türkçe sonuçta. Aksan olarak ingilizce ne kadar oturursa o kadardır. Kelimeleri ağızda yutmadıktan sonra hiçbir sorun olmaz. Belki en az 20 farklı milletten insanla ingilizce konuştum, daha seni anlayamadım diyen çıkmadı.

    ''Yurt dışında dil eğitimine gidilmeden önce birçok öğrenci gittiği ükenin vatandaşlarıyla vakit geçirecekmiş gibi maale''sef yanlış bir algıya kapılır. Hele ki yurt konaklaması satın aldıysanız, kuvvetle muhtemel gittiğiniz ülkede tanışacağınız yerel insanlar sadece öğretmenlerinizle sınırlı kalacaktır. Birçok ülke de Türk vatandaşlarına çalışma izni vermediği için, vakit geçireceğimiz, sohbet edeceğimiz kişiler %90 okuldaki diğer öğrenci arkadaşlarınız olacaktır. Bu genel bir bilgiydi. İngiltere ve diğer ülkeler için de geçerli bir durum. Gelelim Malta'daki duruma.

    Malta 800 yıl İngiliz sömürgesi altında kaldığı için resmi dilleri İngilizce ve Maltaca. Bu ingilizce olayını fırsata çevirerek kurslar açmışlar ve turizm sektörünün bir ayağı olarak ülkeye büyük bir gelir kaynağı oluşturmuşlar.

    Kaldığım 12 hafta boyunca bulunduğum yerler, dil öğrencileri ve turistlerin en yoğun olduğu bölge olan Sliema ve St.Julians taraflarıydı. Bu süre zarfında en çok duyduğum ve içerisinde olduğum dilleri sıralamak gerekirse İngilizce, Rusca, İtalyanca, bu dillerden sonra belki Maltaca gelebilir. O da girdiğin markette çalışanların kendi konuşmalarıdır. Ayrıca 50 yaş ve altı yerel halkın İngilizce bilmemesi gibi bir durum söz konusu da değil. Kaldığımız yurdun yan binasında oturan 45-50'li yaşlarda bir kadın balkonuna gelen sigara küllerinden dolayı beni 5 dakka fırçalamıştı. İlk ingilizce azarımı da o vesileyle yemiştim sigara içmediğim halde :) Oraya gidipte ben İngilizce konuşcak birini bulamadım, herkes maltaca konuşuyordu diyen biri ya asosyal ya da Malta'nın iç bölgelerinde turistin öğrencinin olmadığı yerlerde yaşayan birisi olmalıdır. Ki dil öğrencileri de oralarda geziler haricinde bulunmayacak kişilerdir.




    Biraz tam yazmamışım evet.Demek istediğim ; seviyeme göre kelime bilgim iyi..Yani A2-B1 ortasıyım.Mesela tahta da yazılan o kelimelere hepsine baktım 53 tanesini biliyorum.Tek tek baktım evet

    Yani şu ; film dizi izlerken youtube dan bir şey izlerken "altyazısız" sadece bazı kelime cümle kalıblarını yakalayabiliyorum.Gerisi bla bla blaa.Ama aynı video da altyazıyı da açtığım zaman anlama oranım %70 lere çıkıyor.Tabi çoğu zaman ne neydi falan derken konu kaçıyor o ayrı.My name is x diyor mesela ben bunun değil anlamını bilmek o My Name is x dediğini bile anlamıyorum.Hani dersin yazarsın şunu dedi ama bilmiyorum anlamını diye .Ama bende o olmuyor.

    Gideceğim yurtdişina falan ama İrlanda Amerika tercihlerim olacak.
    Malta için olumlu yorumlar da var bayağı aklım karışıyor.olumsuzlar çoğunlukla.Çoğu kişi Malta gideceğine Türkiye de kal kursa yazıl paran cebınde kalır diyor ama bilmiyorum.

