Şimdi Ara

Mustafa Kemal ATATÜRK (24. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
536
Cevap
12
Favori
67.697
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 2223242526
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • "Ne âlâ şey... Ben o gün bütün bunları bilmiyordum. Talih bana öyle müsait şartlar hazırlamış ki, kendimi onların kucağında hissettiğim zaman ne büyük bahtiyarlık duydum, tarif edemem. Bakanlıktan çıkarken, heyecanımdan dudaklarımı ısırdığımı hatırlıyorum. Kafes açılmış, önünde geniş bir âlem, kanatlarını çırparak uçmaya hazırlanan bir kuş gibi idim."

    Falih Rıfkı Atay, Mustafa Kemal'in Ağzından Vahdettin, 1955.
  • "Artık Şişli'deki evi bırakmak üzereyiz. Bandırma Vapuru Galata Rıhtımı'nda hazır, bildiğimiz bu! Karargâhımızdan olanlar belirlenen saatte rıhtımda toplanmış olacaklardı. Otomobil kapımın önünde idi. Evdeki vedaları bitirmiştim. Tam o sırada gelerek beni büroma götüren bir dostum, aldığı bir habere göre benim ya hareketime müsaade edilmeyeceğini, yahut vapurun Karadeniz'de batırılacağını söyledi. Yıldırımla vurulmuşa döndüm. Daha sonra vaktiyle uzun müddet yanımda çalışan bir kurmay subay da gelerek, maiyetinde çalıştığı bir Damat'tan aynı şeyleri öğrendiğini bildirdi. Bir an yalnız kaldım ve düşündüm. Bu dakikada düşmanların elinde idim. Bana her istediklerini yapamazlar mıydı? Beynimden bir şimşek geçti: Tutabilirler, sürebilirler, fakat öldürmek! Bunun için beni Karadeniz'in coşkun dalgaları arasında yakalamak lazımdır. Bu ihtimal mantıklı idi. Ancak artık benim için yakalanmak, hapsolmak, sürülmek, düşündüklerimi yapmaktan men edilmek, hepsi ölmekle aynı idi. Hemen karar verdim, otomobile atlayarak Galata Rıhtımı'na geldim. Baktım ki rıhtıma yanaşmış olacağını sandığım vapur uzaklardadır. Sandallarla vapura gittik. Kaptana yola çıkmak için emir verdimse de Kız Kulesi açıklarında kontrole tabi tutulduk. Birkaç yabancı subay ve asker bizi yoklayacaklardı. Kontrol uzayıp gitti. Gelip gidildiğine göre acaba bunlarla şehirdekiler arasında bir haberleşme mi vardı? Maksat beni tevkif etmekse, bütün bu şeylere lüzum yoktu, sıkılıyordum. Bir kararsızlık da olabilir, diye düşündüm. Bundan istifade edebilmek için kaptana hareket hazırlıklarını çabuklaştırmasını söyledim."

    Falih Rıfkı Atay, Mustafa Kemal'in Ağzından Vahdettin, 1955.




  •  Mustafa Kemal ATATÜRK
  • "Yirmi yedi yıllık ihtiyar kaptan demir aldırmaya başladı. Ben kaptan yerinde idim. Subay ve askerler dışarı çıktılar. Hareket ettik. Karadeniz boğazından çıkarken, kaptana tehlikeli ihtimalleri anlattım. Cevap verdi: 'Ne aksi!' dedi, 'Bu denizi pek iyi tanımam, pusulamız da biraz bozuk...' Mümkün olduğu kadar kıyıları takip etmesini tavsiye ettim. Çünkü bundan sonra benim tek istediğim, Anadolu'nun bir kara parçasına ayak basmaktan ibaretti.
    Sahili takip ede ede evvela Sinop'a geldik. Kasabaya çıktım. Oradakilerle görüşerek, Samsun'a kolaylıkla gidebilecek yol olup olmadığını soruşturdum. Maalesef yokmuş! Çok zorluk çekecek ve günlerce yolda kalacaktık. Bilmem nedendir, Samsun'a bir an evvel ayak basmak için o kadar acele ediyordum ki zaman kaybetmektense tehlikeye göğüs germeyi tercih ettim.
    Tekrar Bandırma Vapuru'na bindik. Aynı şekilde seyahat ederek, nihayet Samsun Limanı'na vardık!"

    Falih Rıfkı Atay, Mustafa Kemal'in Ağzından Vahdettin, 1955.




  • Bayramımız, yüzüncü yılımız kutlu olsun.

    Ebedî Başkomutan Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk'ü ve tüm kahramanlarımızı saygıyla anıyoruz. Ruhları şad olsun.

     Mustafa Kemal ATATÜRK
  • "Öyle bir nehr-i muazzam gibi cûş etmişsin
    Fakat, eyvah, çorak yerde akıp gitmişsin!"

    Tevfik Fikret

     Mustafa Kemal ATATÜRK
  • Sen uyudun, asılanlar dirildi.

     Mustafa Kemal ATATÜRK
  • "CHP Genel Sekreteri Recep Peker, CHP ile ilgili bir vesikayı Atatürk'e imzalatmaya getirdiğinde Atatürk vesika üzerine:
    — Partim...
    Sözünü yazınca, rahmetli Recep Peker:
    — Paşam niçin Cumhuriyet Halk Partisi yazmıyorsunuz? diye sormuştu. Atatürk şu cevabı vermişti:
    — Ne bileyim sonuna kadar Cumhuriyet Halk Partisi'nin benim partim olarak kalacağını?"

    Falih Rıfkı Atay, Babanız Atatürk, 1955.
  •  Mustafa Kemal ATATÜRK
  •  Mustafa Kemal ATATÜRK
  • "Ne mutlu o milletlere ki, Atatürk gibi evlatlar yetiştirir. Ne mutlu o insanlara ki, hayat levhasından adlarını silmeye ölüm yetmez, hatıraları gönüllerde, sevginin solmak bilmeyen ağacı gibi yaşar."

    Ahmet Hamdi Tanpınar
  •  Mustafa Kemal ATATÜRK
  •  Mustafa Kemal ATATÜRK
  • "İstanbul'u alana ne kötülük etti Atatürk? Onun tahtından indirdiği adam, ki adı Mehmet Vahdettin'dir, İstanbul'u Sevr'de düşmanlarımıza teslim etti idi. İstanbul'u alan da Mehmet, veren de Mehmet. Kurtaran, iki defa kurtaran Mustafa Kemal!"

    Falih Rıfkı Atay
  •  Mustafa Kemal ATATÜRK
  • 1932 - 1938 yılları arasında Atatürk'ün sofrasında bulunan isimler. Falih Rıfkılar, Yakup Kadriler, Ruşen Eşrefler, Hasan Âliler...

    (12.11.1981 Milliyet Gazetesi)

     Mustafa Kemal ATATÜRK
  •  Mustafa Kemal ATATÜRK
  • "Atatürk, şimdi bu satırlar üzerinde yaş döken gözlerim kapanıncaya kadar, senin hatıralarını bekleyen nöbetçi neferin olmak şerefini ömrümün son vazifesi sayacağıma emin ol!
    Senden önce ölmek ne bahtiyarlıkmış."

    Falih Rıfkı Atay
  • Ey vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz.

  • "Atatürk, 1927'de ve cumhuriyetten sonra ilk defa İstanbul'a giderken karaları, denizleri saran kalabalıklar için Hamdullah Suphi'ye:
    — Bu gördüğün kalabalık, gün gelir insanı linç etmek için de böyle toplanabilir; onun sevgisine de nefretine de fazla güvenilmez... diyebilmiştir. Çünkü Mustafa Kemal, insanı ve kalabalıkları daha iyi ve daha yakından tanırdı. Onun için Mustafa Kemal, kalabalıklara teslim olan adam değildi. Onlara kumanda eden adamdı."

    Şevket Süreyya Aydemir
  • 
Sayfa: önceki 2223242526
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.