    İngilizce konuşmadıkça o sorunları halletmek maalesef çok zor. Evet Türkiye'de kursa gitmekte tabiki bir seçenek ama ne kadar süre orada aktif olarak ingilizce konuşabilirsin. Bende gittim o 2+1 kurslara, fakat kursun kapısından çıktıktan sonra ingilizce devam ettirecek bir ortamımız olmadığı için konuşabildiğimiz kursta kaldı ne hayatımıza girebildi, ne de bize özgüven kazandırdı. Hiç mi olmaz kursla, illaki olma ihtimali var. Varsa kursunuzdaki yabancı hocayı bağlamaya çalışacaksanız yarım saat bi saat takılalım diye veya yabancı hocadan özel ders alacaksanız. Belli bir süre boyunca her gün aktif olarak ingilizce düşünüp bunu da dil'e dökmeniz lazım, sizin o sorunları halledebilmeniz için. Bunları yapabilirseniz amenna. Ben yapamayanlardan olduğum için gittim.

    İngilizce öğrenmenin en ucuz yoluda benim gözümde turistin bolca girip çıktığı mekanlarda çalışmaktır. Bunun için Marmaris, Fethiye, Kuşadası gibi Avrupalı ve ingiliz turistlerin yoğun olduğu bölgeler seçilebilir. 19 yaşındayken 5 yıldızlı bir otelde 4 gün çalışmıştım. Şimdiki aklım olsa bırak işten ayrılmayı parasız 3 ay çalışırdım orada :)

    Maddi imkanlarınız yeterliyse tabiki de İrlanda ve Amerika daha doğru tercihler olacaktır.




  • Temmuzun ilk haftası ese dil okuluna 3 aylığına başlamayı düşünüyorum.
    Var mı ese ye giden yakın zamanda, nedir düşünceleri?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Arkadaşlar üniversiteyi yeni bitirdim en yakın zamanda dil öğrenmeye yurt dışına gitmeyi düşünüyorum. 1. kriter ekonomi, 2. kriter dil öğrenmek, 3. kriterse tatil. Zamandan yana bir kısıtım yok ama 6aylık paketler ekonomik olduğu için daha cazip geliyor. Acaba konaklamayı 1 ay falan alıp sonrasını kendim mi halletsem. Ülke olarak ekonomi açısından Malta ağır basıyor ama tavsiyelere açığım. Dediğim gibi öne ucuz olsun sonra geliyor diğerleri. Özelden veya burdan yardımcı olabilecek kim var?
  • Ryan Oreily kullanıcısına yanıt
    ESE dil okulu 12 hafta ve üzeri kayıtlarda uçak bileti hediyesi verdiği için Türk öğrenciler tarafından yoğun olarak tercih edilen bir okuldur. Bu konunun üzerinde düşünmeni tavsiye ederim.
  • eraser89 E kullanıcısına yanıt
    Haklısınız, yaptığım araştırmalarda ese de Türk oranı fazla imiş.
    Ec ye gidebilirim ese yerine...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yr_aSa kullanıcısına yanıt
    Evet ingilizce konuşulan ülkeler arasında en uygun maliyetli ülke Malta'dır. Ayrıca tatil kısmınıda dolu dolu geçirirsin. Benim hayatımdaki en güzel 3 ayımdı orada harcadığım vakit. Kayıt olacağın süre arttıkça birim fiyatlar aşağı doğru düşer. Dediğin gibi 6 aylık bir eğitim düşünüyorsan, önden 4 hafta konaklama alıp, sonrasını kendin halletmen de doğru bir seçenek olur. Fakat konaklama ile beraber paket alırsan da en düşük maliyeti yakalayadabilirsin. Bunları fiyatları görüp, karşılaştırma yaptıktan sonra karar vermeni öneririm. Bence en çok dikkat etmen gereken konu okul seçimidir. Ülke bence doğru bir seçenek.
  • 
Sayfa: önceki 678910
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.